Alerji

beRiL

Bayan Üye
ALERJI





Alerji, vücudun, aslında zararlı olmayan bazı maddelerden veya hava şartlarından etkilenmesi ya da psikolojik etkenler sonucu bazı maddelere aşırı reaksiyon göstermesidir.
Normalde vücudu koruyan bağışıklık sistemi, bazı insanlarda zararlı olmayan birtakım maddelere karşı da aşırı yanıt verir. Bu reaksiyonlara "aşırı duyarlılık" ya da "alerji" adı verilir. Alerjik reaksiyona yol açan antijene de "alerjen" denir. Alerjik reaksiyonlar tek tip değildir, birçok yolla ortaya çıkarlar, vücudun değişik bölümlerinde meydana gelebilirler ve çeşitli şiddette olabilirler.

Alerji belirtileri kaşıntı, kurdeşen ya da astım, alerjik rinit (saman nezlesi) belirtileri, hapşırma, burun akıntısı, burun ve genizde kaşıntı, burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı olarak görülebilir. Kişi, eğer bazı maddelerle temasından dolayı alerji oluyorsa, o maddenin uzaklaştırılması ile sorun çözümlenmiş olur.
İmmün (bağışıklık) sistem, yabancı maddelerle karşılaştığında onları tanımayı ve belleğine almayı öğrenir. Ardından yabancı maddelere (antijenlere) karşı antikorlar üreterek yanıtını hazırlar. Organizmada ne zaman aynı antijen görülse hatırlama özelliği nedeniyle daha önceden hazırlanmış yanıt başlar. Bu nedenle örneğin, saman nezlesi olan bir kişi her yıl polenlerle karşılaşınca immun sistemdeki bu özellik sebebiyle hemen reaksiyon gösterir.


Bedenin bağışıklık sistemi yanılgıya düştüğünde, zararsız bir maddeyi bir "düşman", bir "virüs" gibi algılayarak aşırıduyarlılık gösterir. Bu yanılgının neden bazı insanlarda olduğu, bazılarındaysa olmadığı anlaşılamamıştır. Bağışıklık sisteminde bu yanılgı bulunanları bili-madamları "aşırıduyarlı" diye tanımlamaktadır.

Bedenin bağışıklık sisteminin alerji yapıcı etmene gösterdiği duyarlılık değişkendir. Birçok alerji durumunda, bağışıklık sistemi immünoglobülin E (IgE) antikorları üretir. Yeterli sayıda IgE antikoru antijene bağlandığında, mast hücreleri, içlerindeki kimyasal maddeleri ortama boşaltır. Sözgelimi, burun akması, göz yaşarması, doku şişmesi gibi birçok alerji tepkisi, histaminin açığa çıkmasından oluşur.

ALLERJİK HASTALIKLAR

Allerjiyi başlatan mekanizmalar genellikle aynı olmakla birlikte, etkilenen organa göre değişen klinik bulgular ortaya çıkar. Allerjik hastalıklar ortaya çıkan bulgulara ve etkilenen doku ve organ sistemine göre adlandırılır.
Sık görülen allerjik hastalıklar şunlardır:

*Rinit (Nezle)
Burun estetik kaygılarımıza en fazla maruz kalan organımızdır. Çoğu insan güzel görünümlü bir buruna sahip olmak ister ve bunu gerçekleştirmeye çalışır.
ANCAK, önemli fizyolojik fonksiyonları olan bu organ bazı insanlarda görüntüden daha ciddi bir soruna neden olur: Rinit !
Rinit burun iç kısmını döşeyen ve mukoza adı verilen dokunun inflamasyonudur (iltihabi reaksiyonu). Rinitlerin yaklaşık yarısı allerjiye bağlıdır.
Rinit sık görülen bir hastalıktır. Toplumun ortalama %10 'unda allerjik rinit vardır. Bu oran diğer allerjik hastalıklarda olduğu gibi her geçen yıl artmaktadır.
Allerjik ya da değil, rinitler her yönüyle önemli hastalıklardı

* Allerjik konjunktivit
Gözün ön kısmını ve göz kapaklarının iç kısmını örten zar tabakasının allerjisidir. Gözlerde kızarıklık, yanma, batma, şişlik ve gözyaşı salgısının artması gibi şikayetlere neden olur. Mevsimsel allerjik rinitlerle birlikte sık görülmekle birlikte, diğer rinit türlerinde de konjunktivit olabilir.

