yolda yürümenin âdâbı...
Bir mümin için yolda yürümenin belirli adapları vardır.
1– Mümin evden "Besmele" çekerek çıkar ve şu duayı okur "Allah'ın adıyla Allah'a tevekkül ettim. Değişiklik ve kuvvet ancak Allah'ın yardımı ile olur." Mümin evine girerken de "Besmele" ile birlikte şu duayı okur "Ey Allah'ım! Senden hayırlı giriş ve çıkış dilerim. Allah'ın adıyla girdik, Allah'ın adıyla çıktık. Rabbimiz Allah'a tevekkül ettik."
2– Yolda yürürken öne doğru eğilir. Bu gurur, kibirden uzak tevazünün bir işaretidir.
Büyüklerden biri buyurmuş ki "ilim ehli, âlim, ihlâslı bir mümin buğday başağı gibi eğilir, cahilde içinde buğday olmayan başaktır, dik durur."
3– Yolda yürürken, sağa sola bakmamak gerekir.
4– Kadınların arasında yürümemeli.
5– Yürüme esnasında, yolda insanları rahatsız edecek, eza çektirecek nesnelerden yolu temizlemek. Buna örnek, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'unda yaşanmıştır. Fatih, İstanbul sokaklarında insanların huzurlu yürümeleri için "yollarda ki tükürükleri" temizlemek için görevliler tayın etmişti.
6– Birlikte yürüdükleriniz içinde yaşça sizden daha büyü varsa, onun önüne geçilmez.
7– Yürüyüş hızlı değil, normal adımlarla yapılır.
8–Yürüyüş esnasında, yola herhangi bir çöp atılmamalıdır. Özelikle tükürmemeye, sümkürmemeye dikkat edilmelidir.
9–Çarşı, Pazar veya bir alışveriş yerine girilirse, şu dua okunmalıdır. "Allah'tan başka ilah yoktur, tekdir, şeriki yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsustur. Diriltir ve öldürür. O, ölmeyen diridir. Hayır, O'nun elindedir. O, her şeye kadirdir."
ALİŞVERİŞİN ÂDÂBI
İslam dini, insan hayatının her anına kurallar koymuştur. İslam dininin bu kuralları, yine insanın ve insanlığın hayrı içindir. Alışverişe konulan adap da, sonuç olarak insanın hayrı içindir.
1– Alışveriş yapan kişi, aç gözlü, hırslı davranmamalıdır.
2– Alış veriş yaptığı dükkandaki, malları kötülememeli. Malı kötüleyerek, fiyatın aşağı çekilmesini sağlamaya çalışmak yanlıştır.
3– Dükkân sahibi de satacağı malı olduğundan fazla övmemelidir.
4– Alışverişe kesinlikle yemin karıştırılmamalıdır. Özellikle satıcılar hiçbir şekilde yemin etmemelidir. Satıcının yemin etmesi iki şekilde de yanlıştır. Eğer malını satmak için, abartıyor ve abartıyı da karşı tarafa inandırmak için yemin ediliyorsa, bu çok kötü bir durumdur. Satıcı yalanına Allah'ı şahit tutuyor. Böyle yapanın gazaba uğraması kaçınılmazdır.
Yok, eğer, satacağı malda abartı yapmıyor, doğrusunu anlatmak için yemin ediyorsa, buda tehlikelidir. Allah'ı ticaretine alet etmiş oluyor. Her iki husus dikkate alınarak alışverişte yemin etmek doğru değildir.
5– Mal satan, malın güzelliklerini gözler önüne sererken, malın olumsuzluklarını gizlememelidir. Satılan malın bir noksanlığı varsa onu da alıcının gözü önüne konulmalıdır.
6– Satıcı ürününde hile yapmamalı. Ürünün içine başka maddeler katmamalı. (Süte su katılması gibi) Satıcı ürün hakkında alıcıya doğru bilgi vermelidir.
7– Gerek satıcı, gerekse alıcı, alışverişte çok dikkatli davranmalıdır. Ne aldanmalı nede karşı tarafı aldatmalıdır. Dikkatli davranması adaletin tesisi için yapılmalı.
8– Alıcı bir ürüne talip olduğunu da, üçüncü bir şahıs araya girip ürüne talebini açıklayarak, fiyat artışına ve malın değerlenmesini sağlamak doğru bir yaklaşım değildir bundan uzak durmak lazım.
9– Haram olan malların alım ve satımı yapılmamalı.
10– Kaynağı belli olmayan, çalınmış, gasp edilmiş malları dükkânlara sokmamalı, satışları yapılmamalıdır.
11– Satın alınan bir ürün, alıcıyı memnun etmemişse, mala bir zarar vermemiş olması kaydı ile malın iadesi yapılabilmeli. Alıcı aldığı maldan pişman olursa, iade edebilmeli.
ALIŞVERİŞTE BORÇLANMANIN ÂDÂBI
1– Alışverişlerde borçlanma haktır, ancak borçta aşırıya, altından kalkamayacağı borcun altına girilmemeli.
2– Faiz ve benzeri haram yöntemleri ile kesinlikle borçlanmaya gidilmemeli.
3– Borçluyu sıkmamalı. Borcunu ödemesi için baskı ve eziyetten uzak durmalı.
4– Borçlu, alacaklısına borcu ödeme gayretinde olmalı. Borçlu, borcunu gününden önce ödemeye gayret etmeli.
ELBİSE GİYME ÂDÂBI
Müslüman'ın her işinde olduğu gibi giyinmesinin de bir adabı vardır.
1– Giyilecek elbisenin kumaşının mümkün mertebe kalın olmasına dikkat edilmeli. Kalın olmasının sebebi; vücut azalarımızı göstermemesi içindir.
2– Elbise giyiminde beyaz renk tercih edilmeli.
3– Elbise de kırmızı renkten kesinlikle kaçınılmalıdır.
4– Giyilen elbisenin, temiz ve düzgün olmasına özen gösterilmelidir. Giydiğimiz elbiselerde karşı tarafa tiksindirici, nefret edici görüntü vermekten kaçınılmalıdır.
5– Herkes kendi durumunu dikkate alarak giyinmeye özen göstermelidir. Fakir bir insan, kendisini varlıklı gösterecek şekilde giyinmeyeceği gibi, zenginde fakir gösterecek şekilde giyimden uzak durmalıdır. Herkes maddi durumuna uygun giyinmelidir.
6– Elbise giymek iki sebeple olmalı. Örtünmesi gereken azaların örtmek, karşı tarafa temiz, güzel bir intiba uyandırmak, nefret ettirmemek.
7– Elbise giymeye "Besmele" çekerek başlamalı, şöyle dua edilirse makbul olur. "Bana bu elbiseyi giydiren ve hiçbir güç ve kuvvet harcamadan bana rızık olarak onu veren Allah'a hamdolsun."
8– Elbise çıkarmaya sol taraftan başlanmalı.
9– Yeni bir elbise giyerken şu duayı yapmalı. "Ey Allah'ım! Hamd sana mahsustur. Beni giydiren Sensin Senden, onun hayrını ve ne için yapılmış ise o nesnenin hayrını isterim. Onun şerrinden ve ne için yapılmış ise o nesnenin şerrinden Sana sığınırım."
TEVBE ÂDÂBI
Mümin yaptığı hatalardan, işlediği günahlardan pişman olduğunu bildirip af edilmesini Allah'tan istemelidir. Allah'tan af dilemenin de bir âdâbı vardır.
Hatasız kul olmaz düsturu doğrultusunda, bir mümin sadece günahları için değil, Rabbine karşı devamlı Tevbe içinde olmalıdır.
1– Kişi işlediği küçük günahlara önem vermeli, gözünde büyütmeli, önem ve büyütmesi ölçüsünde pişmanlık duymalı.
2– İşlenen günahlar için derin bir üzüntü içinde olunmalı.
3– İşlediği günahı insanlara anlatmamak.
4– İşlenen küçük günahlar için Allah'ın kendisine fırsat verdiğini düşünerek, vakit kaybetmeden Tevbe istiğfarda bulunulmalı.
5– İşlenen günahlardan sonra, muhakkak üzüntü ile pişmanlık duyulmalı. Üzüntü ve pişmanlık içinde Allah'tan af dilenmeli.
6– Tevbe de dikkat edilmesi gereken en önemli husus, işlenen günahı bir daha işlememeye kesin bir karar içinde bulunmaktır.
TEVBE İSTİĞFAR DUASI
"Ya Rabbi! Ya Rabbi! Ya Rabbi!
