pR$ ' DmReex ´
Bayan Üye
Euzübillahimineşşeytanirracim bismillahirahmanirahim
Kıymetli kardeşlerim sizlerle üzerimize farz olan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (Sav)’in sünnetlerinden olup nerdeyse unutulmuş olan çok önemli bir kavramdan bahsetmek istiyorum inş. Allah'a enabe olmak.
Enibuenabmünibmünibineunibifadeleri Kurani Kerim’de Allah’a yönelmek anlamına gelmektedir ve tam 154 ayette yer almaktadır.
Kıymetli kardeşlerimsizlerle Peygamber Efendimizin verdiği en önemli mesajını paylaşmak istiyorum inş.
Bir gün Allah Resülü Hz.Muhammed Mustafa (Sav) Efendimiz’in insanlara Allah'ın tekliğini ve kendisinin de Allah'ın Resulü olduğunu tebliğ ettiği esnada (bunların arasında aynı zamanda bir süre sonra sahabe konumuna gelecek olanlar da var) bir kişi Resulüllah’ın sözünü keserek :
"Madem sen kendini Peygamber olduğunu söylüyorsun senin Rabbin sana öyle bir ayet indirsin ki bu ayet hem bizim durumumuzu ve de eğer bizim konumumuz kötü ise bu durumdan nasıl kurtulabileceğimizi bize açıkla"
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (Sav) cevaben :
"Ey insanlar Allahu Teala ben istiyorum diye ayet inzal etmezAllahu Teala dilerse ayet nuzul olur" dediği anda Allah (C.C.) sebebi nüzül olan ayetlerden biri olan Ra'd-27. ayeti kerimesini inzal ediyor.Alahu Teala şöyle buyuruyor :
13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi) kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Allah(C.C.)insanların başlangıçta delalette olduklarını ancak delalette olanların sadece Allah’a inanmakla değil bunun yanında bir de Allah'a "enabe olmak" yani yönelmek sureti ile kurtulabileceklerinin mesajını veriyor.
Kıymetli kardeşlerim günümüzde insanların %90’dan fazlası Allah’a iman ediyor fakat ayeti kerimeye dikkat ederseniz Allahu Teala “Kendisine iman edeni değil “Kendisine yöneleni hidayete ulaştırır” buyuruyor.Buradan da sadece Allah’a iman etmenin yeterli olmadığını idrak ediyoruz. Neden böyle söylüyoruz ?
-Çünkü Allah’a inanmayan insan hemen hemen yok gibidir. Mümin olan kişi de kafir olan kişi de aslında Allah’a inanmaktadır. Kuranı Kerim bunun böyle olduğunu söylüyor. Mesela Müminun 24 de Nuh As ın kavminin ileri gelen kafirleri “Allah dileseydi” diyorlar o halde Allah’a inandıkları kesin ama kafir oldukları da kesindir.
23 / MU'MİNUN - 24 : Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ hâzâ illâ beşerun mıslukum yurîdu en yetefaddale aleykum ve lev şâallâhu le enzele melâikeh(melâiketen) mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne).
Onun kavminden kâfir olanların ileri gelenleri: “Bu sizin gibi beşerden (insandan) başka bir şey değil. Size üstün gelmek (hükmetmek) istiyor. Ve eğer Allah dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Atalarımızdan bunun hakkında bir şey işitmedik.” dediler.
Bakara -137.ayeti kerimesinde ise “Eğer onlar da sizin O’na iman ettiğiniz gibi iman etselerdi muhakak ki hidayete ererlerdi...” ifadesi ile yalnızca Allah’a iman etmenin yeterli olmadığını açıklıyor.
2 / BAKARA - 137 : Fe in âmenû bi misli mâ âmentum bihî fe kadihtedev ve in tevellev fe innemâ hum fî şikâk(şikâkın) fe se yekfîke humullâh(humullâhu) ve huves semîul alîm.
