Sitem
Bayan Üye
Türkiye’de alevi deyince 4 kısım akla geliyor.
Birincisi alevi denilince Hz. Ali(r.a) soyundan gelenler. Yani seyyid ve şerifler. Bu aslında daha çok afrikada, özelillikle Fas’da yaygındır.
İkincisi Hilafet yolu (şia-i hilafet). Hz. Ali’ye hilafet konusunda haksızlık yapıldığını düşünen, Hz. Ömer(r.a) ile Hz. Ebu Bekir(r.a) halifeliklerini red eden, onlara düşmanlık besleyen demektir. Caferilik, arap aleviliği, rafizilik gibi.
Üçüncüsü Velayet yolu (şia-i velayet). Hz. Ali(r.a)’ye şah-ı velayet ünvanıyla, yani tarikat rehberi olarak Hz. Ali(r.a) ye sevgi besleyenler. Tarikatta aşırı muhabbet önemli olduğu için Hz. Ali’ye fazla sevgi gösterirler. Bu sitede daha çok bu meslek ele alınmaktadır. Kızılbaşlık ve bektaşilik gibi.
Dördüncüsü Aluvilik. Bu yukarıdaki alevilikle hiç alakası olmayan, hatta aleviliği islamiyetten ayrı düşünen, ahirete inanmayan, soyut bir Ali sevgisinden bahseden, kur’ana arapça olduğu için rededen gruptur. Alevileri dinsizleştirmek ve bu vatanı bölmek isteyen dış güçlerin maddi destek verdiği, ne yazıkki içimizde yetişen münafıklardır. Aleviler olarak Aleviliği bilmediğimizden bu insanların çıkmasına sebep verdik. Sitemizdeki yazıların bir amacı bu insanların gerçek yüzlerini ortaya çıkarmaktır.
Aşağıda ansiklopedik bilgi vermek amacıyla değil, arasındaki farklara kısaca işaret edeceğiz.
Bazı farklılıklar olmakla birlikte, temel inanç esasları aynıdır. islam ve imanın şartlarında ittifak ederler.
Caferilik bir mezheptir. hakkında bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Arap aleviliği veya nusayrilik İran şiiliğinden ayrılmış gruptur. Suriye, Hatay, adana,mersin bölgelerinde yaygındır.
Rafızilik, Hilafette Hz. Ömer(r.a) ile Hz. Ebu Bekir(r.a) halifeliklerini red eden, kabul etmeyen.
Bektaşilik, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinin kurduğu, islamiyet içindeki marifet ve iman hakikatlarını taliblerine gösteren yollardan biridir. Ehl-i beyt sevgisini anadoluya ilk getiren kişi Hacı Bektaş hazretleridir.
Kızılbaş alevileri, al-i beyt’ten olan şeyh Safii(Safiyüddin Erdebili) hazretlerinin kurduğu, daha sonradan safevi devletine dönen yoldur. Ne yazıkki iftiralara maruz kalmışlardır.
Bunların dışında alevi ocaklarıda(vekillerin olduğu dergahlar) vardır. Temel olarak yukarıdaki yollardan birine dahildirler.
Birincisi alevi denilince Hz. Ali(r.a) soyundan gelenler. Yani seyyid ve şerifler. Bu aslında daha çok afrikada, özelillikle Fas’da yaygındır.
İkincisi Hilafet yolu (şia-i hilafet). Hz. Ali’ye hilafet konusunda haksızlık yapıldığını düşünen, Hz. Ömer(r.a) ile Hz. Ebu Bekir(r.a) halifeliklerini red eden, onlara düşmanlık besleyen demektir. Caferilik, arap aleviliği, rafizilik gibi.
Üçüncüsü Velayet yolu (şia-i velayet). Hz. Ali(r.a)’ye şah-ı velayet ünvanıyla, yani tarikat rehberi olarak Hz. Ali(r.a) ye sevgi besleyenler. Tarikatta aşırı muhabbet önemli olduğu için Hz. Ali’ye fazla sevgi gösterirler. Bu sitede daha çok bu meslek ele alınmaktadır. Kızılbaşlık ve bektaşilik gibi.
Dördüncüsü Aluvilik. Bu yukarıdaki alevilikle hiç alakası olmayan, hatta aleviliği islamiyetten ayrı düşünen, ahirete inanmayan, soyut bir Ali sevgisinden bahseden, kur’ana arapça olduğu için rededen gruptur. Alevileri dinsizleştirmek ve bu vatanı bölmek isteyen dış güçlerin maddi destek verdiği, ne yazıkki içimizde yetişen münafıklardır. Aleviler olarak Aleviliği bilmediğimizden bu insanların çıkmasına sebep verdik. Sitemizdeki yazıların bir amacı bu insanların gerçek yüzlerini ortaya çıkarmaktır.
Aşağıda ansiklopedik bilgi vermek amacıyla değil, arasındaki farklara kısaca işaret edeceğiz.
Bazı farklılıklar olmakla birlikte, temel inanç esasları aynıdır. islam ve imanın şartlarında ittifak ederler.
Caferilik bir mezheptir. hakkında bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Arap aleviliği veya nusayrilik İran şiiliğinden ayrılmış gruptur. Suriye, Hatay, adana,mersin bölgelerinde yaygındır.
Rafızilik, Hilafette Hz. Ömer(r.a) ile Hz. Ebu Bekir(r.a) halifeliklerini red eden, kabul etmeyen.
Bektaşilik, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinin kurduğu, islamiyet içindeki marifet ve iman hakikatlarını taliblerine gösteren yollardan biridir. Ehl-i beyt sevgisini anadoluya ilk getiren kişi Hacı Bektaş hazretleridir.
Kızılbaş alevileri, al-i beyt’ten olan şeyh Safii(Safiyüddin Erdebili) hazretlerinin kurduğu, daha sonradan safevi devletine dönen yoldur. Ne yazıkki iftiralara maruz kalmışlardır.
Bunların dışında alevi ocaklarıda(vekillerin olduğu dergahlar) vardır. Temel olarak yukarıdaki yollardan birine dahildirler.