Salvo
Kayıtlı Üye
814 “Suburb” Vakası
İspanya'daki İslami idarenin ilk 90 yılında, adaya kök salan ve takip edilen, İslam'ın genel akış çizgisiydi. Fakat bu durum 800 yılı civarında, ilk defa, Yahya bin Yahya (ö. 847) adında bir Berberi ile arkadaşlarının, hukuki konularla ilgili özel soruları ve bunlara verilen cevapları içeren bir kitap vasıtasıyla, esas olarak Medine'de Malik bin Enes (ykl. 715-95) tarafından geliştirilen İslam fıkhıyla ilgili Maliki Doktrinini getirmeleriyie değişti. Hareket yavaş yavaş, dini gaye edinen, üyelerinin çoğunluğunu Medine'deki ileri gelen din alimlerinin yetiştirdiği Berberi ve İspanyol mühtedilerinin (hidayete erenlerin) oluşturduğu, birbirlerine bağlı ve etkili bir öğretmenler ve hukukçular grubunun doğmasına sebep oldu. Bu fanatikler, en küçük bir şikayette bile, hükümdarı dinsiz gibi davranmakla suçluyorlar ve halinden şikayet edenleri, dini bir destekle, kendi seçtikleri metodlarla, hükümete muhalefet etmeye yöneltiyorlardı.
Patlama, 814'te (bazı kaynaklara göre, 817), Kurtuba'nın Güney tarafındaki dış mahallelerde Emire karşı, son derece şiddetli bir şekilde bastırılan ciddi bir ayaklanmanın çıkmasıyla gerçekleşti. Neticede, el-Hakim'in emirleriyle yerle bir edilen mahallede oturanlar toptan sürgüne gönderildiler. Bu dini-siyasi huzursuzluk, halkının bir bölümü, tabiatlarına aykırı bir şekilde yobaz bir söylemle ortaya çıkan, Kurtuba etrafında yoğunlaşıyordu. Bu olay daha sonraları “Suburb Vakası” adını aldı. Mehametsiz bir şekilde yapılmasına rağmen, bu olayın batırılması, El-Hakem idaresinin kalan yıllarında, İspanya'nın acilen ihtiyaç duyduğu barış ve düzeni sağladı.
Çeşitli ırkların -Araplar, Berberiler, İspanyollar ve -Gotlar- bir karışımı olan halk, Emevi hakimiyetini kabul ederek, nispeten homojen bir yapıya sahip bir millet haline gelmişti. İspanyollar ve Gotlar büyük oranda Müslüman oldukları halde (Muvallodun olarak bilinirler), bölge hakinin önemli bir bölümü eski dinleri olan Histiyanlığa bağlı kaldılar (Mozarabs olarak bilinirler). Fakat bunlara hep tolerans gösterildi ve Endülüslü kabul edildiler. Fakat Kuzeyde, Leon ve Navar gibi küçük Hristiyan krallıklar, içerdeki her türlü direnişe destek vererek, sınırda bir problem kaynağı olmaya devam ettiler.
İspanya'daki İslami idarenin ilk 90 yılında, adaya kök salan ve takip edilen, İslam'ın genel akış çizgisiydi. Fakat bu durum 800 yılı civarında, ilk defa, Yahya bin Yahya (ö. 847) adında bir Berberi ile arkadaşlarının, hukuki konularla ilgili özel soruları ve bunlara verilen cevapları içeren bir kitap vasıtasıyla, esas olarak Medine'de Malik bin Enes (ykl. 715-95) tarafından geliştirilen İslam fıkhıyla ilgili Maliki Doktrinini getirmeleriyie değişti. Hareket yavaş yavaş, dini gaye edinen, üyelerinin çoğunluğunu Medine'deki ileri gelen din alimlerinin yetiştirdiği Berberi ve İspanyol mühtedilerinin (hidayete erenlerin) oluşturduğu, birbirlerine bağlı ve etkili bir öğretmenler ve hukukçular grubunun doğmasına sebep oldu. Bu fanatikler, en küçük bir şikayette bile, hükümdarı dinsiz gibi davranmakla suçluyorlar ve halinden şikayet edenleri, dini bir destekle, kendi seçtikleri metodlarla, hükümete muhalefet etmeye yöneltiyorlardı.
Patlama, 814'te (bazı kaynaklara göre, 817), Kurtuba'nın Güney tarafındaki dış mahallelerde Emire karşı, son derece şiddetli bir şekilde bastırılan ciddi bir ayaklanmanın çıkmasıyla gerçekleşti. Neticede, el-Hakim'in emirleriyle yerle bir edilen mahallede oturanlar toptan sürgüne gönderildiler. Bu dini-siyasi huzursuzluk, halkının bir bölümü, tabiatlarına aykırı bir şekilde yobaz bir söylemle ortaya çıkan, Kurtuba etrafında yoğunlaşıyordu. Bu olay daha sonraları “Suburb Vakası” adını aldı. Mehametsiz bir şekilde yapılmasına rağmen, bu olayın batırılması, El-Hakem idaresinin kalan yıllarında, İspanya'nın acilen ihtiyaç duyduğu barış ve düzeni sağladı.
Çeşitli ırkların -Araplar, Berberiler, İspanyollar ve -Gotlar- bir karışımı olan halk, Emevi hakimiyetini kabul ederek, nispeten homojen bir yapıya sahip bir millet haline gelmişti. İspanyollar ve Gotlar büyük oranda Müslüman oldukları halde (Muvallodun olarak bilinirler), bölge hakinin önemli bir bölümü eski dinleri olan Histiyanlığa bağlı kaldılar (Mozarabs olarak bilinirler). Fakat bunlara hep tolerans gösterildi ve Endülüslü kabul edildiler. Fakat Kuzeyde, Leon ve Navar gibi küçük Hristiyan krallıklar, içerdeki her türlü direnişe destek vererek, sınırda bir problem kaynağı olmaya devam ettiler.