'hayaL
Bayan Üye
Halk arasında çok kullanılan ancak bence hatalı olan bir cümleyle ilgili sizin düşüncelerinizi almak istiyorum.
"Allah'ın (c.c.) bildiğini kuldan niye saklayayım?" cümlesini insanlar çok kullanıyor. Bu ifade doğru mu?. Bu ifade ile sanki "Allah'ın-hâşâ-bilmediği şeyler olabilir" manası bana göre çıkıyor. Sizce bu ifade nasıl yorumlanmalı?
Bu sözden "Allah'ın bilmediği şeyler olabilir" manası tam olarak çıkmasa bile, sözün ne kadar eksik, hatalı ve yanlış olduğunda şüphe yok.
Bir kere Allah'ın bilmediği hiçbir şey olmaz, olması da mümkün değil. Böyle bir iddiada olan kişinin de sözünün bir değeri yoktur.
Yüzlerce âyette Yüce Allah kendisini bize "Bilen, Çok Bilen" anlamlarına gelen "Alîm/Allâm" isimleriyle tanıtır.
Bu konudaki bütün şüpheleri bertaraf etmek için bazı âyetleri hatırlayacak olursak şu gerçekler önümüze çıkıyor:
"Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah hepsini bilir. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir." (Hucurât, 49:16)
Allah için gizli, kapalı aynıdır. Onun bilgisi her yere, her şeye nüfuz eder:
"Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; O gönüllerde saklı olanı bilir."
"Yaratan bilmez olur mu? O her şeyi bütün incelikleriyle ve gizlilikleriyle bilen, her şeyden haberdar olandır." (Mülk. 67:13,14)
Hiçbir insanın hiçbir şekilde bilemeyeceği gayb âlemi, gayb bilgileri vardır. Bu bilgiler de doğrudan Allah'a aittir:
"Gaybın anahtarları O'nun katındadır; başkası onu bilemez. Karada ve denizde olanı da O bilir. Onun bilgisi olmadan ne bir yaprak düşer ne de yerin karanlıklarında bir tane saklı kalır. Yaş ve kuru ne varsa, hepsi apaçık bir kitaptadır." (Enâm, 6:59)
Zaten âyetin ifadesiyle "Allah'ın ilmi her şeyi kuşatmıştır." (Talak 65:12)
***
Allah'ın ilmiyle alakalı daha yüzlerce âyet vardır. Bu konuyu Kur'ân'a havale ederek sorunuzda yer alan meseleye gelelim:
Bu söz biri iyi niyetle, diğeri de art niyetle, kaçamak cevap şeklinde kullanılıyor.
İyi niyetle kullananlara bir şey demiyoruz. Kendi hatasını, kusurunu, yanlışını, kendi haksızlığını itiraf ediyor, bir yerde kul olmanın bir gereğini yerine getiriyor.
Fakat yanlış yerde kullananlar; ya gizli olarak işlediği bir günahı başkasına anlatırken hataya düşüyorlar veya ibadete karşı oluşunu ifade ederken söylüyor.
Ramazan günü açıktan yiyip içtiğinde, niçin oruç tutmadığını soranlara, "Allah'ın bildiğini kuldan niye saklayayım" diyor, günahını katmerleştiriyor.
Ayrıca bu şekilde konuşan bir insana "Allah her şeyini biliyor, her yerini görüyor, niçin elbise giyiniyorsun?" dendiğinde nasıl bir cevap verebilecektir?
Oysa Allah'ın Settâr ismi ayıpların, kusurların ve gizli işlenen günahların örtülmesini gerekli kılıyor. Çünkü insan günahlarına tövbe edebilir. Ayrıca günahlarına başkalarını şahit tutmaması gerekir.
Bir hadiste Peygamberimiz geceden gizli işlenen günahların sabah vakti insanlara anlatılmasının doğru olmadığını bildiriyor.
Daha bu söz gibi o kadar yanlış ve hatalı olarak kullanılan sözler vardır ki bunların bir kısmı insanın imanına zarar veriyor, bir kısmı da açıkça bir günaha girmesine sebep oluyor.