*Astim
Astim, havayollarinin(bronslarin) kronik (muzmin) inflamasyonu(yangi iltihab) ile seyreden, nefes darligi, hisirtili solunum ve oksurukle karakterize bir hastaliktir.
* Gida Alerjisi
Gıda allerjileri erişkinlerde %1, çocuklarda %2.5 oranında görülmektedir.
Bu sayılar iki önemli noktayı işaret eder:
1. Çocuklarda gıda allerjileri daha sıktır,
2. Gıda allerjilerinin bir kısmı yaşla birlikte kaybolmaktadır.
Ancak astım ve allerjik nezle gibi diğer allerjik hastalıklarda olduğu şekilde, gıda allerjilerinin de görülme sıklığı artmaktadır.
*Ilac alerjisi
İlaç allerjisi, bağışıklık sisteminin ilaçlara karşı geliştirdiği aşırı duyarlılık reaksiyonlarıdır.
İlaç ilk kullanımda bağışıklık sistemi tarafından tanınır ve o ilaca karşı duyarlılık gelişir. Daha sonraki kullanımlarda ise allerji ortaya çıkar. Bu olay, her birey için geçerli değildir. Aynı ilaç bir hastada allerjiye neden olurken, diğer bir hastada sorunsuz olarak kullanılabilir. Çünkü ilaç allerjilerinin gelişmesinde birçok faktör söz konusudur ve bu faktörler çoğu kez her birey için farklıdır.
Teorik olarak her ilacın allerjik reaksiyon oluşturma kapasitesi vardır. Çünkü ilaçlar bağışıklık sistemi için “yabancı” maddelerdir. Bağışıklık sistemi yabancı olan herşeyi tanıma ve gerekirse müdahale etmek üzere programlanmıştır.
İLAÇLARLA GELİŞEN HER REAKSİYON ALLERJİ DEĞİLDİR. Kullanım dozlarında görülebilen çeşitli yan etkiler, yüksek dozlarda kullanımlara bağlı istenmeyen etkiler ve bazı durumlarda ortaya çıkan reaksiyonlar da çoğu kez hatalı olarak “allerji” olarak yorumlanmaktadır.


ALERJİ ÇEŞİTLERİ

Apansız alerjilerin yanı sıra, bazı alerji tepkileri, daha önce karşılaştıkları belli bir antijene karşı aşırı duyarlılık kazanmış kişinin aynı antijenle ikinci kez karşılaşmasında ortaya çıkar.
Birçok insanda "kalıtım", alerji tepkilerinin ortaya çıkmasında büyük rol oynar. Bu tür bir eğilim gösteren kişiler "atopik" diye tanımlanır. Yaygın atopilerin başında astım, samannezlesi, egzama ve temas dermatiti gibi rahatsızlıklar gelir. Bu rahatsızlıklardan biri görülen kişilerde, çoğunlukla aynı gruptan başka bir rahatsızlık da görülebilir. Ailesinde alerjili kişiler bulunanların çoğunda, genellikle aynı tür alerjiler görülür.
Alerjik reaksiyonlar, sebep olan maddeye ve görüldüğü yere bağlı olarak sınıflandırılır.
• Deri alerjileri: Belli gıdalar, polenler, hayvan tüyleri, ilaçlar, böcek ısırıkları, soğuk, sıcak, ışık, stres veya alerjen maddelerin doğrudan doğruya deriyle temas etmesi sonucu ortaya çıkar.
• Solunum yolları alerjileri: Saman nezlesi, astım veya alerjik rinit şeklinde görülebilir. Polenler, hayvan tüyleri, toz, küf sporları en sık rastlanan alerjenlerdir.
• Gıda alerjileri: Mide krampları, ishal, bulantı-kusma, yüzde şişme, sersemlik, aşırı terleme ve bazen de bayılma şeklinde kendini belli eder. Daha çok altı yaşından küçük çocuklarda görülür. İnek sütü, yumurta beyazı, fıstık, un, soya fasulyesi, kabuklu deniz ürünleri, mısır en sık rastlanan alerjenlerdir.
• İlaç alerjileri: Birçok ilaç alerji yapabilir. En sık penisilin alerjisine rastlanır. Barbitüratlar, antikonvülsanlar, insülin, lokal anestezi ilaçları ve bazı görüntüleme yöntemlerinde damar içine verilen kimyasal boyalar da alerjik reaksiyona neden olabilir.
Eğer herhangi bir şeye karşı alerjik reaksiyon gösterdiğinizden şüpheleniyorsanız, muhakkak acilen bir doktora başvurmalısınız. Birçok kişi benim alerjim var, bu bana dokunur der ve hakikaten kendisine alerji yapabilecek maddeleri çok iyi bilir. Bu alerjiler uzun süredir bilindiği ve çoğu zaman da doktor tarafından takip edildiği için, normalde büyük problemlere yol açmazlar. Tabii bazen bilinen alerjilerin de aniden çok daha değişik ve çok şiddetli reaksiyonlara sebep olabildiği de unutulmamalıdır. Bir hayvan sokmasına veya başka bir şeye karşı başlayan alerji, çok kısa sürede nefesinizi daraltabilecek, kalbinizi hızlı çarptırabilecek hale gelebilir ve anafilaktik şok adı verilen ve ölüme neden olabilen çok ciddi bir alerjik reaksiyon aniden söz konusu olabilir. Bu duruma acilen müdahale etmek gereklidir, acil müdahale hayat kurtarıcıdır.


