ParadokS
Kayıtlı Üye
Sevseniz de sevmeseniz de, tıraş olmak hayatınızın bir parçası. Sakallarınız bir noktaya kadar dış görünüşünüze "karizma" katıyor olabilir. Ancak "karizma" ile "bakımsızlık" arasındaki ince çizgiyi de gözden kaçırmamak gerekiyor. Düzenli olarak sakallarınızı kesmek hem cildinizin rahatlaması için iyidir (yüzünüzdeki ölü deri tabakasından kurtulursunuz ve sakal aknesi riski azalır), hem de daha bakımlı ve temiz görünmenizi sağlar. Tıraş zorunluluğu olan bir işte çalışıyorsanız, her sabah tıraş olmak sizin için muhtemelen doğal bir davranış haline gelmiştir bile. Peki, tıraşın inceliklerinin neler olduğunu biliyor musunuz? Erkek bakımının en temel öğesi olan tıraşı daha keyifli hale getirmek, aynı zamanda da cildinizi korumak için birkaç basit kural var. Sadece beş adımda, daha iyi bir tıraş mümkün.
Türk erkeklerinin sakalları genellikle serttir. Bu da çoğu erkek için tıraş esnasında daha fazla çaba, yâni daha fazla tahriş mânâsına gelebilir. Oysa, böyle olmak zorunda değil. Üzerinde durulacak ilk nokta, cildin tıraşa hazırlanması süreci.
1. Tıraş öncesi hazırlık
Bıçak cildinize değmeden, yüzünüzü iyice temizleyip nemlendirmeli, sakallarınızı yumuşatmalısınız. Bunu yapmak için en iyi yol, tıraştan önce sıcak bir duş almaktır. Bu sayede cildinizdeki gözenekler açılır, cilt ve kıllar yumuşar. Duş imkânı yoksa, birkaç dakika sıcak suyla yüzünüzü rahatlatın. Kullanacağınız kaliteli tıraş jeli ya da köpüğü, tıraş sırasında bıçağın yüzünüzde rahatça kaymasını sağlayıp tahriş ve sivilce riskini minimuma indirir. Tıraş için özel olarak üretilmiş kozmetik ürünlerini yeterince kullanırsanız, en sert sakallar bile dize gelecektir.
2. Tıraş bıçağı
Eskimiş, körelmiş bir tıraş bıçağının yeri çöp kutusudur, yüzünüz değil. Kör bıçakla tıraş olmak tahrişe ve kesiklere neden olur. En ufak bir rahatsızlık ya da kıl çekilmesi hissettiğinizde bıçağınızı değiştirin. Üç beş kuruş tasarruf için yüzünüzü kazımaya değmez. Unutmayın, kalitesiz ya da eskimiş bir bıçakla iyi tıraş mümkün değildir.
3. Tıraş yönüne dikkat
Sistematik olarak "yukarıdan aşağıya doğru" tıraş olun. Favorilerden başlayıp boynunuzda bitirin. Bir sisteme bağlı kalırsanız aynı noktadan gereksiz yere tekrar tekrar geçmek zorunda kalmazsınız. Sakalları çıkış yönlerinde kesin. Terse doğru gitmek aynada fiyakalı durabilir, ama sonrasında tokat yemiş gibi kırmızı bir surat ve dönmüş kıllarla sokakta dolaşmak istemezsiniz.
4. Sakin olun
Trafikte, araç ve yol ne kadar iyi olsa da, biliyoruz ki iş sürücüde bitiyor. Tıraş bıçağınız ile değerli varlığınız, canınız ciğeriniz, "yüzünüz" üzerinde yol alırken kendinize hakim olun. İşinizi yavaş, nazik hareketlerle yapın. Kazaya ortam hazırlamayın. Bu durumda, ana fikri şöyle özetleyebiliriz: "Suratınız için de, sürat felakettir" veya "Tıraşı kısa kesmeyin".
5. Tıraş sonrası bakım
İşlem tamam. Parladınız. Şimdi yüzünüzü serin suyla durulayın. Çok soğuk olmasına gerek yok, sıcak olmasın yeter. Bu sayede açılan gözenekleriniz kapanacak, cildiniz doğal dengesine kavuşacak.
Sırada, üstünden yük kalkmış yüzünüzü korumak ve beslemek var. Mutlaka bir tıraş sonrası losyonu kullanın. Uzmanlar, içindeki yüksek alkol oranı nedeniyle dededen kalma kolonyayı genellikle önermiyorlar. Kendinize; cildi besleyen, nemlendiren, enfeksiyonlardan koruyan kaliteli bir losyon seçin.
Losyon yüzünüze değdiğinde cildiniz yanıyorsa, bu normal değildir. (Halk arasında söylenenlere kulak asmayın.) Ciltteki yanma, tahriş yüzünden olur. Tahriş ise yanlış tıraşın sonucudur. Olması gerektiği gibi tıraş olursanız, yüzünüz tahriş olmayacağı için yanma da olmaz. Bâzı erkekler yüzlerine losyon sürdüklerinde oluşan yanma hissini severler. Siz de onlardansanız, yâni acı çekmekten hoşlanıyorsanız, yüzünüzü tahrip etmek yerine kendinize bir tokat atmayı deneyin. Hiç olmazsa kan dolaşımınız hızlanır.
Erkek tıraşı, kişisel bakımın en önemli parçasıdır. Ona özen gösterin, böylece sizi siz yapan yüzünüze hak ettiği değeri vermiş olursunuz. Çok basit gibi görünen - ve aslında basit olan- önerilerimize dikkat ederseniz, yüzünüz uzun yıllar boyunca sizinle birlikte genç ve sağlıklı kalacaktır.
Türk erkeklerinin sakalları genellikle serttir. Bu da çoğu erkek için tıraş esnasında daha fazla çaba, yâni daha fazla tahriş mânâsına gelebilir. Oysa, böyle olmak zorunda değil. Üzerinde durulacak ilk nokta, cildin tıraşa hazırlanması süreci.
1. Tıraş öncesi hazırlık
Bıçak cildinize değmeden, yüzünüzü iyice temizleyip nemlendirmeli, sakallarınızı yumuşatmalısınız. Bunu yapmak için en iyi yol, tıraştan önce sıcak bir duş almaktır. Bu sayede cildinizdeki gözenekler açılır, cilt ve kıllar yumuşar. Duş imkânı yoksa, birkaç dakika sıcak suyla yüzünüzü rahatlatın. Kullanacağınız kaliteli tıraş jeli ya da köpüğü, tıraş sırasında bıçağın yüzünüzde rahatça kaymasını sağlayıp tahriş ve sivilce riskini minimuma indirir. Tıraş için özel olarak üretilmiş kozmetik ürünlerini yeterince kullanırsanız, en sert sakallar bile dize gelecektir.
2. Tıraş bıçağı
Eskimiş, körelmiş bir tıraş bıçağının yeri çöp kutusudur, yüzünüz değil. Kör bıçakla tıraş olmak tahrişe ve kesiklere neden olur. En ufak bir rahatsızlık ya da kıl çekilmesi hissettiğinizde bıçağınızı değiştirin. Üç beş kuruş tasarruf için yüzünüzü kazımaya değmez. Unutmayın, kalitesiz ya da eskimiş bir bıçakla iyi tıraş mümkün değildir.
3. Tıraş yönüne dikkat
Sistematik olarak "yukarıdan aşağıya doğru" tıraş olun. Favorilerden başlayıp boynunuzda bitirin. Bir sisteme bağlı kalırsanız aynı noktadan gereksiz yere tekrar tekrar geçmek zorunda kalmazsınız. Sakalları çıkış yönlerinde kesin. Terse doğru gitmek aynada fiyakalı durabilir, ama sonrasında tokat yemiş gibi kırmızı bir surat ve dönmüş kıllarla sokakta dolaşmak istemezsiniz.
4. Sakin olun
Trafikte, araç ve yol ne kadar iyi olsa da, biliyoruz ki iş sürücüde bitiyor. Tıraş bıçağınız ile değerli varlığınız, canınız ciğeriniz, "yüzünüz" üzerinde yol alırken kendinize hakim olun. İşinizi yavaş, nazik hareketlerle yapın. Kazaya ortam hazırlamayın. Bu durumda, ana fikri şöyle özetleyebiliriz: "Suratınız için de, sürat felakettir" veya "Tıraşı kısa kesmeyin".
5. Tıraş sonrası bakım
İşlem tamam. Parladınız. Şimdi yüzünüzü serin suyla durulayın. Çok soğuk olmasına gerek yok, sıcak olmasın yeter. Bu sayede açılan gözenekleriniz kapanacak, cildiniz doğal dengesine kavuşacak.
Sırada, üstünden yük kalkmış yüzünüzü korumak ve beslemek var. Mutlaka bir tıraş sonrası losyonu kullanın. Uzmanlar, içindeki yüksek alkol oranı nedeniyle dededen kalma kolonyayı genellikle önermiyorlar. Kendinize; cildi besleyen, nemlendiren, enfeksiyonlardan koruyan kaliteli bir losyon seçin.
Losyon yüzünüze değdiğinde cildiniz yanıyorsa, bu normal değildir. (Halk arasında söylenenlere kulak asmayın.) Ciltteki yanma, tahriş yüzünden olur. Tahriş ise yanlış tıraşın sonucudur. Olması gerektiği gibi tıraş olursanız, yüzünüz tahriş olmayacağı için yanma da olmaz. Bâzı erkekler yüzlerine losyon sürdüklerinde oluşan yanma hissini severler. Siz de onlardansanız, yâni acı çekmekten hoşlanıyorsanız, yüzünüzü tahrip etmek yerine kendinize bir tokat atmayı deneyin. Hiç olmazsa kan dolaşımınız hızlanır.
Erkek tıraşı, kişisel bakımın en önemli parçasıdır. Ona özen gösterin, böylece sizi siz yapan yüzünüze hak ettiği değeri vermiş olursunuz. Çok basit gibi görünen - ve aslında basit olan- önerilerimize dikkat ederseniz, yüzünüz uzun yıllar boyunca sizinle birlikte genç ve sağlıklı kalacaktır.