Eğer benim elimden, ayağımdan, gözümden, kulağımdan, dilimden ve bütün azalarımdan bilerek veya bilmeyerek küfür, günah, isyan, şirk, hata ve malayani sadır oldu ise ben onların cümlesinden Tevbe ettim, pişman oldum. Bir daha yapmamaya azm–ü cezm–ü kast eyledim. Peygamberlerin evveli Âdem Safiyyullah, sonuncusu bizim peygamberimiz Muhammed Mustafa Efendimizdir. Bu ikisi ve bu ikisi arasında gelip geçen peygamberler haktır ve gerçektir. Cümlesine inandım ve iman ettim. Dilimle ikrar, kalbimle tasdik ettim."
SU İÇME ÂDÂBI
Müslümanlar için su içmenin âdâbı:
1– Su bardak ve benzeri bir kaba konularak "besmele" çekilerek içilir.
2– Su ayakta ve yatarak vaziyette içilmez.
3–Su içmeye başlamadan önce suyun bulunduğu kabı kontrol edilmeli.
4–Su içerken, su kabından su akmamasına, damlamamasına dikkat edilmeli.
5–Su içerken nefes almamaya, geğirmemeye dikkat edilmeli.
6–Suyu üç yudumda içmeli. Birinci yudum az, ikinci yudum orta, üçüncü yudum da kanaat edinceye kadar olmalı.
7–Su içtikten sonra "elhamdülillah" denilmeli. Daha makbul olanı ilk yudumdan sonra "elhamdülillah" ikinci yudumdan sonra "elhamdülillahı Rabbil âlemin", üçüncü yudumdan sonrada "elhamdülillahı Rabbil alemin, errahmanır rahim" denilir.
KABİR NAMAZI
Meşayıhten gelen rivayetlerde, "Kabir namazı" yatmadan önce abdest alınarak, iki rekât olarak kılınır. Kılınışı iki rekâtlı sünnet namazları gibidir. Birinci rekâtta Fatihadan sonra "Zilzal" süresi okunur. İkinci rekâtta ise fatihadan sonra "Tekasür" suresi okunur.
Bu namaz için ulaşan haberlerde, ashap bu namaz için şunları söylemiştir:
"Resulullah yatağa girmeden önce, iki rekât namaz kılardı. Bu namazda "Zilzal" ve "Tekasür" surelerini okurdu.
Allah ve Rasûlü'nun emirlerine uygun bir hayat temennisiyle...
Bir mümin için yolda yürümenin belirli adapları vardır.
1– Mümin evden "Besmele" çekerek çıkar ve şu duayı okur "Allah'ın adıyla Allah'a tevekkül ettim. Değişiklik ve kuvvet ancak Allah'ın yardımı ile olur." Mümin evine girerken de "Besmele" ile birlikte şu duayı okur "Ey Allah'ım! Senden hayırlı giriş ve çıkış dilerim. Allah'ın adıyla girdik, Allah'ın adıyla çıktık. Rabbimiz Allah'a tevekkül ettik."
2– Yolda yürürken öne doğru eğilir. Bu gurur, kibirden uzak tevazünün bir işaretidir.
Büyüklerden biri buyurmuş ki "ilim ehli, âlim, ihlâslı bir mümin buğday başağı gibi eğilir, cahilde içinde buğday olmayan başaktır, dik durur."
3– Yolda yürürken, sağa sola bakmamak gerekir.
4– Kadınların arasında yürümemeli.
5– Yürüme esnasında, yolda insanları rahatsız edecek, eza çektirecek nesnelerden yolu temizlemek. Buna örnek, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'unda yaşanmıştır. Fatih, İstanbul sokaklarında insanların huzurlu yürümeleri için "yollarda ki tükürükleri" temizlemek için görevliler tayın etmişti.
6– Birlikte yürüdükleriniz içinde yaşça sizden daha büyü varsa, onun önüne geçilmez.
7– Yürüyüş hızlı değil, normal adımlarla yapılır.
8–Yürüyüş esnasında, yola herhangi bir çöp atılmamalıdır. Özelikle tükürmemeye, sümkürmemeye dikkat edilmelidir.
9–Çarşı, Pazar veya bir alışveriş yerine girilirse, şu dua okunmalıdır. "Allah'tan başka ilah yoktur, tekdir, şeriki yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsustur. Diriltir ve öldürür. O, ölmeyen diridir. Hayır, O'nun elindedir. O, her şeye kadirdir."
ALİŞVERİŞİN ÂDÂBI
İslam dini, insan hayatının her anına kurallar koymuştur. İslam dininin bu kuralları, yine insanın ve insanlığın hayrı içindir. Alışverişe konulan adap da, sonuç olarak insanın hayrı içindir.
