Salvo
Kayıtlı Üye
628 Hudeybiye Anlaşması
Hz Peygamber, Şubat'ta, Mekke'de hac yapmaya niyetlenerek 1600 kişilik bir grubun başına geçti. Fakat hac yapmaları engellendi. Bazı müzakerelerden sonra şehrin 10 mil kadar batısında bir yerleşim yeri olan Hudeybiye'de (ki anlaşma daha sonra bu isimle anılmaya başladı.) bir anlaşma imzalandı. Müslümanların ileri gelenlerinden bazıları bu sonuçla iktifa etmemişlerse de Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisi ve müminlerin bir sonraki yıl hac yapmaları hakkıyla ilgili olarak, bir takım imtiyazlar aldı. Bu, Hz. Peygamberin eski düşmanlarının O'na (s.a.v.) muhalefetlerinde zayıflamanın bir başka göstergesi olan bir karardı.
Hz. Peygamberin artan prestijinin bir başka önemli sonucu, daha sonraları Müslümanların en büyük askeri dehaları olduklarını ispat eden Halid bin Velid (ö. 641) ve Amr bin As'ın bu dönemde müslüman olmalarıydı. Bunlar, İslam Devletinin genişlemesinde çok önemli olan pek çok meşhur zafer kazandılar. Yaklaşık aynı dönemlerde, geleneğe göre, put evi olan Kabe'nin muhafızı da müslüman oldu ve bu da, bu yeni dinin tabliğcilerine siyasi bir destek sağladı.
Hz Peygamber, Şubat'ta, Mekke'de hac yapmaya niyetlenerek 1600 kişilik bir grubun başına geçti. Fakat hac yapmaları engellendi. Bazı müzakerelerden sonra şehrin 10 mil kadar batısında bir yerleşim yeri olan Hudeybiye'de (ki anlaşma daha sonra bu isimle anılmaya başladı.) bir anlaşma imzalandı. Müslümanların ileri gelenlerinden bazıları bu sonuçla iktifa etmemişlerse de Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisi ve müminlerin bir sonraki yıl hac yapmaları hakkıyla ilgili olarak, bir takım imtiyazlar aldı. Bu, Hz. Peygamberin eski düşmanlarının O'na (s.a.v.) muhalefetlerinde zayıflamanın bir başka göstergesi olan bir karardı.
Hz. Peygamberin artan prestijinin bir başka önemli sonucu, daha sonraları Müslümanların en büyük askeri dehaları olduklarını ispat eden Halid bin Velid (ö. 641) ve Amr bin As'ın bu dönemde müslüman olmalarıydı. Bunlar, İslam Devletinin genişlemesinde çok önemli olan pek çok meşhur zafer kazandılar. Yaklaşık aynı dönemlerde, geleneğe göre, put evi olan Kabe'nin muhafızı da müslüman oldu ve bu da, bu yeni dinin tabliğcilerine siyasi bir destek sağladı.