Allah'ın Yunuslara İlham Ettiği Üstün Zeka

meridyen2

Kayıtlı Üye
Allah'ın Yunuslara İlham Ettiği Üstün Zeka

allahin_yunuslara_ilham_ettigi_ustun_zeka_tr.jpg


Yunusların gösterdiği zeka örnekleri nelerdir?

Yunuslar bu zeki davranışları nasıl ve kimden öğrenmişlerdir?

Yaklaşık 30 yıl boyunca devam eden bilimsel araştırmalar yunusların çok zeki hayvanlar olduğunu ortaya koymuştur. Yunusların sergiledikleri bu zeki davranışların kaynağı sonsuz hüküm ve ilim sahibi olan Rabbimiz’in bu canlılara olan ilhamı ve onlara bahşettiği özelliklerdir.

Beyin Ağırlıkları Fazladır:

İngilizlerin şişe burunlu olarak adlandırdığı, iri burunlu yunusların beyinleri ortalama 1300 gr olan insan beyninden yaklaşık 300 gram daha büyüktür. Elbette beyin ağırlığı zekayı belirleyen tek faktör değildir. Ancak ağırlığı fazla olan bir beynin zeka açısından daha üstün bir niteliğe sahip olduğu da bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu bilimsel gerçek, yunusların zeki hayvanlar olduklarının bir kanıtıdır. Ancak yunusların sahip olduğu zekanın tek kaynağı beyin ağırlıklarının fazla olması değildir. Beynin yapısı da etkendir.

Beynin Yapısı ve Sinir Hücreleri Zeki Olmalarında Etkendir:

Yunusların beyni çok kompleks neokorteks tabakasına sahiptir. Neokorteks beynin problem çözme, farkındalık yardımlaşma gibi zekâ belirtileri ile ilgili bir birimidir. Dolayısıyla bu bölgenin kompleks olması yunusların zeki canlılar olduklarının bir kanıtıdır. Ayrıca araştırmacılar yunuslarda Von Economo sinir hücreleri adı verilen hücreler bulmuşlardır. İnsanda ve maymunlarda bulunan bu hücreler duygular ve sosyal algılamalar ile bağlantısı olduğu bilinen hücre gruplarıdır. Yunuslarda bu hücrelerin varlığı bu canlıların zeki canlılar olmalarındaki bir diğer etkendir.

Beynin bu özellikleri Yüce Allah’ın yunusların zeki olmaları için bahşettiği fiziksel sebeplerdir. Ancak bu canlıların zeki davranışlar sergilemeleri, öğrenmeleri ve pek çok işi yapabilmelerinin asıl sebebi Yüce Allah’ın ilhamıdır. Rabbimiz Kuran’da balarısını örnek vererek, canlıların gösterdiği akılcı davranışları Kendisi’nin ilham ettiğini bildirmektedir. Yani evrimcilerin “içgüdü” dedikleri veya “hayvanlar bunu yapmak için programlanmışlardır” diyerek açıklamaya çalıştıkları, aslında Yüce Allah’ın ilhamıdır. Bu gerçek Kuran’da şöyle bildirilir:

“Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.” (Nahl Suresi, 68-69)

Yunusların Zeka Gerektiren Davranışlarına Örnekler

Yunuslar, ilginç ve çok etkileyici özeliklere sahip canlılar arasında yer alırlar. Bu canlılar sahip oldukları pek çok özellik yanında bilim adamlarını şaşırtacak derecede etkileyici ve şaşırtıcı davranışlar sergileyebilecek bir zekaya da sahiptirler. Eğlence parklarında yaptıkları gösteriler ve askeri alanda verdikleri hizmetler yunusların sahip olduğu zeka örnekleri arasındadır. Yunusların öğrenmeye ve öğrendiğini uygulamaya yönelik zekalarının yanı sıra sosyal zekaları da çok gelişmiştir. Adeta kişilik sahibi olmaları, birbirlerine zor durumlarında yardım etmeleri ve avlanma esnasındaki akılcı planları sosyal zeka örnekleri arasında sayılabilir.

Sonar Sistemlerini Avlanma Esnasında Kullanmaları:

Yunusların kafatasının altında bulunan mükemmel yaratılmış sonar sistemi, onlara hassas tanımlamalar yapma imkanı tanır. Böylece yunuslar, karanlık sularda bile cisimlerin şekli, büyüklüğü, hızı ve yapıları hakkında çok detaylı bilgiler edinebilirler.

Bir yunusun bu sonar sistemini kullanmayı öğrenmesi zaman alabilir. Tecrübeli bir yunus için yolladığı birkaç “sinyal” sonuç almasına yeterken, genç yunusların cisimleri tanımlamak için yıllarca deneme yapmaları gerekebilir. Yunuslar sonarlarını sadece çevreleri hakkında bilgi edinmek için kullanmazlar. Bazen 3-4 tane yunus, bir balık sürüsünün etrafında yüzerler. Bu esnada hepsi birden yüksek ses dalgaları yayarlar. Bu dalgalar balıkları sersemletecek kadar şiddetlidir. Yunusların bundan sonra yapacakları tek iş, sersemleyen balıkları rahatlıkla avlamaktır.

