Silencio
Kayıtlı Üye
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, onuncu kez Akbankın desteğiyle düzenlenecek İstanbul Film Festivalinin programı bu yıl da dopdolu. Her yıl yaklaşık 150 bin izleyiciye ulaşan Türkiyenin en büyük sinema etkinliği İstanbul Film Festivalinin 33üncüsü 5 Nisanda başlıyor.
Akbankın onuncu kez desteklediği İstanbul Film Festivalinin 33üncüsü, 520 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek. Programındaki filmlerin niteliği ve çeşitliliğinin yanı sıra izleyici sayısıyla da önder konumunu koruyan İstanbul Film Festivali, bu yıl da sinemaseverlere 20nin üzerinde bölümde 200ü aşkın filmin yanı sıra usta sinemacıların katılacağı söyleşiler, atölye çalışmaları ve sinema dersleriyle dolu iki hafta yaşatacak.
Sinemaseverler, 2013 ve 2014ün nitelikli yapımlarından sinemanın unutulmaz klasiklerine, usta yönetmenlerin başyapıtlarından Sundance ve Berlin film festivallerinde prömiyerleri yapılan eserlere, belgesellerden çocuk filmlerine uzanan bir yelpazedeki programı takip edebilecekler. Festival, klasikleşmiş bölümlerinin yanı sıra 2014 yılına özel bölümleriyle de ses getirecek. Türkiye sinemasının 100. yılı için sinema yazarları Fatih Özgüven ve Engin Ertan, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan tarafından hazırlanan Bu İkiliye Dikkat, 2014 yılında kutlanan PolonyaTürkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde hazırlanan Polonya Canlandırma Sineması ve Marin Karmitzin kurduğu prodüksiyon şirketi MK2nün 40. yılı şerefine hazırlanan MK240. Yıl festivalin heyecan verici projelerinden Yalnızca altı film yapmasına rağmen, Rus sinemasının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri olan, adı çoğu zaman Tarkovskiyle birlikte anılan Aleksey Germanın tüm filmleri festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. Festivalde ayrıca Türkiye sinemasının 100. yılı vesilesiyle, Balkanların ilk sinemacıları Yanaki ve Milton Manakinin restore edilen filmlerinin tamamı gösterilecek. Türkiyeden sinemacıları uluslararası profesyoneller ile bir araya getiren Köprüde Buluşmaların dokuzuncusu da yine festival kapsamında yapılacak.
33. İstanbul Film Festivali programı 5 Mart Çarşamba akşamı İKSV Resmi Konaklama Sponsoru Martı İstanbul Hotelde düzenlenen bir toplantıyla, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ve İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan tarafından basına açıklandı.
Toplantının açış konuşmasını yapan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner festivalin destekçilerine teşekkür ederek 2014ün Türkiye sinemasının 100. yılı olduğunun altını çizdi. Bu 100 yıllık tarih içerisinde İstanbul Film Festivalinin ülke sinemasına yaptığı katkılardan mutluluk duyduklarını belirten Taner, son 10 yıldır festivale destek veren Akbankın Genel Müdürü Hakan Binbaşgili konuşmasını yapmak üzere sahneye davet etti.
Bundan 33 yıl önce 6 filmin gösterimiyle bir film haftası olarak başlayan İstanbul Film Festivalinin, bugün 3görkemli bir sinema şöleni haline geldiğinin altını çizen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil Bu yıl aynı zamanda Türk sineması da 100üncü yılını geride bıraktı. Ne mutlu bizlere ki, İstanbul Film Festivalinin 33üncü yılında, sinemamızın geldiği nokta hepimize gurur veriyor. İstanbul Film Festivalinin, yürekten desteklediğimiz sinemamızdaki bu gelişimde ve kaydettiği başarılarda önemli bir payı bulunduğuna inanıyorum. Akbank olarak Türkiyenin en uzun soluklu ve önemli sanat etkinlikleri arasında yer alan festivali 10uncu kez desteklemekten onur duyuyoruz dedi. Binbaşgil konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Böyle bir festivale sahip olmamızda büyük emeği bulunan, öncü kişiliği ve rehberliğiyle hatıralarımızda hep yaşayacak olan Sayın Şakir Eczacıbaşını saygıyla anıyorum. Ayrıca, kültür ve sanat hayatımıza 40 yılı aşkın bir süredir olağanüstü katkılarda bulunan İKSVnin değerli ekibine ve başkan Sayın Bülent Eczacıbaşına teşekkür ediyorum.
Basın toplantısında daha sonra söz alan İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan, festival programında yer alan filmler, festivale katılacak konuklar ve festival sırasında düzenlenecek etkinliklerle ilgili ayrıntılı bilgi aktardı.
FESTİVAL AFİŞİNDE İNCİ EVİNER VE BÜLENT ERKMEN İMZASI
İKSV, farklı sanat dallarının önemli isimlerinin yapıtları, desenleri veya el yazılarından İstanbul Festivallerinin tanıtım afişlerini oluşturmaya bu yıl da devam ediyor. Eserleri, Bülent Erkmenin tasarımıyla festival afişlerine dönüştürülen sanatçıların arasına Nuri Bilge Ceylan, Sarkis, Orhan Pamuk, Güher ve Süher Pekinel ile Şahika Tekandın ardından 33. İstanbul Film Festivalinin afişiyle İnci Eviner de katıldı.
FESTİVALİN AÇILIŞ VE KAPANIŞ TÖRENLERİ
33. İstanbul Film Festivali, 4 Nisan Cuma akşamı yapılacak açılış töreniyle başlayacak. Açılış töreni NTVden canlı yayımlanacak. Törenin hemen ardından Stephen Frearsin, festival kapsamında Akbank Galalarında izlenebilecek son filmi Philomena / Umudun Peşinde, festivalin açılış filmi olarak gösterilecek.
19 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda yapılacak kapanış ve ödül töreni ise CNN Türkten canlı yayımlanacak gecede Altın Laleler ile festivalin diğer ödülleri açıklanacak. Törenin ardından Uluslararası Yarışmada Altın Lale Ödülünün sahibi olan film kapanış filmi olarak gösterilecek.
FESTİVALİN ONUR ÖDÜLLERİ
İstanbul Film Festivali Yaşam Boyu Başarı Ödülünü bu yıl, tarih, savaş ve insan yazgısı kavramlarını sık sık yapıtlarına konu eden büyük usta Polonyalı yönetmen Andrzej Wajda alacak. Ödülü, sağlık sorunlarından ötürü İstanbula gelemeyecek olan yönetmenin adına, yönetmenin Walesa: Man Of Hope / Walesa adlı filminin 12 Nisan Cumartesi günü yapılacak gösteriminden önce filmin başrol oyuncusuna verilecek.
İstanbul Film Festivali Onur Ödülleri de bu yıl yedi saygın isme takdim edilecek.
Festivalin açılış töreninde Türkiye sinemasına yıllar boyu emek vermiş senarist Umur Bugay, oyuncu Sevda Ferdağ, yapımcı Abdurrahman Keskiner, oyuncu Eşref Kolçak, müzisyen Atilla Özdemiroğlu ile yönetmen, senarist ve yapımcı İrfan Tözüme İstanbul Film Festivali Onur Ödülleri takdim edilecek.
İstanbul Film Festivali, popüler ve nitelikli film yapımcılığında 40. yılını kutlayan Fransız yapım şirketi MK2nün kurucusu Marin Karmitze de Sinema Onur Ödülü takdim edecek. 2014 yılında sinema kariyerinin 40. yılını tamamlayan, bağımsız film dağıtımcılığının ünlü ismi, yönetmen ve yapımcı Marin Karmitz festivalin 19 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenecek kapanış ve ödül töreninde Sinema Onur Ödülünü almak üzere İstanbulda olacak.
FESTİVALDE ALTIN LALE HEYECANI
İstanbul Film Festivalinin Altın Lale Uluslararası ve Ulusal Yarışmaları kapsamında bu yıl da Türkiye ve dünya sinemasının seçkin yapımları ödül için yarışacak. Festivalin ikinci haftasında jüri ve izleyici karşısına çıkacak filmlere ödülleri, 19 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenecek kapanış ve ödül töreninde verilecek.
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Üyesi sinema yazarları Ceyda Aşar, Engin Ertan ve Esin Küçüktepepınarın yarışma filmlerinin yönetmenleriyle yapacağı röportajlar, Mart ayı ve festival boyunca festivalin resmî web sitesi, festival blogu ve sosyal medyadan takip edilebilecek.
Altın Lale Uluslararası Yarışma
33. İstanbul Film Festivalinin Uluslararası Yarışma bölümünde festivalin büyük ödülü Altın Lale için, sanat ve sanatçı temasını işleyen ya da bir edebiyat eserinden uyarlanan 11 film yarışacak. Şakir Eczacıbaşı anısına verilen Uluslararası Altın Lale Ödülü, bu yıl da Eczacıbaşı Topluluğu tarafından 25.000 avroluk para ödülüyle desteklenecek. Bu ödülün 10.000 avrosu Altın Lalenin sahibi olacak filmin yönetmenine, 10.000 avrosu filmin Türkiyedeki dağıtımını üstlenecek firmaya, 5.000 avrosu ise Jüri Özel Ödülünü kazanacak filmin yönetmenine verilecek.
33. İstanbul Film Festivali Altın Lale Uluslararası Yarışma Jürisinin başkanlığını A Separation / Bir Ayrılık ve The Past / Geçmiş filmleriyle tanınan İranlı yönetmen Asghar Farhadi üstlenecek. Farhadinin yanı sıra jüride yönetmen Philippe Le Guay, prodüktör ve London Film School direktörü Lynda Myles, senarist Razvan Radulescu ve oyuncu Defne Halman yer alacak. Lynda Myles festival izleyicileri için bir de sinema dersi verecek.
Geçen yıl Peter Weir başkanlığındaki jüriden What Richard Did / Ne Yaptın Richard? ile Uluslararası Altın Laleyi kazanan İrlandalı yönetmen Lenny Abrahamsonın son filmi Frank, ilk kez Sundance Film Festivalinde izleyici karşısına çıktı. Başrollerini Domhnall Gleeson, Michael Fassbender ile Maggie Gyllenhaalun paylaştığı Frank, alışılmadık bir müzikal komedi. Filmde başarılı olmak isteyen bir müzisyen, çılgın bir müzik grubuna katılır. Grubun solisti Frank, başındaki kafa şeklindeki dev maskeyi hiç çıkarmadan şarkı söyler. Filmde Franki canlandıran Michael Fassbender şarkıları kendisi seslendiriyor. Yönetmen Lenny Abrahamson da festivalin konukları arasında.
Her çalışmasında dram ile komedi arasında bir denge kurmasıyla tanınan, İzlanda sinemasının en ilgi çekici simalarından Ragnar Bragason son filmi Metalhead / Metalci ile Altın Lale için yarışacak. Heavy metale şapka çıkaran bu hem komik hem de duygusal film, gözlerden uzak bir çiftlikte büyüyen ve rock yıldızı olmayı çok ama çok isteyen bir genç kızın hikâyesini anlatıyor. Yönetmen Ragnar Bragason Nisan ayında festivalin konuğu olarak İstanbula gelecek.
Başrollerinde Mia Wasikowska ve Adam Driverın rol aldığı Tracks / Çöldeki İzler, Robyn Davidsonın 1978 yılında dokuz ay boyunca Avustralyanın kuzeyindeki Alice Springsden kıtanın batısına develerle 2700 kilometre süren yolculuğunu konu alan bir cesaret ve azim öyküsü anlatıyor. Davidsonın anı kitabından uyarlanan filmin yönetmeni John Curran, The Killer Inside Me / İçimdeki Katil (2010) filminin senaristi olarak tanınıyor. John Curran da festivalin konuklarından.
Kanadalı yazar, yönetmen ve oyuncu Xavier Dolanın, Hitchcockvari bir psikolojik gerilim olan dördüncü uzun metrajlı filmi Tom at the Farm / Tom Çiftlikte heyecanla beklenen yarışma filmlerinden. Venedikte FIPRESCI ödülü alan filmde Dolan yine farklı bir film türünü deniyor. Xavier Dolanın MK240. Yıl kapsamında yine festival programında yer alan bir önceki filmi Laurence Anyways de Cannesdan ödülle dönmüştü.
Alışılmadık bir büyüme ve neşeli bir özyaşam öyküsü olan Myself and Mum / Ben, Kendim ve Annem, Fransız sahne sanatçısı Guillaume Gallienne yıllardır sahneye koyduğu tek kişilik gösterisini beyaz perdeye uyarlıyor. Hep kız çocuğu istemiş olmasına rağmen üç oğlu olan annesinin zamanla Guillaumeu kendi kendine eşcinsel varsayışını konu alıyor. Filmde hem kendi gençliğini hem de annesini canlandıran Galliene, cinsel kimliğinin oturması sırasında yaşadıklarına değinirken film boyunca eşcinsel film klişelerini ve büyüme öykülerini tiye alıyor. Cannes Film Festivalinde Yönetmenlerin Onbeş Günü bölümünün açılışını yapan filmi, 28 Şubatta verilen Cesar ödüllerinde En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu da dahil olmak üzere toplam 5 ödül alarak büyük bir başarıya imza attı.
Selanikte İzleyici Ödülü, Valladolidde En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazanan Papusza / Taş Bebek ise ilk kadın Roman şair Bronislawa Wajs, ya da tanındığı isimle Papusza yani Taş Bebekin adını taşıyor. Polonyada lanetli şair olarak tanınan Papuszanın yaşam öyküsü, ülkedeki Roman toplumunun tarihiyle de ortak yönler taşıyor. Filmin başrol oyuncusu Jowita Budnilk de festivale katılacak.
Abim Evin Tek Çocuğu ve Hayatımız ile tanıdığımız Daniele Luchetti, kısmen otobiyografik yeni filmi Those Happy Years / Mutlu Yıllarımızda seyirciyi film çekmeye meraklı bir çocuğun gözlerinden 70li yıllara götürüyor. Yönetmen Daniele Luchettiye göre, peliküle ve onun kendine has kokusuna bir saygı duruşu olan Mutlu Yıllarımızın ilk gösterimi Toronto Film Festivalinde gerçekleşmişti. Daniele Luchetti de festivale katılacak.
2013 İsveçin Oscarı sayılan Guldbagge ödüllerinde En İyi Film ve En İyi Senaryo, Venedikte ise gösterildiği Ufuklar Bölümünde FIPRESCI Ödülü alan The Reunion / Buluşma İsveçli sanatçı Anne Odellin ilk filmi. İlkokul yıllarında maruz kaldığı zorbalıklardan etkilenerek çektiği Buluşmada Odell bir mezunlar buluşmasının önce sahtesini filme çekiyor, ardından sınıf arkadaşlarına bu filmi gösteriyor; böylece gerçekle kurgu arasındaki çizgiyi epeyce esnetiyor.
2005te festivalde gösterilen La Face cachée de la lune / Ayın Saklı Yüzü ile hayran kitlesini artıran ünlü tiyatro ve sinema yönetmeni Robert Lepage, kısa film yönetmeni Pedro Pires ile birlikte yine Lepageın bir tiyatro oyununu sinemaya aktarıyor. Lipsynchin film uyarlaması olan Triptyque / Üçleme, ilk gösterimini yaptığı Toronto Film Festivalinde büyük ilgi topladı. Lepageın diyalog ve görsellik dehasının yine ön plana çıktığı, hafıza ve kimlik kavramlarıyla oynayan Üçleme, Quebecli bir kitapçı, Alman bir beyin cerrahı ve bir caz şarkıcısının kesişen hayatlarını mercek altına alıyor.
Martin Provostun Toronto Film Festivalinde prömiyerini yapan filmi Violette, başrollerini Emmanuelle Devos ve Sandrine Kiberlainin paylaştığı bir dönem filmi. Filmin başkahramanı ise filme adını da veren Fransız yazar Violette Leduc. Fransız kamuoyunda kadın cinselliği, kürtaj gibi meseleleri ilk kez tartışmaya açan yazarlarından sayılan Leduc, daha çok ünlü kadın yazar Simone de Beauvoir ile olan dostluğu ile tanınıyor. 2. Dünya Savaşı günlerinde başlayan film, bu yakınlığı mercek altına yatırıyor.
Joachim Trierin birçok ödüllü filminin senaryosunda imzası bulunan Norveçli yönetmen Eskil Vogtun ilk uzun metrajlı filmi Blind / Körlük, görme duyusunu kaybeden bir kadının aklını da kaybetmemek için gerçekliğe sıkı sıkı sarılma mücadelesini işleyen gerilimli olduğu kadar mizah unsurlarını da kullanan bir dram. Görüntü yönetmenliğini Dogtooth / Köpekdişinin de kameramanlığını üstlenen Thimios Bakatakisin yaptığı ve yalnızca görme hakkında değil yazma ve yalnızlık üzerine bir film de olan Körlük, Sundancede Senaryo Ödülü kazandı.
Ulusal Yarışma ve Türkiye Sineması
İstanbul Film Festivalinde Ulusal Yarışma ve Türkiye Sineması sponsorluğunu, festivale 27 yıldır destek veren Anadolu Efes üstlenecek. Festivalde Türkiyeden, yapımı 20132014 sezonunda tamamlanmış filmlerin bir araya geldiği Türkiye Sineması bölümünde Ulusal Yarışmanın yanı sıra Yarışma Dışı, Belgeseller ve Yeni Türkiye Sineması başlıkları altında 35 film gösterilecek. Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezinin düzenlediği 2014 Hisar Kısa Film Seçkisi de ilk gösterimini yine İstanbul Film Festivalinde yapacak.
Altın Lale Ulusal Yarışma
Ulusal Yarışmada Altın Lale Ödülü için, yapımı 20132014 sezonunda tamamlanan Türkiyeden filmler yarışacak. Ulusal Yarışma jüri başkanlığını, Türkiye sinemasının usta yönetmenlerinden Derviş Zaim üstlenecek. Altın Lale Ulusal Yarışma Jürisinin diğer üyeleri, ARTE Dışalımlar Sorumlusu Karen Byot, Varşova TMobile Yeni Ufuklar Film Festivali Sanat Direktörü Joanna Lapiska, oyuncu Nadir Sarıbacak ve yazar Hakan Günday. Jüri festivalde, En İyi Film, En İyi Yönetmen, Jüri Özel Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Özgün Müzik olmak üzere, toplam 9 dalda ödül verecek.
Ulusal Yarışmada yer alacak filmler arasından jürinin seçeceği En İyi Filme 150.000 TL, En İyi Yönetmene ise 50.000 TL ödül verilecek. İlk kez 2011 yılında para ödülüyle desteklenen Jüri Özel Ödülü bu yıl da en iyi ikinci filme verilecek. Onat Kutlar anısına verilecek bu ödülü kazanan filmin yapımcısına Anadolu Efes tarafından 60.000 TL verilecek. Festivalde En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu seçilecek isimler 10.000er TL alacak. 33. İstanbul Film Festivali Altın Lale Ulusal Yarışmada jüri ayrıca, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Özgün Müzik dallarında da ödüller verecek.
Altın Lale Ulusal Yarışmada ödül için bu yıl 10 film jüri karşısına çıkacak. Yarışmadaki 5 film dünya, 3 film ise Türkiye prömiyeri yapacak. Ulusal Yarışma bölümünün filmleri şöyle:
- Silsile / Ozan Açıktan
- Şarkı Söyleyen Kadınlar / Reha Erdem
- Sesime Gel / Hüseyin Karabey (Türkiye prömiyeri)
- Gittiler / Kenan Korkmaz (Dünya prömiyeri)
- Kumun Tadı / Melisa Önel (Türkiye prömiyeri)
- Bir Varmış Bir Yokmuş / Kazım Öz (Dünya prömiyeri)
- Ben O Değilim / Tayfun Pirselimoğlu (Türkiye prömiyeri)
- Deniz Seviyesi / Esra Saydam & Nisan Dağ (Dünya prömiyeri)
- Ayhan Hanım / Levent Semerci (Dünya Prömiyeri)
- İtirazım Var / Onur Ünlü (Dünya prömiyeri)
Yarışma Dışı
Şavaş Baykalın Şiirin Tadı, Atıl İnaçın Daire, Ferit Karahannın Cennetten Kovulmak, Ramin Matinin Kusursuzlar ve Nihat Sevenin Uzun Yol filmleri festivalin Yarışma Dışı bölümünde izleyicilerle buluşacak.
Yeni Türkiye Sineması
İlk ya da ikinci filmini çeken yönetmenlerin yapıtlarının bulunduğu Yeni Türkiye Sineması başlığında bu yıl Ozan Adamın Körler Jaluziler İçin, Levent Çetinin Sivil, Murat Eroğlunun Şafakla Dönenler, Aydın Orakın Asasız Musa, Can Oralın Buna Değer, Görkem Sarkanın Nergis Hanım ve Ebubekir Uygurun Ana adlı filmleri izleyiciyle buluşacak.
Belgeseller
Festivalin Belgesel Danışma Kurulunun 40ın üzerinde başvuru arasından yaptığı seçki, Türkiye Sinemasının Belgeseller kuşağında gösterilecek.
Daha önce 20. İstanbul Caz Festivalinde gösterilen Batu Akyolun Türkiyede Caz isimli belgeselinin yanı sıra Kıvılcım Akayın Dileğim Barış Olsun, Devrim Akkayanın Diyar, Veysi Altayın 33 Yıllık DirenişBerfo Ana, Emel Çelebinin Kül Kedisi Değiliz, Özgür Fındıkın Olağan Haller, Cenk Örtülü ve Zeynel Koçun O İklimde Kalırdı Acılar, Kenan Özerin Saklı Dil, Güliz Sağlamın Tepecik Hayal Okulu, Burak Serbestin Negri ile İstanbulda, Özay Şahinin Fırtına Emine, Reyan Tuvinin Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek ve Ahmet Yurtkurun Uzak belgeselleri ilk kez festival kapsamında izleyiciyle buluşacak.
Festivalden Seyfi Teoman anısına: Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü
İstanbul Film Festivalinin genç yaşta kaybettiğimiz yönetmen ve yapımcı Seyfi Teoman anısına verdiği Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülüne, festivalin Altın Lale Uluslararası ve Ulusal Yarışmalarının yanı sıra, Türkiye Sineması bölümünde yer alan Yarışma Dışı ve Yeni Türkiye Sineması kuşakları ile Sinemada İnsan Hakları bölümünde gösterilen Türkiye yapımı tüm ilk filmler aday olabilecek.
Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülünü kazanan filmin yönetmenine Cem Yılmaz, CMYLMZ Fikirsanat aracılığı ile 30.000 TL verecek. İlk kez geçen yıl verilen ödülü Cem Yılmaz beş yıl boyunca destekleyecek.
Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülünün jürisinde geçen yıl Oh Boy / Eyvah filmiyle festivale konuk olan Jan Ole Gerster, oyuncu Taner Birsel ve yönetmen Seren Yüce yer alacak.
Seyfi Teoman, gerek yönettiği, gerekse yapımcılığını üstlendiği filmlerle hem İstanbul Film Festivalinde, hem de dünyanın belli başlı festivallerinde pek çok ödül kazanmıştı. Teoman, ilk filmi Tatil Kitabıyla İstanbul Film Festivali Altın Lale Ulusal Yarışmada En İyi Film Ödülünü almıştı. İkinci filmi Bizim Büyük Çaresizliğimiz de 61. Berlin Film Festivalinde yarıştıktan hemen sonra İstanbulda hem Ulusal, hem Uluslararası Yarışmada yer almış ve Altın Lale Uluslararası Yarışmada Jüri Özel Ödülünü kazanmıştı. Teomanın yapımcıları arasında bulunduğu, Emin Alperin yönettiği Tepenin Ardı filmi de 2012 yılında Altın Lale Ulusal Yarışmada En İyi Film Ödülünü kazanmıştı. Seyfi Teoman, geçirdiği bir trafik kazası sonucu 8 Mayıs 2012de aramızdan ayrıldı. İstanbul Film Festivali, Seyfi Teomanı En İyi İlk Film Ödülü ile her yıl anmaya devam edecek.
FIPRESCI Ödülü
Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Birliği (FIPRESCI) bu yıl da İstanbul Film Festivali kapsamında ödül verecek. Ulusal ve Uluslararası Yarışmada yer alan birer filme FIPRESCI Ödülü verilecek. Başkanlığını İspanyadan Nando Salvánın yapacağı FIPRESCI Jürisinde Almanyadan HeikeMelba Fendel, Romanyadan Angelo Mitchievici, Mısırdan Amal Al Gamal ve Türkiyeden Janet Barış ile Murat Emir Eren görev alacak.
Radikal Gazetesi Halk Ödülü
İstanbul Film Festivalinde her yıl olduğu gibi Ulusal ve Uluslararası Yarışmada yer alan birer filme, İKSVnin medya sponsorlarından Radikal gazetesinin Halk Ödülü verecek. Radikal Halk Ödülünü alacak iki filmi, festival izleyicileri, festival sinemalarında yer alan bilgisayarlardan oy kullanarak belirleyecekler. Oy kullananlar arasında çekilecek kura sonucunda çeşitli ödüller sahiplerinin olacak. Büyük ödülü kazanacak şanslı izleyici, Radikal gazetesinin davetlisi olarak Selanik Film Festivaline gidecek.
Sinemada İnsan Hakları: Avrupa Konseyi Sinema Ödülü FACE
Avrupa Konseyinin katkılarıyla 8 yıl önce, yalnızca İstanbul Film Festivali kapsamında verilmeye başlanan Avrupa Konseyi Sinema Ödülü FACE (Film Award of the Council of Europe) bu yıl da, Sinemada İnsan Hakları bölümündeki bir filme verilecek. İnsan hakları konusunda kamuoyunda duyarlılık ve bilinç yaratan, konunun öneminin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunan 10 filmin gösterileceği Sinemada İnsan Hakları bölümünden seçilecek filmin yönetmenine kapanış ve ödül töreninde Avrupa Konseyinden bir yetkili tarafından 10.000 avroluk para ödülü takdim edilecek. FACE Ödülüne Avrupa Konseyinin sinema yapıtlarını destekleyen Eurimages Fonu da ortak.
FACE Jürisinin başkanlığını, geçen yıl Syngue Sabour / Sabır Taşı adlı filmi ile İnsan Hakları Yarışmasında FACE Ödülünü alan Atiq Rahimi üstlenecek. Jüride ayrıca Eurimages Yürütücü Direktörü Roberto Olla ve Avrupa Konseyi Genel Sekreter Danışmanı Leyla Kayacık ile gazeteci yazar Özgür Mumcu yer alacak. FACE Ödülü için yarışacak filmler şunlar:
30. İstanbul Film Festivalinde Mikrofon filmiyle Altın Lale kazanan Mısırlı yönetmen Ahmad Abdalla bu filminde Mısırda devrimin ateşini yakacak olan gençliğin yaşadığı derin umutsuzluğu ve öfke birikimini bizlere göstermişti. Kahirenin fakir semtlerinde geçen Rags and Tatters / Çul Çaput, 4 yıl önce Mikrofonun bıraktığı yerden devam ediyor. 2011de, Tahrir Meydanında yapılan gösteriler sırasında hapisten kaçan yüzlerce tutukludan birini izleyen Çul Çaputta yönetmen hiç diyalog kullanmadan, birçok farklı karakterin hikâyesini anlatıyor. Yönetmen Ahmad Abdalla festivalde İstanbulda olacak.
Alman yönetmen Maria Binderin çektiği TransX İstanbul, 25 yıldır insan haklarının ve özelde LGBTIQ bireylerin haklarının etkin savunucularından biri olan İstanbullu transkadın Ebru K.yı izleyen bir belgesel. Kendiyle dalga geçen, nüktedan Ebru, uzun vadede Türkiye toplumunu değiştirmeyi hedeflerken, yönetmenin annesiyle tanışıyor ve birlikte translar için bir bakımevi açmaya karar veriyorlar. Gayet kişisel bir belgesel olan Trans X İstanbul, Ebru K.yı gözlemlerken Türkiyede LGBTQI bireylerin hukuki ve toplumsal yerlerini de sorguluyor.
Mais Darwazahnın şiirsel belgeseli My Love Awaits Me by the Sea / Aşkım Beni Deniz Kıyısında Bekler, hiç tanışmadığı Hasan adlı âşığının peşinden memleketi Filistine ilk kez giden yönetmenin kendi hikâyesini anlatıyor. Aşk, mekân, yuva ve ütopya kavramlarını ele alan film, masalsı niteliğiyle gerçekliği de sorguluyor. Yönetmen Mais Darwazah festival zamanı İstanbulda olacak.
Ai Weiwei the Fake Case / Düzmece Dava, hayatı boyunca insan hakları için mücadele eden dünyaca ünlü Çinli sanatçı Ai Weiweiin yaşam felsefesini, siyasal görüşlerini, insan hakları mücadelesini ve devlet baskısına karşı duruşunu ele alıyor. Ai Weiwei 2011 yılında aniden tutuklanarak tecrit ediliyor. 81 gün gözaltında tutulduktan sonra ev hapsine alınan sanatçının her hareketi eve yerleştirilen 18 kamerayla polisler tarafından halen izleniyor. Filmin yönetmeni Andreas Johnsen festivalin bu yıl İstanbula gelecek konukları arasında.
Maximón Monihanın diyalogsuz ve sessiz sinemaya yakın bir estetik yakalayan yaratıcı ilk filmi The Voice of The Voiceless / Sessizlerin Sesinin senaryosu gerçek olaylardan yola çıkarak yazılmış; başrolleri de amatör oyuncular tarafından paylaşılıyor. Filmde ailesi kandırılarak Orta Amerikadan New Yorka götürülen sağır ve dilsiz Olga adlı bir genç kızı izleriz. Olga, New Yorka vardığında kendi gibi kandırılmış bir grup sağır dilsizle birlikte şiddete maruz bırakılarak dilenmeye zorlanır. Çağdaş ses tasarımıyla neredeyse tamamen konuşmasız bu film Mumbai Film Festivalinde Genç Eleştirmenler Jürisinden En İyi Film Ödülünü aldı. Yönetmen Maximón Monihan da festivalin bu yılki konukları arasında.
Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscara da aday gösterilen, Cannes Belirli Bir Bakış Ödülü, FICFA En İyi Belgesel ve Kudüs En İyi Belgesel ödüllerini alan film The Missing Picture / Eksik Resim bir yandan hayranlık uyandırırken diğer yandan unutulması güç ve sarsıcı bir film. Neredeyse bir tarih dersi niteliğindeki filmde, arşiv görüntüleri ve kilden yapılmış küçük figürler izleyiciyi, 1970li yıllarda Kamboçyanın üstüne bir karabasan gibi çöken Kızıl Kmer rejimine götürüyor. Beş yaşındayken ailesi Kızıl Kmerler tarafından yok edilen yönetmen Rithy Panh, bu en kişisel filminde kendi yaş******* yola çıkarak baskı, fanatizm ve hafıza üzerine benzerine zor rastlanır bir öykü anlatıyor.
Cannesda bütün oyuncu kadrosuyla Yetenek Ödülüne layık görülen, Zürih, Mumbai, Selanik film festivallerinde büyük ödülü kazanan, Selanikte En İyi Yönetmen ve İzleyici Ödülünü de alan La jaula de oro / Altın Kafes, yönetmen Diego Quemada Diazın yüzlerce göçmenin anlattıklarından hareketle çekilmiş ilk uzun metrajlı çalışması. Daha iyi bir hayat hayaliyle Guatemalanın gecekondu bölgesinden yola çıkan üç gencin Amerikaya ulaşma hayallerini şiirsel bir bakış açısıyla izleyen bu yol filmi, yönetmenin tabiriyle insanları birbirinden ayıran, ulusları bir bıçak gibi bölen sınırları sorguluyor.
Gürcü yönetmen Zaza Urushadzenin son filmi Tangerines / Mandalina Bahçesi, savaş, göç ve anayurt kavramlarını ele alıyor. 1992deki RusyaGürcistan savaşıyla birlikte, Gürcistanda yerleşik Estonyalılar, ülkeyi terk edip anayurtları Estonyaya döndü. Vatanlarını terk etmeyen İvo ve Margus, arazilerinde bir Çeçen bir de Gürcü yaralı savaşçıyla karşılaşınca, her ikisini de iyileşinceye kadar evlerine alırlar.
Adalet diye bir şey yoktur, insanın sınırları vardır, iddiasıyla yola çıkan The Verdict / Adalet Peşinde, Belçikalı yönetmen Jan Verheyenin 12. filmi. Karısının bir cinayete kurban gitmesinin ardından hukuk sisteminin boşlukları yüzünden katilin salıverilmesiyle adaleti kendi uygulamaya kalkan bir adamı izleyen Adalet Peşinde, Montreal Film Festivalinde En İyi Yönetmen Ödülünü kazandı.
2010da Altın Lale Jürisinde de yer alan yönetmen Jasmila Zbanicin İngilizce olarak çektiği ilk film For Those Who Can Tell No Tales / Sesini Duyuramayanlar İçinin ilk gösterimi Toronto Film Festivalinde yapıldı. Avustralyalı sanatçı Kym Vercoe, savaştan yıllar sonra gezmek için Bosna HersekSırbistan sınırına gider, ancak burada kaldığı otelde savaş sırasında neler yaşandığını öğrenince hayatı alt üst olur. Vercoenun bu deneyimi üzerine yazıp sahnelediği Seven Kilometers NorthEast adlı oyunundan etkilenerek sinemaya aktaran yönetmen Jasmila Zbanic, Kym Vercoenin yarattığı şiirsellikten etkilendiğini dile getiriyor. Filmde Kym Vercoe kendini oynuyor. Grbavica ve On the Path / Yolda filmleri daha önce festivalde gösterilen yönetmen Jasmila Zbanic bu yıl yeniden İstanbula gelen festivalin konukları arasında.
SEZONUN MERAKLA BEKLENENLERİ AKBANK GALALARINDA
İstanbul Film Festivalinin popüler bölümlerinden Akbank Galalarında, geniş kitleye seslenen, yıldızları usta yönetmenlerle buluşturan, merakla beklenen filmlerin Türkiyedeki ilk gösterimleri yapılacak. Gösterimler Beyoğlundaki Atlas sinemasında yapılacak.
Wes Andersonın Berlin Film Festivalinin açılışını yapan ve Jüri Büyük Ödülünü de kazanan son filmi The Grand Budapest Hotel / Büyük Budapeşte Oteli, Akbank Galalarının merakla beklenen filmlerinden. Türkiye prömiyerini festivalde yapacak film 1920lerde Avrupada büyük bir otelde yıllardır görev yapan, adı efsaneleşmiş Gustave H. ile yakın arkadaşı, lobi görevlisi Zero Moustafanın maceralarını anlatıyor. Filmin bol yıldızlı oyuncu kadrosunda Ralph Fiennesın yanı sıra F. Murray Abraham, Edward Norton, Mathieu Amalric, Saoirse Ronan, Adrien Brody, Willem Dafoe, Léa Seydoux, Jeff Goldblum, Jason Schwartzman, Jude Law, Tilda Swinton, Harvey Keitel, Tom Wilkinson, Bill Murray, Owen Wilson gibi isimler yer alıyor.
Schindlerin Listesi ve İngiliz Hasta filmlerinde canlandırdığı karakterlerle en iyi erkek oyuncu dalında Oscara aday gösterilen Ralph Fiennes, Büyük Budapeşte Otelinin başrolünün yanı sıra The Invisible Woman / Görünmeyen Kadın filminde bu kez hem yönetmen hem de oyuncu olarak karşımıza çıkıyor. Yazar Charles Dickensın karısına rağmen uzun yıllar tutkulu bir aşkla ilişkisinin sürdüğü oyuncu Nelly Ternanı anlatan film Abi Mogan tarafından senaryoya uyarlandı. Ralph Fiennesin canlandırdığı Dickensın unutulmaz aşkı Nellyyi Felicity Jones canlandırıyor.
2003 yılında İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülünü alan yönetmen Stephen Frearsın Martin Sixsmithin The Lost Child of Philomena isimli kitabından uyarladığı son filmi Philomena / Umudun Peşinde de Akbank Galaları kapsamında izleyicilerle buluşacak. Aynı zamanda festivalin açılış filmi olan Philomena, kayıp oğlunu arayan bir annenin gerçek öyküsünü anlatıyor. Prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivalinde birçok ödül kazanan Umudun Peşinde, dört dalda BAFTA, üç dalda Altın Küre ve En İyi Film ile En İyi Kadın Oyuncu dahil dört dalda da Oscara aday gösterildi. Jeff Pope ve İngiliz mizahının başarılı ismi, aynı zamanda filmin başrol oyuncularından Steve Coogan tarafından senaryolaştırılan filmde, Philomena rolünü etkileyici performansıyla Judi Dench üstleniyor.
Fransız yönetmen Cédric Klapischin LAuberge Espagnole / İspanyol Pansiyonu ve Les Pouppées Russes / Rus Bebeklerden sonra çektiği, üçlemenin son filmi Chinese Puzzle / Aşk Bulmacası, çocuklarından ayrı kalmaya dayanamayarak eski eşinin peşinden New Yorka taşınan 40 yaşındaki Xaviernin maceralarını anlatıyor. Bu hareketli kent komedisinde Klapischin daha önceki filmlerinde de beraber çalıştığı Romain Duris, Audrey Tautou ve Cécile de France rol alıyor.
Downton Abbey isimli televizyon dizisiyle BAFTAdan En İyi Yönetmen Ödülü kazanan Brian Percival, birçok ülkede en çok satanlar listelerinde yer alan The Book Thief / Kitap Hırsızı kitabını aynı adla sinemaya uyarladı. Kitap Hırsızında rol alan genç oyuncu Sophie Nélisse performansı ile dikkat çekerek Satellite Film ve Phoenix Film Eleştirmenleri Topluluğu tarafından ödüle layık görüldü. Nazi Almanyasında geçen Kitap Hırsızı, Azrailin gözünden bir kızın kitap çalarak kendine büyülü bir dünya kurmasını anlatıyor. Filmin başrollerinde ayrıca Geoffrey Rush ve Emily Watson yer alıyor.
Roman Polanskinin aynı adlı ünlü tiyatro oyunundan uyarladığı ve Cannesda Altın Palmiye için yarışan son filmi Venus in Fur / Kürklü Venüs merakla beklenen Gala filmlerinden. Kadın ve erkek arasındaki savaşın bir yansıması olarak bir yönetmen ve onun sahneye koyacağı oyunda başrolü kapmaya çalışan bir aktrisin birbirine hazırladığı kurnaz tuzakları anlatan filmde Polanski hınzırca kendisiyle de dalga geçiyor. Yönetmen rolündeki Mathieu Amalric, şaşırtıcı şekilde Polanskinin gençliğine benzerken, aktrisiyse Polanskinin gerçek hayattaki karısı Emmanuelle Seigner canlandırmakta. Polanski bu filmiyle 28 Şubatta Cesarlarda En İyi Yönetmen ödülünü kazandı.
Akbank Galaları bölümünün en merakla beklenen filmleri Villeneuveden! 2009 Filmekiminde Polytechnique filmiyle izlediğimiz, 30. İstanbul Film Festivalinde Incendies / İçimdeki Yangın filmiyle Altın Lale için yarışan Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve 2013 yılında yaptığı son iki filmi Enemy / Düşman ve Prisoners / Tutsak ile bu yıl yine festival programında.
Nobel ödüllü yazar José Saramagonun Türkiyede de yayımlanan The Double / Kopyalanan Adam isimli romanından esinlenerek Javier Gullón tarafından senaryosu yazılan gerilim filmi Düşman, televizyonda kendisine çok benzeyen birini gören bir adamın bu benzerinin izini sürüşünü ele alıyor. Villeneuveün bu filminde başrolü, birbirine tıpatıp benzeyen iki ayrı adamı oynayan Jake Gyllenhaal üstlenirken, Mélanie Laurent, Isabella Rossellini, Sarah Gadon, Stephen R. Hart ve Jane Moffat gibi isimler ona eşlik ediyor. Düşman, Courmayeur Noir Film Festivalinde En İyi Film Ödülü kazandı.
En İyi Görüntü dalında Oscara aday gösterilen Tutsak ise, kaçırılan iki kız çocuğunun aranması sırasında yaşananları anlatıyor. Denis Villeneuve, Düşman filmini çekerken yeni bir film yönetmek için teklif alınca birlikte çok uyumlu çalıştığı Jake Gyllenhaalı hemen bu yeni filmin kadrosuna da dahil ediyor. Soluk soluğa izlenen bir polisiye gerilim olan Tutsakın oyuncu kadrosunda, bu kez yardımcı rolde olan Gyllenhaalın yanısıra Hugh Jackman, Maria Bello, Terrence Howard, Melissa Leo ve Paul Dano yer alıyor.
Yönetmen Fred Schepisinin merakla beklenen filmi Words and Pictures / Sözcükler ve Resimler de Türkiyedeki sinemaseverlerle ilk defa Akbank Galalarında buluşacak filmlerden
ÖZEL GÖSTERİM: TÜRK KLASİKLERİ YENİDEN
İstanbul Film Festivali, Groupama işbirliğiyle yedi yıl önce başlattığı Özel Gösterim: Türk Klasikleri Yeniden bölümüyle Türkiye sinemasının önemli yapıtlarının restore edilip yıllar sonra sinema perdesinde yeniden gösterilmelerini sağlıyor.
Festival kapsamında gerçekleştirilecek özel gösterimde bu yıl 2005 yılında festivalin Sinema Onur Ödülünü alan Yavuz Turgulun yazıp yönettiği, başrollerinde Şener Şen, Uğur Yücel ve Sermin Hürmeriçin yer aldığı, 1988 İstanbul Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü alan 1987 yapımı Muhsin Bey filmi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu SinemaTV Merkezi tarafından restore edilerek izleyicilere sunulacak. Filmde başrolü üstlenen Şener Şen 2006 yılında, görüntü yönetmeni Aytekin Çakmakçı 2013 yılında festivalin Sinema Onur Ödülünü almıştı. Filmin yapımcısı Abdurrahman Keskiner ve özgün müziklerini besteleyen Attila Özdemiroğlu da bu yıl Sinema Onur Ödülünü alacak.
Sinemaseverler Groupama işbirliğiyle, daha önceki yıllarda Erden Kıralın 1979 yapımı Bereketli Topraklar Üzerinde, Lütfi Ö. Akadın 1949 tarihli Vurun *****ye, Atıf Yılmazın 1978 tarihli Selvi Boylum Al Yazmalım, Memduh Ünün 1958 tarihli filmi Üç Arkadaş, Halit Refiğin 1964 tarihli Gurbet Kuşları ve Lütfi Ö. Akadın 1968 tarihli Vesikalı Yarim filmlerini restore edilmiş kopyalarından izleme şansı bulmuştu.
FESTİVALDE BU YILA ÖZEL BÖLÜMLER
Türkiyede Sinemanın 100. Yılına Özel: Bu İkiliye Dikkat
İstanbul Film Festivali Türkiyede sinemanın 100. yılını 38 filmlik çok özel bir seçkiyle kutluyor. Sinema yazarları Engin Ertan ve Fatih Özgüven, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali direktörü Azize Tan, Türkiyede sinemanın 100. yılına özel bu programı oluştururken kalburüstü filmleri önlerine serip, onlara değişik perspektiflerden bakmaya çalıştıkça belli başlı temaların öne çıktığını da fark ettiler. Sinemamızın yüz yıllık tarihine bakarken, en iyiler listelerinden bir tane hazırlamak yerine, ilk bakışta aklımıza akraba oldukları gelmeyecek, benzer dertlere sahip ikilileri tercih ettiler; böylece dikkatleri, mevzubahis meselelerin bazen hiç beklenmeyecek filmlere de sızabildiğine çekmeyi hedeflediler.
Adını da bir filmden alan Bu İkiliye Dikkat bölümü, cinsiyet rollerinin temsilinden iktidar tutkusuna, hâkim gücün simgesi olagelmiş erkeklerden farklı şekillerde var olma mücadelesi veren kadınlara, kent, köy ve taşra algısından İstanbulun ve hatta Beyoğlunun sinemamızda başlı başlına bir konu, bir hikâye anlatma sahnesi olmasına, Kürt meselesinden azınlıklara çok geniş yelpazedeki temalarla bu ülkenin aynası olan yüz yıllık Türkiye sinemasına adanıyor.
Bağımsız Sinemanın Öncüsü Marin Karmitz ve MK2
Dünya film endüstrisine büyük katkılar sağlayan yönetmen ve yapımcı Marin Karmitzin sinema kariyerinin ve kurduğu MK2 prodüksiyon ve sinemacılık şirketinin 40 yılına adanan MK240. Yıl bölümünde aralarında Abbas Kiarostaminin Five / Beş, Xavier Dolanın Laurence Anyways, Lodge Kerriganın Claire Dolan ve Paolo ile Vittorio Tavianinin Kaos filmlerinin de olduğu, daha önce festival kapsamında gösterilmemiş MK2 filmleri izleyiciyle buluşacak.
Theo Angelopoulos, Michael Haneke, Krzysztof Kieslowski, Fatih Akın gibi saygın yönetmenlerle çalışan Marin Karmitz, MK2 bünyesinde açtığı 12 sinema kompleksi ve 65 sinema salonuyla Fransanın bağımsız sinema öncülerinden. Karmitzin kurduğu MK2 bugüne dek yapımını üstlendiği yüzden fazla filmle, yüzden fazla uluslararası ödül kazandı.
Bağımsız film dağıtımcılığının ünlü ismi, yönetmen ve yapımcı Marin Karmitz festivalin, 19 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenecek kapanış ve ödül töreninde Sinema Onur Ödülünü almak üzere İstanbulda olacak.
Polonya Canlandırma Sineması
İstanbul Film Festivalinde canlandırma sineması bu yıl, PolonyaTürkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde Polonyaya odaklanacak. Polonya Canlandırma Sineması bölümünde, Poznan Canlandırma Film Festivali direktörü, sanat tarihçisi ve eleştirmen Marcin Giżyckinin derlediği Polonya Deneysel Canlandırma Sineması Antolojisi çerçevesinde toplam kısa metrajlı 40 film gösterecek. Bölüm kapsamında üç program halinde Pera Müzesinde gerçekleştirilecek gösterimlerin yanı sıra Polonyalı canlandırma yönetmen ve akademisyenlerinin katılımıyla bir de panel düzenlenecek.
Savaş ve Hatıralar: Aleksey German Filmleri
Yalnızca altı film yapmasına rağmen Rus sinemasında büyük saygınlık kazanan, adı çoğu zaman Tarkovskiyle birlikte anılan Aleksey Germanın tüm filmleri festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. 2013 yılında hayatını kaybeden ünlü yönetmenin yapıtlarını bir araya getiren retrospektifte The Seventh Companion / Yedinci Uydu, Trial on the Road / Kahraman Mı, Hain Mi?, Twenty Days Without War / Savaşsız Yirmi Gün, My Friend Ivan Lapshin / Arkadaşım İvan Lapşin, Khrustalyov, My Car! / Hrustalyov, Arabamı Getir! ve Germanın ölümünün ardından eşi tarafından tamamlanan 2013 yapımı Hard to be a God / Tanrı Olmak Zor İş filmleri gösterilecek.
Nerdesin Aşkım?
Festivalin, aşkın ne yaşı ne de cinsiyeti olduğunun altını çizen bu yeni bölümü, aşkı bulmanın bin bir yolu olduğunu anlatan filmleri bir araya getiriyor.
Plan B ve Ausente ile uluslararası festivallerde ses getiren Marco Bergerin cinsel tansiyonu hiç dinmeyen yeni filmi Hawaii festival programında. Yeni romanını yazmaya çalışan Eugenionun iş aramak için kapısına gelen genç, çocukluk arkadaşı Martín çıkar. İki adam bir yandan kaçamak şekilde diğerini gözler, diğer yandan gelecek tepkiyi kestiremediğinden aklından geçeni dile getiremez. Berger, ses ve görüntüleri ustalıkla kullandığı filmin mütevazı öyküsünden erotik ve tutkulu bir film çıkartıyor.
Firefox / Can Ateşi ve Heading South filmlerinin kurgucusu ve senaristi, yönetmen Robin Campillonun bu son filmi Eastern Boys / Doğulu Çocuklar, Venedikte Ufuklar bölümünde En İyi Film seçildi. Doğulu Çocuklar, Paris yakınlarında doğru Avrupadan gelen bir erkek fahişe çetesinin tuzağına düşen bir işadamını izliyor. Şaşırtıcı olay örgüsüyle izleyiciyi sürekli beklenti içinde tutan film, Fransadaki göçmenlerin durumunu ve günümüz dünyasında samimiyet ihtiyacını ele alıyor.
Fransız yönetmen Alain Guiraudienin son filmi Stranger by the Lake / Göldeki Yabancı, ölüm, cinsellik, eşcinsel kültürü ve dostluk kavramlarına yaklaşımıyla hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerden büyük övgü topladı. Göldeki Yabancı, Mayıs 2013te Cannesda prömiyerini yaptığı Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen Ödülünün yanı sıra Eşcinsel Palmiyeye de layık görüldü. Hitchcockvari bir cinayet gizemi etrafında kurgulanan filmin tamamı bir yaz mevsiminde, bir çıplaklar plajında geçiyor. Filmin başrol oyuncusu Christophe Pau da festivale katılacak.
Sundance Film Festivalinde Görüntü Ödülü kazanan Hong Khaounun ilk filmi Lilting / Sevgilinin Ardından, aşk ve kayıp temalarını ele alan incelikli bir dram. Filmde, oğlunu kaybeden Kamboçya asıllı bir kadın ile oğlunun sevgilisinin tanışması ve birbirlerini teselli etmeleri anlatılıyor. Yönetmen Lilting, filmin görsel yapısını Wong Karwainin Aşk Zamanı filminden esinlenerek kurmuş.
Tabu yıkan yönetmen Bruce LaBruceın ilk uluslararası gösterimlerini Toronto ve Venedik film festivallerinde yapan son filmi Gerontophilia / Aşkın Yaşı Yoktur bu bölümün en ilginç filmlerinden. İleri yaştaki hemcinslerine karşı tutkulu bir çekim duyan genç hastabakıcı Lakein bakımevindeki Bay Peabodye duyduğu aşkı anlatan bu romantik filmin başrolünde PierGabriel Lajoie yer alıyor. Bruce LaBruceun beden ve cinsiyet politikalarını alışılmıştan daha az sivri bir tarzla ele aldığı Aşkın Yaşı Yoktur, Montreal Film Festivalinde En İyi Kanada Filmi seçildi.
Bu yılki Berlin Film Festivalinin izleyici favorileri arasında yer alan ve festivalden Teddy Ödülüyle dönen yönetmen Daniel Ribeironun ilk uzun metrajı The Way He Looks / Bugün Eve Yalnız Dönmek İstiyorum, ilk aşkın sarhoş edici etkisi üzerine. Görme engelli Leonardo, sınıflarına yeni gelen Gabriel ile çabucak kaynaşır ve kısa sürede ona âşık olduğunun farkına varır. Ancak en yakın arkadaşı Giovana da Gabriele tutulmuştur.
İsveçten Ester Martin Bergsmarkın Something Must Break / İnceldiği Yerden Kopsun filmi de Nerdesin Aşkım? bölümünde izleyiciyle buluşacak filmlerden
Birinci Dünya Savaşı ve Krizdeki Modernite
Festival, Birinci Dünya Savaşının 100. yıldönümünü, Birinci Dünya Savaşı ve Krizdeki Modernite başlıklı özel bölümde gösterilecek iki filmle anıyor. Bölümde geçen yıl Seyfi Teoman İlk Film Ödülünün jürisinde de yer alan sinema yazarı ve festival programcısı Rüdiger Suchslandın çektiği Caligari When Horror came into Cinema / Korku Sinemaya Geldiğinde ve Weimar döneminin ilk filmlerinden Robert Siodmak ve Edgar G. Ulmerin 1929 filmi People on Sunday / Bir Pazar Günü filmleri paralel olarak gösterilecek. Bu özel bölüm kapsamında Birinci Dünya Savaşı ve Krizdeki Modernite başlıklı bir de panel düzenlenecek.
FESTİVALİN VAZGEÇİLMEZLERİ
Ustalar
Ustalar bölümünde sinemaseverler, dünya sinemasına yön vermeyi sürdüren, yıllara meydan okuyan usta yönetmenlerin son filmlerini izleme fırsatı bulacak.
Efsane yönetmen Andrzej Wajdanın Robert Wieckiewicz, Agnieszka Grochowska ile Iwona Bielskanın başrollerini paylaştığı son filmi Walesa. Man Of Hope. / Walesa, Nobel Barış Ödülü sahibi Lech Walesanın haklarını savunan bir dok işçisinden önce Dayanışma Sendikası liderliğine, oradan Polonyanın cumhurbaşkanlığına uzanan benzersiz yolculuğunun hikâyesini anlatıyor. Polonyanın En İyi Yabancı Film Oscar adayı olan ve ilk gösterimini Venedik Film Festivalinde yapan Walesa, yılın en iyi politik filmlerinden. Andrzej Wajda, bu yıl festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülünü alacak. Ödül, Walesanın gösteriminde filmin başrol oyuncusuna verilecek.
Exotica ve Ararat filmleriyle tanınan yönetmen Atom Egoyanın son filmi Devils Knot / Şeytan Düğümü Maria Leverittin gerçek olaylara dayanan aynı isimli romanından sinemaya uyarlandı. Yapımcılığını Paul Harris Boardmanın yaptığı ve Reese Witherspoon, Kevin Durand, Stephen Moyer, Colin Firth, Elias Koteas ile Bruce Greenwoodun rol aldığı filmde 1993 yılında kaybolan üç çocuğun cesetlerinin ortaya çıkışıyla bu kapalı toplumun ve ailelerin nasıl tepki verdiği, suçsuz olduklarını iddia etmelerine rağmen satanistlik ve cinayetle suçlanan üç gencin sorgu ve dava süreçleri anlatılıyor. Atom Egoyanın Exocita çizgisine geri döndüğü filmi Şeytanın Düğümü.
Philippe Garrelin yeni filmi Jealousy / Kıskançlıkta başrol yine yönetmenin oğlu Louis Garrelin. Ancak bu kez genç aktör, dedesinden esinlenilerek yazılmış bir karakteri canlandırmakta. Kadın erkek ilişkileri, Parisli bohemler, sanat dünyası ve siyah beyaz görüntülerle Garrelin önceki filmlerine aşina olanların seveceği hikâye günümüzde geçiyor olsa da filmde iki kadın arasında kalan babasının hayatını gözleyen küçük kız çocuğu Philippe Garrelden başkası değil! Filmin başrol oyuncu Anna Mouglalis de festivalin konukları arasında.
Terry Gilliamın son filmi The Zero Theorem / Sıfır Teorisi, yönetmenin 1985te Brazille başlayıp 1995te 12 Monkeys / 12 Maymunla devam eden distopya üçlemesinin son filmi. Senaryosunu Pat Rushinin yazdığı bu bilimkurguda, yaşamın anlamını ortaya çıkarmaya çalışırken üst düzeyde birilerinin ayağına basan yalnız bir hackerın hikâyesi anlatılıyor. Dünya prömiyerini Venedik Film Festivalinde yapan Sıfır Teorisinin oyuncu kadrosunda Christoph Waltz, Lucas Hedges, Ben Whishaw, Tilda Swinton, Mélanie Thierry ve David Thewlis gibi isimler bulunuyor. Belirsiz bir gelecekte geçen film, Gilliama özgü göz alıcı set tasarımları ve teknolojiyle paranoyayı buluşturan bir aksiyon.
Bertrand Taverniernin San Sebastián Film Festivalinde En İyi Senaryo Ödülünü alan son filmi Quai dOrsay / Dışişleri bürokrasiyle dalga geçen keyifli bir siyasi taşlama. 2001 yılında İstanbul Film Festivalinin Yaşam Boyu Başarı Ödülünü alan usta yönetmen Bertrand Taverniernin filminin oyuncu kadrosunda Julie Gayet, Jane Birkin, Thierry Lhermitte, Raphaël Personnaz ve Niels Arestrup yer alıyor. İlk gösterimi Toronto Film Festivalinde yapılan filmin esin kaynağı, filmin senaristi, Abel Lanzac mahlasını kullanan Fransız dışişlerinde çalışan Antonin Baudry ve grafik sanatçısı Christophe Blainin birlikte tasarladıkları aynı adlı çizgi roman.
Bir ustanın diğer bir ustayla dostluğunu anlatması sinemada çok rastlanmıyor. How Strange to be Named Federico, Scola Narrates Fellini / Ettore Scola Felliniyi Anlatıyor ise tam da böyle bir film. Hem çok yakın dost hem de iki meslektaş olan Federico Felliniyle Ettore Scolanın dostlukları beyazperdeye yansıyor. Hem İtalyan hem dünya sinemasına benzersiz bir bakış.
Festivalde 1970 yapımı kült filmi Baal de gösterilecek olan Volker Schlöndorffun Berlinalede özel bir galada gösterilen son filmi Diplomacy / Diplomasi, 2. Dünya Savaşında geçen ve gerçek bir olaya dayanan bir psikolojik gerilim. Filmin iki kahramanı, Müttefiklerin yaklaşmasıyla Parisi yerle bir etme emri alan Nazi birliklerinin kumandanı Von Choltitz ve onu bu kararından vazgeçirmeye çalışan İsveç elçisi Nordling.
Berlin Film Festivalinde prömiyerini yapan ve başrolünü Charlotte Gainsbourgun oynadığı, Lars von Trierin tartışmalı son filmi Nymphomaniac / İtiraf, bir seks bağımlısı hakkında. Ancak pek çok eleştirmenin de yazdığı gibi, açık seks sahnelerine rağmen film aslında erotik değil. Bilakis, kasıtlı biçimde seksi olmayan bir film. Yarattığı tartışmalar daha ziyade insan doğası, sekse bakışımız ve tabii ki her filmiyle, yaptığı her açıklamayla gündem yaratan yönetmenin kendisi üzerine. Film 1. bölüm ve 2. bölüm olarak iki ayrı seansta gösterilecek.
NTV Belgesel Kuşağı
İstanbul Film Festivalinin belgeseller bölümünün sponsorluğunu bu yıl da NTV üstlenecek.
Dünyanın en saygın belgesel film festivallerinden IDFAnın bu yıl açılış filmi olan ve Sundance Film Festivalinde Dünya SinemasıBelgesel dalında Jüri Büyük Ödülünü kazanan Return to Homs / Humusa Dönüş, Suriyenin Humus şehrinden devrimci gençlerin bir portresi. Yönetmen Talal Derki üç yıl boyunca biri milli takım golcüsü, diğeri kameraman iki yakın arkadaşı pasif direnişten silahlı mücadeleye doğru takip ediyor. İki yıl önce festivale konuk olan, Devrimin Filmini Çekmek bölümüyle aynı isimli panelde de konuşmacı olan Suriyeli belgeselci, yapımcı ve festivalci Orwa Nyrabia da filmin yapımcılarından biri. Yönetmen Talal Derkinin de katılacağı bir panelde Suriyedeki iç savaş ve son durum tartışılacak.
70. Venedik Film Festivalinde, 15 yıl aradan sonra İtalyaya Altın Aslan ödülünü kazandıran, aynı zamanda Altın Aslanı kazanan ilk belgesel olarak tarihe geçen Sacro GRA / Çevreyolu, bölümün öne çıkan belgesellerinden. Bir dönem İstanbulda da yaşamış olan Gianfranco Rosinin yazıp yönettiği film, Romayı çevreleyen GRA isimli otoban ve civarındaki hayatı gösteriyor. Italo Calvinonun Görünmez Kentler adlı romanından esinlenen Rosi, bu film üzerinde iki yıl çalışmış.
İtalyan sinemasının efsane yönetmeni Bernardo Bertoluccinin gözünden sinema sanatını anlatan Bertolucci on Bertolucci / Bertolucciden Bertolucci izleyiciyi olağanüstü bir yolculuğa çıkarıyor. Walter Fasano ve Luca Guadagninonın iki yıllık bir arşiv taramasının ardından oluşturulan filmde dünyanın dört bir yanından 300 saati aşkın arşiv kaydı bir araya getirildi.
BAFTA Ödüllerinde En İyi Belgesel dalında yarışan ve 15 filmlik Oscar belgesel ön listesinde yer alan The Armstrong Lie / Amstrong Yalanı kanserle boğuştuktan sonra defalarca şampiyonluk kazanan efsane bisikletçi Lance Armstrongun doping yüzünden ömür boyu spordan men edilişinin hikâyesini işliyor. Yönetmen Alex Gibney, Kaybetmenin fikrine bile katlanamıyorum; benim için kaybetmek ölüm demek diyen ünlü sporcu Armstrongu 2008den 2011e kadar gözlemleyerek onun benzersiz yükselişi ve düşüşünü anlatıyor. İlk uluslararası gösterimlerini Venedik ve Toronto film festivallerinde yapan filmin yönetmeni Alex Gibneynin bir önceki belgeseli, Mea Maxima Culpa / Madonna Ağlıyor 32. İstanbul Film Festivalinde izleyicilerle buluşmuştu.
2010da ölen yazar J.D. Salingerın ortadan kayboluşuyla ilgili araştırma yapan Salinger gerilim tarzında kurgulanmış bir belgesel. Gönülçelen adlı romanı bugün bile Amerikanın II. Dünya Savaşı sonrası dönemine dair en benzersiz belgelerden kabul edilen yazar; son öyküsünü 1965 yılında yayımladıktan sonra ortadan kaybolur ve sayısız araştırma yapılmasına rağmen neden böyle yaptığı hiç belirlenemez. Belgesel, yazarın arkadaşları ve meslektaşları dahil 150 kişiyle yapılan röportajlarla bu esrar perdesini aralamaya çalışıyor.
James Tobackin Seduced and Abandoned / Baştan Çıkarılmış ve Terkedilmiş belgeseli sinema sektörünün içinden bir derdi, yani çoğu zaman acılı olan yapımcı arayışını, son derece eğlenceli bir gözle anlatıyor. Alec Baldwinin sözleriyle film işi bulup görebileceğiniz en fena âşık sayılır: üst üste hem baştan çıkarılır hem terk edilirsiniz. Filmde yönetmen James Toback ve oyuncu Alec Baldwin, ortak projeleri olan bir siyasal erotik gerilim filmine yapımcı bulmak üzere Cannes Film Festivaline gelirler. Film, bu proje uğruna ikilinin stüdyo sahiplerinden milyarderlere, yapımcılardan dağıtımcılara kimlerle nasıl görüşmeler yaptığını adım adım izliyor. Filmde Berenice Bejo, Bernardo Bertolucci, James Caan, Neve Campbell, Jessica Chastain, Diablo Cody, Francis Ford Coppola, Ryan Gosling gibi onlarca ünlü kısa süre de olsa kameranın önüne geçiyor. Filmin ilk gösterimi de geçen yıl Cannes Film Festivalinde yapıldı.
En İyi Belgesel Oscarı kazanan 20 Feet from Stardom / Yıldız Olmaya Ramak Kala, yönetmen Morgan Nevillein vokalistlere aşk mektubu olarak tanımlanıyor. Hem göze hem de kulağa hitap eden bu belgesel çoğu zaman adı unutulan müzik emektarlarına bir saygı duruşu.
Locarnoda Eleştirmenler Haftasında Jüri Ödülünü kazanan Marc Bauderin filmi Master of the Universe / Evrenin Hâkimi, kapitalizmin altın çağı sayılan 1980lerde yatırım bankacılığı yapan Rainer Vossun günümüzden milyonlarca dolarla oynadığı o günlere ve dünyayı sarsan finans krizlerine bakışını aktarıyor. Bankacılık, kapitalizm ve para politikalarına dair çarpıcı, büyüleyici ve kan dondurucu bir belgesel.
2012de dini hassasiyetleri kullanarak isyan etmek suçlamasıyla Rusyada tutuklanan Pussy Riot üyeleri, çalışma kampına gönderildi. Gogolün Karıları adlı sinema kolektifi, baskıcı Rus iktidarının bu feminist punk müzik grubuna bu cezayı layık görmesine giden süreci Pussy Versus Putin / Pussy Putine Karşı filmiyle belgeliyor. Filmin yapım ekibi, güvenlik gerekçesiyle isimlerini açıklamıyor. IDFAda En İyi Orta Metraj Belgesel Ödülünü kazanan film, Pussy Riotın eylemlerini gözlemlerken Rusyada halkın durumunu da gözler önüne seriyor.
Kıbrıslı Rum yönetmen ve gazeteci Nina Maria Paschalidounun ikinci filmi olan Kismet / Kısmet, farklı etnik ve dini kökenlerden birçok kadını ekrana kilitleyen Türkiye yapımı pembe dizilerin sırrını çözmeye çalışıyor. Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyalarındaki ününü her geçen gün arttıran ve çokça konuşulan Gümüş, Fatmagülün Suçu Ne?, Muhteşem Yüzyıl gibi pembe diziler, bu coğrafyalardaki kadınların sosyal ve dini yaşamlarını etkileyerek aynı kadınların toplumdaki rollerini ve kendilerini sorgulamalarını da sağlıyor. Belgeseli için Türkiye, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan ve Yunanistanda çekim yapan Nina Maria Paschalidou, Meryem Uzerli, Songül Öden ve Beren Saat başta olmak üzere birçok ünlü oyuncu, yapımcı, senarist ve izleyiciyle görüşmeler yapmış. Yönetmen Nina Maria Paschalidounun da konuk olarak geleceği festivalde filmle ilgili bir de panel düzenlenecek.
Günümüzün usta oyuncu ve yönetmenleri Ingmar Bergmanın evinde Bergman filmlerini anlatıyorlar. Trespassing Bergman / Bergmanın Evinde filminde Woddy Allen, Robert De Niro, Lars von Trier, Holly Hunter, Martin Scorsese, Claire Denis, Michael Haneke, Francis Ford Coppola ve daha fazlasının gözünden İsveçli usta yönetmen Bergmanın hayatını ve filmlerini, filmlerinden daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış kamera arkası görüntüleriyle birlikte izliyoruz.
Berlinde Cinema Fairbindet Yaratıcılık Ödülü kazanan Concerning Violence / Şiddete Dair, Afrikada sömürgeleşmenin ardından özgürleşme sürecinin 1960 ve 1970lerde nasıl başladığını ve sömürgeleşmenin olumsuz etkilerini gözler önüne seren bir belgesel. Belgeselin kaynağı ise Marksist psikiyatr ve filozof Frantz Fanonun çığır açan manifestosu Yeryüzünün Lanetlileri. Black Power Mixtapein yönetmeni Göran Olssonun Sundance ve Berlin film festivallerinde prömiyerini yapan bu son filminin anlatıcısı Lauryn Hill.
Dünya Festivallerinden
Sabah Gazetesi sponsorluğundaki Dünya Festivallerinden bölümü, festival izleyicilerine 20 yönetmenin yakın dönemde uluslararası festivallerde gösterilen, çoğu ödüllü son yapıtlarından örnekler sunacak.
Berlin Film Festivalinde büyük ödül Altın Ayıyı kazanan film, bu yıl da festival programında yer alıyor. Diao Yinanın üçüncü uzun metrajı olan Black Coal, Thin Ice / İnce Buz Kara Kömür Çinin kuzeyinde geçen bir polisiye. Film, aynı zamanda Berlinde başrol oyuncusu Lİao Fana da En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü getirdi.
Polonyada Nazi işgali ile Holokostun acı izlerini süren bir hikâye anlatan Pawel Pawlikowskinin son filmi Ida, uluslararası festivallerde birçok ödüle layık görülerek 2014ün en iyilerinden olmaya doğru yol aldı. Londra, Les Arcs, Gdynia ve Varşova film festivallerinden En İyi Film, Torontoda FIPRESCI Ödülünü alan Ida, ayrıca Les Arcs Film Festivalinde her iki başrol oyuncusu Agata Kulesza ve Agata Trzebuchowskaya da En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazandırdı. 1960larda Polonyada geçen, son derece çarpıcı görüntüleriyle dikkat çeken siyahbeyaz film, genç rahibe adayı Annanın son yeminini etmeden hemen önce aslında Yahudi olduğunu öğrenmesiyle değişen hayatını anlatıyor. Pawel Pawlikowski ve filmin başrol oyuncusu Agata Trzebuchowska da festivale katılacak.
2013 Cannes FIPRESCI Belirli Bir Bakış Ödülü alan Manuscripts Dont Burn / Elyazmaları Yanmaz, İran rejiminin 21 yazar ve gazeteciye suikast planladığı 1995 yılında yaşanan gerçek olaylardan yola çıkarak çekildi. Filmde, yönetmen Muhammed Rasulof, İranda uygulanan sansürü, zulmü ve otoriter rejimi, İranda bir aydın ve siyasi tutuklu olarak yattığı hapishanede anılarını gizlice kâğıda aktaran yazar Kasra üzerinden anlatıyor. Altı yıl hapis cezasına çaptırılan ve film çekmesi yasaklanan yönetmen Muhammed Rasulofa Ekim 2013ten beri yurtdışına çıkma yasağı da getirilmiştir. Can güvenlikleri açısından, film ekibinin isimleri gizli tutulmaktadır.
Her daim büyüleyici Catherine Deneuve ve (Le grand soir ve Mammuth filmlerinin yönetmeni) Gustave Kelvernin başrollerini paylaştığı ve Pierre Salvadorinin yönettiği In the Courtyard / Avludaki Fısıltılar, şubat ayındaki Berlin Film Festivalinde özel bir galada izleyiciyle buluştu. Hem dokunaklı hem de güldürücü bir film olan In the Courtyardda, Pariste bir binada, yaşamlarını yapayalnız sürdürmekte olan Mathilde ve Antoineın öyküsünü izliyoruz. Kırk yaşındaki müzisyen Antoine aniden müzik kariyerine noktayı koyar. Sonra da, Paristeki eski bir binanın kapıcısı olarak çalışmaya başlar. Daha yeni emekli olan komşu Mathilde ise tatlı ama insanlara güvenmeyen bir kadındır. İkilinin arasında yavaş yavaş alışılmadık bir dostluk kurulur.
Dünya festivalleri bölümünde, 2013te Tabu adlı filmiyle uluslararası başarı kazanan ve bu yıl Venedik Film Festivalinde gösterilen Miguel Gomesin son kısa filmi Redemption / Kefaret de var. Festival kapsamında, Meksikalı yönetmenin, Cântico Das Criaturas / Tüm Varlıkların İlahisi , 31, Inventário De Natal / Noel Hediyeleri ve Entretanto / Bu Arada adındaki kısa filmleri de Kefaretle birlikte gösterilecek.
Ningen, insan şeklini alarak insana ait tüm zenginliklere sahip bir hale gelmek üzerine iddiaya giren Tilki ile Rakunun masalından yola çıkarak zengin bir adamın dolandırılma öyküsünü anlatıyor. Şiirsel film diliyle, masal ve alegoriyi bir potada eriten Ningen bir Japon masalından yola çıkarak derinden etkileyen, bol ödüllü yönetmen ikili Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanettinin ikinci uzun metrajlı çalışması. Ningen izleyiciyle ilk kez Toronto Film Festivalinde buluştu. Filmin yönetmenleri de festivalde bizlerle olacak.
2013 yılında Abu Dhabi Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü, Chicago Film Festivalinde En İyi Film, Duhok Film Festivalinde (Irak) En İyi Film, En İyi Senaryo ve En İyi Kadın ve Invernesste İzleyici Ödülünü alan My Sweet Pepper Land / Tatlı Biber Diyarım bir direniş filmi. Votka Limon ve Kilomètre zéro / Sıfır Kilometre filmleriyle tanınan yazar ve yönetmen Hiner Saleemin son filmi Tatlı Biber Diyarım, Saddam Hüseyinin düşmesinden sonra, İranTürkiye sınırındaki köyde komiser olan Kürt savaş kahramanı Baranın bölgede hüküm süren kaçakçılarla mücadelesi konu ediliyor. Ortadoğu usulü bu kışkırtıcı ve şakacı kovboy filminde; Baranın, yeni açılan okulun genç ve bağımsız öğretmeni Govend ile birlikte geleneksel baskılara ve köy ağasına başkaldırısını izleyeceğiz. Hiner Saleem ve Golshifteh Farahani de festivalin konukları arasında.
2013 yılında Mar Del Plata Film Festivalinde Özel Jüri Ödülünü kazanan Amerikan Bağımsız Sinemasının öncü yönetmenlerinden Alexandre Rockwellin son filmi Little Feet / Minik Ayaklar iki kardeşin, mahallelerine yeni taşınan bir çocukla nehre yaptıkları yolculuğu konu alan bir aile filmi. Filmin başrollerinde Rockwellin küçük kızı Lanayla beraber senaryosunu yazdığı, siyahbeyaz görüntüleri ve serbest kurgusuyla özgün bir anlatım yakalayan filmde başkarakterleri de yönetmenin çocukları iki kardeş, Lana ve Nico Rockwell canlandırıyor.
The Full Montynin yapımcısı Uberto Pasolini, ikinci yönetmenlik denemesi Still Life / Durgun Hayatta kimsesizlerin akrabalarını araştıran sıradan bir adamın hayatını perdeye taşıyor. Komedi ve dram arasında sağlam bir denge tutturan Durgun Hayat, ailenin öneminin altını çizen hüzünlü bir film. Yönetmen Uberto Pasolini bu filmi ile Venedik Film Festivali Ufuklar ve Eleştirmenler bölümlerinde En İyi Yönetmen ödülünü aldı. Pasolini de festivalin konuklarından olacak.
Yorgos Tsemberopoulosın 12 yıl aradan sonra çektiği ilk film olan The Enemy Within / İçimizdeki Düşman, mutlu aile ve iş yaşamını sakince sürdüren sıradan bir adamın evini serserilerin basmasıyla şiddetle tanışmasını ele alan, Yunan yeni dalga sinemasının en yeni örneklerinden. Ülkeyi saran yolsuzluk ve kriz ortamını da yansıtan film Luxor Film Festivalinde Gümüş Sütun Ödülünü aldı. Yorgos Tsemberopoulos da festivale katılacak.
Insomnia / Uykusuz ve Prozac Nation filmleriyle tanınan Erik Skjoldbjærg imzalı 2013 yapımı Norveç gerilim filmi Pioneer / Öncü, derin deniz dalgıcı bir adamın, okyanusun dibinde gerçekleşmiş trajik bir kaza hakkındaki gerçekleri ortaya çıkartırken uluslararası petrol şirketlerinin çıkar çatışmalarına denk gelerek hayatını tehlikeye atışını anlatıyor. Norveçin bugünkü zenginliğine ulaşmasını sağlayan petrol yataklarının ilk bulunduğu yılları anlatan film, Toronto Film Festivalinde Özel Gösterim bölümünde yer aldı. Filmin oyuncu kadrosunda Wes Bentley, Stephen Lang ve Aksel Hennie var. Öncü, Chicago Film Festivalinde En İyi Görüntü Ödülü aldı.
Donovan Marshın son filmi iNumber Number / Vurgun, hem görselliği, hem konusu hem de yapım süreciyle büyük ilgi toplayacak olan bir polisiye aksiyon. Filmin başrolündeki Sdumo Mtshali, Marshın televizyonda yayımlanan Class Act adlı oyunculuk yarışmasının galibi oldu. Bu film de Mtshali için yazıldı. Mtshali filmde hakkı yendiği için bir defalık bir soygun yapmaya kalkışan dürüst bir sivil polisi canlandırıyor.
İlk uzun metraj filmi Belle Epine ile tanıdığımız Rebecca Zlotowskinin ikinci filmi Grand Central / Nükleer Santral işçi sınıfının dramını bir yasak aşk üzerinden anlatıyor. Oyuncu kadrosunda Mavi En Sıcak Renktir filminin başrol oyuncularından Léa Seydouxnun yer aldığı film Viyana Film Festivalinde FIPRESCI Ödülünü aldı.
Bay Lazarescunun Ölümü filmiyle tanınan Romen yönetmen Cristi Puiunun son filmi Three Interpretation Exercises / 3 Oyunculuk Egzersizi, adından da anlaşılacağı gibi oyunculuk öğrencilerine yönelik bir egzersizin filmi. Puiu, 2012de Toulouseda Les Chantiers Nomades okulu tarafından bir atölye çalışması için davet edildiğinde ders vermek yerine böyle bir film çekmeyi tercih eder. Oyunculara Rus şair ve filozof Vladimir Solovyovun Üç Konuşma adlı yapıtını uyarlayarak verir ve doğaçlamalarla bu yapıtı oynamalarını talep eder. Hem hayat hem de felsefe ve oyunculuk üzerine olağanüstü ilginç bir denemebelgeselfilm.
Berlinde Kiliseler Birliği Ödülünü kazanan Calvary / İnfaz ise İrlandalı yönetmen John Michael McDonaghun sırlar ve ölüm korkusunu tiye aldığı bir kara komedi. Filmde Brendan Gleesonın canlandırdığı bir rahip, günah çıkartan bir adamın bir hafta içinde onu öldüreceğini söylemesiyle bu yedi günde hem hayatını toparlamaya hem de katilini vaz geçirmeye çabalıyor.
Antidepresan
İlk kez 2010 yılında 29. İstanbul Film Festivalinde özel bölüm olarak yer alan ve kısa sürede festivalin vazgeçilmezlerinden olan Antidepresan, SinemaTV sponsorluğunda izleyicilerle buluşacak.
Senaristyönetmen Lance Dalynin son filmi Lifes a Breeze / Hayat Bir Esintidir, kriz sonrası ekonomik sıkıntıyla sarsılan Dublinde geçen bir aile komedisi. Filmde, içi para dolu bir yatağı yanlışlıkla çöpe atıp bir de radyodan yardım çağrısında bulununca bütün ülkenin çöplüklere akın etmesi ve ailenin dağılma raddesine gelişi mizahi bir dille anlatılıyor.
Lukas Moodyssonun, eşi Coconun yazıp çizdiği Never Goodnight adlı çizgi romandan uyarladığı We are the Best! / Bizden İyisi Yok tüm sinemaseverlere seslenen bir film. Çok küçük yaşta kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalmış 13 yaşındaki üç arkadaşın ellerinde tek bir enstrüman olmadan, bir punk grubu kurmalarını anlatıyor. Yönetmen Lukas Moodyssonun hayatın yaşamaya değer olduğunu göstermek amacıyla çektiği Bizden İyisi Yok Tokyoda büyük ödül, Reykjavikte izleyici ödülü ve Lübeckte Baltık jürisi ödüllerini aldı.
Ördek Mevsimi ve Lake Tahoe / Tahoe Gölü filmlerinden tanıdığımız Fernando Eimbckenin yazıp yönettiği Meksika yapımı komedi Club Sándwich, çok iyi anlaşan bir anneoğulun hikâyesini ergenlik sancıları ve gündelik detaylar üzerinden mizahi dokunuşlarla anlatıyor. Oyuncu kadrosunda Lucio Giménez Cacho, María Renée Prudencio ve Danae Reynaudun bulunduğu film, San Sebastian Film Festivalinde En İyi Yönetmen, Torino Film Festivalinde En İyi Film ödüllerini kazandı. Fernando Eimbcke de festivalin konukları arasında.
Büyük ilgi toplayan Les triplettes de Belleville / Bellevillede Randevu ve Filmekimi 2010 programında yer alan The Illusionist / Sihirbaz adlı canlandırma filmlerinin ardından Sylvain Chomet bu kez canlı çekim bir Fransız komedisiyle festival programında. Yönetmenliğini ve senaryosunu Chometnin üstlendiği Attila Marcel, iki teyzesi tarafından yetiştirilmiş, konuşmaktan vazgeçmiş, 33 yaşındaki Attilanın çocukken öldüğünü sandığı anne ve babasını bulabilmek uğruna başından geçenleri anlatıyor. Başrollerini Guillaume Gouix, Anne Le Ny ve Bernadette Lafontun paylaştığı film ilk gösterimini Toronto Film Festivalinde yaptı.
Woody Allen filmlerinde rastlanan türden uçsuz bucaksız diyaloglar ve platonik âşıklarla dolu Our Sunhi / Hepimizin Sevgilisi, Güney Koreli yönetmen Hong Sangsooya Locarno Film Festivalinde En İyi Yönetmen dalında Gümüş Leopar Ödülü kazandırdı. Filme ismini veren Sunhi, sinema bölümünden mezun olduktan sonra kendini profesörünün, eski sevgilisinin ve bir arkadaşının onu elde etmek için verdikleri mücadelenin ortasında bulur. Dünyadan bihaber erkekler flört için onun peşindeyken, Sunhinin derdi yurtdışında okuması için gerekli bir referans mektubu almaktır.
May in the Summer / Mayin Yazı, Amreeka ile büyük ilgi toplayan yönetmen Cherien Dabisnin son filmi. Filmde saygın akademisyen nişanlısıyla evlenmek üzere New Yorktan memleketi Ürdünün başkenti Ammana gelen genç bir kadının ailesiyle çatışmaları ele alınıyor. Mayin Yazı, Sundance Film Festivali Dramatik bölümünün açılış filmi olarak gösterildi. Cherien Dabis festivalin konukları arasında.
Geceyarısı Çılgınlığı
Uyarıcı, sarsıcı, ürkütücü, kışkırtıcı filmleri uykuya tercih edenlerin dört gözle beklediği geleneksel Geceyarısı Çılgınlığı bölümü tv2 sponsorluğunda düzenlenecek. Festival boyunca cuma geceleri Beyoğlu, cumartesi geceleri ise Atlas sinemasında 24.00 seansında gösterilecek filmler izleyicilerin uykusunu kaçıracak.
Yönetmenliğini ve senaryosunu Aharon Keshales ve Navot Papushadonun yaptığı İsrail yapımı Big Bad Wolves / Büyük Kötü Kurtlar, oyuncu kadrosunda Lior Ashkenazi, Rotem Keinan, Tzahi Grad gibi isimleri bulunduruyor. Vahşi bir seri cinayetin failini yasadışı ve ahlak dışı yöntemlerle takip eden bir babayla bir polisi izleyen Büyük Kötü Kurtlar, Quentin Tarantino tarafından Yılın en iyi filmi! sözleriyle övüldü. Filmin yönetmeni ve yapımcısı da festivale konuk olarak katılacak.
Genelde kısa filmler çeken yönetmen Jennifer Kentin ilk uzun metrajlı çalışması Babadook / Karabasan, 2014 Sundance Film Festivalinde büyük ses getirdi. Polanskinin klasik, evde geçen korku filmleri geleneğine uygun psikolojik bir gerilim olan filmde ana oğul olan Amelia ve Samuelin hikâyesi anlatılıyor. Samuel rüyasında, sürekli ikisini de öldürmeye gelen bir canavar görmektedir. Evde bir gün, Babadook adında ürkütücü bir masal kitabı okurlar. O andan itibaren, Samuel, rüyasında gördüğü canavarın Babadook olduğuna inanmaya başlar. Ama, belki de, Babadook gerçekten vardır.
Yeni Bir Bakış
Nescafé Goldun sponsor olduğu Yeni Bir Bakış bölümünde, ilk ya da ikinci filmleriyle dünya sinema endüstrisinin dikkatini üzerlerine çeken genç yönetmenlerin filmleri izleyicilerle buluşacak.
İsrail gizli servisi tarafından muhbir olarak kullanılan Filistinli bir gencin sadakat konusunda yaşadığı çelişkili durumu anlatan Bethlehem / Betlehem, Yuval Adlerin ilk uzun metrajlı filmi. Yönetmenin, Shin Bet çalışanları ve Filistinli militanlarla uzun yıllar boyunca yaptığı görüşmeler ve araştırmalarının bir sonucu olan Betlehem, ahlaki ikilemlere ve kendi sadakatlerine karşı savaşırken birbirilerinden kopma noktasına gelen iki kardeşin hikâyesini alışılmamış bir açıdan anlatıyor. Senaryosu Yuval Adler ile birlikte Filistinli Arap gazeteci Ali Waked tarafından yazılan film En İyi Yabancı Film dalında İsrailin Oscar adayı oldu ve Haifa Film Festivalinde En İyi Film ödülünü kazandı.
Rus yönetmen Yuri Bykovun aksiyongerilim filmi The Major / Komiser, yönetmenin ilk kez Cannes Film Festivalinde Eleştirmenler Haftasında izleyici karşısına çıkan ikinci uzun metrajlı filmi. Oyuncu kadrosunda Denis Shvedov, Yuri Bykov ve Irina Nizina bulunuyor. İlk gösteriminin ardından Toronto Film Festivalinde gösterim şansı bulan Komiser, Şangay Film Festivalinde de En İyi Film Ödülünü kazandı. Komiser, Rus polis teşkilatındaki yozlaşmayı farklı bir bakış açısıyla ele alıyor.
Avrupada son yıllarda çekilmiş en başarılı kısa filmlerden biri olarak kabul edilen Rita (2009) ile isimlerini duyuran Fabio Grassadonia ile Antonio Piazzanın ilk uzun metrajlı filmi Salvo, dünya prömiyerini Cannes Film Festivalinde yaptı. Filmin oyuncu kadrosunda Saleh Bakri, Luigi Lo Cascio ve Sara Serraiocco yer alıyor. Sicilya mafyası için çalışan yalnız, soğuk ve acımasız katil Salvonun, işini yapmak için bir gün gizlice girdiği bir evde kör bir genç kız olan Ritayla karşılaşarak ve onu himayesine almasını izleyen film, Cannesda Eleştirmenler Haftası Bölümünde Büyük Ödül, Ljubljanada FIPRESCI Ödülü, Lodzda ise En İyi İlk Film Ödülünü kazandı.
Aslen oyuncu olan senarist ve yönetmen Geetu Mohandasın ilk uzun metrajlı film Liars Dice / Zar Oyunu temel bir yol filminin öğeleri dışında gerilim unsurlarını da barındırıyor. Başrollerini Geetanjali Thapa ile Lunchbox / Sefertası ve Wasseypur Çetelerinden tanıdığımız ünlü Bollywood oyuncusu Nawazuddin Siddiquinin paylaştığı filmin kahramanı, Himalayalarda yaşayan kendi başına buyruk, bağımsız bir kadın olan Kamla. Sundancete Dünya Sineması Dramatik Filmler bölümünde gösterilen film, Kamlanın köy büyüklerinin sözünü dinlemeyerek kayıp kocasını aramak üzere yollara düşmesini anlatıyor.
Ortak yapımcılarından biri geçen yıl festivale konuk olan Carlos Reygadas olan The Mute / Dilsiznin yönetmen koltuğunda Diego ve Daniel Vega yer alıyor. Oyuncu kadrosunda Fernando Bacilio, Lidia Rodríguez ve Juan Luis Maldonado bulunuyor. Fernando Bacilio, Locarno Film Festivalinde bu filmdeki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Bu kara komedide yönetmenler Diego ve Daniel Vega, Meksika toplumundaki yozlaşmayı bir yargıç üzerinden ele alıyor.
Meksikalı Claudia SainteLucenin filmi The Amazing Cat Fish / Muhteşem Kedibalığı, sıcak ve hüzünlü bir aile filmi. Locarnoda Genç Jüri Ödülü alan, Mar Del Platada En İyi Latin Amerika Filmi seçilen film, Claudia adında amaçsız bir genç kızın, tesadüfen tanıştığı kanser hastası Marthanın ailesine dahil olma sürecini anlatıyor.
Romen yönetmen Tudor Cristian Jurgiunun ilk uzun metrajlı filmi The Japanese Dog / Japon Köpeği, bir baba ile oğulun basit öyküsünü beyaz perdeye aktarıyor. İlk kez San Sebastianda izleyiciyle buluşan film, kendi yağıyla kavrulup giden gururlu Costachenin bir sel felaketinde karısını, köpeğini ve evini kaybetmesiyle nasıl zorlu bir hayata sürüklendiğini anlatıyor. Bir aile dramını izlerken film, küresel krizin etkilerini Romanyada da gözlemliyor. Tudor Cristian Jurgiu da festivale gelecek isimlerden biri.
Umut Dağ, Kumadan sonra ikinci filmi Cracks in the Concrete / Betondaki Çatlaklarda da sorunlu aile ilişkilerine bakıyor. Hapishanede geçirdiği 10 yıldan sonra Ertan, suç dünyasından uzak durarak yeni bir başlangıç yapmak niyetindedir. Ancak kimse ona inanmaz. Yıllardır görmediği oğlu Mikaili suç dünyasından korumak için kimliğini gizleyerek ona yaklaşmaya çalışır. İlk gösterimi Berlin Film Festivalinde gerçekleşen bu babaoğul hikâyesi, enerjik anlatımıyla beğeni topladı.
Andrea Pallaoronun Medeas / Medeaları, ılık bir yaz akşamında pastoral bir aile portresiyle başlıyor. Zaten, bu aileyi son kez mutlu ve bir arada görüşümüz. Ödüllü sinema ve tiyatro yönetmeni Andrea Pallaoronun bu ilk uzun metrajlı filmi, çalışkan ve cesur mandıracı Ennis ile kulağı duymayan karısı Christinanın, sıkıntıları arttıkça birbirlerinden ve beş çocuklarından adım adım kopuşunu izliyor. Prömiyeri Venedik Film Festivalinin Ufuklar bölümünde yapılan Medealarda yabancılaşma, samimiyet, tutku, umutsuzluk ve gönül yarasının nasıl algılandığı mercek altına alınıyor. Filmin yönetmeni Andrea Pallaoro da festivalin konukları arasında.
Brezilyalı yönetmen Fernando Coimbranın ilk uzun metrajlı çalışması olan gerilim filmi Wolf At The Door / Kurt Kapıda, Rio Film Festivalinde En İyi Film ve San Sebastian Film Festivalinde Latin Ufuklar ödülünü kazandı. Tüm insanların içinde var olan acımasızlık ve nefret duygularına parmak basan bu kapkara öyküde, her anne babanın en büyük korkusuyla karşılaşıyoruz: Çocuğun kaçırılması. Sylvia ve Bernardo, okul çıkışında, küçük kızlarını tanımadıkları bir kadının alıp gittiğini anladıklarında, elleri ayakları birbirine dolanır. Ama bu olayın arkasında, hiç kimsenin aklına bile gelmeyecek biri vardır, Bernardonun metresi Rosa.
Mayınlı Bölge
İstanbul Film Festivalinin ilgiyle beklenen bölümlerinden Mayınlı Bölgede farklı tür ve anlatım teknikleriyle sınırları zorlayan, yaklaşımları ve teknik özellikleriyle tekinsiz yerlerde dolaşan 9 film gösterilecek.
Alexandros Avranasın yazıp yönettiği Yunan sinemasının Yeni Dalgası diye nitelenen hareketin başarılı bir örneği sayılan ve 2013ün uluslararası alanda en çok ses getiren Yunan filmi Miss Violence / Şiddet Güzeli 11 yaşındaki kızlarının doğum gününde intihar etmesi üzerine sessiz kalan bir ailenin dramını konu alıyor. Ekonomik krizin ahlaki yozlaşmayla ilişkisini değerlendiren film, Venedik Film Festivalinde İstanbul doğumlu başrol oyuncusu Themis Panouya En İyi Erkek Oyuncu dalında Volpi Kupasını ve Alexandros Avranasa En İyi Yönetmen ödülünü kazandırdı. Alexandros Avranas ve Themis Panou da festivale katılacak.
Tsai Mingliangın programdaki diğer filmi Stray Dogs / Sokak Köpekleri, Taipei Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yönetmen; Venedik Film Festivalinde ise Jüri Özel Ödülü ile Özel Mansiyon kazandı. Başrollerini Kangsheng Lee, Shiangchyi Chen, Yi Cheng Leenin paylaştığı dramda Tsai Mingliang, sırtında tabelalarla ayaklı reklam panosu olarak çalışan evsiz bir adam ile iki çocuğunun hikâyesini kendine has minimal bir anlatımla ele alıyor.
Goodbye, Dragon Inn / Elveda Sinema ile 2004te Altın Laleyi kazanan Tsai Mingliangın Şubat ayında Berlin Film Festivalinin Panorama Bölümünde ilk kez izleyici karşısına çıkan son filmi Journey to the West / Batıya Yolculuk, yönetmenin İstanbul Film Festivali programında yer alan ikinci filmi. Başrolünde yine yönetmenin fetiş oyuncusu Lee Kangsheng ile Leos Caraxın fetiş oyuncusu Denis Lavantın rol aldığı Batıya Yolculuk, Budist ritüellerinden esinlenerek, bir Budist keşişin Marsilya ve Noailles sokaklarını yavaş adımlarla katetmesini izliyor.
Filipin sinemasının bağımsız yönetmeni Lav Diazın en yeni filmi Norte, The end of History / Tarihin Sonu 2013 yılında birçok film listesinin üst sıralarında yer aldı. Dostoyevskinin Suç ve Cezasını günümüz Manilasına taşıyan film, haksız yere cinayetle suçlanan sıradan bir adam ile memleketteki bitmek bilmeyen ihanet ve kayıtsızlıktan bunalmış nihilist bir entelektüel olan gerçek katilin paralel yaşamlarını izliyor. Tarihin Sonu Nuremberg İnsan Hakları Film Festivalinde Büyük Ödülü aldı.
Hamburgda En İyi Senaryo, Fantastic Festivalde (ABD) En İyi Kadın Oyuncu, AFIde Yeni Auteurler Eleştirmenler Ödülü, Tallinnde En İyi Gençlik Filmi ödüllerine layık görülen Nothing Bad Can Happen / Her Şey Düzelecek, İsa Çılgınları adındaki dini bir gruba katılarak kendine yeni bir yaşam kurmaya çalışan genç ve dindar Toreyi izliyor. Yanlarına taşındığı ailenin gitgide yükselen fiziksel ve psikolojik şiddetine yalnızca inancıyla karşılık vermeye çalışan Torenin çektiği eziyet akıl almaz noktalara varacaktır. Gerçek olaylardan yola çıkan Katrin Gebbenin bu ilk filminin prömiyeri Cannes Film Festivalinin Belirli Bir Bakış bölümünde yapıldı. Yönetmen festivalde filmini sunmak için İstanbula geliyor.
Cormac McCarthynin aynı adlı romanından uyarlanan Child of God / Tanrının Oğlunun yönetmen koltuğunda oyunculuğuyla da tanınan James Franco var. Franco, filmin oyuncu kadrosunda da yer alırken aynı zamanda senaryosuna da katkıda bulunmuş. 70. Uluslararası Venedik Film Festivalinin yarışma bölümünde dünya prömiyerini yapan filmin başrollerinde Tim Blake Nelson ve Jim Patrick yer alıyor. Filmde 1960lı yıllarda, sosyal düzenin dışında yaşamaya çalışan vahşi bir adamın, başarısız bir şekilde hayata tutunmaya çalışırken derin bir suç ve değersizleşme sürecine çekilmesi anlatılıyor. Cormac McCarthynin No Country for Old Men / İhtiyarlara Yer Yok romanı da daha önce sinemaya uyarlanmıştı.
El Arenal belgeselini çeken Sebastián Sepúlvedanın ilk kurmaca yönetmenlik denemesi olan The Quispe Girls / Kız Kardeşler filminin senaryosu da kendisine ait. 20. İstanbul Film Festivalinde Tony Manero ile Altın Lale kazanan, No ile Oscara aday gösterilen Pablo ve Juan Larraín kardeşlerin yapımcılığını üstlendikleri Kız Kardeşler 1974te Şilide gerçekten yaşanmış bir olayı konu alıyor. Film Venedik Film Festivalinde En İyi Görüntü Ödülünü aldı.
Çocuk Mönüsü
Festivalin ailece izlenebilecek, uluslararası çocuk filmi festivallerinde beğeni toplayan yapıtların gösterildiği Çocuk Mönüsü bölümünde yılın en iyi çocuk filmlerinden bir seçki sunulacak. Festival süresince hafta sonları Nişantaşı CityLife (Citys), Feriye ve Rexx sinemalarında gösterilecek filmlere simültane Türkçe seslendirme yapılacak.
Bölüm kapsamında, Thierry Ragobertin ormanda kaybolan bir maymunun başrolde olduğu üç boyutlu diyalogsuz filmi Amazonia, Esben Toft Jacobsenin büyülü bir dünyada annesini arayan bir tavşancığı izleyen yine üç boyutlu filmi Beyond Beyond / Cesur Tavşanın Sihirli Macerası ve Marc Borealla Thibaut Chatelin Annecy Canlandırma Festivalinden ödülle dönen filmi My Mommy Is in America and She Met Buffalo Bill / Annem Amerikada Buffalo Billle Tanıştı festivalin küçük takipçileri ve aileleriyle buluşacak.
Aslı Gibidir
Restore edilerek gün yüzüne çıkarılan filmlerin gösterileceği Aslı Gibidir bölümünde sinemaya mal olmuş kayıp ya da yıpranmış klasikler beyazperde ve izleyiciyle yıllar sonra yeniden buluşacak.
Volker Schlöndorffun 40 yılı aşkın bir süre gün yüzü görmemiş filmi Baal, tam bir kült film. Bertolt Brechtin 1918 tarihli oyununun sinema uyarlaması. Başroldeki ünlü yönetmen Rainer Werner Fassbinder, hem kendini hem de sefahate sürüklenen şair Grabbeyi oynuyor. 1970de televizyonda ilk kez gösterilen film, bir daha izleyiciyle buluşmamış. Schlöndorffun 2014 yapımı son filmi Diplomasi de Berlindeki prömiyerinin hemen ardından yine festival programında yer alıyor.
1973 yılında Locarnoda Jüri Ödülü kazanan Cousin Jules / Kuzen Jules, yönetmen Dominique Benichetinin en iyi filmlerinden kabul ediliyor. Belgeselsinema veriteminimal sinema tanımlarının hepsine uyan film, 80 yıldır birlikte olan çiftçi Jules ve eşi Félicieyi gündelik rutinlerinde izliyor. Yakınlık, doğa, çiftçilik ve ilişkiler kavramlarını ele alan alışılmadık bir belgefilm olan Kuzen Jules, yapımından 40 yıl sonra restore edilmiş kopyasıyla ilk kez sinemalara çıkıyor.
Korku klasiği Exorcist / Şeytan ile tanınan William Friedkinin 1978de En İyi Ses dalında Oscar kazanan gerilimmacera filmi Sorcerer / Dehşetin Bedeli, yapım ve dağıtım şirketleri arasındaki anlaşmazlık yüzünden yıllarca gösterilemedi. Friedkinin de kendi filmleri arasında en çok sevdiği Dehşetin Bedeli, restore edilmiş haliyle ilk kez 2013 Venedik Film Festivalinde gösterildi. Bazı eleştirmenlerin 70li yılların en büyük başyapıtı dediği filmin müziklerini besteleyen Tangerine Dream bu sayede uluslararası üne de kavuşmuştu.
Anılarına
Festivalin Anılarına bölümünde yakın zamanda kaybettiğimiz sinema üstatlarının filmleri sinemaseverlerle buluşacak.
Festival, Tuncel Kurtizi Zeki Öktenin Sürü filmiyle anıyor. Sürü, bir aşiretin kırsaldan büyük kente geçişini ve giderek çöküşünü zengin ayrıntılarla veren, destansı bir film. Film, Yılmaz Güneyin senaryosundan Zülfü Livanelinin müzikleriyle çekilmiş. Programda ayrıcaTuncel Kurtizin oynadığı Otobüs filmi de Bu İkiliye Dikkat bölümü kapsamında gösterilecek. Bu usta oyuncuyu iki filmiyle festivalde anmış olacağız.
Ekim 2013te kaybettiğimiz Patrice Chéreaunun kariyerinin zirvelerinden sayılan ve 1994te Cannesda Jüri Ödülü kazanan La Reine Margot / Kraliçe Margot, Alexandre Dumasnın aynı adlı romanından uyarlanmış. Film, 16. yüzyılın ikinci yarısında Fransada Katolikler ile Protestanlar arasındaki kanlı savaşa götürüyor izleyiciyi.
1962de En İyi Film dahil yedi Oscar kazanan Lawrence of Arabia / Arabistanlı Lawrence, bir filmi sinemada izlemenin büyüleyici etkisi üzerine konuşurken akla gelen ilk örneklerden, David Leanin epik başyapıtı. İngiliz subayı ve ajan T.E. Lawrenceın I. Dünya Savaşı sırasında Arap ayaklanmasında üstlendiği rolü merkeze alan Arabistanlı Lawrence, tüm zamanların en iyi filmleri listelerinin de gediklilerindendir. Festival, aralık ayında kaybettiğimiz usta aktör Peter OTooleu kendisini yıldız yapan bu rolle anıyor.
Hayatını kaybeden Bigas Lunayı festival bütün dünyada büyük tartışma yaratan ve Penelope Cruza da yıldızlık yolunu açan Jamón, Jamón / Jambon Jambon filmiyle anıyor.
Festivalde Macar yönetmen Miklos Jancso anısına The Red and The White / Kızıl ve Beyaz filmi gösterilecek.
Yakın zamanda kaybettiğimiz oyuncu ve yönetmen Harold Ramisi de artık kültleşmiş Grundhog Day / Bugün Aslında Dündü filmiyle selamlayacağız.
Ani ölümüyle sinema camiasını derin üzüntüye boğan Philip Seymour Hoffmanı festival son yıllardaki en unutulmaz performanslarından biri olan Paul Thomas Andersonın The Master filmiyle anıyor.
Festival, Mart ayının başında aramızdan ayrılan Fransız yeni dalgasının usta ismi Alain Resnaisyi, Berlinde eleştirmenler birliği FIPRESCI Ödülü ve Alfred Bauer Yeni Bakışlar Gümüş Ayı Ödülü kazanan son filmi Life of Riley / Rileynin Hayatı ile saygıyla selamlıyor. Film, yönetmenin İngiliz oyun yazarı Alan Ayckbourndan üçüncü uyarlaması (ilk ikisi 1993 yapımı Smoking/No Smoking / Sigara İçince/Sigara İçmeyince ikincisi ise 2006 yapımı Private Fears In Public Places / Kalpler). Film, çok sıkı bir arkadaş grubunun, aralarından birinin sadece birkaç ay ömrü kaldığını öğrenmeleriyle tepkilerini anlatıyor.
___
FESTİVAL SİNEMALARI VE SEANSLARI
Festivalin gösterimleri Beyoğlunda Atlas, Beyoğlu, Nişantaşı City Life (Citys), Ortaköyde Feriye ve Kadıköyde Rexx olmak üzere 5 sinema ile İstanbul Modern ve Pera müzelerinin salonlarında yapılacak.
FESTİVAL BİLETLERİ 22 MART CUMARTESİ GÜNÜ SATIŞA ÇIKIYOR
33. İstanbul Film Festivali biletleri 22 Mart Cumartesi günü 10.00dan itibaren
- Biletix satış noktaları,
- Biletix çağrı merkezi (0216 556 98 00),
- Biletix web sitesi (www.biletix.com) ve
- Atlas ve Rexx sinemalarında açılacak ana gişelerden alınabilecek.
33. İstanbul Film Festivalinde bilet fiyatları tam 16 TL, öğrenci ile 65 yaş ve üstü sinemaseverler için ise 21.30 seansları ve Akbank Galalarının ilk gösterimleri haricinde 11 TL olacak. Akbank Galaları bölümündeki filmlerin Atlas Sinemasında yapılacak olan ilk gösterimlerinin bilet fiyatları 20 TL olacak. Hafta içi gündüz seanslarındaki indirimli bilet uygulaması bu yıl da devam edecek. İstanbul Modern ve Pera müzelerinin salonlarındaki gösterimlerin tümü, diğer salonlardaki gösterimlerin ise hafta içi 11.00, 13.30 ve 16.00 seansları yalnızca 6 TL olacak.
Seanslar geçen yıllarda olduğu gibi 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30. Festivalin büyük ilgi gören Geceyarısı Çılgınlığı bölümü bu yıl da devam ediyor. Festival süresince her cuma ve cumartesi gecesi 24.00 seansında bir film izleyicilere sunulacak.
Festivalde Lale Kart sahiplerine ön satış ve indirimli biletler
Lale üyeleri festival biletleri için ön satış ve özel indirimlerden yararlanabilecekler. Lale Kart sahipleri için indirimli ön satış dönemi 18 Mart Salı günü başlayacak. Siyah Lale üyeleri 18 Mart, Beyaz, Kırmızı ve Sarı Lale Üyeleri ise 19, 20 ve 21 Martta biletlerini özel indirimlerle temin edebilecekler. Lale üyeleri öncelikli biletlerini Atlas ve Rexx sinemalarının yanı sıra Lale Kart İletişim Merkezi ve Biletix web sitesinden alabilecekler.
Axess Kart sahipleri festivalde de avantajlı
Festival Sponsoru Akbankın Axess Kart sahiplerine sunduğu çok önemli bir avantajı hatırlatmakta fayda var. Axess Kart sahipleri festival boyunca hafta içi gündüz seansları hariç satın alacakları biletlerde %20 özel indirimden yararlanacaklar.
FESTİVAL PROGRAMINA GÖZATMAK İÇİN
Festivaldeki filmlerin bilgileri, festivalin çizelgesi, etkinlikleri ve tüm detaylarını içeren festival kitapçığı 15 Mart Cumartesi gününden itibaren festival sinemalarından 5 TL üzerinden temin edilebilecek.
Festival programına festivalin resmî web sitesi film.iksv.orgun yanı sıra İKSV Mobilden de ulaşılabilecek. İKSV Mobil uygulaması AppStore ve Google Play Storedan ücretsiz olarak indirilebilecek.
Festivalle ilgili gelişmeler, festivalde yarışacak filmlerin yönetmenleriyle röportajlar ve daha pek çok güncel bilginin Mart ve Nisan ayları boyunca festivalin Facebook ve Twitter sayfalarına ek olarak festival blogundan da takip edilebilecek.
FESTİVALDE SİNEMA DERSLERİ
Asghar Farhadi Sinema Dersi
Ayrılık filmiyle önce Berlinde Altın Ayı ardından En İyi Yabancı Film Oscarını kazanan ve bir sonraki filmi Geçmişle Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye için yarışan İranlı yönetmen Asghar Farhadi festival kapsamında bir söyleşi gerçekleştirecek. Festivalin Uluslararası Altın Lale yarışmasının jüri başkanı olan Farhadi, festival kapsamında vereceği bu sinema dersinde sinema anlayışı ve filmleri üzerine bir sohbet gerçekleştirecek.
Kısmet: Türk Dizilerinin Kadınlar Üzerindeki Etkisi
16 Nisan Çarşamba, Akbank Sanat, 15.00
Kıbrıslı Rum yönetmen ve gazeteci Nina Maria Paschalidounun ikinci filmi olan Kısmet, Türkiyede çekilen pembe dizilerin Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrikadaki kadınlar üzerindeki etkilerini inceliyor. Festival programında gösterilen bu belgeselin ardından film yönetmeninin yanı sıra Türkiyeden senaryo yazarı, oyuncu, televizyon eleştirmeni ve akademsiyenlerin katılımıyla bu fenomen mercek altına alınacak.
Marin Karmitz: Sinemayla 40 Yıl
17 Nisan Perşembe, Fransız Kültür Merkezi, 14.00
Sinema işletmeciliği kavramını değiştiren, yönetmen, yapımcı, dağıtımcı Marin Karmitz kariyerinin 40. yıllında festivalin konuğu olarak gelecek ve sinemaseverlerle deneyimlerini paylaşacak. Sanat sineması dağıtımında öncü rol oynayan, ticari kaygıların siyasi baskılardan çok daha fazla sansüre yol açtığını söyleyen Marin Karmitz, kurucusu olduğu ve adının baş harflerini taşıyan MK2 firmasında 100den fazla filmin yapımcılığını üstlendi, halen Fransada 58 sinema salonunun işletmeciliğini sürdürüyor. Festivalin Sinema Onur Ödülünü alacak olan Karmitz, kariyerinin 40. yılını kutlarken yapımcılıkta başlangıçtan günümüze nelerin değiştiğini, yeni ufukları ve mesleğin inceliklerini 17 Nisan Perşembe 14.00da
Fransız Kültür Merkezinde paylaşacak.
Marin Karmitz 19 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilecek kapanış töreninde festivalin Sinema Onur Ödülünü alacak ayrıca festival kapsamında MK2 40. YIL isimli özel bölümde 8 filmlik bir toplu gösteri yapılacak.
FESTİVALİN SÖYLEŞİLERİ
Türkiyede Sinemada Neler Oluyor?
Türkiyede sinemanın 100. yaşını Bu İkiliye Dikkat adlı bölümle kutlayan İstanbul Film Festivali, bu bölümle paralel olarak bir dizi panel düzenleniyor. Sanat Sinemamız Ne Durumda?, Politik Sinemamız Ne Durumda?, Belgesel Sinema Yapmak, Türk Sinemasında Fantastik ve Korku, Video Art ve Türk Sineması, Nelere Gülüyoruz? Türk Sinemasında Komedi, Türk Sinemasında Kitsch ve Queer başlıklarıyla düzenlenecek paneller İstanbul Modernde gerçekleştirilecek. Panellerle ilgili ayrıntılı bilgi festival katalogunda ve film.iksv.org adresinde yer alacak.
Suriyede Neler Oluyor?
8 Nisan Salı, Salon, 14.00
Suriyeli yönetmen Talal Derki, Sundancete Jüri Büyük Ödülünü kazanan ilk uzun metrajlı belgeseli Humusa Dönüş festival kapsamında seyirciyle buluşacak. Festival kapsamında 8 Nisan Salı günü Salonda akademisyen Alisa Lebowun moderatörlüğünde gerçekleştirilecek söyleşide Talal Derki, öncelikle savaş sırasında belgesel çekmenin farklı yöntemlerinden bahsedecek ve ardından da filmin hikâyesine nasıl dahil olduklarını anlatacak.
Polonya Deneysel Canlandırma Sineması
12 Nisan Cumartesi, Pera Müzesi, 16.00
2014 yılında kutlanan PolonyaTürkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde festival kapsamında toplam 40 filmden oluşan 3 programlık özel bir bölüm hazırlandı. Bu bölüme paralel olarak Polonya Canlandırma sinemasının en yaratıcı yönetmenlerinden Mariusz Wilczyński ve film eleştirmeni Adriana Prodeusla bir söyleşi gerçekleştirilecek. 12 Nisan Cumartesi Pera Müzesinde gerçekleştirilecek olan söyleşi deneysel canlandırma sineması ile görsel sanatlar arasındaki ilişki üzerine olacak.
Manaki Kardeşlerin Kültür Mirası
12 Nisan Cumartesi, İstanbul Modern, 16.00
Türkiye sinemasının miladı olarak kabul edilen 14 Kasım 1914te çekilen Ayastefanostaki Rus Abidesinin Yıkılışı filminden önce 1905 yılında film çekmeye başlayan Balkanların ilk sinemacıları Osmanlı vatandaşı Yanaki ve Milton Manaki kardeşlerin restore edilen filmlerinin tamamı, Türk sinemasının 100. yılı vesilesiyle festivalde gösteriliyor. Makedonya Sinematek Film Arşivi Direktörü Igor Stardelov ve yazar Sula Bozişin Manaki Kardeşlerin kültür mirası üzerine konuşacakları söyleşi 12 Nisan Cumartesi günü İstanbul Modernde gerçekleştirilecek.
Sinema Yoluyla Bir Millet Yaratmak
13 Nisan Pazar, İstanbul Modern, 17.00
Birinci Dünya Savaşının 100. yıldönümü için hazırlanan özel bölüm kapsamında, sinema yazarı
Rüdiger Suchslandın yönettiği belgesel Caligari Wie der Horror ins Kino kam / Caligari, Korku Sinemaya Geldiğinde ve Alman sinemasının başyapıtlarından Menschen am Sonnta/ Bir Pazar Gününün beraber gösterimine paralel olarak Suchslandın konuşmacı olarak yer alacağı bir panel düzenlenecek. Belgeselinde I.Dünya Savaşı ertesindeki Almanyayı, Weimar Cumhuriyetini, o yılların dışavurumcu filmleri üzerinden analiz eden Suchsland, sunumunda bir kültürel araç olarak sinemanın o dönemdeki işlevinden, denk düştüğü kolektif ruh halinden ve toplumla sinemanın birbirini karşılıklı nasıl etkilediğinden bahsedecek. Sinema yazarı Engin Ertanın moderatörlüğündeki panel 13 Nisan Pazar günü İstanbul Modernde gerçekleşecek.
Mülteciler ve Yaşamı Yeniden Üretmek
15 Nisan Salı, Akbank Sanat, 15.00
Suriyeli mültecilerin sorunlarına mercek tutmak amacıyla düzenlenen bu söyleşi; büyükşehirlerde ucuz emek olarak görülen eğitim, sağlık ve iş güvencesinden mahrum ve kötü barınma koşullarında yaşamaya mecbur bırakılan mültecilerin koşullarını temel insan hakları boyutunda ele alıp Türkiyenin mültecilere dönük politikalarını ve ülkelerinden uzakta bir yaşamı kültür sanat yoluyla nasıl yeniden kurmaya çalıştıklarının hikâyesi konuşulacak. Helsinki Yurttaşlar Derneğinden Hakan Ataman, yönetmen Ahmet Erkul, Suriyeli yazar Yasin El Haj Saleh ve Hamisch İstanbul Suriye Kültür Evi temsilcilerinden Şenay Özdennin katılacağı panel Necati Sönmez moderetörlüğünde 15 Nisan Salı günü Akbank Sanatta gerçekleştirilecek. Söyleşiye katılmak isteyenler yer kuponlarını, etkinlik sabahı 10.00dan itibaren Akbank Sanattan alabilecekler.
FİLM FESTİVALİNDE PARTİLER
Neil Young İstanbulda
9 Nisan Salı, Hard Rock Cafe, 22.00
Festival kapsamında Neil Youngın Bavulundan Şarkılar filmi, gösterimi sonrasında sizi Hard Rock Cafe İstanbulda unutulmayacak bir geceye davet ediyor. Neil Young ve onunla etkileşimli müzikleri dinleyebileceğimiz gecenin konuk DJleri arasında Yekta Kopan, Aylin Aslım ve Görgün Taner de yer alacak. Neil Young & Crazy Horseun 15 Temmuzda İstanbulda vereceği ilk konser öncesindeki bu buluşmada, sanatçının en ilginç hitleri kadar, Buffalo Springfieldden Thom Yorkea, Pearl Jamden Chromaticse yolu Neil Youngdan geçmiş birçok müzisyen ve grubun şarkıları dinlenecek.
Film Hafizasiyla Geceyarısı Çılgınlığı
11 Nisan Cuma, Topless, 23.00
Big Bad Wolves / Büyük Kötü Kurtlar filminin geceyarısı gösteriminden hemen sonra Film Hafızası işbirliğiyle 11 Nisan Cuma gecesi Toplessta filmin yönetmeninde de katılacağı, gecenin ev sahipliğini yapacak sürpriz isimle bir parti gerçekleştirilecek. Geceyarısı Çılgınlığı gösterimine katılan izleyicilerin biletleriyle ücretsiz olarak girebilecekleri etkinliğin sınırlı sayıdaki biletleri 25 TL (tam) ve 15 TL (öğrenci) üzerinden temin edilebilir.
Film Hafizasiyla Kısa Film Gecesi
15 Nisan Salı, Salon, 21.00
Film Hafızası işbirliğiyle gerçekleşecek olan Kısa Film Gecesinde, festivalin yerli ve yabancı konukları, sinema sektörünün önemli isimlerinin bir araya geleceği, Hisar Kısa Film Seçkisinde yer alan kurmaca filmlerin gösterimi yapılacak. Katılımcıları eğlendiren klasikleşmiş FilmHafızası ödüllü yarışmalarının olacağı gecede sınırlı sayıdaki biletler 25 TL (oturmalı) ve 15 TL (ayakta) üzerinden temin edilebilecek.
FESTİVALE PARALEL GÖSTERİMLER
Vicdan Filmleri
9 Nisan Çarşamba, Atlas 3, 21.30
Hrant Dink Vakfı, Gelin, Vicdanımızla Bakalım çağrısıyla dünyanın her yerinden eli kamera tutan, amatör, profesyonel herkesi film çekmeye davet ediyor. Bu daveti kabul ederek kamerasını vicdanına çeviren en fazla 5 dakika uzunluğundaki 38 kısa film, Vicdan Filmleri projesinin dördüncüsünde bir araya geldi.
31 Mart-11 Kasım 2013 tarihleri arasında www.vicdanfilmleri.org adresine yüklenen kısa filmler, Ahmet Boyacıoğlu, Cem Mansur, Petros Markaris, Rakel Dink, Susanna Harutyunyan, Thomas Balkenhol ve Yeşim Ustaoğlundan oluşan uluslararası jüri tarafından belirlenen 20 film, İstanbul Film Festivali kapsamında 9 Nisan 21.30da Atlas 3 sinemasında gösterilecek.
Vicdan Filmleri Listesi
- Hakan Yaman / Fatih Pınar
- Tik-Tak Tak-Tik / Ufuk Erden
- Life With Always Open Eyes / Eduard Mkhitaryan
- Ahmet Atakan / Fatih Pınar
- 1 Mayıs / Hasan Kılıç
- Sun in My Hand / Aram Kocharyan
- Nevmid The Desperate / Suat Senocak
- Görmek / Ufuk Erden
- Karanlık ve Kalabalık / Tuna Tetik
- Duymak / Ufuk Erden
- Burdayım Burdayım / Soner Sert
- Sevgi Kuşun Kanadında / Ufuk Erden
- Konuşma / Talk / Selçuk Özgül
- Enkaz / Ahmet Çiftçi
- Karanlığın İçinde / Ramazan Kızılırmak
- Önce Sola Sonra Sağa / Ümit Çakal
- Life / Uğur Günay Yavuz
- One Line / Dimitris Argyriou
- Disconnected / Nail Pelivan
- Kör Kayalar Ölümcül Halkalar / Tahir Bozkurt
KÖPRÜDE BULUŞMALAR 9 YAŞINDA!
Türkiyeden sinemacıları uluslararası profesyoneller ile bir araya getiren Köprüde Buluşmaların dokuzuncusu 7-19 Nisan tarihleri arasında 33. İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenecek.
Köprüde Buluşmalar kapsamında 16 Nisan Çarşamba ve 17 Nisan Perşembe günlerinde, Türkiyeden yönetmen ve yapımcıların katılacağı Film Geliştirme ve Yapım Aşaması Atölyeleri yapılacak. 12 projenin ve yapımı devam eden 5 filmin ilk uluslararası sunumlarının yapılacağı atölyeler, 17 Nisan Perşembe akşamı düzenlenecek ödül töreniyle sona erecek.
Film Geliştirme Atölyesine seçilen 12 film projesinin yönetmen ve yapımcıları, atölye kapsamında proje geliştirme ve sunum teknikleri üzerine eğitim aldıktan sonra, uluslararası profesyonellere birebir toplantılar yapacaklar. Uluslararası jüri, projeleri değerlendirerek ödül almaya hak kazananları belirleyecek. Yedincisi gerçekleştirilecek Film Geliştirme Atölyesi sonunda uluslararası jürinin değerlendirmesiyle TC Kültür ve Turizm Bakanlığı 10.000 dolarlık destek ödülü, Melodika Ses Post Prodüksiyon Ödülü ve Fransız Ulusal Sinema Merkezi CNCnin 10.000 avroluk ödülü sahiplerini bulacak. Ayrıca jürinin belirleyeceği bir proje Binger Labın 2.500 avro değerindeki Senaryo Danışmanlığı Ödülünü alacak.
Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan Yapım Aşaması Atölyesi, Türkiyeden post prodüksiyonuna devam edilen uzun metraj filmleri ve belgeselleri desteklemeye devam edecek. Atölyeye seçilen filmlerin yönetmen ve yapımcıları Köprüde Buluşmalar kapsamında yalnızca profesyonellere açık (dağıtımcılar, festival veya fon yöneticileri, televizyon kanallarının temsilcileri), özel gösterim ve sunumlar yapacaklar. Sunum sonunda uluslararası jüri tarafından seçilecek yapım aşamasındaki bir film, tüm post-prodüksiyon işlemlerini kapsayan 1000 Volt Post-prodüksiyon Ödülünün sahibi olacak.
Köprüde Buluşmalar Atölye ödülleri 17 Nisan Perşembe gecesi düzenlenecek Köprüde Buluşmalar Ödül Resepsiyonunda açıklanacak. Köprüde Buluşmalar, Medienboard Berlin-Brandenburg ve Hamburg Schleswig-Holstein Film Fonlarının işbirliği ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle oluşturulan Türkiye-Almanya Ortak Yapım Geliştirme Fonunundan destek alacak projeler de yine aynı resepsiyonda duyurulacak.
KÖPRÜDE BULUŞMALAR PANELLERİ
Köprüde Buluşmalar kapsamında her yıl olduğu gibi bu yıl da Film Geliştirme ve Yapım Aşaması Atölyelerinin yanı sıra sinema profesyonellerine yönelik birçok panel de düzenlenecek. Köprüde Buluşmalar panelleri, yine sinemacıların ilgisini çekecek konulara odaklanacak. 7-19 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek paneller, tüm film profesyonellerine ve sinemaseverlere açık olacak.
Özellikle ortak yapım projesi olan ve proje geliştiren yapımcıları hedefleyen, Avrupa ortak yapımları için Eurimages desteğine online başvuru konulu panelde Eurimages Proje Yöneticisi Susan Newman ile deneyimli yapımcılar Nadir Öperli (Bulut Film) ve Emine Yıldırım (Giyotin Film) Eurimagesın yeni online ortak yapım desteği başvurusu hakkında bilgi verecekler. Yapımcılar deneyimlerini paylaşırken başvurunun püf noktalarına da değinecekler.
Eurimages ile gerçekleştirilecek diğer panelde ise sinema salonlarının dijitalleşmesi ve dağıtım için Eurimages destekleri üzerine konuşulacak. Sadece ortak yapımları değil aynı zamanda dağıtımcı ve sinemaları da destekleyen Eurimagesdan Iris Cadoux, Eurimages desteklerinden yararlanmak için gereken şartları anlatacak. Eurimages Proje Yöneticisi Susan Newman ise nasıl Eurimages/Europa Cinemas network üyesi olunabileceğinden ve dağıtım ile sinema salonu desteği alabilmek için yapılması gerekenlerden bahsedecek.
Filmde özgün müzik tasarımı konulu buluşmada, George Christopoulos, film yapımcıları ile besteciler arasında kusursuz bir işbirliğini sağlamak için kat edilmesi gereken yolu ve uygulanabilecek yöntemleri tartışacak. George Christopoulos, yönetmen ve yapımcıların aktarmak istedikleri tüm hikayeler için, vizyonuna ve bütçesine uygun müzik yapmanın yolları hakkında önerilerini paylaşacak. Ayrıca film müziği bütçelendirilmesi, film müziklerinin neden ve nasıl değiştiği ve bir besteciyi sürecin neresinde projeye dahil etmek gerektiği konularına değinecek.
Bir başka panelde edebiyat ve sinema konusu masaya yatırılacak. Berlin ortak yapım marketi kapsamında Frankfurt Kitap Fuarı ile birlikte düzenlenen sinemada edebiyat adaptasyonu Books at Berlinaleye ilk defa Türkiyeden bir romancının kitabı seçildi. Berlinde ortak yapım marketi kapsamında düzenlenen etkinlikte Altın Lale Ulusal Jüri Üyesi Hakan Gündayın Daha romanının sunumu Kalem Ajansın kurucularından Nermin Mollaoğlu tarafından yapıldı. Köprüde Buluşmalar kapsamında düzenlenecek panelde
Hakan Günday ve Nermin Mollaoğlu katılımcılarla adaptasyon süreci deneyimlerini ve ileriye dönük görüşlerini paylaşacaklar. Ayrıca yönetmen Grant Gee ve yapımcı Janine Marmot, Orhan Pamukun Masumiyet Müzesi romanından esinlenerek geliştirdikleri belgesel projesinden, şehri de içeren filmlerinin yolculuğundan bahsedecekler.
2014 yılında kutlanan Polonya-Türkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde Polonyalı sinemacıların katılımıyla bir panel düzenlenecek. Dünya prömiyerini 48. Karlovy Vary Uluslararası Film Festivalinde gerçekleştiren ve Jüri Özel Ödülüne layık görülen Papusza / Taş Bebekin görüntü yönetmenleri Krzysztof Ptak ve Wojciech Staroń görüntü yönetmeni olarak birlikte çalışma sürecini değerlendirecekler. Çingene şair Bronisława Wajs, bilinen adıyla Papuszanın hayatını konu alan, festivalin uluslararası yarışmasında Altın Lale için yarışacak filmin görüntü yönetmenleri, bu siyah-beyaz film üzerinden deneyimlerini paylaşacaklar.
Türkiyeden sinema profesyonellerini hedefleyen sinema dersleri ise film projesini geliştirirken festival ve marketlerde hayatta ve ayakta kalmanın yolları konusunda uzman eğitmen ve danışmanlar tarafından verilecek. Film projesi geliştirme aşamasında festival ve marketlere katılmanın, maksimum fayda sağlamanın yollarını katılımcılar ile birlikte araştırılacak.
Birçok ülkede süren direniş hareketini izleyen sinemacıları biraraya getirecek, Riahi Kardeşler ile Everyday Rebellion filminin yapım sürecini de içerecek atölyede yönetmenlerin bakış açısından yaratıcı direniş yöntemleri tartışılacak. Atölyeye katılan sinemacılar deneyimlerinden yola çıkarak, şu anda yükselişte olan barışçıl ve şiddet içermeyen protestoyu devamlı bir hareket olarak değerlendirmek ve geliştirmek için önerilerini paylaşacaklar.
Yine İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilecek Istanbul United belgeseli, Köprüde Buluşmalar kapsamında masaya yatırılacak. Film, Türkiye futbol endüstrisinde ezeli rakip olarak görülen Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarının Gezi Parkı eylemleri sürecinde kenetlenme öykülerini anlatıyor. Filmin yönetmenleri Olli Waldhauer ve Farid Eslam ile yapımcısı Jan Krüger, parkta ve sokaklarda eylemler sürerken, bu kenetlenmeyi takip etme sürecini anlatacak.
___
33. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ FİLM LİSTESİ
ULUSLARARASI YARIŞMA / INTERNATIONAL COMPETITION 11 FİLM / 11 FILMS
- Frank / Lenny Abrahamson / İngiltere-İrlanda
- Metalci / Málmhaus / Metalhead / Ragnar Bragason / İzlanda
- Çöldeki İzler / Tracks / John Curran / Avustralya
- Tom Çiftlikte / Tom à la ferme / Tom at the Farm / Xavier Dolan / Kanada-Fransa
- Ben, Kendim ve Annem / Les Garçons et Guillaume à table! / Me, Myself and Mum / Guillaume Gallienne / Fransa-Belçika
- Taş Bebek / Papusza / Joanna Kos + Krzysztof Krauze / Polonya
- Mutlu Yıllarımız / Anni Felici / Those Happy Years / Daniele Luchetti / İtalya-Fransa
- Buluşma / Återträffen / The Reunion / Anna Odell / İsveç
- Üçleme / Triptyque / Pedro Pires + Robert Lepage / Kanada
- Violette / Martin Provost / Fransa-Belçika
- Körlük / Blind / Eskil Vogt / Norveç
SİNEMADA İNSAN HAKLARI YARIŞMASI / HUMAN RIGHTS IN CINEMA COMPETITION
10 FİLM / 10 FILMS
- Çul Çaput / Farsh wa ghata / Rags and Tatters / Ahmad Abdalla / Mısır
- TransX Istanbul / Maria Binder / Almanya-Türkiye
- Aşkım Beni Deniz Kıyısında Bekler / Habibi bistanani and il bahar / My Love Awaits Me by the Sea / Mais Darwazah / Ürdün-Almanya-Filistin-Katar
- Düzmece Dava / Ai Weiwei the Fake Case / Andreas Johnsen / Danimarka-Çin-İngiltere
- Sessizlerin Sesi / La voz de los silenciados / The Voice of The Voiceless / Maximón Monihan / ABD
- Eksik Resim / Limage manquante / The Missing Picture / Rithy Panh / Kamboçya-Fransa
- Altın Kafes / La Jaula de oro / Diego Quemada-Díez / Meksika-İspanya
- Mandalina Bahçesi / Mandariinid / Tangerines / Zaza Urushadze / Estonya-Gürcistan
- Adalet Peşinde / Het Vonnis / The Verdict / Jan Verheyen / Belçika
- Sesini Duyuramayanlar Için/ For Those Who Can Tell No Tales / Jasmila Zbanic / Bosna Hersek
TÜRKİYE SİNEMASI / TURKISH CINEMA 35 FİLM / 35 FILMS
ULUSAL YARIŞMA / NATIONAL COMPETITION 10 FİLM / 10 FILMS
- Silsile / Consequences / Ozan Açıktan
- Şarkı Söyleyen Kadınlar / Singing Women / Reha Erdem
- Sesime Gel / Come To My Voice / Hüseyin Karabey
- Gittiler Sair ve Meçhul / Gone The Other and The Unknown / Kenan Korkmaz
- Kumun Tadı / Seaburners / Melisa Önel
- Bir Varmış Bir Yokmuş / Once Upon A Time / Kazım Öz
- Ben O Değilim / I Am Not Him / Tayfun Pirselimoğlu
- Deniz Seviyesi / Things I Cannot Tell / Esra Saydam & Nisan Dağ
- Ayhan Hanım / Levent Semerci
- İtirazım Var / Lets Sin / Onur Ünlü
YARIŞMA DIŞI / OUT OF COMPETITION 5 FİLM / 5 FILMS
- Şiirin Tadı / Taste of Poetry / Savaş Baykal
- Daire / Circle / Atıl İnaç
- Cennetten Kovulmak / Derbuyina Ji Bihuşte / The Fall From Heaven / Ferit Karahan
- Kusursuzlar / The Impeccables / Ramin Matin
- Uzun Yol / Little Happiness / Nihat Seven
YENİ TÜRKİYE SİNEMASI / NEW TURKISH CINEMA 7 FİLM / 7 FILMS
- Körler Jaluziler İçin / For the Blinds / Ozan Adam
- Sivil / Civilian / Levent Çetin
- Şafakla Dönenler / Before Sunrise / Murat Eroğlu
- Asasız Musa / Mûsayê Bê Asa / Moses Without Rod / Aydın Orak
- Buna Değer / Worth It / Can Oral
- Nergis Hanım / Mrs Nergis / Görkem Sarkan
- Ana / The Mother / Ebubekir Uygur
BELGESELLER / DOCUMENTARIES 13 FİLM / 13 FILMS
- Dileğim Barış Olsun / My Wish is Peace / Kıvılcım Akay
- Saklı Dil / Hidden Language / Kenan Özer
- Diyar / Devrim Akkaya
- Türkiyede Caz / Jazz in Turkey / Batu Akyol
- 33 Yıllık Direniş-Berfo Ana / 33 Years of Resistance / Veysi Altay
- Kül Kedisi Değiliz! / Aint No Cinderellas! / Emel Çelebi
- Olağan Haller / Ordinary State of Emergency / Özgür Fındık
- O İklimde Kalırdı Acılar / Kêl / The Endless Grief / Cenk Örtülü & Zeynel Koç
- Tepecik Hayal Okulu / A Dream School in the Steppes / Güliz Sağlam (Ahmet Uluçay kısa filmleri ile beraber gösterilecektir)
- Negri ile İstanbulda / İstanbul Along with Negri / Burak Serbest
- Fırtına Emine / Storm Emine / Özay Şahin
- Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek / Love Will Change The Earth / Reyan Tuvi
- Uzak / Distant / Ahmet Yurtkur
HİSAR KISA FİLM SEÇKİSİ / HİSAR SHORT FILM SELECTION
ÖZEL GÖSTERİM: TÜRK KLASİKLERİ YENİDEN / SPECIAL SCREENING: TURKISH CLASSICS REVISITED 1 FİLM / 1 FILM
- Muhsin Bey / Yavuz Turgul
AKBANK GALALARI / AKBANK GALAS 9 FİLM / 9 FILMS
- Büyük Budapeşte Oteli / The Grand Budapest Hotel / Wes Anderson / ABD-Almanya
- Görünmeyen Kadın / The Invisible Woman / Ralph Fiennes / İngiltere
- Umudun Peşinde / Philomena / Stephen Frears / İngiltere-ABD-Fransa (Açılış Filmi)
- Aşk Bulmacası / Casse-tête chinois / Chinese Puzzle / Cédric Klapisch / Fransa
- Kitap Hırsızı / The Book Thief / Brian Percival / ABD-Almanya
- Kürklü Venüs / La Vénus à la fourrure / Venus in Fur / Roman Polanski / Fransa-Polonya
- Sözcükler ve Resimler / Words and Pictures / Fred Schepisi / ABD
- Düşman / Enemy / Denis Villeneuve / Kanada-İspanya
- Tutsak / Prisoners / Denis Villeneuve / ABD
USTALAR / MASTERS 11 FİLM / 11 FILMS
- Şeytan Düğümü / Devils Knot / Atom Egoyan / ABD
- Kıskançlık / La Jalousie / Jealousy / Philippe Garrel / Fransa
- Sıfır Teorisi / The Zero Theorem / Terry Gilliam / İngiltere-ABD-Romanya-Fransa
- Son Hain / Le dernier des injustes / The Last of the Unjust / Claude Lanzmann / Fransa-Avusturya
- Köpeklerin Tarlası / Field of Dogs / Lech Majewski / Polonya
- Diplomasi / Diplomatie / Diplomacy / Volker Schlöndorff / Fransa-Almanya
- Scola Felliniyi Anlatıyor / Che strano chiamarsi Federico, Scola racconta Fellini / How Strange to be Named Federico, Scola Narrates Fellini / Ettore Scola / İtalya
- Dışişleri / Quai DOrsay / Bertrand Tavernier / Fransa
- Walesa / Wałęsa. Człowiek z Nadziei. / Walesa. Man of Hope. / Andrzej Wajda / Polonya
- İtiraf 1 / Nymphomaniac Volume I / Lars Von Trier / Danimarka-Almanya-Fransa-Belçika-İngiltere (Özel Gösterim)
- İtiraf 2 / Nymphomaniac Volume II / Lars Von Trier / Danimarka-Almanya-Fransa-Belçika-İngiltere (Özel Gösterim)
DÜNYA FESTİVALLERİNDEN / FROM THE WORLD OF FESTIVALS 20 FİLM / 20 FILMS
- Baş Belası / Fièvres / Hicham Ayouch / Fas-Fransa
- Beyaz Gölge / White Shadow / Noaz Deshe / Tanzanya-Almanya-İtalya
- Yaza Veda / Hotori no sakuko / Au revoir lété / Koji Fukada / Japonya
- Kefaret / Redemption / Miguel Gomes / Portekiz-Almanya-Fransa-İtalya (Yönetmenin,Tüm Varlıkların İlahisi / Cântico Das Criaturas + 31 + Noel Hediyeleri / Inventário De Natal + Bu Arada / Entretanto adlı kısalarıyla beraber gösterilecektir)
- Yüksek Risk / Starred Up / David Mackenzie / İngiltere
- Vurgun / iNumber Number / Donovan Marsh / Güney Afrika
- İnfaz / Calvary / John Michael McDonagh / İrlanda-İngiltere
- Eylül / September / Penny Panayotopoulou / Yunanistan-Almanya
- Durgun Hayat / Still Life / Uberto Pasolini / İngiltere-İtalya
- Ida / Pawel Pawlikowski / Polonya-Danimarka
- 3 Oyunculuk Egzersizi / Trois exercices dinterprétation / Three Interpretation Exercises / Cristi Puiu /
Romanya-Fransa
- Elyazmaları Yanmaz / Dast-Neveshtehaa Nemisoosand / Manuscripts Dont Burn / Mohammad Rasoulof / Iran
- Minik Ayaklar / Little Feet / Alexandre Rockwell / ABD
- Tatlı Biber Diyarım / My Sweet Pepper Land / Hiner Saleem / Fransa-Almanya
- Avludaki Fısıltılar / Dans la cour / In the Courtryard / Pierre Salvadori / Fransa
- Öncü / Pionér / Pioneer / Erik Skjoldbjærg / Norveç-Almanya-İsveç-Fransa-Finlandiya
- İçimizdeki Düşman / O ehthros mou / The Enemy Within / Yorgos Tsemberopoulos / Yunanistan
- İnce Buz, Kara Kömür / Bai ri yan huo / Black Coal, Thin Ice / Diao Yinan / Hong Kong-Çin
- Ningen / Çağla Zencirci + Guillaume Giovanetti / Japonya-Türkiye-Fransa
- Nükleer Santral / Grand Central / Rebecca Zlotowski / Fransa-Avusturya
YENİ BİR BAKIŞ / NEW VISIONS 15 FİLM / 15 FILMS
- Betlehem / Bethlehem / Yuval Adler / İsrail-Belçika-Almanya
- Komiser / Mayor / The Major / Yury Bykov / Rusya
- Paralel Evren / Coherence / James Ward Byrkit / ABD
- Kurt Kapıda / O lobo atrás da porta / Wolf at the Door / Fernando Coimbra / Brezilya
- Her Şey Onun Iyiliği Için / Tots volem el millor per a ella / We all want whats best for her / Mar Coll / İspanya
- Betondaki Çatlaklar / Cracks in the Concrete / Risse Im Beton / Umut Dag / Avusturya
- Sinirlenmeyeceğim! / Asabani Nistam! / Im Not Angry / Reza Dormishian / İran
- Salvo / Fabio Grassadonia + Antonio Piazza / İtalya-Fransa
- Japon Köpeği / Câinele Japonez / The Japanese Dog / Tudor Cristian Jurgiu / Romanya
- Her Şey Olacağına Varır / Las cosas como son / Things the Way They Are / Fernando Lavanderos Montero / Şili
- Zar Oyunu / Liars Dice / Geethu Mohandas / Hindistan
- Medealar / Medeas / Andrea Pallaoro / ABD
- Muhteşem Kedibalığı / Los insólitos peces gato / The Amazing Cat Fish / Claudia Sainte-Luce / Meksika
- Yalnız Hayaletin Öyküsü / Qissa: The Tale of a Lonely Ghost / Anup Singh / Almanya-Fransa-Hindistan-Hollanda
- Dilsiz / El Mudo / The Mute / Daniel Vega + Diego Vega / Peru-Fransa-Meksika
NTV BELGESEL KUŞAĞI / DOCUMENTARY TIME WITH NTV 18 FİLM / 18 FILMS
- Gökyüzüne Teğet / Grazing The Sky / Horacio Alcala / Meksika-Portekiz-İspanya
- Evrenin Hâkimi / Master of the Universe / Marc Bauder / Almanya-Avusturya
- Babil Okulu / La Cour de Babel / School of Babel / Julie Bertuccelli / Fransa
- Pussy Putine Karşı / Pussy versus Putin / Vasily Bogatov + Taisiya Krugovikh / Rusya
- Humusa Dönüş / The Return to Homs / Talal Derki / Suriye-Almanya
- Istanbul United / Farid Eslam + Olli Waldhauer / Almanya
- Bertolucciden Bertolucci / Bertolucci on Bertolucci / Walter Fasano + Luca Guadagnino / İtalya-Avusturya-Fransa-İngiltere-İsviçre
- Armstrong Yalanı / The Armstrong Lie / Alex Gibney / ABD
- Büyük Müze / Das Grosse Museum / The Great Museum / Johannes Holzhausen / Avusturya
- Bergmanın Evinde / Trespassing Bergman / Jane Magnusson + Hynek Pallas / İsveç
- Meçhul Malum / The Unknown Known / Errol Morris / ABD
- Yıldız Olmaya Ramak Kala / 20 Feet from Stardom / Morgan Neville / ABD
- Şiddete Dair / Concerning Violence / Göran Olsson / İsveç-Finlandiya-Danimarka-ABD
- Kısmet / Kismet / Nina Maria Paschalidou / Yunanistan-Güney Kıbrıs
- Çevreyolu / Sacro GRA / Gianfranco Rosi / İtalya-Fransa
- Salinger / Shane Salerno / ABD
- Biz Dostuz / We come as friends / Hubert Sauper / Fransa-Avusturya
- Baştan Çıkarılmış ve Terkedilmiş / Seduced and Abandoned / James Toback / ABD
MAYINLI BÖLGE / MINED ZONE 9 FİLM / 9 FILMS
- Şiddet Güzeli / Miss Violence / Alexandros Avranas / Yunanistan
- Tarihin Sonu / Norte, hangganan ng kasaysayan / Norte, the End of History / Lav Diaz / Filipinler
- Tanrının Oğlu / Child Of God / James Franco / USA
- Her Şey Düzelecek / Tore Tanzt / Nothing Bad Can Happen / Katrin Gebbe / Almanya
- Polis Memurunun Karısı / Die Frau des Polizisten / The Police Officers Wife / Philip Gröning / Almanya
- Sokak Köpekleri / Jiao you / Stray Dogs / Tsai Ming-liang / Tayvan-Fransa
- Batıya Yolculuk / Xi You / Journey to the West / Tsai Ming-liang / Tayvan-Fransa
- Kız Kardeşler / Las niñas Quispe / The Quispe Girls / Sebastián Sepúlveda / Şili-Fransa-Arjantin
- Ölümümün Hikâyesi / Història de la meva mort / Story of My Death / Albert Serra / İspanya-Fransa
ANTIDEPRESAN / ANTIDEPRESSANT 9 FİLM / 9 FILMS
- Attila Marcel / Sylvain Chomet / Fransa
- Mayın Yazı / May in the summer / Cherien Dabis / Ürdün-Katar-ABD
- Hayat Bir Esintidir / Lifes a Breeze / Lance Daly / İrlanda-İsveç
- 9 Ay Hapis / 9 mois ferme / Albert Dupontel / Fransa
- Club Sándwich / Fernando Eimbcke / Meksika
- Film Eleştirmeni / El crítico / The Critic / Hernán Guerschuny / Arjantin
- İlk Randevu / Brma Paemnebi / Blind Dates / Levan Koguashvili / Gürcistan-Ukrayna
- Bizden İyisi Yok / Vi är bäst! / We are the Best! / Lukas Moodysson / İsveç
- Hepimizin Sevgilisi / Uri Sunhi / Our Sunhi / Hong Sang-soo / Güney Kore
ÇOCUK MÖNÜSÜ / KIDS MENU 3 FİLM / 3 FILMS
- Annem Amerikada Buffalo Billle Tanıştı / Ma maman est en Amérique, elle a rencontré Buffalo Bill /
My Mommy Is In America And She Met Buffalo Bill / Marc Boreal + Thibaut Chatel / Fransa-Lüksemburg
- Amazonia / Thierry Ragobert / Fransa-Brezilya (83)
- Cesur Tavşanın Sihirli Macerası / Resan till Fjäderkungens Rike / Beyond Beyond / Esben Toft Jacobsen / İsveç-Danimarka
GECEYARISI ÇILGINLIĞI / MIDNIGHT MADNESS 3 FİLM / 3 FILMS
- Karabasan / The Babadook / Jennifer Kent / Avustralya
- Büyük Kötü Kurtlar / Big Bad Wolves / Aharon Keshales + Navot Papushado / İsrail
- Ölüm Oyunu / Killers / Kimo Stamboel + Timo Tjahjanto / Endonezya-Japonya
NERDESİN AŞKIM? / WHERE ARE YOU MY LOVE? 7 FİLM / 7 FILMS
- Hawaii / Marco Berger / Arjantin
- İnceldiği Yerden Kopsun / Någonting måste gå sönder / Something Must Break / Ester Martin Bergsmark
- Doğulu Çocuklar / Eastern Boys / Robin Campillo / Fransa
- Göldeki Yabancı / Linconnu du lac / Stranger by the Lake / Alain Guiraudie / Fransa
- Sevgilinin Ardından / Lilting / Hong Khaou / İngiltere
- Aşkın Yaşı Yoktur / Gerontophilia / Bruce LaBruce / Kanada
- Bugün Eve Yalnız Dönmek İstiyorum / Hoje Eu Quero Voltar Sozinho / The Way He Looks / Daniel Ribeiro / Brezilya
SAVAŞ VE HATIRALAR: ALEKSEY GERMAN FİLMLERİ /
WAR AND REMEMBRANCE: FILMS OF ALEKSEY GERMAN 6 FİLM / 6 FILMS
- Yedinci Uydu / Sedmoy sputnik / The Seventh Companion / Aleksey German + Grigori Aronov / SSCB
- Kahraman Mı, Hain Mi? / Proverka na dorogakh / Trial on the Road / Aleksey German / SSCB
- Savaşsız Yirmi Gün / Dvadtsat dney bez voyny / Twenty Days Without War / Aleksey German / SSCB
- Arkadaşım İvan Lapşin / Moy drug Ivan Lapshin / My Friend Ivan Lapshin / Aleksey German / SSCB
- Hrustalyov, Arabamı Getir! / Khrustalyov, mashinu! / Khrustalyov, My Car! / Aleksey German / Rusya-Fransa
- Tanrı Olmak Zor İş / Trydno byt bogom / Hard to be a God / Aleksey German / Rusya
MK2 40. YIL / MK2 40TH ANNIVERSARY 8 FİLM / 8 FILMS
- Laurence Anyways / Xavier Dolan / Kanada-Fransa
- Zevk Uğruna / Le Bon Plaisir / Francis Girod / Fransa
- 30 Yaşında Ölmek / Mourir à 30 ans / Half A Life / Romain Goupil / Fransa
- Claire Dolan / Lodge Kerrigan / ABD-Fransa
- Beş / Five / Abbas Kiarostami
- Bir Masumiyet Anı / Nun va Goldoon / A moment of Innocence / Mohsen Makhmalbaf / İran-Fransa
- Son Durak Cennet / Terminus paradis / Lucian Pintilie / Fransa-Romanya-İtalya
- Kaos / Paolo Taviani & Vittorio Taviani / İtalya-Fransa
ASLI GİBİDİR / CERTIFIED COPY 3 FİLM / 3 FILMS
- Kuzen Jules / Le Cousin Jules / Cousin Jules / Dominique Benicheti / Fransa
- Dehşetin Bedeli / Sorcerer / William Friedkin / ABD
- Baal / Volker Schlöndorff / Batı Almanya
POLONYA DENEYSEL CANLANDIRMA SİNEMASI ANTOLOJİSİ
POLISH EXPERIMENTAL ANIMATION: AN ANTHOLOGY
(40 kısa film 3 program halinde gösterilecektir. / 40 short films will be screened into 3 programmes.)
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE KRİZDEKİ MODERNİTE /
THE FIRST WORLD WAR AND MODERNITY IN CRISIS From Caligari To Hitler: Observations On Weimar Cinema And Siegfried Kracauers Critical Theory Of Popular Culture 2 FİLM / 2 FILMS
- Korku Sinemaya Geldiğinde / Caligari Wie der Horror ins Kino kam / Caligari When Horror came into Cinema / Rüdiger Suchsland / Almanya
- Bir Pazar Günü / Menschen am Sonntag / People on Sunday / Robert Siodmak + Edgar G. Ulmer / Almanya
ÖZEL GÖSTERİM / SPECIAL SCREENING 2 FİLM / 2 FILMS
- Kırık Beyaz Laleler / Off-white Tulips / Aykan Safoğlu / Türkiye-Almanya
- Langstonu Ararken / Looking for Langston / Isaac Julien / İngiltere
ANILARINA / IN MEMORIAM 8 FİLM / 8 FILMS
- The Master / Paul Thomas Anderson / ABD (Philip Seymour Hoffman anısına)
- Kraliçe Margot / La Reine Margot / Patrice Chéreau / Fransa-İtalya-Almanya
- Kızıl ve Beyaz / Csillagosok, katonák / The Red and The White / Miklos Jansco / Macaristan-SSCB
- Sürü / The Herd / Zeki Ökten / Türkiye (129) (Tuncel Kurtiz anısına)
- Arabistanlı Lawrence / Lawrence of Arabia / David Lean / İngiltere (Peter OToole anısına)
- Jambon, Jambon / Jamón, Jamón / Bigas Luna / İspanya
- Bugün Aslında Dündü / Groundhog Day / Harold Ramis / ABD
- Rileynin Hayatı / Aimer, Boire et Chanter / Life of Riley / Alain Resnais / Fransa
BU İKİLİYE DİKKAT / WHAT A PAIR 38 FİLM / 38 FILMS
- İstanbulun Fethi / The Fall of Constantinople / Aydın Arakon + Karanlık Sular / The Serpents Tale / Kutluğ Ataman
- Beklenen Şarkı / A Song to Long For / Sami Ayanoğlu, Orhon M. Arıburnu, Cahide Sonku + Mavi Boncuk / Blue Eyes / Ertem Eğilmez
- Yalnızlar Rıhtımı / Port of the Lonely / Ö. Lütfi Akad + Gemide / On Board / Serdar Akar
- Her Şey Çok Güzel Olacak / Everythings Gonna Be Great / Ömer Vargı + Küçük Hanımın Şoförü /
Driving Little Missy / Nejat Saydam
- Fıstık Gibi Maşallah / Such babes! / Hulki Saner + Kilink İstanbulda / Kilink in Istanbul / Yılmaz Atadeniz
- Beyoğlunun Arka Yakası / The Other Side of Beyoğlu / Şerif Gören + Sürtük / Chanteuse of Beyoğlu / Ertem Eğilmez
- Dönüş / The Return / Türkan Şoray + Duvara Karşı / Head-On / Fatih Akın
- Arkadaş / The Friend / Yılmaz Güney + Eşkıya / The Bandit / Yavuz Turgul
- Yatık Emine / Emine the Prostitute / Ömer Kavur + Aysel, Bataklı Damın Kızı / Aysel, The Girl from the Swampy Roof / Muhsin Ertuğrul
- Otobüs / The Bus / Tunç Okan + Fotoğraf / The Photograph / Kazım Öz
- Çöpçüler Kralı / The King of Streetsweepers / Zeki Ökten + Korkuyorum Anne / Mommy, Im Scared / Reha Erdem
- Teyzem / My Aunt / Halit Refiğ + Uçurtmayı Vurmasınlar / Dont Let Them Shoot the Kite / Tunç Başaran
- Aaahh Belinda / Atıf Yılmaz + Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri / Daydreams of Miss Cazibe / İrfan Tözüm
- Hamam / Ferzan Özpetek + Bir Türke Gönül Verdim / / I Loved A Turk / Halit Refiğ
- Mayıs Sıkıntısı / Clouds of May / Nuri Bilge Ceylan + Yumurta / Egg / Semih Kaplanoğlu
- Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak / Boats out of Watermelon Rinds / Ahmet Uluçay + Bir Tuğra Kaftancıoğlu Filmi / A Tuğra Kaftancıoğlu Film / Emre Akay, Hasan Yalaz
- Babam ve Oğlum / My Father and Son / Çağan Irmak + İki Başlı Dev / Purgatory / Orhan Oğuz
- Kader / Destiny / Zeki Demirkubuz + Kuyu / The Well / Metin Erksan
- Tabutta Rövaşata / Somersault in A Coffin / Derviş Zaim + Araf / Somewhere in Between / Yeşim Ustaoğlu
Akbankın onuncu kez desteklediği İstanbul Film Festivalinin 33üncüsü, 520 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek. Programındaki filmlerin niteliği ve çeşitliliğinin yanı sıra izleyici sayısıyla da önder konumunu koruyan İstanbul Film Festivali, bu yıl da sinemaseverlere 20nin üzerinde bölümde 200ü aşkın filmin yanı sıra usta sinemacıların katılacağı söyleşiler, atölye çalışmaları ve sinema dersleriyle dolu iki hafta yaşatacak.
Sinemaseverler, 2013 ve 2014ün nitelikli yapımlarından sinemanın unutulmaz klasiklerine, usta yönetmenlerin başyapıtlarından Sundance ve Berlin film festivallerinde prömiyerleri yapılan eserlere, belgesellerden çocuk filmlerine uzanan bir yelpazedeki programı takip edebilecekler. Festival, klasikleşmiş bölümlerinin yanı sıra 2014 yılına özel bölümleriyle de ses getirecek. Türkiye sinemasının 100. yılı için sinema yazarları Fatih Özgüven ve Engin Ertan, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan tarafından hazırlanan Bu İkiliye Dikkat, 2014 yılında kutlanan PolonyaTürkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde hazırlanan Polonya Canlandırma Sineması ve Marin Karmitzin kurduğu prodüksiyon şirketi MK2nün 40. yılı şerefine hazırlanan MK240. Yıl festivalin heyecan verici projelerinden Yalnızca altı film yapmasına rağmen, Rus sinemasının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri olan, adı çoğu zaman Tarkovskiyle birlikte anılan Aleksey Germanın tüm filmleri festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. Festivalde ayrıca Türkiye sinemasının 100. yılı vesilesiyle, Balkanların ilk sinemacıları Yanaki ve Milton Manakinin restore edilen filmlerinin tamamı gösterilecek. Türkiyeden sinemacıları uluslararası profesyoneller ile bir araya getiren Köprüde Buluşmaların dokuzuncusu da yine festival kapsamında yapılacak.
33. İstanbul Film Festivali programı 5 Mart Çarşamba akşamı İKSV Resmi Konaklama Sponsoru Martı İstanbul Hotelde düzenlenen bir toplantıyla, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ve İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan tarafından basına açıklandı.
Toplantının açış konuşmasını yapan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner festivalin destekçilerine teşekkür ederek 2014ün Türkiye sinemasının 100. yılı olduğunun altını çizdi. Bu 100 yıllık tarih içerisinde İstanbul Film Festivalinin ülke sinemasına yaptığı katkılardan mutluluk duyduklarını belirten Taner, son 10 yıldır festivale destek veren Akbankın Genel Müdürü Hakan Binbaşgili konuşmasını yapmak üzere sahneye davet etti.
Bundan 33 yıl önce 6 filmin gösterimiyle bir film haftası olarak başlayan İstanbul Film Festivalinin, bugün 3görkemli bir sinema şöleni haline geldiğinin altını çizen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil Bu yıl aynı zamanda Türk sineması da 100üncü yılını geride bıraktı. Ne mutlu bizlere ki, İstanbul Film Festivalinin 33üncü yılında, sinemamızın geldiği nokta hepimize gurur veriyor. İstanbul Film Festivalinin, yürekten desteklediğimiz sinemamızdaki bu gelişimde ve kaydettiği başarılarda önemli bir payı bulunduğuna inanıyorum. Akbank olarak Türkiyenin en uzun soluklu ve önemli sanat etkinlikleri arasında yer alan festivali 10uncu kez desteklemekten onur duyuyoruz dedi. Binbaşgil konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Böyle bir festivale sahip olmamızda büyük emeği bulunan, öncü kişiliği ve rehberliğiyle hatıralarımızda hep yaşayacak olan Sayın Şakir Eczacıbaşını saygıyla anıyorum. Ayrıca, kültür ve sanat hayatımıza 40 yılı aşkın bir süredir olağanüstü katkılarda bulunan İKSVnin değerli ekibine ve başkan Sayın Bülent Eczacıbaşına teşekkür ediyorum.
Basın toplantısında daha sonra söz alan İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan, festival programında yer alan filmler, festivale katılacak konuklar ve festival sırasında düzenlenecek etkinliklerle ilgili ayrıntılı bilgi aktardı.
FESTİVAL AFİŞİNDE İNCİ EVİNER VE BÜLENT ERKMEN İMZASI
İKSV, farklı sanat dallarının önemli isimlerinin yapıtları, desenleri veya el yazılarından İstanbul Festivallerinin tanıtım afişlerini oluşturmaya bu yıl da devam ediyor. Eserleri, Bülent Erkmenin tasarımıyla festival afişlerine dönüştürülen sanatçıların arasına Nuri Bilge Ceylan, Sarkis, Orhan Pamuk, Güher ve Süher Pekinel ile Şahika Tekandın ardından 33. İstanbul Film Festivalinin afişiyle İnci Eviner de katıldı.
FESTİVALİN AÇILIŞ VE KAPANIŞ TÖRENLERİ
33. İstanbul Film Festivali, 4 Nisan Cuma akşamı yapılacak açılış töreniyle başlayacak. Açılış töreni NTVden canlı yayımlanacak. Törenin hemen ardından Stephen Frearsin, festival kapsamında Akbank Galalarında izlenebilecek son filmi Philomena / Umudun Peşinde, festivalin açılış filmi olarak gösterilecek.
19 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda yapılacak kapanış ve ödül töreni ise CNN Türkten canlı yayımlanacak gecede Altın Laleler ile festivalin diğer ödülleri açıklanacak. Törenin ardından Uluslararası Yarışmada Altın Lale Ödülünün sahibi olan film kapanış filmi olarak gösterilecek.
FESTİVALİN ONUR ÖDÜLLERİ
İstanbul Film Festivali Yaşam Boyu Başarı Ödülünü bu yıl, tarih, savaş ve insan yazgısı kavramlarını sık sık yapıtlarına konu eden büyük usta Polonyalı yönetmen Andrzej Wajda alacak. Ödülü, sağlık sorunlarından ötürü İstanbula gelemeyecek olan yönetmenin adına, yönetmenin Walesa: Man Of Hope / Walesa adlı filminin 12 Nisan Cumartesi günü yapılacak gösteriminden önce filmin başrol oyuncusuna verilecek.
İstanbul Film Festivali Onur Ödülleri de bu yıl yedi saygın isme takdim edilecek.
Festivalin açılış töreninde Türkiye sinemasına yıllar boyu emek vermiş senarist Umur Bugay, oyuncu Sevda Ferdağ, yapımcı Abdurrahman Keskiner, oyuncu Eşref Kolçak, müzisyen Atilla Özdemiroğlu ile yönetmen, senarist ve yapımcı İrfan Tözüme İstanbul Film Festivali Onur Ödülleri takdim edilecek.
İstanbul Film Festivali, popüler ve nitelikli film yapımcılığında 40. yılını kutlayan Fransız yapım şirketi MK2nün kurucusu Marin Karmitze de Sinema Onur Ödülü takdim edecek. 2014 yılında sinema kariyerinin 40. yılını tamamlayan, bağımsız film dağıtımcılığının ünlü ismi, yönetmen ve yapımcı Marin Karmitz festivalin 19 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenecek kapanış ve ödül töreninde Sinema Onur Ödülünü almak üzere İstanbulda olacak.
FESTİVALDE ALTIN LALE HEYECANI
İstanbul Film Festivalinin Altın Lale Uluslararası ve Ulusal Yarışmaları kapsamında bu yıl da Türkiye ve dünya sinemasının seçkin yapımları ödül için yarışacak. Festivalin ikinci haftasında jüri ve izleyici karşısına çıkacak filmlere ödülleri, 19 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenecek kapanış ve ödül töreninde verilecek.
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Üyesi sinema yazarları Ceyda Aşar, Engin Ertan ve Esin Küçüktepepınarın yarışma filmlerinin yönetmenleriyle yapacağı röportajlar, Mart ayı ve festival boyunca festivalin resmî web sitesi, festival blogu ve sosyal medyadan takip edilebilecek.
Altın Lale Uluslararası Yarışma
33. İstanbul Film Festivalinin Uluslararası Yarışma bölümünde festivalin büyük ödülü Altın Lale için, sanat ve sanatçı temasını işleyen ya da bir edebiyat eserinden uyarlanan 11 film yarışacak. Şakir Eczacıbaşı anısına verilen Uluslararası Altın Lale Ödülü, bu yıl da Eczacıbaşı Topluluğu tarafından 25.000 avroluk para ödülüyle desteklenecek. Bu ödülün 10.000 avrosu Altın Lalenin sahibi olacak filmin yönetmenine, 10.000 avrosu filmin Türkiyedeki dağıtımını üstlenecek firmaya, 5.000 avrosu ise Jüri Özel Ödülünü kazanacak filmin yönetmenine verilecek.
33. İstanbul Film Festivali Altın Lale Uluslararası Yarışma Jürisinin başkanlığını A Separation / Bir Ayrılık ve The Past / Geçmiş filmleriyle tanınan İranlı yönetmen Asghar Farhadi üstlenecek. Farhadinin yanı sıra jüride yönetmen Philippe Le Guay, prodüktör ve London Film School direktörü Lynda Myles, senarist Razvan Radulescu ve oyuncu Defne Halman yer alacak. Lynda Myles festival izleyicileri için bir de sinema dersi verecek.
Geçen yıl Peter Weir başkanlığındaki jüriden What Richard Did / Ne Yaptın Richard? ile Uluslararası Altın Laleyi kazanan İrlandalı yönetmen Lenny Abrahamsonın son filmi Frank, ilk kez Sundance Film Festivalinde izleyici karşısına çıktı. Başrollerini Domhnall Gleeson, Michael Fassbender ile Maggie Gyllenhaalun paylaştığı Frank, alışılmadık bir müzikal komedi. Filmde başarılı olmak isteyen bir müzisyen, çılgın bir müzik grubuna katılır. Grubun solisti Frank, başındaki kafa şeklindeki dev maskeyi hiç çıkarmadan şarkı söyler. Filmde Franki canlandıran Michael Fassbender şarkıları kendisi seslendiriyor. Yönetmen Lenny Abrahamson da festivalin konukları arasında.
Her çalışmasında dram ile komedi arasında bir denge kurmasıyla tanınan, İzlanda sinemasının en ilgi çekici simalarından Ragnar Bragason son filmi Metalhead / Metalci ile Altın Lale için yarışacak. Heavy metale şapka çıkaran bu hem komik hem de duygusal film, gözlerden uzak bir çiftlikte büyüyen ve rock yıldızı olmayı çok ama çok isteyen bir genç kızın hikâyesini anlatıyor. Yönetmen Ragnar Bragason Nisan ayında festivalin konuğu olarak İstanbula gelecek.
Başrollerinde Mia Wasikowska ve Adam Driverın rol aldığı Tracks / Çöldeki İzler, Robyn Davidsonın 1978 yılında dokuz ay boyunca Avustralyanın kuzeyindeki Alice Springsden kıtanın batısına develerle 2700 kilometre süren yolculuğunu konu alan bir cesaret ve azim öyküsü anlatıyor. Davidsonın anı kitabından uyarlanan filmin yönetmeni John Curran, The Killer Inside Me / İçimdeki Katil (2010) filminin senaristi olarak tanınıyor. John Curran da festivalin konuklarından.
Kanadalı yazar, yönetmen ve oyuncu Xavier Dolanın, Hitchcockvari bir psikolojik gerilim olan dördüncü uzun metrajlı filmi Tom at the Farm / Tom Çiftlikte heyecanla beklenen yarışma filmlerinden. Venedikte FIPRESCI ödülü alan filmde Dolan yine farklı bir film türünü deniyor. Xavier Dolanın MK240. Yıl kapsamında yine festival programında yer alan bir önceki filmi Laurence Anyways de Cannesdan ödülle dönmüştü.
Alışılmadık bir büyüme ve neşeli bir özyaşam öyküsü olan Myself and Mum / Ben, Kendim ve Annem, Fransız sahne sanatçısı Guillaume Gallienne yıllardır sahneye koyduğu tek kişilik gösterisini beyaz perdeye uyarlıyor. Hep kız çocuğu istemiş olmasına rağmen üç oğlu olan annesinin zamanla Guillaumeu kendi kendine eşcinsel varsayışını konu alıyor. Filmde hem kendi gençliğini hem de annesini canlandıran Galliene, cinsel kimliğinin oturması sırasında yaşadıklarına değinirken film boyunca eşcinsel film klişelerini ve büyüme öykülerini tiye alıyor. Cannes Film Festivalinde Yönetmenlerin Onbeş Günü bölümünün açılışını yapan filmi, 28 Şubatta verilen Cesar ödüllerinde En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu da dahil olmak üzere toplam 5 ödül alarak büyük bir başarıya imza attı.
Selanikte İzleyici Ödülü, Valladolidde En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazanan Papusza / Taş Bebek ise ilk kadın Roman şair Bronislawa Wajs, ya da tanındığı isimle Papusza yani Taş Bebekin adını taşıyor. Polonyada lanetli şair olarak tanınan Papuszanın yaşam öyküsü, ülkedeki Roman toplumunun tarihiyle de ortak yönler taşıyor. Filmin başrol oyuncusu Jowita Budnilk de festivale katılacak.
Abim Evin Tek Çocuğu ve Hayatımız ile tanıdığımız Daniele Luchetti, kısmen otobiyografik yeni filmi Those Happy Years / Mutlu Yıllarımızda seyirciyi film çekmeye meraklı bir çocuğun gözlerinden 70li yıllara götürüyor. Yönetmen Daniele Luchettiye göre, peliküle ve onun kendine has kokusuna bir saygı duruşu olan Mutlu Yıllarımızın ilk gösterimi Toronto Film Festivalinde gerçekleşmişti. Daniele Luchetti de festivale katılacak.
2013 İsveçin Oscarı sayılan Guldbagge ödüllerinde En İyi Film ve En İyi Senaryo, Venedikte ise gösterildiği Ufuklar Bölümünde FIPRESCI Ödülü alan The Reunion / Buluşma İsveçli sanatçı Anne Odellin ilk filmi. İlkokul yıllarında maruz kaldığı zorbalıklardan etkilenerek çektiği Buluşmada Odell bir mezunlar buluşmasının önce sahtesini filme çekiyor, ardından sınıf arkadaşlarına bu filmi gösteriyor; böylece gerçekle kurgu arasındaki çizgiyi epeyce esnetiyor.
2005te festivalde gösterilen La Face cachée de la lune / Ayın Saklı Yüzü ile hayran kitlesini artıran ünlü tiyatro ve sinema yönetmeni Robert Lepage, kısa film yönetmeni Pedro Pires ile birlikte yine Lepageın bir tiyatro oyununu sinemaya aktarıyor. Lipsynchin film uyarlaması olan Triptyque / Üçleme, ilk gösterimini yaptığı Toronto Film Festivalinde büyük ilgi topladı. Lepageın diyalog ve görsellik dehasının yine ön plana çıktığı, hafıza ve kimlik kavramlarıyla oynayan Üçleme, Quebecli bir kitapçı, Alman bir beyin cerrahı ve bir caz şarkıcısının kesişen hayatlarını mercek altına alıyor.
Martin Provostun Toronto Film Festivalinde prömiyerini yapan filmi Violette, başrollerini Emmanuelle Devos ve Sandrine Kiberlainin paylaştığı bir dönem filmi. Filmin başkahramanı ise filme adını da veren Fransız yazar Violette Leduc. Fransız kamuoyunda kadın cinselliği, kürtaj gibi meseleleri ilk kez tartışmaya açan yazarlarından sayılan Leduc, daha çok ünlü kadın yazar Simone de Beauvoir ile olan dostluğu ile tanınıyor. 2. Dünya Savaşı günlerinde başlayan film, bu yakınlığı mercek altına yatırıyor.
Joachim Trierin birçok ödüllü filminin senaryosunda imzası bulunan Norveçli yönetmen Eskil Vogtun ilk uzun metrajlı filmi Blind / Körlük, görme duyusunu kaybeden bir kadının aklını da kaybetmemek için gerçekliğe sıkı sıkı sarılma mücadelesini işleyen gerilimli olduğu kadar mizah unsurlarını da kullanan bir dram. Görüntü yönetmenliğini Dogtooth / Köpekdişinin de kameramanlığını üstlenen Thimios Bakatakisin yaptığı ve yalnızca görme hakkında değil yazma ve yalnızlık üzerine bir film de olan Körlük, Sundancede Senaryo Ödülü kazandı.
Ulusal Yarışma ve Türkiye Sineması
İstanbul Film Festivalinde Ulusal Yarışma ve Türkiye Sineması sponsorluğunu, festivale 27 yıldır destek veren Anadolu Efes üstlenecek. Festivalde Türkiyeden, yapımı 20132014 sezonunda tamamlanmış filmlerin bir araya geldiği Türkiye Sineması bölümünde Ulusal Yarışmanın yanı sıra Yarışma Dışı, Belgeseller ve Yeni Türkiye Sineması başlıkları altında 35 film gösterilecek. Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezinin düzenlediği 2014 Hisar Kısa Film Seçkisi de ilk gösterimini yine İstanbul Film Festivalinde yapacak.
Altın Lale Ulusal Yarışma
Ulusal Yarışmada Altın Lale Ödülü için, yapımı 20132014 sezonunda tamamlanan Türkiyeden filmler yarışacak. Ulusal Yarışma jüri başkanlığını, Türkiye sinemasının usta yönetmenlerinden Derviş Zaim üstlenecek. Altın Lale Ulusal Yarışma Jürisinin diğer üyeleri, ARTE Dışalımlar Sorumlusu Karen Byot, Varşova TMobile Yeni Ufuklar Film Festivali Sanat Direktörü Joanna Lapiska, oyuncu Nadir Sarıbacak ve yazar Hakan Günday. Jüri festivalde, En İyi Film, En İyi Yönetmen, Jüri Özel Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Özgün Müzik olmak üzere, toplam 9 dalda ödül verecek.
Ulusal Yarışmada yer alacak filmler arasından jürinin seçeceği En İyi Filme 150.000 TL, En İyi Yönetmene ise 50.000 TL ödül verilecek. İlk kez 2011 yılında para ödülüyle desteklenen Jüri Özel Ödülü bu yıl da en iyi ikinci filme verilecek. Onat Kutlar anısına verilecek bu ödülü kazanan filmin yapımcısına Anadolu Efes tarafından 60.000 TL verilecek. Festivalde En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu seçilecek isimler 10.000er TL alacak. 33. İstanbul Film Festivali Altın Lale Ulusal Yarışmada jüri ayrıca, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Özgün Müzik dallarında da ödüller verecek.
Altın Lale Ulusal Yarışmada ödül için bu yıl 10 film jüri karşısına çıkacak. Yarışmadaki 5 film dünya, 3 film ise Türkiye prömiyeri yapacak. Ulusal Yarışma bölümünün filmleri şöyle:
- Silsile / Ozan Açıktan
- Şarkı Söyleyen Kadınlar / Reha Erdem
- Sesime Gel / Hüseyin Karabey (Türkiye prömiyeri)
- Gittiler / Kenan Korkmaz (Dünya prömiyeri)
- Kumun Tadı / Melisa Önel (Türkiye prömiyeri)
- Bir Varmış Bir Yokmuş / Kazım Öz (Dünya prömiyeri)
- Ben O Değilim / Tayfun Pirselimoğlu (Türkiye prömiyeri)
- Deniz Seviyesi / Esra Saydam & Nisan Dağ (Dünya prömiyeri)
- Ayhan Hanım / Levent Semerci (Dünya Prömiyeri)
- İtirazım Var / Onur Ünlü (Dünya prömiyeri)
Yarışma Dışı
Şavaş Baykalın Şiirin Tadı, Atıl İnaçın Daire, Ferit Karahannın Cennetten Kovulmak, Ramin Matinin Kusursuzlar ve Nihat Sevenin Uzun Yol filmleri festivalin Yarışma Dışı bölümünde izleyicilerle buluşacak.
Yeni Türkiye Sineması
İlk ya da ikinci filmini çeken yönetmenlerin yapıtlarının bulunduğu Yeni Türkiye Sineması başlığında bu yıl Ozan Adamın Körler Jaluziler İçin, Levent Çetinin Sivil, Murat Eroğlunun Şafakla Dönenler, Aydın Orakın Asasız Musa, Can Oralın Buna Değer, Görkem Sarkanın Nergis Hanım ve Ebubekir Uygurun Ana adlı filmleri izleyiciyle buluşacak.
Belgeseller
Festivalin Belgesel Danışma Kurulunun 40ın üzerinde başvuru arasından yaptığı seçki, Türkiye Sinemasının Belgeseller kuşağında gösterilecek.
Daha önce 20. İstanbul Caz Festivalinde gösterilen Batu Akyolun Türkiyede Caz isimli belgeselinin yanı sıra Kıvılcım Akayın Dileğim Barış Olsun, Devrim Akkayanın Diyar, Veysi Altayın 33 Yıllık DirenişBerfo Ana, Emel Çelebinin Kül Kedisi Değiliz, Özgür Fındıkın Olağan Haller, Cenk Örtülü ve Zeynel Koçun O İklimde Kalırdı Acılar, Kenan Özerin Saklı Dil, Güliz Sağlamın Tepecik Hayal Okulu, Burak Serbestin Negri ile İstanbulda, Özay Şahinin Fırtına Emine, Reyan Tuvinin Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek ve Ahmet Yurtkurun Uzak belgeselleri ilk kez festival kapsamında izleyiciyle buluşacak.
Festivalden Seyfi Teoman anısına: Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü
İstanbul Film Festivalinin genç yaşta kaybettiğimiz yönetmen ve yapımcı Seyfi Teoman anısına verdiği Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülüne, festivalin Altın Lale Uluslararası ve Ulusal Yarışmalarının yanı sıra, Türkiye Sineması bölümünde yer alan Yarışma Dışı ve Yeni Türkiye Sineması kuşakları ile Sinemada İnsan Hakları bölümünde gösterilen Türkiye yapımı tüm ilk filmler aday olabilecek.
Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülünü kazanan filmin yönetmenine Cem Yılmaz, CMYLMZ Fikirsanat aracılığı ile 30.000 TL verecek. İlk kez geçen yıl verilen ödülü Cem Yılmaz beş yıl boyunca destekleyecek.
Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülünün jürisinde geçen yıl Oh Boy / Eyvah filmiyle festivale konuk olan Jan Ole Gerster, oyuncu Taner Birsel ve yönetmen Seren Yüce yer alacak.
Seyfi Teoman, gerek yönettiği, gerekse yapımcılığını üstlendiği filmlerle hem İstanbul Film Festivalinde, hem de dünyanın belli başlı festivallerinde pek çok ödül kazanmıştı. Teoman, ilk filmi Tatil Kitabıyla İstanbul Film Festivali Altın Lale Ulusal Yarışmada En İyi Film Ödülünü almıştı. İkinci filmi Bizim Büyük Çaresizliğimiz de 61. Berlin Film Festivalinde yarıştıktan hemen sonra İstanbulda hem Ulusal, hem Uluslararası Yarışmada yer almış ve Altın Lale Uluslararası Yarışmada Jüri Özel Ödülünü kazanmıştı. Teomanın yapımcıları arasında bulunduğu, Emin Alperin yönettiği Tepenin Ardı filmi de 2012 yılında Altın Lale Ulusal Yarışmada En İyi Film Ödülünü kazanmıştı. Seyfi Teoman, geçirdiği bir trafik kazası sonucu 8 Mayıs 2012de aramızdan ayrıldı. İstanbul Film Festivali, Seyfi Teomanı En İyi İlk Film Ödülü ile her yıl anmaya devam edecek.
FIPRESCI Ödülü
Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Birliği (FIPRESCI) bu yıl da İstanbul Film Festivali kapsamında ödül verecek. Ulusal ve Uluslararası Yarışmada yer alan birer filme FIPRESCI Ödülü verilecek. Başkanlığını İspanyadan Nando Salvánın yapacağı FIPRESCI Jürisinde Almanyadan HeikeMelba Fendel, Romanyadan Angelo Mitchievici, Mısırdan Amal Al Gamal ve Türkiyeden Janet Barış ile Murat Emir Eren görev alacak.
Radikal Gazetesi Halk Ödülü
İstanbul Film Festivalinde her yıl olduğu gibi Ulusal ve Uluslararası Yarışmada yer alan birer filme, İKSVnin medya sponsorlarından Radikal gazetesinin Halk Ödülü verecek. Radikal Halk Ödülünü alacak iki filmi, festival izleyicileri, festival sinemalarında yer alan bilgisayarlardan oy kullanarak belirleyecekler. Oy kullananlar arasında çekilecek kura sonucunda çeşitli ödüller sahiplerinin olacak. Büyük ödülü kazanacak şanslı izleyici, Radikal gazetesinin davetlisi olarak Selanik Film Festivaline gidecek.
Sinemada İnsan Hakları: Avrupa Konseyi Sinema Ödülü FACE
Avrupa Konseyinin katkılarıyla 8 yıl önce, yalnızca İstanbul Film Festivali kapsamında verilmeye başlanan Avrupa Konseyi Sinema Ödülü FACE (Film Award of the Council of Europe) bu yıl da, Sinemada İnsan Hakları bölümündeki bir filme verilecek. İnsan hakları konusunda kamuoyunda duyarlılık ve bilinç yaratan, konunun öneminin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunan 10 filmin gösterileceği Sinemada İnsan Hakları bölümünden seçilecek filmin yönetmenine kapanış ve ödül töreninde Avrupa Konseyinden bir yetkili tarafından 10.000 avroluk para ödülü takdim edilecek. FACE Ödülüne Avrupa Konseyinin sinema yapıtlarını destekleyen Eurimages Fonu da ortak.
FACE Jürisinin başkanlığını, geçen yıl Syngue Sabour / Sabır Taşı adlı filmi ile İnsan Hakları Yarışmasında FACE Ödülünü alan Atiq Rahimi üstlenecek. Jüride ayrıca Eurimages Yürütücü Direktörü Roberto Olla ve Avrupa Konseyi Genel Sekreter Danışmanı Leyla Kayacık ile gazeteci yazar Özgür Mumcu yer alacak. FACE Ödülü için yarışacak filmler şunlar:
30. İstanbul Film Festivalinde Mikrofon filmiyle Altın Lale kazanan Mısırlı yönetmen Ahmad Abdalla bu filminde Mısırda devrimin ateşini yakacak olan gençliğin yaşadığı derin umutsuzluğu ve öfke birikimini bizlere göstermişti. Kahirenin fakir semtlerinde geçen Rags and Tatters / Çul Çaput, 4 yıl önce Mikrofonun bıraktığı yerden devam ediyor. 2011de, Tahrir Meydanında yapılan gösteriler sırasında hapisten kaçan yüzlerce tutukludan birini izleyen Çul Çaputta yönetmen hiç diyalog kullanmadan, birçok farklı karakterin hikâyesini anlatıyor. Yönetmen Ahmad Abdalla festivalde İstanbulda olacak.
Alman yönetmen Maria Binderin çektiği TransX İstanbul, 25 yıldır insan haklarının ve özelde LGBTIQ bireylerin haklarının etkin savunucularından biri olan İstanbullu transkadın Ebru K.yı izleyen bir belgesel. Kendiyle dalga geçen, nüktedan Ebru, uzun vadede Türkiye toplumunu değiştirmeyi hedeflerken, yönetmenin annesiyle tanışıyor ve birlikte translar için bir bakımevi açmaya karar veriyorlar. Gayet kişisel bir belgesel olan Trans X İstanbul, Ebru K.yı gözlemlerken Türkiyede LGBTQI bireylerin hukuki ve toplumsal yerlerini de sorguluyor.
Mais Darwazahnın şiirsel belgeseli My Love Awaits Me by the Sea / Aşkım Beni Deniz Kıyısında Bekler, hiç tanışmadığı Hasan adlı âşığının peşinden memleketi Filistine ilk kez giden yönetmenin kendi hikâyesini anlatıyor. Aşk, mekân, yuva ve ütopya kavramlarını ele alan film, masalsı niteliğiyle gerçekliği de sorguluyor. Yönetmen Mais Darwazah festival zamanı İstanbulda olacak.
Ai Weiwei the Fake Case / Düzmece Dava, hayatı boyunca insan hakları için mücadele eden dünyaca ünlü Çinli sanatçı Ai Weiweiin yaşam felsefesini, siyasal görüşlerini, insan hakları mücadelesini ve devlet baskısına karşı duruşunu ele alıyor. Ai Weiwei 2011 yılında aniden tutuklanarak tecrit ediliyor. 81 gün gözaltında tutulduktan sonra ev hapsine alınan sanatçının her hareketi eve yerleştirilen 18 kamerayla polisler tarafından halen izleniyor. Filmin yönetmeni Andreas Johnsen festivalin bu yıl İstanbula gelecek konukları arasında.
Maximón Monihanın diyalogsuz ve sessiz sinemaya yakın bir estetik yakalayan yaratıcı ilk filmi The Voice of The Voiceless / Sessizlerin Sesinin senaryosu gerçek olaylardan yola çıkarak yazılmış; başrolleri de amatör oyuncular tarafından paylaşılıyor. Filmde ailesi kandırılarak Orta Amerikadan New Yorka götürülen sağır ve dilsiz Olga adlı bir genç kızı izleriz. Olga, New Yorka vardığında kendi gibi kandırılmış bir grup sağır dilsizle birlikte şiddete maruz bırakılarak dilenmeye zorlanır. Çağdaş ses tasarımıyla neredeyse tamamen konuşmasız bu film Mumbai Film Festivalinde Genç Eleştirmenler Jürisinden En İyi Film Ödülünü aldı. Yönetmen Maximón Monihan da festivalin bu yılki konukları arasında.
Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscara da aday gösterilen, Cannes Belirli Bir Bakış Ödülü, FICFA En İyi Belgesel ve Kudüs En İyi Belgesel ödüllerini alan film The Missing Picture / Eksik Resim bir yandan hayranlık uyandırırken diğer yandan unutulması güç ve sarsıcı bir film. Neredeyse bir tarih dersi niteliğindeki filmde, arşiv görüntüleri ve kilden yapılmış küçük figürler izleyiciyi, 1970li yıllarda Kamboçyanın üstüne bir karabasan gibi çöken Kızıl Kmer rejimine götürüyor. Beş yaşındayken ailesi Kızıl Kmerler tarafından yok edilen yönetmen Rithy Panh, bu en kişisel filminde kendi yaş******* yola çıkarak baskı, fanatizm ve hafıza üzerine benzerine zor rastlanır bir öykü anlatıyor.
Cannesda bütün oyuncu kadrosuyla Yetenek Ödülüne layık görülen, Zürih, Mumbai, Selanik film festivallerinde büyük ödülü kazanan, Selanikte En İyi Yönetmen ve İzleyici Ödülünü de alan La jaula de oro / Altın Kafes, yönetmen Diego Quemada Diazın yüzlerce göçmenin anlattıklarından hareketle çekilmiş ilk uzun metrajlı çalışması. Daha iyi bir hayat hayaliyle Guatemalanın gecekondu bölgesinden yola çıkan üç gencin Amerikaya ulaşma hayallerini şiirsel bir bakış açısıyla izleyen bu yol filmi, yönetmenin tabiriyle insanları birbirinden ayıran, ulusları bir bıçak gibi bölen sınırları sorguluyor.
Gürcü yönetmen Zaza Urushadzenin son filmi Tangerines / Mandalina Bahçesi, savaş, göç ve anayurt kavramlarını ele alıyor. 1992deki RusyaGürcistan savaşıyla birlikte, Gürcistanda yerleşik Estonyalılar, ülkeyi terk edip anayurtları Estonyaya döndü. Vatanlarını terk etmeyen İvo ve Margus, arazilerinde bir Çeçen bir de Gürcü yaralı savaşçıyla karşılaşınca, her ikisini de iyileşinceye kadar evlerine alırlar.
Adalet diye bir şey yoktur, insanın sınırları vardır, iddiasıyla yola çıkan The Verdict / Adalet Peşinde, Belçikalı yönetmen Jan Verheyenin 12. filmi. Karısının bir cinayete kurban gitmesinin ardından hukuk sisteminin boşlukları yüzünden katilin salıverilmesiyle adaleti kendi uygulamaya kalkan bir adamı izleyen Adalet Peşinde, Montreal Film Festivalinde En İyi Yönetmen Ödülünü kazandı.
2010da Altın Lale Jürisinde de yer alan yönetmen Jasmila Zbanicin İngilizce olarak çektiği ilk film For Those Who Can Tell No Tales / Sesini Duyuramayanlar İçinin ilk gösterimi Toronto Film Festivalinde yapıldı. Avustralyalı sanatçı Kym Vercoe, savaştan yıllar sonra gezmek için Bosna HersekSırbistan sınırına gider, ancak burada kaldığı otelde savaş sırasında neler yaşandığını öğrenince hayatı alt üst olur. Vercoenun bu deneyimi üzerine yazıp sahnelediği Seven Kilometers NorthEast adlı oyunundan etkilenerek sinemaya aktaran yönetmen Jasmila Zbanic, Kym Vercoenin yarattığı şiirsellikten etkilendiğini dile getiriyor. Filmde Kym Vercoe kendini oynuyor. Grbavica ve On the Path / Yolda filmleri daha önce festivalde gösterilen yönetmen Jasmila Zbanic bu yıl yeniden İstanbula gelen festivalin konukları arasında.
SEZONUN MERAKLA BEKLENENLERİ AKBANK GALALARINDA
İstanbul Film Festivalinin popüler bölümlerinden Akbank Galalarında, geniş kitleye seslenen, yıldızları usta yönetmenlerle buluşturan, merakla beklenen filmlerin Türkiyedeki ilk gösterimleri yapılacak. Gösterimler Beyoğlundaki Atlas sinemasında yapılacak.
Wes Andersonın Berlin Film Festivalinin açılışını yapan ve Jüri Büyük Ödülünü de kazanan son filmi The Grand Budapest Hotel / Büyük Budapeşte Oteli, Akbank Galalarının merakla beklenen filmlerinden. Türkiye prömiyerini festivalde yapacak film 1920lerde Avrupada büyük bir otelde yıllardır görev yapan, adı efsaneleşmiş Gustave H. ile yakın arkadaşı, lobi görevlisi Zero Moustafanın maceralarını anlatıyor. Filmin bol yıldızlı oyuncu kadrosunda Ralph Fiennesın yanı sıra F. Murray Abraham, Edward Norton, Mathieu Amalric, Saoirse Ronan, Adrien Brody, Willem Dafoe, Léa Seydoux, Jeff Goldblum, Jason Schwartzman, Jude Law, Tilda Swinton, Harvey Keitel, Tom Wilkinson, Bill Murray, Owen Wilson gibi isimler yer alıyor.
Schindlerin Listesi ve İngiliz Hasta filmlerinde canlandırdığı karakterlerle en iyi erkek oyuncu dalında Oscara aday gösterilen Ralph Fiennes, Büyük Budapeşte Otelinin başrolünün yanı sıra The Invisible Woman / Görünmeyen Kadın filminde bu kez hem yönetmen hem de oyuncu olarak karşımıza çıkıyor. Yazar Charles Dickensın karısına rağmen uzun yıllar tutkulu bir aşkla ilişkisinin sürdüğü oyuncu Nelly Ternanı anlatan film Abi Mogan tarafından senaryoya uyarlandı. Ralph Fiennesin canlandırdığı Dickensın unutulmaz aşkı Nellyyi Felicity Jones canlandırıyor.
2003 yılında İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülünü alan yönetmen Stephen Frearsın Martin Sixsmithin The Lost Child of Philomena isimli kitabından uyarladığı son filmi Philomena / Umudun Peşinde de Akbank Galaları kapsamında izleyicilerle buluşacak. Aynı zamanda festivalin açılış filmi olan Philomena, kayıp oğlunu arayan bir annenin gerçek öyküsünü anlatıyor. Prömiyerini yaptığı Venedik Film Festivalinde birçok ödül kazanan Umudun Peşinde, dört dalda BAFTA, üç dalda Altın Küre ve En İyi Film ile En İyi Kadın Oyuncu dahil dört dalda da Oscara aday gösterildi. Jeff Pope ve İngiliz mizahının başarılı ismi, aynı zamanda filmin başrol oyuncularından Steve Coogan tarafından senaryolaştırılan filmde, Philomena rolünü etkileyici performansıyla Judi Dench üstleniyor.
Fransız yönetmen Cédric Klapischin LAuberge Espagnole / İspanyol Pansiyonu ve Les Pouppées Russes / Rus Bebeklerden sonra çektiği, üçlemenin son filmi Chinese Puzzle / Aşk Bulmacası, çocuklarından ayrı kalmaya dayanamayarak eski eşinin peşinden New Yorka taşınan 40 yaşındaki Xaviernin maceralarını anlatıyor. Bu hareketli kent komedisinde Klapischin daha önceki filmlerinde de beraber çalıştığı Romain Duris, Audrey Tautou ve Cécile de France rol alıyor.
Downton Abbey isimli televizyon dizisiyle BAFTAdan En İyi Yönetmen Ödülü kazanan Brian Percival, birçok ülkede en çok satanlar listelerinde yer alan The Book Thief / Kitap Hırsızı kitabını aynı adla sinemaya uyarladı. Kitap Hırsızında rol alan genç oyuncu Sophie Nélisse performansı ile dikkat çekerek Satellite Film ve Phoenix Film Eleştirmenleri Topluluğu tarafından ödüle layık görüldü. Nazi Almanyasında geçen Kitap Hırsızı, Azrailin gözünden bir kızın kitap çalarak kendine büyülü bir dünya kurmasını anlatıyor. Filmin başrollerinde ayrıca Geoffrey Rush ve Emily Watson yer alıyor.
Roman Polanskinin aynı adlı ünlü tiyatro oyunundan uyarladığı ve Cannesda Altın Palmiye için yarışan son filmi Venus in Fur / Kürklü Venüs merakla beklenen Gala filmlerinden. Kadın ve erkek arasındaki savaşın bir yansıması olarak bir yönetmen ve onun sahneye koyacağı oyunda başrolü kapmaya çalışan bir aktrisin birbirine hazırladığı kurnaz tuzakları anlatan filmde Polanski hınzırca kendisiyle de dalga geçiyor. Yönetmen rolündeki Mathieu Amalric, şaşırtıcı şekilde Polanskinin gençliğine benzerken, aktrisiyse Polanskinin gerçek hayattaki karısı Emmanuelle Seigner canlandırmakta. Polanski bu filmiyle 28 Şubatta Cesarlarda En İyi Yönetmen ödülünü kazandı.
Akbank Galaları bölümünün en merakla beklenen filmleri Villeneuveden! 2009 Filmekiminde Polytechnique filmiyle izlediğimiz, 30. İstanbul Film Festivalinde Incendies / İçimdeki Yangın filmiyle Altın Lale için yarışan Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve 2013 yılında yaptığı son iki filmi Enemy / Düşman ve Prisoners / Tutsak ile bu yıl yine festival programında.
Nobel ödüllü yazar José Saramagonun Türkiyede de yayımlanan The Double / Kopyalanan Adam isimli romanından esinlenerek Javier Gullón tarafından senaryosu yazılan gerilim filmi Düşman, televizyonda kendisine çok benzeyen birini gören bir adamın bu benzerinin izini sürüşünü ele alıyor. Villeneuveün bu filminde başrolü, birbirine tıpatıp benzeyen iki ayrı adamı oynayan Jake Gyllenhaal üstlenirken, Mélanie Laurent, Isabella Rossellini, Sarah Gadon, Stephen R. Hart ve Jane Moffat gibi isimler ona eşlik ediyor. Düşman, Courmayeur Noir Film Festivalinde En İyi Film Ödülü kazandı.
En İyi Görüntü dalında Oscara aday gösterilen Tutsak ise, kaçırılan iki kız çocuğunun aranması sırasında yaşananları anlatıyor. Denis Villeneuve, Düşman filmini çekerken yeni bir film yönetmek için teklif alınca birlikte çok uyumlu çalıştığı Jake Gyllenhaalı hemen bu yeni filmin kadrosuna da dahil ediyor. Soluk soluğa izlenen bir polisiye gerilim olan Tutsakın oyuncu kadrosunda, bu kez yardımcı rolde olan Gyllenhaalın yanısıra Hugh Jackman, Maria Bello, Terrence Howard, Melissa Leo ve Paul Dano yer alıyor.
Yönetmen Fred Schepisinin merakla beklenen filmi Words and Pictures / Sözcükler ve Resimler de Türkiyedeki sinemaseverlerle ilk defa Akbank Galalarında buluşacak filmlerden
ÖZEL GÖSTERİM: TÜRK KLASİKLERİ YENİDEN
İstanbul Film Festivali, Groupama işbirliğiyle yedi yıl önce başlattığı Özel Gösterim: Türk Klasikleri Yeniden bölümüyle Türkiye sinemasının önemli yapıtlarının restore edilip yıllar sonra sinema perdesinde yeniden gösterilmelerini sağlıyor.
Festival kapsamında gerçekleştirilecek özel gösterimde bu yıl 2005 yılında festivalin Sinema Onur Ödülünü alan Yavuz Turgulun yazıp yönettiği, başrollerinde Şener Şen, Uğur Yücel ve Sermin Hürmeriçin yer aldığı, 1988 İstanbul Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü alan 1987 yapımı Muhsin Bey filmi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu SinemaTV Merkezi tarafından restore edilerek izleyicilere sunulacak. Filmde başrolü üstlenen Şener Şen 2006 yılında, görüntü yönetmeni Aytekin Çakmakçı 2013 yılında festivalin Sinema Onur Ödülünü almıştı. Filmin yapımcısı Abdurrahman Keskiner ve özgün müziklerini besteleyen Attila Özdemiroğlu da bu yıl Sinema Onur Ödülünü alacak.
Sinemaseverler Groupama işbirliğiyle, daha önceki yıllarda Erden Kıralın 1979 yapımı Bereketli Topraklar Üzerinde, Lütfi Ö. Akadın 1949 tarihli Vurun *****ye, Atıf Yılmazın 1978 tarihli Selvi Boylum Al Yazmalım, Memduh Ünün 1958 tarihli filmi Üç Arkadaş, Halit Refiğin 1964 tarihli Gurbet Kuşları ve Lütfi Ö. Akadın 1968 tarihli Vesikalı Yarim filmlerini restore edilmiş kopyalarından izleme şansı bulmuştu.
FESTİVALDE BU YILA ÖZEL BÖLÜMLER
Türkiyede Sinemanın 100. Yılına Özel: Bu İkiliye Dikkat
İstanbul Film Festivali Türkiyede sinemanın 100. yılını 38 filmlik çok özel bir seçkiyle kutluyor. Sinema yazarları Engin Ertan ve Fatih Özgüven, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali direktörü Azize Tan, Türkiyede sinemanın 100. yılına özel bu programı oluştururken kalburüstü filmleri önlerine serip, onlara değişik perspektiflerden bakmaya çalıştıkça belli başlı temaların öne çıktığını da fark ettiler. Sinemamızın yüz yıllık tarihine bakarken, en iyiler listelerinden bir tane hazırlamak yerine, ilk bakışta aklımıza akraba oldukları gelmeyecek, benzer dertlere sahip ikilileri tercih ettiler; böylece dikkatleri, mevzubahis meselelerin bazen hiç beklenmeyecek filmlere de sızabildiğine çekmeyi hedeflediler.
Adını da bir filmden alan Bu İkiliye Dikkat bölümü, cinsiyet rollerinin temsilinden iktidar tutkusuna, hâkim gücün simgesi olagelmiş erkeklerden farklı şekillerde var olma mücadelesi veren kadınlara, kent, köy ve taşra algısından İstanbulun ve hatta Beyoğlunun sinemamızda başlı başlına bir konu, bir hikâye anlatma sahnesi olmasına, Kürt meselesinden azınlıklara çok geniş yelpazedeki temalarla bu ülkenin aynası olan yüz yıllık Türkiye sinemasına adanıyor.
Bağımsız Sinemanın Öncüsü Marin Karmitz ve MK2
Dünya film endüstrisine büyük katkılar sağlayan yönetmen ve yapımcı Marin Karmitzin sinema kariyerinin ve kurduğu MK2 prodüksiyon ve sinemacılık şirketinin 40 yılına adanan MK240. Yıl bölümünde aralarında Abbas Kiarostaminin Five / Beş, Xavier Dolanın Laurence Anyways, Lodge Kerriganın Claire Dolan ve Paolo ile Vittorio Tavianinin Kaos filmlerinin de olduğu, daha önce festival kapsamında gösterilmemiş MK2 filmleri izleyiciyle buluşacak.
Theo Angelopoulos, Michael Haneke, Krzysztof Kieslowski, Fatih Akın gibi saygın yönetmenlerle çalışan Marin Karmitz, MK2 bünyesinde açtığı 12 sinema kompleksi ve 65 sinema salonuyla Fransanın bağımsız sinema öncülerinden. Karmitzin kurduğu MK2 bugüne dek yapımını üstlendiği yüzden fazla filmle, yüzden fazla uluslararası ödül kazandı.
Bağımsız film dağıtımcılığının ünlü ismi, yönetmen ve yapımcı Marin Karmitz festivalin, 19 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenecek kapanış ve ödül töreninde Sinema Onur Ödülünü almak üzere İstanbulda olacak.
Polonya Canlandırma Sineması
İstanbul Film Festivalinde canlandırma sineması bu yıl, PolonyaTürkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde Polonyaya odaklanacak. Polonya Canlandırma Sineması bölümünde, Poznan Canlandırma Film Festivali direktörü, sanat tarihçisi ve eleştirmen Marcin Giżyckinin derlediği Polonya Deneysel Canlandırma Sineması Antolojisi çerçevesinde toplam kısa metrajlı 40 film gösterecek. Bölüm kapsamında üç program halinde Pera Müzesinde gerçekleştirilecek gösterimlerin yanı sıra Polonyalı canlandırma yönetmen ve akademisyenlerinin katılımıyla bir de panel düzenlenecek.
Savaş ve Hatıralar: Aleksey German Filmleri
Yalnızca altı film yapmasına rağmen Rus sinemasında büyük saygınlık kazanan, adı çoğu zaman Tarkovskiyle birlikte anılan Aleksey Germanın tüm filmleri festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. 2013 yılında hayatını kaybeden ünlü yönetmenin yapıtlarını bir araya getiren retrospektifte The Seventh Companion / Yedinci Uydu, Trial on the Road / Kahraman Mı, Hain Mi?, Twenty Days Without War / Savaşsız Yirmi Gün, My Friend Ivan Lapshin / Arkadaşım İvan Lapşin, Khrustalyov, My Car! / Hrustalyov, Arabamı Getir! ve Germanın ölümünün ardından eşi tarafından tamamlanan 2013 yapımı Hard to be a God / Tanrı Olmak Zor İş filmleri gösterilecek.
Nerdesin Aşkım?
Festivalin, aşkın ne yaşı ne de cinsiyeti olduğunun altını çizen bu yeni bölümü, aşkı bulmanın bin bir yolu olduğunu anlatan filmleri bir araya getiriyor.
Plan B ve Ausente ile uluslararası festivallerde ses getiren Marco Bergerin cinsel tansiyonu hiç dinmeyen yeni filmi Hawaii festival programında. Yeni romanını yazmaya çalışan Eugenionun iş aramak için kapısına gelen genç, çocukluk arkadaşı Martín çıkar. İki adam bir yandan kaçamak şekilde diğerini gözler, diğer yandan gelecek tepkiyi kestiremediğinden aklından geçeni dile getiremez. Berger, ses ve görüntüleri ustalıkla kullandığı filmin mütevazı öyküsünden erotik ve tutkulu bir film çıkartıyor.
Firefox / Can Ateşi ve Heading South filmlerinin kurgucusu ve senaristi, yönetmen Robin Campillonun bu son filmi Eastern Boys / Doğulu Çocuklar, Venedikte Ufuklar bölümünde En İyi Film seçildi. Doğulu Çocuklar, Paris yakınlarında doğru Avrupadan gelen bir erkek fahişe çetesinin tuzağına düşen bir işadamını izliyor. Şaşırtıcı olay örgüsüyle izleyiciyi sürekli beklenti içinde tutan film, Fransadaki göçmenlerin durumunu ve günümüz dünyasında samimiyet ihtiyacını ele alıyor.
Fransız yönetmen Alain Guiraudienin son filmi Stranger by the Lake / Göldeki Yabancı, ölüm, cinsellik, eşcinsel kültürü ve dostluk kavramlarına yaklaşımıyla hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerden büyük övgü topladı. Göldeki Yabancı, Mayıs 2013te Cannesda prömiyerini yaptığı Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen Ödülünün yanı sıra Eşcinsel Palmiyeye de layık görüldü. Hitchcockvari bir cinayet gizemi etrafında kurgulanan filmin tamamı bir yaz mevsiminde, bir çıplaklar plajında geçiyor. Filmin başrol oyuncusu Christophe Pau da festivale katılacak.
Sundance Film Festivalinde Görüntü Ödülü kazanan Hong Khaounun ilk filmi Lilting / Sevgilinin Ardından, aşk ve kayıp temalarını ele alan incelikli bir dram. Filmde, oğlunu kaybeden Kamboçya asıllı bir kadın ile oğlunun sevgilisinin tanışması ve birbirlerini teselli etmeleri anlatılıyor. Yönetmen Lilting, filmin görsel yapısını Wong Karwainin Aşk Zamanı filminden esinlenerek kurmuş.
Tabu yıkan yönetmen Bruce LaBruceın ilk uluslararası gösterimlerini Toronto ve Venedik film festivallerinde yapan son filmi Gerontophilia / Aşkın Yaşı Yoktur bu bölümün en ilginç filmlerinden. İleri yaştaki hemcinslerine karşı tutkulu bir çekim duyan genç hastabakıcı Lakein bakımevindeki Bay Peabodye duyduğu aşkı anlatan bu romantik filmin başrolünde PierGabriel Lajoie yer alıyor. Bruce LaBruceun beden ve cinsiyet politikalarını alışılmıştan daha az sivri bir tarzla ele aldığı Aşkın Yaşı Yoktur, Montreal Film Festivalinde En İyi Kanada Filmi seçildi.
Bu yılki Berlin Film Festivalinin izleyici favorileri arasında yer alan ve festivalden Teddy Ödülüyle dönen yönetmen Daniel Ribeironun ilk uzun metrajı The Way He Looks / Bugün Eve Yalnız Dönmek İstiyorum, ilk aşkın sarhoş edici etkisi üzerine. Görme engelli Leonardo, sınıflarına yeni gelen Gabriel ile çabucak kaynaşır ve kısa sürede ona âşık olduğunun farkına varır. Ancak en yakın arkadaşı Giovana da Gabriele tutulmuştur.
İsveçten Ester Martin Bergsmarkın Something Must Break / İnceldiği Yerden Kopsun filmi de Nerdesin Aşkım? bölümünde izleyiciyle buluşacak filmlerden
Birinci Dünya Savaşı ve Krizdeki Modernite
Festival, Birinci Dünya Savaşının 100. yıldönümünü, Birinci Dünya Savaşı ve Krizdeki Modernite başlıklı özel bölümde gösterilecek iki filmle anıyor. Bölümde geçen yıl Seyfi Teoman İlk Film Ödülünün jürisinde de yer alan sinema yazarı ve festival programcısı Rüdiger Suchslandın çektiği Caligari When Horror came into Cinema / Korku Sinemaya Geldiğinde ve Weimar döneminin ilk filmlerinden Robert Siodmak ve Edgar G. Ulmerin 1929 filmi People on Sunday / Bir Pazar Günü filmleri paralel olarak gösterilecek. Bu özel bölüm kapsamında Birinci Dünya Savaşı ve Krizdeki Modernite başlıklı bir de panel düzenlenecek.
FESTİVALİN VAZGEÇİLMEZLERİ
Ustalar
Ustalar bölümünde sinemaseverler, dünya sinemasına yön vermeyi sürdüren, yıllara meydan okuyan usta yönetmenlerin son filmlerini izleme fırsatı bulacak.
Efsane yönetmen Andrzej Wajdanın Robert Wieckiewicz, Agnieszka Grochowska ile Iwona Bielskanın başrollerini paylaştığı son filmi Walesa. Man Of Hope. / Walesa, Nobel Barış Ödülü sahibi Lech Walesanın haklarını savunan bir dok işçisinden önce Dayanışma Sendikası liderliğine, oradan Polonyanın cumhurbaşkanlığına uzanan benzersiz yolculuğunun hikâyesini anlatıyor. Polonyanın En İyi Yabancı Film Oscar adayı olan ve ilk gösterimini Venedik Film Festivalinde yapan Walesa, yılın en iyi politik filmlerinden. Andrzej Wajda, bu yıl festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülünü alacak. Ödül, Walesanın gösteriminde filmin başrol oyuncusuna verilecek.
Exotica ve Ararat filmleriyle tanınan yönetmen Atom Egoyanın son filmi Devils Knot / Şeytan Düğümü Maria Leverittin gerçek olaylara dayanan aynı isimli romanından sinemaya uyarlandı. Yapımcılığını Paul Harris Boardmanın yaptığı ve Reese Witherspoon, Kevin Durand, Stephen Moyer, Colin Firth, Elias Koteas ile Bruce Greenwoodun rol aldığı filmde 1993 yılında kaybolan üç çocuğun cesetlerinin ortaya çıkışıyla bu kapalı toplumun ve ailelerin nasıl tepki verdiği, suçsuz olduklarını iddia etmelerine rağmen satanistlik ve cinayetle suçlanan üç gencin sorgu ve dava süreçleri anlatılıyor. Atom Egoyanın Exocita çizgisine geri döndüğü filmi Şeytanın Düğümü.
Philippe Garrelin yeni filmi Jealousy / Kıskançlıkta başrol yine yönetmenin oğlu Louis Garrelin. Ancak bu kez genç aktör, dedesinden esinlenilerek yazılmış bir karakteri canlandırmakta. Kadın erkek ilişkileri, Parisli bohemler, sanat dünyası ve siyah beyaz görüntülerle Garrelin önceki filmlerine aşina olanların seveceği hikâye günümüzde geçiyor olsa da filmde iki kadın arasında kalan babasının hayatını gözleyen küçük kız çocuğu Philippe Garrelden başkası değil! Filmin başrol oyuncu Anna Mouglalis de festivalin konukları arasında.
Terry Gilliamın son filmi The Zero Theorem / Sıfır Teorisi, yönetmenin 1985te Brazille başlayıp 1995te 12 Monkeys / 12 Maymunla devam eden distopya üçlemesinin son filmi. Senaryosunu Pat Rushinin yazdığı bu bilimkurguda, yaşamın anlamını ortaya çıkarmaya çalışırken üst düzeyde birilerinin ayağına basan yalnız bir hackerın hikâyesi anlatılıyor. Dünya prömiyerini Venedik Film Festivalinde yapan Sıfır Teorisinin oyuncu kadrosunda Christoph Waltz, Lucas Hedges, Ben Whishaw, Tilda Swinton, Mélanie Thierry ve David Thewlis gibi isimler bulunuyor. Belirsiz bir gelecekte geçen film, Gilliama özgü göz alıcı set tasarımları ve teknolojiyle paranoyayı buluşturan bir aksiyon.
Bertrand Taverniernin San Sebastián Film Festivalinde En İyi Senaryo Ödülünü alan son filmi Quai dOrsay / Dışişleri bürokrasiyle dalga geçen keyifli bir siyasi taşlama. 2001 yılında İstanbul Film Festivalinin Yaşam Boyu Başarı Ödülünü alan usta yönetmen Bertrand Taverniernin filminin oyuncu kadrosunda Julie Gayet, Jane Birkin, Thierry Lhermitte, Raphaël Personnaz ve Niels Arestrup yer alıyor. İlk gösterimi Toronto Film Festivalinde yapılan filmin esin kaynağı, filmin senaristi, Abel Lanzac mahlasını kullanan Fransız dışişlerinde çalışan Antonin Baudry ve grafik sanatçısı Christophe Blainin birlikte tasarladıkları aynı adlı çizgi roman.
Bir ustanın diğer bir ustayla dostluğunu anlatması sinemada çok rastlanmıyor. How Strange to be Named Federico, Scola Narrates Fellini / Ettore Scola Felliniyi Anlatıyor ise tam da böyle bir film. Hem çok yakın dost hem de iki meslektaş olan Federico Felliniyle Ettore Scolanın dostlukları beyazperdeye yansıyor. Hem İtalyan hem dünya sinemasına benzersiz bir bakış.
Festivalde 1970 yapımı kült filmi Baal de gösterilecek olan Volker Schlöndorffun Berlinalede özel bir galada gösterilen son filmi Diplomacy / Diplomasi, 2. Dünya Savaşında geçen ve gerçek bir olaya dayanan bir psikolojik gerilim. Filmin iki kahramanı, Müttefiklerin yaklaşmasıyla Parisi yerle bir etme emri alan Nazi birliklerinin kumandanı Von Choltitz ve onu bu kararından vazgeçirmeye çalışan İsveç elçisi Nordling.
Berlin Film Festivalinde prömiyerini yapan ve başrolünü Charlotte Gainsbourgun oynadığı, Lars von Trierin tartışmalı son filmi Nymphomaniac / İtiraf, bir seks bağımlısı hakkında. Ancak pek çok eleştirmenin de yazdığı gibi, açık seks sahnelerine rağmen film aslında erotik değil. Bilakis, kasıtlı biçimde seksi olmayan bir film. Yarattığı tartışmalar daha ziyade insan doğası, sekse bakışımız ve tabii ki her filmiyle, yaptığı her açıklamayla gündem yaratan yönetmenin kendisi üzerine. Film 1. bölüm ve 2. bölüm olarak iki ayrı seansta gösterilecek.
NTV Belgesel Kuşağı
İstanbul Film Festivalinin belgeseller bölümünün sponsorluğunu bu yıl da NTV üstlenecek.
Dünyanın en saygın belgesel film festivallerinden IDFAnın bu yıl açılış filmi olan ve Sundance Film Festivalinde Dünya SinemasıBelgesel dalında Jüri Büyük Ödülünü kazanan Return to Homs / Humusa Dönüş, Suriyenin Humus şehrinden devrimci gençlerin bir portresi. Yönetmen Talal Derki üç yıl boyunca biri milli takım golcüsü, diğeri kameraman iki yakın arkadaşı pasif direnişten silahlı mücadeleye doğru takip ediyor. İki yıl önce festivale konuk olan, Devrimin Filmini Çekmek bölümüyle aynı isimli panelde de konuşmacı olan Suriyeli belgeselci, yapımcı ve festivalci Orwa Nyrabia da filmin yapımcılarından biri. Yönetmen Talal Derkinin de katılacağı bir panelde Suriyedeki iç savaş ve son durum tartışılacak.
70. Venedik Film Festivalinde, 15 yıl aradan sonra İtalyaya Altın Aslan ödülünü kazandıran, aynı zamanda Altın Aslanı kazanan ilk belgesel olarak tarihe geçen Sacro GRA / Çevreyolu, bölümün öne çıkan belgesellerinden. Bir dönem İstanbulda da yaşamış olan Gianfranco Rosinin yazıp yönettiği film, Romayı çevreleyen GRA isimli otoban ve civarındaki hayatı gösteriyor. Italo Calvinonun Görünmez Kentler adlı romanından esinlenen Rosi, bu film üzerinde iki yıl çalışmış.
İtalyan sinemasının efsane yönetmeni Bernardo Bertoluccinin gözünden sinema sanatını anlatan Bertolucci on Bertolucci / Bertolucciden Bertolucci izleyiciyi olağanüstü bir yolculuğa çıkarıyor. Walter Fasano ve Luca Guadagninonın iki yıllık bir arşiv taramasının ardından oluşturulan filmde dünyanın dört bir yanından 300 saati aşkın arşiv kaydı bir araya getirildi.
BAFTA Ödüllerinde En İyi Belgesel dalında yarışan ve 15 filmlik Oscar belgesel ön listesinde yer alan The Armstrong Lie / Amstrong Yalanı kanserle boğuştuktan sonra defalarca şampiyonluk kazanan efsane bisikletçi Lance Armstrongun doping yüzünden ömür boyu spordan men edilişinin hikâyesini işliyor. Yönetmen Alex Gibney, Kaybetmenin fikrine bile katlanamıyorum; benim için kaybetmek ölüm demek diyen ünlü sporcu Armstrongu 2008den 2011e kadar gözlemleyerek onun benzersiz yükselişi ve düşüşünü anlatıyor. İlk uluslararası gösterimlerini Venedik ve Toronto film festivallerinde yapan filmin yönetmeni Alex Gibneynin bir önceki belgeseli, Mea Maxima Culpa / Madonna Ağlıyor 32. İstanbul Film Festivalinde izleyicilerle buluşmuştu.
2010da ölen yazar J.D. Salingerın ortadan kayboluşuyla ilgili araştırma yapan Salinger gerilim tarzında kurgulanmış bir belgesel. Gönülçelen adlı romanı bugün bile Amerikanın II. Dünya Savaşı sonrası dönemine dair en benzersiz belgelerden kabul edilen yazar; son öyküsünü 1965 yılında yayımladıktan sonra ortadan kaybolur ve sayısız araştırma yapılmasına rağmen neden böyle yaptığı hiç belirlenemez. Belgesel, yazarın arkadaşları ve meslektaşları dahil 150 kişiyle yapılan röportajlarla bu esrar perdesini aralamaya çalışıyor.
James Tobackin Seduced and Abandoned / Baştan Çıkarılmış ve Terkedilmiş belgeseli sinema sektörünün içinden bir derdi, yani çoğu zaman acılı olan yapımcı arayışını, son derece eğlenceli bir gözle anlatıyor. Alec Baldwinin sözleriyle film işi bulup görebileceğiniz en fena âşık sayılır: üst üste hem baştan çıkarılır hem terk edilirsiniz. Filmde yönetmen James Toback ve oyuncu Alec Baldwin, ortak projeleri olan bir siyasal erotik gerilim filmine yapımcı bulmak üzere Cannes Film Festivaline gelirler. Film, bu proje uğruna ikilinin stüdyo sahiplerinden milyarderlere, yapımcılardan dağıtımcılara kimlerle nasıl görüşmeler yaptığını adım adım izliyor. Filmde Berenice Bejo, Bernardo Bertolucci, James Caan, Neve Campbell, Jessica Chastain, Diablo Cody, Francis Ford Coppola, Ryan Gosling gibi onlarca ünlü kısa süre de olsa kameranın önüne geçiyor. Filmin ilk gösterimi de geçen yıl Cannes Film Festivalinde yapıldı.
En İyi Belgesel Oscarı kazanan 20 Feet from Stardom / Yıldız Olmaya Ramak Kala, yönetmen Morgan Nevillein vokalistlere aşk mektubu olarak tanımlanıyor. Hem göze hem de kulağa hitap eden bu belgesel çoğu zaman adı unutulan müzik emektarlarına bir saygı duruşu.
Locarnoda Eleştirmenler Haftasında Jüri Ödülünü kazanan Marc Bauderin filmi Master of the Universe / Evrenin Hâkimi, kapitalizmin altın çağı sayılan 1980lerde yatırım bankacılığı yapan Rainer Vossun günümüzden milyonlarca dolarla oynadığı o günlere ve dünyayı sarsan finans krizlerine bakışını aktarıyor. Bankacılık, kapitalizm ve para politikalarına dair çarpıcı, büyüleyici ve kan dondurucu bir belgesel.
2012de dini hassasiyetleri kullanarak isyan etmek suçlamasıyla Rusyada tutuklanan Pussy Riot üyeleri, çalışma kampına gönderildi. Gogolün Karıları adlı sinema kolektifi, baskıcı Rus iktidarının bu feminist punk müzik grubuna bu cezayı layık görmesine giden süreci Pussy Versus Putin / Pussy Putine Karşı filmiyle belgeliyor. Filmin yapım ekibi, güvenlik gerekçesiyle isimlerini açıklamıyor. IDFAda En İyi Orta Metraj Belgesel Ödülünü kazanan film, Pussy Riotın eylemlerini gözlemlerken Rusyada halkın durumunu da gözler önüne seriyor.
Kıbrıslı Rum yönetmen ve gazeteci Nina Maria Paschalidounun ikinci filmi olan Kismet / Kısmet, farklı etnik ve dini kökenlerden birçok kadını ekrana kilitleyen Türkiye yapımı pembe dizilerin sırrını çözmeye çalışıyor. Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyalarındaki ününü her geçen gün arttıran ve çokça konuşulan Gümüş, Fatmagülün Suçu Ne?, Muhteşem Yüzyıl gibi pembe diziler, bu coğrafyalardaki kadınların sosyal ve dini yaşamlarını etkileyerek aynı kadınların toplumdaki rollerini ve kendilerini sorgulamalarını da sağlıyor. Belgeseli için Türkiye, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan ve Yunanistanda çekim yapan Nina Maria Paschalidou, Meryem Uzerli, Songül Öden ve Beren Saat başta olmak üzere birçok ünlü oyuncu, yapımcı, senarist ve izleyiciyle görüşmeler yapmış. Yönetmen Nina Maria Paschalidounun da konuk olarak geleceği festivalde filmle ilgili bir de panel düzenlenecek.
Günümüzün usta oyuncu ve yönetmenleri Ingmar Bergmanın evinde Bergman filmlerini anlatıyorlar. Trespassing Bergman / Bergmanın Evinde filminde Woddy Allen, Robert De Niro, Lars von Trier, Holly Hunter, Martin Scorsese, Claire Denis, Michael Haneke, Francis Ford Coppola ve daha fazlasının gözünden İsveçli usta yönetmen Bergmanın hayatını ve filmlerini, filmlerinden daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış kamera arkası görüntüleriyle birlikte izliyoruz.
Berlinde Cinema Fairbindet Yaratıcılık Ödülü kazanan Concerning Violence / Şiddete Dair, Afrikada sömürgeleşmenin ardından özgürleşme sürecinin 1960 ve 1970lerde nasıl başladığını ve sömürgeleşmenin olumsuz etkilerini gözler önüne seren bir belgesel. Belgeselin kaynağı ise Marksist psikiyatr ve filozof Frantz Fanonun çığır açan manifestosu Yeryüzünün Lanetlileri. Black Power Mixtapein yönetmeni Göran Olssonun Sundance ve Berlin film festivallerinde prömiyerini yapan bu son filminin anlatıcısı Lauryn Hill.
Dünya Festivallerinden
Sabah Gazetesi sponsorluğundaki Dünya Festivallerinden bölümü, festival izleyicilerine 20 yönetmenin yakın dönemde uluslararası festivallerde gösterilen, çoğu ödüllü son yapıtlarından örnekler sunacak.
Berlin Film Festivalinde büyük ödül Altın Ayıyı kazanan film, bu yıl da festival programında yer alıyor. Diao Yinanın üçüncü uzun metrajı olan Black Coal, Thin Ice / İnce Buz Kara Kömür Çinin kuzeyinde geçen bir polisiye. Film, aynı zamanda Berlinde başrol oyuncusu Lİao Fana da En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü getirdi.
Polonyada Nazi işgali ile Holokostun acı izlerini süren bir hikâye anlatan Pawel Pawlikowskinin son filmi Ida, uluslararası festivallerde birçok ödüle layık görülerek 2014ün en iyilerinden olmaya doğru yol aldı. Londra, Les Arcs, Gdynia ve Varşova film festivallerinden En İyi Film, Torontoda FIPRESCI Ödülünü alan Ida, ayrıca Les Arcs Film Festivalinde her iki başrol oyuncusu Agata Kulesza ve Agata Trzebuchowskaya da En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazandırdı. 1960larda Polonyada geçen, son derece çarpıcı görüntüleriyle dikkat çeken siyahbeyaz film, genç rahibe adayı Annanın son yeminini etmeden hemen önce aslında Yahudi olduğunu öğrenmesiyle değişen hayatını anlatıyor. Pawel Pawlikowski ve filmin başrol oyuncusu Agata Trzebuchowska da festivale katılacak.
2013 Cannes FIPRESCI Belirli Bir Bakış Ödülü alan Manuscripts Dont Burn / Elyazmaları Yanmaz, İran rejiminin 21 yazar ve gazeteciye suikast planladığı 1995 yılında yaşanan gerçek olaylardan yola çıkarak çekildi. Filmde, yönetmen Muhammed Rasulof, İranda uygulanan sansürü, zulmü ve otoriter rejimi, İranda bir aydın ve siyasi tutuklu olarak yattığı hapishanede anılarını gizlice kâğıda aktaran yazar Kasra üzerinden anlatıyor. Altı yıl hapis cezasına çaptırılan ve film çekmesi yasaklanan yönetmen Muhammed Rasulofa Ekim 2013ten beri yurtdışına çıkma yasağı da getirilmiştir. Can güvenlikleri açısından, film ekibinin isimleri gizli tutulmaktadır.
Her daim büyüleyici Catherine Deneuve ve (Le grand soir ve Mammuth filmlerinin yönetmeni) Gustave Kelvernin başrollerini paylaştığı ve Pierre Salvadorinin yönettiği In the Courtyard / Avludaki Fısıltılar, şubat ayındaki Berlin Film Festivalinde özel bir galada izleyiciyle buluştu. Hem dokunaklı hem de güldürücü bir film olan In the Courtyardda, Pariste bir binada, yaşamlarını yapayalnız sürdürmekte olan Mathilde ve Antoineın öyküsünü izliyoruz. Kırk yaşındaki müzisyen Antoine aniden müzik kariyerine noktayı koyar. Sonra da, Paristeki eski bir binanın kapıcısı olarak çalışmaya başlar. Daha yeni emekli olan komşu Mathilde ise tatlı ama insanlara güvenmeyen bir kadındır. İkilinin arasında yavaş yavaş alışılmadık bir dostluk kurulur.
Dünya festivalleri bölümünde, 2013te Tabu adlı filmiyle uluslararası başarı kazanan ve bu yıl Venedik Film Festivalinde gösterilen Miguel Gomesin son kısa filmi Redemption / Kefaret de var. Festival kapsamında, Meksikalı yönetmenin, Cântico Das Criaturas / Tüm Varlıkların İlahisi , 31, Inventário De Natal / Noel Hediyeleri ve Entretanto / Bu Arada adındaki kısa filmleri de Kefaretle birlikte gösterilecek.
Ningen, insan şeklini alarak insana ait tüm zenginliklere sahip bir hale gelmek üzerine iddiaya giren Tilki ile Rakunun masalından yola çıkarak zengin bir adamın dolandırılma öyküsünü anlatıyor. Şiirsel film diliyle, masal ve alegoriyi bir potada eriten Ningen bir Japon masalından yola çıkarak derinden etkileyen, bol ödüllü yönetmen ikili Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanettinin ikinci uzun metrajlı çalışması. Ningen izleyiciyle ilk kez Toronto Film Festivalinde buluştu. Filmin yönetmenleri de festivalde bizlerle olacak.
2013 yılında Abu Dhabi Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü, Chicago Film Festivalinde En İyi Film, Duhok Film Festivalinde (Irak) En İyi Film, En İyi Senaryo ve En İyi Kadın ve Invernesste İzleyici Ödülünü alan My Sweet Pepper Land / Tatlı Biber Diyarım bir direniş filmi. Votka Limon ve Kilomètre zéro / Sıfır Kilometre filmleriyle tanınan yazar ve yönetmen Hiner Saleemin son filmi Tatlı Biber Diyarım, Saddam Hüseyinin düşmesinden sonra, İranTürkiye sınırındaki köyde komiser olan Kürt savaş kahramanı Baranın bölgede hüküm süren kaçakçılarla mücadelesi konu ediliyor. Ortadoğu usulü bu kışkırtıcı ve şakacı kovboy filminde; Baranın, yeni açılan okulun genç ve bağımsız öğretmeni Govend ile birlikte geleneksel baskılara ve köy ağasına başkaldırısını izleyeceğiz. Hiner Saleem ve Golshifteh Farahani de festivalin konukları arasında.
2013 yılında Mar Del Plata Film Festivalinde Özel Jüri Ödülünü kazanan Amerikan Bağımsız Sinemasının öncü yönetmenlerinden Alexandre Rockwellin son filmi Little Feet / Minik Ayaklar iki kardeşin, mahallelerine yeni taşınan bir çocukla nehre yaptıkları yolculuğu konu alan bir aile filmi. Filmin başrollerinde Rockwellin küçük kızı Lanayla beraber senaryosunu yazdığı, siyahbeyaz görüntüleri ve serbest kurgusuyla özgün bir anlatım yakalayan filmde başkarakterleri de yönetmenin çocukları iki kardeş, Lana ve Nico Rockwell canlandırıyor.
The Full Montynin yapımcısı Uberto Pasolini, ikinci yönetmenlik denemesi Still Life / Durgun Hayatta kimsesizlerin akrabalarını araştıran sıradan bir adamın hayatını perdeye taşıyor. Komedi ve dram arasında sağlam bir denge tutturan Durgun Hayat, ailenin öneminin altını çizen hüzünlü bir film. Yönetmen Uberto Pasolini bu filmi ile Venedik Film Festivali Ufuklar ve Eleştirmenler bölümlerinde En İyi Yönetmen ödülünü aldı. Pasolini de festivalin konuklarından olacak.
Yorgos Tsemberopoulosın 12 yıl aradan sonra çektiği ilk film olan The Enemy Within / İçimizdeki Düşman, mutlu aile ve iş yaşamını sakince sürdüren sıradan bir adamın evini serserilerin basmasıyla şiddetle tanışmasını ele alan, Yunan yeni dalga sinemasının en yeni örneklerinden. Ülkeyi saran yolsuzluk ve kriz ortamını da yansıtan film Luxor Film Festivalinde Gümüş Sütun Ödülünü aldı. Yorgos Tsemberopoulos da festivale katılacak.
Insomnia / Uykusuz ve Prozac Nation filmleriyle tanınan Erik Skjoldbjærg imzalı 2013 yapımı Norveç gerilim filmi Pioneer / Öncü, derin deniz dalgıcı bir adamın, okyanusun dibinde gerçekleşmiş trajik bir kaza hakkındaki gerçekleri ortaya çıkartırken uluslararası petrol şirketlerinin çıkar çatışmalarına denk gelerek hayatını tehlikeye atışını anlatıyor. Norveçin bugünkü zenginliğine ulaşmasını sağlayan petrol yataklarının ilk bulunduğu yılları anlatan film, Toronto Film Festivalinde Özel Gösterim bölümünde yer aldı. Filmin oyuncu kadrosunda Wes Bentley, Stephen Lang ve Aksel Hennie var. Öncü, Chicago Film Festivalinde En İyi Görüntü Ödülü aldı.
Donovan Marshın son filmi iNumber Number / Vurgun, hem görselliği, hem konusu hem de yapım süreciyle büyük ilgi toplayacak olan bir polisiye aksiyon. Filmin başrolündeki Sdumo Mtshali, Marshın televizyonda yayımlanan Class Act adlı oyunculuk yarışmasının galibi oldu. Bu film de Mtshali için yazıldı. Mtshali filmde hakkı yendiği için bir defalık bir soygun yapmaya kalkışan dürüst bir sivil polisi canlandırıyor.
İlk uzun metraj filmi Belle Epine ile tanıdığımız Rebecca Zlotowskinin ikinci filmi Grand Central / Nükleer Santral işçi sınıfının dramını bir yasak aşk üzerinden anlatıyor. Oyuncu kadrosunda Mavi En Sıcak Renktir filminin başrol oyuncularından Léa Seydouxnun yer aldığı film Viyana Film Festivalinde FIPRESCI Ödülünü aldı.
Bay Lazarescunun Ölümü filmiyle tanınan Romen yönetmen Cristi Puiunun son filmi Three Interpretation Exercises / 3 Oyunculuk Egzersizi, adından da anlaşılacağı gibi oyunculuk öğrencilerine yönelik bir egzersizin filmi. Puiu, 2012de Toulouseda Les Chantiers Nomades okulu tarafından bir atölye çalışması için davet edildiğinde ders vermek yerine böyle bir film çekmeyi tercih eder. Oyunculara Rus şair ve filozof Vladimir Solovyovun Üç Konuşma adlı yapıtını uyarlayarak verir ve doğaçlamalarla bu yapıtı oynamalarını talep eder. Hem hayat hem de felsefe ve oyunculuk üzerine olağanüstü ilginç bir denemebelgeselfilm.
Berlinde Kiliseler Birliği Ödülünü kazanan Calvary / İnfaz ise İrlandalı yönetmen John Michael McDonaghun sırlar ve ölüm korkusunu tiye aldığı bir kara komedi. Filmde Brendan Gleesonın canlandırdığı bir rahip, günah çıkartan bir adamın bir hafta içinde onu öldüreceğini söylemesiyle bu yedi günde hem hayatını toparlamaya hem de katilini vaz geçirmeye çabalıyor.
Antidepresan
İlk kez 2010 yılında 29. İstanbul Film Festivalinde özel bölüm olarak yer alan ve kısa sürede festivalin vazgeçilmezlerinden olan Antidepresan, SinemaTV sponsorluğunda izleyicilerle buluşacak.
Senaristyönetmen Lance Dalynin son filmi Lifes a Breeze / Hayat Bir Esintidir, kriz sonrası ekonomik sıkıntıyla sarsılan Dublinde geçen bir aile komedisi. Filmde, içi para dolu bir yatağı yanlışlıkla çöpe atıp bir de radyodan yardım çağrısında bulununca bütün ülkenin çöplüklere akın etmesi ve ailenin dağılma raddesine gelişi mizahi bir dille anlatılıyor.
Lukas Moodyssonun, eşi Coconun yazıp çizdiği Never Goodnight adlı çizgi romandan uyarladığı We are the Best! / Bizden İyisi Yok tüm sinemaseverlere seslenen bir film. Çok küçük yaşta kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalmış 13 yaşındaki üç arkadaşın ellerinde tek bir enstrüman olmadan, bir punk grubu kurmalarını anlatıyor. Yönetmen Lukas Moodyssonun hayatın yaşamaya değer olduğunu göstermek amacıyla çektiği Bizden İyisi Yok Tokyoda büyük ödül, Reykjavikte izleyici ödülü ve Lübeckte Baltık jürisi ödüllerini aldı.
Ördek Mevsimi ve Lake Tahoe / Tahoe Gölü filmlerinden tanıdığımız Fernando Eimbckenin yazıp yönettiği Meksika yapımı komedi Club Sándwich, çok iyi anlaşan bir anneoğulun hikâyesini ergenlik sancıları ve gündelik detaylar üzerinden mizahi dokunuşlarla anlatıyor. Oyuncu kadrosunda Lucio Giménez Cacho, María Renée Prudencio ve Danae Reynaudun bulunduğu film, San Sebastian Film Festivalinde En İyi Yönetmen, Torino Film Festivalinde En İyi Film ödüllerini kazandı. Fernando Eimbcke de festivalin konukları arasında.
Büyük ilgi toplayan Les triplettes de Belleville / Bellevillede Randevu ve Filmekimi 2010 programında yer alan The Illusionist / Sihirbaz adlı canlandırma filmlerinin ardından Sylvain Chomet bu kez canlı çekim bir Fransız komedisiyle festival programında. Yönetmenliğini ve senaryosunu Chometnin üstlendiği Attila Marcel, iki teyzesi tarafından yetiştirilmiş, konuşmaktan vazgeçmiş, 33 yaşındaki Attilanın çocukken öldüğünü sandığı anne ve babasını bulabilmek uğruna başından geçenleri anlatıyor. Başrollerini Guillaume Gouix, Anne Le Ny ve Bernadette Lafontun paylaştığı film ilk gösterimini Toronto Film Festivalinde yaptı.
Woody Allen filmlerinde rastlanan türden uçsuz bucaksız diyaloglar ve platonik âşıklarla dolu Our Sunhi / Hepimizin Sevgilisi, Güney Koreli yönetmen Hong Sangsooya Locarno Film Festivalinde En İyi Yönetmen dalında Gümüş Leopar Ödülü kazandırdı. Filme ismini veren Sunhi, sinema bölümünden mezun olduktan sonra kendini profesörünün, eski sevgilisinin ve bir arkadaşının onu elde etmek için verdikleri mücadelenin ortasında bulur. Dünyadan bihaber erkekler flört için onun peşindeyken, Sunhinin derdi yurtdışında okuması için gerekli bir referans mektubu almaktır.
May in the Summer / Mayin Yazı, Amreeka ile büyük ilgi toplayan yönetmen Cherien Dabisnin son filmi. Filmde saygın akademisyen nişanlısıyla evlenmek üzere New Yorktan memleketi Ürdünün başkenti Ammana gelen genç bir kadının ailesiyle çatışmaları ele alınıyor. Mayin Yazı, Sundance Film Festivali Dramatik bölümünün açılış filmi olarak gösterildi. Cherien Dabis festivalin konukları arasında.
Geceyarısı Çılgınlığı
Uyarıcı, sarsıcı, ürkütücü, kışkırtıcı filmleri uykuya tercih edenlerin dört gözle beklediği geleneksel Geceyarısı Çılgınlığı bölümü tv2 sponsorluğunda düzenlenecek. Festival boyunca cuma geceleri Beyoğlu, cumartesi geceleri ise Atlas sinemasında 24.00 seansında gösterilecek filmler izleyicilerin uykusunu kaçıracak.
Yönetmenliğini ve senaryosunu Aharon Keshales ve Navot Papushadonun yaptığı İsrail yapımı Big Bad Wolves / Büyük Kötü Kurtlar, oyuncu kadrosunda Lior Ashkenazi, Rotem Keinan, Tzahi Grad gibi isimleri bulunduruyor. Vahşi bir seri cinayetin failini yasadışı ve ahlak dışı yöntemlerle takip eden bir babayla bir polisi izleyen Büyük Kötü Kurtlar, Quentin Tarantino tarafından Yılın en iyi filmi! sözleriyle övüldü. Filmin yönetmeni ve yapımcısı da festivale konuk olarak katılacak.
Genelde kısa filmler çeken yönetmen Jennifer Kentin ilk uzun metrajlı çalışması Babadook / Karabasan, 2014 Sundance Film Festivalinde büyük ses getirdi. Polanskinin klasik, evde geçen korku filmleri geleneğine uygun psikolojik bir gerilim olan filmde ana oğul olan Amelia ve Samuelin hikâyesi anlatılıyor. Samuel rüyasında, sürekli ikisini de öldürmeye gelen bir canavar görmektedir. Evde bir gün, Babadook adında ürkütücü bir masal kitabı okurlar. O andan itibaren, Samuel, rüyasında gördüğü canavarın Babadook olduğuna inanmaya başlar. Ama, belki de, Babadook gerçekten vardır.
Yeni Bir Bakış
Nescafé Goldun sponsor olduğu Yeni Bir Bakış bölümünde, ilk ya da ikinci filmleriyle dünya sinema endüstrisinin dikkatini üzerlerine çeken genç yönetmenlerin filmleri izleyicilerle buluşacak.
İsrail gizli servisi tarafından muhbir olarak kullanılan Filistinli bir gencin sadakat konusunda yaşadığı çelişkili durumu anlatan Bethlehem / Betlehem, Yuval Adlerin ilk uzun metrajlı filmi. Yönetmenin, Shin Bet çalışanları ve Filistinli militanlarla uzun yıllar boyunca yaptığı görüşmeler ve araştırmalarının bir sonucu olan Betlehem, ahlaki ikilemlere ve kendi sadakatlerine karşı savaşırken birbirilerinden kopma noktasına gelen iki kardeşin hikâyesini alışılmamış bir açıdan anlatıyor. Senaryosu Yuval Adler ile birlikte Filistinli Arap gazeteci Ali Waked tarafından yazılan film En İyi Yabancı Film dalında İsrailin Oscar adayı oldu ve Haifa Film Festivalinde En İyi Film ödülünü kazandı.
Rus yönetmen Yuri Bykovun aksiyongerilim filmi The Major / Komiser, yönetmenin ilk kez Cannes Film Festivalinde Eleştirmenler Haftasında izleyici karşısına çıkan ikinci uzun metrajlı filmi. Oyuncu kadrosunda Denis Shvedov, Yuri Bykov ve Irina Nizina bulunuyor. İlk gösteriminin ardından Toronto Film Festivalinde gösterim şansı bulan Komiser, Şangay Film Festivalinde de En İyi Film Ödülünü kazandı. Komiser, Rus polis teşkilatındaki yozlaşmayı farklı bir bakış açısıyla ele alıyor.
Avrupada son yıllarda çekilmiş en başarılı kısa filmlerden biri olarak kabul edilen Rita (2009) ile isimlerini duyuran Fabio Grassadonia ile Antonio Piazzanın ilk uzun metrajlı filmi Salvo, dünya prömiyerini Cannes Film Festivalinde yaptı. Filmin oyuncu kadrosunda Saleh Bakri, Luigi Lo Cascio ve Sara Serraiocco yer alıyor. Sicilya mafyası için çalışan yalnız, soğuk ve acımasız katil Salvonun, işini yapmak için bir gün gizlice girdiği bir evde kör bir genç kız olan Ritayla karşılaşarak ve onu himayesine almasını izleyen film, Cannesda Eleştirmenler Haftası Bölümünde Büyük Ödül, Ljubljanada FIPRESCI Ödülü, Lodzda ise En İyi İlk Film Ödülünü kazandı.
Aslen oyuncu olan senarist ve yönetmen Geetu Mohandasın ilk uzun metrajlı film Liars Dice / Zar Oyunu temel bir yol filminin öğeleri dışında gerilim unsurlarını da barındırıyor. Başrollerini Geetanjali Thapa ile Lunchbox / Sefertası ve Wasseypur Çetelerinden tanıdığımız ünlü Bollywood oyuncusu Nawazuddin Siddiquinin paylaştığı filmin kahramanı, Himalayalarda yaşayan kendi başına buyruk, bağımsız bir kadın olan Kamla. Sundancete Dünya Sineması Dramatik Filmler bölümünde gösterilen film, Kamlanın köy büyüklerinin sözünü dinlemeyerek kayıp kocasını aramak üzere yollara düşmesini anlatıyor.
Ortak yapımcılarından biri geçen yıl festivale konuk olan Carlos Reygadas olan The Mute / Dilsiznin yönetmen koltuğunda Diego ve Daniel Vega yer alıyor. Oyuncu kadrosunda Fernando Bacilio, Lidia Rodríguez ve Juan Luis Maldonado bulunuyor. Fernando Bacilio, Locarno Film Festivalinde bu filmdeki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Bu kara komedide yönetmenler Diego ve Daniel Vega, Meksika toplumundaki yozlaşmayı bir yargıç üzerinden ele alıyor.
Meksikalı Claudia SainteLucenin filmi The Amazing Cat Fish / Muhteşem Kedibalığı, sıcak ve hüzünlü bir aile filmi. Locarnoda Genç Jüri Ödülü alan, Mar Del Platada En İyi Latin Amerika Filmi seçilen film, Claudia adında amaçsız bir genç kızın, tesadüfen tanıştığı kanser hastası Marthanın ailesine dahil olma sürecini anlatıyor.
Romen yönetmen Tudor Cristian Jurgiunun ilk uzun metrajlı filmi The Japanese Dog / Japon Köpeği, bir baba ile oğulun basit öyküsünü beyaz perdeye aktarıyor. İlk kez San Sebastianda izleyiciyle buluşan film, kendi yağıyla kavrulup giden gururlu Costachenin bir sel felaketinde karısını, köpeğini ve evini kaybetmesiyle nasıl zorlu bir hayata sürüklendiğini anlatıyor. Bir aile dramını izlerken film, küresel krizin etkilerini Romanyada da gözlemliyor. Tudor Cristian Jurgiu da festivale gelecek isimlerden biri.
Umut Dağ, Kumadan sonra ikinci filmi Cracks in the Concrete / Betondaki Çatlaklarda da sorunlu aile ilişkilerine bakıyor. Hapishanede geçirdiği 10 yıldan sonra Ertan, suç dünyasından uzak durarak yeni bir başlangıç yapmak niyetindedir. Ancak kimse ona inanmaz. Yıllardır görmediği oğlu Mikaili suç dünyasından korumak için kimliğini gizleyerek ona yaklaşmaya çalışır. İlk gösterimi Berlin Film Festivalinde gerçekleşen bu babaoğul hikâyesi, enerjik anlatımıyla beğeni topladı.
Andrea Pallaoronun Medeas / Medeaları, ılık bir yaz akşamında pastoral bir aile portresiyle başlıyor. Zaten, bu aileyi son kez mutlu ve bir arada görüşümüz. Ödüllü sinema ve tiyatro yönetmeni Andrea Pallaoronun bu ilk uzun metrajlı filmi, çalışkan ve cesur mandıracı Ennis ile kulağı duymayan karısı Christinanın, sıkıntıları arttıkça birbirlerinden ve beş çocuklarından adım adım kopuşunu izliyor. Prömiyeri Venedik Film Festivalinin Ufuklar bölümünde yapılan Medealarda yabancılaşma, samimiyet, tutku, umutsuzluk ve gönül yarasının nasıl algılandığı mercek altına alınıyor. Filmin yönetmeni Andrea Pallaoro da festivalin konukları arasında.
Brezilyalı yönetmen Fernando Coimbranın ilk uzun metrajlı çalışması olan gerilim filmi Wolf At The Door / Kurt Kapıda, Rio Film Festivalinde En İyi Film ve San Sebastian Film Festivalinde Latin Ufuklar ödülünü kazandı. Tüm insanların içinde var olan acımasızlık ve nefret duygularına parmak basan bu kapkara öyküde, her anne babanın en büyük korkusuyla karşılaşıyoruz: Çocuğun kaçırılması. Sylvia ve Bernardo, okul çıkışında, küçük kızlarını tanımadıkları bir kadının alıp gittiğini anladıklarında, elleri ayakları birbirine dolanır. Ama bu olayın arkasında, hiç kimsenin aklına bile gelmeyecek biri vardır, Bernardonun metresi Rosa.
Mayınlı Bölge
İstanbul Film Festivalinin ilgiyle beklenen bölümlerinden Mayınlı Bölgede farklı tür ve anlatım teknikleriyle sınırları zorlayan, yaklaşımları ve teknik özellikleriyle tekinsiz yerlerde dolaşan 9 film gösterilecek.
Alexandros Avranasın yazıp yönettiği Yunan sinemasının Yeni Dalgası diye nitelenen hareketin başarılı bir örneği sayılan ve 2013ün uluslararası alanda en çok ses getiren Yunan filmi Miss Violence / Şiddet Güzeli 11 yaşındaki kızlarının doğum gününde intihar etmesi üzerine sessiz kalan bir ailenin dramını konu alıyor. Ekonomik krizin ahlaki yozlaşmayla ilişkisini değerlendiren film, Venedik Film Festivalinde İstanbul doğumlu başrol oyuncusu Themis Panouya En İyi Erkek Oyuncu dalında Volpi Kupasını ve Alexandros Avranasa En İyi Yönetmen ödülünü kazandırdı. Alexandros Avranas ve Themis Panou da festivale katılacak.
Tsai Mingliangın programdaki diğer filmi Stray Dogs / Sokak Köpekleri, Taipei Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yönetmen; Venedik Film Festivalinde ise Jüri Özel Ödülü ile Özel Mansiyon kazandı. Başrollerini Kangsheng Lee, Shiangchyi Chen, Yi Cheng Leenin paylaştığı dramda Tsai Mingliang, sırtında tabelalarla ayaklı reklam panosu olarak çalışan evsiz bir adam ile iki çocuğunun hikâyesini kendine has minimal bir anlatımla ele alıyor.
Goodbye, Dragon Inn / Elveda Sinema ile 2004te Altın Laleyi kazanan Tsai Mingliangın Şubat ayında Berlin Film Festivalinin Panorama Bölümünde ilk kez izleyici karşısına çıkan son filmi Journey to the West / Batıya Yolculuk, yönetmenin İstanbul Film Festivali programında yer alan ikinci filmi. Başrolünde yine yönetmenin fetiş oyuncusu Lee Kangsheng ile Leos Caraxın fetiş oyuncusu Denis Lavantın rol aldığı Batıya Yolculuk, Budist ritüellerinden esinlenerek, bir Budist keşişin Marsilya ve Noailles sokaklarını yavaş adımlarla katetmesini izliyor.
Filipin sinemasının bağımsız yönetmeni Lav Diazın en yeni filmi Norte, The end of History / Tarihin Sonu 2013 yılında birçok film listesinin üst sıralarında yer aldı. Dostoyevskinin Suç ve Cezasını günümüz Manilasına taşıyan film, haksız yere cinayetle suçlanan sıradan bir adam ile memleketteki bitmek bilmeyen ihanet ve kayıtsızlıktan bunalmış nihilist bir entelektüel olan gerçek katilin paralel yaşamlarını izliyor. Tarihin Sonu Nuremberg İnsan Hakları Film Festivalinde Büyük Ödülü aldı.
Hamburgda En İyi Senaryo, Fantastic Festivalde (ABD) En İyi Kadın Oyuncu, AFIde Yeni Auteurler Eleştirmenler Ödülü, Tallinnde En İyi Gençlik Filmi ödüllerine layık görülen Nothing Bad Can Happen / Her Şey Düzelecek, İsa Çılgınları adındaki dini bir gruba katılarak kendine yeni bir yaşam kurmaya çalışan genç ve dindar Toreyi izliyor. Yanlarına taşındığı ailenin gitgide yükselen fiziksel ve psikolojik şiddetine yalnızca inancıyla karşılık vermeye çalışan Torenin çektiği eziyet akıl almaz noktalara varacaktır. Gerçek olaylardan yola çıkan Katrin Gebbenin bu ilk filminin prömiyeri Cannes Film Festivalinin Belirli Bir Bakış bölümünde yapıldı. Yönetmen festivalde filmini sunmak için İstanbula geliyor.
Cormac McCarthynin aynı adlı romanından uyarlanan Child of God / Tanrının Oğlunun yönetmen koltuğunda oyunculuğuyla da tanınan James Franco var. Franco, filmin oyuncu kadrosunda da yer alırken aynı zamanda senaryosuna da katkıda bulunmuş. 70. Uluslararası Venedik Film Festivalinin yarışma bölümünde dünya prömiyerini yapan filmin başrollerinde Tim Blake Nelson ve Jim Patrick yer alıyor. Filmde 1960lı yıllarda, sosyal düzenin dışında yaşamaya çalışan vahşi bir adamın, başarısız bir şekilde hayata tutunmaya çalışırken derin bir suç ve değersizleşme sürecine çekilmesi anlatılıyor. Cormac McCarthynin No Country for Old Men / İhtiyarlara Yer Yok romanı da daha önce sinemaya uyarlanmıştı.
El Arenal belgeselini çeken Sebastián Sepúlvedanın ilk kurmaca yönetmenlik denemesi olan The Quispe Girls / Kız Kardeşler filminin senaryosu da kendisine ait. 20. İstanbul Film Festivalinde Tony Manero ile Altın Lale kazanan, No ile Oscara aday gösterilen Pablo ve Juan Larraín kardeşlerin yapımcılığını üstlendikleri Kız Kardeşler 1974te Şilide gerçekten yaşanmış bir olayı konu alıyor. Film Venedik Film Festivalinde En İyi Görüntü Ödülünü aldı.
Çocuk Mönüsü
Festivalin ailece izlenebilecek, uluslararası çocuk filmi festivallerinde beğeni toplayan yapıtların gösterildiği Çocuk Mönüsü bölümünde yılın en iyi çocuk filmlerinden bir seçki sunulacak. Festival süresince hafta sonları Nişantaşı CityLife (Citys), Feriye ve Rexx sinemalarında gösterilecek filmlere simültane Türkçe seslendirme yapılacak.
Bölüm kapsamında, Thierry Ragobertin ormanda kaybolan bir maymunun başrolde olduğu üç boyutlu diyalogsuz filmi Amazonia, Esben Toft Jacobsenin büyülü bir dünyada annesini arayan bir tavşancığı izleyen yine üç boyutlu filmi Beyond Beyond / Cesur Tavşanın Sihirli Macerası ve Marc Borealla Thibaut Chatelin Annecy Canlandırma Festivalinden ödülle dönen filmi My Mommy Is in America and She Met Buffalo Bill / Annem Amerikada Buffalo Billle Tanıştı festivalin küçük takipçileri ve aileleriyle buluşacak.
Aslı Gibidir
Restore edilerek gün yüzüne çıkarılan filmlerin gösterileceği Aslı Gibidir bölümünde sinemaya mal olmuş kayıp ya da yıpranmış klasikler beyazperde ve izleyiciyle yıllar sonra yeniden buluşacak.
Volker Schlöndorffun 40 yılı aşkın bir süre gün yüzü görmemiş filmi Baal, tam bir kült film. Bertolt Brechtin 1918 tarihli oyununun sinema uyarlaması. Başroldeki ünlü yönetmen Rainer Werner Fassbinder, hem kendini hem de sefahate sürüklenen şair Grabbeyi oynuyor. 1970de televizyonda ilk kez gösterilen film, bir daha izleyiciyle buluşmamış. Schlöndorffun 2014 yapımı son filmi Diplomasi de Berlindeki prömiyerinin hemen ardından yine festival programında yer alıyor.
1973 yılında Locarnoda Jüri Ödülü kazanan Cousin Jules / Kuzen Jules, yönetmen Dominique Benichetinin en iyi filmlerinden kabul ediliyor. Belgeselsinema veriteminimal sinema tanımlarının hepsine uyan film, 80 yıldır birlikte olan çiftçi Jules ve eşi Félicieyi gündelik rutinlerinde izliyor. Yakınlık, doğa, çiftçilik ve ilişkiler kavramlarını ele alan alışılmadık bir belgefilm olan Kuzen Jules, yapımından 40 yıl sonra restore edilmiş kopyasıyla ilk kez sinemalara çıkıyor.
Korku klasiği Exorcist / Şeytan ile tanınan William Friedkinin 1978de En İyi Ses dalında Oscar kazanan gerilimmacera filmi Sorcerer / Dehşetin Bedeli, yapım ve dağıtım şirketleri arasındaki anlaşmazlık yüzünden yıllarca gösterilemedi. Friedkinin de kendi filmleri arasında en çok sevdiği Dehşetin Bedeli, restore edilmiş haliyle ilk kez 2013 Venedik Film Festivalinde gösterildi. Bazı eleştirmenlerin 70li yılların en büyük başyapıtı dediği filmin müziklerini besteleyen Tangerine Dream bu sayede uluslararası üne de kavuşmuştu.
Anılarına
Festivalin Anılarına bölümünde yakın zamanda kaybettiğimiz sinema üstatlarının filmleri sinemaseverlerle buluşacak.
Festival, Tuncel Kurtizi Zeki Öktenin Sürü filmiyle anıyor. Sürü, bir aşiretin kırsaldan büyük kente geçişini ve giderek çöküşünü zengin ayrıntılarla veren, destansı bir film. Film, Yılmaz Güneyin senaryosundan Zülfü Livanelinin müzikleriyle çekilmiş. Programda ayrıcaTuncel Kurtizin oynadığı Otobüs filmi de Bu İkiliye Dikkat bölümü kapsamında gösterilecek. Bu usta oyuncuyu iki filmiyle festivalde anmış olacağız.
Ekim 2013te kaybettiğimiz Patrice Chéreaunun kariyerinin zirvelerinden sayılan ve 1994te Cannesda Jüri Ödülü kazanan La Reine Margot / Kraliçe Margot, Alexandre Dumasnın aynı adlı romanından uyarlanmış. Film, 16. yüzyılın ikinci yarısında Fransada Katolikler ile Protestanlar arasındaki kanlı savaşa götürüyor izleyiciyi.
1962de En İyi Film dahil yedi Oscar kazanan Lawrence of Arabia / Arabistanlı Lawrence, bir filmi sinemada izlemenin büyüleyici etkisi üzerine konuşurken akla gelen ilk örneklerden, David Leanin epik başyapıtı. İngiliz subayı ve ajan T.E. Lawrenceın I. Dünya Savaşı sırasında Arap ayaklanmasında üstlendiği rolü merkeze alan Arabistanlı Lawrence, tüm zamanların en iyi filmleri listelerinin de gediklilerindendir. Festival, aralık ayında kaybettiğimiz usta aktör Peter OTooleu kendisini yıldız yapan bu rolle anıyor.
Hayatını kaybeden Bigas Lunayı festival bütün dünyada büyük tartışma yaratan ve Penelope Cruza da yıldızlık yolunu açan Jamón, Jamón / Jambon Jambon filmiyle anıyor.
Festivalde Macar yönetmen Miklos Jancso anısına The Red and The White / Kızıl ve Beyaz filmi gösterilecek.
Yakın zamanda kaybettiğimiz oyuncu ve yönetmen Harold Ramisi de artık kültleşmiş Grundhog Day / Bugün Aslında Dündü filmiyle selamlayacağız.
Ani ölümüyle sinema camiasını derin üzüntüye boğan Philip Seymour Hoffmanı festival son yıllardaki en unutulmaz performanslarından biri olan Paul Thomas Andersonın The Master filmiyle anıyor.
Festival, Mart ayının başında aramızdan ayrılan Fransız yeni dalgasının usta ismi Alain Resnaisyi, Berlinde eleştirmenler birliği FIPRESCI Ödülü ve Alfred Bauer Yeni Bakışlar Gümüş Ayı Ödülü kazanan son filmi Life of Riley / Rileynin Hayatı ile saygıyla selamlıyor. Film, yönetmenin İngiliz oyun yazarı Alan Ayckbourndan üçüncü uyarlaması (ilk ikisi 1993 yapımı Smoking/No Smoking / Sigara İçince/Sigara İçmeyince ikincisi ise 2006 yapımı Private Fears In Public Places / Kalpler). Film, çok sıkı bir arkadaş grubunun, aralarından birinin sadece birkaç ay ömrü kaldığını öğrenmeleriyle tepkilerini anlatıyor.
___
FESTİVAL SİNEMALARI VE SEANSLARI
Festivalin gösterimleri Beyoğlunda Atlas, Beyoğlu, Nişantaşı City Life (Citys), Ortaköyde Feriye ve Kadıköyde Rexx olmak üzere 5 sinema ile İstanbul Modern ve Pera müzelerinin salonlarında yapılacak.
FESTİVAL BİLETLERİ 22 MART CUMARTESİ GÜNÜ SATIŞA ÇIKIYOR
33. İstanbul Film Festivali biletleri 22 Mart Cumartesi günü 10.00dan itibaren
- Biletix satış noktaları,
- Biletix çağrı merkezi (0216 556 98 00),
- Biletix web sitesi (www.biletix.com) ve
- Atlas ve Rexx sinemalarında açılacak ana gişelerden alınabilecek.
33. İstanbul Film Festivalinde bilet fiyatları tam 16 TL, öğrenci ile 65 yaş ve üstü sinemaseverler için ise 21.30 seansları ve Akbank Galalarının ilk gösterimleri haricinde 11 TL olacak. Akbank Galaları bölümündeki filmlerin Atlas Sinemasında yapılacak olan ilk gösterimlerinin bilet fiyatları 20 TL olacak. Hafta içi gündüz seanslarındaki indirimli bilet uygulaması bu yıl da devam edecek. İstanbul Modern ve Pera müzelerinin salonlarındaki gösterimlerin tümü, diğer salonlardaki gösterimlerin ise hafta içi 11.00, 13.30 ve 16.00 seansları yalnızca 6 TL olacak.
Seanslar geçen yıllarda olduğu gibi 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30. Festivalin büyük ilgi gören Geceyarısı Çılgınlığı bölümü bu yıl da devam ediyor. Festival süresince her cuma ve cumartesi gecesi 24.00 seansında bir film izleyicilere sunulacak.
Festivalde Lale Kart sahiplerine ön satış ve indirimli biletler
Lale üyeleri festival biletleri için ön satış ve özel indirimlerden yararlanabilecekler. Lale Kart sahipleri için indirimli ön satış dönemi 18 Mart Salı günü başlayacak. Siyah Lale üyeleri 18 Mart, Beyaz, Kırmızı ve Sarı Lale Üyeleri ise 19, 20 ve 21 Martta biletlerini özel indirimlerle temin edebilecekler. Lale üyeleri öncelikli biletlerini Atlas ve Rexx sinemalarının yanı sıra Lale Kart İletişim Merkezi ve Biletix web sitesinden alabilecekler.
Axess Kart sahipleri festivalde de avantajlı
Festival Sponsoru Akbankın Axess Kart sahiplerine sunduğu çok önemli bir avantajı hatırlatmakta fayda var. Axess Kart sahipleri festival boyunca hafta içi gündüz seansları hariç satın alacakları biletlerde %20 özel indirimden yararlanacaklar.
FESTİVAL PROGRAMINA GÖZATMAK İÇİN
Festivaldeki filmlerin bilgileri, festivalin çizelgesi, etkinlikleri ve tüm detaylarını içeren festival kitapçığı 15 Mart Cumartesi gününden itibaren festival sinemalarından 5 TL üzerinden temin edilebilecek.
Festival programına festivalin resmî web sitesi film.iksv.orgun yanı sıra İKSV Mobilden de ulaşılabilecek. İKSV Mobil uygulaması AppStore ve Google Play Storedan ücretsiz olarak indirilebilecek.
Festivalle ilgili gelişmeler, festivalde yarışacak filmlerin yönetmenleriyle röportajlar ve daha pek çok güncel bilginin Mart ve Nisan ayları boyunca festivalin Facebook ve Twitter sayfalarına ek olarak festival blogundan da takip edilebilecek.
FESTİVALDE SİNEMA DERSLERİ
Asghar Farhadi Sinema Dersi
Ayrılık filmiyle önce Berlinde Altın Ayı ardından En İyi Yabancı Film Oscarını kazanan ve bir sonraki filmi Geçmişle Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye için yarışan İranlı yönetmen Asghar Farhadi festival kapsamında bir söyleşi gerçekleştirecek. Festivalin Uluslararası Altın Lale yarışmasının jüri başkanı olan Farhadi, festival kapsamında vereceği bu sinema dersinde sinema anlayışı ve filmleri üzerine bir sohbet gerçekleştirecek.
Kısmet: Türk Dizilerinin Kadınlar Üzerindeki Etkisi
16 Nisan Çarşamba, Akbank Sanat, 15.00
Kıbrıslı Rum yönetmen ve gazeteci Nina Maria Paschalidounun ikinci filmi olan Kısmet, Türkiyede çekilen pembe dizilerin Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrikadaki kadınlar üzerindeki etkilerini inceliyor. Festival programında gösterilen bu belgeselin ardından film yönetmeninin yanı sıra Türkiyeden senaryo yazarı, oyuncu, televizyon eleştirmeni ve akademsiyenlerin katılımıyla bu fenomen mercek altına alınacak.
Marin Karmitz: Sinemayla 40 Yıl
17 Nisan Perşembe, Fransız Kültür Merkezi, 14.00
Sinema işletmeciliği kavramını değiştiren, yönetmen, yapımcı, dağıtımcı Marin Karmitz kariyerinin 40. yıllında festivalin konuğu olarak gelecek ve sinemaseverlerle deneyimlerini paylaşacak. Sanat sineması dağıtımında öncü rol oynayan, ticari kaygıların siyasi baskılardan çok daha fazla sansüre yol açtığını söyleyen Marin Karmitz, kurucusu olduğu ve adının baş harflerini taşıyan MK2 firmasında 100den fazla filmin yapımcılığını üstlendi, halen Fransada 58 sinema salonunun işletmeciliğini sürdürüyor. Festivalin Sinema Onur Ödülünü alacak olan Karmitz, kariyerinin 40. yılını kutlarken yapımcılıkta başlangıçtan günümüze nelerin değiştiğini, yeni ufukları ve mesleğin inceliklerini 17 Nisan Perşembe 14.00da
Fransız Kültür Merkezinde paylaşacak.
Marin Karmitz 19 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilecek kapanış töreninde festivalin Sinema Onur Ödülünü alacak ayrıca festival kapsamında MK2 40. YIL isimli özel bölümde 8 filmlik bir toplu gösteri yapılacak.
FESTİVALİN SÖYLEŞİLERİ
Türkiyede Sinemada Neler Oluyor?
Türkiyede sinemanın 100. yaşını Bu İkiliye Dikkat adlı bölümle kutlayan İstanbul Film Festivali, bu bölümle paralel olarak bir dizi panel düzenleniyor. Sanat Sinemamız Ne Durumda?, Politik Sinemamız Ne Durumda?, Belgesel Sinema Yapmak, Türk Sinemasında Fantastik ve Korku, Video Art ve Türk Sineması, Nelere Gülüyoruz? Türk Sinemasında Komedi, Türk Sinemasında Kitsch ve Queer başlıklarıyla düzenlenecek paneller İstanbul Modernde gerçekleştirilecek. Panellerle ilgili ayrıntılı bilgi festival katalogunda ve film.iksv.org adresinde yer alacak.
Suriyede Neler Oluyor?
8 Nisan Salı, Salon, 14.00
Suriyeli yönetmen Talal Derki, Sundancete Jüri Büyük Ödülünü kazanan ilk uzun metrajlı belgeseli Humusa Dönüş festival kapsamında seyirciyle buluşacak. Festival kapsamında 8 Nisan Salı günü Salonda akademisyen Alisa Lebowun moderatörlüğünde gerçekleştirilecek söyleşide Talal Derki, öncelikle savaş sırasında belgesel çekmenin farklı yöntemlerinden bahsedecek ve ardından da filmin hikâyesine nasıl dahil olduklarını anlatacak.
Polonya Deneysel Canlandırma Sineması
12 Nisan Cumartesi, Pera Müzesi, 16.00
2014 yılında kutlanan PolonyaTürkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde festival kapsamında toplam 40 filmden oluşan 3 programlık özel bir bölüm hazırlandı. Bu bölüme paralel olarak Polonya Canlandırma sinemasının en yaratıcı yönetmenlerinden Mariusz Wilczyński ve film eleştirmeni Adriana Prodeusla bir söyleşi gerçekleştirilecek. 12 Nisan Cumartesi Pera Müzesinde gerçekleştirilecek olan söyleşi deneysel canlandırma sineması ile görsel sanatlar arasındaki ilişki üzerine olacak.
Manaki Kardeşlerin Kültür Mirası
12 Nisan Cumartesi, İstanbul Modern, 16.00
Türkiye sinemasının miladı olarak kabul edilen 14 Kasım 1914te çekilen Ayastefanostaki Rus Abidesinin Yıkılışı filminden önce 1905 yılında film çekmeye başlayan Balkanların ilk sinemacıları Osmanlı vatandaşı Yanaki ve Milton Manaki kardeşlerin restore edilen filmlerinin tamamı, Türk sinemasının 100. yılı vesilesiyle festivalde gösteriliyor. Makedonya Sinematek Film Arşivi Direktörü Igor Stardelov ve yazar Sula Bozişin Manaki Kardeşlerin kültür mirası üzerine konuşacakları söyleşi 12 Nisan Cumartesi günü İstanbul Modernde gerçekleştirilecek.
Sinema Yoluyla Bir Millet Yaratmak
13 Nisan Pazar, İstanbul Modern, 17.00
Birinci Dünya Savaşının 100. yıldönümü için hazırlanan özel bölüm kapsamında, sinema yazarı
Rüdiger Suchslandın yönettiği belgesel Caligari Wie der Horror ins Kino kam / Caligari, Korku Sinemaya Geldiğinde ve Alman sinemasının başyapıtlarından Menschen am Sonnta/ Bir Pazar Gününün beraber gösterimine paralel olarak Suchslandın konuşmacı olarak yer alacağı bir panel düzenlenecek. Belgeselinde I.Dünya Savaşı ertesindeki Almanyayı, Weimar Cumhuriyetini, o yılların dışavurumcu filmleri üzerinden analiz eden Suchsland, sunumunda bir kültürel araç olarak sinemanın o dönemdeki işlevinden, denk düştüğü kolektif ruh halinden ve toplumla sinemanın birbirini karşılıklı nasıl etkilediğinden bahsedecek. Sinema yazarı Engin Ertanın moderatörlüğündeki panel 13 Nisan Pazar günü İstanbul Modernde gerçekleşecek.
Mülteciler ve Yaşamı Yeniden Üretmek
15 Nisan Salı, Akbank Sanat, 15.00
Suriyeli mültecilerin sorunlarına mercek tutmak amacıyla düzenlenen bu söyleşi; büyükşehirlerde ucuz emek olarak görülen eğitim, sağlık ve iş güvencesinden mahrum ve kötü barınma koşullarında yaşamaya mecbur bırakılan mültecilerin koşullarını temel insan hakları boyutunda ele alıp Türkiyenin mültecilere dönük politikalarını ve ülkelerinden uzakta bir yaşamı kültür sanat yoluyla nasıl yeniden kurmaya çalıştıklarının hikâyesi konuşulacak. Helsinki Yurttaşlar Derneğinden Hakan Ataman, yönetmen Ahmet Erkul, Suriyeli yazar Yasin El Haj Saleh ve Hamisch İstanbul Suriye Kültür Evi temsilcilerinden Şenay Özdennin katılacağı panel Necati Sönmez moderetörlüğünde 15 Nisan Salı günü Akbank Sanatta gerçekleştirilecek. Söyleşiye katılmak isteyenler yer kuponlarını, etkinlik sabahı 10.00dan itibaren Akbank Sanattan alabilecekler.
