$owaLyé
Kayıtlı Üye
Wilson hastalığı, akraba evliliklerinin yüzde 20'lere ulaştığı Türkiye'de, batı ülkelerine göre daha fazla görülüyor
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayhan Gazi Kalaycı, wilson hastalığının akraba evliliklerinin yüzde 20'lere ulaştığı Türkiye'de batı ülkelerine göre daha fazla görüldüğünü bildirdi.
Çocukluk çağı kronik karaciğer hastalıklarının önemli bir grubunu oluşturan wilson hastalığının karaciğer, beyin ve böbrek gibi önemli organlarda bakır birikimi sonucu ortaya çıkan ve tedavi edilmezse ölümle sonuçlanan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kalaycı, "Hastalığın görülme sıklığı 30 binde bir, taşıyıcı sıklığı ise 90'da birdir" dedi.
Hastalığın ilk belirtisinin akut hepatit, kronik hepatit, fulminan hepatit ve siroz şeklinde olabileceği gibi, hemolitik anemi, glomerülonefrit, vaskülit, renal fanconi sendromu, artralji ve psikiyatrik semptomlar gibi atipik bulgularla başlayabileceğini kaydeden Kalaycı, hastalığın nörolojik şeklinin yürüme ve konuşma bozukluğu şeklinde başladığını ifade etti.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayhan Gazi Kalaycı, wilson hastalığının akraba evliliklerinin yüzde 20'lere ulaştığı Türkiye'de batı ülkelerine göre daha fazla görüldüğünü bildirdi.
Çocukluk çağı kronik karaciğer hastalıklarının önemli bir grubunu oluşturan wilson hastalığının karaciğer, beyin ve böbrek gibi önemli organlarda bakır birikimi sonucu ortaya çıkan ve tedavi edilmezse ölümle sonuçlanan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kalaycı, "Hastalığın görülme sıklığı 30 binde bir, taşıyıcı sıklığı ise 90'da birdir" dedi.
Hastalığın ilk belirtisinin akut hepatit, kronik hepatit, fulminan hepatit ve siroz şeklinde olabileceği gibi, hemolitik anemi, glomerülonefrit, vaskülit, renal fanconi sendromu, artralji ve psikiyatrik semptomlar gibi atipik bulgularla başlayabileceğini kaydeden Kalaycı, hastalığın nörolojik şeklinin yürüme ve konuşma bozukluğu şeklinde başladığını ifade etti.