ASTIM VE ALLERJİLERİN ERKEN BELİRTİLERİ


Ailede (anne, baba, teyze, dayı, amca, kardeşler... gibi birinci dereden akrabalarda) astım ve allerji olduğu biliniyorsa,
Bir yıl içinde en az 3 kez hırıltı ve vizing (göğüsten solunum sırasında gelen ıslık benzeri ses) atağı olmuş ve bu şikayet hastanın uyku düzenini bozacak, uykudan uyanmasına neden olacak şekilde belirgin ise,
Her çocuğun koştuğu- oynadığı kadar efor sarfetmesine rağmen çabuk yoruluyor ve yorgunlukla birlikte öksürük nöbeti ya da göğüste hırıltı başlıyorsa,
Nezle veya grip gibi viral enfeksiyonlar çok uzun süre devam ediyor ve ardından solunum sıkıntısı ve öksürük nöbetleri gibi şikayetler başlıyorsa,
Atopik dermatik ya da egzama olarak adlandırılan ve dirsek çukurları, diz arkası ve boyun gibi özel alanları tutan kaşıntılı deri hastalığı gelişmişse,
Kan tahlillerinde bazı allerji ile ilgili parametreler (örnek: eozinofil sayısı, immünglobulin E gibi) hep yüksek çıkıyorsa,
Geceleri burun tıkanıklığı ve ağızdan nefes alma (ki bunun en belirgin göstergesi horlamadır) şikayetleri başlamışsa,
Geniz eti büyümesi (adenoid hipertrofisi) problemi ile karşı karşıya kalmışsanız,
Sık sık sinüzit veya orta kulak iltihabı atakları oluyorsa,
Orta kulak iltihabı doktor tarafından “kulakta sıvı var” ya da “kulak zarında çökme var” gibi tanımlamalarla ifade ediliyorsa,
Okul başarısında düşme, öğretmenin söylediklerini anlayamama, televizyonu sürekli yüksek sesle takip etme gibi işitme problemini düşündürecek belirtiler varsa,
Sabah uyanınca ard arda birçok kez hapşırma oluyor ve öğlene kadar nezle hali devam ediyorsa,
Her ilkbahar mevsiminde, aylarca süren burun kaşıntısı, hapşırma, gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi şikayetler ortaya çıkıyorsa,
Ve bu şikayetler klasik antibiyotik, antigribal ya da öksürük şurubu gibi tedavilere rağmen iyileşmiyorsa,


TEHSIS


Hastanın tıbbi geçmişinde alerji belirtileri varsa, bazı testlerle, alerjiye yolaçıcı) madde anlaşılmaya çalışılır. Bunun için de, alerjiyeJyoiaçtığı bilinen çeşitli maddeler, küçük dozlar halinde hastaya iğneyle verilerek durum izlenir. Ortaya çıkacak kızarıklık ya da iğne yerinden şişme gibi belirtiler, alerjiye yolaçan antijenin belirlenmesini sağlar.

