halukgta
Kayıtlı Üye
Bu makalemde, sizlerin düşünmenize vesile olmak istediğim konu, KURAN ALLAH KELAMI MI, YOKSA RESULÜN KELAMIMIDIR, konusu üzerine olacak. Konumuza geçmeden önce, KELAM ne anlama geliyor ona bakalım. KELAM SÖZ, SÖYLEME BİÇİMİ, ŞEKLİ ANLAMLARINA GELİR. SÖZ KELİMESİNİN ANLAMI DA, BİR DUYGUYU, BİR DÜŞÜNCEYİ EKSİKSİZ OLARAK ANLATAN SÖZCÜK, YA DA SÖZCÜK DİZİSİ ANLAMLARINA GELİR.
Bu bilgilerden sonra, bu konu da bazı kişilerin ya da kurumların düşüncelerine önce yer verelim. Bakalım bu konuda neler söyleniyor, iki farklı düşünceye örnek vermek istiyorum. KURAN-I KERİM, LAFIZ VE MANASIYLA ALLAHIN KELAMIDIR. Bir başka düşünceye göre. KURAN, ALLAH KELAMI DEĞİLDİR. HZ. MUHAMMEDİN KELAMIDIR. HZ. MUHAMMED ALLAH TARAFINDAN KALBİNE VAHYEDİLEN İLAHİ MANALARI SÖZE / KELAMA DÖKMÜŞTÜR. KURANA ALLAH KELAMI DEMEK, ALLAHI HÂŞÂ ARAPÇA KONUŞAN BİRİ GİBİ DÜŞÜNMEKTİR. KURAN MANA OLARAK ALLAHA, SÖZ / KELAM OLARAK PEYGAMBERE AİTTİR. PEYGAMBER ALLAHIN MANA VAHYİNİ DEĞİŞTİREMEZ. AYNEN OLDUĞU GİBİ SÖZE DÖKER
Ne dersiniz sizce Kuran Allah kelamı, yani Allahın sözleri değil de, Resulün kelamı, yani sözleri midir? ALLAH VAHYETTİĞİ AYETLERİNİN MANASINI, ANLAMINI ANLADIĞI DİLDEN KULUNA, ELÇİSİNE AKTARAMAZ MI? Bizler önce şunu, çok net bir şekilde ortaya koymalıyız. Kuran yalnız Arapça kelimelerden mi ibarettir? Eğer evet dersek Kuranın yalnız Arapça okunması gerektiğini ve yalnız Araplara indirildiğini, yalnız Arapların Kuran dan sorumlu olduğuna inanmış oluruz. Hâlbuki Kuran tüm âleme, tüm insanlara indirilmiş Allahın Tebliğdir, mesajıdır. Onun için Allah tüm kullarını Kuran dan sorumlu tutacağına hükmetmiştir. Konumuzun daha iyi anlaşılabilmesi için, Âlim İmamı Azam Ebu Hanifenin, bu konudaki düşüncelerini de, sizlere hatırlatmak istiyorum.
KURAN KÂĞITLARDA YAZILMIŞ VE BİZİM OKUDUĞUMUZ LAFIZLAR DEĞİLDİR. ESAS KURAN O LAFIZLARIN TAŞIDIĞI MANADIR Kİ, BİR KELAM-İ NEFSİ ( ALLAH IN ZATİ İLE VAR OLMAYA DEVAM EDEN SÖZ ) OLARAK KALIPTAN KALIBA DÖKÜLÜR. O KALIPLAR SONRADAN YARATILMIŞ ( MUHDES ) VARLIKLARDIR. OYSAKİ ESAS KURAN, MAHLÛK OLMAYAN BİR MANADIR. O HALDE ESASİ İTİBARİ İLE MANA OLAN KURAN I ARAPÇA LAFIZ YERİNE, BAŞKA LAFIZLARDAKİ ÇEVİRİSİNDEN OKUMAK MÜMKÜNDÜR.
