Çıksam şimdi güzelliğin gökyüzüne,
Dolaşsam,
Görsem bütün tanrısal sevgileri,
Ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş kursam
Ve anlatsam,
Anlatsam o ağlatan mutluluğu,
Bilmem inanır mı bana mavilikler..
Suskun bir coşkunun doruklarında,
Pürköpük ve rüzgarlı
Bir nehir kahkahasıydı gözyaşı.
Vivaldi böyle dinlenirmiş meğer,
Mutluluk bile sensiz çekilmezmiş,
Ben ki yaşamı toprak bilmiştim,
Nice tohumlar ekmiştim bunca yıl,
Geç anladım,
Aşkın tohumu sensiz ekilmezmiş.
Sessizlik açarken zulüm bahçeleri,
Gözlerinde bir anda dört mevsim,
Her mevsimin güzelliğinde sen,
Bunca ayrık ve diken içinden
Güle çıkmak işte budur desem,
Bilmem inanır mı bana çiçekler..
İçimde sayısız denizlerin şahlandığı
O günü tarihlesem şimdi,
Irmak ırmak çizsem zamanın yüzüne,
Adına sonsuzluk desem,
Ve her saniyesini o sonsuzluğun,
An be an şiirleştirmek istesem,
Bilmem inanır mı bana sözcükler...
Dolaşsam,
Görsem bütün tanrısal sevgileri,
Ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş kursam
Ve anlatsam,
Anlatsam o ağlatan mutluluğu,
Bilmem inanır mı bana mavilikler..
Suskun bir coşkunun doruklarında,
Pürköpük ve rüzgarlı
Bir nehir kahkahasıydı gözyaşı.
Vivaldi böyle dinlenirmiş meğer,
Mutluluk bile sensiz çekilmezmiş,
Ben ki yaşamı toprak bilmiştim,
Nice tohumlar ekmiştim bunca yıl,
Geç anladım,
Aşkın tohumu sensiz ekilmezmiş.
Sessizlik açarken zulüm bahçeleri,
Gözlerinde bir anda dört mevsim,
Her mevsimin güzelliğinde sen,
Bunca ayrık ve diken içinden
Güle çıkmak işte budur desem,
Bilmem inanır mı bana çiçekler..
İçimde sayısız denizlerin şahlandığı
O günü tarihlesem şimdi,
Irmak ırmak çizsem zamanın yüzüne,
Adına sonsuzluk desem,
Ve her saniyesini o sonsuzluğun,
An be an şiirleştirmek istesem,
Bilmem inanır mı bana sözcükler...