Silencio
Kayıtlı Üye
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, onuncu kez Akbankın desteğiyle düzenlenecek İstanbul Film Festivalinin programı bu yıl da dopdolu. Her yıl yaklaşık 150 bin izleyiciye ulaşan Türkiyenin en büyük sinema etkinliği İstanbul Film Festivalinin 33üncüsü 5 Nisanda başlıyor.
Akbankın onuncu kez desteklediği İstanbul Film Festivalinin 33üncüsü, 520 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek. Programındaki filmlerin niteliği ve çeşitliliğinin yanı sıra izleyici sayısıyla da önder konumunu koruyan İstanbul Film Festivali, bu yıl da sinemaseverlere 20nin üzerinde bölümde 200ü aşkın filmin yanı sıra usta sinemacıların katılacağı söyleşiler, atölye çalışmaları ve sinema dersleriyle dolu iki hafta yaşatacak.
Sinemaseverler, 2013 ve 2014ün nitelikli yapımlarından sinemanın unutulmaz klasiklerine, usta yönetmenlerin başyapıtlarından Sundance ve Berlin film festivallerinde prömiyerleri yapılan eserlere, belgesellerden çocuk filmlerine uzanan bir yelpazedeki programı takip edebilecekler. Festival, klasikleşmiş bölümlerinin yanı sıra 2014 yılına özel bölümleriyle de ses getirecek. Türkiye sinemasının 100. yılı için sinema yazarları Fatih Özgüven ve Engin Ertan, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan tarafından hazırlanan Bu İkiliye Dikkat, 2014 yılında kutlanan PolonyaTürkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde hazırlanan Polonya Canlandırma Sineması ve Marin Karmitzin kurduğu prodüksiyon şirketi MK2nün 40. yılı şerefine hazırlanan MK240. Yıl festivalin heyecan verici projelerinden Yalnızca altı film yapmasına rağmen, Rus sinemasının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri olan, adı çoğu zaman Tarkovskiyle birlikte anılan Aleksey Germanın tüm filmleri festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. Festivalde ayrıca Türkiye sinemasının 100. yılı vesilesiyle, Balkanların ilk sinemacıları Yanaki ve Milton Manakinin restore edilen filmlerinin tamamı gösterilecek. Türkiyeden sinemacıları uluslararası profesyoneller ile bir araya getiren Köprüde Buluşmaların dokuzuncusu da yine festival kapsamında yapılacak.
Altın Lale Ulusal Yarışmada ödül için bu yıl 10 film jüri karşısına çıkacak. Yarışmadaki 5 film dünya, 3 film ise Türkiye prömiyeri yapacak. Ulusal Yarışma bölümünün filmleri şöyle:
- Silsile / Ozan Açıktan
- Şarkı Söyleyen Kadınlar / Reha Erdem
- Sesime Gel / Hüseyin Karabey (Türkiye prömiyeri)
- Gittiler / Kenan Korkmaz (Dünya prömiyeri)
- Kumun Tadı / Melisa Önel (Türkiye prömiyeri)
- Bir Varmış Bir Yokmuş / Kazım Öz (Dünya prömiyeri)
- Ben O Değilim / Tayfun Pirselimoğlu (Türkiye prömiyeri)
- Deniz Seviyesi / Esra Saydam & Nisan Dağ (Dünya prömiyeri)
- Ayhan Hanım / Levent Semerci (Dünya Prömiyeri)
- İtirazım Var / Onur Ünlü (Dünya prömiyeri)
SEZONUN MERAKLA BEKLENENLERİ AKBANK GALALARINDA
İstanbul Film Festivalinin popüler bölümlerinden Akbank Galalarında, geniş kitleye seslenen, yıldızları usta yönetmenlerle buluşturan, merakla beklenen filmlerin Türkiyedeki ilk gösterimleri yapılacak. Gösterimler Beyoğlundaki Atlas sinemasında yapılacak.
Wes Andersonın Berlin Film Festivalinin açılışını yapan ve Jüri Büyük Ödülünü de kazanan son filmi The Grand Budapest Hotel / Büyük Budapeşte Oteli, Akbank Galalarının merakla beklenen filmlerinden. Türkiye prömiyerini festivalde yapacak film 1920lerde Avrupada büyük bir otelde yıllardır görev yapan, adı efsaneleşmiş Gustave H. ile yakın arkadaşı, lobi görevlisi Zero Moustafanın maceralarını anlatıyor. Filmin bol yıldızlı oyuncu kadrosunda Ralph Fiennesın yanı sıra F. Murray Abraham, Edward Norton, Mathieu Amalric, Saoirse Ronan, Adrien Brody, Willem Dafoe, Léa Seydoux, Jeff Goldblum, Jason Schwartzman, Jude Law, Tilda Swinton, Harvey Keitel, Tom Wilkinson, Bill Murray, Owen Wilson gibi isimler yer alıyor.
Schindlerin Listesi ve İngiliz Hasta filmlerinde canlandırdığı karakterlerle en iyi erkek oyuncu dalında Oscara aday gösterilen Ralph Fiennes, Büyük Budapeşte Otelinin başrolünün yanı sıra The Invisible Woman / Görünmeyen Kadın filminde bu kez hem yönetmen hem de oyuncu olarak karşımıza çıkıyor. Yazar Charles Dickensın karısına rağmen uzun yıllar tutkulu bir aşkla ilişkisinin sürdüğü oyuncu Nelly Ternanı anlatan film Abi Mogan tarafından senaryoya uyarlandı. Ralph Fiennesin canlandırdığı Dickensın unutulmaz aşkı Nellyyi Felicity Jones canlandırıyor.
2003 yılında İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülünü alan yönetmen Stephen Frearsın Martin Sixsmithin The Lost Child of Philomena isimli kitabından uyarladığı son filmi Philomena / Umudun Peşinde de Akbank Galaları kapsamında izleyicilerle buluşacak. Aynı zamanda festivalin açılış filmi olan Philomena, kayıp oğlunu arayan bir annenin gerçek öyküsünü anlatıyor. Prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivalinde birçok ödül kazanan Umudun Peşinde, dört dalda BAFTA, üç dalda Altın Küre ve En İyi Film ile En İyi Kadın Oyuncu dahil dört dalda da Oscara aday gösterildi. Jeff Pope ve İngiliz mizahının başarılı ismi, aynı zamanda filmin başrol oyuncularından Steve Coogan tarafından senaryolaştırılan filmde, Philomena rolünü etkileyici performansıyla Judi Dench üstleniyor.
Fransız yönetmen Cédric Klapischin LAuberge Espagnole / İspanyol Pansiyonu ve Les Pouppées Russes / Rus Bebeklerden sonra çektiği, üçlemenin son filmi Chinese Puzzle / Aşk Bulmacası, çocuklarından ayrı kalmaya dayanamayarak eski eşinin peşinden New Yorka taşınan 40 yaşındaki Xaviernin maceralarını anlatıyor. Bu hareketli kent komedisinde Klapischin daha önceki filmlerinde de beraber çalıştığı Romain Duris, Audrey Tautou ve Cécile de France rol alıyor.
Downton Abbey isimli televizyon dizisiyle BAFTAdan En İyi Yönetmen Ödülü kazanan Brian Percival, birçok ülkede en çok satanlar listelerinde yer alan The Book Thief / Kitap Hırsızı kitabını aynı adla sinemaya uyarladı. Kitap Hırsızında rol alan genç oyuncu Sophie Nélisse performansı ile dikkat çekerek Satellite Film ve Phoenix Film Eleştirmenleri Topluluğu tarafından ödüle layık görüldü. Nazi Almanyasında geçen Kitap Hırsızı, Azrailin gözünden bir kızın kitap çalarak kendine büyülü bir dünya kurmasını anlatıyor. Filmin başrollerinde ayrıca Geoffrey Rush ve Emily Watson yer alıyor.
Roman Polanskinin aynı adlı ünlü tiyatro oyunundan uyarladığı ve Cannesda Altın Palmiye için yarışan son filmi Venus in Fur / Kürklü Venüs merakla beklenen Gala filmlerinden. Kadın ve erkek arasındaki savaşın bir yansıması olarak bir yönetmen ve onun sahneye koyacağı oyunda başrolü kapmaya çalışan bir aktrisin birbirine hazırladığı kurnaz tuzakları anlatan filmde Polanski hınzırca kendisiyle de dalga geçiyor. Yönetmen rolündeki Mathieu Amalric, şaşırtıcı şekilde Polanskinin gençliğine benzerken, aktrisiyse Polanskinin gerçek hayattaki karısı Emmanuelle Seigner canlandırmakta. Polanski bu filmiyle 28 Şubatta Cesarlarda En İyi Yönetmen ödülünü kazandı.
Akbank Galaları bölümünün en merakla beklenen filmleri Villeneuveden! 2009 Filmekiminde Polytechnique filmiyle izlediğimiz, 30. İstanbul Film Festivalinde Incendies / İçimdeki Yangın filmiyle Altın Lale için yarışan Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve 2013 yılında yaptığı son iki filmi Enemy / Düşman ve Prisoners / Tutsak ile bu yıl yine festival programında.
