Memleketim ORDU 52

SanaL_Boy

Kayıtlı Üye
Ordu Genel Bilgi


0342.jpg
Karadeniz Bölgesi’nde il olan Ordu, doğusunda Giresun, batısında Samsun, güneyinde Sivas ve Tokat, kuzeyinde de Karadeniz ile çevrilidir. İlin Melet çayının batısındaki daha büyük kesimi Orta Karadeniz, doğusundaki kesimi ise Doğu Karadeniz Bölümü içerisinde yer almaktadır. İl toprakları ovalardan oluşan dar bir kıyı şeridi ile hemen gerisinde yükselen Kuzey Anadolu Dağlarının kıyı sıralarını kapsar. Akarsu vadileri ile derin biçimde parçalanan bu dağlık alanın yüksekliği kuzeyden güneye doğru gittikçe artar. İlin doğu ve güneydoğu kesimini Giresun Dağlarının batı uzantıları, güney ve batı kesimini de Canik Dağları engebelendirir. Güneydoğusundaki Karagöl Dağı’nın doruğu il sınırları dışında kalmaktadır. Giresun Dağlarının batı uzantılarından olan Aşıt Tepesi (2.569 m.) ile Eriço Tepesi (2.298 m.) ilin belli başlı yükseltileridir.

0341.jpg
İl topraklarını Canik ve Karadeniz Dağlarından kaynaklanan akarsular sulamaktadır. Turna Suyu, Melet Irmağı, Akçaova Deresi, Bolaman Irmağı, Ceviz Deresi ve Curi Deresi bu akarsuların başlıcalarıdır. Bu akarsular il topraklarında derin vadiler oluşturarak Karadeniz’e dökülürler. Karagöl Dağı’nın zirvesinde küçük buzul gölleri ile Fatsa ilçesindeki Gaga Gölü ve Ulubey’deki Ulugöl ilin başlıca gölleridir. İlin yüzölçümü 5.963 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre; toplam nüfusu 887.765’tir.

İlinin jeolojik yapısını, II. Zamanda oluşan lavlarla, kuzey batı ve güney doğu yönlerinde uzanan volkanik kütleler meydana getirmiştir. İl toprakları, II. Ve III. Zamanda oluşmuştur. İl topraklarının jeolojik devirlerine ait izler, Aybastı ve Gölköy yöresindeki kömür yataklarında, ilin volkanik dağlarında, Gölköy`ün tektonik çöküntüsüyle sahilin IV. Zamanında oluşan alüvyonlu birikintili düzlük ve ovalarında görülmektedir.

0193.jpg
Doğu-Batı yönünde düz bir şekilde uzanan kıyı şeridi, Yalıköy’den başlayarak kuzeye yönelir ve efsane kahramanı Yason’un adıyla anılan Yason burnundan itibaren doğuya yönelerek Çam burnuna ulaşır. Buradan tekrar güneye yönelir ve bir yarımada oluşturur. Bu yarım adanın doğu kısmında Karadeniz’in doğal limanlarından biri olan Perşembe (Vona) Limanı bulunur.

Ordu’da Karadeniz iklimi hüküm sürmektedir. Kışları ılık, yazları nemli, yaz ve kış arasındaki sıcaklık farkının oldukça az olduğu bu tipik Karadeniz iklimi sahilden başlayarak güneye doğru dağların doruklarına kadar devam eder. Dağların Kelkit vadisine bakan güney yamaçlarında ise yağışların azaldığı karasal iklim özellikleri görülür.

Doğal bitki örtüsü bakımından zengin olan Ordu’nun, kıyı şeridinde yayvan yapraklı etek ormanları ve fundalar görülür. Bu şerit, Karadeniz kıyıları ile kenar dağlarının orta kısımlarıdır. Orman etekleri ile yaylalar arasında kalan kesimde yayvan yapraklı, karışık ve iğne yapraklı bitki örtüsü görülür. Bu alanlarda kızılçam, gürgen, çam, ladin, orman gülü türleri bitki örtüsünü oluşturur. Yayla kesimlerinde ise 1.500-1.800 m. yükseklikte çam, ladin, çalılar ve orman altı bitki türleri görülür.

0339.jpg
İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, balıkçılık ve küçük sanayie dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında fındık, mısır, buğday, arpa, baklagiller, patates, lahana, elma ve armut gelmektedir. Az miktarda da çeşitli sebze ve kiraz, ceviz, üzüm, incir, soya ve çay yetiştirilir. Hayvancılıkta ise, çok sayıda sığır beslenmekte olup, koyun da yetiştirilir. Yaylalarda yaygın biçimde arıcılık yapılmaktadır. Bal üretiminde Muğla’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Balıkçılık kıyı halkı için önemli bir ekonomik gelirdir. Avlanan balıklar çeşitli tesislerde işlenir, yurtdışına ihraç edilir.

Çok fazla gelişmemiş olan sanayisi genellikle tarıma dayalıdır. Başlıca sanayii kuruluşları fındık kırma, fındıklı ürünler, deniz ürünleri, orman ürünleri, soya yağı, çimento, tuğla ve kiremit, tel ve çivi fabrikalarıdır.

0340.jpg
Yer altı kaynakları bakımından oldukça zengin olan Ordu’nun Fatsa ilçesinde bentonit, Gölköy’de kurşun, çinko, bakır ve demir, Mesudiye’de traverten, Perşembe yöresinde demir, Ulubey’de manganez ve kaolin, Ünye’de demir yatakları vardır. Ayrıca Ordu’ya bağlı Fatsa ilçesinin Sarmaşık Köyü’ndeki Sarmaşık Kaplıcası olup, 48 derece sıcaktaki suyun bileşiminde çelik ve kükürt bulunmaktadır. Bu suyun kadın hastalıkları , romatizma, böbrek taşı rahatsızlığı ile fizik tedavi konusunda yararlı olduğu bilinmektedir. Ordu ilindeki en önemli içime de Fatsa’nın Sazcılar Köyü’nde Sazcılar Kaynak Suyu’dur.

Ordu’nun tarih öncesi çağları Prehistorik Dönemde başlamıştır. 1963-1964 yıllarında Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Prehistorya Tarihi Kürsüsü’nden Prof.Dr. Kılıç Kökten’in Ordunun Ünye civarında yaptığı arkeolojik kazı ve araştırmalar, ilk yerleşimin MÖ.15.000’de başladığını ortaya koymuştur. Ayrıca Mesudiye ilçesinde Eski Tunç Çağı’na ait buluntular da ele geçmiştir.

00146925.jpg
MÖ:XVII.yüzyılda burası Kaşkaların yurdu olarak tanınmıştır. Kaşkalar yörede MÖ.VIII.yüzyıla kadar egemenliklerini sürdürmüş, Hititlerin başkenti Hattuşa (Boğazköy)’ya ve Asur sınırlarına kadar akınlar düzenlemişlerdir. Tarihi belgelere göre MÖ.VII.yüzyılda Miletli kolonistler burada ticaret kolonileri kurmuşlardır. Böylece bütün Karadeniz kıyılarında ticaret ve deniz ulaşımına hakim olmuşlardır. Miletli kolonistlerin Kotyora (Cotyora) ismi ile yörede kurdukları ilk şehrin yeri bugün bilinmemektedir. MÖ. 400 yıllarında Ksenefon’un “Onbinlerin Dönüşü” isimli eserinde, kolonistlerin buraya gelişleri ve yaşantıları dile getirilmiştir.

Yöredeki kısa süreli Hitit egemenliğinden sonra Frigler, Medler ve Persler buraya hakim olmuşlardır. Büyük İskender’in Persleri yenmesinden sonra Helenistik kültür yörede egemen olmuş, MÖ.IV.yüzyıl sonlarında da Pontus Krallığı’nın sınırları içerisinde kalmıştır. MÖ.I.yüzyılda Romalılar Pontus Krallığı’nı ele geçirmiş, ardından yöreye Bizanslılar egemen olmuş ve Armeniakon Theması sınırları içerisine almıştır.

00146926.jpg
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra ilk Türkmen boylarından olan Danişmendliler, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat, Kayseri, Malatya, Gümüşhane ile birlikte Ordu’yu da hakimiyetleri altına almışlardır. Bu arada yöre, Danişmendliler, Anadolu Selçukluları ve Bizanslılar arasında zaman zaman el değiştirmiştir. İstanbul’un Latin istilasından ötürü Trabzon’da kurulan Rum-Pontus İmparatorluğu burayı da egemenliği altına almıştır.

Hacıemiroğulları Beyliği 1344-1461 yılları arasında Ordu yöresinde egemen olmuştur. Bu beylik, Ordu İlinin Mesudiye İlçesi topraklarında yerleşmiş bulunan Çepni Türkleri’ne mensup Bayram Bey Oğlu Hacı Emir Bey tarafından kurulmuştur. Emir Süleyman Bey, 1381 yılında 12.000 kişilik bir kuvvetle Mesudiye Bölgesinden Ordu kıyılarına inmiş, buradan Giresun’a geçerek yöreye hakim olmuştur. Çelebi Mehmet Devrinde 1413’de Ordu yöresi Osmanlı hakimiyetine girmiş, Hacı Emiroğulları Beyliği bu bölgedeki gücünü yitirmiştir. Ankara Savaşı’nda Timur tarafını tutan Hacıemiroğulları, savaşı Timur’un kazanmasından sonra yöreyi yeniden ele geçirmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet 1461’de Ordu ve yöresini kesin olarak Osmanlı topraklarına katmış ve buradaki Çepni Boylarının gücünü kırmıştır. Yavuz Sultan Selim devrinde (1512-1520) yapılan bir idari değişikle Trabzon, Samsun ve Ordu’nun bağlı olduğu Şebinkarahisar Livası birleştirilip Erzincan Vilayetine bağlanmıştır.

0358.jpg
XVI.yüzyılın sonları ile XVII.yüzyılın başlarında başlayan Celali isyanları bütün Anadolu’yu olduğu gibi Ordu yöresini de kasıp kavurmuştur. Osmanlı Devletini oldukça uğraştıran Sivas ve Ordu civarındaki bu isyanları Sivas Beylerbeyi İlyas Paşa bastırmıştır.