1– Alışveriş yapan kişi, aç gözlü, hırslı davranmamalıdır.
2– Alış veriş yaptığı dükkandaki, malları kötülememeli. Malı kötüleyerek, fiyatın aşağı çekilmesini sağlamaya çalışmak yanlıştır.
3– Dükkân sahibi de satacağı malı olduğundan fazla övmemelidir.
4– Alışverişe kesinlikle yemin karıştırılmamalıdır. Özellikle satıcılar hiçbir şekilde yemin etmemelidir. Satıcının yemin etmesi iki şekilde de yanlıştır. Eğer malını satmak için, abartıyor ve abartıyı da karşı tarafa inandırmak için yemin ediliyorsa, bu çok kötü bir durumdur. Satıcı yalanına Allah'ı şahit tutuyor. Böyle yapanın gazaba uğraması kaçınılmazdır.
Yok, eğer, satacağı malda abartı yapmıyor, doğrusunu anlatmak için yemin ediyorsa, buda tehlikelidir. Allah'ı ticaretine alet etmiş oluyor. Her iki husus dikkate alınarak alışverişte yemin etmek doğru değildir.
5– Mal satan, malın güzelliklerini gözler önüne sererken, malın olumsuzluklarını gizlememelidir. Satılan malın bir noksanlığı varsa onu da alıcının gözü önüne konulmalıdır.
6– Satıcı ürününde hile yapmamalı. Ürünün içine başka maddeler katmamalı. (Süte su katılması gibi) Satıcı ürün hakkında alıcıya doğru bilgi vermelidir.
7– Gerek satıcı, gerekse alıcı, alışverişte çok dikkatli davranmalıdır. Ne aldanmalı nede karşı tarafı aldatmalıdır. Dikkatli davranması adaletin tesisi için yapılmalı.
8– Alıcı bir ürüne talip olduğunu da, üçüncü bir şahıs araya girip ürüne talebini açıklayarak, fiyat artışına ve malın değerlenmesini sağlamak doğru bir yaklaşım değildir bundan uzak durmak lazım.
9– Haram olan malların alım ve satımı yapılmamalı.
10– Kaynağı belli olmayan, çalınmış, gasp edilmiş malları dükkânlara sokmamalı, satışları yapılmamalıdır.
11– Satın alınan bir ürün, alıcıyı memnun etmemişse, mala bir zarar vermemiş olması kaydı ile malın iadesi yapılabilmeli. Alıcı aldığı maldan pişman olursa, iade edebilmeli.
ALIŞVERİŞTE BORÇLANMANIN ÂDÂBI
1– Alışverişlerde borçlanma haktır, ancak borçta aşırıya, altından kalkamayacağı borcun altına girilmemeli.
2– Faiz ve benzeri haram yöntemleri ile kesinlikle borçlanmaya gidilmemeli.
3– Borçluyu sıkmamalı. Borcunu ödemesi için baskı ve eziyetten uzak durmalı.
4– Borçlu, alacaklısına borcu ödeme gayretinde olmalı. Borçlu, borcunu gününden önce ödemeye gayret etmeli.
ELBİSE GİYME ÂDÂBI
Müslüman'ın her işinde olduğu gibi giyinmesinin de bir adabı vardır.
1– Giyilecek elbisenin kumaşının mümkün mertebe kalın olmasına dikkat edilmeli. Kalın olmasının sebebi; vücut azalarımızı göstermemesi içindir.
2– Elbise giyiminde beyaz renk tercih edilmeli.
3– Elbise de kırmızı renkten kesinlikle kaçınılmalıdır.
4– Giyilen elbisenin, temiz ve düzgün olmasına özen gösterilmelidir. Giydiğimiz elbiselerde karşı tarafa tiksindirici, nefret edici görüntü vermekten kaçınılmalıdır.
5– Herkes kendi durumunu dikkate alarak giyinmeye özen göstermelidir. Fakir bir insan, kendisini varlıklı gösterecek şekilde giyinmeyeceği gibi, zenginde fakir gösterecek şekilde giyimden uzak durmalıdır. Herkes maddi durumuna uygun giyinmelidir.
6– Elbise giymek iki sebeple olmalı. Örtünmesi gereken azaların örtmek, karşı tarafa temiz, güzel bir intiba uyandırmak, nefret ettirmemek.