Gerçektende Kuran, Arapça sözler değil MANADIR, ANLAMIDIR AMA ALLAH VAHYİNİ, EKSİKSİZ ELÇİSİNE KENDİ KELAMIYLA TOPLUMUN DİLİNDEN İNDİRMİŞTİR Kİ, O GÜNTÜ TOPLUM AYETLERİNİ ANLAYABİLSİN. Bu durumda Kuran Resulün kelamıdır/sözleridir demek büyük hata olur. Hatasız hiçbir insan olmaz, eğer Resulünün kelamı/onun sözleridir dersek, hata yapma riskinin olabileceğini de lütfen unutmayalım. ALLAH KURAN IN KENDİ SÖZLERİ OLDUĞUNUN KANITI OLARAK, HADİ BİR BENZERİNİ GETİRİN BAKALIM DİYE, BİZLERE MEYDAN OKUMAKTADIR. Eğer asıl Kuran, Resulün Arapça kelimelerle tebliğ ettiği sözlerdir, yani Resulün kelamıdır dersek, Arapça dışında ki tercümelere Kuran diyemeyiz, tercüme edenin kelamıdır dememiz gerekir ki, buda büyük hata olur, toplumda şüpheler yaratır.
KURAN, ALLAH DAN ALDIĞI KELAMI/SÖZÜ DİREK RESULÜ TARAFINDAN BİZLERE ULAŞTIRILMIŞTIR Kİ, HİÇ KİMSENİN BUNDAN ŞÜPHESİ OLMASIN. Kuranın Arapça şekline Allah kelamıdır demenin, Allah ı Arapça konuşan birisi gibi görmektir demek, aklın ve mantığın ötesinde, ALLAH IN GÜCÜNÜ, KÜÇÜMSEMEK VE SINIRLAMAK OLUR. HATIRLAYINIZ ALLAH, NEDEN KURAN I ARAPÇA GÖNDERDİĞİNİN NEDENİNİ AÇIKLARKEN, ANLAŞILMASI VE HAYATA GEÇİRİLMESİ OLARAK AÇIKLAR. DEMEK Kİ KURAN, RESULÜNE GELİRKEN ARAPÇA GELMİŞ, BU APAÇIK AYETLE SABİTTİR. DÜNYADA KONUŞULAN TÜM DİLLERİ YARATAN ALLAH TIR VE İNSANLARIN YANI BAŞLARINDA, ONLARI İZLEYEN VE YAŞANANLARI KAYDEDEN MELEKLERDE, TÜM DİLLERİ BİLMEKTEDİR. YOKSA NASIL KAYIT YAPSINLAR, TÜM İNSANLARIN YAPTIKLARINI.
Söylediğim gibi Allah, Cebrail tarafından Elçisine ayetleri, bizzat onun diliyle tebliğ etmiştir. Bunun nedeni olarak, anlaşılması ve üzerinde düşünülmesi içindir diye izah eder. Yani söylendiği gibi Kuran, Allah tarafından Resulün kalbine vah yedilen, MANALARI ALLAH A AİT OLAN AYETLER, ELÇİSİ TARAFINDAN SÖZE/KELAMA DÖNÜŞTÜRMÜŞ DEĞİLDİR. Bizzat Cibril/Cebrail tarafından vahiy, Resulün anlayacağı dilden tebliğ edilmiştir. Allah ın Resulü kelimesine bile dokunmadan aldığı sözlü vahyi, önce ezberlemiş, ezberletmiş ve daha sonra yazıya geçirmiştir. Kuran da bunun birçok örneği vardır ki ayetler, CİBRİL/Cebrail tarafından bizzat tebliğ edildiği geçer. Şunu söylemek isterim. Şura suresi 51. ayetinde, Allah bir insanla şu yollardan konuşabileceği örneğini verir. LÜTFEN DİKKAT, RESULLERİ İLE DEMİYOR, TÜM İNSANLARI KAST EDEREK SÖYLÜYOR. Birincisi İLHAM YOLUYLA. Bunun detayını çok fazla bilemeyiz ama söz olmadan, Allahın kullarına yardımcı olabileceğini anlayabiliriz. Örneğin Allah arıya vah yettiğini söylüyor ve onun yapması gerekenleri bu yolla yaptığı örneği veriliyor. İkinci olarak Allahın kulları ile kendisini göstermeden, PERDE ARKASINDAN GÖRÜŞTÜĞÜ ÖRNEĞİ VERİLİR. Üçüncü bir yoldan da bahsediyor Allah, kulları ile konuşma örneğini verirken. ELÇİLER GÖNDERİP, AYETLERİNİ TEBLİĞ ETTİRİR. Konumuza açıklık getirecek bazı ayetleri sizlere hatırlatmak istiyorum.
VAHYİ EZBERLEMEK İÇİN DİLİNİ ACELE KIPIRDATMA! ŞÜPHESİZ ONU TOPLAMAK VE OKUMAK BİZE AİTTİR. O HÂLDE, BİZ ONU OKUDUĞUMUZ ZAMAN, ONUN OKUNUŞUNA UY. SONRA ONU AÇIKLAMAK DA BİZE AİTTİR. KIYAME 16171819
SANA KURANI OKUTACAĞIZ VE SEN ALLAHIN DİLEMESİ HARİÇ- (ONU) UNUTMAYACAKSIN. ŞÜPHESİZ Kİ O, AÇIĞI DA GİZLİ OLANI DA BİLİR. (Ala 67)
KURÂNI KESİNLİKLE BİZ İNDİRDİK; ELBETTE ONU YİNE BİZ KORUYACAĞIZ. (Hicr 9)
VAHYİN EZBERLENMESİ İÇİN, DİLİNİ ACELE KIPIRDATMA DENİYORSA, VAHİY RESULÜN KALBİNE SESSİZ BİR ŞEKİLDE İLHAM İLE DEĞİL AÇIK VE ONUN ANLADIĞI BİR DİLDE, ALLAH IN KELAMIYLA İNMİŞ DEMEKTİR. Bundan daha açık kanıt mı olur. Kuran da hiçbir ayetinde, ben Resulüme Kuranı ilham yoluyla ayetleri kalbine vah yettim demez. Tam tersine vahyi uyanık ve kendindeyken bizzat Cibril/Cebrail tarafından tebliğ ettiği örneklerini verir. Yukarıdaki ayetlerden de bunu çok açık anlıyoruz. Allah Kuran ı biz indirdik, onu da biz koruyacağız diyorsa, BU KURAN KELAMIYLA, LAFSIYLA, MANASIYLA tüm kullarının anlayacağı şekilde, Allah tarafından indirilmiş demektir. Hz. Musa ile de kendisini göstermeden, bizzat konuştuğu örneğini, hepimiz biliyoruz Kuran dan. Kalbine vah yedilme ya da İLHAM yoluyla, ister uyanık olsun, ister uyurken rüyada olsun sessiz ve biliç devre dışı yapıldığından, yani Allahın ilhamı kulu tarafından fark edilmeden yapılır. Bu vahiy tüm insanlığı değil, ancak o şahsı ilgilendiren konular için gerçekleşir. Tekrar etmek istiyorum, Allah yalnız insanlara değil tüm canlılara, bitkilere hayvanlara da vah yeder, ilhamı ile yardımcı olur, bunuda Kuran dan öğreniyoruz. Örneğin İpek böceğinin yaptığını da Allah, onlara ilhamla vah yetmiştir. ALLAH IN VAHYİ KURAN YA DA DİĞER KİTAPLAR, CEBRAİL YA DA BİZZAT ALLAH TARAFINDAN KENDİSİNİ GÖSTERMEDEN TEBLİĞ EDİLMİŞTİRKİ, ALLAH IN RESULÜ BU TEBLİĞİ ALIRKEN VE TEBLİĞ EDERKEN ŞÜPHEYE DÜŞMESİN.