1613 tarihli Tahrir Defterine göre, Ordu 20 nahiyeden oluşan ve adı “Kaza-i Bayramlu” olan bir kaza merkeziydi. Bundan sonra, günümüze kadar değişik idari bölünmelere uğrayan bölgenin, Bulancak ve Bulancağ’ın doğu kısımları Giresun’a, Reşadiye İlçesi Tokat’a bağlanmıştır. Onun dışında kalan bölgeler, Ordu’nun sınırları içerisinde kalmıştır. 1805 yılında Şebinkarahisar Sancağı Erzurum’dan alınmış; Ordu, Gölköy ve Bucak kasabaları ile birlikte Trabzon’a bağlanmıştır. 1831’de ise Fatsa sınırlarından itibaren Ordu, Ulubey, Gölköy yöreleri tamamen Mesudiye ve Aybastı ilçeleri Erzurum eyaletine bağlı Şarkikarahisar livasına, Fatsa’nın iç ve batı kısımlarıyla Ünye, Canik (Samsun) livasına bağlanmıştır. 1871’de yapılan bir idari değişiklikle, Ordu Kasabası merkez olmak üzere Vona (Perşembe) Bolaman, Aybastı, Gölköy,Ulubey nahiyeleriyle birlikte bir kaza oluşturulmuştur.

00146927.jpg
Kurtuluş Savaşı sırasında yöre, Pontus çetelerinin baskınlarına uğramış ve zor günler geçirmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra 1920 yılına kadar Trabzon Vilayetine bağlı bir kaza merkezi olan Ordu, 1923 yılında vilayet konumuna getirilmiştir.
Ordu’da günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Fatsa’daki Bolaman Kalesi, Cıngırt Kalesi, Ünye’de Ünye Kalesi, Mesudiye’de Miletios Kalesi, Kaleköy Kalesi, Kayaköy Kalesi ve Kaya Mezarları, Gürpınar Köyünde Kaya Mezarları, Konacık Kaya Mezarları, Rum Kiliseleri, Akkuş’da Kevgür Kalesi, Gölköy Kalesi, Taşbaşı Kilisesi, Düz Mahalle Kilisesi, Yason Kilisesi, Kemer Köprü, İbrahim Paşa Camisi (1800), Hamidiye Camisi (Hükümet Camisi) (1891), Yalı Camisi (Aziziye Camisi), Orta Cami, Kirazlimanı Çeşmesi, Osmanbey Çeşmesi, Selimiye Camisi (1926), Konstantin Çeşmesi, Mustafa Bey Çeşmesi, Yusuf Ağa Çeşmesi (1832), Soğuksu Çeşmesi (1842), Çürüksulu Ali Paşa Çeşmesi (1911), Ünye Şeyh Yunus Türbesi, Yalı Hamamı, Saray Hamamı, ayrıca Paşaoğlu, Haznedaroğlu ve Bolaman konakları başta olmak üzere Türk sivil mimari örneklerinden evler bulunmaktadır.

Ordu Gezgin Gözüyle

ordu04.jpg
Ordu ilinin kuruluş yeri olan Kotyora (Bozukkale), kentin ikinci kuruluş yeri olan Bayramlı (bugün Eskipazar olarak biliniyor), Eski Cezaevi (Kilise), Bayadı Köyü sınırları içerisindeki Kurul Kayası Yerleşmesi, Etnografya Müzesi (Paşaoğlu Konağı), Büben Kaya Mezarları, Hatipli Mezarlığı il merkezindeki önemli tarihi değerlerdir.
İlçelerdeki tarihi yerlerden; Fatsa ilçesindeki Bolaman Kalesi Cıngırt Kayası; Ünye ilçesindeki Ünye Kalesi, Gürpınar Köyünde Kaya Mezarları, Şeyh Yunus
ordu05.jpg

Türbesi; Perşembe ilçesindeki Yason Kilisesi; Mesudiye ilçesindeki Meletios Kalesi, Kale köyü Kalesi, Kaya Mezarları; İkizce ilçesindeki Ağcakale Köyünde birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilen Gençağa Kalesi görülmeye değer tarihi yerlerdir.
Kurul Kayası: Kurul Kayası Eski Yerleşim Alanı, merkez ilçe Bayadı Köyü Kurul Kayası üzerinde yer almaktadır. Bu alanda ana kayanın oyulması ile yapılmış bir sarnıç ve su yolu olduğu tahmin edilen basamaklarla aşağıya inen bir dehliz bulunmaktadır. Bunların yanı sıra bina kalıntıları ve değişik dönemlere ait seramik parçaları yüzeyde görülmektedir.
Yason Burnu: Yason Burnu Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı, Perşembe ilçesi Çaytepe Köyü sınırları içinde yer alan bu sit alanı, denize uzanan küçük bir yarımada şeklindedir. İkinci derece doğal ve arkeolojik sit alanı olarak korumaya alınmıştır. Bu alan üzerinde bir kilise, bahçe duvarı kalıntısı ile birlikte halen ayaktadır. Bunun yanı sıra deniz kıyısı boyunca uzanan duvar kalıntılarından bazı kısımlar, antik liman ve balık üretme havuzları günümüze kadar gelmiştir.
Boztepe:Ordu şehrinin yamaçlarında kurulduğu Boztepe, 560 m. yüksekliktedir. Ordu şehrinin bütün güzellikleri, Boztepe’den görülür. Bilhassa güneş batarken ve geceleri çok güzel bir manzarası vardır. Şehre 6 km’lik asfalt bir yolla bağlı olup, burada gazino, motel ve çam ormanlığı vardır. Boztepe bugünkü konumuyla bir piknik yeri durumundadır.
KÜLTÜREL, TARİHİ ARKEOLOJİK DEĞERLER:
eskievler.jpg
Ordu İl Merkezinde Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi, Ordu il merkezine 3 km. mesafede ESKİPAZAR yerleşmesi, 3 km. mesafede Ordu-Samsun Karayolu üzerinde BOZUKKALE, 10 km. mesafede DELİKKAYA KAYA MEZARLARI, 13 km. mesafede KURUL KAYASI YERLEŞMESİ, Merkez Büben sınırları içerisinde BÜBEN KAYA MEZARLARI, İl merkez Taşbaşı Mahallesinde ESKİ CEZAEVİ (kilise) binası, Merkez Hatipli Köyü sınırları içerisinde 15. YÜZYIL HATİPLİ MEZARLIĞI, Akkuş ilçe merkezinin 30 km. kadar güneybatısında Gökçebayır Çay’ının bir devamı olan Tifi Çayı yakınlarında tabandan yaklaşık
eskievler1.jpg
olarak 300 m. yükseklikte KEVGÜR KALESİ, Fatsa ilçe merkezine 3 km. mesafede Bolaman Beldesinde BOLAMAN KALESİ, İlçenin batısında 5 km. uzağında Görevi deresindeki tepenin üzerinde CİNGİRT KAYASI, Gölköy ilçesi Aybastı yolu üzerinde GÖLKÖY KALESİ,

golkoykale.jpg
Mesudiye ilçesi Yeşilçit köyünde MELETİOS KALESİ, Topçam Yaylasında ŞARAPHANE, MEVLANA ve MUZADERE Kiliseleri, Mesudiye KALEKÖY KALESİ, İki MEZAR TAŞI ile Delikli taş mevkiinde antik KAYA MEZARLARI, Yeşilçe Köyü yolu üzerinde Konacık Köyünde KONACIK KAYA MEZARLARI, Masudiye ilçe merkezinin 19 km. doğusunda ARIKMUSA YERLEŞMESİ, Karacaören Köyü Hasan Argası mevkiinde SULU MAĞARA, Perşembe ilçe merkezinin 22 km. kuzeyinde YASON BURNU, İlçenin 20 km. kuzeybatısında HOYNAT KALESİ, Ünye ilçesinin 5 km. batısında ÜNYE KALESİ, Gürpınar Köyü Tozkoparan mevkiinde KAYA MEZARLARI, Ünye ilçe merkezinde 3 adet eski HAMAM, Fatsa-Ünye sınırında Devlet Karayoluna 600-800 m. uzaklıkta İNÖNÜ MAĞARALARI, Ünye ilçesine hakim bir tepe üzerinde ŞEYH YUNUS TÜRBESİ.

DOĞAL PLAJLAR VE DENİZ SUYU SICAKLIĞI: Ordu ili sahili doğuda Piraziz’den, batısında Akçay’a kadar 107 km.’lik mesafe doğal kumsal ve birbirinden güzel kıyılarla doludur.

Güzelyalı Plajı: Şehir merkezine 2 km. mesafede plaj ve motel tesisleriyle ünlü olan bu yer halk arasında büyük rağbet görmektedir. Motelleri turizm sezonu boyunca 20’şer günlük devreler halinde kiralanmaktadır. Tesisler Özel İdare Müdürlüğü tarafından işletilmektedir. Ordu ilinin doğusundaki Melet ırmağı ile Turnasuyu arasında kalan uzun kumsallar ile batısındaki Kumbaşı mevkiinde halkın büyük rağbet ettiği uzun kumsallar mevcuttur.

Çambaşı Yaylası: Karadeniz bölgesinin en önemli yaylalarından biri Çambaşı Yaylasıdır. Deniz seviyesinden 1850 m. yüksekliktedir. 500 evlik güzel bir mesire yerdir. Çambaşı Yaylasına Ordu-Kabadüz- Çambaşı güzergahını oluşturan il yolu ile sağlanmaktadır. Çarşısı, pazarı,
cambasi5.jpg
piknik yerleri, lokantaları olan, sütü, yoğurdu, peyniri, yağı yanında doğal güzellikleriyle yaz dinlenmesi için ideal bir yerdir. Sahil kesimindeki nüfusun büyük bir bölümü yaz mevsiminde bu yaylaya çıkmaktadır.

Küçük ve büyükbaş hayvanların otlak yeri olması yanında son derece temiz havası ve soğuk sularıyla bölgenin cazibeli yerlerindendir. Şehrin 61 km. güneyinde olan bu yaylada Kalipler’e ait olduğu tahmin edilen metruk demir madenleri bulunmaktadır. Ordu ile yayla arasında düzenli olarak minibüs seferleri yapılmaktadır. Yaylada elektrik ve telefon mevcut olup, çekirdek merkezin parke
cambasi6.jpg
döşemesi, kanalizasyon ve kadastro gibi alt yapı çalışmalarına ağırlık vermiştir. Yaylada bakkal, kasap, fırın, et lokantaları, pansiyon, Jandarma Karakolu ve sağlık ocağı hizmet vermektedir. Çambaşı Yaylasında birbirinden güzel manzaralara sahip çok sayıda oba
cambasi3.jpg
mevcuttur. Ayrıca Çambaşı’nda alabalık tesisleri kurulmuştur. Turizm yatırımlarının sağlıklı bir biçimde gelişmesinin sağlanması amacıyla, 2643 sayılı Turizm Teşvik Kanunu Yasası uyarınca Bakanlar Kurul Kararı ile Çambaşı, Duduyalak, Güzlek, Aratep, Alçakbel, Taşbaşı, Turnalık yaylasını kapsayan alan 20 Mayıs 1991 gün ve 20876 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak, Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir.

PERŞEMBE YAYLASI:
persembeyayla.jpg
Aybastı ilçesinin ve ilin en önemli yaylasıdır. 1350 m. yüksekliğindeki bu yayla, önemli bir panayır yeridir. İnsan sağlığı için suyu ve havası ile son derece cazip olan yaylaya civar ilçelerden çok sayıda gidenler olmaktadır. Yayladaki Karga Tepesi önemli noktalardan biridir. Tepenin eteği, akarsuların oluşturduğu, menderesler, Karadeniz Bölgesinde az görülen örneklerdendir. Perşembe Yaylası, Bakanlar Kurulu’nun 20.9.1991 gün ve 20997 sayılı Kararı ile Turizm Merkezi; Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu alanı olarak ilan edilmiştir. Perşembe Yaylası Ordu’ya 124 km. mesafededir. Ordu Fatsa arası 56 km, Fatsa-Aybastı arası 50 km, Aybastı-Perşembe Yaylası arası ise 18 km’dir. Ulaşım asfalt yolla sağlanmaktadır. İlçeler arasında düzenli minibüs seferleri mevcut olup, Tokat ili Reşadiye ilçesinden de minibüslerle yaylaya ulaşılmaktadır. Yaylada bakkal, kasap, fırın, kır kahvesi, et lokantası mevcuttur.

KEYFALAN YAYLASI:
keyfalanyayla.jpg
Ordu’nun güneyindeki Mesudiye ilçesinin güneydoğusunda bulunan Keyfalan, Ordu’ya 130 km, Mesudiye ilçesine 20 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Mesudiye Sivas karayolunun 9. km’sinden itibaren 11 km’lik toprak yolla yaylaya ulaşılmaktadır. Deniz seviyesinden 1200m. yükseklikte Mesudiye-Iğdır orman serisi içerisinde bulunmaktadır.

2180 m. yükseklikteki Kara Tepe’nin eteklerinde, çam ormanlarının içerisindeki çimlerle kaplı açık alanlarda kurulu bulunan yaylanın üç önemli obası mevcuttur. Ordu ilindeki yaylalar içerisinde geleneksel yayla evleri mimarisine oba yerleşim desenine örnek oluşturacak nitelikteki yaylalar, temiz havası, sağlıklı suları, doğal hayvansal ürünlerin kolayca bulunabilmesi gibi özellikleriyle insan sağlığı açısından son derece elverişli
keyfalan.jpg
ortamlar sunmaktadır. Elektriği mevcut olan yaylada Orman İşletme Müdürlüğünün 20 yataklı tesisi mevcuttur. Yayla çevresindeki ormanların büyük bölümü Orman Bakanlığı’nca av koruma ve üretme sahası olarak koruma altına alınmıştır.

Özel bir doğa ortama sahip rekreasyon alanlarının yoğun kullanımdan kaynaklanan çevre kirliliğinin ve doğal dokuyu bozucu yapılaşmanın önlenerek, rekreatif amaçlı turizm kullanımlarının geliştirilmesi amacıyla, 1/2500 ölçekli "Mesudiye Ev Tipi" projesi Turizm Bakanlığı’nca hazırlanarak Valiliğimizce de tasdik edilmiştir. Keyfalan Yaylası ve obalarındaki göletler bu yaylamıza ayrı bir güzellik daha katmaktadır. 17. 2. 1995 tarih ve 22205 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 94/6345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Turizm Merkezi ilan edilmiştir.

ARGIN YAYLASI: Akkuş-Niksar karayolu üzerinde ilçe merkezine 3 km. mesafede ve 1597 m. yüksekliktedir. Etrafı tamamen gürgen ormanlarıyla kaplıdır. Argın yaylası 30.9.1991 gün ve 20977 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararıyla turizm merkezi ilan edilmiştir.
PAŞAOĞLU KONAĞI VE ETNOGRAFYA MÜZESi:Odu Müzesi, il merkezinde Selimiye Mahallesi, Taşocak Caddesi üzerinde bulunmaktadır. İlimizdeki tescilli eserler arasında son derece zengin bir taş işçiliğine sahip olan konak 1896 yılında Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmıştır.1982 yılında Kültür Bakanlığı’nca kamulaştırılıp, 1983 yılından itibaren Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce restore edilen bina,18 Kasım 1987 yılında "Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi " olarak hizmete açılmıştır. Konak,taşları Ünye’den, ahşap kısımları Romanya’dan getirilerek İstanbullu ustalar tarafından yapılmıştır. Üç katlı olan konağın, zemin katı idare, birinci katı etnografik eserler seksiyonu olarak düzenlenmiştir. Bu bölümde yöresel kadın ve erkek giysileri, silahlar ,takılar , el yazması Kuran’ı Kerim’ler, eski yazı takımları vb. gibi eşyalar sergilenmek tedir. İkinci kat ise sofa, paşanine odası, yüklük gibi düzenlemeler içinde 19.yy konağının
parasut.jpg
özelliklerini aksettirmektedir. Müzemiz, Türkiye’nin sayılı Konak Müzeleri arasında yer almaktadır. Müzemizde halen (1995 sonucu itibariyle) 1999 eser bulunmaktadır. Bunlardan 36’sı arkeolojik,1110’u etnografik, 766’sı sikke ,9’u el yazması kitap ve 5’i ise diğer eserlerden oluşmaktadır.

AZİZİYE CAMİİ(Yalı):İlimiz Merkez Aziziye Mahallesi,Hükümet Caddesinde yer almaktadır. Caminin esas adı Aziziye’dir. Bu Cami, şehrin ilk kuruluş yıllarında bugünkü yerinde ahşap olarak inşa edilmiştir. Kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Şehrin ileri gelenlerinden Kadızade Hacı Hasan Efendi,eski ahşap camii yıktırarak,kendi parasıyla 1894-1895 yıllarında şimdiki binayı inşa ettirdi.

Dört taraftan caddelerle çevrilmiş ve bahçe duvarı içine alınmış,zemin kat ile iki kattır. Üst katın iki kapısı,zemin katın da bir kapısı vardır. Dikdörtgen planlı olan camiyi üstü yuvarlak kemerli 18 pencere aydınlatır. Batı cephesindeki kapının yanında kare kaide üstünde armudi bir geçişle yuvarlak gövdeli minare vardır.1976-1977 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restorasyonu yapılmıştır. Tavan düz ve ahşaptır. Çatı bakır kaplama ile yapılmıştır. Camiinin avlusunda sonradan inşa edilmiş üstü beton,sekizgen kubbeli bir şadırvan yer almaktadır. Cephe giriş kapısındaki yağmurluğun üzerinde mermer bir tablo içinde üç satır altı mısralı bir kitabe vardır.

HAMİDİYE CAMİİ:İlimiz,merkez,Saray Mahallesi,Kışla Caddesinde yeralmaktadır.19.yy. yapılarından,kare planlı kagir bir yapıdır. Hükümet Camii diye de adlandırılan bu camii,Mir Mehmet Ali Bey tarafından h.1307 tarihinde atılan temel üzerinde sonradan inşa edilmiştir. Giriş kapısı üzerine bugün okunması güçleşen üç satır kitabe bulunmaktadır. kare planlı düz ahşap tavanlıdır. Ahşap minberi vardır. Çift kanatlı bir kapıyla girilmektedir.

SELİMİYE CAMİİ: İlimiz Merkez Selimiye Mahallesinde yer almaktadır. Taştan yapılmış Cumhuriyet dönemi yapısıdır.1956 yılında hizmete açılan bu caminin temellerinin atılmasına Cumhuriyetin ilanından sonra başlanmıştır. Bina olarak bir özelliği olmayan caminin mihrabı Ordu’nun en eski sanat eserlerinden biridir. Orta caminin 18.yy’ın sonlarından kalan eski mihrabı bu camiye yerleştirilmiştir. Mihrabın çevresi kabartmalarla süslü olup iki çerçeve içersinde sarkıtlar bulunmaktadır. Mihrabın üst kısmında ayrıca üç kalem kabartma vardır.1995 yılında Vakıflar teşkilatınca camide tadilat yapılmıştır.
ORTA CAMİİ: Çarşının orta kısmında kurulduğu için halen Orta Camii olarak adlandırılan bu caminin asıl adı Atik İbrahim Paşa Camii’dir. Rivayete göre,OrduEskipazar çevresinde asayişin bozuk olduğu tarihlerde Bucak Mahallesi semtinde konaklayan bir askeri birliğin kumandanlarından İbrahim Paşa adlı birinin öncülüğünde ahşap olarak yapılmıştır. Bir müddet sonra yıkılarak,taştan 1800 yılında yeniden inşa edilmiştir. Caminin ikinci yapılışında birçok şahsın emekleri geçmesine rağmen halk bu ibadethaneyi yine Atik İbrahim Paşa Camii olarak devam etmektedir. Caminin doğu kapısında Tayyar Mahmut Paşa’nın yardımcısı olduğundan ayrıca Canik Muhassil vekili Ali Ağa’nın buna öncülük yaptığı,Salih Ağa’nın hayırlı çalışmalarda bulunduğu bahsedilmektedir.
egricimenyayla.jpg
HÖYÜK VE TABİAT VARLIKLARIMIZ:
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Mehmet ÖZSAİT başkanlığında yapılan yüzey araştırmalarında çoğu Mesudiye ilçesi ve çevresinde olmak üzere 48 adet höyük ve 4 adet tümülüs tesbit edilmiştir. COTYORA:İl merkezi,Bozukkale mevkiinde antik bir yerleşim yeridir. 2.derecede arkeolojik sit alanı olarak tescillidir. Az sayıda sur duvar kalıntıları zamanımıza kadar gelmiştir.

KURUL KAYASI ESKİ YERLEŞİM ALANI:Merkez ilçe, Bayadı köyü Kurul Kayası üzerinde yer almaktadır. Bu alanda (5*6 metrekare) ebadında 8 metre derinlikte ana kayanın oyulması ile yapılmış bir sarnıç ve su yolu olduğu tahmin edilen basamaklarla aşağıya inen bir dehliz bulunmaktadır .Bunların yanı sıra bina kalıntıları ve değişik dönemlere ait seramik parçaları yüzeyde görülmektedir. 1991 yılında Ordu Müze Müdürlüğü’nce çevre temizliği ve tanzimi çalışması yapılmış alan temizletilerek tel örgü içine alınmıştır. Valilikçe buranın turizme açılması için çalışmalar yapılmaktadır.
KİLİSELER
bazilika.jpg
TAŞBAŞI KİLİSESİ:
İlimiz merkezinde,Taşbaşı Mahallesi,kentsel sit alanı içerisindedir. Kilise doğu-batı istikametinde uzanmakta olup,plan olarak dikdörtgen bir tarzdadır. Doğuda büyük bir apsis ve yanlarda iki küçük apsis bulunmaktadır. Kilisenin ana mekanı iki sıralı üç sütunla üç nefe ayrılmış olup,nef diğer neflere nazaran daha geniş tutulmuştur. Kilisenin semardam çatısı,sütunlarla desteklenen kemerlerle taşınmaktadır. Batıdaki nefteks kuzey ve güneye açıktır.

Bugünkü kalıntılardan kilisenin kuzeyinde ikametgah binaları,okul vb. gibi sosyal mekanların yer aldığı anlaşılmaktadır. Kilise,tümü düzgün kesm
kilise.jpg
e taştan 19.yy. ortalarında tapılmıştır. Bir ara cezaevi olarak kullanılmıştır. Kültür Bakanlığı’nca restore edilmekte olup,çevre düzenlemesi halen devam etmektedir.

DÜZ MAHALLE KİLİSESİ: İlimiz merkez Düz Mahalle Sinema Sokak’ta yer almaktadır. Dikdörtgen planlı,yuvarlak tonoz örtülü olan kilise,kesme taştan inşa edilmiştir. Bazı duvarları sonradan briketle onarılmıştır. Ayrıca orijinal sütunlara yanlardan betonarme destek sütunlar eklenmiştir. Uzun bir süre Ordu Belediyesi’nce itfaiye hizmet binası olarak kullanılan kilise,çevresindeki arsa ile birlikte tiyatro binası olarak kullanılmak üzere inşaata başlanılmıştır.
KAYA MEZARLARI: İlimiz Merkez ilçede; Delikkaya Köyünde 4,Zafer Köyünde3,Bakacak Köyünde 1 olmak üzere 8 adet kaya mezarı tespit edilmiştir. Kaya mezarları yüksek ana
ordu02.jpg
kayalar üzerine oyularak, ön kısımları tapınakları andırır bir şekilde yapılmıştır. Yörede sütunsuz,sade yapıda olanları da vardır. Genelde mezar odasında kılineler yer almaktadır.
KALEKÖY KALESİ KAYA MEZARI: İlçe merkezinin 7 km. kuzey doğusunda,Kale Köyü sınırları içerisinde bulunan kalenin güney doğusunda ve etek kısmındaki kaya oyularak yapılmıştır. Giriş kısmı Antik Grek tapınaklarında görülen alınlık formunda düzenlenmiş olup,yanları iç bükey kavislidir. İç kısımlarında Freskoların olduğu bilinir. Freskolar dış kısmında da yer alıp bunlar da zamanla yok olmuş az bir kısım kalmıştır.
ÇEŞMELER
OLUKSUYU ÇEŞMESİ: Ordu ili,merkez Kirazlimanı Mahallesi,Oluksuyu Sokak’ta yer almaktadır Soğuksu çeşmesi olarak bilinmektedir.H.1258(M.1842)yılında yaptırılmıştır. Düzgün kesme taştan yapılmış olan çeşmenin ön cephesi taş kemerli olup,kemerin içinde üstte kitabe,altta ise musluk bulunmaktadır. Ön cephesi işlenmiş kesme
ordu50li.jpg
taşlarla yapılmış,kaş kemeri içinde dikdörtgen kabartma içerisine alınmış olan dört sıra Arapça yazıt bulunmaktadır.
KİRAZLİMANI ÇEŞMESİ:Ordu ili,merkez Kirazlimanı Mahallesinde yer almaktadır. Kesme taştan kübik görünümlü dar saçaklı bir çeşmedir. Çeşmenin cephesi dikdörtgen bir çerçeveye alınmıştır. Çerçeve içi bantla ikiye bölünmüş,bandın üst kısmında 3 satırlık Arapça yazıt,alt kısmında ise suyu aktarmakta olan bir musluk yer almaktadır. Kitabesine göre 1327(M.1911)yılında yapılmıştır. Çürüksulu Ali Paşa ve Keçiköy çeşmesi olarak tanınır.
OSMAN BEY ÇEŞMESİ: Ordu ili,merkez Saray Mahallesi,Ulugazi Sokakta yer almaktadır. Düz damlı,kübik kesme taştan yapılmıştır. Tümüyle kesme taştan yapılmış olan çeşmenin iki cephesinde bugün akar durumda olan iki musluğu vardır. Her iki cephede de yekpare taş
ordu30lu.jpg
tan iki yalak bulunmaktadır. Köşelerin yarım birer sütunca vardır. Ulugazi sokağa bakan cephede üstte çerçeveye alınmış tuğra ile beş satırdan oluşan Osmanlıca kitabe yer almaktadır.
İL MERKEZ VE İLÇELERİNDEKİ HAMAMLAR
YALI HAMAMI:İlimiz Merkez Düz Mahalle,Süleyman Felek Caddesindedir. Dikdörtgen planlı,köşeleri düzgün kesme taştan,diğer kısımları moloz taşla yapılmıştır. Yapının ortasında büyük, yanlarda küçük tonozlu örtü yer alır. Öndeki kısma bitişik ikinci bir kısım vardır. Burası iki katlıdır. Üst kat ahşaptandır. Yan cephesinde bir baca bulunmaktadır,girişi yan cephedendir.
SARAY HAMAMI:İlimiz,merkez Selimiye Mahallesinde Hükümet Caddesi ile Taşocak Caddesinin kesiştiği köşede yer almaktadır. Ortada büyük kubbe çevresinde 3 küçük kubbesi bulunan taş bir yapıdır.
efirli.jpg
Ana mekan kare plânlı olup büyük bir kubbesi vardır.3 tane halvet hücresi ve üzerinde üç küçük kubbe bulunmaktadır. Kubbelerde aydınlatma pencereleri vardır.
TÜRBELER
TUZAK KÖYÜ TÜRBESİ: İlimiz Akkuş İlçesi,Tuzak Köyü tüzel kişiliğine ait mezarlık içerisinde yer almaktadır. Mezarlık içerisinde bulunan türbe 7,5 * 5 metre ebadında dikdörtgen planlıdır. Türbe ahşaptandır. Tek girişi olan türbenin birinci ve ikinci kısmında birer mezar yer almaktadır.
ŞAKİR BABA TÜRBESİ (Buharalı Şeyh Efendi Türbesi): Türbe ilimiz merkezinde ,Selimiye mahallesinde yer almaktadır. Türbe alanı Ordu Belediyesi tüzel kişiliğine aittir. Şu anda Türbe içerisinde 7 adet kabir bul
efirli1.jpg
unmaktadır. Kabirlerin etrafı mermerle çevrilmiştir. Türbenin etrafı sonradan yapılmış duvarlarla çevrili olup üzeri açıktır. Herhangi bir mimarı özellik taşımamaktadır. İçinde:
TÜRBELER VE TARİHİ MEZAR TAŞI: Mesudiye ilçesi Kaleköyü Kalesi’nin yaklaşık 700 metre doğusunda bugün halen köy mezarlığı olarak kullanılan yerde 3 kümbet kalıntısı göze çarpmaktadır. Bunlardan biri tamamen yıkılmıştır,diğer ikisi kısmen ayaktadır. Ordu Müze Müdürlüğü’nce 1991 yılında Kültür Bakanlığı imkanları ile mezarlıkta çevre temizliği ve tanzimi ile türbelerde kalenin aynı dönemlerde yapıldığı tahmin edilmektedir. Yine mezarlık içersinde Türbelerin yanında bir mezar taşında Arap harfleri ile yazılmış kitabeye rastlanmıştır. Mezar taşının diğer yüzünde okucu motifi ve çerçeve içersinde bir adet rozet bulunmaktadır. diğer yüzünde ise;
"Fi-şehri-i rebiyülevvel sittetün
Sittetün erba ine ve seman miateyn
Fi-hicret -i rebeviyyetün" yazılıdır.
Türkçe’si Hicret’in 846’ıncı senesinde Rebiyülevvel ayının 6 sında diye okunmuştur. Mesudiye ilçesi Kale Köyünde yer alan tarihi mezarlık,bir bütün olarak Mesudiye ve yöre tarihinin somut belgeleri olmaları açısından büyük bir önem arz etmektedir.

Ordu Sözlü Tarih

Karadeniz Söylencesi
Yörede "Karadeniz gibi huysuz, konuksevmez" deyişi yaygındır. Buna bağlı olarak da şu söylence anlatılır: Bir zamanlar Karadeniz’in yerinde Pontos adlı bir ülke vardır. Ülke zengin mi zengindir, ama Pontoslular huysuz, dönek, hırçın insanlardır. Hele de konuğu hiç sevmezler. Bu yüzden ülkeye konuksevmez Pontos anlamında "Pontos Aksinos" da denir. Günün birinde Pontos’a Kafkas Dağları’ndan bir ermiş konuk olur. Her gittiği yere iyilik götüren, insanlara iyiyi, doğruyu öğütleyen bu ulu kişinin, Pontos’ta çaldığı her kapı kötü sözlerle yüzüne kapanır. Kime selam verse, karşılık alamaz. Kimse bu iyi yürekli Tanrı adamına ilgi göstermez.

