AySe^^
Bayan Üye
Sağlık Bakanlığı’nın himayesinde ve Türk Kardiyoloji Derneği öncülüğünde bir araya gelen 5 uzmanlık derneğinin oluşturduğu Kardiyovasküler Risk Platformu’nun yürüttüğü ‘Kalbinizi koruyun. İçinde sevdikleriniz var.’ (KKISV) kampanyasının iki yıllık değerlendirme toplantısı 15 Eylül’de The Marmara Otel’de gerçekleştirildi.
Toplantıya Türk Kardiyoloji Derneği’nden Prof. Dr. Çetin Erol ve Prof. Dr. Ömer Kozan, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nden Doç. Dr. Ülver Derici ve Prof. Dr. Mustafa Arıcı, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği’nden Doç. Dr. Gülay Sain Güven, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nden Prof. Dr. İlhan Satman ile Türk Nöroloji Derneği’nden Doç. Dr. Göksel Bakaç katıldı.
İki yıllık araştırmadan çarpıcı sonuçlar
2007 yılından bu yana devam eden kampanya çerçevesinde, farklı şehirlerde yerel belediyelerin işbirliği ile gerçekleşen 17 programda 4.550 kişinin kalp-damar hastalığı risk ölçümü yapıldı. Risk değerlendirmesi yapılan kişilerin %31’i sigara kullanıyor. 25-34 yaş aralığında ise sigara içenlerin oranı %44’e kadar çıkıyor. Erkeklerin %37’si, kadınlarınsa %25’i sigara kullanıyor. Araştırmada yer alan her 3 katılımcıdan birinin, birinci derece akrabasında kalp ve damar hastalığı bulunuyor. 35-69 yaş aralığındaki kişilerin %29’u 10 yıl içinde kalp ve damar hastalığı geçirme açısından yüksek risk taşıyor. 45-54 yaş aralığında her dört kişiden biri, 55-64 yaş aralığında ise her iki kişiden biri kalp ve damar hastalığı geçirme açısından yüksek ve çok yüksek riski grubunda yer alıyor.
Sigara kalp ve damar hastalıkları riskini yükseltiyor
Araştırma sonuçlarına göre, 35-55 yaş aralığında, sigara içmeyenlerin %16’sı kalp ve damar hastalığı geçirme açısından yüksek risk taşırken, günde 10’dan fazla sayıda sigara içenlerde bu oran %35’e yükseliyor. Katılımcıların verdiği cevaplara göre, yüksek riskli 3 kişiden yalnızca 1’i son bir yıl içinde kalp ve damar sağlığı konusunda doktora başvurmuş bulunuyor. Bu da kişilerin kalp ve damar hastalığı geçirme açısından yüksek riskli olduklarının farkında olmadıklarına işaret ediyor.
Son iki yılda farkındalık 2 kat arttı
‘Kalbinizi koruyun. İçinde sevdikleriniz var.’ kampanyası çerçevesinde gerçekleştirilen eğitimlerle toplumda risk faktörlerinin ve risklerden korunma yollarının bilinirliği önemli ölçüde arttı. Hareketsiz yaşamın, yüksek tansiyonun ve şeker hastalığının zararları konusundaki farkındalık 2 katına çıkarken, diğer tüm risk faktörlerin bilinirliğinde de önemli bir artış olduğu gözlendi.
Kampanya tüm hızıyla devam edecek
Kampanya kapsamında, önümüzdeki aylarda İzmir’de 5 belediye ile devam edecek programlar ile 3 büyük ilde toplam 6.000 kişiye birebir eğitimlerle ulaşılmış olacak. Kampanyanın 2010 planlarına göre, 9 ilde hekimlerin kardiyovasküler risk faktörlerine müdahale konusunda bilgileri güncellenecek ve halka yönelik kardiyovasküler risk eğitim ve ölçümlerine devam edilecek. 2010 yılında 1.000 doktora ve 3.000 kişiye birebir eğitimlerle ulaşılması planlanıyor. Kampanyanın gelecek hedefleri arasında, özellikle Türk kadınlarında risk faktörlerine müdahale ile kalp damar hastalıklarından korunmanın araştırılacağı bir bilimsel çalışma gerçekleştirmek yer alıyor. Bu çalışmada yaklaşık 300 kadının risk ölçümünün yapılması ve ardından gerekli yaşam değişikliklerinin uygulanarak riskin ne kadar düşürülebileceği hesaplanacak.
10 yıllık kalp ve damar hastalığı riskimi nasıl ölçtürebilirim?
Toplam kalp ve damar hastalığı riskinin hesaplanmasında kullanılmak üzere hazırlanan Joint British Societies (JBS) modelinin Türkiye’ye uyarlanmış şekli olan bu modelle 10 yıllık koroner arter hastalığı, inme ve geçici iskemik atak da dahil tüm kalp ve damar hastalıkları risk olasılığı hesaplanabiliyor. 10 yıllık kalp ve damar hastalığı risk oranını öğrenmek isteyen vatandaşların en yakındaki sağlık kuruluşuna başvurarak, doktorlarından risklerini öğrenmeyi talep etmesi yeterli.
Toplantıya Türk Kardiyoloji Derneği’nden Prof. Dr. Çetin Erol ve Prof. Dr. Ömer Kozan, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nden Doç. Dr. Ülver Derici ve Prof. Dr. Mustafa Arıcı, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği’nden Doç. Dr. Gülay Sain Güven, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nden Prof. Dr. İlhan Satman ile Türk Nöroloji Derneği’nden Doç. Dr. Göksel Bakaç katıldı.
İki yıllık araştırmadan çarpıcı sonuçlar
2007 yılından bu yana devam eden kampanya çerçevesinde, farklı şehirlerde yerel belediyelerin işbirliği ile gerçekleşen 17 programda 4.550 kişinin kalp-damar hastalığı risk ölçümü yapıldı. Risk değerlendirmesi yapılan kişilerin %31’i sigara kullanıyor. 25-34 yaş aralığında ise sigara içenlerin oranı %44’e kadar çıkıyor. Erkeklerin %37’si, kadınlarınsa %25’i sigara kullanıyor. Araştırmada yer alan her 3 katılımcıdan birinin, birinci derece akrabasında kalp ve damar hastalığı bulunuyor. 35-69 yaş aralığındaki kişilerin %29’u 10 yıl içinde kalp ve damar hastalığı geçirme açısından yüksek risk taşıyor. 45-54 yaş aralığında her dört kişiden biri, 55-64 yaş aralığında ise her iki kişiden biri kalp ve damar hastalığı geçirme açısından yüksek ve çok yüksek riski grubunda yer alıyor.
Sigara kalp ve damar hastalıkları riskini yükseltiyor
Araştırma sonuçlarına göre, 35-55 yaş aralığında, sigara içmeyenlerin %16’sı kalp ve damar hastalığı geçirme açısından yüksek risk taşırken, günde 10’dan fazla sayıda sigara içenlerde bu oran %35’e yükseliyor. Katılımcıların verdiği cevaplara göre, yüksek riskli 3 kişiden yalnızca 1’i son bir yıl içinde kalp ve damar sağlığı konusunda doktora başvurmuş bulunuyor. Bu da kişilerin kalp ve damar hastalığı geçirme açısından yüksek riskli olduklarının farkında olmadıklarına işaret ediyor.
Son iki yılda farkındalık 2 kat arttı
‘Kalbinizi koruyun. İçinde sevdikleriniz var.’ kampanyası çerçevesinde gerçekleştirilen eğitimlerle toplumda risk faktörlerinin ve risklerden korunma yollarının bilinirliği önemli ölçüde arttı. Hareketsiz yaşamın, yüksek tansiyonun ve şeker hastalığının zararları konusundaki farkındalık 2 katına çıkarken, diğer tüm risk faktörlerin bilinirliğinde de önemli bir artış olduğu gözlendi.
Kampanya tüm hızıyla devam edecek
Kampanya kapsamında, önümüzdeki aylarda İzmir’de 5 belediye ile devam edecek programlar ile 3 büyük ilde toplam 6.000 kişiye birebir eğitimlerle ulaşılmış olacak. Kampanyanın 2010 planlarına göre, 9 ilde hekimlerin kardiyovasküler risk faktörlerine müdahale konusunda bilgileri güncellenecek ve halka yönelik kardiyovasküler risk eğitim ve ölçümlerine devam edilecek. 2010 yılında 1.000 doktora ve 3.000 kişiye birebir eğitimlerle ulaşılması planlanıyor. Kampanyanın gelecek hedefleri arasında, özellikle Türk kadınlarında risk faktörlerine müdahale ile kalp damar hastalıklarından korunmanın araştırılacağı bir bilimsel çalışma gerçekleştirmek yer alıyor. Bu çalışmada yaklaşık 300 kadının risk ölçümünün yapılması ve ardından gerekli yaşam değişikliklerinin uygulanarak riskin ne kadar düşürülebileceği hesaplanacak.
10 yıllık kalp ve damar hastalığı riskimi nasıl ölçtürebilirim?
Toplam kalp ve damar hastalığı riskinin hesaplanmasında kullanılmak üzere hazırlanan Joint British Societies (JBS) modelinin Türkiye’ye uyarlanmış şekli olan bu modelle 10 yıllık koroner arter hastalığı, inme ve geçici iskemik atak da dahil tüm kalp ve damar hastalıkları risk olasılığı hesaplanabiliyor. 10 yıllık kalp ve damar hastalığı risk oranını öğrenmek isteyen vatandaşların en yakındaki sağlık kuruluşuna başvurarak, doktorlarından risklerini öğrenmeyi talep etmesi yeterli.