Altıncı duyumuz olan öpüşmeyi hafife almayın!

karagümrük

Kayıtlı Üye
Kanı kaynatan, insana yaşadığını hissettiren öpüşme, bilim adamlarınca altıncı duyu olarak nitelendiriliyor.

Haliyle sinemada da gerçek hayatta da öpüşmek en önemli 'eylem' halini alıyor!

Eskileri taklit ettiğimiz, yeniden samimi hisler aradığımız, romantik dokunun ağır bastığı filmlere yöneldiğimiz, ilk gençliğimizdeki saf ve heyecan katsayısı yüksek ilişkileri aradığımız bir dönemdeyiz... Haliyle mucizevi insan duyularının altıncısı olarak nitelendirilen öpüşmeyi de baştacı ediyoruz; öpüşmenin tadını yeniden arıyoruz. Öpüşmek için belli bir yer yok... Kaldırımda, okul koridorunda, yağmurda, rüzgarda, Paris'te, Alaska'da, kapı eşiğinde, terminalde, ayrılırken, geri dönerken, dans ederken, ağlarken sizi bulabilir. Üstelik hazırlıksız da yakalayabilir. Yaşadığınızı hissettirir. "Ne zaman sıkıcı bir ortamda olsam, romantik bir filmin öpüşme sahnesini düşlerim" diyen Jennifer Lopez haklı yani...

TARAYICI VE ANTEN GİBİ...

Öpüşme bilimine 'philematology' deniyor. University of Albany'de yapılan bir araştırmaya göre; erkeklerin yüzde 59'u, kadınların ise yüzde 66'sı ilişkilerini daha ilk öpüşmede sonlandırabiliyor. Bu da öpüşmenin gerçek anlamda bir tarayıcı ya da anten olarak kullanıldığının bir kanıtı. 1940'lardan bu yana değişmeyen romantik bir tutkumuz var ki, o da onuncu mucizenin mutlaka yağmurda gerçekleşmesi! Bunda sinema kültürümüzün de etkisi büyük, zira hafızalarımıza kazınan birçok öpüşme sahnesinde ıslaklığın ön planda olduğu bir gerçek... (Marie Claire dergisi)

İŞTE UNUTULMAZ SAHNELER

Rachel McAdams ile Ryan Gosling'in 'The Notebook' filminde yıllar sonra yağmurda öpüşmesi.

'Örümcek Adam'da Kirsten Dunst ile Toby Maguire'ın tersten öpüşmesi.

Channing Tatum ve Amanda Seyfried'in 'Dear John'daki öpüşmesi yeni dönem romantizmi özetliyordu.

'Match Point'te Scarlett Johanson ile Jonathan Rhys-Meyers'in tutkulu öpüşmesi.

'Avustralya' filminde Nicole Kidman ile Hugh Jackman'ın yağmurda dans ederken öpüşmesi.

'Özel Bir Kadın'da Julia Roberts'ın bir fahişe olarak prensiplerine aykırı olmasına rağmen Richard Gere ile öpüşmesi.

Abbie Cornish ve Heath Ledger'ın 'Candy'deki öpüşmesi.

Clark Gable ve Vivien Leigh'in 'Rüzgar Gibi Geçti'deki öpüşmesi.

'Tiffany'de Kahvaltı' filminde George Peppard ve Audrey Hepburn'ün yağmur altındaki öpüşmesi.

BEYAZ PERDEDEN ÜNLÜ STİLLER

Kamp öpüşmesi: Güzel yıldızlı bir gece, kamp ateşi ve uyku tulumu... Gençlik filmlerinin belki de en klasik aşk sahnesi oldu hep.

Yağmurda öpüşme: Kararsızlığınızı giderin ve bir sonraki yağmurlu havada ıslanmayı göze alın.

Merdivende öpüşmek: Özellikle parti sahnelerinin değişmez aşk göstergesi... Kapı aralığı ya da bir ağacın kenarında gerçekleştiği de görülmüştür ama klasik imaj daima merdivenlerden yanadır.

Kelebek öpücüğü: Sevgilinin dudaklarına yüzlerce küçük öpücük kondurmak bu olsa gerek.

Fransız öpücüğü: Unutmayın; filmlerde de gerçek hayatta da en çok tercih edilen öpüşme stili olduğu tespit edildi!

ÖPÜŞÜRKEN...

Göz bebekleriniz büyür.
34 yüz kasınızı çalıştırırsınız.
Yaraları giderecek kadar çok hormon salgılarsınız; 6.5 kalori yakarsınız.
Damarlarınız genişler, kan dolaşımınız artar ve vücudunuza daha fazla oksijen girer.
Genellikle gözlerinizi kapatırsınız. Araştırmalar bunun yüzde 66 gibi yüksek bir oranda olduğunu kanıtlıyor.
Vücudunuz morfinden 200 kat daha kuvvetli salgılar üretir.

Sabah

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst