Allâh Rasûlü’nün Nezâketi

LaNéDLy qHz

Bayan Üye
Allâh Rasûlü’nün Nezâketi

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, o kadar rikkâtle incelmiş hassâs bir kalbe sahipti ki, birgün yere tüküren bir adam gördüler. Mübârek sîmâları birdenbire kızardı ve oldukları yerde kalakaldılar.
Sahâbî koşuştu. Tükrüğün üstünü kumla örttü. Ondan sonra Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yollarına devâm ettiler.

Elbiselerin düzeltilmesini emreden, giyim-kuşamda pejmürdeliği hoş görmeyen Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, saç ve sakalların dağınıklığını da tasvîb etmezlerdi.
Nitekim bir seferinde Rasûlullâh mesciddeyken, saçı sakalı karışmış bir adam çıkagelmişti.


Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, eliyle ona saç ve sakalını düzeltmesini işâret etti. Adam, bu emri yerine getirdiğinde Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Bu hâl, herhangi birinizin şeytan gibi saçı-başı dağınık dolaşmasından daha güzel değil mi?” (Muvatta’, Şaar, 7) buyurdular

Yine Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, birgün saçı başı darmadağınık bir adam görmüşlerdi.

Hayretle:
“Niçin bu adam saçlarını yıkayıp taramıyor?” buyurdular.
Üzerinde kirli elbiseler bulunan bir kimseyi gördüklerinde de:
“Bu zât elbiselerini yıkayacak su bulamıyor mu?” buyurarak müslümanların temiz ve tertipli olmaları gerektiğini ifâde ettiler. (Ebû Dâvûd, Libâs, 14/4062; Nesâî, Zînet, 60)

Bir başka sefer, yine üstü başı dağınık olarak huzûruna gelen bir adama:
“Malın var mı? Hâlin vaktin nasıl?”diye sormuş, adamın maddî imkânının iyi olduğunu bildirmesi üzerine:
“O hâlde, Allâh sana mal verince, eseri üzerinde görünsün!” diye onu îkâz etmişlerdir. (Ebû Dâvûd, Libâs, 14/4063; Nesâî, Zînet, 54; Ahmed, IV, 137)


Başka bir hadîslerinde de:
“Allâh, kuluna verdiği nîmetin eserini onun üzerinde görmeyi sever.” buyurmuşlardır. (Tirmizî, Edeb, 54/2819; Ahmed, II, 311)
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- merhametli, nâzik, ince ruhlu ve rikkât-i kalbiye sahibi bir insandı.

Kaba bir kimsenin:
“–Ey Muhammed, ey Muhammed!” diye defâlarca bağırmasına rağmen her defâsında yumuşak bir üslûbla:
“–Buyur, isteğin nedir?” diye mukâbelede bulunarak muhâtabının kabalığına karşı dâimâ nezâketle davrandılar.


Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, nezâketleri sebebiyle misafirlerine bizzât kendileri hizmet ve ikrâm ederlerdi. (Beyhakî, Şuab, VI, 518, VII, 436)
Çocukluğunda dahî hiçbir kimse ile nezâketi zedeleyici bir münâkaşa ve mücâdeleleri yoktu.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst