By.CheqiCi
Kayıtlı Üye
Abdest alır, namaz kılmaz, cemaatten geri durmaz = ÖLÜ
Açıldı sandık, döküldü fındık = KINAK
Ağır gider yol alır, yük üstüne bol alır = DEVE
Ağız içinde dil, haydi bunu bil = KAVAL
Ağzı açar alamet, dibi kızıl kıyamet, yaş verdim kuru çıktı, peygambere salavat = TANDIR VE TENDIR EKMEĞİ
Ağzı var dili yok, karnı var bağırsağı yok = ŞİŞE
Alaca mezar, dünyayı gezer= GÖZLER
Alçacık boylu, kırmızı donlu = DOMATES
Aldan abası, yeşilden küpesi, bunu bilmeyen, eşek sıpası = KİRAZ
Allah yapar yapısını, kul açar kapısını = KARPUZ
Allah’ın hikmeti, kulun nimeti = EKMEK
Altı kaynar, üstü kaynar, İçinde bin kişi oynar = HAMAM
Altı tahta, üstü tahta, İçinde bir garip softa = KAPLUMBAĞA
Altı taş, üstü tahta, sekiz ayak iki baş = DÜVEN
Altı yeşil üstü beyaz, Diriye sünnet ölüye farz = PAMUK
Altmış para, yetmiş para, sapı uzun, kendi kara = VİŞNE
Anasında yok, babasında var, kardeşinde yok, bacısında var= DUDAKLAR
Anaya değmez, babaya değer, dayıya değmez, amcaya değer= DUDAKLAR
Avludan atladı, Karşıda yumurtladı = KARPUZ
Ay gelirse atamaz, Gün gelirse yatamaz = BUZ
Ayna gibi ışıldar, Yılan gibi fışıldar = TIRPAN
Bağırırsan dinler, susarsan inler = YANKI
Baldan tatlı, baltadan ağır, elde tutulmaz, çarşıda satılmaz, mendile konmaz, tadına doyulmaz = UYKU
Baldan tatlı, zehirden acı, İyilik yapana duacı = DİL
Başında doğar, ortasında büyür, sonunda ölür = AY
Başında lenger, helvacı değil. belinde zurna, zurnacı değil, gur gur öter, kurbağa değil. kıvrılır yatar, yılan değil = NARGİLE
Ben giderim o gider, ben varmadan haber eder = AYAKLAR
Ben giderim o gider, o benden önce gider = GÖLGE
Ben giderim, o gider, önümde tin tin eder = BASTON
Beş kuruşluk nışadır, bütün dünyayı kuşatır = GAZ
Beş türlü yemiş, bir birine ermemiş, üçü gün görmüş, ikisi görmemiş= BEŞ VAKİT NAMAZ
Bilmece bildirmece, el üstünde kaydırmaca = SABUN
Bilmece, bildirmece, dil üstünde kaydırmaca = DONDURMA
Bir atım var Mihriban, göğsü suda her zaman, gece gündüz kişnemez, arpa saman istemez = KAYIK
Bir cansız dört canlıya binmiş, bu ne biçim iş demiş= CENAZE
Bir dereye indim, bir değnek kestim, kimi eğri, kimi büğrü = KEÇİ BOYNUZU
Bir hasta usta, canı kafeste, et yer, su içmez, ne biçim hasta = BİT
Bir karıştan ardacık, başı var kertecik, ellersen kabarır, ellemezsen zıbarır = İĞ
Bir karıştır boyu, deliğe girmektir huyu, delikten çıkınca, Koy ateşe suyu = KAŞIK
Bir küçücük mil taşı, İçinde beyler aşı = YUMURTA
Bir küçük çay taşı, içinde beyler aşı pişirirsen aş olur. Pişirmezsen kuş olur = YUMURTA
Bir oğlum var İsmail. Sille yemeye meyil. Kulakları demirden. Gömleği var deriden=DEF
Bir sürü hindi, yük dibine sindi, ev sahibi misafirin. Üstüne bindi = YORGAN
Bir tepesi kar, etrafı nar, haddin varsa. bir tane al = ATEŞ
Bir ufacık fıçıcık, İçi dolu turşucuk = LİMON
Bir yerinden girilir, üç yerinden çıkılır, gene içinde kalınır = GÖMLEK
Biz biz idik, yüz bin kız idik, gece oldu dizildik, sabah oldu silindik = YILDIZ
Burada öğürür, Karşıda doğurur = TÜFEK
Burada vurdum kılıcı, Halep’te çıktı ucu = ŞİMŞEK
Cam cama dayanmış, hanım cama dayanmış, cam kırılmış, al kana boyanmış = NAR
Canı yoktur, nefesi var, gece gündüz külde yatar = KÖRÜK
Canlı kaçar, cansız kovalar = AT ARABASI
Cansız canlıyı tutar = YULAR
Çaldım çarptım, kapı arkasına yattım = SÜPÜRGE
Çarığı çattım, bacadan attım.= TERAZİ
Çarşıdan aldım bir tane, eve getirdim bin tane = NAR
Çarşısı çok, pazarı yok, güzelleri çok, gezeni yok= MEZARLIK
Çarşıya git al getir, gelmez ise yalvar getir, satılmadık çarşıdan, tadılmadık kız getir = NAR
Çekerim ip gibi, gelir küp gibi = KABAK
Çıktım gittim tepeye, yular taktım sıpaya = ÇUVALDIZ
Çıktım tepeye, yular vurdum sıpaya = İĞNE
Çıtır çıtır yenir, ona eğlence denir = ÇEKİRDEK
Çifter çifter dizilmiş, ensesinden asılmış = KİRAZ
Dağ başında mamur idim, yeşilbaşlı emir idim, Allah beni şaşırttı, bu dama düşürttü = SÜPÜRGE
Dağdan gelir dak gibi, kolları budak gibi, eğilir su içmeye, böğürür oğlak gibi = KAĞNI
Dağdan gelir hız ile yedi bin yıldız ile = KURŞUN
Dağdan gelir hop hop, ayağında zilli top = ARI
Dağdan gelir sekerek, kuru üzüm dökerek = KEÇİ
Dağdan gelir, bayırdan gelir, meşin yüzlü eniştem gelir= KESTANE
Dağdan gelir, taştan gelir, eğerlenmiş aslan gelir = SEL
Dağı var taşı yok, köyü var damı yok, ırmağı var suyu yok = HARİTA
Dam üstünde dana dingilder = DOLU
Dam üstünde kadı gibi, göğe bakar cadı gibi = BACA
Değirmen deresi, Bükler arası, Tadından yarılmış, Veren kalası = KAVUN
Değnek ucunda bir yemiş, onu yiyen ölmemiş, bir daha yemem demiş = DAYAK
Deniz ortasında bir ağaç var dalsız budaksız, üstüne bir kuş konmuş kolsuz kanatsız, ben onu vurdum topsuz tüfeksiz, pişirdim odsuz ocaksız, yedim tuzsuz bibersiz = GÖNÜL
Derede damı, deryada gemi, bir mahlûkta görmedim, göbeğinden yer yemi = DEĞİRMEN
Derede kamış kırk kürk giymiş. Yine de üşümüş = MISIR
Derindir kuyu, gümbürder suyu, çeken ölmez, içen ölür = TÜFEK
Derisi var eşek değil, zilleri var köçek değil, hem hoplatır, hem zıplatır, atarlar tokadı gerçek değil.= DEF
Deve hamama girmiş, Kuyruğu dışarıda kalmış = KAŞIK
Dışı deri gibi, İçi darı gibi = İNCİR
Dışı dolu, içi yok. Dayak yer suçu yok = TOP
Dışı gön gibi, İçi kan gibi = KARPUZ
Dokunmayın güzele, on parmağın kan olur, tutar isen yavaş tut, iki elin al olur = BÖĞÜRTLEN
Dolana dolana zıp çıktı, Seni bu deliğe kim tıktı= MİNARE
Dört ayaklı bir ayı, üstünde kabadayı = SANDALYE
Dört köşedir beş değil, başı sudan hoş değil = SABUN
Elde yapılır, ete takılır = KÜPE
Elemez melemez, ocak başına gelemez, gelse de geri dönemez = YAĞ
Eli var, ayağı yok, karnı yırtık, kanı yok = CEKET
Emer ha emer. Belinde şal kemer. İstanbul’da at kişner. burada gulun güler = TELGRAF
Et içinde, et fit içinde, dünya dümeni onun içinde = AKIL
Etten kantar, altın tartar=KULAK KÜPE
Ev arkasına teke bağladım, boynuzlarını köke bağladım = KABAK
Ey bulutlar bulutlar, Yusuf’u yedi kurtlar, ben bir şekil kuş gördüm, tepesinden yumurtlar = BUĞDAY
Ey deri donlu pehlivan, kül, kömür içinde ol civan, kanadından asılmış kuş gibi, ses çıkarır derviş gibi = DEMİRCİ KÖRÜĞÜ
Fildir, fiştir, kayadır, taştır, bunu bilmeyenin avradı boştur = ELMAS
Gel bize, otur üstüne = MİNDER
Geldikçe, gittikçe akıtır yaşı, sürttükçe, dürttükçe bitirir işi = KALEM
Gelir bir bir, gider bir bir, gelen gider, giden gelmez, bu nedir= DOĞUM ÖLÜM