Ermiş hemen bu ülkeden uzaklaşmak ister. Boztepe’ye çıkıp bir Pontos ülkesine, bir de gerideki yeşil yamaçlara bakar: "Ey bahtıda yüreğide kara Pontos... Sulara gömülüp ettiğini bulasın" diye ilenir. Sözü biter bitmez, gök bulanır, yer sulanır, koca Pontos ülkesi sular altında kalır, kapkara bir deniz olur. Adına Karadeniz denir. Karadeniz’in huyu, suyu da Pontoslular’a çekmiştir. Hırçınlığı, konuksevmezliği bu yüzdendir.
Telli Gelin söylencesi:Ordu yakınlarında bir köyde yaşayan Mehmet ,evlendiğinin ertesi günü askere alınır.Aradan onbeş yıl geçer.Sonunda tezkere alır. Dönerken yolda yaşlı bir adamla karşılaşır.Adam yolculuğun nereden nereye olduğunu sorar.Mehmet de anlatır."Oğulcuğum sen bunca yıl askerde kalmışsın üç yıl benim yanımda kalda sana hayatın boyunca lazım olacak üç öğüt vereyim." der.Mehmet kabul eder;Birlikte adamın memleketine giderler.

Aradan bir yıl geçer yaşlı adam ilk öğüdünü verir.:"Doğru yol varken eğri yoldan gitme." İkinci yıl sonunda "Her yüzüne güleni dost sanma.Aslını öğrenmeden bir karar verme." der.üçüncü yıl sonunda da yaşlı adam "Sabırlı ol sabrın sonu selamettir."der ve memlektine dönmesine izin verir.Vedalaşıp ayrılırlar.

Mehmet çavuş yola çıkar bir an önce sılaya varma özlemi içerisindedir.Her zaman gittiği yolu bırakıp kısadır diye ormana dalar.Burada eşkiyalarla karşılaşır;Canını zor kurtarır.Hem tehlike atlatmış hemde zaman kaybına uğramıştır.Aklına ilk öğüdü gelir.Her zaman gittiği yola döner.

Köyüne yaklaşırken yolda bir atlı görür.Atlıyla söyleşirken,onun kendi köyünden olduğunu anlar.Ailesinden haber sorar.Adamın Mehmet Çavuş’un karısında gözü vardır.Bunun için:"Var git sana yazık olmuştur,Karın bir delikanlıyla birlikte"der. Mehmet Çavuş çok öfkelenmiştir.Atını son hızla sürer.Evine vardığında gün ağarmak üzeredir.Pencereden bakarki karısının yanında bir delikanlı uyumakta.Hemen tabancasına sarılır.Sonra aklına yaşlı adamın öğüdü gelir.
Araştırınca da gencin kendi oğlu olduğunu öğrenir.elini kana bulamaktan kurtulmuştur.
Şuayip Tepesi’ne ilişkin söylence: Giresun’da bir karı koca yaşamaktadır ve birbirilerini çok sevmektedir.Fakat zamanla koca verem hasatalığına yakalanır kan kusmaktadır.Karısını çağırır ve düşmanları haricinde biri ile evlenmesini vasiyet eder.Kadın çok üzülür ve kocasının kurtulması için Tanrıya gece gündüz yalvarır dua eder.

Kadın bir gece uykuya dalar rüyasında Hızır A.S.ı görür.Hızır a.s.ona "Üzülme Allah’tan umut kesilmez.Kalk Ordu da Ulubey yakınındaki Şuayip Tepesi’ne git orada bir su kaynağı vardır ondan kocana bol bol içir tekrar eski sağlıklı günlerine dönüp mutluluk içinde yaşayın.

Kadın uyanır uyanmaz kocasını alıp Ordu’ya Ulubey’e gelir.Şuayip Tepesi’ndeki kaynağa kadar kocasını sırtında taşır.Adam sudan kana kana içer ağzından burnundan kan boşanır.Ama iyileşir,tekrar sağlığına kavuşur.Bu yüzden Ulubey’deki Şuayip Tepesi’nde bulunan suyun hastalara şifa verdiğine inanılır. Günümüzde de Şuayip Tepesi’ndeki su şifalı olarak bilinir ve insanlar şifa bulmak için buraya gelir.
Ordu Ordu Camileri


İbrahim Paşa (Orta) Camisi (Merkez)

00146437.jpg
Ordu il merkezinde çarşı içerisinde bulunan bu caminin, yöredeki asayişi düzenlemek amacıyla Bucak Mahallesi’nde konaklayan askeri birliğin kumandanlarından İbrahim Paşa tarafından ahşap olarak yapıldığı kaynaklardan öğrenilmektedir. Bugünkü cami 1800 yılında, ahşap cami yıkılarak yerine yapılmıştır. Çarşının ortasında bulunmasından ötürü de halk arasında Orta Cami ismi ile de anılmaktadır.

Caminin doğu kapısındaki kitabesinde de Tayyar Mahmut Paşa, Salih Ağa ve Ali Ağa’nın yardımları ile yapıldığı yazılıdır. Bunun yanı sıra caminin yapımında halkın da katkıları olmuştur.

Cami kesme ve moloz taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. Mihrabı sonraki yıllarda Selimiye Camisi’ne taşınmış, günümüze gelen ve yeni yapılan mihrap ise ampir üslubunda bezemelerle süslenmiştir. İbadet mekânı uzun kenarlardaki iki sıra halinde dörder pencere ile aydınlatılmıştır. Önünde bulunan son cemaat yeri iki katlı olarak dışarıya kapalı bir sivil mimari örneğindendir. Son cemaat yeri caminin yapımından sonra buraya eklenmiş olup, ibadet mekânı duvarları ile son cemaat yerinin duvar işçiliği yönünden uyumsuzluğu da bunu açıkça göstermektedir. Yanındaki kesme taş kaideli yuvarlak minaresi iki şerefelidir.


Selimiye Camisi (Merkez)

00146440.jpg
Ordu Aziziye Mahallesi, Hükümet Caddesi’nde bulunan bu caminin yapımına 1926 yılında başlanmış ve 1956 yılında tamamlanarak ibadete açılmıştır.

Cami mimari yönden bir özellik göstermemektedir. Kesme taştan kare planlı olup, üzeri tromplu kubbe ile örtülmüştür. Ancak yapının çatılı olduğu ve sonradan kubbe ile örtüldüğü sanılmaktadır. Caminin ön kısmında, dışa kapalı üç bölümlü ve üzerleri küçük kubbelerle örtülü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. İbadet mekânı yan duvarlardaki altlı üstlü üçer pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin en önemli noktası mihrabı olup, XVIII.yüzyıla tarihlenen bu mihrap İbrahim Paşa Camisi’nden buraya taşınmıştır. Mihrap Selçuklu üslubunda yapılmış olup, mukarnaslı mihrap nişini bitkisel ve geometrik motifli bordürler çerçevelemektedir. Ayrıca üst kısmında da kabartma motiflere yer verilmiştir.

Caminin yanındaki minaresi taş kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Vakıflar Genel Müdürlüğü 1995 yılında bu camide onarımlar yapmış, bu onarım sırasında ekler de yapmıştır.


Aziziye Camisi (Merkez)

Ordu Aziziye Mahallesi, Hükümet Caddesi’nde bulunan bu cami, Ordu’nun ilk kuruluş yıllarında ahşap olarak yapılmıştır. 1883 yılında yanmış ve Ordu’nun ileri gelenlerinden Kadızâde Hacı Hasan Efendi tarafından 1894-1895 yıllarında yeniden yaptırılmıştır. Camiyi ilk yaptıranın kimliği bilinmemektedir.

Cami kesme taştan bir avlu içerisinde yapılmıştır. Dikdörtgen planlı ve iki katlı olan caminin üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür. İbadet mekânı altlı üstlü yuvarlak 18 pencere ile aydınlatılmıştır. Mihrap ve minberi özellik taşımamaktadır. Caminin üst katına iki, alt katına da bir kapı ile girilmektedir. Caminin giriş kapısı üzerinde mermer üç satırlı, altı mısralı kitabesi bulunmaktadır. Batı cephesinde ve kapının yanında kare kaide üzerinde yuvarlak gövdeli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1976-1977 yıllarında yapmış olduğu onarım sırasında, caminin avlusuna sekizgen planlı, üzeri kubbeli beton bir şadırvan eklenmiştir.


Hamidiye Camisi (Merkez)

Ordu Saray Mahallesi, Kışla Caddesi üzerinde bulunan bu caminin Mir Mehmet Ali Bey tarafından h.1307 (1889) yılında temeli atılmış ve cami sonraki yıllarda tamamlanmıştır.

Cami kesme taştan, kare planlı ve ahşap çatılıdır. Giriş kapısı üzerinde Şair Tıfli’nin üç satırlık kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabe zamanla bozulduğundan okunamayacak durumdadır. Caminin mihrabı niş şeklinde olup, bir özellik taşımamaktadır. Mihrabın yanına ahşap bir minber eklenmiştir.

Caminin yanında taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli, iki minare eklenmiştir.


Yalıköy Camisi (Fatsa)

Ordu ili Fatsa ilçesi, Yalıköy’de bulunan bu caminin yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir.

Cami moloz taştan yapılmış olup, ibadet mekânında ahşaba geniş yer verilmiştir. Ön kısmında üç sütunlu bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Mihrabı özellik taşımamaktadır. Bezeme olarak mihrabın iki yanına sıva üzerine Kuran’dan alınma çeşitli ayetler yazılmıştır.

Cami yakın tarihlerde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.


Saray Camisi (Ünye)

Ordu ili Ünye ilçesi, Kaledere Mahallesi’nde bulunan bu cami h.1312 (1894) yılında yaptırılmıştır. Banisi bilinmemektedir.

Cami Ünye taşından yapılmış dikdörtgen planlıdır. İbadet mekânının altında kullanılmakta olan bir bodrum katı vardır. Mihrap ve iç bezemesi özellik taşımamaktadır. Orijinal minaresi günümüze gelememiş olup, bugünkü minare sonradan buraya eklenmiştir.


Hacı Osman Ağa Camisi (Ünye)

Ordu ili Ünye ilçesinde, Ortayılmazlar Mahallesi, Cami Sokağı’nda bulunan bu caminin yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir. Mimari yönden de bir özellik taşımamaktadır.

Cami taş temelli olup, üst duvarları moloz taş, ahşap dolguludur. Dikdörtgen planlı, üzeri ahşap kırma çatı ile örtülmüştür. Çatı geniş saçaklar meydana getirmektedir.


Ordu Ordu Hamamları


Büyük Hamam (Merkez)

Ordu ili Merkez ilçesine bağlı Eskipazar Köyü’ndeki caminin güneyinde yer alan hamamın kitabesi günümüze gelememiştir. Yapı üslubundan XV.-XVI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

Hamam moloz taştan yapılmıştır. İç bölümleri düzgün yontma taştandır. Hamam soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Oldukça küçük ölçüdeki hamamın üstü kubbe, onun dışında kalan alanlar da tonozla örtülmüştür.


Küçük Hamam (Merkez)

Ordu ili Merkez ilçesine bağlı Eskipazar Köyü’ndeki caminin kuzeydoğusunda, Civil Irmağı’nın kenarında bulunan hamamın kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Yapı üslubundan XVI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Plan olarak da yakınındaki Büyük Hamam’a benzemektedir.

Hamam moloz taştan kare planlı olup, yanında da bir su haznesi bulunmaktadır. Günümüze yalnızca hamamın bir bölümü gelebilmiştir. Bu bakımdan tam planı çıkarılamamıştır.


Saray Hamamı (Merkez)

Ordu il merkezinde, Düz Mahalle, Süleyman Felek Caddesi’nde bulunan bu hamamın da kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi bilinmemektedir.

Hamam düzgün kesme taştan ve bazı bölümleri de moloz taştan yapılmıştır. Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelen hamamın üzeri büyük ve küçük tonozlarla örtülmüştür. Ön kısmında, soğukluğa bitişik bölüm sonradan iki katlı olarak değiştirilmiştir. Eklenen ikinci kat ahşaptandır.


Eski (Kilise Hamamı) Hamam (Merkez)

Ordu Selimiye Mahallesi, Hükümet caddesi ile Taşocak Caddesi’nin kesiştiği köşede bulunan hamamın kitabesi günümüze ulaşamadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Yapı üslubundan XVI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

Hamam kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır. Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Hamam kare planlıdır. Ilıklık ve sıcaklığın üzeri büyük bir kubbe ile örtülü olup, çevresinde de üç küçük kubbe bulunmaktadır. Sıcaklık bölümünde ayrıca üç halvete yer verilmiştir.


Çifte Hamam (Ünye)

00146498.jpg
Ordu ili Ünye ilçesi Kaledere Mahallesi’nde bulunan bu hamamın kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Yapı üslubundan XVI.-XVII.yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır.

Hamam düzgün kesme taştan yapılmış, dikdörtgen planlıdır. Üzeri iki büyük aydınlık fenerli kubbe ile örtülmüştür. İç mekândan kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır.
Hamam Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Değişik dönemlerde geçirdiği onarımlarla özgünlüğünden uzaklaşmıştır.



Ordu Ordu Çeşmeleri


Osman Bey Çeşmesi (Merkez)

00146530.jpg
Ordu, Saray Mahallesi, Ulugazi Sokak’ta bulunan bu çeşmenin üzerinde beş satırlık kitabesi bulunmaktadır. Çeşme XIX.yüzyıla tarihlendirilmektedir.

Duvara gömülü iki paye üzerine yuvarlak kemerli çeşme nişi içerisinde iki musluğu ve yalak taşı bulunmaktadır. Moloz taştan yapılmış olan çeşmenin üzeri sıvanmış, arkasına da su haznesi yerleştirilmiştir.

Çeşme günümüzde kullanılmaktadır.


Oluksuyu Çeşmesi (Merkez)

Ordu merkez ilçe, Kiralimanı Mahallesi, Oluksuyu Sokak’ta bulunan çeşme h.1258 (1842) yılında yaptırılmıştır.

Çeşme düzgün kesme taştan yapılmış, çeşmenin nişi taş kemerlidir. Niş içerisinde dört satırlı kitabe, musluk ve yalak taşı bulunmaktadır.


Kiraz Limanı Çeşmesi (Merkez)

00146531.jpg
Ordu, Kiraz Limanı Mahallesi’nde bulunan bu çeşmeyi Çürüksu’lu Ali Paşa h.1327 (1911) yılında yaptırmıştır. Halk arasında Çürüksulu Ali Paşa veya Keçiköy Çeşmesi olarak da anılmaktadır.

Çeşme dikdörtgen planlı, kesme taştan olup, cephesi silme ile ikiye bölünmüştür. Cephesindeki üç satırlı kitabesinin altında musluğu bulunmaktadır. Mimari yönden bir özellik taşımamaktadır.


Ordu il merkezinde bu çeşmeler dışında Mustafa Bey Çeşmesi (1815), Konstantin Çeşmesi ve Yusuf Ağa Çeşmesi (1832) bulunmaktadır.

Ordu Ordu Kaleleri


Kevgürk Kalesi (Akkuş)

Ordu ili Akkuş ilçesinin 30 km. güneybatısında, Gökçebayır Çayı'nın devamı olan Tifi Çayı yakınlarında 300 m. yüksekliğinde doğal bir kaya üzerine kurulan bu kalenin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.

Kale gözetleme niteliğinde olup, doğu yönünden çıkılmaktadır. Buradaki kapısı toprağa gömülmüştür. Ortada bir avlu ve avlu çevresinde de sur duvarları bulunmaktadır. Kalede yeterli bir araştırma yapılmamıştır. Kale duvarları moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Çevresinde bulunan evlerin duvarları üzerinde bu kaleye ait mimari parçalar görülmektedir.


Tokyanus (Mana, Fataş) Kalesi (Gölköy)

00146463.jpg
Ordu ili Gölköy ilçesinde, Aybastı yolu üzerinde bulunan bu kale doğal bir kaya kütlesi üzerine yapılmıştır.
Kale üzerinde yeterli bir araştırma yapılmamış olmasına rağmen kalıntılarından Bizans döneminde yapıldığı sanılmaktadır.
Dar bir patikadan kalenin yuvarlak kemerli giriş kapısına ulaşılmaktadır. Bu kapı günümüze iyi bir durumda gelmiştir.



Bolaman Kalesi (Fatsa)

Ordu ili Fatsa ilçesi, Bolaman kasabasında bulunan bu kale günümüze iyi bir durumda özgünlüğünü koruyarak gelebilmiştir. Kale çevreyi kontrol amacı ile yapılmış gözetleme kalesi niteliğindedir.

Rum Pontus İmparatorluğu döneminden kaldığı sanılan bu kale moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Avlu etrafında çevrelenmiş sur duvarları ve dayanak kulelerinden meydana gelmiştir.

Gençağa Kalesi (İkizce)

Ordu, İkizce ilçesi, Ağaçkale Köyü’nde bulunan kalenin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Gençağa Kalesi'nin bulunduğu alan I.Derece Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir.

Bozukkale (Cotyora) (Merkez)

Ordu il merkezinde, yöredeki yerleşimin ilk başladığı yer Cotyora’dır. Halk arasında Bozukkale olarak isimlendirilen bu yerde XI.yüzyılda yapılmış küçük bir gözetleme kalesi bulunmaktadır. Kale Ordu-Samsun karayolu üzerinde, il merkezine 2 km. uzaklıkta, deniz kenarındadır.

Bizans döneminde yapılmış olan kalenin duvarları moloz taş ve tuğladan örülmüştür. Kısmen ayakta bulunan sur duvarlarının dayanak kuleleri ile seteklendiği kalıntılarından anlaşılmaktadır.


Meletios (Milas) Kalesi (Mesudiye)


Ordu ili Mesudiye ilçesi Yeşilçit Köyü’nde bulunan bu kaleye C.Texier Asie Mineure isimli eserinde değinmiştir. Bu kalenin şato özelliği taşıdığı ve Rum Pontus döneminden kaldığı sanılmaktadır. XV.yüzyılda Osmanlılar bu kaleden yararlanmışlardır. Kalede 1613 yılında bir Dizdar (kale komutanı), Kethüda ve İmamdan başka 15 Kale Muhafızı bulunduğu kaynaklardan öğrenilmektedir.

Kale moloz taş ve tuğladan yapılmış, yer yer de horasan harç kullanılmıştır. Günümüze sur duvarlarının kalıntıları gelebilmiştir. Kale ve çevresi Mesudiye’nin ilk yerleşim yeridir.

Kale Köyü Kalesi (Mesudiye)
00146467.jpg
Ordu ili Mesudiye ilçesi, Kale Köyü yakınında bulunan bu kalenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kalıntılarından Bizans döneminde de kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Kale meyilli bir arazide kurulmuş olup, moloz taş ve yer yer de tuğla hatıllı olarak yapılmıştır. Dikdörtgen planlı olan kalenin duvarları yer yer surlarla güçlendirilmiştir.
Kale çevresinde üç kümbet ve iki mezar kalıntısı bulunmaktadır. Ayrıca kale yakınındaki Deliklitaş mevkinde de antik kaya mezarları vardır.

Ünye (Çaleoğlu) Kalesi (Ünye)

00146464.jpg
Ordu ili Ünye ilçesinin 5 km. güneydoğusunda volkanik krater özelliğinde, 300-400 m. yüksekliğindeki bir kaya üzerinde, küçük bir düzlükte kurulan bu kalenin Pers Kralı Mitridates tarafından MÖ.III.yüzyılda yaptırıldığı sanılmaktadır.

Kalenin oldukça dik sur duvarları günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. Kayalığın dik yüzeyleri doğal bir suru oluşturmuştur. Bu nedenle de yalnızca giriş kapısı ve çok az sur duvarları ile yetinilmiştir. Kale Oinoe’nin (Ünye) uzağında olmasından ötürü koruma amacından çok gözetleme niteliğindedir. Kaleden aşağıya doğru inen ve oldukça dik merdivenler bulunmaktadır. Kale içerisinde büyük bir havuzun kalıntısı günümüze gelebilmiştir. Yarısına kadar toprağa gömülü olan yuvarlak kemerli, oldukça geniş giriş kapısının iki yanına kabartmalar işlenmiştir. Kale kapısı ve çevresindeki duvarlar Bizans döneminden kalmıştır. Kale içerisinde sarnıçlar bulunmaktadır. Kale girişinin yanı başında Paphlogonia türünde kaya mezarları bulunmaktadır.


Taşbaşı Kilisesi (Merkez)

00146471.jpg
Ordu il merkezinde, Taşbaşı Mahallesi’nde bulunan bu kilise XIX.yüzyılın ortalarında yapılmıştır. Kültür Bakanlığı tarafından bir süre cezaevi olarak kullanılan bu kilise restore edilmiş olup, günümüzde Kültür Merkezi olarak kullanılmaktadır.

Kilise doğu-batı yönünde dikdörtgen bazilika planında yapılmıştır. Arazi konumundan ötürü de apsis yönü dayanak duvarları ile güçlendirilmiştir.Üzeri kırma bir çatı ile örtülmüştür. Kilisenin naosu (ibadet mekânı) üçer sütunlu iki sıra ile üç nefe ayrılmıştır. Bunlardan orta nef diğer neflerden daha geniştir. Naosun apsise yakın yerinin üzeri yüksek yuvarlak kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Bu kasnağın çevresinde pencereler sıralanmıştır. Kilisenin ibadet mekânı iki sıra halindeki pencerelerle aydınlatılmıştır.

Kilisenin duvarları kesme taş ve yer yer de tuğla hatıllıdır. Doğu yönünde büyük bir apsisi vardır ve bu apsis dışarıya yarım yuvarlak şekilde çıkıntılıdır. Bu apsisin yanında da iki küçük apsise yer verilmiştir.


Düz Mahalle Kilisesi (Merkez)

Ordu, Düz Mahallesi, Sinema Sokak’ta bulunan bu kilisenin yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber, XIX.yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır.

Kilise kesme taştan, dikdörtgen planlı bazilika görünümündedir. Üzeri yuvarlak tonozla örtülmüştür. İbadet mekânını (naos) üç nefe ayıran sütunlar betonarme sütunlarla desteklenmiştir. İç kısımda bezeme olarak herhangi bir elemana rastlanmamıştır.

Kilise XX.yüzyılın ikinci yarısında onarılmış ve Ordu Belediyesi’nin itfaiye hizmet binası olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise tiyatro binası olarak işlevini sürdürmektedir.


Mesudiye Merkez Kilisesi (Mesudiye)

00146473.jpg
Ordu ili Mesudiye ilçesi Kışla Mahallesi’nde bulunan bu kilise XIX.yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır.

Kesme taş ve kaba yontma taştan yapılan kilise dikdörtgen planlı, bazilika görünümündedir. Batı yönünden içerisine girilen kilise üç neflidir. Girişin önünde birbirlerine, biri açık diğeri koyu olmak üzere alternatif sıralı yuvarlak kemerlerle bağlanmış dört sütun bulunmaktadır.
Kilisenin girişi renkli taşlarla bir bordür ile çevrilidir. Bu bordürün üst kısmında biri büyük diğeri küçük iki rozet dikkati çekmektedir.


Yason Kilisesi (Perşembe)

00146472.jpg
Ordu ili Perşembe ilçesinde, Çaytepe Mevkii Yason Burnu’nda bulunan bu kilise, XIX.yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır.

Kesme ve moloz taştan yapılan kilisenin içerisi üçer sütunlu iki sıra sütun dizisi ile üç nefe ayrılmıştır. Dikdörtgen, bazilika planlı olup, üzeri taştan kırma çatı ile örtülmüştür. Kilisenin batı yönünde asıl girişi bulunmaktadır. Bu girişin üzerinde açık pembe renkli bir taşa alçak kabartma olarak karşılıklı iki hayvan figürü işlenmiştir. Kilisenin güney ve batısında da iki ayrı girişi daha bulunmaktadır. Kapı ve pencere pervazları açık gri renkli taşlardan, beden duvarları ise koyu gri taştan yapılmıştır. Apsis üç bölümlüdür.

Kilisenin 1991 yılında üst örtüsünün bir bölümü çökmüş ve altı sütundan ikisi devrilmiştir.













Ordu Ordu Paşaoğlu Konağı ve Etnoğrafya Müzesi


00146547.jpg
Ordu Selimiye Mahallesi, Taşocak Caddesi ile Erkoçak Sokağı’nın birleştiği köşede bulunan Paşaoğlu Konağı, Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından 1896 yılında yaptırılmıştır.

Paşaoğlu Konağı bahçesi ile birlikte 625 m2’lik bir alanı kaplamaktadır. Konağın taşları Ünye’den, ağaç malzemesi Romanya’dan getirilmiş, yapımını da İstanbullu bir usta üstlenmiştir.

XIX.yüzyıl sivil mimarisinin Ordu’daki en güzel örneklerinden biri olan bu konak zemin katı ile birlikte üç katlıdır.Zemin kata doğudan, birinci kata da kuzey ve batısında bulunan iki ayrı kapıdan girilmektedir. Konağın birinci ve ikinci katı bir silme ile ayrılmış, köşeleri yarım sütunlar ve bitkisel motifli konsollarla desteklenmiştir. Zengin bir taş işçiliğinin görüldüğü konağın zemin üzerindeki iki katın doğu cephesinde en altta dört, üst katlarda da beşer penceresi bulunmaktadır. Doğu cephesindeki orta pencereler burmalı sütunlar ve yarım sütunlar arasına alınmıştır.

Kuzey cephesindeki birinci katın girişi basık kemerli ve çift kanatlıdır. Bu kapının çevresi bitkisel motifli kalem işleri ile bezenmiştir. Aynı zamanda korinth başlıklı iki sütunla desteklenen giriş kapısının önünde bir çıkma, üst katta da bir balkon bulunmaktadır.

00146548.jpg
Konağın merdivenleri, balkonu ve çatı kenarlarındaki korkulukları cepheye hareket kazandırmaktadır. Bahçesine fıskiyeli bir havuz ile bir de taş ocak yerleştirilmiştir.

Konağın zemin katı taş döşeli, birinci ve ikinci katlar ahşap döşemelidir. Tavanlar ahşap kaplama olarak yapılmış, üst kattaki sofa kağıt üzerine yağlı boya ile çeşitli desenlerle bezenmiştir. Tavanın ortasına baklava şekilleri, bitkisel motifler, köşelerdeki madalyonlara da çeşitli manzaralar resmedilmiştir. Banyosunda da çinilere yer verilmiştir.

Paşaoğlu Konağı Kültür Bakanlığı’nca 1982 yılında kamulaştırılmıtır. 1983 yılında onarılarak, 1987 yılında da Paşaoğlu Konağı ve Etnoğrafya Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Müzede Ordu yöresinin etnoğrafik eserleri sergilenmektedir. Bunların başında; giysiler, ateşli ve kesici silahlar ile çeşitli takılar gelmektedir. Müzenin ikinci katında düzenlenen Paşa Odası, Konuk Odası, Günlük Oda ve yüklükler yörenin XIX.yüzyıl yaşam biçimini yansıtmaktadır.

Ordu Ordu Kaya Mezarları ve Yerleşimleri


00146552.jpg
Ordu il merkezi ve Mesudiye ile Ünye ilçelerinde kaya mezarlarına rastlanmaktadır. Bu mezarlar anıtsal büyüklükte olup, Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlendirilmektedir.

İl merkezine 10 km. uzaklıktaki Delikkaya Kaya Mezarları tek odalı mezarlar olup, önlerinde çift sütunlu girişleri bulunmaktadır. Ayrıca Büben Köyü sınırları içerisinde de kaya mezarlarına rastlanmaktadır.

Mesudiye ilçesi Konacık Köyü Yeşilce yolu üzerinde günümüze son derece iyi durumda gelebilmiş bazı Kaya Mezarları bulunmaktadır. Bu mezarların ön cephelerinde tek ve çift sütunlu girişleri olup, içeride kareye yakın planlı mezar odaları vardır.

Ünye ilçesinin Gürpınar Köyü, Tozkoparan mevkiinde ve Cevizdere'de bulunan kaya mezarları Helenistik dönemden kalmışlardır. Anıtsal büyüklükteki bu mezarlar son derece iyi durumda olup, önlerinde girişleri, arkalarında da kayalara oyulmuş olarak mezar odaları bulunmaktadır.


Kurul Kayası Yerleşmesi (Merkez)

00146551.jpg
Ordu il merkezine 20 km. uzaklıktaki Bayadı Köyü sınırları içersinde sivri bir kaya kütlesi üzerinde antik bir yerleşim alanı bulunmaktadır. Karadeniz Bölgesi’nde benzerlerine rastlanamayan bu yerleşim alanında yeraltı dehlizleri ile karşılaşılmaktadır. Yerleşim alanında, 2 m. kalınlığındaki duvar kalıntılarının yanı sıra keramik parçaları ile pişmiş topraktan kiremitler ortaya çıkarılmıştır. Bu buluntular MÖ.IV. yüzyılda burada bir yerleşim olduğuna işaret etmektedir.


Arıkmusa Yerleşmesi (Mesudiye)

Ordu ili Mesudiye ilçesinin 19 km. doğusundaki Arıkmusa Köyü’nde antik döneme ait bir yerleşim alanı ile karşılaşılmıştır. Ancak burada herhangi bir yüzey araştırması ve kazı çalışması yapılmadığından bu yerleşimin tarihlendirilmesi yapılamamıştır.



Ordu Ordu Sivil Mimari Örnekleri


00146562.jpg
Ordu Doğu Karadeniz Dağları’nın alçalmaya başladığı kesimlerde kurulmuş olduğundan doğal yapısı yöresel mimariye de yansımıştır. Ordu ile Samsun ili birbirlerine çok yakın olduklarından ötürü de her iki ildeki sivil yapılanma birbirlerine benzemektedir. Ancak, Ordu çevrelerinin sosyo-ekonomik ve doğal yapısı mimaride de açıkça kendini göstermektedir.
Yerleşim alanları daha sık ve yapı planları da farklı olmasının yanı sıra da ahşabın çok fazla kullanılması ile diğer Karadeniz yapılarından ayrılmaktadır.

Ordu’da sivil mimari örnekleri il merkezinde, Ünye, Fatsa, Bolaman, ve Mesudiye gibi yerleşim alanlarında yoğun biçimde görülmektedir. Buradaki yapılar sit alanı içerisinde kaldıklarından tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Bunun dışında kalan il merkezi ve ilçelerdeki geleneksel mimari tescil edilmeden önce yıkılmıştır. Bu nedenle geleneksel mimarinin kendine özgü özellikleri daha çok kırsal kesimde görülmektedir. Kırsal kesimlerdeki en önemli yapı biçimleri konutun yanı sıra hayvanların da barındırıldığı ahır, merek olarak tanımlanan samanlık ve çöten denilen ambarlardan meydana gelmiştir.
00146565.jpg
Mezra evleri daha çok tarımsal üretimin, yayla evleri de hayvancılığın yapıldığı yörelerde ortaya çıkmaktadır. Bu yapılar daha çok yaz aylarında kullanıldıklarından dikkati çeken bir mimari özellikleri bulunmamaktadır. Bunlar özensiz yapılar olup, yapımlarında kaba araç ve gereçler kullanılmış, tek mekânlı örneklerdir. Mezra evlerinde ürünlerin korunduğu ve saklandığı bölümler, yayla evlerinde ise hayvan barınakları, örtüler ve açık çitlerle çevrili ağıllar bulunmaktadır.