Hz. İbrahimi hatırlayınız lütfen. Rüyasında oğlunu Kurban ederken görüyor ve bunu Allah istedi zannediyor, gerçekleştirmek istiyor. Allah hemen müdahale ediyor ve ona başka bir kurbanlık göndererek, benim için Kurban keseceksen, bunu kes diyor. Rüyada gördüklerimizin, ne anlama gelebileceği konusunda bizlerin kesin bilgisi yoktur. Rüya tabiri örneğini Kuran dan görüyoruz ve Allah bu bilgeliği çok özel Elçilerine verdiğinide anlıyoruz. Lütfen rüya tabiri konusunda, anlatılan rivayetlere inanmayalm. Buradan da şunu anlıyoruz, ALLAH TÜM KULLARINA TEBLİĞ EDİLECEK VAHYİNİ, Resulünün kalbine sessiz sedasız değil, çok net ve açık bir şekilde, ya Cebrail tarafından yada kendisini göstermeden Allah, perde arkasından konuştuğunu, kullarının anlayacağı dilden vah yettiğini Kuran dan anlıyoruz. Makalemin başında, bu konuyla ilgili bir örnek vermiştim ve ne diyorlardı. KURANA ALLAH KELAMI DEMEK, ALLAHI HÂŞÂ ARAPÇA KONUŞAN BİRİ GİBİ DÜŞÜNMEKTİR. Bu düşüncenin doğru olması asla mümkün olamaz. Sizce Allah perde arkasından, Hz. Musa ile konuşurken, hangi dilde konuştu? Elbette Resulünün anladığı konuştuğu dilinde konuşmuştur ki, vahyini anlayabilsin. Bu durumda Allah, yalnız o dili konuşan biri diye mi düşünmeliyiz? ELBETTE HAYIR, TÜM DİLLERİ YARATAN ALLAHTIR VE O HER DİLİ BİLİR.
Buradan şunu çok açık anlıyoruz. KURAN LAFIS VE MANASIYLA ALLAHIN KELAMIDIR VE RESULÜ ALLAH IN KELAMINI, SÖZLERİNİN TEK BİR HARFİNİ DEĞİŞTİRMEDEN KAYDA ALDIRMIŞ, TEBLİĞ ETMİŞTİR. Eğer böyle yapmamış olsaydı, Allah ın kelamını kendi lafızlarıyla/sözleriyle aktarmış olsaydı, KENDİ SÖZLERİ İLE NAKLEDERKEN ANLAMINI, MANASINI DEĞİŞTİRME TEHLİKESİ OLABİLİRDİ. HATTA ACABA YANLIŞLIK YAPTIM MI DİYE, KENDİSİ BİLE ŞÜPHEYE DÜŞEBİLİRDİ. Örnek vermek gerekirse, insanlar Kuran ı farklı dillere tercüme ederken, ayetlere bazen inançlarının, duygularının etkisinde kalarak, kendi rivayet inançlarına delil yaratabilmek adına, kendi sözlerini,/kelamını ilave ettiklerini görüyoruz. AMA KURAN IN ORJİNALİNDE, ASLA BUNU YAPAMIYORLAR. Kendi sözleri/kelamları ile yaptıkları tahrifat, bir müddet sonra ALLAH IN KELAMI KURAN İLE fark ediliyor. ONUN İÇİN ALLAH ARAŞTIR, DÜŞÜN VE GÜVENMEDİĞİN SÖZLERİN ARDINA DÜŞME DİYE BİZLERİ UYARIYOR. DAHADA ÖNEMLİSİ, BİZLERİN YALNIZ KURANA SARILMAMIZI, ÇÜNKÜ BİZLERİ YALNIZ KURAN DAN HESABA ÇEKECEĞİNİ BİLDİRİYOR. BUNU ALLAH NEDEN SÖYLÜYOR? ÇÜNKÜ KURAN KELAMIYLA, MANASIYLA ALLAH IN VAHYİDİR DE ONDAN. Kuran Allah kelamı olmasaydı, Allah böylemi söylerdi?
