Salvo
Kayıtlı Üye
Organik Tarım Kuralları : Organik tarım sistemlerinde ana kural
daha önce de belirtildiği gibi
üretim aşamasında yapay kimyasal hiçbir maddenin kullanılmamasıdır. Bunun yanında
son yıllarda yine gündemde olan ve transgenik olarak da bilinen genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanılması da yasaklanmıştır.
Organik tarım yapılacak alanlarda
herhangi bir kimyasal ilaç ve gübre kalıntısının olmaması gerekir. Tarıma yeni açılacak alanlar bu yönden uygun alanlardır. Eğer
yıllardır üzerinde tarımsal faaliyetlerin yapıla geldiği bir alanda organik tarım yapılmak isteniyorsa
öncelikle bu alanlarda birikmesi muhtemel olan inorganik (sentetik) gübre ve tarımsal ilaç kalıntılarının yok edilmesi
tarladan uzaklaştırılması gerekir. Bu amaçla
böyle alanlarda birkaç yıl boyunca (3-5 yıl
en az 3 yıl) hiçbir kimyasal gübre ve tarımsal ilaç uygulaması yapmadan bitki yetiştiriciliği yapılmalı ve kalıntı gübrelerin bu bitkiler tarafından sömürülmesi sağlanmalıdır. Bunun yanında
böyle alanlarda
biraz külfetli olsa da
yıkama yapılarak bu kalıntıların
tarımsal aktif bölge olarak kabul edilen toprağın üstten 40-50 cm’ lik bölümünden uzaklaştırılması da düşünülebilir. Yine
organik tarım yapılacak alanların erozyona açık olmaması ve böyle alanlarda toprağın fiziksel
kimyasal ve biyolojik yapısının bozulmamış olması gerekir.
Peki
yukarıda bahsedilen bütün özelliklere sahip bir alanda
çiftçi organik üretime başlayabilir mi? Hayır. Çiftçinin
organik tarım yaptığını veya yapacağını ve daha sonra elde ettiği ürünleri organik ürün olarak pazarlayabilmesi için
bütün bu işlemleri belgelendirmesi ve bir sertifika alması gerekir. Bu amaçla
ulusal veya uluslar arası pek çok kuruluş bu hizmeti vermektedir. Bugün
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yetki ve izin verilmiş Mersin’de 1 ve İzmir’de de 6 olmak üzere toplam 7 adet kontrol ve sertifikasyon kuruluşu bu hizmeti vermektedir. Organik tarımla ilgili herhangi bir faaliyette (üretim
işleme
ihracat vs.) bulunmak isteyen şahıslar
önce bu kuruluşlardan birisine başvuracak ve bu kuruluşla bir sözleşme imzalayacaktır. Sözleşmenin imzalanmasından ve bu sözleşmenin bakanlığa bildirilmesinden sonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili Genel Müdürlüğü’ne gerekli başvuru yapılacaktır. Bu kuruluşların adları ve adresleri liste halinde en son bölümde verilmiştir.
Önümüzdeki yıllarda
gelecek talepler doğrultusunda
bu kuruluşların hizmet verdiği illerin ve bu tip kuruluşların sayılarının artacağı şüphesizdir.
Çiftçi
organik tarıma başlamadan önce
bu kuruluşlardan herhangi birisine başvurarak organik tarım yapmak istediğini beyan edecek ve kuruluş elamanlarınca organik tarım için ayrılacak alanların uygunluğu kontrol edilecek
eğer uygunsa izin verilecektir. Organik tarım için izin alabilmek işi çözmüyor. Aynı kuruluş elamanlarınca
organik tarım yapılacağı beyan edilen alanlar ve çiftçi
üretimin her aşamasında kontrol ve takip edilecek ve organik tarımda kullanılmaması gereken girdilerin kullanılıp kullanılmadığı ortaya konacaktır.
Bu aşamadan sonra
hasat döneminde uygun görülen ve tekniğine uygun üretilen ürünlere “organik” tir sertifikası verilecek ve pazardaki yerini alacaktır. Kısacası
çiftçinin yaptığı üretim faaliyetleri
tarlada ekim öncesinden başlayarak
ekim-dikim
gübreleme
yabancı ot kontrolü
hasat-harman
ürünün tarladan depoya ve depodan da pazara (market vd.) taşınmasını da kapsayan üretim zinciri çok sıkı bir şekilde denetlenmek zorundadır. Görüldüğü gibi
ilk bakışta kolaymış gibi görünmesine rağmen
aslında tamamen kontrol altında olması gereken bir faaliyettir.
Organik tarım sisteminde
dışarıdan antibiyotik
bitki büyüme düzenleyicileri (hormonlar)
böcek öldürücüler ve gübreler gibi sentetik herhangi bir yapay kimyasal madde uygulaması olmayacağı için
verimliliği korunmuş ve devam ettirilen topraklarda zararlılardan ve hastalıklardan etkilenmeden sağlıklı bitkilerin yetiştirilmesi ve bu koşullarda ürünün elde edilmesi amaçlanmaktadır.
Organik tarım yapılacak alanlarda
Peki
Önümüzdeki yıllarda
Çiftçi
Bu aşamadan sonra
Organik tarım sisteminde