Avlanma Esnasındaki Organizasyon:

Şişe burunlu yunuslar, avlamak istedikleri balıkları yakalamak için bir strateji uygular. Müthiş bir zeka ve organizasyon gerektiren bu avlanma yönteminde yunuslar avlarını ele geçirebilmek için önce kuyruklarıyla sığ sularda bir daire oluştururlar. Sonra o daireyi gittikçe daraltıp, balıkların sıkışmasını sağlarlar. Ne yapacağını şaşıran balıklar havaya sıçradıklarında yunuslar bunları kolaylıkla avlarlar. Yunusların bu avlanma tekniği sırasında sergiledikleri organizasyon tüm canlıların hakimi olan Yüce Allah’ın gücü ve denetimi altında gerçekleşir. Allah Kuran’da bu gerçeği şöyle bildirmiştir

“Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 4)

Burunlarına Taktıkları Süngerlerle Avlanmaları:

Avustralyalı balıkçılar, Shark Bay’deki Bottlenose (şişeburunlu) cinsi yunusların ilginç bir alışkanlıklarının olduğunu fark etmişlerdir. Yunuslar burunlarının üzerinde denizden topladıkları süngerleri taşıyorlardı. Bu sıradışı davranışı inceleyen bilim adamlarının vardıkları sonuç yunusların zekice bir avlanma tekniği geliştirdiklerini ortaya koymuştur. Zürih Üniversitesi Antropoloji Enstitüsü’nden Michael Krützen yunusların bu davranışlarıyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

“Yunusların, süngerleri deniz tabanında balık avlarken kullandıklarına inanıyoruz. Süngerler büyük ihtimalle koruyucu bir eldiven görevi görerek yunusları, taşbalıklarının tehlikeli dikenlerinden koruyor. Sünger aynı zamanda deniz tabanında saklanan balıkları da rahatsız ederek harekete geçirir. Böylece yunuslar saklanan bu balıkları da daha kolay avlayabilirler.” (Sponging dolphins learn from mum)

Yunusların bu olağanüstü davranışları bize Allah’ın tüm canlılarda tecelli eden üstün aklını bir kez daha göstermektedir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

“Andolsun onlara; “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye soracak olsan, tartışmasız; “Allah” diyecekler. De ki; “Hamd Allah’ındır.” Hayır, onların çoğu bilmezler.” (Lokman Suresi, 25)

Sosyal Yardımlaşma:

Yunuslar çok büyük gruplar halinde yaşar. Bu grup içinde yaralanan veya hasta olan yunuslara iyileşinceye veya ölünceye kadar gruptaki diğer yunuslar refakat ederler. Güvenli bir koruma dişiler ve yavrular için de geçerlidir. Bu güçlü dayanışma bağı, yeni bir yavru gruba katıldığı ilk günden itibaren başlar. Doğum anında dişi yunusların yanında başka iki dişi yunus daha bulunur. Bu yardımcılar anne yunusun iki yanında yüzerler. Görevleri doğum anında savunmasız kalan anne yunusu ve yavruyu korumaktır. Doğum sırasında akan kanın kokusuna gelebilecek köpek balıklarına karşı anneyi ve yavruyu bu yardımcı yunuslar korur. Yavru doğduktan sonra da anne ve yavru grubun ortasında yer alır. Yardımcı yunusların anne ve yavruyu korumak için köpekbalıkları ile mücadele etmeyi canları pahasına göze almaları veya yaralı ya da hasta yunusları terk etmeyip yanlarında beklemeleri bu canlıların yardımlaşma ve dayanışma duygularının önemli birer örneğidir. Yunusların bu davranış şekli evrimcilerin zayıf olanların yok edilmesine dayalı görüşünün tam tersi bir yaklaşım içinde olduklarını gösterir. Bir akla veya şuura sahip olmayan bu canlıların, yavrulara veya hasta hemcinslerine şefkat göstermelerinin, onları koruyup beslemelerinin bir tek açıklaması vardır: Bu canlılar Allah’ın Rauf (şefkat eden) ve Erhamurrahimin (Merhamet edenlerin en merhametlisi) isminin tecellisi olarak hareket etmektedirler.

Diplomasi Dili Kullanarak İletişim Kurma:

Yunusların birbirleri ile ses dalgalarını kullanarak haberleştikleri bilinmektedir. Nitekim İtalya’da bulunan Şişe Burunlu Yunus Araştırma Enstitüsü (BDRI) araştırmacılarının yaptığı bir calışma, bu muhteşem canlıların bilinenin çok daha ötesinde kompleks bir iletişim mekanizmasına sahip olduğunu ve insanlar gibi zaman zaman diplomasi dili kullandıklarını ortaya koymuştur.

