Heulwen
Kayıtlı Üye
Timur-Toktamış Savaşları
Cucinin oğullarından Tuga Timurun soyundan gelen Tuy Hocanın oğludur. Ak Orda hükümdarı Urus Han (hükümdarlığı 1369-1379) babasını öldürtünce Semerkanda giderek Timura sığındı (1375). Timurdan sağladığı destekle 1375ten başlayarak önce Ak Orda hükümdarı Timur Meliki yenilgiye uğratarak Doğu Deşt-i Kıpçaka egemen oldu (1377). Ertesi yıl da Kalka Savaşında Batı Deşt-i Kıpçak hükümdarı Kıyat Mamay Hanı yenilgiye uğratarak Altın Orda Devletinin egemenliğini ele geçirdi (1378) ve dağılan birliği yeniden kurdu.
Böylece Cuci ulusunun Özbekler dışında Ak Ordu ve Altınordu kollarını kendi yönetimi altında yeniden birleştiren Toktamış; her biri bağımsızlık peşinde koşan emirleri denetimi altına aldı; 1382de Moskovayı işgal ederek Rus prenslerinin Altın Ordaya karşı yükümlü oldukları vergiyi ödemelerini sağladı. Kendisine başkaldıran Rus prenslikleriyle Litvanyayı ağır yenilgiye uğratarak egemenliğini kabul ettirdi (1382) Altınordu Hanlığını eski güçlü durumuna getirerek Seyhundan Turlaya (Dniestr), Signag ve Otrardan Kieve uzanan büyük bir devletin hükümdarı oldu.
Bu konuma yükselince, Timurun kendisine yapmış olduğu tüm yardımları unuttuğu gibi, onu bir bakıma küçümsemeye başladı. Bu başarılardan sonra Altın Orda Devletini eski sınırlarına kavuşturmak amacıyla Timura bağlı bulunan Harezmi geri istedi. Bu isteği Timurla aralarının açılmasına neden oldu. Yağma amacıyla Timurlu devletinin egemenlik sınırları içindeki Azerbaycana girmekten çekinmedi (1387); ardından aynı yıl Timurun çıktığı batı seferinden yararlanarak onun oğlu Ömer Şeyhi yenip tüm Maveraünnehiri acımasızca yağmaladı. Ancak, hazırlıklarını tamamlayıp üzerine yürüyen Timura Kunduzca Savaşında (1391) yenilince bu kez kendi ülkesi düşman kuvvetlerince yağmalandı ve yıkıma uğradı. Bu yenilgiye karşın Deşt-i Kıpçaktaki gücünü koruyan Toktamış, Memluk sultanı Berkuka elçiler göndererek Timura karşı onunla ittifak kurdu. Öcünü almak için için Timurun Mardin ve Diyarbakır bölgesinde bulunduğu bir sırada Derbend üzerinden Şirvana bir baskın yaparak tüm halkını kılıçtan geçirdi; kenti yağmaladıktan, yakıp yıktıktan (1394) sonra, kendisini kesin olarak ortadan kaldırmak amacıyla Altınordu seferine çıkan Timurla yaptığı Terek Savaşında (1395) tam bir bozguna uğrayınca, Kazana kaçıp canını güçlükle kurtardı.
Altınordunun başkenti Saray Berkeyi işgal eden Timur, kaçan Toktamışın yerine kendisine bağlı emirlerden Timur Kutluku hanlığa getirerek ülkesine döndü.Timur çekilince Toktamış tahtını yeniden ele geçirdiyse de güçlü Nogay emirlerinden Edige Mirzanın desteğini kazanan Timur Kutluka karşı yaptığı meydan savaşında yenilmesi üzerine tahtı rakibine bırakarak Litvanya prensi Vytautasa sığınmak zorunda kaldı (1397). Buyruğuna verilen Litvanya ordusunun desteğinde Timur Kutluk ve Edige Mirzaya karşı yaptığı ikinci savaşı da yitirince (1399) Deşt-i Kıpçaka kaçtı. Batı Sibiryada, dost bildiği bazı Kıpçak emirlerinin yanında bir sığıntı olarak ve hep gizlenerek yaşamaya başladı. Timur Kutluk öldükten sonra (1401) yeniden başına geçmeye hazırlandığı Altınordu Hanlığının gerçek egemeni Edige Mirza tarafından Tümen yakınlarında yakalanarak öldürüldü. Bazı kaynaklar Karaton Nehri boyunca izlendiği sırada uçuruma yuvarlanarak öldüğünü yazar.
Toktamış, tarihte Altınordu devletinin önce toparlanıp güçlenmesine olanak sağlayan, sonra ise Timur ile yaşadığı çekişme sonucu zayıflayıp çökmesine yol açan bir hükümdar olarak anılır.