Alerjiniz olduğunu düşündüğünüzde doktorunuza danışmalısınız. Gözlenen belirtiler, bu belirtilerin ne zaman meydana geldiği ve ne kadar sıklıkla oluştuğu hakkında doktorunuza bilgi vermeniz gerekebilir.Doktorunuz ailenizin başka bir üyesinde de benzer belirtilerin olup olmadığını veya ailenin alerji geçmişi olup olmadığını bilmek isteyecektir. Bir tepkimeye neden olduğu düşünülen herhangi bir tetikleyici etken hakkında ve bu tetikleyicinin belli bir yer ve zamanda meydana gelip gelmediği hakkında da düşünmeniz gerekmektedir.Doktorunuz muhtemelen, belirtilere neden olan alerjik maddeyi belirlemek üzere testler yürütecektir.Buna alternatif olarak bir bağımsız bir alerji kliniğine yönlendirilebilirsiniz. Alerjik tepkimeye neyin neden olduğunu bilseniz dahi doğru alerjik maddeyi bulmak için test edilmeniz gerekebilir. Yapılabilecek çeşitli farklı testler bulunur:
• Deri testi:Bu test alerjik madde aramada genellikle ilk uygulanan testtir. Olumlu bir tepkime (deri kaşınır, kızarır ve şişer) olup olmadığına bakmak için şüphelenilen alerjik maddenin küçük bir miktarı deriye batırılarak kontrol edilir.

• Kan testi:Bu test bağışıklık sisteminin şüphelenilen alerjik maddeye tepki olarak ürettiği, kandaki IgE antikoru miktarını ölçmek amacıyla kullanılır.

• Yama testi:Bu test, egzama veya dermatite neden olan alerjik maddeyi bulmak için kullanılır. Şüphelenilen maddenin az bir miktarı ile kaplanan özel metal diskler,derinin nasıl tepki verdiğini görmek amacıyla genellikle 48 saatlik bir süre için bantla deriye yapıştırılır. Bu test genellikle hastanelerin dermatoloji (deri) bölümlerinde yürütülür.




TEDAVİ


Alerjiye yolaçan maddelerin ne olduğu belirlenmişse, bunlardan sakınılması en iyi tedavi yoludur. Çiçektozu, toz, bazı hayvanların tüyleri gibi sakınılmasına olanak bulunmayan maddeler söz konusu olduğunda, duyarsızlaştırma tedavisine gidilir. Bu tedavide, alerji tepkisi ortadan kalkıncaya kadar, hastaya belli aralıklarla ve giderek artan miktarlarda antijen verilir. Hastanın bağışıklık sistemi, sonunda bu antijene tepki vermemeyi "öğrenir".,Alerjinin sıkıntı veren belirtileri (burun akması, göz yaşarması vb.), histamin karşıtı ilaçlarla ortadan kaldırılabilir.
Otolaryngologlar (Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanları), alerjiye neden olan faktörlerin saptanmasında ve ne şekilde müdahele edileceği konusunda yardımcı olurlar. Alerjinin tedavisinde antihistaminler, dekonjestanlar ve steroidler gibi bazı ilaçlar kullanılabilir. Bunun yanı sıra alerjenlerden uzak kalmaya yönelik çevresel korunma yöntemleri de önemlidir. Ayrıntı bir öykü alınması ve fizik muayene sonrasında hangi alerjenlere karşı reaksiyon geliştiğini saptayabilmek amacıyla alerjik deri testi yapılmaktadır. Bu test ile hastaların hangi alerjenlere karşı ve ne oranda alerjisi olduğu saptanmaktadır. Solunumsal alerjiye karşı uygulanabilecek tek tedavi yöntemi spesifik alerjenlere (poleneler, mantarlar, hayvan türleri vs) karşı koruyucu antikorların enjeksiyonlarının yapılmasıdır.
Günümüzde kullanılan yeni nesil antihistaminiklerin uyku verici etkisi yok denecek kadar azdır. Yine de bünyesel farklılıklar olabilir. Ayrıca bir antihistaminik kişide uyku verici etki yaratıyorsa başka bir antihistaminik denenmelidir. Kortizonlu burun spreylerinin sistemik emilimi çok düşük olduğundan bu ilaçlarda doktor kontrolünde (doktorun önerdiği doz ve sürede) olmak kaydıyla rahatlıkla kullanılabilir.





KORUNMANIN YOLLARI


• Evdeki toz, polen ve küfleri süzmesi için etkili bir hava temizleme aygıtı kulanın.
• Odalarda toz tutan eşyalar bulundurmayın ve nemli bir bezle düzenli olarak toz alın.
• İçinde alerjen olabilecek katkı maddeleri (gom arabik, No.5 sarı boya gibi) bulunan hazır besinlerden kaçının.
• Alerjen besinleri saptayarak bunları beslenmenizden çıkarın.
• Yeterli miktarda C vitamini (en az 500 mg) alın ve turunçgillere beslenmenizde yer verin.
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst