meridyen2
Kayıtlı Üye
2008'den 2010'a Türk - İslam Birliği Yolunda Dünyada Yaşanan Gelişmeler
Sayın Adnan Oktar son 30 yıldır gerek yazılarıyla gerekse kitaplarıyla Türk İslam Birliği ülküsünü hep gündemde tutan, Müslüman aleminin birliği ve beraberliği için büyük bir ilmi mücadele yürüten bir fikir önderidir. Özellikle son yıllarda Türk İslam Birliğinin kurulmasının artık çok aciliyetli olduğunu gündeme getirmiş ve bu yönde her türlü gayretin gösterilmesi gerektiğine işaret etmiştir.
Sayın Adnan Oktarın fahri başkanlığını yaptığı Milli Değerleri Koruma Vakfı ve Bilim Araştırma Vakfı, Türk İslam Birliğiyle ilgili olarak gazetelere sayısız ilanlar vermiş, kamuoyunun dikkati ısrarla bu konunun önemine çekilmiştir. Tüm bu açıklamaların ve ilanların ardından 2008 yılından itibaren her gün Türk İslam Birliği yönünde çok hızlı gelişmeler yaşanmaya başlanmış ve basında da bu konuyla ilgili eskiden rastlanmadığı kadar çok haber çıkmaya başlamıştır.
Yazımızda bu olaylar yaşanmaya başlamadan önce Sayın Adnan Oktarın gelişmeleri yönlendiren açıklamalarından ve 2008den 2010a kadar çıkan Türk İslam Birliği haberlerinden bazı örnekler yer almaktadır.
Sayın Adnan Oktar gerek yazdığı kitap ve makalelerinde gerekse basına yaptığı açıklamalarında, her fırsatta kardeşliğin ve dostluğun önemi üzerinde durmakta, her türlü anlaşmazlık ve sorunun sevgi ve muhabbetle hemen çözüme kavuşacağını ifade etmektedir. Özellikle son dönemlerde çeşitli televizyon kanallarıyla yaptığı röportajlarda, Türk İslam Birliği vesilesiyle tüm dünyaya dostluğun hakim olacağına dikkat çekmektedir.
Sayın Adnan Oktarın bu çok yönlü ilmi çalışmalarını ve Türk-İslam Birliğinin kurulmasının aciliyetini ve önemini vurgulayan açıklamalarını takiben, bu birliğin tesis edilmesi yolunda her geçen gün önemli bir gelişme yaşanmaktadır. Son iki yıl içerisinde;
-Türk İslam Birliğinin, İslam dünyasında diplomatik düzeyde yapılan tüm toplantılarda temel konu olarak işlenmesi,
-Müslüman aleminin dört bir yanından birlik seslerinin yükselmesi,
-Suriyeden Katara, Ürdünden Sudana ve Azerbaycana vizelerin birer birer kaldırılması,
Geçtiğimiz Kasım ayında İslam Konferansı Teşkilatı (İKT)nın İstanbulda düzenlediği Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısında tüm liderlerin birlik çağrısında bulunması bu gelişmelerden sadece birkaçıdır.
Bugüne kadar Arap dünyasından, İranın ve İsrailin de dahil olduğu bir birlik oluşturma ve Türk İslam Devletleri arasında vizeleri ve pasaportları kaldırma fikri neredeyse hiç seslendirilmemiş hatta bu fikirlerin düşünülmesi dahi garip karşılanmıştır.
Ta ki, Sayın Adnan Oktarın tüm ülkelere bu yönde yaptığı çağrılara kadar...
Sayın Adnan Oktarın yıllardır yaptığı çağrıların ardından gerek ülkemizde gerekse Türk İslam dünyasında çeşitli yetkililer, İslam ülkelerinin birlik olması gerektiği konusunda daha önce kendilerinden duyulmamış açıklamalar yapmaya başlamış ve bu açıklamalarda Sayın Adnan Oktarın önerilerinden birebir alıntı yapıldığı görülmüştür.
İşte Sayın Adnan Oktarın uzun yıllardır yaptığı açıklamalardan ve Türk İslam Birliği yolunda 2008den 2010a gerçekleşen müjdeli gelişmelerden örnekler
Türk İslam Birliği Yolunda Art Arda Adımlar Atılmaya Başlamadan Önce Sayın Adnan Oktarın Bu Birlik Hakkında Yaptığı Açıklamalar
Ağustos 2003:
Sayın Adnan Oktarın Türk-İslam Birliğine Çağrı Kitabından Türk İslam Birliğinin Yapısı Hakkında Bir Bölüm
Türk-İslam Birliği de, üye ülkelerin ulusal bağımsızlıklarını ve milli sınırlarını muhafaza ettikleri, her ülkenin kendi ulusal hak ve çıkarlarını koruyabileceği bir yapı olmalıdır. Ama tüm bu egemen ülkeleri, ortak bir İslam kültürü içinde birleştirecek bir vizyon, bu vizyon uyarınca ortak politikalar geliştirecek ve uygulayacak karar ve yürütme organları oluşturulmalıdır. Amaç, devletlerin yapısal olarak birleşmeleri değil, ortak politika ve menfaatler çevresinde birleşilmesi ve bu politikaların hayata geçirilmesinde birliğin yaptırım gücünün olmasıdır
...Türk İslam Birliğinin Müslümanları tek bir güç haline getirebilmesi ve Müslüman ülkeleri birbiri ile bütünleştiren bir yapı olabilmesi için, çağdaş toplumsal değerleri koruması, hukuka ve insan haklarına saygılı olması, demokratik anlayış üzerine inşa edilmesi de son derece önemlidir. Bu değerlerin İslam ahlakının özü olduğu unutulmamalıdır.
Ağustos 2003:
Sayın Adnan Oktarın Türk İslam Birliğine Çağrı Kitabından İslam Ortak Pazarı Hakkında Bir Bölüm
Ekonomik iş birliği, hem istikrarın sağlanması hem de kalkınma açısından önemlidir. Pek çok Müslüman ülkenin acil ihtiyacı, ekonomisinin istikrara kavuşması ve sağlam temeller üzerine oturtulmasıdır. İslam dünyasında endüstrinin gelişimine önem verilmesi, gerekli yatırımların yapılması zaruridir. Bütün olarak bir kalkınma projesi geliştirmek gerektiği de açıkça görülmektedir. Eğitim, ekonomi, kültürel yapı, bilim ve teknoloji bir arada gelişmelidir. Bir yandan çalışma alanları teknolojik olarak geliştirilirken, öte yandan çalışanların eğitim düzeyinin ve kalitesinin artırılması sağlanmalıdır. Toplumlar daha üretici olmaya özendirilmelidir. Çoğu Müslüman ülkede yaşanan yoksulluğun, eğitimsizliğin, gelir dağılım dengesizliğinin ve diğer sosyo-ekonomik sıkıntıların ortadan kaldırılmasında ekonomik iş birliklerinin büyük katkısı olacaktır. SERBEST TİCARET ALANLARI OLUŞTURULARAK, GÜMRÜK BİRLİĞİ SAĞLANARAK VE ORTAK PAZARLAR MEYDANA GETİRİLEREK BU İŞBİRLİĞİ KURULABİLİR.
20 Aralık 2007:
Türkiye 10-20 Yıl İçinde Süper Devlet Olacak
Adnan Oktar: Genel olarak dünyanın gidişatı iyiye gidecek, benim kanaatim o. Özellikle Türk İslam dünyasında bir birleşme, bütünleşme meydana gelecek. TÜRKİYE HEM İSLAM ALEMİNİN HEM TÜRKLÜK ALEMİNİN LİDERİ OLACAK. BUNUN DA 10-20 YIL İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞECEĞİNİ UMUYORUM. Ama dünyada ve Avrupada, Avrupa Birliğinin parçalanacağını düşünüyorum ve sosyal yönden bir çöküntüye uğrayacağını düşünüyorum. Amerikada da yine bu Türk İslam Birliğinden kaynaklanan bir rahatlama olacağını ve dünya dengesini kurmada Amerika ve Türk İslam Birliğinden oluşan iki süper devletin dünyayı idare edeceğini düşünüyorum. (Vatan TV röportajı)
15 Ocak 2008:
Türkiye ile Azerbaycan Tek Millet İki Devlet Olarak Birleşsin
Sunucu: Türkiyenin yeniden Osmanlı dönemindeki gibi bölgeye hakim, eski gücünde bir ülke olmasını istiyorsunuz. Dünyaya yön veren bir ülke olmasını istiyorsunuz. Bu konuma Türkiye gelebilecek mi?
Adnan Oktar: Zaten yüzyılların mirası bu. Bütün İslam ülkeleri bunu istiyor. Bütün Türk devletleri istiyor. Azerbaycana sorun, direkt Türkiyenin yönetiminde olmayı istiyorlar. Türkiye ile sınırlarımızı kaldıralım. Tek devlet olalım diyor Azerbaycan. (Çay TV röportajından)
29 Ocak 2008:
Türkiyenin Liderliği Hakkında
Adnan Oktar: TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK DEVLET OLACAK. TÜRK-İSLAM ALEMİNİN LİDERİ OLACAK İNŞAALLAH. Türkiye zaten özgür ama daha da özgür olur, daha da demokrat olur. Daha da iyi olur, olacak inşaAllah.
KON TV: Yani bütün bu koşullar içinde Türkiyenin gerçekten bir lider ülke olabileceğine inanıyor musunuz?
Adnan Oktar: Bizim milletin mayası çok güzel, yani milletimiz çok iyi. ÇOK RAHAT LİDERLİK YAPACAK GÜCE SAHİP. (Konya TV röportajından)
2 Şubat 2008:
İran da Türk İslam Birliğine Katılmaya Gönüllü
Adnan Oktar: Bir kere her devlet kendi sınırları içinde olmak üzere bir Cumhuriyetler Birliği tarzında bir yapılanma.
Kaçkar TV: Olur diyorsunuz.
Adnan Oktar: Tabi ki, bu anarşiyi de durdurur, terörü de durdurur, kargaşayı da durdurur Şu an bölge yanıyor. Ortadoğu perişan durumda herkes rahatsız. Filistin de rahatsız. İsrail de rahatsız. Suriye rahatsız, İran rahatsız. Rahatsız olmayan hiç kimse yok aşağı yukarı bölgede. Bu birliktelik bütün bu rahatsızlığı kökünden silip atacak birşeydir.
Kaçkar TV: Yani İran da buna dahil olabilir.
Adnan Oktar: Tabi tabi.
Kaçkar TV: Sahip çıkabilir diyorsunuz.
Adnan Oktar: Tabi ki. (Kaçkar TV röportajından)
28 Şubat 2008:
Türk İslam Birliği Kurulduğunda Kafkaslarda ve Orta Doğuda Oluşacak Memnuniyet
Adnan Oktar: Filistinin kurtuluşu bize bağlı. İsrailin kurtuluşu da bize bağlı. İsrail de bizle rahat edebilecek durumda. Ermenistan da, Türkistan da, Tacikistan da, İran da, Pakistan da Hepsi bizle kurtulacak görünüyor. Fas, Tunus, Cezayir bayram yaparlar Türkiye lider olursa. Onun için bu görevi artık geciktirmeyelim. Türkiye bu göreve bir talip olsun. Bakın kimse itiraz edecek mi? Türkiye çıksın desin Biz talibiz bu göreve, Hayır arkadaş, ben bunu kabul etmiyorum diyen kimse çıkmayacak. Herkes bunu istiyor. (Konya TV röportajından)
8 Mart 2008:
Önce Türk İslam Birliği
Adnan Oktar: Bunu her zaman söylüyorum. BUNUN TEK ÇÖZÜMÜ VARDIR: TÜRK İSLAM BİRLİĞİ. Türk İslam birliği olduğunda Avrupa tam anlamıyla huzurlu olacaktır, zengin olacaktır. Amerika huzurlu olacaktır, zengin olacaktır. İsrail tarihinde görülmemiş şekilde rahat edecektir. Ermenistan ve Ermeniler tarihlerinde görülmedik şekilde rahat edecektir. BU BİR GÜZELLİKTİR, BİR HUZURDUR, KARDEŞLİK BİRLİĞİDİR. BU BİRLİĞİ DÜNYADAKİ BÜTÜN POLİTİK SİSTEMLERİN BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇMESİ İÇİN DESTEKLEMESİ GEREKİR VE HİÇ VAKİT GEÇİRİLMEMESİ GEREKİYOR. Ben İsrailde ölenler için de rahatsız oluyorum, Filistinde ölenler için de rahatsız oluyorum. İsrailde ölenler peygamber soyundan gelen insanlardır. Hz. Musa (a.s.)nın, Hz. İbrahim (a.s.)ın, Hz. Yakup (a.s.)ın soyudur, onların torunlarıdır. Bu mutlu olacağımız birşey değil onların ölmesi. Aynı şekilde Filistinde ölenler de Hz. İsmail (a.s.)in soyudur. Bu da mutlu olacağımız bir şey değil. Bunlar bizi rahatsız eden şeyler. Gelin kardeş olalım, gelin birlikte olalım, gelin beraber olalım diyoruz. Bu da ancak Türk İslam birliği ile olur. (Yabancı Basın Toplantısı)
23 Nisan 2008:
Türkiyenin Avrupaya Değil, Avrupanın Türkiyeye İhtiyacı Var
Adnan Oktar: Türkiyenin bir kere devlet tecrübesi var. Yani imparatorluk tecrübesi var. Ülkeleri yönetme tecrübesi var. Ve yeteneği var. Bir de Türk milleti steril kaldı. Yani ahlak olarak Anadolu ahlakı bozulmadı. Anadolu bir kutu gibi muhafaza edildi. O misafirperverliği, temizliği, güzel ahlakı, sevecenliği, insancıllığı, komşuluk anlayışı, merhamet anlayışı, fedakarlık anlayışı olduğu gibi kaldı. Avrupa bunu kaybetti Avrupanın rahatsız olacağı birşey değil ki, bu Avrupa için bir kurtuluş. Avrupanın jandarması gibi olmuş olacak aynı zamanda bu Türk İslam Birliği. Çünkü Avrupayı koruyan, dünyayı koruyan, dünyaya huzur ve güvenlik veren çok güçlü bir yapılanma olmuş oluyor. Avrupa bir kere esenlik ve huzur içinde yaşayacak. Avrupa niye bunu istemesin? Değişecek bir şey yok. NATOyu da destekler bu sistem, Avrupa Birliğini de destekler. Avrupa Birliği için çok büyük bir nimet bu. Çünkü Avrupa Birliği bu sayede müthiş zengin olur Türk İslam Birliğinin şefkati onları da saracaktır. Huzur içinde yaşayacaklardır. (MPL TV röportajından)
23 Nisan 2008:
Mezhep Ayrımının Yanlışlığı ve Müslümanların Birbirini Sevmesi Gerektiği Hakkında
