Silencio
Kayıtlı Üye
Dur durak demeden, her sene daha da profesyonel hale gelen ve dünya sinemasının en nadide örneklerini ülkemiz seyircisi ile buluşturan, Türkiyenin A sınıfı tek film festivali İstanbul Film Festivalinin 33′üncü sürümünün sonuna geldik. 16 gün boyunca 20′nin üzerinde bölümde 200′den fazla filmin gösterildiği festivalde seyrettiğim filmlerin neredeyse tamamının değerlendirmelerine buradan ulaşabilirsiniz.
Tahmin edersiniz ki festivalin kalabalık programındaki bu kadar fazla filme vakit ayırmak her baba yiğidin harcı değil; fakat yine de ne yapıp edip özellikle ulusal ve uluslararası bölümlerde Altın Lale için yarışan filmlerle Dünya Festivallerinden ve Akbank Galaları bölümlerinde gösterilen filmler ağırlıklı olmak kaydıyla 50′ye yakın film seyretme şansını elde ettim. Festivalin uzun yıllardır en sevdiğim bölümü olan Sinemada İnsan Haklarından bu sene hiçbir filmi programıma sıkıştıramamış olmam benim için 33. İstanbul Film Festivalinin en olumsuz yanı oldu. Her neyse, lafı daha fazla uzatmadan festivalin en iyi 15 filmi ile enlerine geçeyim. Listenin zirvesindeki filmin, 2013′ün En İyi 50 Filmi listesinin zirvesinde yer alan yapım olma zorunluluğunu az çok tahmin edip mazur görürsünüz diye umuyorum. Kendi enlerinizi yazmaktan kaçınmayın!
33. İstanbul Film Festivalinin En İyi 15 Filmi
1. Linconnu du lac (Göldeki Yabancı) - Alain Guiraudie
2. Ida -Pawel Pawlikowski
3. The Grand Budapest Hotel (Büyük Budapeşte Oteli) Wes Anderson
4. Starred Up (Yüksek Risk) - David Mackenzie
5. Uri Sunhi (Hepimizin Sevgilisi) Hong Sang-soo
6. Still Life (Durgun Hayat) - Uberto Pasolini
7. Master of the Universe (Evrenin Hakimi) Marc Bauder
8. Diplomatie (Diplomasi) - Volker Schlöndorff
9. Ben O Değilim Tayfun Pirselimoğlu
10. Casse-tête chinois (Aşk Bulmacası) - Cedric Klapisch
11. Tom à la ferme (Tom Çiftlikte) Xavier Dolan
12. Medeas (Medealar) - Andrea Pallaoro
13. Les garçons et Guillaume, à table! (Ben, Kendim ve Annem) - Guillaume Gallienne
14. Enemy (Düşman) Denis Villeneuve
15. Aimer, boire et chanter (Rileynin Hayatı) Alain Resnais
_____
Festivalin Enleri
En iyi yönetmen: Hong Sang-soo (Hepimizin Sevgilisi ile sinemanın sevgilisi olduğu için)
En yavaş film: Gittiler Sair ve Meçhul (iki saate sığabilmesine rağmen)
En iyi ilk film: Kumun Tadı (derdini görüntülerle ve seslerle anlatabildiği için)
En iyi dönem filmi: Ayhan Hanım (teatral anlatımının da etkisiyle)
En komik film: İtirazım Var (her anıyla kahkaha attırdığı için)
En eğlenceli film: Aşk Bulmacası (Xavier için)
En politik film: Diplomasi (dünya kaderini değiştirecek bir olaya tek mekandan ele alındığı için)
En iyi yol filmi: Çöldeki İzler (altı aydan uzun süren bir yürüme eylemine temel teşkil ettiği için)
En iyi senaryo: Ida (her şeyi için)
En yetenekli sinemacı: Guillaume Gallienne (filmine her şeyini kattığı için)
En büyük hayal kırıklığı: Walesa (yaşam boyu başarı ödülünün sahibine yakışmadığı için)
En renkli film: Büyük Budapeşte Oteli (her anı pastel yaşadığı ve yaşattığı için)
En iyi müziklere sahip film: Büyük Kötü Kurtlar (en belirgin elementi müzikleri olduğu için)
En iyi görselliğe sahip film: Medealar (her sahnesi fotoğraf tadında olduğu için)
En rahatsız edici film: Yüksek Risk (tokat etkisini yaşattığı için)
En abartılan film: Silsile (için için)
En gerçekçi film: Evrenin Hakimi (tek mekan ve tek karakterle kotarıldığı için)
En Viktoryan film: Görünmez Kadın (enin de eni olduğu için)
En kötü tercihte bulunan oyuncu: Christoph Waltz (The Zero Theoremde rol aldığı için)
En iyi LGBT filmi: Göldeki Yabancı (cesareti ve gerilim dolu atmosferi için)
En absürt film: Frank (her elementi absürt mizah malzemesi olduğu için)
En Hollywood film: Sözcükler ve Resimler (için için Hollywood koktuğu için)
Tahmin edersiniz ki festivalin kalabalık programındaki bu kadar fazla filme vakit ayırmak her baba yiğidin harcı değil; fakat yine de ne yapıp edip özellikle ulusal ve uluslararası bölümlerde Altın Lale için yarışan filmlerle Dünya Festivallerinden ve Akbank Galaları bölümlerinde gösterilen filmler ağırlıklı olmak kaydıyla 50′ye yakın film seyretme şansını elde ettim. Festivalin uzun yıllardır en sevdiğim bölümü olan Sinemada İnsan Haklarından bu sene hiçbir filmi programıma sıkıştıramamış olmam benim için 33. İstanbul Film Festivalinin en olumsuz yanı oldu. Her neyse, lafı daha fazla uzatmadan festivalin en iyi 15 filmi ile enlerine geçeyim. Listenin zirvesindeki filmin, 2013′ün En İyi 50 Filmi listesinin zirvesinde yer alan yapım olma zorunluluğunu az çok tahmin edip mazur görürsünüz diye umuyorum. Kendi enlerinizi yazmaktan kaçınmayın!
33. İstanbul Film Festivalinin En İyi 15 Filmi
1. Linconnu du lac (Göldeki Yabancı) - Alain Guiraudie
2. Ida -Pawel Pawlikowski
3. The Grand Budapest Hotel (Büyük Budapeşte Oteli) Wes Anderson
4. Starred Up (Yüksek Risk) - David Mackenzie
5. Uri Sunhi (Hepimizin Sevgilisi) Hong Sang-soo
6. Still Life (Durgun Hayat) - Uberto Pasolini
7. Master of the Universe (Evrenin Hakimi) Marc Bauder
8. Diplomatie (Diplomasi) - Volker Schlöndorff
9. Ben O Değilim Tayfun Pirselimoğlu
10. Casse-tête chinois (Aşk Bulmacası) - Cedric Klapisch
11. Tom à la ferme (Tom Çiftlikte) Xavier Dolan
12. Medeas (Medealar) - Andrea Pallaoro
13. Les garçons et Guillaume, à table! (Ben, Kendim ve Annem) - Guillaume Gallienne
14. Enemy (Düşman) Denis Villeneuve
15. Aimer, boire et chanter (Rileynin Hayatı) Alain Resnais
_____
Festivalin Enleri
En iyi yönetmen: Hong Sang-soo (Hepimizin Sevgilisi ile sinemanın sevgilisi olduğu için)
En yavaş film: Gittiler Sair ve Meçhul (iki saate sığabilmesine rağmen)
En iyi ilk film: Kumun Tadı (derdini görüntülerle ve seslerle anlatabildiği için)
En iyi dönem filmi: Ayhan Hanım (teatral anlatımının da etkisiyle)
En komik film: İtirazım Var (her anıyla kahkaha attırdığı için)
En eğlenceli film: Aşk Bulmacası (Xavier için)
En politik film: Diplomasi (dünya kaderini değiştirecek bir olaya tek mekandan ele alındığı için)
En iyi yol filmi: Çöldeki İzler (altı aydan uzun süren bir yürüme eylemine temel teşkil ettiği için)
En iyi senaryo: Ida (her şeyi için)
En yetenekli sinemacı: Guillaume Gallienne (filmine her şeyini kattığı için)
En büyük hayal kırıklığı: Walesa (yaşam boyu başarı ödülünün sahibine yakışmadığı için)
En renkli film: Büyük Budapeşte Oteli (her anı pastel yaşadığı ve yaşattığı için)
En iyi müziklere sahip film: Büyük Kötü Kurtlar (en belirgin elementi müzikleri olduğu için)
En iyi görselliğe sahip film: Medealar (her sahnesi fotoğraf tadında olduğu için)
En rahatsız edici film: Yüksek Risk (tokat etkisini yaşattığı için)
En abartılan film: Silsile (için için)
En gerçekçi film: Evrenin Hakimi (tek mekan ve tek karakterle kotarıldığı için)
En Viktoryan film: Görünmez Kadın (enin de eni olduğu için)
En kötü tercihte bulunan oyuncu: Christoph Waltz (The Zero Theoremde rol aldığı için)
En iyi LGBT filmi: Göldeki Yabancı (cesareti ve gerilim dolu atmosferi için)
En absürt film: Frank (her elementi absürt mizah malzemesi olduğu için)
En Hollywood film: Sözcükler ve Resimler (için için Hollywood koktuğu için)