Efsunkar
Bayan Üye
Akyaka, Türkiye’nin güneybatısındaki Muğla iline bağlı olan Ula’nın bir beldesidir. Akyaka, Gökova Körfezi’nin dibinde, bereketli Gökova ovasının girişinde konuşlanmıştır. Doğal güzellikleri ve avantajlı konumu nedeniyle uluslararası turizmin yükselen merkezidir.
Gökova ovasının büyük bir bölümü yirminci yüzyılın son yarısına kadar yüzyıllarca verimsizdi ve sıtma istilasına uğramış bir bataklıkla çevriliydi. Bölgenin yerlileri, sıtma salgını süresince evlerini ve tarlalarını terk ederek yüksek yaylalara yerleştiler. Bir miktar tarıma elverişli, uygun tarla da Ula’nın merkezindeki büyük toprak sahiplerine aitti. 1920’lerin genç Türkiye Cumhuriyeti’nin önceliklerinden biri olan sıtmayla mücadele için düzenlenen bir girişim 1926’da özel bir yasa ile onaylandı. Bu yasa kapsamında, bataklık arazisiyi kurutan şahıs veya gruplar o arazinin sahibi ünvanını aldılar ve Akyaka bölgesinin değişiminde, özellikle de 1925-1940 arası yerel projelerle, oldukça başarı sağlandı. Sonrasındaki yıllarda ihracat ürünü tarlaların dönüşümü, özellikle tütün, 1970’lerdeki ilk turizm sektör adımları atılana kadar yerel ekonomide hakim oldu.
Son yıllarda ise Akyaka oldukça kozmopolit olmuştur.
IDYMA Güvenli rakım düşüncesi eski medeniyetlerde yerleşim yeri seçiminde oldukça önemliydi. Akyaka, kimi kalıntıları İsadan önce 4. Yüzyıla dayanan, ilk olarak Carian şehri olarak kurulan Idyma antik şehrinin yerleşimiydi. Idyma bölgesi, Akyaka’nın şu anki doğusundan 3 km. Ötedeki Kozlukuyu kasabasına kadar uzanmaktaydı.
Akropol, 200 metre uzunluktaki şehir duvarları ve taş mezarlar şu anki Sakar geçidinin sarp yamaçları boyunca uzanmaktaydı. Akropol, Fransız bir arkeolog lan Louis Robert tarafından 1937’de keşfedildi. İsadan önce 546 yılında, Harpagos yönetimindeki Pers ordusu alanı fethetti ancak Carian gelenekleri ve dini değişmeyerek yaşamaya devam etti. Delian League İsadan önce 484 ve 405 arasında yönetimi devraldı ve Idyma İsadan önce 453-452 yıllarında şehirle ilgili yazılan ilk yazılı belgelerde Idyma isminden vergi listesinde söz edildi. Aynı raporlar, kendisinden sonraki nesillerin Idyma’yı yöneten bir hanedan kurmuş olabileceği ve kaya mezarlara isimlerini vermiş olma ihtimali bulunan Paktyes adında yerel bir hükümdardan da bahsediyordu.
Idyma, bir tarafında Idimion ismi yazılı, diğer tarafında Pan’ın başı bulunan kendi parasını bastı. İsadan önce 167’den en az milattan sonra 2. Yüzyıla kadar Idyma, Muğla’nın güneyindeki tüm bölgeyle birlikte Rodos’un anakara mülkiyetiydi. Restore edilmeye değer bir Bizans kalesi de Sakar’ın yamaçlarında bulunmaktadır ve bir yeraltı tüneli Azmakdere veya Kadın Azmak nehrinin kıyısına kadar devam etmektedir.
Azmak Nehri Azmak, Akyaka’da denizle birleşen ve doğudan batıya uzanan kaynaklar tarafından meydana gelen kısa ama derin nehrin adıdır. Derinliği, teknelerin nehir boyunca ilerleyebilmesini ve sualtı doğası da scubadiving sporunun favori olmasını sağlar. Suyu soğuk ve tuzludur. Azmak’ta gelişen Roka ve kereviz ile kıyısı boyunca uzanan restoranlar Akyaka bölgesini dikkaç çekici kılan sembollerdendir. Türkçe’de “çılgınca davranmak” anlamına gelen Azmak kelimesi, nehrin özellikle kış aylarında nehrin güçlü ve vahşi akıntısından dolayı nehri tanımlamak için de kullanılır. Akyaka’daki Azmak adı aslında Kadın Azmak’tır ve tam karşı ova olan Akçapınar’daki Azmak ile Gelibolu yarımadası veya Bulgaristan’daki adaşlarından bu isimle ayrılır.
Akyaka (Gökova) - Güvenli rakım düşüncesi eski medeniyetlerde yerleşim yeri seçiminde oldukça önemliydi. Akyaka, kimi kalıntıları İsadan önce 4. Yüzyıla dayanan, ilk olarak Carian şehri olarak kurulan Idyma antik şehrinin yerleşimiydi. Idyma bölgesi, Akyaka’nın şu anki doğusundan 3 km. Ötedeki Kozlukuyu kasabasına kadar uzanmaktaydı. Akropol, 200 metre uzunluktaki şehir duvarları ve taş mezarlar şu anki Sakar geçidinin sarp yamaçları boyunca uzanmaktaydı. Akropol, Fransız bir arkeolog lan Louis Robert tarafından 1937’de keşfedildi. İsadan önce 546 yılında, Harpagos yönetimindeki Pers ordusu alanı fethetti ancak Carian gelenekleri ve dini değişmeyerek yaşamaya devam etti. Delian League İsadan önce 484 ve 405 arasında yönetimi devraldı ve Idyma İsadan önce 453-452 yıllarında şehirle ilgili yazılan ilk yazılı belgelerde Idyma isminden vergi listesinde söz edildi.
Aynı raporlar, kendisinden sonraki nesillerin Idyma’yı yöneten bir hanedan kurmuş olabileceği ve kaya mezarlara isimlerini vermiş olma ihtimali bulunan Paktyes adında yerel bir hükümdardan da bahsediyordu. Idyma, bir tarafında Idimion ismi yazılı, diğer tarafında Pan’ın başı bulunan kendi parasını bastı. İsadan önce 167’den en az milattan sonra 2. Yüzyıla kadar Idyma, Muğla’nın güneyindeki tüm bölgeyle birlikte Rodos’un anakara mülkiyetiydi. Restore edilmeye değer bir Bizans kalesi de Sakar’ın yamaçlarında bulunmaktadır ve bir yeraltı tüneli Azmakdere veya Kadın Azmak nehrinin kıyısına kadar devam etmektedir.
Alıntı
Gökova ovasının büyük bir bölümü yirminci yüzyılın son yarısına kadar yüzyıllarca verimsizdi ve sıtma istilasına uğramış bir bataklıkla çevriliydi. Bölgenin yerlileri, sıtma salgını süresince evlerini ve tarlalarını terk ederek yüksek yaylalara yerleştiler. Bir miktar tarıma elverişli, uygun tarla da Ula’nın merkezindeki büyük toprak sahiplerine aitti. 1920’lerin genç Türkiye Cumhuriyeti’nin önceliklerinden biri olan sıtmayla mücadele için düzenlenen bir girişim 1926’da özel bir yasa ile onaylandı. Bu yasa kapsamında, bataklık arazisiyi kurutan şahıs veya gruplar o arazinin sahibi ünvanını aldılar ve Akyaka bölgesinin değişiminde, özellikle de 1925-1940 arası yerel projelerle, oldukça başarı sağlandı. Sonrasındaki yıllarda ihracat ürünü tarlaların dönüşümü, özellikle tütün, 1970’lerdeki ilk turizm sektör adımları atılana kadar yerel ekonomide hakim oldu.
Son yıllarda ise Akyaka oldukça kozmopolit olmuştur.
IDYMA Güvenli rakım düşüncesi eski medeniyetlerde yerleşim yeri seçiminde oldukça önemliydi. Akyaka, kimi kalıntıları İsadan önce 4. Yüzyıla dayanan, ilk olarak Carian şehri olarak kurulan Idyma antik şehrinin yerleşimiydi. Idyma bölgesi, Akyaka’nın şu anki doğusundan 3 km. Ötedeki Kozlukuyu kasabasına kadar uzanmaktaydı.
Akropol, 200 metre uzunluktaki şehir duvarları ve taş mezarlar şu anki Sakar geçidinin sarp yamaçları boyunca uzanmaktaydı. Akropol, Fransız bir arkeolog lan Louis Robert tarafından 1937’de keşfedildi. İsadan önce 546 yılında, Harpagos yönetimindeki Pers ordusu alanı fethetti ancak Carian gelenekleri ve dini değişmeyerek yaşamaya devam etti. Delian League İsadan önce 484 ve 405 arasında yönetimi devraldı ve Idyma İsadan önce 453-452 yıllarında şehirle ilgili yazılan ilk yazılı belgelerde Idyma isminden vergi listesinde söz edildi. Aynı raporlar, kendisinden sonraki nesillerin Idyma’yı yöneten bir hanedan kurmuş olabileceği ve kaya mezarlara isimlerini vermiş olma ihtimali bulunan Paktyes adında yerel bir hükümdardan da bahsediyordu.
Idyma, bir tarafında Idimion ismi yazılı, diğer tarafında Pan’ın başı bulunan kendi parasını bastı. İsadan önce 167’den en az milattan sonra 2. Yüzyıla kadar Idyma, Muğla’nın güneyindeki tüm bölgeyle birlikte Rodos’un anakara mülkiyetiydi. Restore edilmeye değer bir Bizans kalesi de Sakar’ın yamaçlarında bulunmaktadır ve bir yeraltı tüneli Azmakdere veya Kadın Azmak nehrinin kıyısına kadar devam etmektedir.
Azmak Nehri Azmak, Akyaka’da denizle birleşen ve doğudan batıya uzanan kaynaklar tarafından meydana gelen kısa ama derin nehrin adıdır. Derinliği, teknelerin nehir boyunca ilerleyebilmesini ve sualtı doğası da scubadiving sporunun favori olmasını sağlar. Suyu soğuk ve tuzludur. Azmak’ta gelişen Roka ve kereviz ile kıyısı boyunca uzanan restoranlar Akyaka bölgesini dikkaç çekici kılan sembollerdendir. Türkçe’de “çılgınca davranmak” anlamına gelen Azmak kelimesi, nehrin özellikle kış aylarında nehrin güçlü ve vahşi akıntısından dolayı nehri tanımlamak için de kullanılır. Akyaka’daki Azmak adı aslında Kadın Azmak’tır ve tam karşı ova olan Akçapınar’daki Azmak ile Gelibolu yarımadası veya Bulgaristan’daki adaşlarından bu isimle ayrılır.
Akyaka (Gökova) - Güvenli rakım düşüncesi eski medeniyetlerde yerleşim yeri seçiminde oldukça önemliydi. Akyaka, kimi kalıntıları İsadan önce 4. Yüzyıla dayanan, ilk olarak Carian şehri olarak kurulan Idyma antik şehrinin yerleşimiydi. Idyma bölgesi, Akyaka’nın şu anki doğusundan 3 km. Ötedeki Kozlukuyu kasabasına kadar uzanmaktaydı. Akropol, 200 metre uzunluktaki şehir duvarları ve taş mezarlar şu anki Sakar geçidinin sarp yamaçları boyunca uzanmaktaydı. Akropol, Fransız bir arkeolog lan Louis Robert tarafından 1937’de keşfedildi. İsadan önce 546 yılında, Harpagos yönetimindeki Pers ordusu alanı fethetti ancak Carian gelenekleri ve dini değişmeyerek yaşamaya devam etti. Delian League İsadan önce 484 ve 405 arasında yönetimi devraldı ve Idyma İsadan önce 453-452 yıllarında şehirle ilgili yazılan ilk yazılı belgelerde Idyma isminden vergi listesinde söz edildi.
Aynı raporlar, kendisinden sonraki nesillerin Idyma’yı yöneten bir hanedan kurmuş olabileceği ve kaya mezarlara isimlerini vermiş olma ihtimali bulunan Paktyes adında yerel bir hükümdardan da bahsediyordu. Idyma, bir tarafında Idimion ismi yazılı, diğer tarafında Pan’ın başı bulunan kendi parasını bastı. İsadan önce 167’den en az milattan sonra 2. Yüzyıla kadar Idyma, Muğla’nın güneyindeki tüm bölgeyle birlikte Rodos’un anakara mülkiyetiydi. Restore edilmeye değer bir Bizans kalesi de Sakar’ın yamaçlarında bulunmaktadır ve bir yeraltı tüneli Azmakdere veya Kadın Azmak nehrinin kıyısına kadar devam etmektedir.
Alıntı
Moderatör tarafında düzenlendi: