Salvo
Kayıtlı Üye
Ankara‘nın Bala ilçesindeki depremin ardından, bilim insanı ve jeoloji mühendislerinden oluşan 3 kişilik ekip, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan fayın geçtiği Yanacak Vadisi‘nde inceleme yaptı. Bilim insanlarının ortak görüşü, depremlerin yüzey kırığı oluşturacak büyüklükte olmadığı, depremin fay kaynaklı olduğu şeklinde birleşti. Heyet, Bala ilçesi ile Afşar beldesini birbirine bağlayan köprünün de bulunduğu Yanacak Vadisi‘nde, Jeoloji Mühendisleri Odası adına inceleme yaptı. Yanacak Vadisi‘nde yapılan incelemeyi, Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Dirik, Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı İsmet Cengiz ile Jeoloji Mühendisleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Afet İşleri Genel Müdürlüğü‘nde görevli Jeoloji Mühendisi Sami Ercan gerçekleştirdi.
Doç. Dr. Dirik, yaptığı açıklamada, yöredeki son depremlerin yüzey kırığı oluşturacak büyüklükte olmadıklarını ifade ederek, 3 depremin zemin odaklarının Yanacak Vadisi‘ndeki fay üzerinde olduğunun göründüğünü bildirdi.
"Onun için de depremin kaynağı bu fay olmalı diye düşünüyoruz" diyen Doç. Dr. Dirik, şöyle konuştu: "Burası, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan faydan kaynaklanan bir vadi. Buranın konumu Tuz Gölü Fayı ile aynı konumda. Araştırılması gereken, 2 fay arasında bir çakışma var mı yok mu? Onun ortaya konulması lazım. Arada, bir Paşadağ yükselimi var. Bu yükselim, tam bu fay ile Tuz Gölü fayı arasında bir yükselim."
6‘DAN BÜYÜK DEPREM OLUŞTURUR
Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı İsmet Cengiz ise yüzey kırığını genelde 6‘dan büyük depremlerin oluşturduğuna işaret ederek, Bala‘daki depremlerin ardından böyle bir olay beklenemeyeceğini söyledi. Cengiz, "Biz yine de burada bir kütle hareketi var mı? Heyelanları tetikleyebilir, kaya düşmeleri olabilir, buna bakıyoruz. Arazide bu fayın izlerini bulmaya yönelik bir çalışma. Yeni veri elde etmek amacıyla geldik" dedi.
Cengiz, şunları kaydetti: "Buradaki jeolojik araştırmalar yeterli değil. Türkiye diri fay haritasına baktığımızda, Balâ‘nın güneyinde hemen 3-4 tane kırık olduğunu görüyoruz. Tuz Gölü‘nden gelen ve diri fay ürettiğini bildiğimiz Tuz Gölü Fayı var. Bu ciddi bir risk oluşturuyor."
Doç. Dr. Dirik, yaptığı açıklamada, yöredeki son depremlerin yüzey kırığı oluşturacak büyüklükte olmadıklarını ifade ederek, 3 depremin zemin odaklarının Yanacak Vadisi‘ndeki fay üzerinde olduğunun göründüğünü bildirdi.
"Onun için de depremin kaynağı bu fay olmalı diye düşünüyoruz" diyen Doç. Dr. Dirik, şöyle konuştu: "Burası, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan faydan kaynaklanan bir vadi. Buranın konumu Tuz Gölü Fayı ile aynı konumda. Araştırılması gereken, 2 fay arasında bir çakışma var mı yok mu? Onun ortaya konulması lazım. Arada, bir Paşadağ yükselimi var. Bu yükselim, tam bu fay ile Tuz Gölü fayı arasında bir yükselim."
6‘DAN BÜYÜK DEPREM OLUŞTURUR
Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı İsmet Cengiz ise yüzey kırığını genelde 6‘dan büyük depremlerin oluşturduğuna işaret ederek, Bala‘daki depremlerin ardından böyle bir olay beklenemeyeceğini söyledi. Cengiz, "Biz yine de burada bir kütle hareketi var mı? Heyelanları tetikleyebilir, kaya düşmeleri olabilir, buna bakıyoruz. Arazide bu fayın izlerini bulmaya yönelik bir çalışma. Yeni veri elde etmek amacıyla geldik" dedi.
Cengiz, şunları kaydetti: "Buradaki jeolojik araştırmalar yeterli değil. Türkiye diri fay haritasına baktığımızda, Balâ‘nın güneyinde hemen 3-4 tane kırık olduğunu görüyoruz. Tuz Gölü‘nden gelen ve diri fay ürettiğini bildiğimiz Tuz Gölü Fayı var. Bu ciddi bir risk oluşturuyor."