Masonlar Ve Masonluk

sadisst

Kayıtlı Üye
Masonluk konusunda sıklıkla sorulanları yanıtlamak isteriz;
“Kapınız neden kapalı gibi görünüyor” diyorlar. “Madem saklayacak bir şeyiniz yok, öyleyse kapınızı neden kapatıyorsunuz? Hakikati aradığınızı söylüyorsunuz, bu arayış açıklanmayacak kadar gizli mi? Öyleyse özenle sakladığınız bir sır mı var?”

Bir bölüm medya; toplantılarımızı ay, güneş, yıldız gibi bir takım göksel sembollerin yer aldığı ve mumlarla aydınlatılmış bir salonda yapmamız nedeniyle, bizlerin eski devirlerden kalma hayalperestler olduğumuzdan bahsediyor. Sihir, simya gibi konularla uğraştığımızdan, hatta bir tarikat olduğumuzdan bahsedenler var.

Böyle düşünenler, aramızdan Beethoven, Mozart, Montesquieu, Voltaire, Washington, Roosevelt, Namık Kemal, Koca Mustafa Reşit Paşa, Mithat Paşa, Gazi Osman Paşa’nın çıktığını nasıl açıklıyorlar acaba?

Bazıları da “Masonlar’ın Dünya’yı ve ülkeleri perde arkasından yöneten kişiler” olduğunu söylüyorlar. Tüm Dünya Masonları’nın bir araya gelerek tek bir merkezden yönetildiğini, mafia ile ilişkileri olduğunu ve böylece tüm dünyayı yönetecek gücü sağladıklarını ileri sürüyorlar.

Öyleyse Kardeşlerimizden paratoneriyle Benjamin Franklin, balonuyla Mongolfier Kardeşler, penisiliniyle Alexander Fleming, aya ilk ayak basan Aldrin, Mozart, Voltaire, Goethe, Zola bu yöntemlerle mi dünya çapında evrensel kişiler olabildiler? Masonluğun bu şekilde görülmesi, hiç incelemeden asılsız dedikodulara kulak kabartmaktan başka bir şey değildir ve gerçekle en ufak bağlantısı yoktur.

Bu iki uç eleştiri arasında, batıl inançlarla olan mücadelemiz nedeniyle, bu gibi inançlara sahip olanların istedikleri gibi at koşturamayacaklarından kaynaklanan korku ve kaygıları sonucu, bilgisizliğin saf ürünü olacak bir şekilde toplumda slogan haline getirdikleri; siyonizmden tutun da, dinsizliğe ve dine karşı olmaya kadar varan çok çeşitli eleştirileri de var.

Bunların hepsi “Masonluğun ulaşılamayacak bir sırrının bulunduğu” şeklindeki yanlış kanıdan kaynaklanıyor. Oysa Masonlar gelenekleri gereği, toplumu rahatsız edici tartışmalara meydan vermemek için, eleştirilere karşı ölçülü, ağır başlı, saygılı davranabilmek için, olanak olduğunca suskunluğu yeğlemekte ve belki de bu tutumları gizli bir ideolojisi olan, sırrı olan bir kuruluş gibi görünmesine neden olmaktadır.

Öyleyse Masonluğu tam bir şekilde nasıl tanımlayabiliriz?

Masonluk bir politik parti, bir lobi, bir din, bir tarikat, bir düşünce okulu veya üyelerine maddi olanaklar sağlayan bir kuruluş değildir. Masonluğa kabul edilmek için kişinin nitelikleri sıkı ve uzun bir şekilde araştırılır. İsteyen üye istediği an verdiği bir dilekçe ile Masonluktan hemen ayrılabilir. Bu nedenle Masonların sayısı bütün ülkelerde çok yavaş bir şekilde artmaktadır. Dünya’da 7 milyon Mason 142 ülkeye dağılmıştır ve ülkemizde 14.000 Mason vardır.

Masonluk; lâikliğin değişmezliği ve dokunulmazlığı prensibi üzerine oturtulmuştur. Ancak bunun yanında;

• Masonlar hakikatin Tanrı olduğuna kesin bir şekilde inanırlar.
• Çalışmalarında dine ve politikaya değin her türlü tartışma yasak edilmiştir.
• Kesinlik kazanmamış, içinde en ufak şüphe kırıntıları bulunan tüm dogmaları, ideolojileri, ön görüşleri, düşünce sistemlerini reddederler. Hakikati aydınlıkta ve bilinçlilikte ararlar.
• Çalışmalarını barış, sevgi ve Kardeşliğin ideallerini aramakta yürütürler.
• Ve nihayet, insanlığın yücelmesi için her şeyden önce, bireysel olarak herkesin kendi kendini, kendi deyimleriyle yontması, yani birlikte yaşamın gerektirdiği erdemleri herkesin özümleyerek kendini olgunlaştırması gerektiğine inanırlar.

