19. Ders - Past Perfect - Mişli Geçmiş
19. Ders - Past Perfect - Mişli GeçmişLatincedeki “plus quam perfectum” den gelir. Anlam olarak, perfect’den daha fazlası = more than perfect demektir. Past perfect tense, geçmişteki bir olaydan daha önce vukubulan başka bir geçmiş olayı anlatmakta kullanılır. Demek ki, the past perfect tense geçmişte bir eylemden önce tamamlanmış olan bir başka eylemi ifade eder.
Örnekler:
When I got to the garage, the repairman had fixed the car. = Garaja girdiğim de tamirci arabayı tamir ediyordu.
My wife had left the house, when I arrived home. = Eve vardığımda eşim evden çıkmıştı.
We had just sat down for breakfast, when the postman brought a letter. = Postacı mektubu getirdiğinde kahvaltı için masaya yeni oturmuştuk.
I had just gone out of the elevator, when the electricity went out. = Elektrikler kesildiğinde asansörden yeni inmiştim.
I was certain that I had never seen her before. = Onu daha önce görmediğimden emindim.
When I got home yesterday, my sister had already cooked the dinner. = Dün eve gittiğimde kız kardeşim yemeği pişirmişti bile.
When Sami was born, I had been a doctor for 10 years. = Sami doğduğunda, 10 senelik doktordum.
I had read a lot about Turkey before I went there.= Türkiye’ye gitmeden önce orayla ilgili çok şey okumuştum.
1- Cümlede before ya da after kullanılıyor ise, hangi eylemin daha önce gerçekleştiği zaten belli olduğu için past perfect kullanımı gereksizdir. Bu cümlelerde past perfect yerine simple past kullanımı anlam farkına neden olmaz.
After the meeting (had) finished, everybody went home. = Toplantı bittikten sonra herkes evine gitti.
Jack (had) left before I got to the office. = Ofise geldiğimde Jack gitmişti.
Before Mrs. Green went to bed, she had taken her sleeping pill. ( or “ took her sleeping pill) = Mrs. Green yatağa gitmeden önce uyku ilaçlarını almıştı.
After the old man (had) died, the doctor came. = Yaşlı adam öldükten sonra doktor geldi.
2- By the Time kullanıldığı past perfect cümlelerde bir eylemin, geçmişte başka bir eylem gerçekleşmeden önce hali hazırda tamamlanmış olduğunu belirtmek için kullanılır.
The hotel had just been robbed by the time the police arrived. = Polis geldiğinde otel daha yeni soyulmuştu.
My son had already learnt how to read by the time he started the primary school. = Oğlum daha okula gitmeden, okumayı öğrenmişti.
By the time we got to the cinema, the movie had already started. = Sinemaya gittiğimizde film çoktan başlamıştı.
The meeting had already started by the time the vice- president came. = Başkan yardımcısı geldiğinde toplantı çoktan başlamıştı.
By the time Ahmet arrived, we had already finished the work. = Ahmet geldiğinde çalışmayı çoktan bitirmiştik.
The children had already eaten everything by the time we went into the kitchen. = Mutfağa girdiğimizde çocuklar herşeyi yemişlerdi.
3- Past perfect tense’de "after = sonra", "before = önce" ve "when = ..ken" zaman zarflarının kullanımı.
Daha Önce Daha Sonra
After I had drawn some money from my bank account, I took my girl-friend out to dinner. = Banka hesabımdan para çektikten sonra, kız arkadaşımı yemeğe götürdüm.
I had drawn some money from my bank account, before I took my girl-friend out to dinner. = Kız arkadaşımı yemeğe götürmeden önce banka hesabımdan para çektim.
I had just fallen asleep when the telephone rang. = telefon çaldığında henüz uykuya dalmıştım.
Daha Sonra Daha Önce
Before I took my girlfriend out to dinner, I had drawn some money from my bank account. = Kız arkadaşımı yemeğe götürmeden önce banka hesabımdan para çektim.
I took my girlfriend out to dinner after I had drawn some money from my bank account. = Banka hesabımdan para çektikten sonra kız arkadaşımı yemeğe götürdüm.
When the policemen came, the killer had already gone. = Polisler geldiğinde katil çoktan kaçmıştı.
4- Bir past tense cümle, reported speech (Dolaylı Anlatım) de kullanılırken “past perfect tense” yapısına dönüşür.
Örnekler:
Mehmet: “I saw my ex-wife.” = Eski eşimi gördüm
Mehmet said that he had seen his ex wife. = Mehmet, eski eşini gördüğünü söyledi.
Ömer: “I shot two lions in the forest”. = Ormanda iki aslan vurdum.
Ömer said that he had shot two lions in the forest. = Ömer ormanda iki aslan vurduğunu söyledi.
5- Üçüncü tür “If condition” cümlelerinin alternatifi olarak past perfect kullanılır.
Örnekler:
If you had waited, he would have come. = Eğer beklemiş olsaydın, gelmiş olacaktı.
Ya da
He would have come had you waited ya da daha iyi bir tarz olarak,
Had you waited, he would have come.
Böylece if you had waited.. = Had you waited..
6- Past Perfect Tense ile Kullanılan İfadeler
Aşağıdaki zaman zarfları ile kurulan yapıların geçmiş ifadelerinde past perfect tense kullanılır.
no sooner..than , hardly/scarcely/barely….. when , I’d rather , it was time , if only , I wish , if , as if .
Emre had no sooner left the house than his mother cooked the cake. = Emre evden çıkar çıkmaz annesi keki pişirdi.
PAST PERFECT CONTINUOUS
1- The past perfect continuous tense, present perfect continuous tense’e tekabül etmektedir. Ama burada belirtilen zaman “şimdiden önce”dir. Burada daha çok süreç (proses) gözönüne alınmaktadır.
Present perfect tense, şimdiki zamanla ilgilidir. Past perfect tense ise geçmişte bir nokta ile ilgilidir.
2- The past perfect continuous, iki öğeden oluşmaktadır: to be fiilinin past perfect hali(=had been) ve fiilin present participle (base+ing) hali.
Örnekler:
I had been swimming = Yüzmekteydim.
He had been riding a bike = Bisiklet sürmekteydi.
Had you been sleeping? = Uyumakta mıydın?
They hadn’t been playing = Oyun oynamamaktaydılar.
Had you been waiting long before the taxi arrived? = Taxi gelmeden önce çok mu beklemekteydin?
We had been trying to open the door for five minutes when Jane found her key.= Jane anahtarı bulana kadar beş dakika boyunca kapıyı açmak için uğraşmaktaydık.
It had been raining hard for several hours and the streets were very wet. = Birkaç saat boyunca sağanak yağmur yağmaktaydı ve bütün caddeler ıslaktı.
Her friends had been thinking of calling the police when she walked in. = İçeri girdiğinde, arkadaşları polisi aramayı düşünmekteydiler.
3- Past Continuous Tense ile Past Perfect Continuous Tense Arasındaki Fark:
Past continuous tense, geçmişteki bir anlık fotoğraf görüntüsü gibi düşünülmektedir. Past perfect continuous tense ise geçmişte bir süre devam eden, akan olayları ifade etmede kullanılmaktadır.
19. Ders - Past Perfect - Mişli GeçmişLatincedeki “plus quam perfectum” den gelir. Anlam olarak, perfect’den daha fazlası = more than perfect demektir. Past perfect tense, geçmişteki bir olaydan daha önce vukubulan başka bir geçmiş olayı anlatmakta kullanılır. Demek ki, the past perfect tense geçmişte bir eylemden önce tamamlanmış olan bir başka eylemi ifade eder.
Örnekler:
When I got to the garage, the repairman had fixed the car. = Garaja girdiğim de tamirci arabayı tamir ediyordu.
My wife had left the house, when I arrived home. = Eve vardığımda eşim evden çıkmıştı.
We had just sat down for breakfast, when the postman brought a letter. = Postacı mektubu getirdiğinde kahvaltı için masaya yeni oturmuştuk.
I had just gone out of the elevator, when the electricity went out. = Elektrikler kesildiğinde asansörden yeni inmiştim.
I was certain that I had never seen her before. = Onu daha önce görmediğimden emindim.
When I got home yesterday, my sister had already cooked the dinner. = Dün eve gittiğimde kız kardeşim yemeği pişirmişti bile.
When Sami was born, I had been a doctor for 10 years. = Sami doğduğunda, 10 senelik doktordum.
I had read a lot about Turkey before I went there.= Türkiye’ye gitmeden önce orayla ilgili çok şey okumuştum.
1- Cümlede before ya da after kullanılıyor ise, hangi eylemin daha önce gerçekleştiği zaten belli olduğu için past perfect kullanımı gereksizdir. Bu cümlelerde past perfect yerine simple past kullanımı anlam farkına neden olmaz.
After the meeting (had) finished, everybody went home. = Toplantı bittikten sonra herkes evine gitti.
Jack (had) left before I got to the office. = Ofise geldiğimde Jack gitmişti.
Before Mrs. Green went to bed, she had taken her sleeping pill. ( or “ took her sleeping pill) = Mrs. Green yatağa gitmeden önce uyku ilaçlarını almıştı.
After the old man (had) died, the doctor came. = Yaşlı adam öldükten sonra doktor geldi.
2- By the Time kullanıldığı past perfect cümlelerde bir eylemin, geçmişte başka bir eylem gerçekleşmeden önce hali hazırda tamamlanmış olduğunu belirtmek için kullanılır.
The hotel had just been robbed by the time the police arrived. = Polis geldiğinde otel daha yeni soyulmuştu.
My son had already learnt how to read by the time he started the primary school. = Oğlum daha okula gitmeden, okumayı öğrenmişti.
By the time we got to the cinema, the movie had already started. = Sinemaya gittiğimizde film çoktan başlamıştı.
The meeting had already started by the time the vice- president came. = Başkan yardımcısı geldiğinde toplantı çoktan başlamıştı.
By the time Ahmet arrived, we had already finished the work. = Ahmet geldiğinde çalışmayı çoktan bitirmiştik.
The children had already eaten everything by the time we went into the kitchen. = Mutfağa girdiğimizde çocuklar herşeyi yemişlerdi.
3- Past perfect tense’de "after = sonra", "before = önce" ve "when = ..ken" zaman zarflarının kullanımı.
Daha Önce Daha Sonra
After I had drawn some money from my bank account, I took my girl-friend out to dinner. = Banka hesabımdan para çektikten sonra, kız arkadaşımı yemeğe götürdüm.
I had drawn some money from my bank account, before I took my girl-friend out to dinner. = Kız arkadaşımı yemeğe götürmeden önce banka hesabımdan para çektim.
I had just fallen asleep when the telephone rang. = telefon çaldığında henüz uykuya dalmıştım.
Daha Sonra Daha Önce
Before I took my girlfriend out to dinner, I had drawn some money from my bank account. = Kız arkadaşımı yemeğe götürmeden önce banka hesabımdan para çektim.
I took my girlfriend out to dinner after I had drawn some money from my bank account. = Banka hesabımdan para çektikten sonra kız arkadaşımı yemeğe götürdüm.
When the policemen came, the killer had already gone. = Polisler geldiğinde katil çoktan kaçmıştı.
4- Bir past tense cümle, reported speech (Dolaylı Anlatım) de kullanılırken “past perfect tense” yapısına dönüşür.
Örnekler:
Mehmet: “I saw my ex-wife.” = Eski eşimi gördüm
Mehmet said that he had seen his ex wife. = Mehmet, eski eşini gördüğünü söyledi.
Ömer: “I shot two lions in the forest”. = Ormanda iki aslan vurdum.
Ömer said that he had shot two lions in the forest. = Ömer ormanda iki aslan vurduğunu söyledi.
5- Üçüncü tür “If condition” cümlelerinin alternatifi olarak past perfect kullanılır.
Örnekler:
If you had waited, he would have come. = Eğer beklemiş olsaydın, gelmiş olacaktı.
Ya da
He would have come had you waited ya da daha iyi bir tarz olarak,
Had you waited, he would have come.
Böylece if you had waited.. = Had you waited..
6- Past Perfect Tense ile Kullanılan İfadeler
Aşağıdaki zaman zarfları ile kurulan yapıların geçmiş ifadelerinde past perfect tense kullanılır.
no sooner..than , hardly/scarcely/barely….. when , I’d rather , it was time , if only , I wish , if , as if .
Emre had no sooner left the house than his mother cooked the cake. = Emre evden çıkar çıkmaz annesi keki pişirdi.
PAST PERFECT CONTINUOUS
1- The past perfect continuous tense, present perfect continuous tense’e tekabül etmektedir. Ama burada belirtilen zaman “şimdiden önce”dir. Burada daha çok süreç (proses) gözönüne alınmaktadır.
Present perfect tense, şimdiki zamanla ilgilidir. Past perfect tense ise geçmişte bir nokta ile ilgilidir.
2- The past perfect continuous, iki öğeden oluşmaktadır: to be fiilinin past perfect hali(=had been) ve fiilin present participle (base+ing) hali.
Örnekler:
I had been swimming = Yüzmekteydim.
He had been riding a bike = Bisiklet sürmekteydi.
Had you been sleeping? = Uyumakta mıydın?
They hadn’t been playing = Oyun oynamamaktaydılar.
Had you been waiting long before the taxi arrived? = Taxi gelmeden önce çok mu beklemekteydin?
We had been trying to open the door for five minutes when Jane found her key.= Jane anahtarı bulana kadar beş dakika boyunca kapıyı açmak için uğraşmaktaydık.
It had been raining hard for several hours and the streets were very wet. = Birkaç saat boyunca sağanak yağmur yağmaktaydı ve bütün caddeler ıslaktı.
Her friends had been thinking of calling the police when she walked in. = İçeri girdiğinde, arkadaşları polisi aramayı düşünmekteydiler.
3- Past Continuous Tense ile Past Perfect Continuous Tense Arasındaki Fark:
Past continuous tense, geçmişteki bir anlık fotoğraf görüntüsü gibi düşünülmektedir. Past perfect continuous tense ise geçmişte bir süre devam eden, akan olayları ifade etmede kullanılmaktadır.