Akordeonun patentini 1822de Berlinde Friedrich Buschmann, 1829da Viyanada Cyril Demian aldı. Buschmann Handaoline, Demian Akkordion adını vermişti. 20. yüzyılın başlarında Türkiyeye girdi. Artvin yöresinde halk çalgısı olarak kullanılan firmargon ise adını, 1818de Viyanada Anton Haeckel tarafından, Çin kökenli Rus çalgısı şengden esinlenerek icat edilen fizar-monikadan alır.
Kars ve Kafkas oyunlarının da çalgılarından olan akordeona Devlet Konservatuvarı musiki tarih ve teorisi öğretmeni Mahmut R. Gazimihal çok kızar; Musıki Sözliiğiinde (1961, Milli Eğitim Bakanlığı) şunları yazar:
Büyük orkestrada katiyen yer almayıp, propagandası Doğu ve Güney Avrupa, bilhassa Balkanlara doğru fazlasıyla sızdırılmıştır. Konu bir ticaret davasıydı. En basit el armonikaları Erzuruma kadar Kafkasyadan sokularak doğumuzda davul zurnanın hayatiyle oynamıştı. Bu işde esaretteki Kars aracı olmuştu. Akordeonun dış pırıltısından başka hiçbir sanat değeri yoktur sol elin akor düğmelerinin yakıştırma düzenlerinin gelişigüzelliğile zevki hey-heyli surette tahriş edip durur Modası gececektir. Bu kızgınlıkta belki akordeonu ile şarkılar çalıp taklit çıkaran Celal Şahinin de payı vardır.