Nobel ödüllü yazar José Saramagonun Türkiyede de yayımlanan The Double / Kopyalanan Adam isimli romanından esinlenerek Javier Gullón tarafından senaryosu yazılan gerilim filmi Düşman, televizyonda kendisine çok benzeyen birini gören bir adamın bu benzerinin izini sürüşünü ele alıyor. Villeneuveün bu filminde başrolü, birbirine tıpatıp benzeyen iki ayrı adamı oynayan Jake Gyllenhaal üstlenirken, Mélanie Laurent, Isabella Rossellini, Sarah Gadon, Stephen R. Hart ve Jane Moffat gibi isimler ona eşlik ediyor. Düşman, Courmayeur Noir Film Festivalinde En İyi Film Ödülü kazandı.
En İyi Görüntü dalında Oscara aday gösterilen Tutsak ise, kaçırılan iki kız çocuğunun aranması sırasında yaşananları anlatıyor. Denis Villeneuve, Düşman filmini çekerken yeni bir film yönetmek için teklif alınca birlikte çok uyumlu çalıştığı Jake Gyllenhaalı hemen bu yeni filmin kadrosuna da dahil ediyor. Soluk soluğa izlenen bir polisiye gerilim olan Tutsakın oyuncu kadrosunda, bu kez yardımcı rolde olan Gyllenhaalın yanısıra Hugh Jackman, Maria Bello, Terrence Howard, Melissa Leo ve Paul Dano yer alıyor.
Yönetmen Fred Schepisinin merakla beklenen filmi Words and Pictures / Sözcükler ve Resimler de Türkiyedeki sinemaseverlerle ilk defa Akbank Galalarında buluşacak filmlerden.
Türkiyede Sinemanın 100. Yılına Özel: Bu İkiliye Dikkat
İstanbul Film Festivali Türkiyede sinemanın 100. yılını 38 filmlik çok özel bir seçkiyle kutluyor. Sinema yazarları Engin Ertan ve Fatih Özgüven, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali direktörü Azize Tan, Türkiyede sinemanın 100. yılına özel bu programı oluştururken kalburüstü filmleri önlerine serip, onlara değişik perspektiflerden bakmaya çalıştıkça belli başlı temaların öne çıktığını da fark ettiler. Sinemamızın yüz yıllık tarihine bakarken, en iyiler listelerinden bir tane hazırlamak yerine, ilk bakışta aklımıza akraba oldukları gelmeyecek, benzer dertlere sahip ikilileri tercih ettiler; böylece dikkatleri, mevzubahis meselelerin bazen hiç beklenmeyecek filmlere de sızabildiğine çekmeyi hedeflediler.
Adını da bir filmden alan Bu İkiliye Dikkat bölümü, cinsiyet rollerinin temsilinden iktidar tutkusuna, hâkim gücün simgesi olagelmiş erkeklerden farklı şekillerde var olma mücadelesi veren kadınlara, kent, köy ve taşra algısından İstanbulun ve hatta Beyoğlunun sinemamızda başlı başlına bir konu, bir hikâye anlatma sahnesi olmasına, Kürt meselesinden azınlıklara çok geniş yelpazedeki temalarla bu ülkenin aynası olan yüz yıllık Türkiye sinemasına adanıyor.
Ustalar
Ustalar bölümünde sinemaseverler, dünya sinemasına yön vermeyi sürdüren, yıllara meydan okuyan usta yönetmenlerin son filmlerini izleme fırsatı bulacak.
Efsane yönetmen Andrzej Wajdanın Robert Wieckiewicz, Agnieszka Grochowska ile Iwona Bielskanın başrollerini paylaştığı son filmi Walesa. Man Of Hope. / Walesa, Nobel Barış Ödülü sahibi Lech Walesanın haklarını savunan bir dok işçisinden önce Dayanışma Sendikası liderliğine, oradan Polonyanın cumhurbaşkanlığına uzanan benzersiz yolculuğunun hikâyesini anlatıyor. Polonyanın En İyi Yabancı Film Oscar adayı olan ve ilk gösterimini Venedik Film Festivalinde yapan Walesa, yılın en iyi politik filmlerinden. Andrzej Wajda, bu yıl festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülünü alacak. Ödül, Walesanın gösteriminde filmin başrol oyuncusuna verilecek.
Exotica ve Ararat filmleriyle tanınan yönetmen Atom Egoyanın son filmi Devils Knot / Şeytan Düğümü Maria Leverittin gerçek olaylara dayanan aynı isimli romanından sinemaya uyarlandı. Yapımcılığını Paul Harris Boardmanın yaptığı ve Reese Witherspoon, Kevin Durand, Stephen Moyer, Colin Firth, Elias Koteas ile Bruce Greenwoodun rol aldığı filmde 1993 yılında kaybolan üç çocuğun cesetlerinin ortaya çıkışıyla bu kapalı toplumun ve ailelerin nasıl tepki verdiği, suçsuz olduklarını iddia etmelerine rağmen satanistlik ve cinayetle suçlanan üç gencin sorgu ve dava süreçleri anlatılıyor. Atom Egoyanın Exocita çizgisine geri döndüğü filmi Şeytanın Düğümü.
Philippe Garrelin yeni filmi Jealousy / Kıskançlıkta başrol yine yönetmenin oğlu Louis Garrelin. Ancak bu kez genç aktör, dedesinden esinlenilerek yazılmış bir karakteri canlandırmakta. Kadın erkek ilişkileri, Parisli bohemler, sanat dünyası ve siyah beyaz görüntülerle Garrelin önceki filmlerine aşina olanların seveceği hikâye günümüzde geçiyor olsa da filmde iki kadın arasında kalan babasının hayatını gözleyen küçük kız çocuğu Philippe Garrelden başkası değil! Filmin başrol oyuncu Anna Mouglalis de festivalin konukları arasında.
Terry Gilliamın son filmi The Zero Theorem / Sıfır Teorisi, yönetmenin 1985te Brazille başlayıp 1995te 12 Monkeys / 12 Maymunla devam eden distopya üçlemesinin son filmi. Senaryosunu Pat Rushinin yazdığı bu bilimkurguda, yaşamın anlamını ortaya çıkarmaya çalışırken üst düzeyde birilerinin ayağına basan yalnız bir hackerın hikâyesi anlatılıyor. Dünya prömiyerini Venedik Film Festivalinde yapan Sıfır Teorisinin oyuncu kadrosunda Christoph Waltz, Lucas Hedges, Ben Whishaw, Tilda Swinton, Mélanie Thierry ve David Thewlis gibi isimler bulunuyor. Belirsiz bir gelecekte geçen film, Gilliama özgü göz alıcı set tasarımları ve teknolojiyle paranoyayı buluşturan bir aksiyon.
Bertrand Taverniernin San Sebastián Film Festivalinde En İyi Senaryo Ödülünü alan son filmi Quai dOrsay / Dışişleri bürokrasiyle dalga geçen keyifli bir siyasi taşlama. 2001 yılında İstanbul Film Festivalinin Yaşam Boyu Başarı Ödülünü alan usta yönetmen Bertrand Taverniernin filminin oyuncu kadrosunda Julie Gayet, Jane Birkin, Thierry Lhermitte, Raphaël Personnaz ve Niels Arestrup yer alıyor. İlk gösterimi Toronto Film Festivalinde yapılan filmin esin kaynağı, filmin senaristi, Abel Lanzac mahlasını kullanan Fransız dışişlerinde çalışan Antonin Baudry ve grafik sanatçısı Christophe Blainin birlikte tasarladıkları aynı adlı çizgi roman.
Bir ustanın diğer bir ustayla dostluğunu anlatması sinemada çok rastlanmıyor. How Strange to be Named Federico, Scola Narrates Fellini / Ettore Scola Felliniyi Anlatıyor ise tam da böyle bir film. Hem çok yakın dost hem de iki meslektaş olan Federico Felliniyle Ettore Scolanın dostlukları beyazperdeye yansıyor. Hem İtalyan hem dünya sinemasına benzersiz bir bakış.
Festivalde 1970 yapımı kült filmi Baal de gösterilecek olan Volker Schlöndorffun Berlinalede özel bir galada gösterilen son filmi Diplomacy / Diplomasi, 2. Dünya Savaşında geçen ve gerçek bir olaya dayanan bir psikolojik gerilim. Filmin iki kahramanı, Müttefiklerin yaklaşmasıyla Parisi yerle bir etme emri alan Nazi birliklerinin kumandanı Von Choltitz ve onu bu kararından vazgeçirmeye çalışan İsveç elçisi Nordling.
Berlin Film Festivalinde prömiyerini yapan ve başrolünü Charlotte Gainsbourgun oynadığı, Lars von Trierin tartışmalı son filmi Nymphomaniac / İtiraf, bir seks bağımlısı hakkında. Ancak pek çok eleştirmenin de yazdığı gibi, açık seks sahnelerine rağmen film aslında erotik değil. Bilakis, kasıtlı biçimde seksi olmayan bir film. Yarattığı tartışmalar daha ziyade insan doğası, sekse bakışımız ve tabii ki her filmiyle, yaptığı her açıklamayla gündem yaratan yönetmenin kendisi üzerine. Film 1. bölüm ve 2. bölüm olarak iki ayrı seansta gösterilecek.
