halukgta
Kayıtlı Üye
İslam dininde çok tartışılan bir konu hakkında, bu makalemde sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Geleneksel İslam anlayışının temelinde şöyle bir inanç vardır. İSLAMI VE İBADETLERİMİZİ YAŞARKEN, KURANDA İHTİYACIMIZ OLAN HER BİLGİNİN VE DETAYIN OLMADIĞI SAVUNULARAK, DETAYINI ALLAHIN RESULÜNÜN HADİSLERİNDEN ÖĞRENİYORUZ DİYE İNANILIR. Sizce bu düşüncenin doğru olması mümkün mü? Kuranı anlayarak ve düşünerek bir kez okuyan bir Müslüman, bunu asla kabul etmez. Allah bizlere rehber olsun diye gönderdiyse Kuranı, neden kendisi açıklamasın? Gerçi Allah, Kuranı açıklamak bizim görevimiz diyor ve nice örneklerle açıkladığını söylüyor. Ama bizler çok üzgünüm Allaha değil, güvendiğimiz insanlara inanıyoruz. Eğer Kuran detaylı değilse, açıklanmamışsa bizler Kurandan sorumlu olamayız. İSTİSNASIZ ALLAH, AKLI BAŞINDA TÜM KULLARINI, KURANDAN SORUMLU TUTTUĞUNA HÜKMEDİYORSA, BU DÜŞÜNCE ASLA DOĞRU OLAMAZ. BU DÜŞÜNCE ALLAHA VE KİTABINA İFTİRADIR. Çünkü Allah biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık, yemin olsun ki anlayasınız diye kolaylaştırdık, nice örneklerle açıkladık, Kuranı açıklamak bizim görevimiz şeklindeki ayetler, Kuranın gerektiği kadar, yani kolaylaştırılarak açıklandığını söylüyor.
Kitap Ehline, Allahın Resulü Kuranı tebliğ ederken, Kuranda kendi inançlarını göremediklerinde, yalnız Kuran ile olmaz, bizim atalarımızın inançları da var diye itiraz ettiklerinde, Allah nasıl bir ayet indirmişti hatırlayalım. KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BIR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU? (Ankebut 51) Aynı yanlışı bizlerde yapıyoruz ama farkında değiliz. Aslında bu ayet sorumuza çok açık cevap veriyor. Bu ayet bizleri ilgilendirmiyor, kitap Ehline söyleniyor diyebilir miyiz? Elbette hayır. Bu ayeti örnek verdiğimde, bu ayetin Kitap Ehline indirildiği, bize hitap etmediği söyleniyor. Hâlbuki Kuranın neredeyse çoğunluğu, zaten Kitap Ehline hitaben indirilmiş olup, onların yaptığı yanlışları, bizlerde yapmayalım diye Kurana geçmiştir. Bu yanlış düşünceyi savunanlara, Allahın hem Kitap Ehline, hem de tüm iman edenlere bir uyarısını hatırlatmak istiyorum. SİZ KİTABIN BİR KISMINA İNANIYOR, BİR KISMINI İNKÂR MI EDİYORSUNUZ? İman ettiğini söyleyen herkes, Kuranın tüm ayetlerinden sorumludur, lütfen unutmayalım.
Bu konuyu Kuran merkezli düşünmeye devam edelim. İbadetlerimizi hayatımıza geçirirken, mezheplerin dine yaptığı ilaveleri Kuranda göremediğimizde, ne yazık ki bu düşünce ortaya atılmış ve Kuran özet bilgiler verir, açıklamaz, detay vermez. Onun için detayını Resulün rivayet hadislerinden öğreniriz düşüncesini, ne yazık ki İslam toplumuna kabul ettirerek, RİVAYET KAPISINI SONUNA KADAR AÇARAK, HER İSTEDİKLERİ BATILI RESULÜN ADINI KULLANARAK, DİNE SOKMUŞLARDIR. Tabi bu yolla Allahın dininin sınırları, Kuranın dışına çıkmış ve dini kendi çıkarlarına kullanarak, dinin yönetimini ellerine almışlardır. UNUTMAYALIM DİN ALLAHIN DİNİDİR, DINİN SINIRLARINIDA YALNIZ ALLAH ÇİZER. Lütfen mezheplerin dine ibadetlerimize yaptığı ilaveleri, Kuranda göremediğimizde, Yahudilerin yanlışına düşmeyelim ve Kuranı eksik görmeyelim. Unutmayalım Allah unutucu değildir. Bizlere kolay, basit yerine getireceğimiz hükümler vermiştir, bunu unutmayalım.
Kuranda her bilgi, detaylı verilmemiştir diye inandırıldığımız için, Kuranın onlarca hatta yüzlerce ayetinin de üstünü örtüp, iman etmediğimizin de farkında olamamışız. Hâlbuki Allah, emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, hesabını sorarım, yalnız Kuranın ipine sarılın diye bizleri uyarmamış mıydı? Uyarmıştı ama topluma Kuranı, anladıkları dilden okutmadıkları için, ne yazık ki Allahın bu uyarılarını toplum tebliğ alamadı. Kuranı sakın Türkçesinden okuma yanlış anlarsın, günaha girersin. Anlamasan da Arapçasından oku, sevap alırsın mantığıyla, hala Kuranı tebliğ alamadan, yani anlamadan Arapçasında okumaya devam ediyoruz. Böyle olunca da bizlere ne anlatılırsa doğru zannedip BATILI, HAK DİYE YAŞAMAYA DEVAM EDİYORUZ. EN SAĞLAM VE GARANTİLİ YOLU İZLEMEK İSTEYEN, YALNIZ VE YALNIZ ALLAHIN İPİ KURANA SARILIR. ALLAH DA ÇOK AÇIK BUNU YAPMAMIZI İSTİYOR BİZLERDEN.
Eğer Kuranı anlayarak okusaydık, Allahın ayetler üzerinde düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı istediğini tebliğ alırdık. Allah ayetler üzerinde düşünmemizi istiyorsa, indirdiği ayetlerin detay sız olduğunu nasıl söyleriz. Açıklanmayan, detay sız bir Kuran üzerinde nasıl düşünürüz, bunu da mı akıl edemiyoruz? Bu tebliği aldığımızda, bizlerin sorumlu olduğu dinin anası ayetlerin MUHKEM, yani hiç şüphe duyulmayacak kadar açık ve aklı başında her kulunun anlayacağı şekilde KOLAYLAŞTIRILMIŞ olarak gönderdiğini de tebliğ almış olacaktık. TEBLİĞİ ALAN, DÜŞÜNMEYE BAŞLAYAN MÜSLÜMANLAR, HEMEN SORULAR SORMAYA VE ANLATILAN YANLIŞ BİLGİLERE İTİRAZ ETMEYE BAŞLAYACAKTIR. Örneğin Zuhruf suresi 44. Ayeti okuyan bir Müslüman, Allahın kendisini Kurandan hesaba çekeceğini ve sorumlu tuttuğunu tebliğ aldığında, Kuranı herkesin anlayamayacağını, detay sız ve açıklanmamış olduğunu iddia edenlere, şu soruyu soracak ve cevap verecektir. ALLAH HAŞA AÇIKLANMAMIŞ VE DETAYI VERİLMEMİŞ, HERKESİN ANLAMADIĞI BİR KİTAPTAN MI BİZLERİ HESABA ÇEKECEK? BU DÜŞÜNCE ASLA DOĞRU OLAMAZ, diye cevap verecektir.
Çok üzgünüm ama günümüzde bizler, bu adaletsiz inancı Allaha nispet edenlere, BU SORUYU SORAMIYORUZ. Peki neden? Çünkü Kurandan uzaklaştırılmış, Kurandan habersiz adeta Kuran ile hiçbir bağı olmayan, yalnız adı Müslüman olan toplumlar olduk. Hadi Kuranı anlayarak hiç okumadık, aklımızı da mı birilerine teslim ettik de mantıklı düşünemiyoruz? Allah madem bizleri aydınlatmak, doğru yolu göstermek için bir kitap gönderiyor, onu neden gerektiği gibi kendisi açıklamasın? Hadi diyelim açıklama görevini Resulüne bıraktı. Kuran ayetlerini tek tek yazdırıp kayda geçirirken Allahın Resulü, ayetlerin detayını, Allahın hükümlerini nasıl hayata geçireceğimizin bilgilerini niye Kurana yazdırmadı? Haşa yoksa akıl edemedi mi? Görevini eksik mi yaptı? Ne dediğimizin, nelere inandırıldığımızın farkında mısınız?
Hatırlatırım Allah Resulüne hikmeti, yani bilgeliği, ilmide vermişti. Kuran detaylı olmayıp, detayını Resulüne bırakmış olsaydı, Resulü ayetleri yazdırırken, onunla birlikte Kuranın detayını yazdırmadığına, BU DETAYLARI DA BENİM HADİSLERİMDEN, BİRBİRİNİZE NAKLEDEREK ÖĞRENİRSİNİZ DEDİĞİNE NASIL İNANIRIZ, BU KADAR MI AKIL TUTULMASINA YAKALANDIK? Lütfen kendimizi kandırmayalım. Elimize, bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kuranı alalım, ama bu sefer anlamadığımız dilden değil, anlayarak ve ayetler üzerinde düşünerek okuyalım. Okuyalım ki din tüccarlarının tuzağına düşmeyelim. Yüzlerce yıldır İslam toplumu, ALLAH İLE ALDATILDI. Bu tuzağı özellikle Yahudiler bizlere kurdu. Hatta içimize Müslüman olarak girdiler, yüzlerce yıl içimizde bizden birisi gibi yaşadılar. Lütfen Yahudilerin inançları ile biz Müslümanların FIKIH inançlarını bir araştırınız ve karşılaştırınız. Neredeyse hiç farkının olmadığını göreceksiniz. Hatırlatırım Allah Yahudileri, Allahın yolundan saparak, inatla batıla sapıp toplumları da aldattıkları için cezalandırmıştı. Aynı cezaya çarptırılmak ister miyiz?
Lütfen elde Kuran bu gerçeğin artık farkına varalım. Büyük çoğunluğumuzun Kurandan uzak yaşadığı için, farkına varamayacağını biliyorum, onun için sevdiklerimizi yakınlarımızı Kuran ile uyaralım ve Kuran ile buluşturalım. Ama gemisini kurtaran kaptan misali, hepimiz kendi imtihanımızı yaşıyoruz. Mahşer günü üzülenlerin ve yüzlerinin simsiyah olanların safında olmak istemeyen, BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, ELDE KURAN GERÇEKLERİN ARAYIŞINDA OLUR.
Tekrar etmek istiyorum, lütfen şunu unutmayalım, Allah yemin ederek birçok kez, hiç kimseye muhtaç olmayalım diye, Kuranı kolaylaştırdığını üstüne basa basa söylüyor ve tekrar ediyor. NE YAZIK Kİ BU UYARILARDAN HABERSİZ BİZLER HALA, KURAN KOLAYDA NE KADAR KOLAY, KURANI HERKES ANLAMAZ, ONU ÂLİM OLANLAR ANLAR DİYEREK, Allahı farkında olmadan adaletsizlikle suçluyoruz. Sizce Allah açıklamadığı, aklı başında herkesin anlayamayacağı, detay sız yol gösterici bir rehber gönderip, yasakladığı halde bizlerin veliler edinip ardına düşmemizi ister mi? Daha sonrada gücümüzün yetmeyeceği, detay sız bilgilerden sorumlu tutar mı? Yalnız bunu düşünen, dini kullanarak çıkar sağlayanların, bizlere kurduğu tuzağın farkında olacaktır.
DİLERİM GERÇEKLERİN FARKINDA OLAN VE YALNIZ ALLAHIN İPİNE SARILAN, ALLAHIN AZINLIK HALİS KULLARINDAN OLURUZ. Ömür bir su gibi akıp gidiyor. Unutmayalım, her an emanetimizi teslim edebiliriz. Üzülmek istemeyen, en emin en sağlam bilgiye, yani Kurana tabi olur.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
BATILDAN SANIDAN UZAK, KUR'AN'A DAVET. – SİTEDE ARAMAK İSTEDİĞİNİZ KONUYU, ARAMA MOTORUNDAN TARATARAK BULABİLİRSİNİZ.
https://twitter.com/KURANA_DAVET
hakyolkuran
Facebook
KUR'AN A DAVET
Kitap Ehline, Allahın Resulü Kuranı tebliğ ederken, Kuranda kendi inançlarını göremediklerinde, yalnız Kuran ile olmaz, bizim atalarımızın inançları da var diye itiraz ettiklerinde, Allah nasıl bir ayet indirmişti hatırlayalım. KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BIR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU? (Ankebut 51) Aynı yanlışı bizlerde yapıyoruz ama farkında değiliz. Aslında bu ayet sorumuza çok açık cevap veriyor. Bu ayet bizleri ilgilendirmiyor, kitap Ehline söyleniyor diyebilir miyiz? Elbette hayır. Bu ayeti örnek verdiğimde, bu ayetin Kitap Ehline indirildiği, bize hitap etmediği söyleniyor. Hâlbuki Kuranın neredeyse çoğunluğu, zaten Kitap Ehline hitaben indirilmiş olup, onların yaptığı yanlışları, bizlerde yapmayalım diye Kurana geçmiştir. Bu yanlış düşünceyi savunanlara, Allahın hem Kitap Ehline, hem de tüm iman edenlere bir uyarısını hatırlatmak istiyorum. SİZ KİTABIN BİR KISMINA İNANIYOR, BİR KISMINI İNKÂR MI EDİYORSUNUZ? İman ettiğini söyleyen herkes, Kuranın tüm ayetlerinden sorumludur, lütfen unutmayalım.
Bu konuyu Kuran merkezli düşünmeye devam edelim. İbadetlerimizi hayatımıza geçirirken, mezheplerin dine yaptığı ilaveleri Kuranda göremediğimizde, ne yazık ki bu düşünce ortaya atılmış ve Kuran özet bilgiler verir, açıklamaz, detay vermez. Onun için detayını Resulün rivayet hadislerinden öğreniriz düşüncesini, ne yazık ki İslam toplumuna kabul ettirerek, RİVAYET KAPISINI SONUNA KADAR AÇARAK, HER İSTEDİKLERİ BATILI RESULÜN ADINI KULLANARAK, DİNE SOKMUŞLARDIR. Tabi bu yolla Allahın dininin sınırları, Kuranın dışına çıkmış ve dini kendi çıkarlarına kullanarak, dinin yönetimini ellerine almışlardır. UNUTMAYALIM DİN ALLAHIN DİNİDİR, DINİN SINIRLARINIDA YALNIZ ALLAH ÇİZER. Lütfen mezheplerin dine ibadetlerimize yaptığı ilaveleri, Kuranda göremediğimizde, Yahudilerin yanlışına düşmeyelim ve Kuranı eksik görmeyelim. Unutmayalım Allah unutucu değildir. Bizlere kolay, basit yerine getireceğimiz hükümler vermiştir, bunu unutmayalım.
Kuranda her bilgi, detaylı verilmemiştir diye inandırıldığımız için, Kuranın onlarca hatta yüzlerce ayetinin de üstünü örtüp, iman etmediğimizin de farkında olamamışız. Hâlbuki Allah, emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, hesabını sorarım, yalnız Kuranın ipine sarılın diye bizleri uyarmamış mıydı? Uyarmıştı ama topluma Kuranı, anladıkları dilden okutmadıkları için, ne yazık ki Allahın bu uyarılarını toplum tebliğ alamadı. Kuranı sakın Türkçesinden okuma yanlış anlarsın, günaha girersin. Anlamasan da Arapçasından oku, sevap alırsın mantığıyla, hala Kuranı tebliğ alamadan, yani anlamadan Arapçasında okumaya devam ediyoruz. Böyle olunca da bizlere ne anlatılırsa doğru zannedip BATILI, HAK DİYE YAŞAMAYA DEVAM EDİYORUZ. EN SAĞLAM VE GARANTİLİ YOLU İZLEMEK İSTEYEN, YALNIZ VE YALNIZ ALLAHIN İPİ KURANA SARILIR. ALLAH DA ÇOK AÇIK BUNU YAPMAMIZI İSTİYOR BİZLERDEN.
Eğer Kuranı anlayarak okusaydık, Allahın ayetler üzerinde düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı istediğini tebliğ alırdık. Allah ayetler üzerinde düşünmemizi istiyorsa, indirdiği ayetlerin detay sız olduğunu nasıl söyleriz. Açıklanmayan, detay sız bir Kuran üzerinde nasıl düşünürüz, bunu da mı akıl edemiyoruz? Bu tebliği aldığımızda, bizlerin sorumlu olduğu dinin anası ayetlerin MUHKEM, yani hiç şüphe duyulmayacak kadar açık ve aklı başında her kulunun anlayacağı şekilde KOLAYLAŞTIRILMIŞ olarak gönderdiğini de tebliğ almış olacaktık. TEBLİĞİ ALAN, DÜŞÜNMEYE BAŞLAYAN MÜSLÜMANLAR, HEMEN SORULAR SORMAYA VE ANLATILAN YANLIŞ BİLGİLERE İTİRAZ ETMEYE BAŞLAYACAKTIR. Örneğin Zuhruf suresi 44. Ayeti okuyan bir Müslüman, Allahın kendisini Kurandan hesaba çekeceğini ve sorumlu tuttuğunu tebliğ aldığında, Kuranı herkesin anlayamayacağını, detay sız ve açıklanmamış olduğunu iddia edenlere, şu soruyu soracak ve cevap verecektir. ALLAH HAŞA AÇIKLANMAMIŞ VE DETAYI VERİLMEMİŞ, HERKESİN ANLAMADIĞI BİR KİTAPTAN MI BİZLERİ HESABA ÇEKECEK? BU DÜŞÜNCE ASLA DOĞRU OLAMAZ, diye cevap verecektir.
Çok üzgünüm ama günümüzde bizler, bu adaletsiz inancı Allaha nispet edenlere, BU SORUYU SORAMIYORUZ. Peki neden? Çünkü Kurandan uzaklaştırılmış, Kurandan habersiz adeta Kuran ile hiçbir bağı olmayan, yalnız adı Müslüman olan toplumlar olduk. Hadi Kuranı anlayarak hiç okumadık, aklımızı da mı birilerine teslim ettik de mantıklı düşünemiyoruz? Allah madem bizleri aydınlatmak, doğru yolu göstermek için bir kitap gönderiyor, onu neden gerektiği gibi kendisi açıklamasın? Hadi diyelim açıklama görevini Resulüne bıraktı. Kuran ayetlerini tek tek yazdırıp kayda geçirirken Allahın Resulü, ayetlerin detayını, Allahın hükümlerini nasıl hayata geçireceğimizin bilgilerini niye Kurana yazdırmadı? Haşa yoksa akıl edemedi mi? Görevini eksik mi yaptı? Ne dediğimizin, nelere inandırıldığımızın farkında mısınız?