Eğer onlar da sizin O'na (Allah'a) îmân ettiğiniz gibi îmân etselerdi muhakkak ki hidayete ererlerdi. Ve eğer (yüz çevirirlerse) dönerlerse mutlaka bir ayrılık içindedirler (Allah'ın yolundan ayrılmışlardır). Allah (onlara karşı) sana kâfi (yeterli)dir. O (herşeyi işiten ve bilen) Semîul Alîm'dir.
Dolayısıyla Ra’d-27.ayetinde geçen “enâb” Allah'a enabe olmak" yani yönelmek yalnızca dille “ben Allah’a yöneliyorum” demek değil kalben samimi bir şekilde Allah’a yönelme yani iman etmenin bir adım ötesi oluyor.
Bir de yalnızca dille iman edenlere ve onların sonucuna bir bakalım inş.
Allahu Teala Bakara-8.ayetinde onların mümin olmadığını Secde-29.ayetinde ise bu imanın kendilerine bir fayda vermediğini ve kendilerine süre verilmediğini buyuruyor :
2/BAKARA-8: Ve minen nâsi men yekûlu âmennâ billâhi ve bil yevmil âhıri ve mâ hum bi mu’minîn(mu’minîne).
Ve insanlardan bir kısmı derler ki: “Biz Allah’a ve ahiret gününe îmân ettik.” Ve onlar mü’min değillerdir.
32/SECDE-29: Kul yevmel fethi lâ yenfeullezîne keferû îmânuhum ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne).
De ki: "Fetih günü kâfir olanlara (Allah’a yönelmeyenlere) îmânları bir fayda vermez ve onlara süre verilmez."
Kişi Allah(C:C.) iman eder ama Allahu Tealanın Ra’d-27. ayeti kerimesinde de işaret ettiği üzere insanların samimiyetle Kendisine yönelmesi gerektiğini ancak bu şekilde delaletten kurtulabileceğini ifade eder.
Allahu Teala Kurani Kerim’de Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (Sav)’de
Allah’a yöneldiğini açıklıyor :
42/ŞÛRÂ-10: Ve mahteleftum fîhi min şey’in fe hukmuhû ilallâh(ilallâhi) zâlikumullâhu rabbî aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu).
Birşey hakkında ihtilâfa düşerseniz artık onun hükmü Allah’a aittir. İşte bu Allah benim Rabbimdir. O’na tevekkül ettim. Ve O’na yönelirim.
Şimdi sahabeye bakıyoruz sevgili kardeşlerim acaba onlar cahiliyye döneminde delaletten nasıl kurtulmuşlar.
Allahu Teala Zümer-17 .ayeti celilesinde şöyle buyuruyor:
39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ fe beşşir ıbâd(ıbâdi).
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler. Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!
İşte burada da buyurulduğu üzere sahabenin Peygamber Efendimizin Ra'd-27. ayetinde bahsettiği "enabe olmak" Allah(C.C.)'a kalben yönelme kavramını idrak ettiklerini görüyoruz.
Allahu Teala İsra-45 ve 46.ayetlerinde ise idrak edemeyenlerin üzerine engeler koyduğunu söylüyor :
17/İSRÂ-45: Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhıreti hicâben mestûrâ(mestûren). Sen Kur’ân’ı kıraat ettiğin (okuduğun) zaman seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaşmaya ve kıyâmet gününe) inanmayanlar arasına hicab-ı mesture kıldık (gözlerinin üzerine seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk).
17/İSRÂ-46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran) ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûren).
O’nu (Kur’ân’ı) fıkıh (idrak) etmelerine karşı (fıkıh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onların kulaklarına vakra (işitme engeli) kıldık. Ve sen Kur’ân’da Rabbinin tekliğini zikrettiğin zaman nefretle arkalarına döndüler.
Kıymetli kardeşlerimşimdi bir de yine Peygamber Ef.(sav)'in tebliğine muhattap olup da "enabe olmak" kavramını idrak edemeyerek idrak etmiş olanlara :"Biraz önce (O) ne dedi?” dediklerini ve onların durumunu açıklayan ayeti kerimeye bakalım inş.
Allahu Teala Muhammed-16.ayeti celilesinde :
47/MUHAMMED-16: Ve minhum men yestemiu ileyke hattâ izâ harecû min indike kâlû lillezîne ûtûl ilme mâzâ kâle ânifâ(ânifen) ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim vettebeû ehvâehum.
Ve seni dinleyenlerden bir kısmı senin yanından çıktıkları zaman kendilerine ilim verilenlere: “Biraz önce (O) ne dedi?” dediler. İşte onlar Allah’ın kalplerini mühürledikleri kişilerdir ve onlar hevalarına tâbî olanlardır.
Kıymetli kardeşlerim Allahu Teala insanların Kendisine yönelme kavramını değişik fiillerle de üzermize farz kılmıştır.
Mesela bunlardan bazıları şunlardır:
1. 73 / MUZEMMİL - 8 : Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O'na ulaş.
“ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).” herşeyden kesilerek O’na ulaş.
2. 89 / FECR - 28 : İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).
Rabbine dön (Allah'tan) razı olarak ve Allah'ın rızasını kazanmış olarak!
“İrciî ilâ rabbiki” Rabbine dön (Fecr-28)
3. 29 / ANKEBUT - 5 : Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin) ve huves semîul alîm(alîmu).Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten en iyi bilendir.
” Men kâne yercû likâallâhi...” Kim Allah’a mülâki olmayı dilerse... (Ankebut-5)
4. 31 / LOKMAN - 15 : Ve in câhedâke alâ en tuşrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutı’humâ ve sâhibhumâ fîd dunyâ magrûfen vettebi’ sebîle men enâbe ileyy(ileyye) summe ileyye merciukum fe unebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).Ve bilgin olmayan bir şey hakkında şirk koşman için seninle mücâdele ederlerse ikisine de itaat etme! Ve dünyada onlara güzellikle sahip ol. Bana yönelenlerin (ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenlerin) yoluna tâbî ol. Sonra dönüşünüz Banadır. O zaman yaptığınız şeyleri size haber vereceğim.
“vettebi’ sebîle men enâbe ileyy(ileyye)...” Bana yönelenlerin yoluna tâbî ol. (Lokman-15)
5 51 / ZARİYAT - 50 : Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi) innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun).
Öyleyse Allah'a firar edin (kaçın ve sığının). Muhakkak ki ben sizin için O'ndan (Allah tarafından gönderilmiş) apaçık bir nezirim.
“Fe firrû ilâllâh...Öyleyse Allah’a firar edin (kaçın ve sığının)(Zariyat-50)
6. 41 / FUSSİLET - 6 : Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun festekîmû ileyhi vestagfirûh(vestagfirûhu) ve veylun lil muşrikîn(muşrikîne).
De ki: “Ben sadece sizin gibi bir insanım. Bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyediliyor. Öyleyse O'na yönelin (O'na doğru istikamet alın) ve O'ndan mağfiret dileyin. Ve müşriklerin vay haline!”
”.. festekîmû ileyhi..” Öyleyse O'na yönelin (O'na doğru istikamet alın)(Fussilet-6)
7. 92 / LEYL - 20 : İllebtigâe vechi rabbihil a’lâ.
O sadece Yüce Rabbinin Vechi'ni (Zat'ını) ibtiga etti (diledi).
son olarak ise sizlere "enabe" olmanın yani Allah'a kalben yönelmemizin üzerimize 12 defa farz olduğunu ve bunun da üzerimize ölüm gelmeden evvel yapmamız gerektiğini açıklayan ayete bakalım inş.:
39/ZUMER-54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).
Ve Rabbinize (Allah’a) yönelin! Ve size azap gelmeden önce O’na (Allah’a) teslim olun. (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız.
İşte sevgili kardeşlerim günümüzde unutulmak üzere olan ve üzerimize farz olan bu mesaja Allah'ın tüm peygamberleri ve ermiş kulları gibi Allah'a kalben yönelmek sureti ile kulak verelim ve Allah(c.c)'ın bizlerden istediği ölçüde bir kul olalım inş.
