Uyandığı zaman gökte yıldızlar
İnsan düşünür : belki de Allah var!
Tanrısal bir öpüştür soken şafak.
Ne hoştur insanın bir gül açası,
Koşan göklerde kuş gibi uçası,
Bulutlarla yağmur olup ağlamak.
Gitmek, sona ermeden bir zamanda
Başıboş bir tekne gibi ummanda;
Fırtınalarda ne yelken, ne bayrak.
Fakat beni sen uyandır, ey zeka !
Bak, işte önümde her günkü çorba,
Ekmek, kaşık ve kasesiyle bu aşk.
Sarhoş eden, davet eden bu ölüm
İçinde ben salt bir ademoğluyum,
Korkan, ölüsünü hatırlayarak.
Ey, ışığın boşandığı gerçek düş !
Bütün zamanı kucaklayan öpüş ;
Yaşamak eken insan, veren toprak.
İnsan düşünür : belki de Allah var!
Tanrısal bir öpüştür soken şafak.
Ne hoştur insanın bir gül açası,
Koşan göklerde kuş gibi uçası,
Bulutlarla yağmur olup ağlamak.
Gitmek, sona ermeden bir zamanda
Başıboş bir tekne gibi ummanda;
Fırtınalarda ne yelken, ne bayrak.
Fakat beni sen uyandır, ey zeka !
Bak, işte önümde her günkü çorba,
Ekmek, kaşık ve kasesiyle bu aşk.
Sarhoş eden, davet eden bu ölüm
İçinde ben salt bir ademoğluyum,
Korkan, ölüsünü hatırlayarak.
Ey, ışığın boşandığı gerçek düş !
Bütün zamanı kucaklayan öpüş ;
Yaşamak eken insan, veren toprak.