"Kalp Haftası" dolayısıyla Adana'da düzenlenen "Kardiyolojide Güncel Korunma, Tanı ve Tedavi Yaklaşımları" konulu konferansta konuşan Başhekim Prof. Dr. Mustafa Kibar, Türkiye ve dünyada en önemli sağlık problemlerinden birinin kalp ve damar hastalıkları olduğunu belirtti.
Kalp ve damar hastalıklarının önlenebilir ve tedavi edilebilir hastalıklar olmasına rağmen ölümle sonuçlanan hastalıklar sıralamasında ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Kibar, "Bugün Dünya Sağlık Örgütü'nün rehberliğinde yürütülen başarılı faaliyetler neticesinde Kuzey, Güney ve Batı Avrupa ülkelerinde kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranları azaldı. Ancak Orta ve Doğu Avrupa ve ülkemizi kapsayan coğrafyada kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranı artmaya devam ediyor" diye konuştu.
Toplum genelinde kalp ve damar hastalıklarının ileri yaş hastalığı olarak bilindiğini ancak bu bilginin yanlış olduğuna dikkat çeken Kibar şunları kaydetti:
"Bu hastalık ileri yaş hastalığı olarak algılandığından erken yaşlarda farkındalığı düşük olan kalp hastalıklarının genç bireylerde görülme sıklığı da her geçen gün artmaktadır. Bu sebeple toplum sağlığı için birinci derecede önem arzeden bu konu hakkında yalnızca tıbbi gelişmelerle değil sosyal bilincin gelişmesine de imkan tanımak bizlerin öncelikli görevleri arasındadır."
Kalp ve damar hastalıklarına genç yaşta önlem alınmadığı ve ileri yaş hastalığı olarak görüldüğü için her yıl dünyada 18 milyon insanın bu hastalıktan öldüğünü vurgulayan Kibar, "Bu hastalığa karşı duyarlılık böyle devam ederse 2020 yılında hastalıktan ölenlerin sayısı 25 milyona çıkacak. Bu, dünya sağlık örgütünün verileri. Bu sebeple kalp ve damar hastalıklarında teknoloji ne kadar ileri gitse de birinci önemli olan şey, erken teşhistir" dedi.
Kibar, teknolojinin tıp biliminin de gelişmesine katkı sağladığının altını çizdi.
Kalp ve damar hastalıklarının önlenebilir ve tedavi edilebilir hastalıklar olmasına rağmen ölümle sonuçlanan hastalıklar sıralamasında ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Kibar, "Bugün Dünya Sağlık Örgütü'nün rehberliğinde yürütülen başarılı faaliyetler neticesinde Kuzey, Güney ve Batı Avrupa ülkelerinde kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranları azaldı. Ancak Orta ve Doğu Avrupa ve ülkemizi kapsayan coğrafyada kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranı artmaya devam ediyor" diye konuştu.
Toplum genelinde kalp ve damar hastalıklarının ileri yaş hastalığı olarak bilindiğini ancak bu bilginin yanlış olduğuna dikkat çeken Kibar şunları kaydetti:
"Bu hastalık ileri yaş hastalığı olarak algılandığından erken yaşlarda farkındalığı düşük olan kalp hastalıklarının genç bireylerde görülme sıklığı da her geçen gün artmaktadır. Bu sebeple toplum sağlığı için birinci derecede önem arzeden bu konu hakkında yalnızca tıbbi gelişmelerle değil sosyal bilincin gelişmesine de imkan tanımak bizlerin öncelikli görevleri arasındadır."
Kalp ve damar hastalıklarına genç yaşta önlem alınmadığı ve ileri yaş hastalığı olarak görüldüğü için her yıl dünyada 18 milyon insanın bu hastalıktan öldüğünü vurgulayan Kibar, "Bu hastalığa karşı duyarlılık böyle devam ederse 2020 yılında hastalıktan ölenlerin sayısı 25 milyona çıkacak. Bu, dünya sağlık örgütünün verileri. Bu sebeple kalp ve damar hastalıklarında teknoloji ne kadar ileri gitse de birinci önemli olan şey, erken teşhistir" dedi.
Kibar, teknolojinin tıp biliminin de gelişmesine katkı sağladığının altını çizdi.