Kıymetli kardeşlerim sizlerle üzerimize farz olan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (Sav)’in sünnetlerinden olup nerdeyse unutulmuş olan çok önemli bir kavramdan bahsetmek istiyorum inş. Allah'a enabe olmak.
Enibuenabmünibmünibineunibifadeleri Kurani Kerim’de Allah’a yönelmek anlamına gelmektedir ve tam 154 ayette yer almaktadır.
Kıymetli kardeşlerimsizlerle Peygamber Efendimizin verdiği en önemli mesajını paylaşmak istiyorum inş.
Bir gün Allah Resülü Hz.Muhammed Mustafa (Sav) Efendimiz’in insanlara Allah'ın tekliğini ve kendisinin de Allah'ın Resulü olduğunu tebliğ ettiği esnada (bunların arasında aynı zamanda bir süre sonra sahabe konumuna gelecek olanlar da var) bir kişi Resulüllah’ın sözünü keserek :
"Madem sen kendini Peygamber olduğunu söylüyorsun senin Rabbin sana öyle bir ayet indirsin ki bu ayet hem bizim durumumuzu ve de eğer bizim konumumuz kötü ise bu durumdan nasıl kurtulabileceğimizi bize açıkla"
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (Sav) cevaben :
"Ey insanlar Allahu Teala ben istiyorum diye ayet inzal etmezAllahu Teala dilerse ayet nuzul olur" dediği anda Allah (C.C.) sebebi nüzül olan ayetlerden biri olan Ra'd-27. ayeti kerimesini inzal ediyor.Alahu Teala şöyle buyuruyor :
13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi) kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Allah(C.C.)insanların başlangıçta delalette olduklarını ancak delalette olanların sadece Allah’a inanmakla değil bunun yanında bir de Allah'a "enabe olmak" yani yönelmek sureti ile kurtulabileceklerinin mesajını veriyor.
Kıymetli kardeşlerim günümüzde insanların %90’dan fazlası Allah’a iman ediyor fakat ayeti kerimeye dikkat ederseniz Allahu Teala “Kendisine iman edeni değil “Kendisine yöneleni hidayete ulaştırır” buyuruyor.Buradan da sadece Allah’a iman etmenin yeterli olmadığını idrak ediyoruz. Neden böyle söylüyoruz ?
-Çünkü Allah’a inanmayan insan hemen hemen yok gibidir. Mümin olan kişi de kafir olan kişi de aslında Allah’a inanmaktadır. Kuranı Kerim bunun böyle olduğunu söylüyor. Mesela Müminun 24 de Nuh As ın kavminin ileri gelen kafirleri “Allah dileseydi” diyorlar o halde Allah’a inandıkları kesin ama kafir oldukları da kesindir.
23 / MU'MİNUN - 24 : Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ hâzâ illâ beşerun mıslukum yurîdu en yetefaddale aleykum ve lev şâallâhu le enzele melâikeh(melâiketen) mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne).
Onun kavminden kâfir olanların ileri gelenleri: “Bu sizin gibi beşerden (insandan) başka bir şey değil. Size üstün gelmek (hükmetmek) istiyor. Ve eğer Allah dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Atalarımızdan bunun hakkında bir şey işitmedik.” dediler.
Bakara -137.ayeti kerimesinde ise “Eğer onlar da sizin O’na iman ettiğiniz gibi iman etselerdi muhakak ki hidayete ererlerdi...” ifadesi ile yalnızca Allah’a iman etmenin yeterli olmadığını açıklıyor.
2 / BAKARA - 137 : Fe in âmenû bi misli mâ âmentum bihî fe kadihtedev ve in tevellev fe innemâ hum fî şikâk(şikâkın) fe se yekfîke humullâh(humullâhu) ve huves semîul alîm.
Eğer onlar da sizin O'na (Allah'a) îmân ettiğiniz gibi îmân etselerdi muhakkak ki hidayete ererlerdi. Ve eğer (yüz çevirirlerse) dönerlerse mutlaka bir ayrılık içindedirler (Allah'ın yolundan ayrılmışlardır). Allah (onlara karşı) sana kâfi (yeterli)dir. O (herşeyi işiten ve bilen) Semîul Alîm'dir.
Dolayısıyla Ra’d-27.ayetinde geçen “enâb” Allah'a enabe olmak" yani yönelmek yalnızca dille “ben Allah’a yöneliyorum” demek değil kalben samimi bir şekilde Allah’a yönelme yani iman etmenin bir adım ötesi oluyor.
Bir de yalnızca dille iman edenlere ve onların sonucuna bir bakalım inş.
Allahu Teala Bakara-8.ayetinde onların mümin olmadığını Secde-29.ayetinde ise bu imanın kendilerine bir fayda vermediğini ve kendilerine süre verilmediğini buyuruyor :
2/BAKARA-8: Ve minen nâsi men yekûlu âmennâ billâhi ve bil yevmil âhıri ve mâ hum bi mu’minîn(mu’minîne).
Ve insanlardan bir kısmı derler ki: “Biz Allah’a ve ahiret gününe îmân ettik.” Ve onlar mü’min değillerdir.
32/SECDE-29: Kul yevmel fethi lâ yenfeullezîne keferû îmânuhum ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne).
De ki: "Fetih günü kâfir olanlara (Allah’a yönelmeyenlere) îmânları bir fayda vermez ve onlara süre verilmez."
Kişi Allah(C:C.) iman eder ama Allahu Tealanın Ra’d-27. ayeti kerimesinde de işaret ettiği üzere insanların samimiyetle Kendisine yönelmesi gerektiğini ancak bu şekilde delaletten kurtulabileceğini ifade eder.
Allahu Teala Kurani Kerim’de Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa (Sav)’de
Allah’a yöneldiğini açıklıyor :
42/ŞÛRÂ-10: Ve mahteleftum fîhi min şey’in fe hukmuhû ilallâh(ilallâhi) zâlikumullâhu rabbî aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu).
Birşey hakkında ihtilâfa düşerseniz artık onun hükmü Allah’a aittir. İşte bu Allah benim Rabbimdir. O’na tevekkül ettim. Ve O’na yönelirim.
Şimdi sahabeye bakıyoruz sevgili kardeşlerim acaba onlar cahiliyye döneminde delaletten nasıl kurtulmuşlar.
Allahu Teala Zümer-17 .ayeti celilesinde şöyle buyuruyor:
39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ fe beşşir ıbâd(ıbâdi).
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler. Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!
İşte burada da buyurulduğu üzere sahabenin Peygamber Efendimizin Ra'd-27. ayetinde bahsettiği "enabe olmak" Allah(C.C.)'a kalben yönelme kavramını idrak ettiklerini görüyoruz.
Allahu Teala İsra-45 ve 46.ayetlerinde ise idrak edemeyenlerin üzerine engeler koyduğunu söylüyor :
17/İSRÂ-45: Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhıreti hicâben mestûrâ(mestûren). Sen Kur’ân’ı kıraat ettiğin (okuduğun) zaman seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaşmaya ve kıyâmet gününe) inanmayanlar arasına hicab-ı mesture kıldık (gözlerinin üzerine seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk).
17/İSRÂ-46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran) ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûren).
O’nu (Kur’ân’ı) fıkıh (idrak) etmelerine karşı (fıkıh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onların kulaklarına vakra (işitme engeli) kıldık. Ve sen Kur’ân’da Rabbinin tekliğini zikrettiğin zaman nefretle arkalarına döndüler.
Kıymetli kardeşlerimşimdi bir de yine Peygamber Ef.(sav)'in tebliğine muhattap olup da "enabe olmak" kavramını idrak edemeyerek idrak etmiş olanlara :"Biraz önce (O) ne dedi?” dediklerini ve onların durumunu açıklayan ayeti kerimeye bakalım inş.