Akbankın onuncu kez desteklediği İstanbul Film Festivalinin 33üncüsü, 520 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek. Programındaki filmlerin niteliği ve çeşitliliğinin yanı sıra izleyici sayısıyla da önder konumunu koruyan İstanbul Film Festivali, bu yıl da sinemaseverlere 20nin üzerinde bölümde 200ü aşkın filmin yanı sıra usta sinemacıların katılacağı söyleşiler, atölye çalışmaları ve sinema dersleriyle dolu iki hafta yaşatacak.
Sinemaseverler, 2013 ve 2014ün nitelikli yapımlarından sinemanın unutulmaz klasiklerine, usta yönetmenlerin başyapıtlarından Sundance ve Berlin film festivallerinde prömiyerleri yapılan eserlere, belgesellerden çocuk filmlerine uzanan bir yelpazedeki programı takip edebilecekler. Festival, klasikleşmiş bölümlerinin yanı sıra 2014 yılına özel bölümleriyle de ses getirecek. Türkiye sinemasının 100. yılı için sinema yazarları Fatih Özgüven ve Engin Ertan, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan tarafından hazırlanan Bu İkiliye Dikkat, 2014 yılında kutlanan PolonyaTürkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde hazırlanan Polonya Canlandırma Sineması ve Marin Karmitzin kurduğu prodüksiyon şirketi MK2nün 40. yılı şerefine hazırlanan MK240. Yıl festivalin heyecan verici projelerinden Yalnızca altı film yapmasına rağmen, Rus sinemasının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri olan, adı çoğu zaman Tarkovskiyle birlikte anılan Aleksey Germanın tüm filmleri festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. Festivalde ayrıca Türkiye sinemasının 100. yılı vesilesiyle, Balkanların ilk sinemacıları Yanaki ve Milton Manakinin restore edilen filmlerinin tamamı gösterilecek. Türkiyeden sinemacıları uluslararası profesyoneller ile bir araya getiren Köprüde Buluşmaların dokuzuncusu da yine festival kapsamında yapılacak.
Altın Lale Ulusal Yarışmada ödül için bu yıl 10 film jüri karşısına çıkacak. Yarışmadaki 5 film dünya, 3 film ise Türkiye prömiyeri yapacak. Ulusal Yarışma bölümünün filmleri şöyle:
- Silsile / Ozan Açıktan
- Şarkı Söyleyen Kadınlar / Reha Erdem
- Sesime Gel / Hüseyin Karabey (Türkiye prömiyeri)
- Gittiler / Kenan Korkmaz (Dünya prömiyeri)
- Kumun Tadı / Melisa Önel (Türkiye prömiyeri)
- Bir Varmış Bir Yokmuş / Kazım Öz (Dünya prömiyeri)
- Ben O Değilim / Tayfun Pirselimoğlu (Türkiye prömiyeri)
- Deniz Seviyesi / Esra Saydam & Nisan Dağ (Dünya prömiyeri)
- Ayhan Hanım / Levent Semerci (Dünya Prömiyeri)
- İtirazım Var / Onur Ünlü (Dünya prömiyeri)
SEZONUN MERAKLA BEKLENENLERİ AKBANK GALALARINDA
İstanbul Film Festivalinin popüler bölümlerinden Akbank Galalarında, geniş kitleye seslenen, yıldızları usta yönetmenlerle buluşturan, merakla beklenen filmlerin Türkiyedeki ilk gösterimleri yapılacak. Gösterimler Beyoğlundaki Atlas sinemasında yapılacak.
Wes Andersonın Berlin Film Festivalinin açılışını yapan ve Jüri Büyük Ödülünü de kazanan son filmi The Grand Budapest Hotel / Büyük Budapeşte Oteli, Akbank Galalarının merakla beklenen filmlerinden. Türkiye prömiyerini festivalde yapacak film 1920lerde Avrupada büyük bir otelde yıllardır görev yapan, adı efsaneleşmiş Gustave H. ile yakın arkadaşı, lobi görevlisi Zero Moustafanın maceralarını anlatıyor. Filmin bol yıldızlı oyuncu kadrosunda Ralph Fiennesın yanı sıra F. Murray Abraham, Edward Norton, Mathieu Amalric, Saoirse Ronan, Adrien Brody, Willem Dafoe, Léa Seydoux, Jeff Goldblum, Jason Schwartzman, Jude Law, Tilda Swinton, Harvey Keitel, Tom Wilkinson, Bill Murray, Owen Wilson gibi isimler yer alıyor.
Schindlerin Listesi ve İngiliz Hasta filmlerinde canlandırdığı karakterlerle en iyi erkek oyuncu dalında Oscara aday gösterilen Ralph Fiennes, Büyük Budapeşte Otelinin başrolünün yanı sıra The Invisible Woman / Görünmeyen Kadın filminde bu kez hem yönetmen hem de oyuncu olarak karşımıza çıkıyor. Yazar Charles Dickensın karısına rağmen uzun yıllar tutkulu bir aşkla ilişkisinin sürdüğü oyuncu Nelly Ternanı anlatan film Abi Mogan tarafından senaryoya uyarlandı. Ralph Fiennesin canlandırdığı Dickensın unutulmaz aşkı Nellyyi Felicity Jones canlandırıyor.
2003 yılında İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülünü alan yönetmen Stephen Frearsın Martin Sixsmithin The Lost Child of Philomena isimli kitabından uyarladığı son filmi Philomena / Umudun Peşinde de Akbank Galaları kapsamında izleyicilerle buluşacak. Aynı zamanda festivalin açılış filmi olan Philomena, kayıp oğlunu arayan bir annenin gerçek öyküsünü anlatıyor. Prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivalinde birçok ödül kazanan Umudun Peşinde, dört dalda BAFTA, üç dalda Altın Küre ve En İyi Film ile En İyi Kadın Oyuncu dahil dört dalda da Oscara aday gösterildi. Jeff Pope ve İngiliz mizahının başarılı ismi, aynı zamanda filmin başrol oyuncularından Steve Coogan tarafından senaryolaştırılan filmde, Philomena rolünü etkileyici performansıyla Judi Dench üstleniyor.
Fransız yönetmen Cédric Klapischin LAuberge Espagnole / İspanyol Pansiyonu ve Les Pouppées Russes / Rus Bebeklerden sonra çektiği, üçlemenin son filmi Chinese Puzzle / Aşk Bulmacası, çocuklarından ayrı kalmaya dayanamayarak eski eşinin peşinden New Yorka taşınan 40 yaşındaki Xaviernin maceralarını anlatıyor. Bu hareketli kent komedisinde Klapischin daha önceki filmlerinde de beraber çalıştığı Romain Duris, Audrey Tautou ve Cécile de France rol alıyor.
Downton Abbey isimli televizyon dizisiyle BAFTAdan En İyi Yönetmen Ödülü kazanan Brian Percival, birçok ülkede en çok satanlar listelerinde yer alan The Book Thief / Kitap Hırsızı kitabını aynı adla sinemaya uyarladı. Kitap Hırsızında rol alan genç oyuncu Sophie Nélisse performansı ile dikkat çekerek Satellite Film ve Phoenix Film Eleştirmenleri Topluluğu tarafından ödüle layık görüldü. Nazi Almanyasında geçen Kitap Hırsızı, Azrailin gözünden bir kızın kitap çalarak kendine büyülü bir dünya kurmasını anlatıyor. Filmin başrollerinde ayrıca Geoffrey Rush ve Emily Watson yer alıyor.
Roman Polanskinin aynı adlı ünlü tiyatro oyunundan uyarladığı ve Cannesda Altın Palmiye için yarışan son filmi Venus in Fur / Kürklü Venüs merakla beklenen Gala filmlerinden. Kadın ve erkek arasındaki savaşın bir yansıması olarak bir yönetmen ve onun sahneye koyacağı oyunda başrolü kapmaya çalışan bir aktrisin birbirine hazırladığı kurnaz tuzakları anlatan filmde Polanski hınzırca kendisiyle de dalga geçiyor. Yönetmen rolündeki Mathieu Amalric, şaşırtıcı şekilde Polanskinin gençliğine benzerken, aktrisiyse Polanskinin gerçek hayattaki karısı Emmanuelle Seigner canlandırmakta. Polanski bu filmiyle 28 Şubatta Cesarlarda En İyi Yönetmen ödülünü kazandı.
Akbank Galaları bölümünün en merakla beklenen filmleri Villeneuveden! 2009 Filmekiminde Polytechnique filmiyle izlediğimiz, 30. İstanbul Film Festivalinde Incendies / İçimdeki Yangın filmiyle Altın Lale için yarışan Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve 2013 yılında yaptığı son iki filmi Enemy / Düşman ve Prisoners / Tutsak ile bu yıl yine festival programında.