Hatırlatırım Allah Resulüne hikmeti, yani bilgeliği, ilmide vermişti. Kuran detaylı olmayıp, detayını Resulüne bırakmış olsaydı, Resulü ayetleri yazdırırken, onunla birlikte Kuranın detayını yazdırmadığına, BU DETAYLARI DA BENİM HADİSLERİMDEN, BİRBİRİNİZE NAKLEDEREK ÖĞRENİRSİNİZ DEDİĞİNE NASIL İNANIRIZ, BU KADAR MI AKIL TUTULMASINA YAKALANDIK? Lütfen kendimizi kandırmayalım. Elimize, bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kuranı alalım, ama bu sefer anlamadığımız dilden değil, anlayarak ve ayetler üzerinde düşünerek okuyalım. Okuyalım ki din tüccarlarının tuzağına düşmeyelim. Yüzlerce yıldır İslam toplumu, ALLAH İLE ALDATILDI. Bu tuzağı özellikle Yahudiler bizlere kurdu. Hatta içimize Müslüman olarak girdiler, yüzlerce yıl içimizde bizden birisi gibi yaşadılar. Lütfen Yahudilerin inançları ile biz Müslümanların FIKIH inançlarını bir araştırınız ve karşılaştırınız. Neredeyse hiç farkının olmadığını göreceksiniz. Hatırlatırım Allah Yahudileri, Allahın yolundan saparak, inatla batıla sapıp toplumları da aldattıkları için cezalandırmıştı. Aynı cezaya çarptırılmak ister miyiz?
Lütfen elde Kuran bu gerçeğin artık farkına varalım. Büyük çoğunluğumuzun Kurandan uzak yaşadığı için, farkına varamayacağını biliyorum, onun için sevdiklerimizi yakınlarımızı Kuran ile uyaralım ve Kuran ile buluşturalım. Ama gemisini kurtaran kaptan misali, hepimiz kendi imtihanımızı yaşıyoruz. Mahşer günü üzülenlerin ve yüzlerinin simsiyah olanların safında olmak istemeyen, BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, ELDE KURAN GERÇEKLERİN ARAYIŞINDA OLUR.
Tekrar etmek istiyorum, lütfen şunu unutmayalım, Allah yemin ederek birçok kez, hiç kimseye muhtaç olmayalım diye, Kuranı kolaylaştırdığını üstüne basa basa söylüyor ve tekrar ediyor. NE YAZIK Kİ BU UYARILARDAN HABERSİZ BİZLER HALA, KURAN KOLAYDA NE KADAR KOLAY, KURANI HERKES ANLAMAZ, ONU ÂLİM OLANLAR ANLAR DİYEREK, Allahı farkında olmadan adaletsizlikle suçluyoruz. Sizce Allah açıklamadığı, aklı başında herkesin anlayamayacağı, detay sız yol gösterici bir rehber gönderip, yasakladığı halde bizlerin veliler edinip ardına düşmemizi ister mi? Daha sonrada gücümüzün yetmeyeceği, detay sız bilgilerden sorumlu tutar mı? Yalnız bunu düşünen, dini kullanarak çıkar sağlayanların, bizlere kurduğu tuzağın farkında olacaktır.
DİLERİM GERÇEKLERİN FARKINDA OLAN VE YALNIZ ALLAHIN İPİNE SARILAN, ALLAHIN AZINLIK HALİS KULLARINDAN OLURUZ. Ömür bir su gibi akıp gidiyor. Unutmayalım, her an emanetimizi teslim edebiliriz. Üzülmek istemeyen, en emin en sağlam bilgiye, yani Kurana tabi olur.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
BATILDAN SANIDAN UZAK, KUR'AN'A DAVET. – SİTEDE ARAMAK İSTEDİĞİNİZ KONUYU, ARAMA MOTORUNDAN TARATARAK BULABİLİRSİNİZ.
https://twitter.com/KURANA_DAVET
hakyolkuran
KUR'AN A DAVET