Gelişi aslan gibi, duruşu sultan gibi, yayılır hasır gibi, sürünür esir gibi = KEDİ
Geriden baktım tay gibi, elime aldım kav gibi = DAVUL
Gidi gidi gidiver. Şu kediyi tutuver. Ne tatlıca eti var. Püsküllüce götü var = BALIK
Gök gürler, gürgen çatlar, tavuk bükülmüş otlar = DEMİRCİ KÖRÜĞÜ
Hacılar hacca gider. Ceht eder gece gider. Bir yumurtanın içinde kırk elli cüce gezer = NAR
Hanım içerde, saçı dışarıda = MISIR
Havaya çıkarsam uçar, kokumdan herkes kaçar = GAZ
Hep içeri, başı dışarı = ÇİVİ
Het dedim, Hüt dedim, kapı arkasına yat dedim = SÜPÜRGE
Hey ne idim ne idim, samur kürklü bey idim, felek beni şaşırttı, kızgın küle düşürttü = KESTANE
İçi ateş, üstü taş, üzerinde bin bir baş = DÜNYA
İki delikli bir kapı, bilmeyenin yok aklı = İBRİK
İnim inim inler, cümle âlem dinler = DAVUL
Kadınlar içinde bir kişi, ne erkektir, ne dişi = HAREM AĞASI
Kağıda sardım samanı, ağzımdan çıktı dumanı = SİGARA
Kalbur gibi gözü var, ağalara sözü var, ne tatlıca özü var = BAL PETEĞİ
Kaldırdım vurdum, anırdım koydum, sallandı ikisi, tamam oldu hepisi = EĞER- SEMER
Kapıdan içeri hay ettim, bir elmayı kırk kişiye pay ettim = SELAM
Kapısını vurdum güm dedi, İçeri girdim bum dedi = HAMAM
Kapkara kartmış, kıl dibini örtmüş = BOYNUZ
Kara devem çöküp durur, püskülünü döküp durur= ÇADIR
Kara tavuk. Karnıyarık = PATLICAN
Karası katran gibi, sarısı safran gibi, gerisi düdük gibi, biz onu yedik gibi = CİĞER
Karnı gur gur eder kurbağa değil, ağzında zurnası var zurnacı değil, başında tablası var helvacı değil = NARGİLE
Karşıdan bakan türbe der, elini süren tövbe eder = ISIRGAN OTU
Karşıdan baktım taş. Yanına vardım dört ayakla bir baş = KABLUMBAĞ
Kaş ile gözden yakın, söylenen sözden yakın= ECEL
Kat kat ama katmer değil, kırmızı ama elma değil, yenir ama meyve değil = SOĞAN
Kendi demirden, kuyruğu kendirden = İĞNE
Kendisi derindedir, herkesin bir yerindedir= KALP
Kıl biter örter onu, dar gelir sürter onu, bol gelir yırtar onu = MISIR
Kızınca etrafı terletir durur, kızmazsa usluca durur oturur = SOBA
Kispeti var deriden, kanatları geriden, külde kömürde yatar, kıvılcımı kor eder = KÖRÜK
Koştum gittim tepeye, yılan taktım sopaya = İĞNE
Köşedir, boş değil, kimse ondan hoş değil= MEZAR
Kulağından tuttum. dibine kadar ittim = ÇİZME
Kuru girdi, sulu çıktı = BAKRAÇ
Kuyruğu uzun, beli kısa, burnu uzun, dili kısa = FİL
Kuyruklu bir kumara, yemek çeker ambara = KAŞIK
Küçücük mezar, dünyayı gezer = AYAKKABI
Masal masal maskara, ağzı burnu kapkara = FIRIN
Meşeden bir ay doğmuş, aşık bir birini bulmuş, annesi beşikte iken, kızının kızı doğmuş = GÜL
Nar tanesi, nur tanesi, dört köşenin bir tanesi= CENNET
Nar tanesi, nur tanesi, dünyaların bir tanesi= KABE
Nar tanesi, nur tanesi, dünyanın bir tanesi = AY
Ne yerdedir, ne gökte, cümle onun içinde= AYNA
O yanı taş, bu yanı taş, İçinde var yüzeli baş.= CAMİ
Oğlumun adı Nail, dayak yemeye meyil, entarisi deridir, kulakları geridir = DEF
Ol nedir ki karnından yer, sırtından çıkarır = RENDE
On elli, yüz parmaklı, yüz tırnaklı, on ayaklı= CENAZE TAŞIYANLAR
Orman dibinde mum yanar = ÇİĞDEM
Örterim uyur, açarım uyanır = ATEŞ
Parasını el alır, dumanını yel alır = SİGARA
Parmağı var, canı yok, damarı var, kanı yok = ELDİVAN
