Bezmi$h
Banned
![772027_detay.jpg](http://im.haberturk.com/2012/08/29/772027_detay.jpg?1346249345)
İZ TV ekibi ve Coşkun Aral ile birlikte Polonyaya giden Habertürk yazarı, sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, Gdansktaki tersaneye alınmadı. İşte Ali Tezel'in kaleminden tersaneye neden alınmadıklarının öyküsü:
İki gündür Polonya'dayız amacımız 30 yıl önce Gdanskta başlayan ve önderliğini Leh Valensanın yaptığı grevden sonra iş sağlıgı ve güvenliğinden neler değişmiş görmek. Ancak giremedik. Tersaneyi Ukraynalılar almış ve "En büyük rakibimiz Türkler teknolojimizi görsün istemiyoruz" dediler
30 yıl önce Gdanskta Leh Valensa önderliğinde başlayan direniş dogu blokunun yıkılmasında önemli taşlardan birisiydi ve sonunda Valensa Polonya Cumhurbaşkanı olmuştu. Direnişin sebeplerinden birisi de çok kötü çalışma koşullarıydı. Dünyaya tersaneden ilk görüntüleri de Coşkun Aral göndermişti ve büyük olay olmuştu Gdansk direnişi.
GDANSK TERSANESİ'NE GİRİLEMEDİ
GDANSKta neler değişmiş diye tekrar Gdanska gittik ama maalesef tersane içine giremedik. Biz gitmeden önce de tersane yetkililerinden izin prosedürü başlatılmış ama bir türlü izin çıkmamıştı. Sonunda Coşkun Aral eski bir gazeteci (ki eski Papa Jean Poulun manevi oğlu olarak tanınan bu gazeteci Polonyalı ve 1980 yılında kendisi yerine tersaneye Coskun Aralı göndermişti.) ile Gdansk Belediye başkanına ulaşıldı. Başkan da, tersaneyi Ukraynalılar satın aldı şimdi yeni teknoloji ile gemiler yapıyorlari ayrıca daha piyasaya sürülmeyen en yeni teknoloji ile rüzgar enerji panelleri yapıyorlar ve Türkleri de gemi yapımında en büyük rakip gördükleri için size içeri almadılar gerçeğini açıkladı.
POLONYADA ÇALIŞANLAR RAHAT
Polonyanın ikinci metrosunu Türk şirketi yapıyor tamamı 6 kilometre olacak olan metronun yarısı bitirilmiş durumda ve ne güzel ki 55 çalışan Türk ve bunlardan 25i mühendis, 30 kadarı da yer altında delici-kazıcı operatörü olup düz işçi yok. Mühendis ücretleri de 4 ile 6 bin euro arasındaç Diger çalışanların hepsi Polonyalı ve aylık ücretleri de 1500 Türk Lirası kadar, haftalık çalışma saatleri 40 saat ve asla fazla mesai yapmıyorlar, bu tür bir alışkanlık yok, iş saati bittiğinde hepsi işi bırakıyor.
Coşkun Aral ile birlikte Leh Valensa röportajı da ilginçti. Valensa, Gdanskta harika bir büroda uluslararası şirketlere danışmanlık yapıyor ve işte röportajdan satırlar .
Biz o dönemde özgürlükler için savaştık. Bu özgürlükleri elde ettik ama şu an herkesin rahat yaşamasını sağlayamıyoruz. İyi gelir seviyesine sahip olanlar var ama herkes değil. O dönemde herkes aşağı yukarı eşitti. Ama şimdi herkes aynı değil. Mücadelemiz özgürlüğü getirdi ve bir ulusu değiştirdi.Ben halka bir öneride bulundum ve onlar değişimi ve kendi sistemlerini seçti.
PAPA OLMASAYDI 10 KİŞİ BİLE OLAMAZDIK
Papa olmasaydı süreç çok daha farklı olurdu, bizi birleştirdi. Komünizm bir felsefedir, bir organizasyon değil. Papa II. Jean Paul bizi komunizme karşı organize etti. Bize dua ettirdi. Bu şekilde daha güçlü ve daha kalabalık olduğumuzu anladık. Eğer Papa olmasaydı asla organize olamazdık. Papa olmasaydı 10 kişi bile olamazdık ama onun sayesinde 10 milyon olduk.
Avrupa Birliğine üyeliğe genel olarak bakarsak herkes biraz daha iyi durumda ama eşitsilikler var. Ülkeler nasıl daha eşit konuma gelebilir bunun çözümünü bulmak lazım. Bugün insanların yaşam seviyeleri arasında kapitalizm nedeniyle çok fark var. Eğer bu şekilde giderse Afrikada olduğu gibi yeni devrimler olacak. Bilgisayarların gelişiyle birlikte insanlar ekisi gibi çalışamıyor. Eğer kapitalistler bunu anlamazlarsa yok olacaklar.
Ben eşitlik için ve özgürlük için savaştım eğer o dönemde özgürlükler olsaydı şu anda farklı bir hayatım olurdu. Bu şekilde bir kariyer yapmazdım. Bugün devrim ortamı yok. Eğer özgürlükler olsaydı teknolojiyle ilgili bir kariyer yapardım. Politikayı sevmiyorum ama kader beni buraya getirdi. Birinin bunları yapması gerekiyordu.
Türkiyesiz bir Avrupa düşünülemez. Farklılıklar var ama görüşmeleri kesmemek gerekir. Türkiye sayesinde daha zengin olacağız. Farklılıklar zenginlik getirir. Yolda 60 km hızla gitmek, ekoloji, şehircilik, tarım gibi yerine getirilmesi gereken diğer şartlar çoğunlukla gibi aynı ama bu çok değil. Teknoloji sayesinde ülkeler birbirine yakınlaşıyor. Önemli olan yapıyı kurmak.