Bilindiği gibi yunuslar iletişim için ıslık şeklinde bir ses kullanmaktadırlar. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar yunusların önemli olaylarda patlama darbeli sesler kullandıklarını da göstermiştir. Yunuslar diğer seslere nazaran kulağa daha melodik gelen makamsal ıslıkları, aile ve grup üyeleri arasında temas halinde kalmak ve avlanma stratejilerini koordine etmek amacıyla kullanmaktadır. Patlama darbeli sesler ise sosyalleşmek ve gerilimli durumlar için geçerlidir. Avlanma sırasındaki bir fiziksel çatışmayı önlemek veya grup içinde kendi konumlarını korumak amacıyla patlama darbeli sesleri çıkartırlar. Makamsal ıslık seslerine göre daha kompleks olan patlama darbeli sesler aynı yiyecek için yarışılan durumlar gibi yüksek heyecan gerektiren ortamlarda fiziksel saldırganlığı önlemek için kullanılır. Örneğin ortamda aynı yiyecek için harekete geçen başka bir yunus varsa, bu sesler çıkarılır ve diğer yunus bu mesajın kendisine yönelik olduğunu algılar. Bir süre sonra daha çekingen olan yunus, fiziksel bir çatışmaya girmeden ortamdan uzaklaşır. Yunusların kullandıkları bu dil adeta savaşı önlemek için yürütülen diplomatik görüşmelere benzetilebilir. İşin ilginç yanı ortamda yiyecek aramayan başka yunuslar varsa, onlar bu tehditkar mesajın kendileri için olmadığını bilirler.

Açıktır ki, yunuslar birbirleri ile iletişim kuracak dili kendileri bulmamış bu özelliğe sahip olarak “yaratılmış”lardır. Herşeyi en ince ayrıntısına kadar mükemmel yaratan Yüce Allah, yunusların iletişim kurma davranışlarını da yaratmıştır. Yüce Allah bir Kuran ayetinde bu gerçeği şöyle bildirmektedir:

“Gökten yere her işi O evirip düzene koyar...” (Secde Suresi, 5)

Yunuslardaki Diğer Zeka Örnekleri

Yunuslar aynada kendilerini tanıyabilirler. Bu, birçok hayvanın başarılı olamadığı bir özelliktir.


İnsanların sergilediği karmaşık mimiksel anlatımları anlayabilirler.


Karmaşık 5 kelimelik cümlelere doğru şekilde yanıt verebilirler.


Özel su altı klavyesindeki tuşlara basarak oyuncak istemeyi öğrenebilirler.


Yunuslarla ilgili araştırmalar yapan bilim adamları yunusların öğrenme biçimlerini küçük çocuklarda gördüğümüz öğrenme şekline çok benzetmektedir.

YUNUSLARIN ÜSTÜN DAVRANIŞLARI YÜCE ALLAH’IN İLHAMIDIR

Kesinlikle bilinci ve aklı olmayan canlılar olan yunusların ince farkları ayırt edebilme, olaylar arasında bağlantı kurabilme, doğru kararlar verebilme, plan yapabilme, birkaç aşama sonrasını hesaplayabilme, koruma, mesaj verme gibi akıl ve bilinç gerektiren davranışlar sergilemeleri kendilerinden kaynaklanmaz. Bu canlıların davranışlarının sebebinin art arda gelen tesadüflerin eseri olamayacağı da açıkça görülebilir. Yunusların sahip oldukları davranışların gerçek sahibi, her canlıyı yoktan var eden, denetleyen, her an gözleyen ve her canlıya davranışını emreden, yerlerin, göklerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi olan Allah’tır. Kuran’da bu gerçek şöyle haber verilmektedir:

“Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)” (Hud Suresi, 56)

resim altı yazıları

Yüce Allah, yarattığı tüm canlıları bulundukları ortama en iyi uyum sağlayabilecekleri özelliklerle donatmış ve onlara akılcı davranışlar ilham etmiştir. Yunuslar da Yüce Allah’ın yarattığı özelliklerle zeki davranışlar sergileyen canlılardandır. Canlılığın tesadüfler üzerine ortaya çıktığını savunan evrimcilerin açmaza düştüğü konulardan bir tanesi de canlılardaki bu akılcı davranışlardır. Yunusların sergiledikleri bu zeki davranışları onlara anneleri veya ataları öğretmemiştir. Hepsi, Yüce Allah’ın dilemesiyle yaratıldıkları ilk günden itibaren bunları bilerek dünyaya gelmişlerdir.

Hiçbir akla ve bilince sahip olmayan yunusların gerçekleştirdikleri mükemmel taktik ve planlamalar bizlere, tüm varlıkların durumlarını ve davranışlarını mutlak iradesiyle takdir eden, Müheymin (gözetici ve koruyucu) olan Allah’ın büyüklüğünü bir kez daha hatırlatmaktadır.

Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

“Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 13)
(makale harun yahya)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 84. sayı (Haziran 2011) 51. sayfada yayınlanmıştır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst