Anibal Güleroğlu, Adını Feriha Koydum dizisini yazdı:
Alt kattakiler-üst kattakiler yaklaşımıyla yola çıkıp statü çatışmalarının egemenliğinde bir aşk öyküsü olarak karşımıza gelen Adını Feriha Koydum, her geçen bölüm biraz daha ağırlaşıyor. Muhteşem Yüzyılın kaptırılmasından sonra kanalın gözdesine dönüşen yapım, toplamda birinci olsa da, günü kurtarmak adına sergilenen bu gerçek gün gibi ortada
Yalan Dünyanın karşısına dikilmesinden sonra özeti daha kısa tutarak rakibinden önce yeni bölüme başlayan Adını Feriha Koydum, ne yazık ki içerik akışında aynı hızda değil! Vahide Gördümün hastalık sebebiyle ayrılışından sonra Zehra karakterinin boşluğunu fazlasıyla yaşayan dizi, bu eksikliği doldurmak için yavaşlatma formülünü devreye sokmuş bulunmakta.
Reklam-tanıtım-reklam bombardımanı arasında, bir dargın-bir barışık Feriha-Emir ilişkisini, uzun ve boş bakışmalarla lastik gibi sündüren senaryo, sürekli tekrarlanan repliklerle durumu iyice çekilmez kılmakta. Söz tasarrufunun yapıldığı sahnelere, oyuncuların donuk duruşları da eklenince vay ekran başındakilerin haline Dizinin başından beri aynı ifadeyle ortalıkta boy gösterip yakışıklılık sergileyen Emirin yüzünden duygularını anlamanın zaten imkânı yok. Feriha, biraz konuşturulsa kendini gösterecek ama payına düşen, dövene-sövene-sevene suskunlukla karşılık vermek olduğundan buna fırsatı yok.
Büyük aşkın, duygusal anlamda aktarılamadığı dizide, diğer karakterlerin konuşma temposu da alabildiğine yavaş! Ferihanın babası Rıza Bey, baştan beri ders veren hoca modunda. Şimdi buna bir de ağır hareketler ve uzun süreli dik bakışlar eklendi. Hadi bu tarz, onun yaşından ve otoriter baba kimliğinden geliyor, diyelim. Peki, ya aynını uygulayan Emirin annesi Aysun Hanıma ne mazeret bulacağız? Dizinin son bölümünde tavan yapan ağırlığın altında ezilmemek mümkün değil. Rüyanın evini ziyaret esnasında sabırları taşıran, her kelimenin sonunda durup bakan, bir söyleyip bin düşünen Aysun Hanımın, şiirin sözlerini unutmuş müsamere çocuğu pozuna sokulması iticiliğin ötesinde komedi. Telefonda Seherle normal konuşan Aysun içeri girince acaba ağır kaynana etkisi yaratmak için mi ağır çekime geçiverdi? Reklam furyasının yaşandığı yayıncılıkta, Aysunun ağzından iple çekilen iki kelimenin arasına da rahatlıkla bir reklam sıkıştırılabilir. Hayret, Bir reklam deyip üç reklam oynatanlar bunu nasıl düşünmemiş!
Ferihayı kocasına dönmesi için ikna etmeye çalışan Hatice Halanın sürekli aynı cümleleri kullanması Delibaş Mehmetin kıskançlık dürtüsüyle bildik efelenmelerinde yaşanan çocukça tekrarlar Tüm günlerini kapıcı kızı Ferihayla Sarrafoğlu tahtının varisi Emrenin dedikodusunu yapmakla geçiren züppe öğrencilerin yapmacık konuşmaları Koskoca İstanbulda aynı binaya doluşan sosyetikler Leventin damdan düşer gibi ortaya çıkan annesi ve kardeşi Birden bambaşka kimliğe bürünen Gülsüm Erkeklerin boylarına uymak için evde bile apartman topukla dolaşan bayanlar Apartman-okul-otel-butik güzergâhında köşe kapmaca oynayan Adını Feriha Koydum sakinleri
Her diziye bir yabancı uyruklu kadın modasına uyup, Azerbaycanlı öğrenci karakterini yurt odasına eklemeyi de ihmal etmeyen Adını Feriha Koydumda bıkkınlık sekanslarını tamamlayansa Mahkeme şov! Yeni yapıldığı için olsa gerek, sık sık dizilerde rol alan Çağlayan Adalet Sarayı biçilmiş kaftan. Ailesinden bin tokat yediği halde gıkı çıkmazken kocasının bir tokadını evden kaçma bahanesi yapan Ferihayla, Emreyi karşı karşıya getiren duruşma Lale Devrine özenme niteliğinde. Âşıkların zıt beyanıyla gelişen yargılamadaki baş saçmalık, basında çıkan onca habere karşın, Ferihanın yeni soyadından ve Emirle evliliklerinden, hâkimin bihaber olması Çıkışta, Sarrafoğlunu yumruklayan Mehmetin hazır bekleyen iki polis tarafından apar topar götürülmesi; Ferihanın köşe bucak kaçtığı Emrenin arabasına kurulup arkasına bakmadan gitmesi de mantıksızlıkların devamı.
Mahkeme ve hastane kapılarında sürünmekten başka işi olmayan karakterlere zaman doldurma misyonunu yükledikçe çekilmez olan Adını Feriha Koydumun, durmadan başa saran konusu ve hece hece konuşmalarıyla birinciliği elden bırakmamasına gelince İşte o da, Fatmagülün yaptığı gibi, tükenişini uzatmalarla ötelemeye çalışan ve bir tokattan bölüm yaratan yapımın baştan kazandığı ivmenin neticesi! İster misiniz, daha da sündürmek için bir de tecavüz çıkartılsın başımıza Potansiyel sapık Halil akıl hastanesinde mevcut nasılsa. Cansuyla birlikte gerçekleştirilecek yeni bir kaçırma olayı ve sonrasında tecavüz Ballı kaymak. Bırakın bu sezonu önümüzdekini doldurmaya yeter de daha sonrasına bile taşır diziyi. Olur mu, olur!
Anibal GÜLEROĞLU
Alt kattakiler-üst kattakiler yaklaşımıyla yola çıkıp statü çatışmalarının egemenliğinde bir aşk öyküsü olarak karşımıza gelen Adını Feriha Koydum, her geçen bölüm biraz daha ağırlaşıyor. Muhteşem Yüzyılın kaptırılmasından sonra kanalın gözdesine dönüşen yapım, toplamda birinci olsa da, günü kurtarmak adına sergilenen bu gerçek gün gibi ortada
Yalan Dünyanın karşısına dikilmesinden sonra özeti daha kısa tutarak rakibinden önce yeni bölüme başlayan Adını Feriha Koydum, ne yazık ki içerik akışında aynı hızda değil! Vahide Gördümün hastalık sebebiyle ayrılışından sonra Zehra karakterinin boşluğunu fazlasıyla yaşayan dizi, bu eksikliği doldurmak için yavaşlatma formülünü devreye sokmuş bulunmakta.
Reklam-tanıtım-reklam bombardımanı arasında, bir dargın-bir barışık Feriha-Emir ilişkisini, uzun ve boş bakışmalarla lastik gibi sündüren senaryo, sürekli tekrarlanan repliklerle durumu iyice çekilmez kılmakta. Söz tasarrufunun yapıldığı sahnelere, oyuncuların donuk duruşları da eklenince vay ekran başındakilerin haline Dizinin başından beri aynı ifadeyle ortalıkta boy gösterip yakışıklılık sergileyen Emirin yüzünden duygularını anlamanın zaten imkânı yok. Feriha, biraz konuşturulsa kendini gösterecek ama payına düşen, dövene-sövene-sevene suskunlukla karşılık vermek olduğundan buna fırsatı yok.
Büyük aşkın, duygusal anlamda aktarılamadığı dizide, diğer karakterlerin konuşma temposu da alabildiğine yavaş! Ferihanın babası Rıza Bey, baştan beri ders veren hoca modunda. Şimdi buna bir de ağır hareketler ve uzun süreli dik bakışlar eklendi. Hadi bu tarz, onun yaşından ve otoriter baba kimliğinden geliyor, diyelim. Peki, ya aynını uygulayan Emirin annesi Aysun Hanıma ne mazeret bulacağız? Dizinin son bölümünde tavan yapan ağırlığın altında ezilmemek mümkün değil. Rüyanın evini ziyaret esnasında sabırları taşıran, her kelimenin sonunda durup bakan, bir söyleyip bin düşünen Aysun Hanımın, şiirin sözlerini unutmuş müsamere çocuğu pozuna sokulması iticiliğin ötesinde komedi. Telefonda Seherle normal konuşan Aysun içeri girince acaba ağır kaynana etkisi yaratmak için mi ağır çekime geçiverdi? Reklam furyasının yaşandığı yayıncılıkta, Aysunun ağzından iple çekilen iki kelimenin arasına da rahatlıkla bir reklam sıkıştırılabilir. Hayret, Bir reklam deyip üç reklam oynatanlar bunu nasıl düşünmemiş!
Ferihayı kocasına dönmesi için ikna etmeye çalışan Hatice Halanın sürekli aynı cümleleri kullanması Delibaş Mehmetin kıskançlık dürtüsüyle bildik efelenmelerinde yaşanan çocukça tekrarlar Tüm günlerini kapıcı kızı Ferihayla Sarrafoğlu tahtının varisi Emrenin dedikodusunu yapmakla geçiren züppe öğrencilerin yapmacık konuşmaları Koskoca İstanbulda aynı binaya doluşan sosyetikler Leventin damdan düşer gibi ortaya çıkan annesi ve kardeşi Birden bambaşka kimliğe bürünen Gülsüm Erkeklerin boylarına uymak için evde bile apartman topukla dolaşan bayanlar Apartman-okul-otel-butik güzergâhında köşe kapmaca oynayan Adını Feriha Koydum sakinleri
Her diziye bir yabancı uyruklu kadın modasına uyup, Azerbaycanlı öğrenci karakterini yurt odasına eklemeyi de ihmal etmeyen Adını Feriha Koydumda bıkkınlık sekanslarını tamamlayansa Mahkeme şov! Yeni yapıldığı için olsa gerek, sık sık dizilerde rol alan Çağlayan Adalet Sarayı biçilmiş kaftan. Ailesinden bin tokat yediği halde gıkı çıkmazken kocasının bir tokadını evden kaçma bahanesi yapan Ferihayla, Emreyi karşı karşıya getiren duruşma Lale Devrine özenme niteliğinde. Âşıkların zıt beyanıyla gelişen yargılamadaki baş saçmalık, basında çıkan onca habere karşın, Ferihanın yeni soyadından ve Emirle evliliklerinden, hâkimin bihaber olması Çıkışta, Sarrafoğlunu yumruklayan Mehmetin hazır bekleyen iki polis tarafından apar topar götürülmesi; Ferihanın köşe bucak kaçtığı Emrenin arabasına kurulup arkasına bakmadan gitmesi de mantıksızlıkların devamı.
Mahkeme ve hastane kapılarında sürünmekten başka işi olmayan karakterlere zaman doldurma misyonunu yükledikçe çekilmez olan Adını Feriha Koydumun, durmadan başa saran konusu ve hece hece konuşmalarıyla birinciliği elden bırakmamasına gelince İşte o da, Fatmagülün yaptığı gibi, tükenişini uzatmalarla ötelemeye çalışan ve bir tokattan bölüm yaratan yapımın baştan kazandığı ivmenin neticesi! İster misiniz, daha da sündürmek için bir de tecavüz çıkartılsın başımıza Potansiyel sapık Halil akıl hastanesinde mevcut nasılsa. Cansuyla birlikte gerçekleştirilecek yeni bir kaçırma olayı ve sonrasında tecavüz Ballı kaymak. Bırakın bu sezonu önümüzdekini doldurmaya yeter de daha sonrasına bile taşır diziyi. Olur mu, olur!
Anibal GÜLEROĞLU