meridyen2
Kayıtlı Üye
Allah'ın İmtihan Sanatındaki Detaylar
İnsanın dünya hayatındaki imtihanı, yaşamının son anına kadar devam etmektedir. Herşeyi en güzel şekilde yaratan Yüce Rabbimiz bu imtihanın her detayını da mükemmel bir sanatla birlikte yaratmaktadır. İnsanın imtihan sanatındaki detayın şuuruyla yaşaması, bu detayları görebilmesi, bundan zevk alması ve bu imtihanın her anında Allah'ın en razı olacağı umulan tavırları göstermesi ahiretteki cennet hayatını umut edebilmesi için önemli birer vesiledir.
Yüce Allah yarattığı herşeyi sonsuz bir detay sanatıyla birlikte var etmiştir. Bu muazzam sanat başta insanın kendi bedeninde olmak üzere, çevresinde görüp algıladığı her türlü olayda, Allah'ın yarattığı her canlıda ve kainatın her köşesinde bütün canlılığı ve ihtişamıyla karşımıza çıkar. İnsan düşündüğünde, bedeninde, iç organlarının işleyişinde, hücrenin yapısında, Allah'ın yarattığı herhangi bir canlıda ve bunlar gibi birçok mucizevi olayda bu detay sanatını görebilir. Allah'ın yarattığı bu detay sanatı, hayatımız boyunca devam eden imtihanın da tümünü kaplamıştır. Allah'ın “Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya Suresi, 35) ayetinde bildirdiği üzere, insan yaşamı süresince karşısına çıkan olumlu, olumsuz, iyi veya kötü her türlü şeyle imtihan olmaktadır. Gördüğü, tanık olduğu, hissettiği ve Allah'ın kendisi için yarattığı herşey, insan için bir imtihan konusudur. Rabbimiz bu imtihanın her detayını muazzam bir sanatla yaratarak iman eden kullarını türlü denemelerden geçirmektedir. Bu gerçek bir ayette şöyle bildirilmektedir:
“Yoksa siz, içinizden cehd edenleri (çaba harcayanları) ve Allah'tan ve Resûlü'nden ve müminlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah 'bilip (ortaya) çıkarmadan' bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Tevbe Suresi, 16)
İman Etmeyenler Allah'ın İmtihan Sanatındaki Detayları Kavrayamazlar
Kuran ahlakından uzak yaşayan bir insanın olayları algılayış şekli, Kuran ahlakına göre yaşayan bir insanınkinden çok farklıdır. Hayatını Yüce Allah'ın rızasından, Kuran ahlakından ve ahiret inancından uzak yaşayan, dünya hayatını esas alan insanlar, imtihan olduklarının şuuruyla yaşamazlar. Böyle toplumlarda, kadere teslimiyetsizliğin ve imtihan olduklarının farkında olmamanın getirdiği gaflet, tedirginlik, korku ve mutsuzluklar hakimdir. Bu yaşam şeklinde olaylar daima olumsuz yönleriyle algılanır. Herşey aksilik ve kötülük olarak değerlendirilir. İnsanlar, ellerindekilerle yetinmez ve sahip olduklarından dolayı mutlu olamazlar.
Kuran'a göre düşünen ve Kuran ahlakıyla hareket eden bir insan içinse, karşısına çıkan her olayda hayır, hikmet ve güzellikler vardır. Böyle bir kişi, bir olay olduğunda o an için o olayın hikmetlerini göremese bile, Allah'a ve kadere olan imanından dolayı yaşadıklarının mutlaka hayırla yaratıldığını bilir. Allah'ın kendisi için yarattığı herşeyin bir deneme olduğunun farkındadır. Bu nedenle de ancak kendisine Kuran ahlakını rehber edinen ve hayatını Allah'ın istediği doğrultuda yaşayan Müslümanlar, Allah'ın dünya hayatındaki imtihan ortamını, müthiş bir detay sanatıyla yarattığını fark ederler.
Müminlerin Başlarına Gelen İmtihan Karşısındaki Güzel Tutumu
Salih müminler, hayatlarının her döneminde birtakım zorluklarla karşılaşabilirler. İşte önemli olan da insanların bu zorluk anlarında Kuran ahlakını yaşamaları, her an Allah'ı zikretmeleri ve içinde bulundukları duruma şükredip, hepsinde bir hayır ve güzellik olduğunu fark edebilmeleridir.