Mehmet Paksu
"Allah'ın (c.c.) bildiğini kuldan niye saklayayım?" cümlesini insanlar çok kullanıyor. Bu ifade doğru mu?. Bu ifade ile sanki "Allah'ın-hâşâ-bilmediği şeyler olabilir" manası bana göre çıkıyor. Sizce bu ifade nasıl yorumlanmalı?
Bu sözden "Allah'ın bilmediği şeyler olabilir" manası tam olarak çıkmasa bile, sözün ne kadar eksik, hatalı ve yanlış olduğunda şüphe yok.
Bir kere Allah'ın bilmediği hiçbir şey olmaz, olması da mümkün değil. Böyle bir iddiada olan kişinin de sözünün bir değeri yoktur.
Yüzlerce âyette Yüce Allah kendisini bize "Bilen, Çok Bilen" anlamlarına gelen "Alîm/Allâm" isimleriyle tanıtır.
Bu konudaki bütün şüpheleri bertaraf etmek için bazı âyetleri hatırlayacak olursak şu gerçekler önümüze çıkıyor:
"Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah hepsini bilir. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir." (Hucurât, 49:16)
Allah için gizli, kapalı aynıdır. Onun bilgisi her yere, her şeye nüfuz eder:
"Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; O gönüllerde saklı olanı bilir."
"Yaratan bilmez olur mu? O her şeyi bütün incelikleriyle ve gizlilikleriyle bilen, her şeyden haberdar olandır." (Mülk. 67:13,14)
Hiçbir insanın hiçbir şekilde bilemeyeceği gayb âlemi, gayb bilgileri vardır. Bu bilgiler de doğrudan Allah'a aittir:
"Gaybın anahtarları O'nun katındadır; başkası onu bilemez. Karada ve denizde olanı da O bilir. Onun bilgisi olmadan ne bir yaprak düşer ne de yerin karanlıklarında bir tane saklı kalır. Yaş ve kuru ne varsa, hepsi apaçık bir kitaptadır." (Enâm, 6:59)
Zaten âyetin ifadesiyle "Allah'ın ilmi her şeyi kuşatmıştır." (Talak 65:12)
***
Allah'ın ilmiyle alakalı daha yüzlerce âyet vardır. Bu konuyu Kur'ân'a havale ederek sorunuzda yer alan meseleye gelelim:
Bu söz biri iyi niyetle, diğeri de art niyetle, kaçamak cevap şeklinde kullanılıyor.
İyi niyetle kullananlara bir şey demiyoruz. Kendi hatasını, kusurunu, yanlışını, kendi haksızlığını itiraf ediyor, bir yerde kul olmanın bir gereğini yerine getiriyor.
Fakat yanlış yerde kullananlar; ya gizli olarak işlediği bir günahı başkasına anlatırken hataya düşüyorlar veya ibadete karşı oluşunu ifade ederken söylüyor.
Ramazan günü açıktan yiyip içtiğinde, niçin oruç tutmadığını soranlara, "Allah'ın bildiğini kuldan niye saklayayım" diyor, günahını katmerleştiriyor.
Ayrıca bu şekilde konuşan bir insana "Allah her şeyini biliyor, her yerini görüyor, niçin elbise giyiniyorsun?" dendiğinde nasıl bir cevap verebilecektir?
Oysa Allah'ın Settâr ismi ayıpların, kusurların ve gizli işlenen günahların örtülmesini gerekli kılıyor. Çünkü insan günahlarına tövbe edebilir. Ayrıca günahlarına başkalarını şahit tutmaması gerekir.
Bir hadiste Peygamberimiz geceden gizli işlenen günahların sabah vakti insanlara anlatılmasının doğru olmadığını bildiriyor.
Daha bu söz gibi o kadar yanlış ve hatalı olarak kullanılan sözler vardır ki bunların bir kısmı insanın imanına zarar veriyor, bir kısmı da açıkça bir günaha girmesine sebep oluyor.
Mehmet Paksu