Adnan Oktar: Mezhep ayrımları, Hanefi, Sünni, Şafi hiçbir ayrım yapmadan MÜSLÜMANLAR BİRBİRLERİNİ ÇOK SEVSİNLER, KARDEŞ OLSUNLAR. Hepimiz aynı Allaha inanıyoruz. Aynı peygambere inanıyoruz. Aynı kıbleye dönüyoruz. Aynı peygamberleri seviyoruz. Aynı melekleri seviyoruz. Her şeyimiz aynı. Bu tarz detaylarla bölünmeye kalkmak hatta düşman olmak, şeytanın oyununa gelmek olur. Sakın böyle bir şey olmasın. Hepimiz samimi candan inşaAllah Müslümanlarız. Candan kardeşleriz. (SUUD 1 TV, Suudi Arabistan röportajından)
14 Temmuz 2008:
Kafkas İttifakında Ermenistanın Önemi Hakkında
Adnan Oktar: Ermeniler, onlar bizim kardeşlerimizdir. Onlar da bizim canımız inşaAllah. Ermenistan da inşaAllah Türk İslam Birliği içerisinde yerini alacaktır. Boş yere kendilerini üzüyorlar. Biz onları kardeş olarak görüyoruz, dost olarak görüyoruz. İnşaAllah. Türk İslam Birliğinin o şefkatli kolları içerisinde onlar da yerlerini bulacaklardır. Huzur içerisinde yaşayacaklardır. Güvenlikleri sağlanacaktır. İnşaAllah Laçin Koridorunu da severek ve isteyerek açacak Ermeni kardeşlerimiz. (Erzincan Can TV röportajından)
Sayın Adnan Oktar, Türk İslam Birliğinin yapılanmasının nasıl olacağını ve önemini anlattığı açıklamalarında, tüm İslam ülkelerine olduğu gibi İrana karşı da kardeşçe ve dostça yaklaşmış, İranın da bu birliğin içinde yer alması gerektiğini bildirmiştir. Sayın Adnan Oktar ayrıca, İranın da böyle bir birliği desteklediğini ve katılmak konusunda gönüllü olduğunu belirtmiştir. Nitekim basında çıkan haberlerde de bu durum açıkça görülmektedir. Sayın Ahmedinejad sık sık birlik çağrısı yapmakta, İstanbula geldiğinde Sünni bir imamın arkasında namaz kılmakta, Türkiyenin önemini vurgulamakta ve aslında açıkça Sünni bir ülkenin liderliğinde Müslümanların birleşmesine sıcak yaklaştığını göstermektedir. Bu durumu delillendiren gelişmelerden biri de, Türk İslam Birliğinin öncüsü niteliğindeki Kafkas Birliğine İranın da dahil olmak istemesidir.
27 Temmuz 2008:
Türkiyenin Ağabeylik Rolü ve Türk Ordusunun Gördüğü Sevgi Hakkında
Adnan Oktar: Aslında Türkiyenin o bölgede ağabey olması lazım, yani lider olması lazım. Yani Türkiyenin ağırlığını koyup, direkt ağabey konumunda olması hatta bütün Ortadoğunun, bütün İslam ülkelerinin lideri konumuna gelmesi lazım, sözü geçen bir lider olarak. Çünkü, Türkiye, çok aklı başında insanların, samimi insanların bulunduğu bir ülke. Çok vicdanlı insanların olduğu bir ülke. Ordusu mükemmeldir. Çok çok vicdanlıdır. Böyle kılı kırk yarar, çok iyi eğitimlidir. Ve bütün ülkelerde seviliyorlar, nereye gitseler seviliyorlar. Mesela Bosnaya gidiyorlar seviliyorlar, Somaliye gidiyorlar, seviliyorlar. Her yerde saygı görüyorlar. Afganistanda çok sevilip saygı görüyorlar. Böyle fiili bir durum var. Demek ki bütün Ortadoğu, bütün İslam alemi Türk ordusunu seviyor ve Türk milletini seviyor. Demek ki ağabeylik yapmalarını istiyorlar. Yani Türkiyenin burada ortaya çıkıp, bu ağabeyliği yerine getirmesi gerekiyor, İslam ülkelerinde ve Türk devletlerinde de... (Kordon TV röportajından)
5 Ağustos 2008:
Farklı Mezhebe Mensup Kişilerin Beraber Namaz Kılabileceği Hakkında
Adnan Oktar: Her şeyimiz aşağı yukarı aynı. Teferruattaki bu ayrılıklardan dolayı böyle bir muhalefet ruhu çok çok çirkin olur. Şeytanın oyununa gelmek olur. Buna şiddetle dikkat etmeleri lazım kardeşlerimizin. Bir de birbirlerini çok sevmeleri, bütün Müslümanların birbirini sevmesi lazım. Mesela bir Şii ile karşılaştığı zaman hemen sarılıp safa etmesi hal hatır sorması Mesela Vahabi kardeşlerimizle karşılaştığında onların evine gidip onlara sarılmaları, yemeklerini yemeleri HATTA NAMAZ KILARKEN BAZEN DUYUYORUM. NAMAZ KILMIYORLAR ARKASINDA. BU ÇOK ANORMAL BİRŞEY. ARKALARINDA GÖNÜL HUZURUYLA NAMAZ KILMALARI LAZIM. Şİİ DE OLUR. VAHABİ DE OLUR. SÜNNİ DE OLUR... Hiç fark etmez hepimiz kardeşiz. Bu düşmana malzeme vermek olur. Küfre malzeme vermek olur. Müslümana bu yakışmaz. (Al Baghdadi TV, Irak röportajından)
Bediüzzaman Said Nursi Türk İslam Birliğini 100 Yıl Önce Müjdelemiştir
Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de İslam dünyasının aydınlık geleceğini, 1911 senesinde Şamdaki Cami-i Emevide verdiği ünlü hutbesinde şu sözleriyle bildirmiştir:
Bu zamanın en büyük farz vazifesi, İttihad-ı İslâmdır. (Hutbe-i Şamiye, s. 90)
Bediüzzamanın bunu söylediği devirde, büyük Osmanlı İmparatorluğu yıkılmak üzereydi. Yıkıldığında, içinden onlarca farklı devlet çıktı ve bunların büyük bölümü Batılı güçlerin sömürgeleri haline geldiler. Osmanlı yönetimi altında asırlarca huzur ve barış bulmuş olan Ortadoğu, Siyonizmin bölgeye girmesiyle tam bir savaş ve çatışma diyarı haline geldi. Aralarında hiçbir zaman anlaşamayan ve giderek farklı siyasi kamplara ayrılan İslam ülkeleri, bu durumun acı sonuçlarını 20. yüzyılda yaşadılar. Kısacası Bediüzzaman, Müslümanların siyasi, ekonomik ve kültürel sorunlarının birlik yokluğundan kaynaklandığını görmüş ve gelişen olaylar da onu doğrulamıştı. Ancak Bediüzzaman, Müslümanların içine düştükleri durumun bir fetret devri olduğunu ve yakında biteceğini de belirtmekteydi. İmanın ona kazandırdığı basiretle, tüm Müslümanlara müjde vermişti:
Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür seda, İslamın sedası olacaktır... (Sunuhat, Yeni Asya Yayınları Mart 1996, s. 62)
Tüm Müslümanlara müjdelemek isteriz ki, Üstadın haber verdiği o istikbal artık çok yaklaşmıştır. Bugün hem İslam, dünyanın en gür sedası olma yolundadır; hem de onun en büyük vazife olarak gösterdiği İttihad-ı İslam, yani İslam Birliği yaklaşmaktadır.