Bu sayılanların rahat bir ortamda, bolluk ve nimetler içindeyken yapılması zorluk anına göre kuşkusuz daha kolaydır. Ancak Müslümanın imanının gücünü asıl gösteren en önemli unsurlardan biri, bu üstün ahlakını zor zamanlarda yaşaması ve bundan da hiçbir şekilde taviz vermemesidir. Fakirlik, açlık, korku, mallardan eksiltme, hastalık, inkarcıların tehditleri, iftiraları ve tuzakları gibi olaylarla karşılaştıklarında sabır gösteren Müslümanlar, güzel tavırlarının karşılığını daha güzeliyle alacaklardır. Bakara Suresi'nde inananların dünyada yaşadıkları imtihan konularının neler olabileceği ve bunlar esnasında gösterdikleri güzel tavır şu şekilde haber verilmiştir:
"Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz." Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır." (Bakara Suresi, 155-157)
Allah'ın İmtihan Sanatındaki Detaylar Nasıl Karşımıza Çıkar?
Dünya hayatının yaratılışında, insanın imtihanı açısından önemli hikmetler gizlidir. Allah dünyayı çift yönlü olarak yaratmıştır. Dünya hayatı birçok mucizeyi, yaratılış harikasını, güzellikleri, nefsin hoşuna gidecek ve insan ruhuna hitap eden sayısız nimetlere sahipken, diğer yönüyle de tüm bu güzelliklerin hemen yanıbaşında sayısız eksiklik ve kusurlarla yaratılmıştır.
İnsan Allah'ın güzel bir surette yarattığı bir varlıktır ama aynı zamanda çok fazla kusura da sahiptir. Dilediği takdirde herkesi en mükemmel şekilde yaratmaya kadir olan Allah, imtihanın bir gereği olarak dünya hayatında güzelliğin içinde çirkinliği de yaratmaktadır. Örneğin:
‘ İnsan bedeni hücreden başlayarak kusursuz denilebilecek, her ayrıntısı Yüce Rabbimiz tarafından mükemmel yaratılmış bir donanıma sahiptir. İnsanın bedenindeki her organ için ayrı ayrı yaratılmış mükemmel bir sistem vardır. Ancak hastalıklar bu mükemmel sistemin çok yakınındadır. Ortada son derece kompleks özelliklerde bir beden vardır. Ancak bu beden ne kadar mükemmel olursa olsun, hastalanmaya, en ufak bir dış veya iç etkenle bozulmaya, çürümeye, yaşlanmaya ve en sonunda ölmeye mahkumdur.
‘ İnsan müthiş bir nimet bolluğu ile imtihan olduğu gibi, nimetlerden eksiltme ile de denenmektedir. Örneğin Allah'ın insana bir nimet olarak verdiği güzellik, sağlık, gençlik, para, mallar, çocuklar ve daha birçok güzellik aynı zamanda da birer imtihan konusudur. İnsan bunların her biriyle ayrı ayrı, son derece detaylı bir şekilde denenmektedir. Her insan bu nimetlere şükretmekle, güzel ahlak göstermekle ve bunları Allah'ın rızası doğrultusunda değerlendirmekle imtihan olur. Çünkü Allah'ın imtihan sanatında, tek tek tüm bu nimetlerin veriliş hikmetleri vardır. Benzer şekilde nimetler gibi, eksiklikleri de düşünebiliriz. Çirkinlik, hastalık, yaşlılık, fakirlik ve mallardan eksilme de insan için ayrı ayrı yaratılan imtihan vesileleridir.
Müminler Her İmtihanı Sabırla Karşılarlar
Allah'ın imtihan sanatındaki detaylar o denli kusursuz işlemektedir ki, iman eden insanlar için çirkinlikler güzelliğe, zorluklar kolaylığa, eksiklikler nimete dönüşür. Dışarıdan bakıldığında bir zorluk veya sabredilmesi gereken bir eksiklik, ciddi bir eziyet gibi algılanabilecek bir durum, imanla ve Kuran ahlakına dayalı bakış açısıyla nimetlere dönüşebilir. Örneğin dünya hayatında imtihanın bir gereği olarak bir Müslümanın güzelliğine, sağlığına veya malına zarar gelebilir. Ancak iman ile birlikte bu durum ahirette sonsuz bir güzelliğe dönüşür. Veya Allah imtihan olarak hastalık verdiğinde, gösterilen sabır, güzel ahlak ve tevekkülle bu Müslümanın dünyada sabredeceği ancak sonsuz ahiret hayatında onun için sonsuz nimete dönüşeceği umulan bir güzelliğe dönüşür.
Bu durumun tersi de iman etmeyenler için geçerlidir. Kuran ahlakına göre yaşamayan kişiler için, Allah'ın imtihan olarak verdiği nimetler, o kişinin sonsuz hayatında karşısına güzellik olarak çıkmayabilir. (En doğrusunu Allah bilir) Örneğin dünyada güzellik, sağlık, zenginlik veya itibar sahibi bir kişi, Allah'ın rızasını kazanmaya yönelik yaşamadığı ve nankörlük ettiği sürece, bu nimetler sonsuz ahirette karşısına güzellik olarak değil, aksine çirkinlik, eksiklik ve sonsuz azap olarak çıkabilir.
Asla unutulmamalıdır ki; dünya kısa süreli bir imtihan yeridir. İnsan bu süre boyunca Allah'ın imtihan sanatını ve detaylardaki harikalığı düşünmek, böylece Rabbimiz'i tanımak, O'nun hükümlerine uymak ve sadece O'nun rızasını aramakla sorumludur. Bunun yanında bu imtihan hayatı boyunca başına gelen herşeye en güzeliyle karşılık vermek, sabretmek ve güzel ahlak göstermekle yükümlüdür.
Herşeyin Rabbimiz'den gelen bir deneme olduğunu bilmek, bunlardan zevk almak, karşılaştığı her olayı neşe ve şevkle karşılamak ise, dünyadaki imtihanın müminlere has olan bir sırrıdır. Allah bu sırrı, bize Kuran'da haber vermiş ve dünyadaki imtihanımızın sonucuna göre ahirette bir karşılık alacağımızı haber vermiştir:
"Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör." (İnsan Suresi, 2-3)
Güzellik ve çirkinlik, kusursuzluk ve eksiklik, sağlık ve hastalık, yaşam ve ölüm iç içedir. Allah’ın imtihan sanatının bir gereği olarak bunlar dünya hayatında bir bütündür. (makale harun yahya)
İnsanın dünya hayatındaki imtihanı, yaşamının son anına kadar devam etmektedir. Herşeyi en güzel şekilde yaratan Yüce Rabbimiz bu imtihanın her detayını da mükemmel bir sanatla birlikte yaratmaktadır. İnsanın imtihan sanatındaki detayın şuuruyla yaşaması, bu detayları görebilmesi, bundan zevk alması ve bu imtihanın her anında Allah'ın en razı olacağı umulan tavırları göstermesi ahiretteki cennet hayatını umut edebilmesi için önemli birer vesiledir.
Yüce Allah yarattığı herşeyi sonsuz bir detay sanatıyla birlikte var etmiştir. Bu muazzam sanat başta insanın kendi bedeninde olmak üzere, çevresinde görüp algıladığı her türlü olayda, Allah'ın yarattığı her canlıda ve kainatın her köşesinde bütün canlılığı ve ihtişamıyla karşımıza çıkar. İnsan düşündüğünde, bedeninde, iç organlarının işleyişinde, hücrenin yapısında, Allah'ın yarattığı herhangi bir canlıda ve bunlar gibi birçok mucizevi olayda bu detay sanatını görebilir. Allah'ın yarattığı bu detay sanatı, hayatımız boyunca devam eden imtihanın da tümünü kaplamıştır. Allah'ın “Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya Suresi, 35) ayetinde bildirdiği üzere, insan yaşamı süresince karşısına çıkan olumlu, olumsuz, iyi veya kötü her türlü şeyle imtihan olmaktadır. Gördüğü, tanık olduğu, hissettiği ve Allah'ın kendisi için yarattığı herşey, insan için bir imtihan konusudur. Rabbimiz bu imtihanın her detayını muazzam bir sanatla yaratarak iman eden kullarını türlü denemelerden geçirmektedir. Bu gerçek bir ayette şöyle bildirilmektedir:
“Yoksa siz, içinizden cehd edenleri (çaba harcayanları) ve Allah'tan ve Resûlü'nden ve müminlerden başka sır-dostu edinmeyenleri Allah 'bilip (ortaya) çıkarmadan' bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Tevbe Suresi, 16)
İman Etmeyenler Allah'ın İmtihan Sanatındaki Detayları Kavrayamazlar
Kuran ahlakından uzak yaşayan bir insanın olayları algılayış şekli, Kuran ahlakına göre yaşayan bir insanınkinden çok farklıdır. Hayatını Yüce Allah'ın rızasından, Kuran ahlakından ve ahiret inancından uzak yaşayan, dünya hayatını esas alan insanlar, imtihan olduklarının şuuruyla yaşamazlar. Böyle toplumlarda, kadere teslimiyetsizliğin ve imtihan olduklarının farkında olmamanın getirdiği gaflet, tedirginlik, korku ve mutsuzluklar hakimdir. Bu yaşam şeklinde olaylar daima olumsuz yönleriyle algılanır. Herşey aksilik ve kötülük olarak değerlendirilir. İnsanlar, ellerindekilerle yetinmez ve sahip olduklarından dolayı mutlu olamazlar.