Pişirsem aş olur, pişirmesem kuş olur = YUMURTA
Püf diye üfürdüm, karşıki dağa tükürdüm = TÜFEK
Rengi kızıl, şarap değil, Kışın fena ahbap değil = ÇAY
Salman deve, girmez eve, kır sapını girsin eve = ŞEMSİYE
Sapı uzun, beli ince, beden şifa bulur, ağza girince = KAŞIK
Sarı sarı sarkar, düşerim diye korkar = ZERDALİ
Sarı tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar = AYVA
Sarıdır özü, ağardır yüzü = ALTIN
Sarıdır zerdali gibi,suludur şeftali gibi, ne vallahi zerdali ne billahi şeftali = PORTAKAL
Seçilmez kömürden,sapı var demirden, yemişi yenir ama ayırmak şart demirden = ŞİŞ
Sende var, bende de var, bir kuru çöpte de var = AD - İSİM
Sıra sıra develer, Bir birini geveler = KİREMİT
Sıra sıra durmuşlar, Hak yoluna girmişler,Vakti gelmiş ermişler,Sararmışlar, solmuşlar = BUĞDAY
Sıra sıra dursalar,Bir birini örseler =DİŞLER
Sıra sıra eveler, Bir birini geveler = DİŞLER
Sıra sıra petekler,bir birini kötekler =DİŞLER
Simsiyahtır özü,doymak bilmez gözü = TOPRAK
Sokarım kabarır,çekerim geberir = KAHVE
Soktum kustu, çektim küstü = KAHVE
Sürdüm kabardı, çektim geberdi = KAHVE
Şekere benzer tadı yok, gökte uçar, kanadı yok = KAR
Takır takır takraba, İçinde var akraba = BEŞİK
Talebe toplar, muallim saçar,tembel olursa toplamaz kaçar = İLİM
Tarlada biter, makine diker, her sabah senin yüzünü öper = HAVLU
Taştan elciği var, ağaçtan dilciği var = BULGUR TAŞI
Taştandır, demirdendir,yediği hamurdandır,dünyaları doyurur, kendi doymaz nedendir = DEĞİRMEN
Tepeden indi, dereye sindi = SEL
Tepesi aşağı sarkar, düşerim diye korkar, dudu gibi adı var,şeker gibi tadı var = DUT
Tepeye koydum yel aldı, dereye koydum sel aldı = ÇALI SÜPÜRGESİ
Teptim tekerlendi,öptüm şekerlendi,bal ile badem, bir güzel âdem = KAVUN
Terelelli terli takış, soktum gitti bir karış = HAVAN
Tıngır elek tıngır saç ana benim karnım aç=: ORUÇ
Tıngır elek tıngır saç, gece toktur, gündüz aç= ORUÇLU
Tıngır elek tıngır saç, un elerim karnım aç = KAR
Tohumsuz biter, dünyaya yeter = TUZ
Uzak uzak yollardan eğce guş gelir söylerse de gözlerinden yaş gelir = MEKTUP
Uzun uzun abalar, ak sakallı babalar,elim varıp gelince, ayaklarım çabalar = HALI TEZGAHI
Uzun uzun dervişler, uzak yoldan gelmişler,İki kabak mısırı, dane dane bölmüşler = DEVE DİKENİ
Uzun uzun uzanır, senede bir bezenir. = AĞAÇ
Uzun uzun uzarlar, ot içinde buzalar = HIYAR
Uzundur, kılsızdır, huysuzdur, soysuzdur = BİBER
Uzunluğu urgan gibi,enliliği yorgan gibi, bağırıp çağırıp gelir, kuzulu kurban gibi = TREN
Üstü sarı düğmeli, dilim dilim dilmeli = PORTAKAL
Yapan satar alan kullanmaz kullanan hiç bilmez =TABUT
Yazı yazar kâtip değil semeri var merkep değil = SALYANGOZ
Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak. = BAŞ
Yemesi tatlı, güneş suratlı = ZERDALİ
Yer altında evleri eğri büğrü yolları pek incedir belleri = KARINCA
Yeraltında gezer, yedi gelinden güzel = SAPAN DEMİRİ
Yeraltında kınalı çivi = HAVUÇ
Yeraltında kırmızı minare = HAVUÇ
Yerde yatar annesi, yeşildendir memesi, ne güzel yemesi = HIYAR
Yeşildir abası, sarıdır libası, içinde iliği var, bin tane deliği var = BADEM
Yeşille başladım, beyaz ile işledim, kırmızı ile boşladım = KİRAZ
Yol üstünde yağlı kayış.=YILAN