5 Ağustos 2008:
İsrailin Türk İslam Birliği İçindeki Konumu Hakkında
Muhabir: İsrail ne yapacak?
Adnan Oktar: Onlar da rahatlayıp, onlar da kurtuluşa erecek, yani Türk İslam Birliği içerisinde, Türk İslam Birliğinin himayesinde olacağı için İsrail. Bu terör sorunundan şiddetten o da kurtulmuş olacak. Onun duvarları yıkılmış olacak. İsrail de bir nevi şu an hapishane durumunda. Her tarafı duvarla kaplı. O duvarlar yıkılacak. İsrail de rahata kavuşacak, bölgeyle çok rahat ticaret yapacak, üzerindeki baskı kalkacak. Dolayısıyla İsrailin de diğer Müslüman devletlere, Müslüman ülkelere yaptığı baskı kalkmış olacak. Tam bir barış ve huzur çağı gelmiş olacak. Onun için Türk İslam Birliğinin bir an önce oluşması dünyanın en büyük birinci sorunudur diyebilirim. (Al Baghdadi TV, Irak röportajından)
2 Kasım 2008:
Türk İslam Ülkeleri Arasında Pasaport ve Vize Kalkacak
Adnan Oktar: Türkiyenin öncülüğünde, Türk devletlerinin birleşmesi ile meydana gelecek, Türk Birliğinin yardımıyla bir Türk İslam Birliği oluşacak inşaAllah. BU TÜRKİYENİN ÖNCÜLÜĞÜ İLE OLACAK. Buna doğru zaten adım adım gidiyoruz. Zaten en ideali de Türkiyenin liderlik yapmasıdır. Her ülke devlet olarak ayrı olacak ama; bir manevi birlik olacak inşaAllah, Avrupa Birliği gibi. PASAPORT KALKACAK, VİZELER KALKACAK. Ülkeler birbirleriyle rahatça ticaret yapabilecekler. Alışveriş yapabilecekler. Kardeş olacaklar. Bunun oluşması için ilk zemin inşaAllah Azerbaycan ile olacaktır. Ve İslam ülkelerinden yine Suriye. Azerbaycan da hem Türk hem de Müslüman olan bir ülkedir. Suriye de bizim Müslüman olan kardeşimizdir. SURİYE İLE DE BİRLEŞECEĞİZ İNŞAALLAH. BUNLAR İLK ADIMLAR OLACAKTIR... Bu zaten eskiden beri Türkiyenin üzerinde olan bir görevdir. Türkiye her zaman fiilen Türk İslam aleminin liderliğini üstlenmiştir. HER YERDE BUNU HİSSETTİRMEKTEDİR. HER YERDE BİR AĞABEYLİK GÖREVİ OLDUĞUNUİ DOLAYLI YOLDAN VEYAHUT DOLAYSIZ OLARAK DA GÖSTERMEKTEDİR. HER TÜRLÜ ANLAŞMAZLIKTA TÜRKİYE DEVREYE GİRMEKTEDİR. Mesela Kafkas İttifakının oluşmasında Türkiye devreye girmiştir. Diğer ülkelerin arasında anlaşmazlık olduğunda Türkiye arabulucu konumunda olmaktadır. Doğalgaz boru hattı projesi olsun, petrol boru hattı projesi olsun, diğer projelerde de Türkiyenin öncülüğü çok açık görülmektedir. Türkiye bunu zaten resmi bir açıklama yapmadan da şu an fiilen yapmakta ve bu, devam etmekte ve gelişmektedir. (The Gulf Today, Birleşik Arap Emirlikleri röportajından)
27 Ağustos 2008:
Kurulacak Birliğin Avrupa ve Amerika Üzerindeki Olumlu Etkisi Hakkında
Adnan Oktar: Türkiye bölgede Amerikanın da lehinde, Rusyanın da lehinde bir faaliyet yapıyor. Çinin de lehinde bir faaliyet yapıyor. Ve hepsi memnun. Amerika da memnun Türkiyede. Avrupa da memnun. Rusya da memnun. Çin de memnun. Azerbaycanla birleşince bu memnunluk yine devam edecek yeni birşey olmayacak. (Azerbaycan Gazete 525 ve Atv röportajından)
2008 Yılından İtibaren Türk İslam Birliği Yolunda
Dünyada Yaşanan Gelişmeler
(Önemli Bir Hatırlatma: Yazı boyunca kullandığımız Türk İslam Birliği haberleri, mevcut haberlerin ve gerçekleşen yüzlerce gelişmenin yalnızca kullanabildiğimiz çok küçük bir bölümüdür. Tüm haberlere [adnanoktarnedemistineoldu.blogspot.com/] adresinden ulaşabilirsiniz.)
28 Mayıs 2008: TÜRKİYE MÜSLÜMANLARA AĞABEYLİK YAPSIN
Lübnan İslami Amel Partisi Lideri Fethi Yekenin açıklamaları:
Türkiyenin bölgedeki öneminin de altını çizen Yeken, TÜRKİYEDEN MÜSLÜMAN ARAP DEVLETLERİNE AĞABEYLİK YAPMASINI BEKLEDİKLERİNİ söyledi. Türkiyenin gerek stratejik konumu, gerek tarihi birikimi ile Arap Birliğine önderlik edebilecek durumda olduğunu anlatan Yeken, Yiğit düştüğü yerden kalkar diyerek Osmanlıya atıfta bulundu.
Türk İslam Birliği bir kaderdir. Allah muhakkak bu birliği gerçekleştirecektir. Önemli olan samimi ve salih olanların bu mübarek dönemde, sahip oldukları tüm imkanları kullanarak ellerinden gelenin en fazlasını yapmaları ve Allahın izniyle Türk İslam Birliğinin kurulmasını sağlayanlardan olmanın şerefine erişmeleridir.
Onlar, Allahın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, Kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen Odur. Öyle ki onu (hak din olan İslamı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile. (Saff Suresi, 8-9)
(makale harun yahya)

Sayın Adnan Oktar son 30 yıldır gerek yazılarıyla gerekse kitaplarıyla Türk İslam Birliği ülküsünü hep gündemde tutan, Müslüman aleminin birliği ve beraberliği için büyük bir ilmi mücadele yürüten bir fikir önderidir. Özellikle son yıllarda Türk İslam Birliğinin kurulmasının artık çok aciliyetli olduğunu gündeme getirmiş ve bu yönde her türlü gayretin gösterilmesi gerektiğine işaret etmiştir.
Sayın Adnan Oktarın fahri başkanlığını yaptığı Milli Değerleri Koruma Vakfı ve Bilim Araştırma Vakfı, Türk İslam Birliğiyle ilgili olarak gazetelere sayısız ilanlar vermiş, kamuoyunun dikkati ısrarla bu konunun önemine çekilmiştir. Tüm bu açıklamaların ve ilanların ardından 2008 yılından itibaren her gün Türk İslam Birliği yönünde çok hızlı gelişmeler yaşanmaya başlanmış ve basında da bu konuyla ilgili eskiden rastlanmadığı kadar çok haber çıkmaya başlamıştır.
Yazımızda bu olaylar yaşanmaya başlamadan önce Sayın Adnan Oktarın gelişmeleri yönlendiren açıklamalarından ve 2008den 2010a kadar çıkan Türk İslam Birliği haberlerinden bazı örnekler yer almaktadır.
Sayın Adnan Oktar gerek yazdığı kitap ve makalelerinde gerekse basına yaptığı açıklamalarında, her fırsatta kardeşliğin ve dostluğun önemi üzerinde durmakta, her türlü anlaşmazlık ve sorunun sevgi ve muhabbetle hemen çözüme kavuşacağını ifade etmektedir. Özellikle son dönemlerde çeşitli televizyon kanallarıyla yaptığı röportajlarda, Türk İslam Birliği vesilesiyle tüm dünyaya dostluğun hakim olacağına dikkat çekmektedir.
Sayın Adnan Oktarın bu çok yönlü ilmi çalışmalarını ve Türk-İslam Birliğinin kurulmasının aciliyetini ve önemini vurgulayan açıklamalarını takiben, bu birliğin tesis edilmesi yolunda her geçen gün önemli bir gelişme yaşanmaktadır. Son iki yıl içerisinde;
-Türk İslam Birliğinin, İslam dünyasında diplomatik düzeyde yapılan tüm toplantılarda temel konu olarak işlenmesi,
-Müslüman aleminin dört bir yanından birlik seslerinin yükselmesi,
-Suriyeden Katara, Ürdünden Sudana ve Azerbaycana vizelerin birer birer kaldırılması,
Geçtiğimiz Kasım ayında İslam Konferansı Teşkilatı (İKT)nın İstanbulda düzenlediği Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısında tüm liderlerin birlik çağrısında bulunması bu gelişmelerden sadece birkaçıdır.
Bugüne kadar Arap dünyasından, İranın ve İsrailin de dahil olduğu bir birlik oluşturma ve Türk İslam Devletleri arasında vizeleri ve pasaportları kaldırma fikri neredeyse hiç seslendirilmemiş hatta bu fikirlerin düşünülmesi dahi garip karşılanmıştır.
Ta ki, Sayın Adnan Oktarın tüm ülkelere bu yönde yaptığı çağrılara kadar...
Sayın Adnan Oktarın yıllardır yaptığı çağrıların ardından gerek ülkemizde gerekse Türk İslam dünyasında çeşitli yetkililer, İslam ülkelerinin birlik olması gerektiği konusunda daha önce kendilerinden duyulmamış açıklamalar yapmaya başlamış ve bu açıklamalarda Sayın Adnan Oktarın önerilerinden birebir alıntı yapıldığı görülmüştür.
İşte Sayın Adnan Oktarın uzun yıllardır yaptığı açıklamalardan ve Türk İslam Birliği yolunda 2008den 2010a gerçekleşen müjdeli gelişmelerden örnekler
Türk İslam Birliği Yolunda Art Arda Adımlar Atılmaya Başlamadan Önce Sayın Adnan Oktarın Bu Birlik Hakkında Yaptığı Açıklamalar
Ağustos 2003:
Sayın Adnan Oktarın Türk-İslam Birliğine Çağrı Kitabından Türk İslam Birliğinin Yapısı Hakkında Bir Bölüm
Türk-İslam Birliği de, üye ülkelerin ulusal bağımsızlıklarını ve milli sınırlarını muhafaza ettikleri, her ülkenin kendi ulusal hak ve çıkarlarını koruyabileceği bir yapı olmalıdır. Ama tüm bu egemen ülkeleri, ortak bir İslam kültürü içinde birleştirecek bir vizyon, bu vizyon uyarınca ortak politikalar geliştirecek ve uygulayacak karar ve yürütme organları oluşturulmalıdır. Amaç, devletlerin yapısal olarak birleşmeleri değil, ortak politika ve menfaatler çevresinde birleşilmesi ve bu politikaların hayata geçirilmesinde birliğin yaptırım gücünün olmasıdır
...Türk İslam Birliğinin Müslümanları tek bir güç haline getirebilmesi ve Müslüman ülkeleri birbiri ile bütünleştiren bir yapı olabilmesi için, çağdaş toplumsal değerleri koruması, hukuka ve insan haklarına saygılı olması, demokratik anlayış üzerine inşa edilmesi de son derece önemlidir. Bu değerlerin İslam ahlakının özü olduğu unutulmamalıdır.
Ağustos 2003:
Sayın Adnan Oktarın Türk İslam Birliğine Çağrı Kitabından İslam Ortak Pazarı Hakkında Bir Bölüm
Ekonomik iş birliği, hem istikrarın sağlanması hem de kalkınma açısından önemlidir. Pek çok Müslüman ülkenin acil ihtiyacı, ekonomisinin istikrara kavuşması ve sağlam temeller üzerine oturtulmasıdır. İslam dünyasında endüstrinin gelişimine önem verilmesi, gerekli yatırımların yapılması zaruridir. Bütün olarak bir kalkınma projesi geliştirmek gerektiği de açıkça görülmektedir. Eğitim, ekonomi, kültürel yapı, bilim ve teknoloji bir arada gelişmelidir. Bir yandan çalışma alanları teknolojik olarak geliştirilirken, öte yandan çalışanların eğitim düzeyinin ve kalitesinin artırılması sağlanmalıdır. Toplumlar daha üretici olmaya özendirilmelidir. Çoğu Müslüman ülkede yaşanan yoksulluğun, eğitimsizliğin, gelir dağılım dengesizliğinin ve diğer sosyo-ekonomik sıkıntıların ortadan kaldırılmasında ekonomik iş birliklerinin büyük katkısı olacaktır. SERBEST TİCARET ALANLARI OLUŞTURULARAK, GÜMRÜK BİRLİĞİ SAĞLANARAK VE ORTAK PAZARLAR MEYDANA GETİRİLEREK BU İŞBİRLİĞİ KURULABİLİR.
20 Aralık 2007:
Türkiye 10-20 Yıl İçinde Süper Devlet Olacak
Adnan Oktar: Genel olarak dünyanın gidişatı iyiye gidecek, benim kanaatim o. Özellikle Türk İslam dünyasında bir birleşme, bütünleşme meydana gelecek. TÜRKİYE HEM İSLAM ALEMİNİN HEM TÜRKLÜK ALEMİNİN LİDERİ OLACAK. BUNUN DA 10-20 YIL İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞECEĞİNİ UMUYORUM. Ama dünyada ve Avrupada, Avrupa Birliğinin parçalanacağını düşünüyorum ve sosyal yönden bir çöküntüye uğrayacağını düşünüyorum. Amerikada da yine bu Türk İslam Birliğinden kaynaklanan bir rahatlama olacağını ve dünya dengesini kurmada Amerika ve Türk İslam Birliğinden oluşan iki süper devletin dünyayı idare edeceğini düşünüyorum. (Vatan TV röportajı)
15 Ocak 2008:
Türkiye ile Azerbaycan Tek Millet İki Devlet Olarak Birleşsin
Sunucu: Türkiyenin yeniden Osmanlı dönemindeki gibi bölgeye hakim, eski gücünde bir ülke olmasını istiyorsunuz. Dünyaya yön veren bir ülke olmasını istiyorsunuz. Bu konuma Türkiye gelebilecek mi?
Adnan Oktar: Zaten yüzyılların mirası bu. Bütün İslam ülkeleri bunu istiyor. Bütün Türk devletleri istiyor. Azerbaycana sorun, direkt Türkiyenin yönetiminde olmayı istiyorlar. Türkiye ile sınırlarımızı kaldıralım. Tek devlet olalım diyor Azerbaycan. (Çay TV röportajından)
29 Ocak 2008:
Türkiyenin Liderliği Hakkında
Adnan Oktar: TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK DEVLET OLACAK. TÜRK-İSLAM ALEMİNİN LİDERİ OLACAK İNŞAALLAH. Türkiye zaten özgür ama daha da özgür olur, daha da demokrat olur. Daha da iyi olur, olacak inşaAllah.
KON TV: Yani bütün bu koşullar içinde Türkiyenin gerçekten bir lider ülke olabileceğine inanıyor musunuz?
Adnan Oktar: Bizim milletin mayası çok güzel, yani milletimiz çok iyi. ÇOK RAHAT LİDERLİK YAPACAK GÜCE SAHİP. (Konya TV röportajından)
2 Şubat 2008:
İran da Türk İslam Birliğine Katılmaya Gönüllü
Adnan Oktar: Bir kere her devlet kendi sınırları içinde olmak üzere bir Cumhuriyetler Birliği tarzında bir yapılanma.
Kaçkar TV: Olur diyorsunuz.
Adnan Oktar: Tabi ki, bu anarşiyi de durdurur, terörü de durdurur, kargaşayı da durdurur Şu an bölge yanıyor. Ortadoğu perişan durumda herkes rahatsız. Filistin de rahatsız. İsrail de rahatsız. Suriye rahatsız, İran rahatsız. Rahatsız olmayan hiç kimse yok aşağı yukarı bölgede. Bu birliktelik bütün bu rahatsızlığı kökünden silip atacak birşeydir.
Kaçkar TV: Yani İran da buna dahil olabilir.
Adnan Oktar: Tabi tabi.
Kaçkar TV: Sahip çıkabilir diyorsunuz.
Adnan Oktar: Tabi ki. (Kaçkar TV röportajından)
28 Şubat 2008:
Türk İslam Birliği Kurulduğunda Kafkaslarda ve Orta Doğuda Oluşacak Memnuniyet
Adnan Oktar: Filistinin kurtuluşu bize bağlı. İsrailin kurtuluşu da bize bağlı. İsrail de bizle rahat edebilecek durumda. Ermenistan da, Türkistan da, Tacikistan da, İran da, Pakistan da Hepsi bizle kurtulacak görünüyor. Fas, Tunus, Cezayir bayram yaparlar Türkiye lider olursa. Onun için bu görevi artık geciktirmeyelim. Türkiye bu göreve bir talip olsun. Bakın kimse itiraz edecek mi? Türkiye çıksın desin Biz talibiz bu göreve, Hayır arkadaş, ben bunu kabul etmiyorum diyen kimse çıkmayacak. Herkes bunu istiyor. (Konya TV röportajından)
8 Mart 2008:
Önce Türk İslam Birliği
Adnan Oktar: Bunu her zaman söylüyorum. BUNUN TEK ÇÖZÜMÜ VARDIR: TÜRK İSLAM BİRLİĞİ. Türk İslam birliği olduğunda Avrupa tam anlamıyla huzurlu olacaktır, zengin olacaktır. Amerika huzurlu olacaktır, zengin olacaktır. İsrail tarihinde görülmemiş şekilde rahat edecektir. Ermenistan ve Ermeniler tarihlerinde görülmedik şekilde rahat edecektir. BU BİR GÜZELLİKTİR, BİR HUZURDUR, KARDEŞLİK BİRLİĞİDİR. BU BİRLİĞİ DÜNYADAKİ BÜTÜN POLİTİK SİSTEMLERİN BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇMESİ İÇİN DESTEKLEMESİ GEREKİR VE HİÇ VAKİT GEÇİRİLMEMESİ GEREKİYOR. Ben İsrailde ölenler için de rahatsız oluyorum, Filistinde ölenler için de rahatsız oluyorum. İsrailde ölenler peygamber soyundan gelen insanlardır. Hz. Musa (a.s.)nın, Hz. İbrahim (a.s.)ın, Hz. Yakup (a.s.)ın soyudur, onların torunlarıdır. Bu mutlu olacağımız birşey değil onların ölmesi. Aynı şekilde Filistinde ölenler de Hz. İsmail (a.s.)in soyudur. Bu da mutlu olacağımız bir şey değil. Bunlar bizi rahatsız eden şeyler. Gelin kardeş olalım, gelin birlikte olalım, gelin beraber olalım diyoruz. Bu da ancak Türk İslam birliği ile olur. (Yabancı Basın Toplantısı)
23 Nisan 2008:
Türkiyenin Avrupaya Değil, Avrupanın Türkiyeye İhtiyacı Var
Adnan Oktar: Türkiyenin bir kere devlet tecrübesi var. Yani imparatorluk tecrübesi var. Ülkeleri yönetme tecrübesi var. Ve yeteneği var. Bir de Türk milleti steril kaldı. Yani ahlak olarak Anadolu ahlakı bozulmadı. Anadolu bir kutu gibi muhafaza edildi. O misafirperverliği, temizliği, güzel ahlakı, sevecenliği, insancıllığı, komşuluk anlayışı, merhamet anlayışı, fedakarlık anlayışı olduğu gibi kaldı. Avrupa bunu kaybetti Avrupanın rahatsız olacağı birşey değil ki, bu Avrupa için bir kurtuluş. Avrupanın jandarması gibi olmuş olacak aynı zamanda bu Türk İslam Birliği. Çünkü Avrupayı koruyan, dünyayı koruyan, dünyaya huzur ve güvenlik veren çok güçlü bir yapılanma olmuş oluyor. Avrupa bir kere esenlik ve huzur içinde yaşayacak. Avrupa niye bunu istemesin? Değişecek bir şey yok. NATOyu da destekler bu sistem, Avrupa Birliğini de destekler. Avrupa Birliği için çok büyük bir nimet bu. Çünkü Avrupa Birliği bu sayede müthiş zengin olur Türk İslam Birliğinin şefkati onları da saracaktır. Huzur içinde yaşayacaklardır. (MPL TV röportajından)
23 Nisan 2008:
Mezhep Ayrımının Yanlışlığı ve Müslümanların Birbirini Sevmesi Gerektiği Hakkında
Adnan Oktar: Mezhep ayrımları, Hanefi, Sünni, Şafi hiçbir ayrım yapmadan MÜSLÜMANLAR BİRBİRLERİNİ ÇOK SEVSİNLER, KARDEŞ OLSUNLAR. Hepimiz aynı Allaha inanıyoruz. Aynı peygambere inanıyoruz. Aynı kıbleye dönüyoruz. Aynı peygamberleri seviyoruz. Aynı melekleri seviyoruz. Her şeyimiz aynı. Bu tarz detaylarla bölünmeye kalkmak hatta düşman olmak, şeytanın oyununa gelmek olur. Sakın böyle bir şey olmasın. Hepimiz samimi candan inşaAllah Müslümanlarız. Candan kardeşleriz. (SUUD 1 TV, Suudi Arabistan röportajından)
14 Temmuz 2008:
Kafkas İttifakında Ermenistanın Önemi Hakkında
Adnan Oktar: Ermeniler, onlar bizim kardeşlerimizdir. Onlar da bizim canımız inşaAllah. Ermenistan da inşaAllah Türk İslam Birliği içerisinde yerini alacaktır. Boş yere kendilerini üzüyorlar. Biz onları kardeş olarak görüyoruz, dost olarak görüyoruz. İnşaAllah. Türk İslam Birliğinin o şefkatli kolları içerisinde onlar da yerlerini bulacaklardır. Huzur içerisinde yaşayacaklardır. Güvenlikleri sağlanacaktır. İnşaAllah Laçin Koridorunu da severek ve isteyerek açacak Ermeni kardeşlerimiz. (Erzincan Can TV röportajından)
Sayın Adnan Oktar, Türk İslam Birliğinin yapılanmasının nasıl olacağını ve önemini anlattığı açıklamalarında, tüm İslam ülkelerine olduğu gibi İrana karşı da kardeşçe ve dostça yaklaşmış, İranın da bu birliğin içinde yer alması gerektiğini bildirmiştir. Sayın Adnan Oktar ayrıca, İranın da böyle bir birliği desteklediğini ve katılmak konusunda gönüllü olduğunu belirtmiştir. Nitekim basında çıkan haberlerde de bu durum açıkça görülmektedir. Sayın Ahmedinejad sık sık birlik çağrısı yapmakta, İstanbula geldiğinde Sünni bir imamın arkasında namaz kılmakta, Türkiyenin önemini vurgulamakta ve aslında açıkça Sünni bir ülkenin liderliğinde Müslümanların birleşmesine sıcak yaklaştığını göstermektedir. Bu durumu delillendiren gelişmelerden biri de, Türk İslam Birliğinin öncüsü niteliğindeki Kafkas Birliğine İranın da dahil olmak istemesidir.
27 Temmuz 2008:
Türkiyenin Ağabeylik Rolü ve Türk Ordusunun Gördüğü Sevgi Hakkında
Adnan Oktar: Aslında Türkiyenin o bölgede ağabey olması lazım, yani lider olması lazım. Yani Türkiyenin ağırlığını koyup, direkt ağabey konumunda olması hatta bütün Ortadoğunun, bütün İslam ülkelerinin lideri konumuna gelmesi lazım, sözü geçen bir lider olarak. Çünkü, Türkiye, çok aklı başında insanların, samimi insanların bulunduğu bir ülke. Çok vicdanlı insanların olduğu bir ülke. Ordusu mükemmeldir. Çok çok vicdanlıdır. Böyle kılı kırk yarar, çok iyi eğitimlidir. Ve bütün ülkelerde seviliyorlar, nereye gitseler seviliyorlar. Mesela Bosnaya gidiyorlar seviliyorlar, Somaliye gidiyorlar, seviliyorlar. Her yerde saygı görüyorlar. Afganistanda çok sevilip saygı görüyorlar. Böyle fiili bir durum var. Demek ki bütün Ortadoğu, bütün İslam alemi Türk ordusunu seviyor ve Türk milletini seviyor. Demek ki ağabeylik yapmalarını istiyorlar. Yani Türkiyenin burada ortaya çıkıp, bu ağabeyliği yerine getirmesi gerekiyor, İslam ülkelerinde ve Türk devletlerinde de... (Kordon TV röportajından)
5 Ağustos 2008:
Farklı Mezhebe Mensup Kişilerin Beraber Namaz Kılabileceği Hakkında
Adnan Oktar: Her şeyimiz aşağı yukarı aynı. Teferruattaki bu ayrılıklardan dolayı böyle bir muhalefet ruhu çok çok çirkin olur. Şeytanın oyununa gelmek olur. Buna şiddetle dikkat etmeleri lazım kardeşlerimizin. Bir de birbirlerini çok sevmeleri, bütün Müslümanların birbirini sevmesi lazım. Mesela bir Şii ile karşılaştığı zaman hemen sarılıp safa etmesi hal hatır sorması Mesela Vahabi kardeşlerimizle karşılaştığında onların evine gidip onlara sarılmaları, yemeklerini yemeleri HATTA NAMAZ KILARKEN BAZEN DUYUYORUM. NAMAZ KILMIYORLAR ARKASINDA. BU ÇOK ANORMAL BİRŞEY. ARKALARINDA GÖNÜL HUZURUYLA NAMAZ KILMALARI LAZIM. Şİİ DE OLUR. VAHABİ DE OLUR. SÜNNİ DE OLUR... Hiç fark etmez hepimiz kardeşiz. Bu düşmana malzeme vermek olur. Küfre malzeme vermek olur. Müslümana bu yakışmaz. (Al Baghdadi TV, Irak röportajından)
Bediüzzaman Said Nursi Türk İslam Birliğini 100 Yıl Önce Müjdelemiştir
Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de İslam dünyasının aydınlık geleceğini, 1911 senesinde Şamdaki Cami-i Emevide verdiği ünlü hutbesinde şu sözleriyle bildirmiştir:
Bu zamanın en büyük farz vazifesi, İttihad-ı İslâmdır. (Hutbe-i Şamiye, s. 90)
Bediüzzamanın bunu söylediği devirde, büyük Osmanlı İmparatorluğu yıkılmak üzereydi. Yıkıldığında, içinden onlarca farklı devlet çıktı ve bunların büyük bölümü Batılı güçlerin sömürgeleri haline geldiler. Osmanlı yönetimi altında asırlarca huzur ve barış bulmuş olan Ortadoğu, Siyonizmin bölgeye girmesiyle tam bir savaş ve çatışma diyarı haline geldi. Aralarında hiçbir zaman anlaşamayan ve giderek farklı siyasi kamplara ayrılan İslam ülkeleri, bu durumun acı sonuçlarını 20. yüzyılda yaşadılar. Kısacası Bediüzzaman, Müslümanların siyasi, ekonomik ve kültürel sorunlarının birlik yokluğundan kaynaklandığını görmüş ve gelişen olaylar da onu doğrulamıştı. Ancak Bediüzzaman, Müslümanların içine düştükleri durumun bir fetret devri olduğunu ve yakında biteceğini de belirtmekteydi. İmanın ona kazandırdığı basiretle, tüm Müslümanlara müjde vermişti:
Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür seda, İslamın sedası olacaktır... (Sunuhat, Yeni Asya Yayınları Mart 1996, s. 62)
Tüm Müslümanlara müjdelemek isteriz ki, Üstadın haber verdiği o istikbal artık çok yaklaşmıştır. Bugün hem İslam, dünyanın en gür sedası olma yolundadır; hem de onun en büyük vazife olarak gösterdiği İttihad-ı İslam, yani İslam Birliği yaklaşmaktadır.
5 Ağustos 2008:
İsrailin Türk İslam Birliği İçindeki Konumu Hakkında
Muhabir: İsrail ne yapacak?
Adnan Oktar: Onlar da rahatlayıp, onlar da kurtuluşa erecek, yani Türk İslam Birliği içerisinde, Türk İslam Birliğinin himayesinde olacağı için İsrail. Bu terör sorunundan şiddetten o da kurtulmuş olacak. Onun duvarları yıkılmış olacak. İsrail de bir nevi şu an hapishane durumunda. Her tarafı duvarla kaplı. O duvarlar yıkılacak. İsrail de rahata kavuşacak, bölgeyle çok rahat ticaret yapacak, üzerindeki baskı kalkacak. Dolayısıyla İsrailin de diğer Müslüman devletlere, Müslüman ülkelere yaptığı baskı kalkmış olacak. Tam bir barış ve huzur çağı gelmiş olacak. Onun için Türk İslam Birliğinin bir an önce oluşması dünyanın en büyük birinci sorunudur diyebilirim. (Al Baghdadi TV, Irak röportajından)
2 Kasım 2008:
Türk İslam Ülkeleri Arasında Pasaport ve Vize Kalkacak
Adnan Oktar: Türkiyenin öncülüğünde, Türk devletlerinin birleşmesi ile meydana gelecek, Türk Birliğinin yardımıyla bir Türk İslam Birliği oluşacak inşaAllah. BU TÜRKİYENİN ÖNCÜLÜĞÜ İLE OLACAK. Buna doğru zaten adım adım gidiyoruz. Zaten en ideali de Türkiyenin liderlik yapmasıdır. Her ülke devlet olarak ayrı olacak ama; bir manevi birlik olacak inşaAllah, Avrupa Birliği gibi. PASAPORT KALKACAK, VİZELER KALKACAK. Ülkeler birbirleriyle rahatça ticaret yapabilecekler. Alışveriş yapabilecekler. Kardeş olacaklar. Bunun oluşması için ilk zemin inşaAllah Azerbaycan ile olacaktır. Ve İslam ülkelerinden yine Suriye. Azerbaycan da hem Türk hem de Müslüman olan bir ülkedir. Suriye de bizim Müslüman olan kardeşimizdir. SURİYE İLE DE BİRLEŞECEĞİZ İNŞAALLAH. BUNLAR İLK ADIMLAR OLACAKTIR... Bu zaten eskiden beri Türkiyenin üzerinde olan bir görevdir. Türkiye her zaman fiilen Türk İslam aleminin liderliğini üstlenmiştir. HER YERDE BUNU HİSSETTİRMEKTEDİR. HER YERDE BİR AĞABEYLİK GÖREVİ OLDUĞUNUİ DOLAYLI YOLDAN VEYAHUT DOLAYSIZ OLARAK DA GÖSTERMEKTEDİR. HER TÜRLÜ ANLAŞMAZLIKTA TÜRKİYE DEVREYE GİRMEKTEDİR. Mesela Kafkas İttifakının oluşmasında Türkiye devreye girmiştir. Diğer ülkelerin arasında anlaşmazlık olduğunda Türkiye arabulucu konumunda olmaktadır. Doğalgaz boru hattı projesi olsun, petrol boru hattı projesi olsun, diğer projelerde de Türkiyenin öncülüğü çok açık görülmektedir. Türkiye bunu zaten resmi bir açıklama yapmadan da şu an fiilen yapmakta ve bu, devam etmekte ve gelişmektedir. (The Gulf Today, Birleşik Arap Emirlikleri röportajından)
27 Ağustos 2008:
Kurulacak Birliğin Avrupa ve Amerika Üzerindeki Olumlu Etkisi Hakkında
Adnan Oktar: Türkiye bölgede Amerikanın da lehinde, Rusyanın da lehinde bir faaliyet yapıyor. Çinin de lehinde bir faaliyet yapıyor. Ve hepsi memnun. Amerika da memnun Türkiyede. Avrupa da memnun. Rusya da memnun. Çin de memnun. Azerbaycanla birleşince bu memnunluk yine devam edecek yeni birşey olmayacak. (Azerbaycan Gazete 525 ve Atv röportajından)
2008 Yılından İtibaren Türk İslam Birliği Yolunda
Dünyada Yaşanan Gelişmeler
(Önemli Bir Hatırlatma: Yazı boyunca kullandığımız Türk İslam Birliği haberleri, mevcut haberlerin ve gerçekleşen yüzlerce gelişmenin yalnızca kullanabildiğimiz çok küçük bir bölümüdür. Tüm haberlere [adnanoktarnedemistineoldu.blogspot.com/] adresinden ulaşabilirsiniz.)
28 Mayıs 2008: TÜRKİYE MÜSLÜMANLARA AĞABEYLİK YAPSIN
Lübnan İslami Amel Partisi Lideri Fethi Yekenin açıklamaları:
Türkiyenin bölgedeki öneminin de altını çizen Yeken, TÜRKİYEDEN MÜSLÜMAN ARAP DEVLETLERİNE AĞABEYLİK YAPMASINI BEKLEDİKLERİNİ söyledi. Türkiyenin gerek stratejik konumu, gerek tarihi birikimi ile Arap Birliğine önderlik edebilecek durumda olduğunu anlatan Yeken, Yiğit düştüğü yerden kalkar diyerek Osmanlıya atıfta bulundu.
Türk İslam Birliği bir kaderdir. Allah muhakkak bu birliği gerçekleştirecektir. Önemli olan samimi ve salih olanların bu mübarek dönemde, sahip oldukları tüm imkanları kullanarak ellerinden gelenin en fazlasını yapmaları ve Allahın izniyle Türk İslam Birliğinin kurulmasını sağlayanlardan olmanın şerefine erişmeleridir.
Onlar, Allahın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, Kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen Odur. Öyle ki onu (hak din olan İslamı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile. (Saff Suresi, 8-9)
(makale harun yahya)