Kuran'a göre düşünen ve Kuran ahlakıyla hareket eden bir insan içinse, karşısına çıkan her olayda hayır, hikmet ve güzellikler vardır. Böyle bir kişi, bir olay olduğunda o an için o olayın hikmetlerini göremese bile, Allah'a ve kadere olan imanından dolayı yaşadıklarının mutlaka hayırla yaratıldığını bilir. Allah'ın kendisi için yarattığı herşeyin bir deneme olduğunun farkındadır. Bu nedenle de ancak kendisine Kuran ahlakını rehber edinen ve hayatını Allah'ın istediği doğrultuda yaşayan Müslümanlar, Allah'ın dünya hayatındaki imtihan ortamını, müthiş bir detay sanatıyla yarattığını fark ederler.
Müminlerin Başlarına Gelen İmtihan Karşısındaki Güzel Tutumu
Salih müminler, hayatlarının her döneminde birtakım zorluklarla karşılaşabilirler. İşte önemli olan da insanların bu zorluk anlarında Kuran ahlakını yaşamaları, her an Allah'ı zikretmeleri ve içinde bulundukları duruma şükredip, hepsinde bir hayır ve güzellik olduğunu fark edebilmeleridir.
Bu sayılanların rahat bir ortamda, bolluk ve nimetler içindeyken yapılması zorluk anına göre kuşkusuz daha kolaydır. Ancak Müslümanın imanının gücünü asıl gösteren en önemli unsurlardan biri, bu üstün ahlakını zor zamanlarda yaşaması ve bundan da hiçbir şekilde taviz vermemesidir. Fakirlik, açlık, korku, mallardan eksiltme, hastalık, inkarcıların tehditleri, iftiraları ve tuzakları gibi olaylarla karşılaştıklarında sabır gösteren Müslümanlar, güzel tavırlarının karşılığını daha güzeliyle alacaklardır. Bakara Suresi'nde inananların dünyada yaşadıkları imtihan konularının neler olabileceği ve bunlar esnasında gösterdikleri güzel tavır şu şekilde haber verilmiştir:
"Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz." Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır." (Bakara Suresi, 155-157)
Allah'ın İmtihan Sanatındaki Detaylar Nasıl Karşımıza Çıkar?
Dünya hayatının yaratılışında, insanın imtihanı açısından önemli hikmetler gizlidir. Allah dünyayı çift yönlü olarak yaratmıştır. Dünya hayatı birçok mucizeyi, yaratılış harikasını, güzellikleri, nefsin hoşuna gidecek ve insan ruhuna hitap eden sayısız nimetlere sahipken, diğer yönüyle de tüm bu güzelliklerin hemen yanıbaşında sayısız eksiklik ve kusurlarla yaratılmıştır.
İnsan Allah'ın güzel bir surette yarattığı bir varlıktır ama aynı zamanda çok fazla kusura da sahiptir. Dilediği takdirde herkesi en mükemmel şekilde yaratmaya kadir olan Allah, imtihanın bir gereği olarak dünya hayatında güzelliğin içinde çirkinliği de yaratmaktadır. Örneğin:
‘ İnsan bedeni hücreden başlayarak kusursuz denilebilecek, her ayrıntısı Yüce Rabbimiz tarafından mükemmel yaratılmış bir donanıma sahiptir. İnsanın bedenindeki her organ için ayrı ayrı yaratılmış mükemmel bir sistem vardır. Ancak hastalıklar bu mükemmel sistemin çok yakınındadır. Ortada son derece kompleks özelliklerde bir beden vardır. Ancak bu beden ne kadar mükemmel olursa olsun, hastalanmaya, en ufak bir dış veya iç etkenle bozulmaya, çürümeye, yaşlanmaya ve en sonunda ölmeye mahkumdur.
‘ İnsan müthiş bir nimet bolluğu ile imtihan olduğu gibi, nimetlerden eksiltme ile de denenmektedir. Örneğin Allah'ın insana bir nimet olarak verdiği güzellik, sağlık, gençlik, para, mallar, çocuklar ve daha birçok güzellik aynı zamanda da birer imtihan konusudur. İnsan bunların her biriyle ayrı ayrı, son derece detaylı bir şekilde denenmektedir. Her insan bu nimetlere şükretmekle, güzel ahlak göstermekle ve bunları Allah'ın rızası doğrultusunda değerlendirmekle imtihan olur. Çünkü Allah'ın imtihan sanatında, tek tek tüm bu nimetlerin veriliş hikmetleri vardır. Benzer şekilde nimetler gibi, eksiklikleri de düşünebiliriz. Çirkinlik, hastalık, yaşlılık, fakirlik ve mallardan eksilme de insan için ayrı ayrı yaratılan imtihan vesileleridir.
Müminler Her İmtihanı Sabırla Karşılarlar
Allah'ın imtihan sanatındaki detaylar o denli kusursuz işlemektedir ki, iman eden insanlar için çirkinlikler güzelliğe, zorluklar kolaylığa, eksiklikler nimete dönüşür. Dışarıdan bakıldığında bir zorluk veya sabredilmesi gereken bir eksiklik, ciddi bir eziyet gibi algılanabilecek bir durum, imanla ve Kuran ahlakına dayalı bakış açısıyla nimetlere dönüşebilir. Örneğin dünya hayatında imtihanın bir gereği olarak bir Müslümanın güzelliğine, sağlığına veya malına zarar gelebilir. Ancak iman ile birlikte bu durum ahirette sonsuz bir güzelliğe dönüşür. Veya Allah imtihan olarak hastalık verdiğinde, gösterilen sabır, güzel ahlak ve tevekkülle bu Müslümanın dünyada sabredeceği ancak sonsuz ahiret hayatında onun için sonsuz nimete dönüşeceği umulan bir güzelliğe dönüşür.
Bu durumun tersi de iman etmeyenler için geçerlidir. Kuran ahlakına göre yaşamayan kişiler için, Allah'ın imtihan olarak verdiği nimetler, o kişinin sonsuz hayatında karşısına güzellik olarak çıkmayabilir. (En doğrusunu Allah bilir) Örneğin dünyada güzellik, sağlık, zenginlik veya itibar sahibi bir kişi, Allah'ın rızasını kazanmaya yönelik yaşamadığı ve nankörlük ettiği sürece, bu nimetler sonsuz ahirette karşısına güzellik olarak değil, aksine çirkinlik, eksiklik ve sonsuz azap olarak çıkabilir.
Asla unutulmamalıdır ki; dünya kısa süreli bir imtihan yeridir. İnsan bu süre boyunca Allah'ın imtihan sanatını ve detaylardaki harikalığı düşünmek, böylece Rabbimiz'i tanımak, O'nun hükümlerine uymak ve sadece O'nun rızasını aramakla sorumludur. Bunun yanında bu imtihan hayatı boyunca başına gelen herşeye en güzeliyle karşılık vermek, sabretmek ve güzel ahlak göstermekle yükümlüdür.
Herşeyin Rabbimiz'den gelen bir deneme olduğunu bilmek, bunlardan zevk almak, karşılaştığı her olayı neşe ve şevkle karşılamak ise, dünyadaki imtihanın müminlere has olan bir sırrıdır. Allah bu sırrı, bize Kuran'da haber vermiş ve dünyadaki imtihanımızın sonucuna göre ahirette bir karşılık alacağımızı haber vermiştir:
"Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör." (İnsan Suresi, 2-3)
Güzellik ve çirkinlik, kusursuzluk ve eksiklik, sağlık ve hastalık, yaşam ve ölüm iç içedir. Allah’ın imtihan sanatının bir gereği olarak bunlar dünya hayatında bir bütündür. (makale harun yahya)