FİLM FESTİVALİNDE PARTİLER
Neil Young İstanbulda
9 Nisan Salı, Hard Rock Cafe, 22.00
Festival kapsamında Neil Youngın Bavulundan Şarkılar filmi, gösterimi sonrasında sizi Hard Rock Cafe İstanbulda unutulmayacak bir geceye davet ediyor. Neil Young ve onunla etkileşimli müzikleri dinleyebileceğimiz gecenin konuk DJleri arasında Yekta Kopan, Aylin Aslım ve Görgün Taner de yer alacak. Neil Young & Crazy Horseun 15 Temmuzda İstanbulda vereceği ilk konser öncesindeki bu buluşmada, sanatçının en ilginç hitleri kadar, Buffalo Springfieldden Thom Yorkea, Pearl Jamden Chromaticse yolu Neil Youngdan geçmiş birçok müzisyen ve grubun şarkıları dinlenecek.
Film Hafizasiyla Geceyarısı Çılgınlığı
11 Nisan Cuma, Topless, 23.00
Big Bad Wolves / Büyük Kötü Kurtlar filminin geceyarısı gösteriminden hemen sonra Film Hafızası işbirliğiyle 11 Nisan Cuma gecesi Toplessta filmin yönetmeninde de katılacağı, gecenin ev sahipliğini yapacak sürpriz isimle bir parti gerçekleştirilecek. Geceyarısı Çılgınlığı gösterimine katılan izleyicilerin biletleriyle ücretsiz olarak girebilecekleri etkinliğin sınırlı sayıdaki biletleri 25 TL (tam) ve 15 TL (öğrenci) üzerinden temin edilebilir.
Film Hafizasiyla Kısa Film Gecesi
15 Nisan Salı, Salon, 21.00
Film Hafızası işbirliğiyle gerçekleşecek olan Kısa Film Gecesinde, festivalin yerli ve yabancı konukları, sinema sektörünün önemli isimlerinin bir araya geleceği, Hisar Kısa Film Seçkisinde yer alan kurmaca filmlerin gösterimi yapılacak. Katılımcıları eğlendiren klasikleşmiş FilmHafızası ödüllü yarışmalarının olacağı gecede sınırlı sayıdaki biletler 25 TL (oturmalı) ve 15 TL (ayakta) üzerinden temin edilebilecek.
FESTİVALE PARALEL GÖSTERİMLER
Vicdan Filmleri
9 Nisan Çarşamba, Atlas 3, 21.30
Hrant Dink Vakfı, Gelin, Vicdanımızla Bakalım çağrısıyla dünyanın her yerinden eli kamera tutan, amatör, profesyonel herkesi film çekmeye davet ediyor. Bu daveti kabul ederek kamerasını vicdanına çeviren en fazla 5 dakika uzunluğundaki 38 kısa film, Vicdan Filmleri projesinin dördüncüsünde bir araya geldi.
31 Mart-11 Kasım 2013 tarihleri arasında www.vicdanfilmleri.org adresine yüklenen kısa filmler, Ahmet Boyacıoğlu, Cem Mansur, Petros Markaris, Rakel Dink, Susanna Harutyunyan, Thomas Balkenhol ve Yeşim Ustaoğlundan oluşan uluslararası jüri tarafından belirlenen 20 film, İstanbul Film Festivali kapsamında 9 Nisan 21.30da Atlas 3 sinemasında gösterilecek.
Vicdan Filmleri Listesi
- Hakan Yaman / Fatih Pınar
- Tik-Tak Tak-Tik / Ufuk Erden
- Life With Always Open Eyes / Eduard Mkhitaryan
- Ahmet Atakan / Fatih Pınar
- 1 Mayıs / Hasan Kılıç
- Sun in My Hand / Aram Kocharyan
- Nevmid The Desperate / Suat Senocak
- Görmek / Ufuk Erden
- Karanlık ve Kalabalık / Tuna Tetik
- Duymak / Ufuk Erden
- Burdayım Burdayım / Soner Sert
- Sevgi Kuşun Kanadında / Ufuk Erden
- Konuşma / Talk / Selçuk Özgül
- Enkaz / Ahmet Çiftçi
- Karanlığın İçinde / Ramazan Kızılırmak
- Önce Sola Sonra Sağa / Ümit Çakal
- Life / Uğur Günay Yavuz
- One Line / Dimitris Argyriou
- Disconnected / Nail Pelivan
- Kör Kayalar Ölümcül Halkalar / Tahir Bozkurt
KÖPRÜDE BULUŞMALAR 9 YAŞINDA!
Türkiyeden sinemacıları uluslararası profesyoneller ile bir araya getiren Köprüde Buluşmaların dokuzuncusu 7-19 Nisan tarihleri arasında 33. İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenecek.
Köprüde Buluşmalar kapsamında 16 Nisan Çarşamba ve 17 Nisan Perşembe günlerinde, Türkiyeden yönetmen ve yapımcıların katılacağı Film Geliştirme ve Yapım Aşaması Atölyeleri yapılacak. 12 projenin ve yapımı devam eden 5 filmin ilk uluslararası sunumlarının yapılacağı atölyeler, 17 Nisan Perşembe akşamı düzenlenecek ödül töreniyle sona erecek.
Film Geliştirme Atölyesine seçilen 12 film projesinin yönetmen ve yapımcıları, atölye kapsamında proje geliştirme ve sunum teknikleri üzerine eğitim aldıktan sonra, uluslararası profesyonellere birebir toplantılar yapacaklar. Uluslararası jüri, projeleri değerlendirerek ödül almaya hak kazananları belirleyecek. Yedincisi gerçekleştirilecek Film Geliştirme Atölyesi sonunda uluslararası jürinin değerlendirmesiyle TC Kültür ve Turizm Bakanlığı 10.000 dolarlık destek ödülü, Melodika Ses Post Prodüksiyon Ödülü ve Fransız Ulusal Sinema Merkezi CNCnin 10.000 avroluk ödülü sahiplerini bulacak. Ayrıca jürinin belirleyeceği bir proje Binger Labın 2.500 avro değerindeki Senaryo Danışmanlığı Ödülünü alacak.
Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan Yapım Aşaması Atölyesi, Türkiyeden post prodüksiyonuna devam edilen uzun metraj filmleri ve belgeselleri desteklemeye devam edecek. Atölyeye seçilen filmlerin yönetmen ve yapımcıları Köprüde Buluşmalar kapsamında yalnızca profesyonellere açık (dağıtımcılar, festival veya fon yöneticileri, televizyon kanallarının temsilcileri), özel gösterim ve sunumlar yapacaklar. Sunum sonunda uluslararası jüri tarafından seçilecek yapım aşamasındaki bir film, tüm post-prodüksiyon işlemlerini kapsayan 1000 Volt Post-prodüksiyon Ödülünün sahibi olacak.
Köprüde Buluşmalar Atölye ödülleri 17 Nisan Perşembe gecesi düzenlenecek Köprüde Buluşmalar Ödül Resepsiyonunda açıklanacak. Köprüde Buluşmalar, Medienboard Berlin-Brandenburg ve Hamburg Schleswig-Holstein Film Fonlarının işbirliği ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle oluşturulan Türkiye-Almanya Ortak Yapım Geliştirme Fonunundan destek alacak projeler de yine aynı resepsiyonda duyurulacak.
KÖPRÜDE BULUŞMALAR PANELLERİ
Köprüde Buluşmalar kapsamında her yıl olduğu gibi bu yıl da Film Geliştirme ve Yapım Aşaması Atölyelerinin yanı sıra sinema profesyonellerine yönelik birçok panel de düzenlenecek. Köprüde Buluşmalar panelleri, yine sinemacıların ilgisini çekecek konulara odaklanacak. 7-19 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek paneller, tüm film profesyonellerine ve sinemaseverlere açık olacak.
Özellikle ortak yapım projesi olan ve proje geliştiren yapımcıları hedefleyen, Avrupa ortak yapımları için Eurimages desteğine online başvuru konulu panelde Eurimages Proje Yöneticisi Susan Newman ile deneyimli yapımcılar Nadir Öperli (Bulut Film) ve Emine Yıldırım (Giyotin Film) Eurimagesın yeni online ortak yapım desteği başvurusu hakkında bilgi verecekler. Yapımcılar deneyimlerini paylaşırken başvurunun püf noktalarına da değinecekler.
Eurimages ile gerçekleştirilecek diğer panelde ise sinema salonlarının dijitalleşmesi ve dağıtım için Eurimages destekleri üzerine konuşulacak. Sadece ortak yapımları değil aynı zamanda dağıtımcı ve sinemaları da destekleyen Eurimagesdan Iris Cadoux, Eurimages desteklerinden yararlanmak için gereken şartları anlatacak. Eurimages Proje Yöneticisi Susan Newman ise nasıl Eurimages/Europa Cinemas network üyesi olunabileceğinden ve dağıtım ile sinema salonu desteği alabilmek için yapılması gerekenlerden bahsedecek.
Filmde özgün müzik tasarımı konulu buluşmada, George Christopoulos, film yapımcıları ile besteciler arasında kusursuz bir işbirliğini sağlamak için kat edilmesi gereken yolu ve uygulanabilecek yöntemleri tartışacak. George Christopoulos, yönetmen ve yapımcıların aktarmak istedikleri tüm hikayeler için, vizyonuna ve bütçesine uygun müzik yapmanın yolları hakkında önerilerini paylaşacak. Ayrıca film müziği bütçelendirilmesi, film müziklerinin neden ve nasıl değiştiği ve bir besteciyi sürecin neresinde projeye dahil etmek gerektiği konularına değinecek.
Bir başka panelde edebiyat ve sinema konusu masaya yatırılacak. Berlin ortak yapım marketi kapsamında Frankfurt Kitap Fuarı ile birlikte düzenlenen sinemada edebiyat adaptasyonu Books at Berlinaleye ilk defa Türkiyeden bir romancının kitabı seçildi. Berlinde ortak yapım marketi kapsamında düzenlenen etkinlikte Altın Lale Ulusal Jüri Üyesi Hakan Gündayın Daha romanının sunumu Kalem Ajansın kurucularından Nermin Mollaoğlu tarafından yapıldı. Köprüde Buluşmalar kapsamında düzenlenecek panelde
Hakan Günday ve Nermin Mollaoğlu katılımcılarla adaptasyon süreci deneyimlerini ve ileriye dönük görüşlerini paylaşacaklar. Ayrıca yönetmen Grant Gee ve yapımcı Janine Marmot, Orhan Pamukun Masumiyet Müzesi romanından esinlenerek geliştirdikleri belgesel projesinden, şehri de içeren filmlerinin yolculuğundan bahsedecekler.
2014 yılında kutlanan Polonya-Türkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde Polonyalı sinemacıların katılımıyla bir panel düzenlenecek. Dünya prömiyerini 48. Karlovy Vary Uluslararası Film Festivalinde gerçekleştiren ve Jüri Özel Ödülüne layık görülen Papusza / Taş Bebekin görüntü yönetmenleri Krzysztof Ptak ve Wojciech Staroń görüntü yönetmeni olarak birlikte çalışma sürecini değerlendirecekler. Çingene şair Bronisława Wajs, bilinen adıyla Papuszanın hayatını konu alan, festivalin uluslararası yarışmasında Altın Lale için yarışacak filmin görüntü yönetmenleri, bu siyah-beyaz film üzerinden deneyimlerini paylaşacaklar.
Türkiyeden sinema profesyonellerini hedefleyen sinema dersleri ise film projesini geliştirirken festival ve marketlerde hayatta ve ayakta kalmanın yolları konusunda uzman eğitmen ve danışmanlar tarafından verilecek. Film projesi geliştirme aşamasında festival ve marketlere katılmanın, maksimum fayda sağlamanın yollarını katılımcılar ile birlikte araştırılacak.
Birçok ülkede süren direniş hareketini izleyen sinemacıları biraraya getirecek, Riahi Kardeşler ile Everyday Rebellion filminin yapım sürecini de içerecek atölyede yönetmenlerin bakış açısından yaratıcı direniş yöntemleri tartışılacak. Atölyeye katılan sinemacılar deneyimlerinden yola çıkarak, şu anda yükselişte olan barışçıl ve şiddet içermeyen protestoyu devamlı bir hareket olarak değerlendirmek ve geliştirmek için önerilerini paylaşacaklar.
Yine İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilecek Istanbul United belgeseli, Köprüde Buluşmalar kapsamında masaya yatırılacak. Film, Türkiye futbol endüstrisinde ezeli rakip olarak görülen Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarının Gezi Parkı eylemleri sürecinde kenetlenme öykülerini anlatıyor. Filmin yönetmenleri Olli Waldhauer ve Farid Eslam ile yapımcısı Jan Krüger, parkta ve sokaklarda eylemler sürerken, bu kenetlenmeyi takip etme sürecini anlatacak.
___
33. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ FİLM LİSTESİ
ULUSLARARASI YARIŞMA / INTERNATIONAL COMPETITION 11 FİLM / 11 FILMS
- Frank / Lenny Abrahamson / İngiltere-İrlanda
- Metalci / Málmhaus / Metalhead / Ragnar Bragason / İzlanda
- Çöldeki İzler / Tracks / John Curran / Avustralya
- Tom Çiftlikte / Tom à la ferme / Tom at the Farm / Xavier Dolan / Kanada-Fransa
- Ben, Kendim ve Annem / Les Garçons et Guillaume à table! / Me, Myself and Mum / Guillaume Gallienne / Fransa-Belçika
- Taş Bebek / Papusza / Joanna Kos + Krzysztof Krauze / Polonya
- Mutlu Yıllarımız / Anni Felici / Those Happy Years / Daniele Luchetti / İtalya-Fransa
- Buluşma / Återträffen / The Reunion / Anna Odell / İsveç
- Üçleme / Triptyque / Pedro Pires + Robert Lepage / Kanada
- Violette / Martin Provost / Fransa-Belçika
- Körlük / Blind / Eskil Vogt / Norveç
SİNEMADA İNSAN HAKLARI YARIŞMASI / HUMAN RIGHTS IN CINEMA COMPETITION
10 FİLM / 10 FILMS
- Çul Çaput / Farsh wa ghata / Rags and Tatters / Ahmad Abdalla / Mısır
- TransX Istanbul / Maria Binder / Almanya-Türkiye
- Aşkım Beni Deniz Kıyısında Bekler / Habibi bistanani and il bahar / My Love Awaits Me by the Sea / Mais Darwazah / Ürdün-Almanya-Filistin-Katar
- Düzmece Dava / Ai Weiwei the Fake Case / Andreas Johnsen / Danimarka-Çin-İngiltere
- Sessizlerin Sesi / La voz de los silenciados / The Voice of The Voiceless / Maximón Monihan / ABD
- Eksik Resim / Limage manquante / The Missing Picture / Rithy Panh / Kamboçya-Fransa
- Altın Kafes / La Jaula de oro / Diego Quemada-Díez / Meksika-İspanya
- Mandalina Bahçesi / Mandariinid / Tangerines / Zaza Urushadze / Estonya-Gürcistan
- Adalet Peşinde / Het Vonnis / The Verdict / Jan Verheyen / Belçika
- Sesini Duyuramayanlar Için/ For Those Who Can Tell No Tales / Jasmila Zbanic / Bosna Hersek
TÜRKİYE SİNEMASI / TURKISH CINEMA 35 FİLM / 35 FILMS
ULUSAL YARIŞMA / NATIONAL COMPETITION 10 FİLM / 10 FILMS
- Silsile / Consequences / Ozan Açıktan
- Şarkı Söyleyen Kadınlar / Singing Women / Reha Erdem
- Sesime Gel / Come To My Voice / Hüseyin Karabey
- Gittiler Sair ve Meçhul / Gone The Other and The Unknown / Kenan Korkmaz
- Kumun Tadı / Seaburners / Melisa Önel
- Bir Varmış Bir Yokmuş / Once Upon A Time / Kazım Öz
- Ben O Değilim / I Am Not Him / Tayfun Pirselimoğlu
- Deniz Seviyesi / Things I Cannot Tell / Esra Saydam & Nisan Dağ
- Ayhan Hanım / Levent Semerci
- İtirazım Var / Lets Sin / Onur Ünlü
YARIŞMA DIŞI / OUT OF COMPETITION 5 FİLM / 5 FILMS
- Şiirin Tadı / Taste of Poetry / Savaş Baykal
- Daire / Circle / Atıl İnaç
- Cennetten Kovulmak / Derbuyina Ji Bihuşte / The Fall From Heaven / Ferit Karahan
- Kusursuzlar / The Impeccables / Ramin Matin
- Uzun Yol / Little Happiness / Nihat Seven
YENİ TÜRKİYE SİNEMASI / NEW TURKISH CINEMA 7 FİLM / 7 FILMS
- Körler Jaluziler İçin / For the Blinds / Ozan Adam
- Sivil / Civilian / Levent Çetin
- Şafakla Dönenler / Before Sunrise / Murat Eroğlu
- Asasız Musa / Mûsayê Bê Asa / Moses Without Rod / Aydın Orak
- Buna Değer / Worth It / Can Oral
- Nergis Hanım / Mrs Nergis / Görkem Sarkan
- Ana / The Mother / Ebubekir Uygur
BELGESELLER / DOCUMENTARIES 13 FİLM / 13 FILMS
- Dileğim Barış Olsun / My Wish is Peace / Kıvılcım Akay
- Saklı Dil / Hidden Language / Kenan Özer
- Diyar / Devrim Akkaya
- Türkiyede Caz / Jazz in Turkey / Batu Akyol
- 33 Yıllık Direniş-Berfo Ana / 33 Years of Resistance / Veysi Altay
- Kül Kedisi Değiliz! / Aint No Cinderellas! / Emel Çelebi
- Olağan Haller / Ordinary State of Emergency / Özgür Fındık
- O İklimde Kalırdı Acılar / Kêl / The Endless Grief / Cenk Örtülü & Zeynel Koç
- Tepecik Hayal Okulu / A Dream School in the Steppes / Güliz Sağlam (Ahmet Uluçay kısa filmleri ile beraber gösterilecektir)
- Negri ile İstanbulda / İstanbul Along with Negri / Burak Serbest
- Fırtına Emine / Storm Emine / Özay Şahin
- Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek / Love Will Change The Earth / Reyan Tuvi
- Uzak / Distant / Ahmet Yurtkur
HİSAR KISA FİLM SEÇKİSİ / HİSAR SHORT FILM SELECTION
ÖZEL GÖSTERİM: TÜRK KLASİKLERİ YENİDEN / SPECIAL SCREENING: TURKISH CLASSICS REVISITED 1 FİLM / 1 FILM
- Muhsin Bey / Yavuz Turgul
AKBANK GALALARI / AKBANK GALAS 9 FİLM / 9 FILMS
- Büyük Budapeşte Oteli / The Grand Budapest Hotel / Wes Anderson / ABD-Almanya
- Görünmeyen Kadın / The Invisible Woman / Ralph Fiennes / İngiltere
- Umudun Peşinde / Philomena / Stephen Frears / İngiltere-ABD-Fransa (Açılış Filmi)
- Aşk Bulmacası / Casse-tête chinois / Chinese Puzzle / Cédric Klapisch / Fransa
- Kitap Hırsızı / The Book Thief / Brian Percival / ABD-Almanya
- Kürklü Venüs / La Vénus à la fourrure / Venus in Fur / Roman Polanski / Fransa-Polonya
- Sözcükler ve Resimler / Words and Pictures / Fred Schepisi / ABD
- Düşman / Enemy / Denis Villeneuve / Kanada-İspanya
- Tutsak / Prisoners / Denis Villeneuve / ABD
USTALAR / MASTERS 11 FİLM / 11 FILMS
- Şeytan Düğümü / Devils Knot / Atom Egoyan / ABD
- Kıskançlık / La Jalousie / Jealousy / Philippe Garrel / Fransa
- Sıfır Teorisi / The Zero Theorem / Terry Gilliam / İngiltere-ABD-Romanya-Fransa
- Son Hain / Le dernier des injustes / The Last of the Unjust / Claude Lanzmann / Fransa-Avusturya
- Köpeklerin Tarlası / Field of Dogs / Lech Majewski / Polonya
- Diplomasi / Diplomatie / Diplomacy / Volker Schlöndorff / Fransa-Almanya
- Scola Felliniyi Anlatıyor / Che strano chiamarsi Federico, Scola racconta Fellini / How Strange to be Named Federico, Scola Narrates Fellini / Ettore Scola / İtalya
- Dışişleri / Quai DOrsay / Bertrand Tavernier / Fransa
- Walesa / Wałęsa. Człowiek z Nadziei. / Walesa. Man of Hope. / Andrzej Wajda / Polonya
- İtiraf 1 / Nymphomaniac Volume I / Lars Von Trier / Danimarka-Almanya-Fransa-Belçika-İngiltere (Özel Gösterim)
- İtiraf 2 / Nymphomaniac Volume II / Lars Von Trier / Danimarka-Almanya-Fransa-Belçika-İngiltere (Özel Gösterim)
DÜNYA FESTİVALLERİNDEN / FROM THE WORLD OF FESTIVALS 20 FİLM / 20 FILMS
- Baş Belası / Fièvres / Hicham Ayouch / Fas-Fransa
- Beyaz Gölge / White Shadow / Noaz Deshe / Tanzanya-Almanya-İtalya
- Yaza Veda / Hotori no sakuko / Au revoir lété / Koji Fukada / Japonya
- Kefaret / Redemption / Miguel Gomes / Portekiz-Almanya-Fransa-İtalya (Yönetmenin,Tüm Varlıkların İlahisi / Cântico Das Criaturas + 31 + Noel Hediyeleri / Inventário De Natal + Bu Arada / Entretanto adlı kısalarıyla beraber gösterilecektir)
- Yüksek Risk / Starred Up / David Mackenzie / İngiltere
- Vurgun / iNumber Number / Donovan Marsh / Güney Afrika
- İnfaz / Calvary / John Michael McDonagh / İrlanda-İngiltere
- Eylül / September / Penny Panayotopoulou / Yunanistan-Almanya
- Durgun Hayat / Still Life / Uberto Pasolini / İngiltere-İtalya
- Ida / Pawel Pawlikowski / Polonya-Danimarka
- 3 Oyunculuk Egzersizi / Trois exercices dinterprétation / Three Interpretation Exercises / Cristi Puiu /
Romanya-Fransa
- Elyazmaları Yanmaz / Dast-Neveshtehaa Nemisoosand / Manuscripts Dont Burn / Mohammad Rasoulof / Iran
- Minik Ayaklar / Little Feet / Alexandre Rockwell / ABD
- Tatlı Biber Diyarım / My Sweet Pepper Land / Hiner Saleem / Fransa-Almanya
- Avludaki Fısıltılar / Dans la cour / In the Courtryard / Pierre Salvadori / Fransa
- Öncü / Pionér / Pioneer / Erik Skjoldbjærg / Norveç-Almanya-İsveç-Fransa-Finlandiya
- İçimizdeki Düşman / O ehthros mou / The Enemy Within / Yorgos Tsemberopoulos / Yunanistan
- İnce Buz, Kara Kömür / Bai ri yan huo / Black Coal, Thin Ice / Diao Yinan / Hong Kong-Çin
- Ningen / Çağla Zencirci + Guillaume Giovanetti / Japonya-Türkiye-Fransa
- Nükleer Santral / Grand Central / Rebecca Zlotowski / Fransa-Avusturya
YENİ BİR BAKIŞ / NEW VISIONS 15 FİLM / 15 FILMS
- Betlehem / Bethlehem / Yuval Adler / İsrail-Belçika-Almanya
- Komiser / Mayor / The Major / Yury Bykov / Rusya
- Paralel Evren / Coherence / James Ward Byrkit / ABD
- Kurt Kapıda / O lobo atrás da porta / Wolf at the Door / Fernando Coimbra / Brezilya
- Her Şey Onun Iyiliği Için / Tots volem el millor per a ella / We all want whats best for her / Mar Coll / İspanya
- Betondaki Çatlaklar / Cracks in the Concrete / Risse Im Beton / Umut Dag / Avusturya
- Sinirlenmeyeceğim! / Asabani Nistam! / Im Not Angry / Reza Dormishian / İran
- Salvo / Fabio Grassadonia + Antonio Piazza / İtalya-Fransa
- Japon Köpeği / Câinele Japonez / The Japanese Dog / Tudor Cristian Jurgiu / Romanya
- Her Şey Olacağına Varır / Las cosas como son / Things the Way They Are / Fernando Lavanderos Montero / Şili
- Zar Oyunu / Liars Dice / Geethu Mohandas / Hindistan
- Medealar / Medeas / Andrea Pallaoro / ABD
- Muhteşem Kedibalığı / Los insólitos peces gato / The Amazing Cat Fish / Claudia Sainte-Luce / Meksika
- Yalnız Hayaletin Öyküsü / Qissa: The Tale of a Lonely Ghost / Anup Singh / Almanya-Fransa-Hindistan-Hollanda
- Dilsiz / El Mudo / The Mute / Daniel Vega + Diego Vega / Peru-Fransa-Meksika
NTV BELGESEL KUŞAĞI / DOCUMENTARY TIME WITH NTV 18 FİLM / 18 FILMS
- Gökyüzüne Teğet / Grazing The Sky / Horacio Alcala / Meksika-Portekiz-İspanya
- Evrenin Hâkimi / Master of the Universe / Marc Bauder / Almanya-Avusturya
- Babil Okulu / La Cour de Babel / School of Babel / Julie Bertuccelli / Fransa
- Pussy Putine Karşı / Pussy versus Putin / Vasily Bogatov + Taisiya Krugovikh / Rusya
- Humusa Dönüş / The Return to Homs / Talal Derki / Suriye-Almanya
- Istanbul United / Farid Eslam + Olli Waldhauer / Almanya
- Bertolucciden Bertolucci / Bertolucci on Bertolucci / Walter Fasano + Luca Guadagnino / İtalya-Avusturya-Fransa-İngiltere-İsviçre
- Armstrong Yalanı / The Armstrong Lie / Alex Gibney / ABD
- Büyük Müze / Das Grosse Museum / The Great Museum / Johannes Holzhausen / Avusturya
- Bergmanın Evinde / Trespassing Bergman / Jane Magnusson + Hynek Pallas / İsveç
- Meçhul Malum / The Unknown Known / Errol Morris / ABD
- Yıldız Olmaya Ramak Kala / 20 Feet from Stardom / Morgan Neville / ABD
- Şiddete Dair / Concerning Violence / Göran Olsson / İsveç-Finlandiya-Danimarka-ABD
- Kısmet / Kismet / Nina Maria Paschalidou / Yunanistan-Güney Kıbrıs
- Çevreyolu / Sacro GRA / Gianfranco Rosi / İtalya-Fransa
- Salinger / Shane Salerno / ABD
- Biz Dostuz / We come as friends / Hubert Sauper / Fransa-Avusturya
- Baştan Çıkarılmış ve Terkedilmiş / Seduced and Abandoned / James Toback / ABD
MAYINLI BÖLGE / MINED ZONE 9 FİLM / 9 FILMS
- Şiddet Güzeli / Miss Violence / Alexandros Avranas / Yunanistan
- Tarihin Sonu / Norte, hangganan ng kasaysayan / Norte, the End of History / Lav Diaz / Filipinler
- Tanrının Oğlu / Child Of God / James Franco / USA
- Her Şey Düzelecek / Tore Tanzt / Nothing Bad Can Happen / Katrin Gebbe / Almanya
- Polis Memurunun Karısı / Die Frau des Polizisten / The Police Officers Wife / Philip Gröning / Almanya
- Sokak Köpekleri / Jiao you / Stray Dogs / Tsai Ming-liang / Tayvan-Fransa
- Batıya Yolculuk / Xi You / Journey to the West / Tsai Ming-liang / Tayvan-Fransa
- Kız Kardeşler / Las niñas Quispe / The Quispe Girls / Sebastián Sepúlveda / Şili-Fransa-Arjantin
- Ölümümün Hikâyesi / Història de la meva mort / Story of My Death / Albert Serra / İspanya-Fransa
ANTIDEPRESAN / ANTIDEPRESSANT 9 FİLM / 9 FILMS
- Attila Marcel / Sylvain Chomet / Fransa
- Mayın Yazı / May in the summer / Cherien Dabis / Ürdün-Katar-ABD
- Hayat Bir Esintidir / Lifes a Breeze / Lance Daly / İrlanda-İsveç
- 9 Ay Hapis / 9 mois ferme / Albert Dupontel / Fransa
- Club Sándwich / Fernando Eimbcke / Meksika
- Film Eleştirmeni / El crítico / The Critic / Hernán Guerschuny / Arjantin
- İlk Randevu / Brma Paemnebi / Blind Dates / Levan Koguashvili / Gürcistan-Ukrayna
- Bizden İyisi Yok / Vi är bäst! / We are the Best! / Lukas Moodysson / İsveç
- Hepimizin Sevgilisi / Uri Sunhi / Our Sunhi / Hong Sang-soo / Güney Kore
ÇOCUK MÖNÜSÜ / KIDS MENU 3 FİLM / 3 FILMS
- Annem Amerikada Buffalo Billle Tanıştı / Ma maman est en Amérique, elle a rencontré Buffalo Bill /
My Mommy Is In America And She Met Buffalo Bill / Marc Boreal + Thibaut Chatel / Fransa-Lüksemburg
- Amazonia / Thierry Ragobert / Fransa-Brezilya (83)
- Cesur Tavşanın Sihirli Macerası / Resan till Fjäderkungens Rike / Beyond Beyond / Esben Toft Jacobsen / İsveç-Danimarka
GECEYARISI ÇILGINLIĞI / MIDNIGHT MADNESS 3 FİLM / 3 FILMS
- Karabasan / The Babadook / Jennifer Kent / Avustralya
- Büyük Kötü Kurtlar / Big Bad Wolves / Aharon Keshales + Navot Papushado / İsrail
- Ölüm Oyunu / Killers / Kimo Stamboel + Timo Tjahjanto / Endonezya-Japonya
NERDESİN AŞKIM? / WHERE ARE YOU MY LOVE? 7 FİLM / 7 FILMS
- Hawaii / Marco Berger / Arjantin
- İnceldiği Yerden Kopsun / Någonting måste gå sönder / Something Must Break / Ester Martin Bergsmark
- Doğulu Çocuklar / Eastern Boys / Robin Campillo / Fransa
- Göldeki Yabancı / Linconnu du lac / Stranger by the Lake / Alain Guiraudie / Fransa
- Sevgilinin Ardından / Lilting / Hong Khaou / İngiltere
- Aşkın Yaşı Yoktur / Gerontophilia / Bruce LaBruce / Kanada
- Bugün Eve Yalnız Dönmek İstiyorum / Hoje Eu Quero Voltar Sozinho / The Way He Looks / Daniel Ribeiro / Brezilya
SAVAŞ VE HATIRALAR: ALEKSEY GERMAN FİLMLERİ /
WAR AND REMEMBRANCE: FILMS OF ALEKSEY GERMAN 6 FİLM / 6 FILMS
- Yedinci Uydu / Sedmoy sputnik / The Seventh Companion / Aleksey German + Grigori Aronov / SSCB
- Kahraman Mı, Hain Mi? / Proverka na dorogakh / Trial on the Road / Aleksey German / SSCB
- Savaşsız Yirmi Gün / Dvadtsat dney bez voyny / Twenty Days Without War / Aleksey German / SSCB
- Arkadaşım İvan Lapşin / Moy drug Ivan Lapshin / My Friend Ivan Lapshin / Aleksey German / SSCB
- Hrustalyov, Arabamı Getir! / Khrustalyov, mashinu! / Khrustalyov, My Car! / Aleksey German / Rusya-Fransa
- Tanrı Olmak Zor İş / Trydno byt bogom / Hard to be a God / Aleksey German / Rusya
MK2 40. YIL / MK2 40TH ANNIVERSARY 8 FİLM / 8 FILMS
- Laurence Anyways / Xavier Dolan / Kanada-Fransa
- Zevk Uğruna / Le Bon Plaisir / Francis Girod / Fransa
- 30 Yaşında Ölmek / Mourir à 30 ans / Half A Life / Romain Goupil / Fransa
- Claire Dolan / Lodge Kerrigan / ABD-Fransa
- Beş / Five / Abbas Kiarostami
- Bir Masumiyet Anı / Nun va Goldoon / A moment of Innocence / Mohsen Makhmalbaf / İran-Fransa
- Son Durak Cennet / Terminus paradis / Lucian Pintilie / Fransa-Romanya-İtalya
- Kaos / Paolo Taviani & Vittorio Taviani / İtalya-Fransa
ASLI GİBİDİR / CERTIFIED COPY 3 FİLM / 3 FILMS
- Kuzen Jules / Le Cousin Jules / Cousin Jules / Dominique Benicheti / Fransa
- Dehşetin Bedeli / Sorcerer / William Friedkin / ABD
- Baal / Volker Schlöndorff / Batı Almanya
POLONYA DENEYSEL CANLANDIRMA SİNEMASI ANTOLOJİSİ
POLISH EXPERIMENTAL ANIMATION: AN ANTHOLOGY
(40 kısa film 3 program halinde gösterilecektir. / 40 short films will be screened into 3 programmes.)
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE KRİZDEKİ MODERNİTE /
THE FIRST WORLD WAR AND MODERNITY IN CRISIS From Caligari To Hitler: Observations On Weimar Cinema And Siegfried Kracauers Critical Theory Of Popular Culture 2 FİLM / 2 FILMS
- Korku Sinemaya Geldiğinde / Caligari Wie der Horror ins Kino kam / Caligari When Horror came into Cinema / Rüdiger Suchsland / Almanya
- Bir Pazar Günü / Menschen am Sonntag / People on Sunday / Robert Siodmak + Edgar G. Ulmer / Almanya
ÖZEL GÖSTERİM / SPECIAL SCREENING 2 FİLM / 2 FILMS
- Kırık Beyaz Laleler / Off-white Tulips / Aykan Safoğlu / Türkiye-Almanya
- Langstonu Ararken / Looking for Langston / Isaac Julien / İngiltere
ANILARINA / IN MEMORIAM 8 FİLM / 8 FILMS
- The Master / Paul Thomas Anderson / ABD (Philip Seymour Hoffman anısına)
- Kraliçe Margot / La Reine Margot / Patrice Chéreau / Fransa-İtalya-Almanya
- Kızıl ve Beyaz / Csillagosok, katonák / The Red and The White / Miklos Jansco / Macaristan-SSCB
- Sürü / The Herd / Zeki Ökten / Türkiye (129) (Tuncel Kurtiz anısına)
- Arabistanlı Lawrence / Lawrence of Arabia / David Lean / İngiltere (Peter OToole anısına)
- Jambon, Jambon / Jamón, Jamón / Bigas Luna / İspanya
- Bugün Aslında Dündü / Groundhog Day / Harold Ramis / ABD
- Rileynin Hayatı / Aimer, Boire et Chanter / Life of Riley / Alain Resnais / Fransa
BU İKİLİYE DİKKAT / WHAT A PAIR 38 FİLM / 38 FILMS
- İstanbulun Fethi / The Fall of Constantinople / Aydın Arakon + Karanlık Sular / The Serpents Tale / Kutluğ Ataman
- Beklenen Şarkı / A Song to Long For / Sami Ayanoğlu, Orhon M. Arıburnu, Cahide Sonku + Mavi Boncuk / Blue Eyes / Ertem Eğilmez
- Yalnızlar Rıhtımı / Port of the Lonely / Ö. Lütfi Akad + Gemide / On Board / Serdar Akar
- Her Şey Çok Güzel Olacak / Everythings Gonna Be Great / Ömer Vargı + Küçük Hanımın Şoförü /
Driving Little Missy / Nejat Saydam
- Fıstık Gibi Maşallah / Such babes! / Hulki Saner + Kilink İstanbulda / Kilink in Istanbul / Yılmaz Atadeniz
- Beyoğlunun Arka Yakası / The Other Side of Beyoğlu / Şerif Gören + Sürtük / Chanteuse of Beyoğlu / Ertem Eğilmez
- Dönüş / The Return / Türkan Şoray + Duvara Karşı / Head-On / Fatih Akın
- Arkadaş / The Friend / Yılmaz Güney + Eşkıya / The Bandit / Yavuz Turgul
- Yatık Emine / Emine the Prostitute / Ömer Kavur + Aysel, Bataklı Damın Kızı / Aysel, The Girl from the Swampy Roof / Muhsin Ertuğrul
- Otobüs / The Bus / Tunç Okan + Fotoğraf / The Photograph / Kazım Öz
- Çöpçüler Kralı / The King of Streetsweepers / Zeki Ökten + Korkuyorum Anne / Mommy, Im Scared / Reha Erdem
- Teyzem / My Aunt / Halit Refiğ + Uçurtmayı Vurmasınlar / Dont Let Them Shoot the Kite / Tunç Başaran
- Aaahh Belinda / Atıf Yılmaz + Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri / Daydreams of Miss Cazibe / İrfan Tözüm
- Hamam / Ferzan Özpetek + Bir Türke Gönül Verdim / / I Loved A Turk / Halit Refiğ
- Mayıs Sıkıntısı / Clouds of May / Nuri Bilge Ceylan + Yumurta / Egg / Semih Kaplanoğlu
- Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak / Boats out of Watermelon Rinds / Ahmet Uluçay + Bir Tuğra Kaftancıoğlu Filmi / A Tuğra Kaftancıoğlu Film / Emre Akay, Hasan Yalaz
- Babam ve Oğlum / My Father and Son / Çağan Irmak + İki Başlı Dev / Purgatory / Orhan Oğuz
- Kader / Destiny / Zeki Demirkubuz + Kuyu / The Well / Metin Erksan
- Tabutta Rövaşata / Somersault in A Coffin / Derviş Zaim + Araf / Somewhere in Between / Yeşim Ustaoğlu