7– Elbise giymeye "Besmele" çekerek başlamalı, şöyle dua edilirse makbul olur. "Bana bu elbiseyi giydiren ve hiçbir güç ve kuvvet harcamadan bana rızık olarak onu veren Allah'a hamdolsun."
8– Elbise çıkarmaya sol taraftan başlanmalı.
9– Yeni bir elbise giyerken şu duayı yapmalı. "Ey Allah'ım! Hamd sana mahsustur. Beni giydiren Sensin Senden, onun hayrını ve ne için yapılmış ise o nesnenin hayrını isterim. Onun şerrinden ve ne için yapılmış ise o nesnenin şerrinden Sana sığınırım."
TEVBE ÂDÂBI
Mümin yaptığı hatalardan, işlediği günahlardan pişman olduğunu bildirip af edilmesini Allah'tan istemelidir. Allah'tan af dilemenin de bir âdâbı vardır.
Hatasız kul olmaz düsturu doğrultusunda, bir mümin sadece günahları için değil, Rabbine karşı devamlı Tevbe içinde olmalıdır.
1– Kişi işlediği küçük günahlara önem vermeli, gözünde büyütmeli, önem ve büyütmesi ölçüsünde pişmanlık duymalı.
2– İşlenen günahlar için derin bir üzüntü içinde olunmalı.
3– İşlediği günahı insanlara anlatmamak.
4– İşlenen küçük günahlar için Allah'ın kendisine fırsat verdiğini düşünerek, vakit kaybetmeden Tevbe istiğfarda bulunulmalı.
5– İşlenen günahlardan sonra, muhakkak üzüntü ile pişmanlık duyulmalı. Üzüntü ve pişmanlık içinde Allah'tan af dilenmeli.
6– Tevbe de dikkat edilmesi gereken en önemli husus, işlenen günahı bir daha işlememeye kesin bir karar içinde bulunmaktır.
TEVBE İSTİĞFAR DUASI
"Ya Rabbi! Ya Rabbi! Ya Rabbi!
Eğer benim elimden, ayağımdan, gözümden, kulağımdan, dilimden ve bütün azalarımdan bilerek veya bilmeyerek küfür, günah, isyan, şirk, hata ve malayani sadır oldu ise ben onların cümlesinden Tevbe ettim, pişman oldum. Bir daha yapmamaya azm–ü cezm–ü kast eyledim. Peygamberlerin evveli Âdem Safiyyullah, sonuncusu bizim peygamberimiz Muhammed Mustafa Efendimizdir. Bu ikisi ve bu ikisi arasında gelip geçen peygamberler haktır ve gerçektir. Cümlesine inandım ve iman ettim. Dilimle ikrar, kalbimle tasdik ettim."
SU İÇME ÂDÂBI
Müslümanlar için su içmenin âdâbı:
1– Su bardak ve benzeri bir kaba konularak "besmele" çekilerek içilir.
2– Su ayakta ve yatarak vaziyette içilmez.
3–Su içmeye başlamadan önce suyun bulunduğu kabı kontrol edilmeli.
4–Su içerken, su kabından su akmamasına, damlamamasına dikkat edilmeli.
5–Su içerken nefes almamaya, geğirmemeye dikkat edilmeli.
6–Suyu üç yudumda içmeli. Birinci yudum az, ikinci yudum orta, üçüncü yudum da kanaat edinceye kadar olmalı.
7–Su içtikten sonra "elhamdülillah" denilmeli. Daha makbul olanı ilk yudumdan sonra "elhamdülillah" ikinci yudumdan sonra "elhamdülillahı Rabbil âlemin", üçüncü yudumdan sonrada "elhamdülillahı Rabbil alemin, errahmanır rahim" denilir.
KABİR NAMAZI
Meşayıhten gelen rivayetlerde, "Kabir namazı" yatmadan önce abdest alınarak, iki rekât olarak kılınır. Kılınışı iki rekâtlı sünnet namazları gibidir. Birinci rekâtta Fatihadan sonra "Zilzal" süresi okunur. İkinci rekâtta ise fatihadan sonra "Tekasür" suresi okunur.
Bu namaz için ulaşan haberlerde, ashap bu namaz için şunları söylemiştir:
"Resulullah yatağa girmeden önce, iki rekât namaz kılardı. Bu namazda "Zilzal" ve "Tekasür" surelerini okurdu.
Allah ve Rasûlü'nun emirlerine uygun bir hayat temennisiyle...