İki günde Fenerbahçe düşmanı ilan edildik ya, varsın isteyen istediğini yazsın. Fakat bir soru soracağım...
2010'dayız... Diyelim ki, sporda şiddet yasası geçtiğimiz sene çıkmış olsun. Nisan 2010'da... Biz de yine aynı şekilde şampiyonluğu kaybedelim, üstüne de anons rezaleti yaşansın, insanların acısı 10'a katlansın. 2006'dan sonra bunu bir daha yaşamamıza hiç girmiyorum.
Yine temmuz ayının başında da, bir pazar sabahı, Rüştü, İbrahim Toraman, Bursaspor başkanı Yazıcı ve birkaç yönetici, Trabzonspor'dan da Giray, Onur vs... Göz altına alınsın. Tabii bunların dışında yine ülkenin en ünlü iki mafya ad******* birinin sağ kolu, başka teknik adamlar, onlar bunlar...
Rüştü ve İbrahim Toraman, Bursaspor-Beşiktaş maçında şikeye karıştığı iddiasıyla...
Bursaspor Başkanı Yazıcı ve birkaç yönetici, hem şike yapmaktan, hem teşvik primi vermekten, cabası da suç örgütü liderliği.
Trabzonspor kalecisi Onur ve Giray da Fenerbahçe-Trabzonspor maçı için Bursa'dan teşvik primi aldıkları iddiasıyla.
Önce göz altına alınsalar, sonra da Metris'e gönderilseler.
Basında bir kısmı "kolpa" da olsa deliller yer alsa, tarlalar, ekinler, biçerdöverler... Bursaspor'un tutuklanan bir yöneticisi, "Ben hiçbir şey yapmadım ama x maçta teşvik primi verildiğini duydum" dese...
Hasta bir Fenerbahçeli olarak ne yapardın? Tutuklandıkları halde "mahkeme belki 5 yıl sürecek, bu süre zarfında hiçbirine suçlu dememeliyiz mi" derdin, yoksa "Adamlara komplo kuruluyor olabilir, çeşitli güçler adamları aşağıya çekmeye çalışıyor" mu?.. Tabii eminim şunu da derdin, "Başkan, yöneticiler, hatta şike yaptığı iddia edilen kaleci Rüştü hapse girdi, fakat yine de Bursaspor küme düşürülmemeli ve Şampiyonlar Ligi'ne direkt onlar gitmeli, gerekirse şampiyonluğu bize 5 yıl sonra verirler..." Affedersiniz ama nah derdin!...
Ben mi? Ortalığı yıkıp geçerdim... Saracoğlu'nda hayatımın en kötü günlerinden birini yaşadığım, dakikalarca ağladığım maç sonrası kaybettiğimiz şampiyonluğu alabilmek için elimden geleni yapardım. Hem de Rüştü'yü çok sevmeme rağmen... Çünkü Türk futbolunun bataklığa dönüşmüş olduğunu biliyorum ve birkaç başkan-yönetici dışında da kefilim diyebileceğim insan yok... Bunu herkes yapıyor, yakalanmayacakları kesin olsa her yazısında etik-ahlak diyenler arasında bile şike yapanlar olur. Şeytan insanın aklını çeler ve o an için insanın gözü istediği şeyi elde etmekten, sonuca gitmekten başka bir şey görmez. İşte o gün ortalığı yıkacağım için bugün bu bakış açısıyla düşünmek, konuşmak, davranmak zorundayım.
Diğer türlüsüne vicdanım el vermiyor...
Ama eminim bugün "Aziz Yıldırım hiçbir şey yapmamıştır" diyenler ve yürüyüşte "Büyük Başkan" diye bağıracak olanlar, söylediklerim yaşansaydı geçtiğimiz yıl da "aynı şartlarda", "Bursa küme düşürülsün, şampiyonluğumuzu verin" yürüyüşünde liderlik yapacaklardı. Şimdi, "Hakime de, savcıya da, emniyete de zerre inanmıyorum" diyenler, o gün "Yaşasın Mehmet Berk" diyeceklerdi. Ki şu da var, bugün Aziz Başkan diyenler, takım küme düşürülürse, adama benden çok küfredecekler...
Ben şu an bana küfredenlere dahi üzülür durumdayım, farklı düşünsek de hepimiz Fenerbahçeliyiz neticede ama "onlar yapar, biz yapmayız, başkanımızın sonuna dek arkasındayız" zihniyetindekilerden hangi takımlı olursa olsun iğreniyorum...
2010'dayız... Diyelim ki, sporda şiddet yasası geçtiğimiz sene çıkmış olsun. Nisan 2010'da... Biz de yine aynı şekilde şampiyonluğu kaybedelim, üstüne de anons rezaleti yaşansın, insanların acısı 10'a katlansın. 2006'dan sonra bunu bir daha yaşamamıza hiç girmiyorum.
Yine temmuz ayının başında da, bir pazar sabahı, Rüştü, İbrahim Toraman, Bursaspor başkanı Yazıcı ve birkaç yönetici, Trabzonspor'dan da Giray, Onur vs... Göz altına alınsın. Tabii bunların dışında yine ülkenin en ünlü iki mafya ad******* birinin sağ kolu, başka teknik adamlar, onlar bunlar...
Rüştü ve İbrahim Toraman, Bursaspor-Beşiktaş maçında şikeye karıştığı iddiasıyla...
Bursaspor Başkanı Yazıcı ve birkaç yönetici, hem şike yapmaktan, hem teşvik primi vermekten, cabası da suç örgütü liderliği.
Trabzonspor kalecisi Onur ve Giray da Fenerbahçe-Trabzonspor maçı için Bursa'dan teşvik primi aldıkları iddiasıyla.
Önce göz altına alınsalar, sonra da Metris'e gönderilseler.
Basında bir kısmı "kolpa" da olsa deliller yer alsa, tarlalar, ekinler, biçerdöverler... Bursaspor'un tutuklanan bir yöneticisi, "Ben hiçbir şey yapmadım ama x maçta teşvik primi verildiğini duydum" dese...
Hasta bir Fenerbahçeli olarak ne yapardın? Tutuklandıkları halde "mahkeme belki 5 yıl sürecek, bu süre zarfında hiçbirine suçlu dememeliyiz mi" derdin, yoksa "Adamlara komplo kuruluyor olabilir, çeşitli güçler adamları aşağıya çekmeye çalışıyor" mu?.. Tabii eminim şunu da derdin, "Başkan, yöneticiler, hatta şike yaptığı iddia edilen kaleci Rüştü hapse girdi, fakat yine de Bursaspor küme düşürülmemeli ve Şampiyonlar Ligi'ne direkt onlar gitmeli, gerekirse şampiyonluğu bize 5 yıl sonra verirler..." Affedersiniz ama nah derdin!...
Ben mi? Ortalığı yıkıp geçerdim... Saracoğlu'nda hayatımın en kötü günlerinden birini yaşadığım, dakikalarca ağladığım maç sonrası kaybettiğimiz şampiyonluğu alabilmek için elimden geleni yapardım. Hem de Rüştü'yü çok sevmeme rağmen... Çünkü Türk futbolunun bataklığa dönüşmüş olduğunu biliyorum ve birkaç başkan-yönetici dışında da kefilim diyebileceğim insan yok... Bunu herkes yapıyor, yakalanmayacakları kesin olsa her yazısında etik-ahlak diyenler arasında bile şike yapanlar olur. Şeytan insanın aklını çeler ve o an için insanın gözü istediği şeyi elde etmekten, sonuca gitmekten başka bir şey görmez. İşte o gün ortalığı yıkacağım için bugün bu bakış açısıyla düşünmek, konuşmak, davranmak zorundayım.
Diğer türlüsüne vicdanım el vermiyor...
Ama eminim bugün "Aziz Yıldırım hiçbir şey yapmamıştır" diyenler ve yürüyüşte "Büyük Başkan" diye bağıracak olanlar, söylediklerim yaşansaydı geçtiğimiz yıl da "aynı şartlarda", "Bursa küme düşürülsün, şampiyonluğumuzu verin" yürüyüşünde liderlik yapacaklardı. Şimdi, "Hakime de, savcıya da, emniyete de zerre inanmıyorum" diyenler, o gün "Yaşasın Mehmet Berk" diyeceklerdi. Ki şu da var, bugün Aziz Başkan diyenler, takım küme düşürülürse, adama benden çok küfredecekler...
Ben şu an bana küfredenlere dahi üzülür durumdayım, farklı düşünsek de hepimiz Fenerbahçeliyiz neticede ama "onlar yapar, biz yapmayız, başkanımızın sonuna dek arkasındayız" zihniyetindekilerden hangi takımlı olursa olsun iğreniyorum...