meridyen2
Kayıtlı Üye
İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer mü'minlerseniz, Benden korkun. (Al-i İmran Suresi, 175)
Allah ayetinde, şeytanın ancak kendi taraftarlarını korkutabileceğini haber vermiş ve müminlerin şeytandan değil yalnızca Kendisinden korkmalarını bildirmiştir. Asıl korkulması gereken tek güç Allahtır.
Şeytanın etkisi ancak Allah'a şirk koşan, Onu inkar eden ve şeytanı dost edinenler üzerinedir. Şeytan ancak vicdanı hasta olanları, gaflet içinde olanları, şuuru geçici olarak veya tümüyle kapanmış kimseleri etkileyebilir. İman edenler ve Allaha tevekkül edenler üzerinde ise hiçbir etkisi yoktur. Hatta güçlü imana sahip müminler, şeytanı tamamen etkisiz hale getirebilirler. Bu nedenle müminler şeytandan asla korkmazlar.
Müminler yaşamlarını Allah'ın Kuran'da bildirdiği hükümler üzerine kurdukları ve Allah'tan korkup-sakındıkları için, Allahın doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış vermesiyle, şeytanın tuzaklarını, kendilerine hangi yollarla yaklaşacağını Allahın izniyle çok iyi görebilirler. Şeytana asla fırsat tanımaz, her zaman her konuda vicdanlarına göre hareket ederler. Allah'ı çokça anan, Allahtan korkup-sakınan, her şeyde Allah'ın yarattığı bir hayır ve güzellik gören, her tavrında ve düşüncesinde Yüce Allah'a yönelen ve Kuran'a başvuran müminler için şeytanın hilesi çok zayıftır.
Müminlerin Allah'a olan yakınlıkları şeytana karşı manevi bir kalkan oluşturur. Allah'a teslim olmak, O'nu zikretmek, yeryüzündeki her olayın O'nun kontrolünde olduğunu bilmek ve katıksızca O'na yönelmek, müminlere önemli bir manevi güç sağlar. Şeytanın korku telkini tevekkül eden kimse üzerinde etkisizdir. Tevekküllü kişi kendisini tam olarak Allah'a ve kadere teslim eder. Korkudan tamamen arınır ve Allah'a tam teslimiyetin verdiği cesaretle Allah dışında hiçbir güçten korkmaz.
Allah'ın Nahl Suresi 99. ayetinde bildirdiği gibi, şeytanın iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur. (Nahl Suresi, 99)
(alıntı harun yahya)
Allah ayetinde, şeytanın ancak kendi taraftarlarını korkutabileceğini haber vermiş ve müminlerin şeytandan değil yalnızca Kendisinden korkmalarını bildirmiştir. Asıl korkulması gereken tek güç Allahtır.
Şeytanın etkisi ancak Allah'a şirk koşan, Onu inkar eden ve şeytanı dost edinenler üzerinedir. Şeytan ancak vicdanı hasta olanları, gaflet içinde olanları, şuuru geçici olarak veya tümüyle kapanmış kimseleri etkileyebilir. İman edenler ve Allaha tevekkül edenler üzerinde ise hiçbir etkisi yoktur. Hatta güçlü imana sahip müminler, şeytanı tamamen etkisiz hale getirebilirler. Bu nedenle müminler şeytandan asla korkmazlar.
Müminler yaşamlarını Allah'ın Kuran'da bildirdiği hükümler üzerine kurdukları ve Allah'tan korkup-sakındıkları için, Allahın doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış vermesiyle, şeytanın tuzaklarını, kendilerine hangi yollarla yaklaşacağını Allahın izniyle çok iyi görebilirler. Şeytana asla fırsat tanımaz, her zaman her konuda vicdanlarına göre hareket ederler. Allah'ı çokça anan, Allahtan korkup-sakınan, her şeyde Allah'ın yarattığı bir hayır ve güzellik gören, her tavrında ve düşüncesinde Yüce Allah'a yönelen ve Kuran'a başvuran müminler için şeytanın hilesi çok zayıftır.
Müminlerin Allah'a olan yakınlıkları şeytana karşı manevi bir kalkan oluşturur. Allah'a teslim olmak, O'nu zikretmek, yeryüzündeki her olayın O'nun kontrolünde olduğunu bilmek ve katıksızca O'na yönelmek, müminlere önemli bir manevi güç sağlar. Şeytanın korku telkini tevekkül eden kimse üzerinde etkisizdir. Tevekküllü kişi kendisini tam olarak Allah'a ve kadere teslim eder. Korkudan tamamen arınır ve Allah'a tam teslimiyetin verdiği cesaretle Allah dışında hiçbir güçten korkmaz.
Allah'ın Nahl Suresi 99. ayetinde bildirdiği gibi, şeytanın iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur. (Nahl Suresi, 99)
(alıntı harun yahya)