Dilerim Kuran gerçeklerinin farkında olan, batıl ve hurafeden uzak İslam ı yaşayan, Allahın halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
Facebook
KUR'AN A DAVET
Bu bilgilerden sonra, bu konu da bazı kişilerin ya da kurumların düşüncelerine önce yer verelim. Bakalım bu konuda neler söyleniyor, iki farklı düşünceye örnek vermek istiyorum. KURAN-I KERİM, LAFIZ VE MANASIYLA ALLAHIN KELAMIDIR. Bir başka düşünceye göre. KURAN, ALLAH KELAMI DEĞİLDİR. HZ. MUHAMMEDİN KELAMIDIR. HZ. MUHAMMED ALLAH TARAFINDAN KALBİNE VAHYEDİLEN İLAHİ MANALARI SÖZE / KELAMA DÖKMÜŞTÜR. KURANA ALLAH KELAMI DEMEK, ALLAHI HÂŞÂ ARAPÇA KONUŞAN BİRİ GİBİ DÜŞÜNMEKTİR. KURAN MANA OLARAK ALLAHA, SÖZ / KELAM OLARAK PEYGAMBERE AİTTİR. PEYGAMBER ALLAHIN MANA VAHYİNİ DEĞİŞTİREMEZ. AYNEN OLDUĞU GİBİ SÖZE DÖKER
Ne dersiniz sizce Kuran Allah kelamı, yani Allahın sözleri değil de, Resulün kelamı, yani sözleri midir? ALLAH VAHYETTİĞİ AYETLERİNİN MANASINI, ANLAMINI ANLADIĞI DİLDEN KULUNA, ELÇİSİNE AKTARAMAZ MI? Bizler önce şunu, çok net bir şekilde ortaya koymalıyız. Kuran yalnız Arapça kelimelerden mi ibarettir? Eğer evet dersek Kuranın yalnız Arapça okunması gerektiğini ve yalnız Araplara indirildiğini, yalnız Arapların Kuran dan sorumlu olduğuna inanmış oluruz. Hâlbuki Kuran tüm âleme, tüm insanlara indirilmiş Allahın Tebliğdir, mesajıdır. Onun için Allah tüm kullarını Kuran dan sorumlu tutacağına hükmetmiştir. Konumuzun daha iyi anlaşılabilmesi için, Âlim İmamı Azam Ebu Hanifenin, bu konudaki düşüncelerini de, sizlere hatırlatmak istiyorum.
KURAN KÂĞITLARDA YAZILMIŞ VE BİZİM OKUDUĞUMUZ LAFIZLAR DEĞİLDİR. ESAS KURAN O LAFIZLARIN TAŞIDIĞI MANADIR Kİ, BİR KELAM-İ NEFSİ ( ALLAH IN ZATİ İLE VAR OLMAYA DEVAM EDEN SÖZ ) OLARAK KALIPTAN KALIBA DÖKÜLÜR. O KALIPLAR SONRADAN YARATILMIŞ ( MUHDES ) VARLIKLARDIR. OYSAKİ ESAS KURAN, MAHLÛK OLMAYAN BİR MANADIR. O HALDE ESASİ İTİBARİ İLE MANA OLAN KURAN I ARAPÇA LAFIZ YERİNE, BAŞKA LAFIZLARDAKİ ÇEVİRİSİNDEN OKUMAK MÜMKÜNDÜR.
Gerçektende Kuran, Arapça sözler değil MANADIR, ANLAMIDIR AMA ALLAH VAHYİNİ, EKSİKSİZ ELÇİSİNE KENDİ KELAMIYLA TOPLUMUN DİLİNDEN İNDİRMİŞTİR Kİ, O GÜNTÜ TOPLUM AYETLERİNİ ANLAYABİLSİN. Bu durumda Kuran Resulün kelamıdır/sözleridir demek büyük hata olur. Hatasız hiçbir insan olmaz, eğer Resulünün kelamı/onun sözleridir dersek, hata yapma riskinin olabileceğini de lütfen unutmayalım. ALLAH KURAN IN KENDİ SÖZLERİ OLDUĞUNUN KANITI OLARAK, HADİ BİR BENZERİNİ GETİRİN BAKALIM DİYE, BİZLERE MEYDAN OKUMAKTADIR. Eğer asıl Kuran, Resulün Arapça kelimelerle tebliğ ettiği sözlerdir, yani Resulün kelamıdır dersek, Arapça dışında ki tercümelere Kuran diyemeyiz, tercüme edenin kelamıdır dememiz gerekir ki, buda büyük hata olur, toplumda şüpheler yaratır.
KURAN, ALLAH DAN ALDIĞI KELAMI/SÖZÜ DİREK RESULÜ TARAFINDAN BİZLERE ULAŞTIRILMIŞTIR Kİ, HİÇ KİMSENİN BUNDAN ŞÜPHESİ OLMASIN. Kuranın Arapça şekline Allah kelamıdır demenin, Allah ı Arapça konuşan birisi gibi görmektir demek, aklın ve mantığın ötesinde, ALLAH IN GÜCÜNÜ, KÜÇÜMSEMEK VE SINIRLAMAK OLUR. HATIRLAYINIZ ALLAH, NEDEN KURAN I ARAPÇA GÖNDERDİĞİNİN NEDENİNİ AÇIKLARKEN, ANLAŞILMASI VE HAYATA GEÇİRİLMESİ OLARAK AÇIKLAR. DEMEK Kİ KURAN, RESULÜNE GELİRKEN ARAPÇA GELMİŞ, BU APAÇIK AYETLE SABİTTİR. DÜNYADA KONUŞULAN TÜM DİLLERİ YARATAN ALLAH TIR VE İNSANLARIN YANI BAŞLARINDA, ONLARI İZLEYEN VE YAŞANANLARI KAYDEDEN MELEKLERDE, TÜM DİLLERİ BİLMEKTEDİR. YOKSA NASIL KAYIT YAPSINLAR, TÜM İNSANLARIN YAPTIKLARINI.
Söylediğim gibi Allah, Cebrail tarafından Elçisine ayetleri, bizzat onun diliyle tebliğ etmiştir. Bunun nedeni olarak, anlaşılması ve üzerinde düşünülmesi içindir diye izah eder. Yani söylendiği gibi Kuran, Allah tarafından Resulün kalbine vah yedilen, MANALARI ALLAH A AİT OLAN AYETLER, ELÇİSİ TARAFINDAN SÖZE/KELAMA DÖNÜŞTÜRMÜŞ DEĞİLDİR. Bizzat Cibril/Cebrail tarafından vahiy, Resulün anlayacağı dilden tebliğ edilmiştir. Allah ın Resulü kelimesine bile dokunmadan aldığı sözlü vahyi, önce ezberlemiş, ezberletmiş ve daha sonra yazıya geçirmiştir. Kuran da bunun birçok örneği vardır ki ayetler, CİBRİL/Cebrail tarafından bizzat tebliğ edildiği geçer. Şunu söylemek isterim. Şura suresi 51. ayetinde, Allah bir insanla şu yollardan konuşabileceği örneğini verir. LÜTFEN DİKKAT, RESULLERİ İLE DEMİYOR, TÜM İNSANLARI KAST EDEREK SÖYLÜYOR. Birincisi İLHAM YOLUYLA. Bunun detayını çok fazla bilemeyiz ama söz olmadan, Allahın kullarına yardımcı olabileceğini anlayabiliriz. Örneğin Allah arıya vah yettiğini söylüyor ve onun yapması gerekenleri bu yolla yaptığı örneği veriliyor. İkinci olarak Allahın kulları ile kendisini göstermeden, PERDE ARKASINDAN GÖRÜŞTÜĞÜ ÖRNEĞİ VERİLİR. Üçüncü bir yoldan da bahsediyor Allah, kulları ile konuşma örneğini verirken. ELÇİLER GÖNDERİP, AYETLERİNİ TEBLİĞ ETTİRİR. Konumuza açıklık getirecek bazı ayetleri sizlere hatırlatmak istiyorum.
VAHYİ EZBERLEMEK İÇİN DİLİNİ ACELE KIPIRDATMA! ŞÜPHESİZ ONU TOPLAMAK VE OKUMAK BİZE AİTTİR. O HÂLDE, BİZ ONU OKUDUĞUMUZ ZAMAN, ONUN OKUNUŞUNA UY. SONRA ONU AÇIKLAMAK DA BİZE AİTTİR. KIYAME 16171819
SANA KURANI OKUTACAĞIZ VE SEN ALLAHIN DİLEMESİ HARİÇ- (ONU) UNUTMAYACAKSIN. ŞÜPHESİZ Kİ O, AÇIĞI DA GİZLİ OLANI DA BİLİR. (Ala 67)
KURÂNI KESİNLİKLE BİZ İNDİRDİK; ELBETTE ONU YİNE BİZ KORUYACAĞIZ. (Hicr 9)
VAHYİN EZBERLENMESİ İÇİN, DİLİNİ ACELE KIPIRDATMA DENİYORSA, VAHİY RESULÜN KALBİNE SESSİZ BİR ŞEKİLDE İLHAM İLE DEĞİL AÇIK VE ONUN ANLADIĞI BİR DİLDE, ALLAH IN KELAMIYLA İNMİŞ DEMEKTİR. Bundan daha açık kanıt mı olur. Kuran da hiçbir ayetinde, ben Resulüme Kuranı ilham yoluyla ayetleri kalbine vah yettim demez. Tam tersine vahyi uyanık ve kendindeyken bizzat Cibril/Cebrail tarafından tebliğ ettiği örneklerini verir. Yukarıdaki ayetlerden de bunu çok açık anlıyoruz. Allah Kuran ı biz indirdik, onu da biz koruyacağız diyorsa, BU KURAN KELAMIYLA, LAFSIYLA, MANASIYLA tüm kullarının anlayacağı şekilde, Allah tarafından indirilmiş demektir. Hz. Musa ile de kendisini göstermeden, bizzat konuştuğu örneğini, hepimiz biliyoruz Kuran dan. Kalbine vah yedilme ya da İLHAM yoluyla, ister uyanık olsun, ister uyurken rüyada olsun sessiz ve biliç devre dışı yapıldığından, yani Allahın ilhamı kulu tarafından fark edilmeden yapılır. Bu vahiy tüm insanlığı değil, ancak o şahsı ilgilendiren konular için gerçekleşir. Tekrar etmek istiyorum, Allah yalnız insanlara değil tüm canlılara, bitkilere hayvanlara da vah yeder, ilhamı ile yardımcı olur, bunuda Kuran dan öğreniyoruz. Örneğin İpek böceğinin yaptığını da Allah, onlara ilhamla vah yetmiştir. ALLAH IN VAHYİ KURAN YA DA DİĞER KİTAPLAR, CEBRAİL YA DA BİZZAT ALLAH TARAFINDAN KENDİSİNİ GÖSTERMEDEN TEBLİĞ EDİLMİŞTİRKİ, ALLAH IN RESULÜ BU TEBLİĞİ ALIRKEN VE TEBLİĞ EDERKEN ŞÜPHEYE DÜŞMESİN.
Hz. İbrahimi hatırlayınız lütfen. Rüyasında oğlunu Kurban ederken görüyor ve bunu Allah istedi zannediyor, gerçekleştirmek istiyor. Allah hemen müdahale ediyor ve ona başka bir kurbanlık göndererek, benim için Kurban keseceksen, bunu kes diyor. Rüyada gördüklerimizin, ne anlama gelebileceği konusunda bizlerin kesin bilgisi yoktur. Rüya tabiri örneğini Kuran dan görüyoruz ve Allah bu bilgeliği çok özel Elçilerine verdiğinide anlıyoruz. Lütfen rüya tabiri konusunda, anlatılan rivayetlere inanmayalm. Buradan da şunu anlıyoruz, ALLAH TÜM KULLARINA TEBLİĞ EDİLECEK VAHYİNİ, Resulünün kalbine sessiz sedasız değil, çok net ve açık bir şekilde, ya Cebrail tarafından yada kendisini göstermeden Allah, perde arkasından konuştuğunu, kullarının anlayacağı dilden vah yettiğini Kuran dan anlıyoruz. Makalemin başında, bu konuyla ilgili bir örnek vermiştim ve ne diyorlardı. KURANA ALLAH KELAMI DEMEK, ALLAHI HÂŞÂ ARAPÇA KONUŞAN BİRİ GİBİ DÜŞÜNMEKTİR. Bu düşüncenin doğru olması asla mümkün olamaz. Sizce Allah perde arkasından, Hz. Musa ile konuşurken, hangi dilde konuştu? Elbette Resulünün anladığı konuştuğu dilinde konuşmuştur ki, vahyini anlayabilsin. Bu durumda Allah, yalnız o dili konuşan biri diye mi düşünmeliyiz? ELBETTE HAYIR, TÜM DİLLERİ YARATAN ALLAHTIR VE O HER DİLİ BİLİR.
Buradan şunu çok açık anlıyoruz. KURAN LAFIS VE MANASIYLA ALLAHIN KELAMIDIR VE RESULÜ ALLAH IN KELAMINI, SÖZLERİNİN TEK BİR HARFİNİ DEĞİŞTİRMEDEN KAYDA ALDIRMIŞ, TEBLİĞ ETMİŞTİR. Eğer böyle yapmamış olsaydı, Allah ın kelamını kendi lafızlarıyla/sözleriyle aktarmış olsaydı, KENDİ SÖZLERİ İLE NAKLEDERKEN ANLAMINI, MANASINI DEĞİŞTİRME TEHLİKESİ OLABİLİRDİ. HATTA ACABA YANLIŞLIK YAPTIM MI DİYE, KENDİSİ BİLE ŞÜPHEYE DÜŞEBİLİRDİ. Örnek vermek gerekirse, insanlar Kuran ı farklı dillere tercüme ederken, ayetlere bazen inançlarının, duygularının etkisinde kalarak, kendi rivayet inançlarına delil yaratabilmek adına, kendi sözlerini,/kelamını ilave ettiklerini görüyoruz. AMA KURAN IN ORJİNALİNDE, ASLA BUNU YAPAMIYORLAR. Kendi sözleri/kelamları ile yaptıkları tahrifat, bir müddet sonra ALLAH IN KELAMI KURAN İLE fark ediliyor. ONUN İÇİN ALLAH ARAŞTIR, DÜŞÜN VE GÜVENMEDİĞİN SÖZLERİN ARDINA DÜŞME DİYE BİZLERİ UYARIYOR. DAHADA ÖNEMLİSİ, BİZLERİN YALNIZ KURANA SARILMAMIZI, ÇÜNKÜ BİZLERİ YALNIZ KURAN DAN HESABA ÇEKECEĞİNİ BİLDİRİYOR. BUNU ALLAH NEDEN SÖYLÜYOR? ÇÜNKÜ KURAN KELAMIYLA, MANASIYLA ALLAH IN VAHYİDİR DE ONDAN. Kuran Allah kelamı olmasaydı, Allah böylemi söylerdi?
Dilerim Kuran gerçeklerinin farkında olan, batıl ve hurafeden uzak İslam ı yaşayan, Allahın halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
http://www.hakyolkuran.com/
KUR'AN A DAVET