Allahu Teala Muhammed-16.ayeti celilesinde :
47/MUHAMMED-16: Ve minhum men yestemiu ileyke hattâ izâ harecû min indike kâlû lillezîne ûtûl ilme mâzâ kâle ânifâ(ânifen) ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim vettebeû ehvâehum.
Ve seni dinleyenlerden bir kısmı senin yanından çıktıkları zaman kendilerine ilim verilenlere: “Biraz önce (O) ne dedi?” dediler. İşte onlar Allah’ın kalplerini mühürledikleri kişilerdir ve onlar hevalarına tâbî olanlardır.
Kıymetli kardeşlerim Allahu Teala insanların Kendisine yönelme kavramını değişik fiillerle de üzermize farz kılmıştır.
Mesela bunlardan bazıları şunlardır:
1. 73 / MUZEMMİL - 8 : Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O'na ulaş.
“ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).” herşeyden kesilerek O’na ulaş.
2. 89 / FECR - 28 : İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).
Rabbine dön (Allah'tan) razı olarak ve Allah'ın rızasını kazanmış olarak!
“İrciî ilâ rabbiki” Rabbine dön (Fecr-28)
3. 29 / ANKEBUT - 5 : Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin) ve huves semîul alîm(alîmu).Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten en iyi bilendir.
” Men kâne yercû likâallâhi...” Kim Allah’a mülâki olmayı dilerse... (Ankebut-5)
4. 31 / LOKMAN - 15 : Ve in câhedâke alâ en tuşrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutı’humâ ve sâhibhumâ fîd dunyâ magrûfen vettebi’ sebîle men enâbe ileyy(ileyye) summe ileyye merciukum fe unebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).Ve bilgin olmayan bir şey hakkında şirk koşman için seninle mücâdele ederlerse ikisine de itaat etme! Ve dünyada onlara güzellikle sahip ol. Bana yönelenlerin (ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenlerin) yoluna tâbî ol. Sonra dönüşünüz Banadır. O zaman yaptığınız şeyleri size haber vereceğim.
“vettebi’ sebîle men enâbe ileyy(ileyye)...” Bana yönelenlerin yoluna tâbî ol. (Lokman-15)
5 51 / ZARİYAT - 50 : Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi) innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun).
Öyleyse Allah'a firar edin (kaçın ve sığının). Muhakkak ki ben sizin için O'ndan (Allah tarafından gönderilmiş) apaçık bir nezirim.
“Fe firrû ilâllâh...Öyleyse Allah’a firar edin (kaçın ve sığının)(Zariyat-50)
6. 41 / FUSSİLET - 6 : Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun festekîmû ileyhi vestagfirûh(vestagfirûhu) ve veylun lil muşrikîn(muşrikîne).
De ki: “Ben sadece sizin gibi bir insanım. Bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyediliyor. Öyleyse O'na yönelin (O'na doğru istikamet alın) ve O'ndan mağfiret dileyin. Ve müşriklerin vay haline!”
”.. festekîmû ileyhi..” Öyleyse O'na yönelin (O'na doğru istikamet alın)(Fussilet-6)
7. 92 / LEYL - 20 : İllebtigâe vechi rabbihil a’lâ.
O sadece Yüce Rabbinin Vechi'ni (Zat'ını) ibtiga etti (diledi).
son olarak ise sizlere "enabe" olmanın yani Allah'a kalben yönelmemizin üzerimize 12 defa farz olduğunu ve bunun da üzerimize ölüm gelmeden evvel yapmamız gerektiğini açıklayan ayete bakalım inş.:
39/ZUMER-54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).
Ve Rabbinize (Allah’a) yönelin! Ve size azap gelmeden önce O’na (Allah’a) teslim olun. (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız.
İşte sevgili kardeşlerim günümüzde unutulmak üzere olan ve üzerimize farz olan bu mesaja Allah'ın tüm peygamberleri ve ermiş kulları gibi Allah'a kalben yönelmek sureti ile kulak verelim ve Allah(c.c)'ın bizlerden istediği ölçüde bir kul olalım inş.