Üye alırken yapılan sıkı araştırmanın nedeni bu prensiplerdir. Bu prensip ve duyguları gönülden benimsemeyenlerin aramızda aradığını bulamayacağı gürüşüdür. Bazıları bu görüşlerimizi; “hayali bir tutku”, “ütopik bir görüş” diye eleştiriyorlar. Ancak, insanlığın bugüne erişmesinde rol oynamış büyük etkenlerin ütopik hayallerden doğduğunu da unutmayalım.

Günümüz uygarlığının oluşmasında birçok Mason’un katkısı vardır. Biz onların önlüklerini taşıdığımıza inanıyoruz. Çabalarımız onlar gibi olabilmektir. Diderot, Haydn, Liszt, Sthendhall ve ABD Başkanlarının çoğu. Bunlar günümüz dünyasının ve özgürlüğümüzün inşasına yardım ettiler. Bazıları görüşleri uğruna öldü. Fakat hiç biri, insanlığın gelişimi yönünde yaptığı hatanın kefaretini ödemek için ölmedi.

Bizler bu ayrıcalıklı kişilere layık olmaya çalışıyoruz. Aramızda, toplumda adlarını ön safha geçirmeye çabalamayacak kadar mütevazı bir şekilde, onların bilgeliğine ulaşmaya çalışan çok kişi olduğundan şüpheniz olmasın.

Varlığımızla gurur duyuyoruz.

Masonluk ümit ve görevdir. Yaşadığımız Dünya’da, çeşitli toplum kesimlerinde ortaya çıkan, insanlığın gelişimi yönünden umut kırıcı, bayağı davranışlar karşısında Masonlar; toplumun bir bireyi olarak bu davranışlarla mücadele görevini gönülden benimsemiş amatörler gibi kabul edilmelidir.

Günümüz Dünya’sı, maalesef haksızlıkların, şiddetin, para gücünün kaldırılamayacak yükü altındadır. Bu düzensizlikler ahlaki, ailevi, düşünsel, dinsel ulusal değerleri giderek zayıflatıyor. İnsanlık geliştikçe, yok olacağını umduğumuz, ürkütücü barbarlığa bir dönüş olduğuna şahit oluyoruz.

Hastalıkları, sefaleti açlıktan ölen insanları nasıl görmezlikten gelebiliriz?
Gençliğin şaşkınlığını, ilgisizliğini nasıl görmezlikten gelebiliriz?

İnsanlığın içinde bulunduğu bu durumlar biz Masonları çok üzüyor. Mücadeleyi gönülden kabul etmemize neden oluyor. Gönlümüzün ve vicdanımızın işaretlediği görev ise; dünya düzenini yeniden kurmak değil, fakat insanlığı yüceltmeye çalışmaktır.

Masonlar kendilerini yetiştirerek olay ve olguları daha iyi görebilmek ve algılamak için çalışıyorlar.

Kendinden çok, çevrelerindeki insanların neşe ve sevinçlerini gördükçe seviniyorlar.

Kendilerinden çok, çevrelerindekilere mutluluk vermek için çalışıyorlar.

Maddi olanaklara sahip olmaya çalışmaktan çok, öğrenmekten, bilgi ve görgülerini arttırmaktan zevk alıyorlar.

Bulmaktan çok, araştırmak için çalışıyorlar.

Bu açıkladıklarımı gönülden benimseyenlere sesleniyorum: Kapımızı sizlere kapalı bulmayacaksınız.

Arkadaslar ben bir mason diilim :eek: ama bu konuda arastırmalarım var ciddi nitelikte sorularınız olursa yanıtlayabilirim....
 
bi kaç yerde okuduguma gore masonluk yahudilikle bi tyerden ilişkilendirliyor.
bu nun ne derece dogru oldugunu yazabilirsenizz sevinirim
 
paylasım ıcın tesekkurler fakat ben okudugum kıtaplarda hıcte boyle bırsey gormedım. ya da madem bu kadar guzel bı bırlık (yada nasıl tabır edıyosan artık) nıye bu kadar ınsanın haberı yok yada neden sınsı sınsı ılerlıyor bunu agır baslılıga vurmak cok sacma bence. ben soyledıklerıne zerre kadar katılmıyorum...
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst