Bir gün ormanda bir yarışma düzenlendi.
Bütün hayvanlar toplandılar.
Bu yarışmanın hakemi de arslandı.
Tilki de gözcülük yapıyordu.
İlk yarışma sincapla tavşan arasındaydı.
Önündeki yiyecekleri kim daha önce kemirecekti?
Sincabın önünde kocaman bir ceviz, tavşanın önünde de uzun bir havuç vardı.
Arslan başlama işaretini verdi. Her ikisi de başladılar kırt, kırt diye kemirmeye.
Ama sincap hile yapıyordu. Cevizin içi boştu.
Bunu anlayan tilki hemen yarışmayı durdurdu. Arslana giderek sincabın hilesini anlattı.
Arslan çok kızdı. Kükreyerek sincabı yanına çağırdı:
- Bir daha hileye başvurursan seni ormandan kovarım! diye bir güzel azarladı.
Sincap seyircilerden çok utandı. Herkesin önünde küçük düşmüştü. Yaptığına pişman olarak yarışmadan çekildi.
Bunun üzerine yarışmayı tavşan kazandı. Ödül olarak da bir sepet dolusu havuç aldı. Ama tavşan havuç yerine bir sepet ceviz istedi. Sonra cevizleri götürüp sincaba verdi.
Dostça el sıkıştılar.
Diğer yarışmalar adaletli bir şekilde sürüp gitti.
Bütün hayvanlar toplandılar.
Bu yarışmanın hakemi de arslandı.
Tilki de gözcülük yapıyordu.
İlk yarışma sincapla tavşan arasındaydı.
Önündeki yiyecekleri kim daha önce kemirecekti?
Sincabın önünde kocaman bir ceviz, tavşanın önünde de uzun bir havuç vardı.
Arslan başlama işaretini verdi. Her ikisi de başladılar kırt, kırt diye kemirmeye.
Ama sincap hile yapıyordu. Cevizin içi boştu.
Bunu anlayan tilki hemen yarışmayı durdurdu. Arslana giderek sincabın hilesini anlattı.
Arslan çok kızdı. Kükreyerek sincabı yanına çağırdı:
- Bir daha hileye başvurursan seni ormandan kovarım! diye bir güzel azarladı.
Sincap seyircilerden çok utandı. Herkesin önünde küçük düşmüştü. Yaptığına pişman olarak yarışmadan çekildi.
Bunun üzerine yarışmayı tavşan kazandı. Ödül olarak da bir sepet dolusu havuç aldı. Ama tavşan havuç yerine bir sepet ceviz istedi. Sonra cevizleri götürüp sincaba verdi.
Dostça el sıkıştılar.
Diğer yarışmalar adaletli bir şekilde sürüp gitti.