Zenginin elinde, Züğürdün dilinde = PARA
Açıldı sandık, döküldü fındık = KINAK
Ağır gider yol alır, yük üstüne bol alır = DEVE
Ağız içinde dil, haydi bunu bil = KAVAL
Ağzı açar alamet, dibi kızıl kıyamet, yaş verdim kuru çıktı, peygambere salavat = TANDIR VE TENDIR EKMEĞİ
Ağzı var dili yok, karnı var bağırsağı yok = ŞİŞE
Alaca mezar, dünyayı gezer= GÖZLER
Alçacık boylu, kırmızı donlu = DOMATES
Aldan abası, yeşilden küpesi, bunu bilmeyen, eşek sıpası = KİRAZ
Allah yapar yapısını, kul açar kapısını = KARPUZ
Allah’ın hikmeti, kulun nimeti = EKMEK
Altı kaynar, üstü kaynar, İçinde bin kişi oynar = HAMAM
Altı tahta, üstü tahta, İçinde bir garip softa = KAPLUMBAĞA
Altı taş, üstü tahta, sekiz ayak iki baş = DÜVEN
Altı yeşil üstü beyaz, Diriye sünnet ölüye farz = PAMUK
Altmış para, yetmiş para, sapı uzun, kendi kara = VİŞNE
Anasında yok, babasında var, kardeşinde yok, bacısında var= DUDAKLAR
Anaya değmez, babaya değer, dayıya değmez, amcaya değer= DUDAKLAR
Avludan atladı, Karşıda yumurtladı = KARPUZ
Ay gelirse atamaz, Gün gelirse yatamaz = BUZ
Ayna gibi ışıldar, Yılan gibi fışıldar = TIRPAN
Bağırırsan dinler, susarsan inler = YANKI
Baldan tatlı, baltadan ağır, elde tutulmaz, çarşıda satılmaz, mendile konmaz, tadına doyulmaz = UYKU
Baldan tatlı, zehirden acı, İyilik yapana duacı = DİL
Başında doğar, ortasında büyür, sonunda ölür = AY
Başında lenger, helvacı değil. belinde zurna, zurnacı değil, gur gur öter, kurbağa değil. kıvrılır yatar, yılan değil = NARGİLE
Ben giderim o gider, ben varmadan haber eder = AYAKLAR
Ben giderim o gider, o benden önce gider = GÖLGE
Ben giderim, o gider, önümde tin tin eder = BASTON
Beş kuruşluk nışadır, bütün dünyayı kuşatır = GAZ
Beş türlü yemiş, bir birine ermemiş, üçü gün görmüş, ikisi görmemiş= BEŞ VAKİT NAMAZ
Bilmece bildirmece, el üstünde kaydırmaca = SABUN
Bilmece, bildirmece, dil üstünde kaydırmaca = DONDURMA
Bir atım var Mihriban, göğsü suda her zaman, gece gündüz kişnemez, arpa saman istemez = KAYIK
Bir cansız dört canlıya binmiş, bu ne biçim iş demiş= CENAZE
Bir dereye indim, bir değnek kestim, kimi eğri, kimi büğrü = KEÇİ BOYNUZU
Bir hasta usta, canı kafeste, et yer, su içmez, ne biçim hasta = BİT
Bir karıştan ardacık, başı var kertecik, ellersen kabarır, ellemezsen zıbarır = İĞ
Bir karıştır boyu, deliğe girmektir huyu, delikten çıkınca, Koy ateşe suyu = KAŞIK
Bir küçücük mil taşı, İçinde beyler aşı = YUMURTA
Bir küçük çay taşı, içinde beyler aşı pişirirsen aş olur. Pişirmezsen kuş olur = YUMURTA
Bir oğlum var İsmail. Sille yemeye meyil. Kulakları demirden. Gömleği var deriden=DEF
Bir sürü hindi, yük dibine sindi, ev sahibi misafirin. Üstüne bindi = YORGAN
Bir tepesi kar, etrafı nar, haddin varsa. bir tane al = ATEŞ
Bir ufacık fıçıcık, İçi dolu turşucuk = LİMON
Bir yerinden girilir, üç yerinden çıkılır, gene içinde kalınır = GÖMLEK
Biz biz idik, yüz bin kız idik, gece oldu dizildik, sabah oldu silindik = YILDIZ
Burada öğürür, Karşıda doğurur = TÜFEK
Burada vurdum kılıcı, Halep’te çıktı ucu = ŞİMŞEK
Cam cama dayanmış, hanım cama dayanmış, cam kırılmış, al kana boyanmış = NAR
Canı yoktur, nefesi var, gece gündüz külde yatar = KÖRÜK
Canlı kaçar, cansız kovalar = AT ARABASI
