Kültür Bakanlığı, Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde kaybolan 302 eserin peşine düştü. Değeri 100 milyon lirayı geçen kayıp eserler sanat piyasasını da ayağa kaldırdı. Uzmanlar, "Aldığınız tablo çalıntı olabilir" diyerek yatırımcıları uyarıyor
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ağustos başında 'bomba' gibi açıklama yapıp Ankara Resim Heykel Müzesi'nden yüzlerce eserin kaybolduğunu açıklamıştı. Ama yaz sıcağı, oruç, bayram ve tatil derken konu da eserler gibi yoğun gündem arasında kaybolup gitti. Oysa Türk resim ve heykel sanatının seçkin örneklerini barındıran müzede, 2011'de tamamlanan çalışma sonucunda sayım ve tespit komisyonu tarafından düzenlenen rapor korkunç bir gerçeği gün yüzüne çıkardı. Rapora göre müzede 4 bin 108 adet envanter numarasına kayıtlı 185 eserin (302 parça) mevcut olmadığı ve/ veya sahte olduğu tespit edilmişti. Sahte eser sayısının 46 olduğu, mevcut eserlerden 27'de kuşkulu bulundu.
ÜNLÜ RESSAMLAR VAR
Kaybolduğu iddia edilen tabloların hemen hepsi Türk resminin en pahalı ressamlarına ait. Ben de müzayede evi sahiplerine, sanat tarihçilerine ve galericilere "Bu eserlerin değeri ne kadardır ve bu gibi olayların bir daha yaşanmaması için ne gibi önlemler alınmalı" diye sordum. Milli servet niteliğindeki eserlerin bugünkü piyasa değerinin en az 100 milyon lira olduğu tahmin ediliyor. Kayıp eserler arasında Hoca Ali Rıza, Fikret Mualla, İbrahim Çallı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Şevket Dağ, Hüseyin Avni Lifij, Halil Paşa, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Refik Epikman, Sami Yetik gibi isimlere ait 'müzelik' yapıtların olduğu düşünüldüğünde rakamın daha fazla artacağını söylemek de mümkün. Uzmanlar, kaybolan eserlerin nerelerde olabileceğine ilişkin çarpıcı ipuçları veriyor.
Eserler çiple takip edilecek
Son dönemlerde Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ı yıpratmak için konu sık sık gündeme getiriliyor. Oysa bu raporlar Bakan Günay'ın başlattığı çalışmaların ürünü. Bakanlık sahte eserlerle ilgili gerekli girişimleri yapmış. Bundan sonra yapıtların güvenlik ve takibinin sağlanması amacıyla eserlere özel olarak üretilmiş hologramlı çipler takılacak.
Erkan Doğanay/ Ressam-Yazar
Müzelere sipariş verildi
Ortadoğu ve Türkiye'den tarihi eserler Batı'daki müze ve koleksiyonlara taşındı. Bunlar bir anlamda insanlık tarihinin ortak mirası olarak korunması gereken ama yaşadığı coğrafyadan da çıkartılmaması gereken eserler, objelerdi. Ve zamanla bu iş öylesine vahim hale geldi ki, sipariş vererek müzelerden bile eserler satın alındı, çalındı. Başta ABD olmak üzere çok sayıda ülkede Türkiye'den eser bulunuyor.
Dr. Sinan Genim/ Mimar, Koleksiyoner
Sanat piyasası zarar görür
Bu kayıp eserlerin yabancılara satış imkânının olduğunu pek düşünmüyorum. Yurt içinde ise koleksiyonlarında aynı sanatçıların benzer eserlerine sahip kişiler hiç ummadıkları bir anda hırsızlık suçlamasıyla karşı karşıya kalabilir. Müzayedelerde satışa sunulan benzer eserler de şüphe ile karşılanabilir. Bu yeni yeni gelişen Türk sanat piyasasına darbe vurur. Konunun bir an önce aydınlığa kavuşması gerekir.
Yalçın Sadak/ Sanat Tarihçisi
Değerli eserler var
Çalınmış ya da sahtesiyle değiştirilmiş yüzlerce dev yapıttan söz ediliyor. Bu piyasa değerleri çok yüksek seyreden sanatçıların çoğunlukta olduğu bir liste. Kapsamlı bir adli soruşturmayla suçlular bulunmalı ve bakanlık kurum olarak, idari sistemini mutlaka gözden geçirmeli.
Yahşi Baraz / Galerici
Araştırma yapılmalı
Bu eserlere tam olarak ne olduğu bilinmiyor. Çalındılar mı yoksa kayıp mı oldular bunun cevabını kimse veremiyor. Müzenin koleksiyonundaki resimlerden bazıları açılan güzel sanatlar galerilerine ve devletin kurumlarına ödünç olarak verildi. Sonra o resimler yerine geri gönderildi mi gönderilmedi mi, alanlar kimlerdidi? Bu araştırmaların da titizlikle yapılması gerekiyor.
Mithat Köksal / Galeri Sahibi
Bilmeden alanlar olabilir
Çalınan eserler piyasaya sunulduysa, bu durumu bilmeden alan kişi ya da kurumlar da olabilir. O nedenle kişilerin eser alırken, çıkış kaynağını iyice araştırması, ehil galeri ya da müzayedeevlerinden alışveriş yapmaları gerekir. Satın aldıkları esere, sertifika ve benzeri güvenceler almaları gelecekte eserin güvenle el değiştirmesini sağlayacak önemli bir tedbirdir.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ağustos başında 'bomba' gibi açıklama yapıp Ankara Resim Heykel Müzesi'nden yüzlerce eserin kaybolduğunu açıklamıştı. Ama yaz sıcağı, oruç, bayram ve tatil derken konu da eserler gibi yoğun gündem arasında kaybolup gitti. Oysa Türk resim ve heykel sanatının seçkin örneklerini barındıran müzede, 2011'de tamamlanan çalışma sonucunda sayım ve tespit komisyonu tarafından düzenlenen rapor korkunç bir gerçeği gün yüzüne çıkardı. Rapora göre müzede 4 bin 108 adet envanter numarasına kayıtlı 185 eserin (302 parça) mevcut olmadığı ve/ veya sahte olduğu tespit edilmişti. Sahte eser sayısının 46 olduğu, mevcut eserlerden 27'de kuşkulu bulundu.
ÜNLÜ RESSAMLAR VAR
Kaybolduğu iddia edilen tabloların hemen hepsi Türk resminin en pahalı ressamlarına ait. Ben de müzayede evi sahiplerine, sanat tarihçilerine ve galericilere "Bu eserlerin değeri ne kadardır ve bu gibi olayların bir daha yaşanmaması için ne gibi önlemler alınmalı" diye sordum. Milli servet niteliğindeki eserlerin bugünkü piyasa değerinin en az 100 milyon lira olduğu tahmin ediliyor. Kayıp eserler arasında Hoca Ali Rıza, Fikret Mualla, İbrahim Çallı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Şevket Dağ, Hüseyin Avni Lifij, Halil Paşa, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Refik Epikman, Sami Yetik gibi isimlere ait 'müzelik' yapıtların olduğu düşünüldüğünde rakamın daha fazla artacağını söylemek de mümkün. Uzmanlar, kaybolan eserlerin nerelerde olabileceğine ilişkin çarpıcı ipuçları veriyor.
Eserler çiple takip edilecek
Son dönemlerde Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ı yıpratmak için konu sık sık gündeme getiriliyor. Oysa bu raporlar Bakan Günay'ın başlattığı çalışmaların ürünü. Bakanlık sahte eserlerle ilgili gerekli girişimleri yapmış. Bundan sonra yapıtların güvenlik ve takibinin sağlanması amacıyla eserlere özel olarak üretilmiş hologramlı çipler takılacak.
Erkan Doğanay/ Ressam-Yazar
Müzelere sipariş verildi
Ortadoğu ve Türkiye'den tarihi eserler Batı'daki müze ve koleksiyonlara taşındı. Bunlar bir anlamda insanlık tarihinin ortak mirası olarak korunması gereken ama yaşadığı coğrafyadan da çıkartılmaması gereken eserler, objelerdi. Ve zamanla bu iş öylesine vahim hale geldi ki, sipariş vererek müzelerden bile eserler satın alındı, çalındı. Başta ABD olmak üzere çok sayıda ülkede Türkiye'den eser bulunuyor.
Dr. Sinan Genim/ Mimar, Koleksiyoner
Sanat piyasası zarar görür
Bu kayıp eserlerin yabancılara satış imkânının olduğunu pek düşünmüyorum. Yurt içinde ise koleksiyonlarında aynı sanatçıların benzer eserlerine sahip kişiler hiç ummadıkları bir anda hırsızlık suçlamasıyla karşı karşıya kalabilir. Müzayedelerde satışa sunulan benzer eserler de şüphe ile karşılanabilir. Bu yeni yeni gelişen Türk sanat piyasasına darbe vurur. Konunun bir an önce aydınlığa kavuşması gerekir.
Yalçın Sadak/ Sanat Tarihçisi
Değerli eserler var
Çalınmış ya da sahtesiyle değiştirilmiş yüzlerce dev yapıttan söz ediliyor. Bu piyasa değerleri çok yüksek seyreden sanatçıların çoğunlukta olduğu bir liste. Kapsamlı bir adli soruşturmayla suçlular bulunmalı ve bakanlık kurum olarak, idari sistemini mutlaka gözden geçirmeli.
Yahşi Baraz / Galerici
Araştırma yapılmalı
Bu eserlere tam olarak ne olduğu bilinmiyor. Çalındılar mı yoksa kayıp mı oldular bunun cevabını kimse veremiyor. Müzenin koleksiyonundaki resimlerden bazıları açılan güzel sanatlar galerilerine ve devletin kurumlarına ödünç olarak verildi. Sonra o resimler yerine geri gönderildi mi gönderilmedi mi, alanlar kimlerdidi? Bu araştırmaların da titizlikle yapılması gerekiyor.
Mithat Köksal / Galeri Sahibi
Bilmeden alanlar olabilir
Çalınan eserler piyasaya sunulduysa, bu durumu bilmeden alan kişi ya da kurumlar da olabilir. O nedenle kişilerin eser alırken, çıkış kaynağını iyice araştırması, ehil galeri ya da müzayedeevlerinden alışveriş yapmaları gerekir. Satın aldıkları esere, sertifika ve benzeri güvenceler almaları gelecekte eserin güvenle el değiştirmesini sağlayacak önemli bir tedbirdir.