viLLee_xD
Kayıtlı Üye
Aferim Hepinize
Bora ve Gökçe, ikisinin de sevgilisi yoktu ve hepimizin bildiği gibi sevgilisizlik bazen bir sosyal statü eksikliğidir ve bazen cinsel hazzı gidermek için paravan amacın yokluğudur ya da hatta sevmese bile sever gibi hissetmek isteyebilir insanlar. Bazen bunların hiç biridir ve bazen de hepsinden birazıdır. Bunu yapmayacak olan insan azdır ve yadırgamamak ve daha da önemlisi yagılamamak gerekir. Afferim hepimize.
İşte bu Bora’nın en iyi arkadaşı ve Gökçe’nin kankası sevgililerdi. Gökçe ve Bora’nın tanıştırılmaları çok zor olmadı ve yine hepimiz bilirizki ne kadar hastalıklı bir durum da olsa biz sefil insanlara güzel gelir böyle iki çift şeklinde dolaşmalar. Aman de ne güzel sevgilimin en iyi arkadaşı en iyi arkadaşımın sevgilisi durumları. Afferin hepinize.
Aslında güzel gelen şudur, güvensizlik söz konusudur ve ilişkildeki herkes bir diğerini çarpraz koldan gözaltına almıştır. Afferim hepinize.
Yenilir içilir, evlerde kalınır. Sevgilinden mi sıkıldın, aha işte en iyi arkadaşın orada. Süper. Zaten bir temeli yoktu ilişkinin, elbetteki an meselesiydi sıkılman. Erkekler zaten dünden razı. Afferin hepinize.
Aman bu “duble çift” durumları o kadar hoşuna giderki bu kişilerin sanki çift sayısı artınca mutluluk artacak gibi bir yalancı his kaplar hepsinin içini, karınlarını gıdıklar. Zamanla kendi kendini boğacak bir saadet zinciri oluşturulur. Yeni çiftler aranıyor ilanları asarlar alık gözlerinin üzerindeki enayi alınlarına. Afferin hepinize.
Bazen bu durumdan haberi olmayan, birbirlerinden sıkılmamış olmasına rağmen yine de bir hava değişikliği arayan daha az hasta çiftler bu daha fazla hasta çiftlerin çekim alanına girerler ister istemez. Beraber mangal yapmaya giderler Sarıyer tarafına mesela. Afferim onlara.
Bora pis heriftir, şöyle sarı küt saçlı, soluk benizli, çilli teni olan erkeğin yellozu memnuniyetsiz bir heriftir. Üçüncü çiftke pek diyalog kurmaz ve hatta birinci çifti bile iplemez ve hatta tüm dünyayı iplemez sanki yatak odasındalarmış da bütün dünya duvarların dışındaymışcasına bir muammele çeker Gökçe’ye. Gökçe’de karşılık veririr ve yemeğin tüm tadı kaçar, afferin onlara.
Bora pis bir heriftir, üçüncü çiftin mülaim bakışlı er kişisiyle hafiften yollu dalga geçer rakı içmez-balık yemez diye. Bora bilemez ki üçüncü çiftin er kişisinin bakışları şaşkın olsa da her an Bora’yı saçlarından yakalayıp kafasını mangal ateşinin en sıcak közüne sokacak kadar agresiftir aslında ve benzer eylemlerde bulunmuşluğu vardır. Gece bitip de eve dönerken Bora katekulli ile üçüncü çiftin er kişisinin tavuklarıne el koyduğunda ise artık bir kontrol manyağına dönen er kişi “ver ulan tavuklarını diyemez.” Afferim bana.
Bora pis bir heriftir ve Gökçe şaşkın bir kızdır. Aradan aylar geçmiştir ve Bora Gökçe ile hiç ilgilenmiyordur ve Gökçe şaşkındır maşkındır, sahte de olsa sarışındır ve en nihayetinde bir kadındır ve Bülent Ortaçgil’in de dediği gibi bütün çiçekler biraz daha su ister. Bora’nın ise bir damlacak yağacak hali yoktur. Gökçe sararır kurur ve nihayetinde terk eder Bora’yı. Afferin Gökçe’ye.
Bora bir patetes çuvaldır ve dünya umurunda değildir. Pis bir heriftir, dişlerini bile fırçalamaz. Afferin ona.
Aradan aylar geçer, Gökçe bi ara memleketine gider, orada aslan gibi bir çocukla karşılaşır. Çocuk gerçekten çocuk olduğundan beri Gökçe’ye aşıktır ve kendisine güvenen adam gibi bir adam olmuştur artık. Mest eder Gökçe’yi de sevgili olurlar. Ağustos’un ortası için tatil planları yaparlar. Afferin onlara.
Gökçe insan ******su İstanbul’a geri döner ve beklemediği bir şey olur. Pis adam Bora Gökçe’nin kapısında köpek olur. Bir gece görüşelim diye sabahlara kadar ulur durur. Gökçe kabul eder bu görüşmeyi afferin onlara.
Pis adam Bora Gökçe’den güzel giyinmesini ister. Hatta üstüne bir şey almasını ister. Gökçe de o şekilde yapar afferin ona.
Çırağan Oteli’nde buluşurlar. Kıçına don alacak parası olmayan Bora bir helikopter kiralamıştır gösteriş yapsın diye afferin ona.
Havada açıktır, güzel de bir yaz akşamıdır bir İstanbul tribi yaşarlar ki zevki sefa. Afferin onlara.
Bora hızını alamaz, bir de tekne tutmuştur. Tekne ile bu sefer boğazın içinden geçerler ve hatta canlı müzikte vardır. Pis adam Bora tek taşı çıkarır da evlenme teklif eder Gökçe’ye, afferin ona.
Gökçe bir şey diyemese de köpek yavrusu gibi bakan Bora’ya acırda evine alır onu afferin ona.
Sabaha kadar zevki sefa ederler ve Bora dünyanın en mutlu yavru köpeği olur afferin onlara.
Gökçe iki gün düşünür ve pis adam Bora’nın daha önce beraberlerken bir şansı olduğunu ve bunu harcadığına kanaat getirir de kovar onu, afferin ona.
Gökçe Bora’yı sepetledikten iki gün sonra memleketindeki yeni sevgilisi ile tatile gider aferim ona.
Yeni sevgilisi dünyanın en mutlu erkeğidir, nadide bir çiçeği tutmuş da kokluyordur ve sonunda hayatının kadınını bulmuştur, afferin ona.
Buraya kadar okuduysanız afferin size.