Cansız canlıyı tutar = YULAR
Çaldım çarptım, kapı arkasına yattım = SÜPÜRGE
Çarığı çattım, bacadan attım.= TERAZİ
Çarşıdan aldım bir tane, eve getirdim bin tane = NAR
Çarşısı çok, pazarı yok, güzelleri çok, gezeni yok= MEZARLIK
Çarşıya git al getir, gelmez ise yalvar getir, satılmadık çarşıdan, tadılmadık kız getir = NAR
Çekerim ip gibi, gelir küp gibi = KABAK
Çıktım gittim tepeye, yular taktım sıpaya = ÇUVALDIZ
Çıktım tepeye, yular vurdum sıpaya = İĞNE
Çıtır çıtır yenir, ona eğlence denir = ÇEKİRDEK
Çifter çifter dizilmiş, ensesinden asılmış = KİRAZ
Dağ başında mamur idim, yeşilbaşlı emir idim, Allah beni şaşırttı, bu dama düşürttü = SÜPÜRGE
Dağdan gelir dak gibi, kolları budak gibi, eğilir su içmeye, böğürür oğlak gibi = KAĞNI
Dağdan gelir hız ile yedi bin yıldız ile = KURŞUN
Dağdan gelir hop hop, ayağında zilli top = ARI
Dağdan gelir sekerek, kuru üzüm dökerek = KEÇİ
Dağdan gelir, bayırdan gelir, meşin yüzlü eniştem gelir= KESTANE
Dağdan gelir, taştan gelir, eğerlenmiş aslan gelir = SEL
Dağı var taşı yok, köyü var damı yok, ırmağı var suyu yok = HARİTA
Dam üstünde dana dingilder = DOLU
Dam üstünde kadı gibi, göğe bakar cadı gibi = BACA
Değirmen deresi, Bükler arası, Tadından yarılmış, Veren kalası = KAVUN
Değnek ucunda bir yemiş, onu yiyen ölmemiş, bir daha yemem demiş = DAYAK
Deniz ortasında bir ağaç var dalsız budaksız, üstüne bir kuş konmuş kolsuz kanatsız, ben onu vurdum topsuz tüfeksiz, pişirdim odsuz ocaksız, yedim tuzsuz bibersiz = GÖNÜL
Derede damı, deryada gemi, bir mahlûkta görmedim, göbeğinden yer yemi = DEĞİRMEN
Derede kamış kırk kürk giymiş. Yine de üşümüş = MISIR
Derindir kuyu, gümbürder suyu, çeken ölmez, içen ölür = TÜFEK
Derisi var eşek değil, zilleri var köçek değil, hem hoplatır, hem zıplatır, atarlar tokadı gerçek değil.= DEF
Deve hamama girmiş, Kuyruğu dışarıda kalmış = KAŞIK
Dışı deri gibi, İçi darı gibi = İNCİR
Dışı dolu, içi yok. Dayak yer suçu yok = TOP
Dışı gön gibi, İçi kan gibi = KARPUZ
Dokunmayın güzele, on parmağın kan olur, tutar isen yavaş tut, iki elin al olur = BÖĞÜRTLEN
Dolana dolana zıp çıktı, Seni bu deliğe kim tıktı= MİNARE
Dört ayaklı bir ayı, üstünde kabadayı = SANDALYE
Dört köşedir beş değil, başı sudan hoş değil = SABUN
Elde yapılır, ete takılır = KÜPE
Elemez melemez, ocak başına gelemez, gelse de geri dönemez = YAĞ
Eli var, ayağı yok, karnı yırtık, kanı yok = CEKET
Emer ha emer. Belinde şal kemer. İstanbul’da at kişner. burada gulun güler = TELGRAF
Et içinde, et fit içinde, dünya dümeni onun içinde = AKIL
Etten kantar, altın tartar=KULAK KÜPE
Ev arkasına teke bağladım, boynuzlarını köke bağladım = KABAK
Ey bulutlar bulutlar, Yusuf’u yedi kurtlar, ben bir şekil kuş gördüm, tepesinden yumurtlar = BUĞDAY
Ey deri donlu pehlivan, kül, kömür içinde ol civan, kanadından asılmış kuş gibi, ses çıkarır derviş gibi = DEMİRCİ KÖRÜĞÜ
Fildir, fiştir, kayadır, taştır, bunu bilmeyenin avradı boştur = ELMAS
Gel bize, otur üstüne = MİNDER
Geldikçe, gittikçe akıtır yaşı, sürttükçe, dürttükçe bitirir işi = KALEM
Gelir bir bir, gider bir bir, gelen gider, giden gelmez, bu nedir= DOĞUM ÖLÜM
Gelişi aslan gibi, duruşu sultan gibi, yayılır hasır gibi, sürünür esir gibi = KEDİ
Geriden baktım tay gibi, elime aldım kav gibi = DAVUL
Gidi gidi gidiver. Şu kediyi tutuver. Ne tatlıca eti var. Püsküllüce götü var = BALIK
Gök gürler, gürgen çatlar, tavuk bükülmüş otlar = DEMİRCİ KÖRÜĞÜ
Hacılar hacca gider. Ceht eder gece gider. Bir yumurtanın içinde kırk elli cüce gezer = NAR
Hanım içerde, saçı dışarıda = MISIR
Havaya çıkarsam uçar, kokumdan herkes kaçar = GAZ
Hep içeri, başı dışarı = ÇİVİ
Het dedim, Hüt dedim, kapı arkasına yat dedim = SÜPÜRGE
Hey ne idim ne idim, samur kürklü bey idim, felek beni şaşırttı, kızgın küle düşürttü = KESTANE
İçi ateş, üstü taş, üzerinde bin bir baş = DÜNYA
İki delikli bir kapı, bilmeyenin yok aklı = İBRİK
İnim inim inler, cümle âlem dinler = DAVUL
Kadınlar içinde bir kişi, ne erkektir, ne dişi = HAREM AĞASI
Kağıda sardım samanı, ağzımdan çıktı dumanı = SİGARA
Kalbur gibi gözü var, ağalara sözü var, ne tatlıca özü var = BAL PETEĞİ
Kaldırdım vurdum, anırdım koydum, sallandı ikisi, tamam oldu hepisi = EĞER- SEMER
Kapıdan içeri hay ettim, bir elmayı kırk kişiye pay ettim = SELAM
Kapısını vurdum güm dedi, İçeri girdim bum dedi = HAMAM
Kapkara kartmış, kıl dibini örtmüş = BOYNUZ
Kara devem çöküp durur, püskülünü döküp durur= ÇADIR
Kara tavuk. Karnıyarık = PATLICAN
Karası katran gibi, sarısı safran gibi, gerisi düdük gibi, biz onu yedik gibi = CİĞER
Karnı gur gur eder kurbağa değil, ağzında zurnası var zurnacı değil, başında tablası var helvacı değil = NARGİLE
Karşıdan bakan türbe der, elini süren tövbe eder = ISIRGAN OTU
Karşıdan baktım taş. Yanına vardım dört ayakla bir baş = KABLUMBAĞ
Kaş ile gözden yakın, söylenen sözden yakın= ECEL
Kat kat ama katmer değil, kırmızı ama elma değil, yenir ama meyve değil = SOĞAN
Kendi demirden, kuyruğu kendirden = İĞNE
Kendisi derindedir, herkesin bir yerindedir= KALP
Kıl biter örter onu, dar gelir sürter onu, bol gelir yırtar onu = MISIR
Kızınca etrafı terletir durur, kızmazsa usluca durur oturur = SOBA
Kispeti var deriden, kanatları geriden, külde kömürde yatar, kıvılcımı kor eder = KÖRÜK
Koştum gittim tepeye, yılan taktım sopaya = İĞNE
Köşedir, boş değil, kimse ondan hoş değil= MEZAR
Kulağından tuttum. dibine kadar ittim = ÇİZME
Kuru girdi, sulu çıktı = BAKRAÇ
Kuyruğu uzun, beli kısa, burnu uzun, dili kısa = FİL
Kuyruklu bir kumara, yemek çeker ambara = KAŞIK
Küçücük mezar, dünyayı gezer = AYAKKABI
Masal masal maskara, ağzı burnu kapkara = FIRIN
Meşeden bir ay doğmuş, aşık bir birini bulmuş, annesi beşikte iken, kızının kızı doğmuş = GÜL
Nar tanesi, nur tanesi, dört köşenin bir tanesi= CENNET
Nar tanesi, nur tanesi, dünyaların bir tanesi= KABE
Nar tanesi, nur tanesi, dünyanın bir tanesi = AY
Ne yerdedir, ne gökte, cümle onun içinde= AYNA
O yanı taş, bu yanı taş, İçinde var yüzeli baş.= CAMİ
Oğlumun adı Nail, dayak yemeye meyil, entarisi deridir, kulakları geridir = DEF
Ol nedir ki karnından yer, sırtından çıkarır = RENDE
On elli, yüz parmaklı, yüz tırnaklı, on ayaklı= CENAZE TAŞIYANLAR
Orman dibinde mum yanar = ÇİĞDEM
Örterim uyur, açarım uyanır = ATEŞ
Parasını el alır, dumanını yel alır = SİGARA
Parmağı var, canı yok, damarı var, kanı yok = ELDİVAN
Pişirsem aş olur, pişirmesem kuş olur = YUMURTA
Püf diye üfürdüm, karşıki dağa tükürdüm = TÜFEK
Rengi kızıl, şarap değil, Kışın fena ahbap değil = ÇAY
Salman deve, girmez eve, kır sapını girsin eve = ŞEMSİYE
Sapı uzun, beli ince, beden şifa bulur, ağza girince = KAŞIK
Sarı sarı sarkar, düşerim diye korkar = ZERDALİ
Sarı tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar = AYVA
Sarıdır özü, ağardır yüzü = ALTIN
Sarıdır zerdali gibi,suludur şeftali gibi, ne vallahi zerdali ne billahi şeftali = PORTAKAL
Seçilmez kömürden,sapı var demirden, yemişi yenir ama ayırmak şart demirden = ŞİŞ
Sende var, bende de var, bir kuru çöpte de var = AD - İSİM
Sıra sıra develer, Bir birini geveler = KİREMİT
Sıra sıra durmuşlar, Hak yoluna girmişler,Vakti gelmiş ermişler,Sararmışlar, solmuşlar = BUĞDAY
Sıra sıra dursalar,Bir birini örseler =DİŞLER
Sıra sıra eveler, Bir birini geveler = DİŞLER
Sıra sıra petekler,bir birini kötekler =DİŞLER
Simsiyahtır özü,doymak bilmez gözü = TOPRAK
Sokarım kabarır,çekerim geberir = KAHVE
Soktum kustu, çektim küstü = KAHVE
Sürdüm kabardı, çektim geberdi = KAHVE
Şekere benzer tadı yok, gökte uçar, kanadı yok = KAR
Takır takır takraba, İçinde var akraba = BEŞİK
Talebe toplar, muallim saçar,tembel olursa toplamaz kaçar = İLİM
Tarlada biter, makine diker, her sabah senin yüzünü öper = HAVLU
Taştan elciği var, ağaçtan dilciği var = BULGUR TAŞI
Taştandır, demirdendir,yediği hamurdandır,dünyaları doyurur, kendi doymaz nedendir = DEĞİRMEN
Tepeden indi, dereye sindi = SEL
Tepesi aşağı sarkar, düşerim diye korkar, dudu gibi adı var,şeker gibi tadı var = DUT
Tepeye koydum yel aldı, dereye koydum sel aldı = ÇALI SÜPÜRGESİ
Teptim tekerlendi,öptüm şekerlendi,bal ile badem, bir güzel âdem = KAVUN
Terelelli terli takış, soktum gitti bir karış = HAVAN
Tıngır elek tıngır saç ana benim karnım aç=: ORUÇ
Tıngır elek tıngır saç, gece toktur, gündüz aç= ORUÇLU
Tıngır elek tıngır saç, un elerim karnım aç = KAR
Tohumsuz biter, dünyaya yeter = TUZ
Uzak uzak yollardan eğce guş gelir söylerse de gözlerinden yaş gelir = MEKTUP
Uzun uzun abalar, ak sakallı babalar,elim varıp gelince, ayaklarım çabalar = HALI TEZGAHI
Uzun uzun dervişler, uzak yoldan gelmişler,İki kabak mısırı, dane dane bölmüşler = DEVE DİKENİ
Uzun uzun uzanır, senede bir bezenir. = AĞAÇ
Uzun uzun uzarlar, ot içinde buzalar = HIYAR
Uzundur, kılsızdır, huysuzdur, soysuzdur = BİBER
Uzunluğu urgan gibi,enliliği yorgan gibi, bağırıp çağırıp gelir, kuzulu kurban gibi = TREN
Üstü sarı düğmeli, dilim dilim dilmeli = PORTAKAL
Yapan satar alan kullanmaz kullanan hiç bilmez =TABUT
Yazı yazar kâtip değil semeri var merkep değil = SALYANGOZ
Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak. = BAŞ
Yemesi tatlı, güneş suratlı = ZERDALİ
Yer altında evleri eğri büğrü yolları pek incedir belleri = KARINCA
Yeraltında gezer, yedi gelinden güzel = SAPAN DEMİRİ
Yeraltında kınalı çivi = HAVUÇ
Yeraltında kırmızı minare = HAVUÇ
Yerde yatar annesi, yeşildendir memesi, ne güzel yemesi = HIYAR
Yeşildir abası, sarıdır libası, içinde iliği var, bin tane deliği var = BADEM
Yeşille başladım, beyaz ile işledim, kırmızı ile boşladım = KİRAZ
Yol üstünde yağlı kayış.=YILAN
Zenginin elinde, Züğürdün dilinde = PARA