Nobel ödüllü yazar José Saramagonun Türkiyede de yayımlanan The Double / Kopyalanan Adam isimli romanından esinlenerek Javier Gullón tarafından senaryosu yazılan gerilim filmi Düşman, televizyonda kendisine çok benzeyen birini gören bir adamın bu benzerinin izini sürüşünü ele alıyor. Villeneuveün bu filminde başrolü, birbirine tıpatıp benzeyen iki ayrı adamı oynayan Jake Gyllenhaal üstlenirken, Mélanie Laurent, Isabella Rossellini, Sarah Gadon, Stephen R. Hart ve Jane Moffat gibi isimler ona eşlik ediyor. Düşman, Courmayeur Noir Film Festivalinde En İyi Film Ödülü kazandı.
En İyi Görüntü dalında Oscara aday gösterilen Tutsak ise, kaçırılan iki kız çocuğunun aranması sırasında yaşananları anlatıyor. Denis Villeneuve, Düşman filmini çekerken yeni bir film yönetmek için teklif alınca birlikte çok uyumlu çalıştığı Jake Gyllenhaalı hemen bu yeni filmin kadrosuna da dahil ediyor. Soluk soluğa izlenen bir polisiye gerilim olan Tutsakın oyuncu kadrosunda, bu kez yardımcı rolde olan Gyllenhaalın yanısıra Hugh Jackman, Maria Bello, Terrence Howard, Melissa Leo ve Paul Dano yer alıyor.
Yönetmen Fred Schepisinin merakla beklenen filmi Words and Pictures / Sözcükler ve Resimler de Türkiyedeki sinemaseverlerle ilk defa Akbank Galalarında buluşacak filmlerden.
Türkiyede Sinemanın 100. Yılına Özel: Bu İkiliye Dikkat
İstanbul Film Festivali Türkiyede sinemanın 100. yılını 38 filmlik çok özel bir seçkiyle kutluyor. Sinema yazarları Engin Ertan ve Fatih Özgüven, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali direktörü Azize Tan, Türkiyede sinemanın 100. yılına özel bu programı oluştururken kalburüstü filmleri önlerine serip, onlara değişik perspektiflerden bakmaya çalıştıkça belli başlı temaların öne çıktığını da fark ettiler. Sinemamızın yüz yıllık tarihine bakarken, en iyiler listelerinden bir tane hazırlamak yerine, ilk bakışta aklımıza akraba oldukları gelmeyecek, benzer dertlere sahip ikilileri tercih ettiler; böylece dikkatleri, mevzubahis meselelerin bazen hiç beklenmeyecek filmlere de sızabildiğine çekmeyi hedeflediler.
Adını da bir filmden alan Bu İkiliye Dikkat bölümü, cinsiyet rollerinin temsilinden iktidar tutkusuna, hâkim gücün simgesi olagelmiş erkeklerden farklı şekillerde var olma mücadelesi veren kadınlara, kent, köy ve taşra algısından İstanbulun ve hatta Beyoğlunun sinemamızda başlı başlına bir konu, bir hikâye anlatma sahnesi olmasına, Kürt meselesinden azınlıklara çok geniş yelpazedeki temalarla bu ülkenin aynası olan yüz yıllık Türkiye sinemasına adanıyor.
Ustalar
Ustalar bölümünde sinemaseverler, dünya sinemasına yön vermeyi sürdüren, yıllara meydan okuyan usta yönetmenlerin son filmlerini izleme fırsatı bulacak.
Efsane yönetmen Andrzej Wajdanın Robert Wieckiewicz, Agnieszka Grochowska ile Iwona Bielskanın başrollerini paylaştığı son filmi Walesa. Man Of Hope. / Walesa, Nobel Barış Ödülü sahibi Lech Walesanın haklarını savunan bir dok işçisinden önce Dayanışma Sendikası liderliğine, oradan Polonyanın cumhurbaşkanlığına uzanan benzersiz yolculuğunun hikâyesini anlatıyor. Polonyanın En İyi Yabancı Film Oscar adayı olan ve ilk gösterimini Venedik Film Festivalinde yapan Walesa, yılın en iyi politik filmlerinden. Andrzej Wajda, bu yıl festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülünü alacak. Ödül, Walesanın gösteriminde filmin başrol oyuncusuna verilecek.
Exotica ve Ararat filmleriyle tanınan yönetmen Atom Egoyanın son filmi Devils Knot / Şeytan Düğümü Maria Leverittin gerçek olaylara dayanan aynı isimli romanından sinemaya uyarlandı. Yapımcılığını Paul Harris Boardmanın yaptığı ve Reese Witherspoon, Kevin Durand, Stephen Moyer, Colin Firth, Elias Koteas ile Bruce Greenwoodun rol aldığı filmde 1993 yılında kaybolan üç çocuğun cesetlerinin ortaya çıkışıyla bu kapalı toplumun ve ailelerin nasıl tepki verdiği, suçsuz olduklarını iddia etmelerine rağmen satanistlik ve cinayetle suçlanan üç gencin sorgu ve dava süreçleri anlatılıyor. Atom Egoyanın Exocita çizgisine geri döndüğü filmi Şeytanın Düğümü.
Philippe Garrelin yeni filmi Jealousy / Kıskançlıkta başrol yine yönetmenin oğlu Louis Garrelin. Ancak bu kez genç aktör, dedesinden esinlenilerek yazılmış bir karakteri canlandırmakta. Kadın erkek ilişkileri, Parisli bohemler, sanat dünyası ve siyah beyaz görüntülerle Garrelin önceki filmlerine aşina olanların seveceği hikâye günümüzde geçiyor olsa da filmde iki kadın arasında kalan babasının hayatını gözleyen küçük kız çocuğu Philippe Garrelden başkası değil! Filmin başrol oyuncu Anna Mouglalis de festivalin konukları arasında.
Terry Gilliamın son filmi The Zero Theorem / Sıfır Teorisi, yönetmenin 1985te Brazille başlayıp 1995te 12 Monkeys / 12 Maymunla devam eden distopya üçlemesinin son filmi. Senaryosunu Pat Rushinin yazdığı bu bilimkurguda, yaşamın anlamını ortaya çıkarmaya çalışırken üst düzeyde birilerinin ayağına basan yalnız bir hackerın hikâyesi anlatılıyor. Dünya prömiyerini Venedik Film Festivalinde yapan Sıfır Teorisinin oyuncu kadrosunda Christoph Waltz, Lucas Hedges, Ben Whishaw, Tilda Swinton, Mélanie Thierry ve David Thewlis gibi isimler bulunuyor. Belirsiz bir gelecekte geçen film, Gilliama özgü göz alıcı set tasarımları ve teknolojiyle paranoyayı buluşturan bir aksiyon.
Bertrand Taverniernin San Sebastián Film Festivalinde En İyi Senaryo Ödülünü alan son filmi Quai dOrsay / Dışişleri bürokrasiyle dalga geçen keyifli bir siyasi taşlama. 2001 yılında İstanbul Film Festivalinin Yaşam Boyu Başarı Ödülünü alan usta yönetmen Bertrand Taverniernin filminin oyuncu kadrosunda Julie Gayet, Jane Birkin, Thierry Lhermitte, Raphaël Personnaz ve Niels Arestrup yer alıyor. İlk gösterimi Toronto Film Festivalinde yapılan filmin esin kaynağı, filmin senaristi, Abel Lanzac mahlasını kullanan Fransız dışişlerinde çalışan Antonin Baudry ve grafik sanatçısı Christophe Blainin birlikte tasarladıkları aynı adlı çizgi roman.
Bir ustanın diğer bir ustayla dostluğunu anlatması sinemada çok rastlanmıyor. How Strange to be Named Federico, Scola Narrates Fellini / Ettore Scola Felliniyi Anlatıyor ise tam da böyle bir film. Hem çok yakın dost hem de iki meslektaş olan Federico Felliniyle Ettore Scolanın dostlukları beyazperdeye yansıyor. Hem İtalyan hem dünya sinemasına benzersiz bir bakış.
Festivalde 1970 yapımı kült filmi Baal de gösterilecek olan Volker Schlöndorffun Berlinalede özel bir galada gösterilen son filmi Diplomacy / Diplomasi, 2. Dünya Savaşında geçen ve gerçek bir olaya dayanan bir psikolojik gerilim. Filmin iki kahramanı, Müttefiklerin yaklaşmasıyla Parisi yerle bir etme emri alan Nazi birliklerinin kumandanı Von Choltitz ve onu bu kararından vazgeçirmeye çalışan İsveç elçisi Nordling.
Berlin Film Festivalinde prömiyerini yapan ve başrolünü Charlotte Gainsbourgun oynadığı, Lars von Trierin tartışmalı son filmi Nymphomaniac / İtiraf, bir seks bağımlısı hakkında. Ancak pek çok eleştirmenin de yazdığı gibi, açık seks sahnelerine rağmen film aslında erotik değil. Bilakis, kasıtlı biçimde seksi olmayan bir film. Yarattığı tartışmalar daha ziyade insan doğası, sekse bakışımız ve tabii ki her filmiyle, yaptığı her açıklamayla gündem yaratan yönetmenin kendisi üzerine. Film 1. bölüm ve 2. bölüm olarak iki ayrı seansta gösterilecek.