Ahir Zamandaki Diriliş ve Kadir İsminin Tecellisi

endLesS

Webmaster
Ahir Zamandaki Diriliş ve Kadir İsminin Tecellisi
Kadir isminin dünya ve ahirette tecellisi farklı farklıdır. Dünya; “darü’l-hikmet”, ahiret ise “darü’l-kudret” olduğundan, ahirette Cenâb-ı Hakk’ın Kadir ismi sebepler perdesi olmadan doğrudan doğruya tecelli edecek ve orada tamamen kudret hakim olacaktır. Hadîste de ifade edildiği gibi, istenilen herşey anında yerine getirilecek ve insan arzu ettiği herşeye nail olacaktır. Kudretin ahiretteki bu tecellisi dünyada tecelli etmeyeceği mânâsına gelmez. Zira dünyada Kudret, hikmet perdesi altında zuhur etmektedir. Dolayısıyla da bizler dünyada eşya ve hâdiseleri sebepler perdesi altında temâşâ etmekteyiz. Oysa ki bu perdelerin verasında asıl icraatta bulunan yine Allah’ın Kudreti’dir.. Şimdi bu açıklamanın ışığı altında mevzuu tahlil etmeye çalışalım.
Bizler sebepler aleminde yaşadığımızdan dolayı, istikbale ait vereceğimiz hükümlerde veya değerlendirmelerde de “tenasüb-i illiyet” prensibine göre düşünüyor ve hüküm veriyoruz. Bundan dolayıdır ki henüz sebepleri ortaya çıkmamış pek çok mes’eleyi daha gelişme sürecinde iken henüz göremiyoruz. Ancak netice zuhur ettikten sonra onlara aklımız eriyor. Meselâ: Müslümanlığın -hal-i hazırda içinde bulunduğu durum itibariyle- birgün dirileceğini, herkesin Müslümanlığa iltihak edeceğini, Hristiyanlığın dahi İslâm’a sığınacağını çoğumuzun aklı almıyor. Çünkü, günümüzde müslümanlar hakkında pek çok plan ve entrikalar düzenleniyor, bizim de mevcut potansiyel güçle bunlarla mücadele edip, galebe çalacağımıza ihtimal verilemiyor.
Bu durum aynen Rûm Sûresi’nde ele alınan, Rum’ların İran’lılara galebe çalacağının müjdelenmesi hâdisesine benzemektedir. Evet, o zaman da böyle bir galebe mümkün görülmüyordu. Çünkü, Rumlarla İranlılar arasına kesinlikle kuvvet dengesi yoktu. İnsanlar hâdiseleri sadece sebepler açısından değerlendirdiklerinden sebepler alemine zuhur etmemiş ama, gelişme vetiresine girmiş böyle bir realiteyi göremiyorlardı. Bu sûre ile Cenâb-ı Hakk onlara, şu hakikatı hatırlatıyordu: Birgün gelecek Müslümanlar mutlaka Sasani ve Rum’lara galebe çalacaklar!
Bugün için de yine ilhad dünyasıyla Müslümanlar arasında kuvvet dengesi yok. Çünkü, Müslüman ülkelerde hayatî ehemmiyeti olan pek çok müesseseye Müslüman olmayanlar hâkim. Bütün bunlara rağmen, Müslümanların cephesinde de kâfirlerin hiç de tahmin etmedikleri gelişmeler ve inkişaflar oluyor. Zaten onları korkutan da işte bu türlü faaliyetlerdir.
Onlar bizden değil, Müslümanlığın tekrar ihya edilmesinden korkuyorlar. Bu sebeple bilhassa bugünlerde,“Havkale” adını verdiğimiz “La havle ve la kuvvete illâ billâh”ı laâkal günde beşyüz defa tekrar etsek de yine az sayılır.
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst