ashli
Bayan Üye
...Altın Flüt...
Uzun yıllar önce, hiç çocuğu olmayan bir kral yaşarmış. Bu kral, dünyadaki hiçbir şeyi, şövalyesinden ve şahininden daha fazla sevmezmiş.
Bir gün, şövalye, şahini de yanına alarak ormana yürüyüşe çıkmış. Fakat aradan birkaç dakika geçtikten sonra, şahin uçup, yüksek bir ağacın tepesine konmuş.
Genç sövalye, şahine geri dönmesini emretmiş ama şahin bu emre uymamış. Şövalye de şahinin peşinden ağaca tırmanmış. Bunu gören şahin, daha yükseklere uçmuş. Zavallı genç şövalye, saraya şahin olmadan geri dönmek istemediği için, şahini takip etmeye başlamış.
Ağacın tepesine ulaştığında, karşısında bir kule görmüş. Gördüğü bu manzara karşısında şaşıran genç şövalye, kapıyı çalmış.
-Kim o! diye bir ses duymuş. Ardından çok güzel bir kızın merdivenlerden aşağı indiğini görmüş.
-Ben kralın şövalyesiyim. Şahinim sizin kulenizin çatısına uçtu. Acaba içeriye girip, onu alabilir miyim? diye sormuş.
-Çok üzgünüm ama babam şu anda evde olmadığı için kapıyı size açamam, demiş güzel kız. Şövalye, kızın düşüncesini değiştirebilmek için dil dökmeye başlamış.
Kralın şahini çok sevdiğini ve asla onsuz saraya dönemeyeceğini söylemiş.
Sonunda kız, ona yardım etmeye karar vermiş ve kapıyı açmış. Şövalye hemen koşarak merdivenleri tırmanıp, şahini almış ve güzel kıza teşekkür ettikten sonra oradan ayrılmış.
Günler geçmiş ama genç şövalye kuledeki güzel kızı bir türlü unutamamış. Kulenin penceresinin önüne giderek, . kıza şarkı söylemeye başlamış.
Bu arada kralın çok hasta olduğu haberi yayılmış. Doktorlar, kralın mutlaka saraydan uzaklaşması gerektiğini söylemişler. Kral da doktorların öğütlerine uyarak, şövalyeyi yanına alarak saraydan ayrılmış.
Kral ile birlikte gitmek zorunda kalan şövalyenin, artık kuleye gelmemesi, güzel kızı çok üzmüş. Kalbini çalan bu genç şövalyeyi her gece düşünmekten, uyuyamaz olmuş.
Sonunda şövalyenin gelemeyeceğini anlayınca bu duruma alışıp mutlu mesut yaşamış güzel kız .