Yerleşim alanlarında ise yapılanmada kesme taş, bağdadi üslup ve ahşaba geniş yer verilmiştir. Sivil mimaride plan türlerini belirleyen ana mekân salon denilen sofalardır. Ancak Ordu evlerindeki sofalar diğer illerde görüldüğü gibi ortada değil köşelerde bulunmaktadır. Evlerin doğu kesimlerinde içerisinde ocağın bulunduğu yemek pişirilen, yemek yenilen ve oturma odaları sıralanmıştır. Odaların tümü bu sofaya açılmaktadır. Sokak olarak isimlendirilen dar bir koridorun arkasında hela ve kilerler bulunmaktadır.

Evlerin içerisinde dolap ve yüklükler bulunmaktadır. Ağaç bezemeye özellikle tavanlarda, dolap kapaklarında, tırabzanlarda yer verilmiştir.

00146566.jpg
Ordu evleri genellikle arazi yapısından ötürü çapraz eksen üzerinde kurulmuş ve yatay genişlemeye pek yer verilmemiştir. Bu bakımdan yapılar yukarıya doğru büyüme özelliği göstermiş üç ve dört katlı evler bu yüzden çoğunluk göstermektedir. Bununla beraber yakın tarihlere kadar iki katlı, salonlu evlere de rastlanmakta idi.
Ordu evlerinin diğer Karadeniz evlerinden farklı ayrıntıları bulunmaktadır. Saçaklar diğerleri gibi genişliklerini korumalarına rağmen daha küçüktürler. Ahşap gereç ile yığma yapılanma veya karkas çoğunluğu oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra evlerin yapımında kıyı kesimlerde taş duvarlara geniş yer verilmiştir. Bunun en tipik örneği Fatsa Bolaman’daki Şerefnur Kademoğlu evidir.

İl merkezindeki evler geniş bir bahçe içerisinde, denize yönelik üç veya dört katlı olarak yapılmıştır. Cephe boylarında sıra halinde dikdörtgen söveli pencereler bulunmaktadır. Bunlardan bazılarında ikinci ve üçüncü katlar cumbalarla eliböğründelerle dışarıya taşırılmıştır. Cephelerin ortasında dışarıya çıkıntılı, üzerleri üçgen veya düz çatılı balkonlara yer verilmiştir. Üst örtüler kırma veya düz çatı şeklinde olup, bu çatılar üçgen çıkıntılarla hareketlendirilmiştir.

00146561.jpg
Ordu’da XIX.yüzyıl sivil mimarisi örneklerinin başında Paşaoğlu Konağı gelmektedir. Bu konak zemin katı ile birlikte üç katlıdır. Zemin kata doğudan, birinci kata da kuzey ve batısında bulunan iki ayrı kapıdan girilmektedir. Konağın birinci ve ikinci katı bir silme ile ayrılmış, köşeleri yarım sütunlar ve bitkisel motifli konsollarla desteklenmiştir. Zengin bir taş işçiliğinin görüldüğü konağın zemin üzerindeki iki katın doğu cephesinde en altta dört, üst katlarda da beşer penceresi bulunmaktadır. Doğu cephesindeki orta pencereler burmalı sütunlar ve yarım sütunlar arasına alınmıştır.

Kuzey cephesindeki birinci katın girişi basık kemerli ve çift kanatlıdır. Bu kapının çevresi bitkisel motifli kalem işleri ile bezenmiştir. Aynı zamanda korinth başlıklı iki sütunla desteklenen giriş kapısının önünde bir çıkma, üst katta da bir balkon bulunmaktadır. Konağın zemin katı taş döşeli, birinci ve ikinci katlar ahşap döşemelidir. Tavanlar ahşap kaplama olarak yapılmış, üst kattaki sofa kâğıt üzerine yağlı boya ile çeşitli desenlerle bezenmiştir. Tavanın ortasına baklava şekilleri, bitkisel motifler, köşelerdeki madalyonlara da çeşitli manzaralar resmedilmiştir.

Ordu Ordu Doğal Güzellikleri


Ordu Kaplıcaları

Ordu ili kaplıca ve içmeler yönünden oldukça zengin bir bölgedir. Bu kaplıcalar arasında Gölköy’deki Çermik Suyu, Mesudiye’nin İskefsir Köyü’ndeki kaplıca, Ünye’nin Yağbasan Köyü’ndeki Acısu ve Tekkiraz Suyu ile Akkuş’taki Eşemen ve Gökçebel Suları bulunmaktadır.

Çermik (Gölköy)

Ordu ili Gölköy ilçesinin 500 m. güneyinde bulunan Çermik gölünün suları maden suyu özelliği taşımaktadır. Bu nedenle de böbrek hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.


Sarmaşık Kaplıcaları (Fatsa)


Ordu ili Fatsa ilçesinin 10 km. uzağında bulunan Sarmaşık Kaplıcalarının suyu 47 C sıcaklıkta olup, 1 lt. sinin bileşiminde 0.731 gr. Hamızı kibrit, 0.1755 gr. sodyumklorür, 0.253 gr. kalsiyum, 0.005 gr. silis, bulunduğu saptanmıştır. Kaplıcanın suyu dakikada 200 lt. akmaktadır.

Kaplıcanın bileşimindeki çelik ve kükürtten ötürü de romatizma ve benzeri hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca çevresinde tesis bulunmamaktadır.


Ordu Mağaraları

Ordu çevresinde doğal mağara oluşumları bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden birisi Fatsa-Ünye arasındaki İnönü Mağarasıdır. Ayrıca Fatsa’ya 5 km. uzaklıkta da Cıngırı Mağarası bulunmaktadır. Ünye’nin 200 m. batısında deniz kenarında Fok Mağarası da bulunmaktadır.


Ordu Yaylaları

Dağlık bir bölge olan Ordu’da dağlardan sonra en geniş alanları plato ve yaylalar kaplamaktadır. Kuzey Anadolu Dağları’nın bir kolunu oluşturan Canik Dağları’nın akarsu ve vadilerle parçalanmış kesimlerinde yaylalar oluşmuştur. Bu yaylaların deniz seviyesinden 2000-2500 m. yüksekliğinde dorukları bulunmaktadır. İlin başlıca yaylaları Boztepe, Çambaşı Yaylası, Keyif Alanı Yaylası ve Perşembe Yaylası’dır.


Boztepe (Merkez)

Ordu’nun yamaçlarında kurulduğu Boztepe deniz seviyesinden 480 m. yükseklikte olup, yöreye hakim bir tepedir. Günümüzde Boztepe ilin mesire yeri özelliğini taşımaktadır.


Çambaşı Yaylası (Merkez)

Ordu İli'nin 61 km. güneyinde, deniz seviyesinden 1.850 m. yükseklikteki Çambaşı Yaylası yörenin mesire yeridir. Burada halkın gereksinimini sağlayacak tesisler bulunmaktadır.


Keyf Alanı Yaylası (Mesudiye)

00146909.jpg
Ordu Mesudiye ilçesinin güneyinde, deniz seviyesinden 1200 m. yükseklikte bulunan bu yaylanın ilçeye uzaklığı 9 km.dir. Çam ormanları ile kaplı olan yaylanın temiz havası ve soğuk sularından ötürü de mesire yeri olduğu kadar hastalara dinlenme yeri olarak da tavsiye edilmektedir.









Perşembe Yaylası (Aybastı)


Ordu’nun Aybastı ilçesi ile Tokat ilinin Reşadiye ilçelerinin toprakları arasında 1350 metre yüksekliğindeki Perşembe Yaylası yörenin en önemli dinlenme ve mesire yerlerinden birisidir. Havası ve suyu insan sağlığı için çok iyi bir yayladır. Yaylada her yaz Aybastı Belediye Başkanlığı'nın yönetiminde panayır düzenlenmektedir.


Ordu Gölleri

Ordu ilinde büyük ölçüde göller bulunmamaktadır. Yalnızca dağların yüksek kesimlerinde küçük buzul göllerine rastlanmaktadır. Bunların başında da Karagöl ile Gaga Gölü gelmektedir.


Ulugöl (Aybastı)

Ordu ili Aybastı ilçesine 15 km. uzaklıktaki Ulugöl’ün çevresi ormanlarla kaplıdır. Yaklaşık 150 m. çapında olan gölde yaban ördeği avı yapılmaktadır.


Gaga Gölü (Fatsa)

Ordu ili Fatsa ilçesinin 10 km. güneydoğusunda, Örencik Köyü’ndeki Gaga Gölü 15000 m2’lik bir alanı kaplamaktadır. Gölün çevresi ağaçlarla kaplı olup, ortasında küçük bir adacık vardır. Bu adacıkta bir kilise olduğu söylenmekle beraber, onunla ilgili kalıntıya rastlanmamıştır. Göl çevresi yöre halkı tarafından dinlenme ve mesire yeri olarak kullanılmaktadır.


Ordu Doğal Plajları

00146911.jpg
Ordu ili deniz turizmi ve plaj yönünden Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bir ilidir. Buradaki doğal plajlar turizm yönünden oldukça önemlidir. Ordu kıyıları doğuda Praziz’den, batıda Akçay’a kadar 107 km.lik koylarla çevrili doğal kumsallar halindedir.

İl merkezine 2 km. uzaklıktaki Güzelyalı Plajı, Melet Irmağı ile Turnasuyu arasındaki kumsallar, Kumbaşı’ndaki kumsal; Fatsa ilçesindeki Belicesu ve Yalıköy çevresindeki kumsallar; Perşembe ilçesinde, il merkezine 6-8 km. uzaklıktaki Efirli doğal plajı, Aktaş, Kışlaönü, Çeşmeönü, Mersin plajları ile Karadeniz sahillerinin en güzel kumu bulunan 1500 metre uzunluğundaki Çaka Plajı; Ünye’ye 3 km. uzaklıktaki Uzunkum Plajı, Çınarsuyu ve Ünye’nin 8 km. batısındaki Gölevi ilin belli başlı doğal güzellikleri arasındadır.

Ordu Kaynakça


Sıtkı Çebi, Ordu Tarihi ve 50.Yılda Ordu Şehri, Ordu 1973.
Sıtkı Çebi, Çağlar İçinde Ordu, Ankara 1978.
Orhan Bora, Yeşil Ünye Rehberi, Ankara 1979.
www.Ordu52.com web sitesi.
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst