ASeL
Bayan Üye
Ahval-i manzara ( kurban bayramı ile ilgili şiir )
Ateşin şiddetini yanıp ışıyan bilir
Kayış ne derse desin yükü taşıyan bilir
Yurdumuz bir cennetmiş orda yaşayan bilir
Ölmeden cehennemi tadar garibanımız
Haramzade soysuzlar zadegânlık güderken
Savurganlık içinde gününü gün ederken
Çöpe attığı yemek bir mangaya yeterken
Aç susuz iki büklüm yatar garibanımız
Efendi, hacı, hoca neler yokki ününde
Yemediği ardında yediği de önünde
Soğutucular rekor kırmış bayram gününde
Göz yaşını aşına katar garibanımız
Fosur fosur uyudu camiye giremedi
Acele kaçıp gitmiş kimseyi göremedi
Bir parça eti bile komşuya veremedi
Yıl on iki ay oruç tutar garibanımız
Nasıl sevsin zalimi bu cennet vatanı da
Lanet okur bahtına onu unutanı da
Sosyal güvencesi yok, elinden tutanı da
Belanın her türünü çatar garibanımız
Açalım gözümüzü böyle mümin olunmaz
Mal mülk gelip geçici bir kararda kalınmaz
Bataklığa düşene el verenler bulunmaz
Çırpındıkça sürekli batar garibanımız
Fukara hamileri bu nice kayırmaktır
Kayırmak, fakirlerin hakkını ayırmakdır
Onun tek düşüncesi karnını doyurmaktır
Dünyayı iki pula satar garibanımız
Bütün yıl orda burda itilip kakılırlar
Seçimler yaklaştıkça peşine takılırlar
İstismar edilerek çadıra sokulurlar
Yalanı bile bile yutar garibanımız
Mikdati göz yaşları dönüşürler buhara
Kışın donar soğuktan kömür kalır bahara
Tahammül edemeyen kalkışır intihara
Kendini uçurumdan atar garibanımız
Mikdat Bal
Ateşin şiddetini yanıp ışıyan bilir
Kayış ne derse desin yükü taşıyan bilir
Yurdumuz bir cennetmiş orda yaşayan bilir
Ölmeden cehennemi tadar garibanımız
Haramzade soysuzlar zadegânlık güderken
Savurganlık içinde gününü gün ederken
Çöpe attığı yemek bir mangaya yeterken
Aç susuz iki büklüm yatar garibanımız
Efendi, hacı, hoca neler yokki ününde
Yemediği ardında yediği de önünde
Soğutucular rekor kırmış bayram gününde
Göz yaşını aşına katar garibanımız
Fosur fosur uyudu camiye giremedi
Acele kaçıp gitmiş kimseyi göremedi
Bir parça eti bile komşuya veremedi
Yıl on iki ay oruç tutar garibanımız
Nasıl sevsin zalimi bu cennet vatanı da
Lanet okur bahtına onu unutanı da
Sosyal güvencesi yok, elinden tutanı da
Belanın her türünü çatar garibanımız
Açalım gözümüzü böyle mümin olunmaz
Mal mülk gelip geçici bir kararda kalınmaz
Bataklığa düşene el verenler bulunmaz
Çırpındıkça sürekli batar garibanımız
Fukara hamileri bu nice kayırmaktır
Kayırmak, fakirlerin hakkını ayırmakdır
Onun tek düşüncesi karnını doyurmaktır
Dünyayı iki pula satar garibanımız
Bütün yıl orda burda itilip kakılırlar
Seçimler yaklaştıkça peşine takılırlar
İstismar edilerek çadıra sokulurlar
Yalanı bile bile yutar garibanımız
Mikdati göz yaşları dönüşürler buhara
Kışın donar soğuktan kömür kalır bahara
Tahammül edemeyen kalkışır intihara
Kendini uçurumdan atar garibanımız
Mikdat Bal