Cucinin oğullarından Tuga Timurun soyundan gelen Tuy Hocanın oğludur. Ak Orda hükümdarı Urus Han (hükümdarlığı 1369-1379) babasını öldürtünce Semerkanda giderek Timura sığındı (1375). Timurdan sağladığı destekle 1375ten başlayarak önce Ak Orda hükümdarı Timur Meliki yenilgiye uğratarak Doğu Deşt-i Kıpçaka egemen oldu (1377). Ertesi yıl da Kalka Savaşında Batı Deşt-i Kıpçak hükümdarı Kıyat Mamay Hanı yenilgiye uğratarak Altın Orda Devletinin egemenliğini ele geçirdi (1378) ve dağılan birliği yeniden kurdu.
Böylece Cuci ulusunun Özbekler dışında Ak Ordu ve Altınordu kollarını kendi yönetimi altında yeniden birleştiren Toktamış; her biri bağımsızlık peşinde koşan emirleri denetimi altına aldı; 1382de Moskovayı işgal ederek Rus prenslerinin Altın Ordaya karşı yükümlü oldukları vergiyi ödemelerini sağladı. Kendisine başkaldıran Rus prenslikleriyle Litvanyayı ağır yenilgiye uğratarak egemenliğini kabul ettirdi (1382) Altınordu Hanlığını eski güçlü durumuna getirerek Seyhundan Turlaya (Dniestr), Signag ve Otrardan Kieve uzanan büyük bir devletin hükümdarı oldu.
Bu konuma yükselince, Timurun kendisine yapmış olduğu tüm yardımları unuttuğu gibi, onu bir bakıma küçümsemeye başladı. Bu başarılardan sonra Altın Orda Devletini eski sınırlarına kavuşturmak amacıyla Timura bağlı bulunan Harezmi geri istedi. Bu isteği Timurla aralarının açılmasına neden oldu. Yağma amacıyla Timurlu devletinin egemenlik sınırları içindeki Azerbaycana girmekten çekinmedi (1387); ardından aynı yıl Timurun çıktığı batı seferinden yararlanarak onun oğlu Ömer Şeyhi yenip tüm Maveraünnehiri acımasızca yağmaladı. Ancak, hazırlıklarını tamamlayıp üzerine yürüyen Timura Kunduzca Savaşında (1391) yenilince bu kez kendi ülkesi düşman kuvvetlerince yağmalandı ve yıkıma uğradı. Bu yenilgiye karşın Deşt-i Kıpçaktaki gücünü koruyan Toktamış, Memluk sultanı Berkuka elçiler göndererek Timura karşı onunla ittifak kurdu. Öcünü almak için için Timurun Mardin ve Diyarbakır bölgesinde bulunduğu bir sırada Derbend üzerinden Şirvana bir baskın yaparak tüm halkını kılıçtan geçirdi; kenti yağmaladıktan, yakıp yıktıktan (1394) sonra, kendisini kesin olarak ortadan kaldırmak amacıyla Altınordu seferine çıkan Timurla yaptığı Terek Savaşında (1395) tam bir bozguna uğrayınca, Kazana kaçıp canını güçlükle kurtardı.
Altınordunun başkenti Saray Berkeyi işgal eden Timur, kaçan Toktamışın yerine kendisine bağlı emirlerden Timur Kutluku hanlığa getirerek ülkesine döndü.Timur çekilince Toktamış tahtını yeniden ele geçirdiyse de güçlü Nogay emirlerinden Edige Mirzanın desteğini kazanan Timur Kutluka karşı yaptığı meydan savaşında yenilmesi üzerine tahtı rakibine bırakarak Litvanya prensi Vytautasa sığınmak zorunda kaldı (1397). Buyruğuna verilen Litvanya ordusunun desteğinde Timur Kutluk ve Edige Mirzaya karşı yaptığı ikinci savaşı da yitirince (1399) Deşt-i Kıpçaka kaçtı. Batı Sibiryada, dost bildiği bazı Kıpçak emirlerinin yanında bir sığıntı olarak ve hep gizlenerek yaşamaya başladı. Timur Kutluk öldükten sonra (1401) yeniden başına geçmeye hazırlandığı Altınordu Hanlığının gerçek egemeni Edige Mirza tarafından Tümen yakınlarında yakalanarak öldürüldü. Bazı kaynaklar Karaton Nehri boyunca izlendiği sırada uçuruma yuvarlanarak öldüğünü yazar.
Toktamış, tarihte Altınordu devletinin önce toparlanıp güçlenmesine olanak sağlayan, sonra ise Timur ile yaşadığı çekişme sonucu zayıflayıp çökmesine yol açan bir hükümdar olarak anılır.