Salvo
Kayıtlı Üye
624 Bedir Savaşı
Hz Muhammed (s.a.v.), Mekkelileri en hassas yerlerinden vurmaya karar verdi. Bunların bütün iktisadi hayatları Kuzeydeki ticaret merkezleri ile yaptıkları kervan ticaretine bağlıydı. Böylece, bu ticaret yollarının kontrolünü eline almayı başarırsa, sadece Mekkeliler üzerinde iktisadi bir hakimiyet elde etmekle kalmayacak, bütün mülklerini terk ederek başka bir yere göç etmiş olan müminlerin şiddetle ihtiyaç duyduğu ganimeti de getirecekti.
Hz. Peygamber (s.a.v.), Mart'ın ortalarında, başlarında bulunduğu 300'den biraz fazla müminle birlikte, Ümeyye ailesinden Ebu Süfyan'ın başkanlık ettiği Mekkeli bir kervanı vurmak için Bedir denilen bölgeye hareket etti. Kervan, Suriye'den gelmekteydi. Medine'nin 58 mil Güney batısında küçük bir kasaba olan Bedir, Mekke ile Şam arasındaki kervan yollarının birleştiği yerdi. Ebu Süfyan, dolambaçlı yollardan giderek, müslümanları ustaca atlattı ve kervanı kurtardı. Fakat kervanı korumak üzere derhal Mekke'den bir kuvvet gönderilmişti. Bu kuvvet, savaş hırsıyla yanan, Peygamber'in (s.a.v.) amcası ve Manzum ailesinin reisi olan Ebu Cehil'in komutanlığında, 950 kişi, 700 deve ve 100 attan oluşuyordu. Çıkan savaşta, içlerinde Ebu Cehil ile birlikte pek çok ileri gelen kişinin de bulunduğu, en az 45 Mekkeli öldürüldü; 70 civarında esir alındi. Müslümanlar ise sadece 14 kişi kaybettiler.
Bu savaşta üçe bir döğüşen müslümanların mutlak zaferi, İslam Tarihinin başlangıcında bir kilometre taşı oldu. Sonraki yıllarda, kendilerine, durdurulması imkansız bir çığ gibi büyümek nasip olan bu taze müsluman topluluk, ilk defa bu savaş sayesinde, sahip oldukları vurucu gücün farkına vardı. Olay, dini olarak da büyük bir önem kazandı. Çünkü Kuran'a göre,[9] Allah, İslam davasını destekleyen müminlere bizzat yardım etti. Hz. Peygamber erenler çoğaldı ve müsluman topluluğun itibarı arttı.
Hz Muhammed (s.a.v.), Mekkelileri en hassas yerlerinden vurmaya karar verdi. Bunların bütün iktisadi hayatları Kuzeydeki ticaret merkezleri ile yaptıkları kervan ticaretine bağlıydı. Böylece, bu ticaret yollarının kontrolünü eline almayı başarırsa, sadece Mekkeliler üzerinde iktisadi bir hakimiyet elde etmekle kalmayacak, bütün mülklerini terk ederek başka bir yere göç etmiş olan müminlerin şiddetle ihtiyaç duyduğu ganimeti de getirecekti.
Hz. Peygamber (s.a.v.), Mart'ın ortalarında, başlarında bulunduğu 300'den biraz fazla müminle birlikte, Ümeyye ailesinden Ebu Süfyan'ın başkanlık ettiği Mekkeli bir kervanı vurmak için Bedir denilen bölgeye hareket etti. Kervan, Suriye'den gelmekteydi. Medine'nin 58 mil Güney batısında küçük bir kasaba olan Bedir, Mekke ile Şam arasındaki kervan yollarının birleştiği yerdi. Ebu Süfyan, dolambaçlı yollardan giderek, müslümanları ustaca atlattı ve kervanı kurtardı. Fakat kervanı korumak üzere derhal Mekke'den bir kuvvet gönderilmişti. Bu kuvvet, savaş hırsıyla yanan, Peygamber'in (s.a.v.) amcası ve Manzum ailesinin reisi olan Ebu Cehil'in komutanlığında, 950 kişi, 700 deve ve 100 attan oluşuyordu. Çıkan savaşta, içlerinde Ebu Cehil ile birlikte pek çok ileri gelen kişinin de bulunduğu, en az 45 Mekkeli öldürüldü; 70 civarında esir alındi. Müslümanlar ise sadece 14 kişi kaybettiler.
Bu savaşta üçe bir döğüşen müslümanların mutlak zaferi, İslam Tarihinin başlangıcında bir kilometre taşı oldu. Sonraki yıllarda, kendilerine, durdurulması imkansız bir çığ gibi büyümek nasip olan bu taze müsluman topluluk, ilk defa bu savaş sayesinde, sahip oldukları vurucu gücün farkına vardı. Olay, dini olarak da büyük bir önem kazandı. Çünkü Kuran'a göre,[9] Allah, İslam davasını destekleyen müminlere bizzat yardım etti. Hz. Peygamber erenler çoğaldı ve müsluman topluluğun itibarı arttı.