Türkiye Çölleşiyor
Türkiye'deki sulak alanların yarısı son 40 yılda yok oldu. Yeni tarım arazileri, barajlar ve aşırı su kullanımı gibi nedenlerle toprak çölleşiyor, iklimler değişiyor
İşte Türkiye'nin toprak suçları:
Hatay'daki 75 bin metrekarelik Amik Gölü, 1968'de başlatılan ve 6 yıl süren ıslah çalışmaları sonucu kurutularak tarıma açıldı. Bu yüzden Hatay'ın iklimi değişti. Yağışlar düzensizleşti ve seller yaşanmaya başladı.
Burdur'daki Kestel Gölü de 1965 yılında yine tarımsal üretim için kurutuldu.
Kahramanmaraş'taki 7 bin 125 hektar alana sahip Gavur Gölü, 1950'li yıllardan itibaren sıtmayla mücadele ve tarım alanı elde etmek amacıyla yok edildi.
Konya'daki binlerce hektarlık Suğla Gölü de tarım arazisi elde etmek için kurutuldu ve yerine su depolaması yapıldı. Bu yüzden artık kuşlar bölgeye uğramıyor.
Konya'daki bir başka sulak alan olan Samsam Gölü'nün de tarımsal amaçlı olarak kurutuldu. Ancak üzerinden yıllar geçmesine rağmen toprakların tuzlu olması nedeniyle burada tarım yapılamıyor.
Türkiye'nin önemli göllerinden biri olan Akşehir Gölü 15 yıl önceki 350 kilometrekarelik alanı adeta çöl haline geldi. Gölü besleyen akarsuların çeşitli nedenlerle kuruması, yeraltından kontrolsüz su çekilmesi gölün sonunu getirdi. Şimdi o bölgede iklim değişmeye başladı.
Afyonkarahisar'daki Eber Gölü, 30-40 yıl öncesine kadar kuş cenneti olarak biliniyordu. Göldeki kirlilik, kuş ve balık türlerinin yanında ekonomik olarak bölge halkını da tehdit ediyor. Yağmur yağmadığı için yeterince beslenemeyen bu göl de kurumak üzere.
1997'de 260 bin hektar alanı kaplayan Tuz Gölü, 7 yılda 100 bin hektar azalarak 160 bin hektara düştü.
Türkiye'nin en büyük tatlısu gölü olan Beyşehir Gölü, aşırı su çekilmesi nedeniyle tehdit altında. Hotamış Sazlığı, su rejimine yapılan müdahaleler sonucu kurudu.
Konya Kapalı Havzası'ndaki Eşmekaya Sazlığı da baraj çalışmaları çerçevesinde kurudu, bu nedenle baraj da tamamlanamadı.
Kişi Başına Düşen Su Oranında Da Fakiriz
ABD'de 350, bizde 110 litre
Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyzi Bingöl, bir ülkenin su zengini ülke olarak adlandırılması için kişi başına yıllık kullanılabilir su miktarının en az 10 bin metreküp olması gerektiğini, Türkiye'de ise bu miktarın 1400 metreküp civarında olduğunu söyledi.
Kişi başına kullanılan günlük su miktarının Kuzey Amerika ve Japonya'da 350, Avrupa'da 200, Türkiye'de 111, Afrika sahrasında ise 10- 20 litre arasında değiştiğini ifade eden Bingöl, "Bir ülkede kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1000 metreküpten az ise su fakiri ülke olarak kabul ediliyor. Bu duruma göre Türkiye su stresi olan bir ülke" dedi.
4 mevsim hayal oldu
İngiliz bilim adamları, küresel ısınma nedeniyle 50 yıl içinde sonbahar ve ilkbaharın ortadan kalkacağını, mevsim sayısının ikiye düşeceğini öne sürdü.
İngiltere'de iklim değişiklikleri konusunda araştırmalar yapan Met Office'in raporunda, iklim değişikliğiyle birlikte 2-3 hafta kısalacak kışların eskisinden yüzde 30 oranında daha fazla yağışlı geçeceği ve yazların daha kurak ve sıcak olacağı iddia edildi. Mevsimlerin başlangıcını ve bitişini belirlemek için göçmen kuşların hareketlerini temel alan uzmanlar, kışların daha yağışlı geçmesiyle birlikte, sel ve fırtına olaylarının da artacağını belirttiler.