MATRAX Fun Club |

---> MATRAX Fun Club |

ben bundn bişi anlamadım her zaman yenı yenı yazılar yazıyosun buraya ama ne anlama gelio yanı bu bi programmı ne dizimi ben bilmiyorum xD

Bu bir radyo programı bebegim

Programın adı matrax

Zeki kayahan coşkun diye bir ağabeyimiz var

Gayet hoş , naif , komik sohbetler yapılır programa katılıp stres atılır falan fistan

Tam senlik

yuh
cahilin bu kadarı

Çok biliyorsan öğretseydin azarlamak yerine xD
 
---> MATRAX Fun Club |

Makarnayla MATRAX Arasındaki En Belirgin 5 Fark...

1-Makarna kaynayan suya boyun eyer ve yumuşar,
MATRAX her ısıdaki suya ve sudan sebeplere karşı dayanır...
2-Makarna şuursuzdur.Çubuk makarna,düdük makarna,fiyonk makarna,burma makarna gibi şekillri vardır,
MATRAX şekil değiştirmez...
3-Makarnanın üstüne katçap,yoğurt,sos dökülebilir,
MATRAX laubaliliği sevmez...
4-Tencerede kalan makarna birkaç gün sonra ısıtılıp yendiğinde lezzetinden bişey kaybetmez,
MATRAX anlıktır,ihmale gelmez...
5-Makarnanın beğenilme ve tüketilme kaygısıyla salatası,böreği,buğulaması yapılır,
MATRAX beğenilme kaygısı taşımaz,
MATRAX MATRAXTIR!!!
 
---> MATRAX Fun Club |

:11:


ayferin böle işte.


bu program öle herkesi kabul etmiyo ama maem çok israr ettin

yazıyorum xD
 
---> MATRAX Fun Club |

gerci uzun zamandır dinlemiyorum

varmıdır bilmiyorum ama vardır inş. bebeğim
 
---> MATRAX Fun Club |

Elinde üçlü koltuk, sokakta koşan bir grup görürseniz

Meydanda toplanmış, piknik yapan, piknik yaparken şarkı söyleyen yüzlerce kişilik bir kalabalığa denk gelirseniz

Bornozunu giymiş bir grup dinleyicinin, evden çıkardıkları halı üzerinde, halı saha maçı yaptığına şahit olursanız

Aşeren bir hanımefendiye, sütlaç yetiştirmeye çalışan bir tır dikkatinizi çektiyse

Hulasa, sokakta gecenin bir yarısı tuhaf haller içinde insanlara rastlarsanız

Korkmayın! Katılın Onlar Matrax dinleyicisidir

Sokağı radyoya, radyoyu sokağa taşıyan tek program Matrax!..
 
---> MATRAX Fun Club |

[FONT=Verdana, Arial, Tahoma, Calibri, Geneva, sans-serif]
Matrax'ın Kurucusu Zeki Kayahan Çoşkun!

68170037.jpg



....................


73378134.gif
52936263.gif
47108482.gif


76865034.gif
76703139.gif



19845607.gif


Zeki Kayahan COŞKUN Kimdir Peki?

Bir çocuk Zeki Kayahan Coşkun...
Hep çocuktu...
Yine çocuk...
Saçları kumral...
Dümdüz...
Ipıl ıpıl parlıyan bir çocuktu...
Yine çocuk...
Uyurken dudaklarının kavuştuğu kenarından, gerdanına doğru uyku suyu akan...
Üzerindeki yeşil battaniyesinin birazı yere doğru uzanan bir çocuktu...
Telaşsız...
Umarsız...
Kirli...
Kuruyunca griye çalan çamurları; suratında, ellerinde, dizlerinde taşıyan bir çocuktu...
Gecenin bir yarısında ateşi çıkan...
Kusan...
Üşüyen...
Anasının baş ucunda sabahladığı bir çocuktu...
Babası işe gidince, ne gereği varsa, ağlayan...
Akşam olup da dönünce mutlu olan...
Yağmur birikintilerinde kağıt kayıklar yüzdürmüş...
Keskince katladığı her bir uçağı yere düşmüş...
Ayağına, paslı olup olmadığı ebeveynleri tarafından merak edilen, çiviler batmış...
Pasın neden önemli olduğunu kavrayamamış...
Kanamış bir çocuktu...
Yine çocuk...
Sigara görünümlü sakızlar çiğnemiş...
En berbat, mikrop dolu pembe gofretleri yemiş...
Leblebi tozu boğazında kalmış...
Niyet çekmiş...
Elvan gazozunu bir dikişte içebilmiş...
Uçan balonu olmuş...
Siyah okul önlüğü giymiş...
Kırmızı Pinokyo bisikletine rahatça binebilecek, geniş sokaklara sahip olmuş,
Bisikletinin kırmızısından utanan bir çocuktu...
Yarısı apartmanlarla, yarısı bahçeli evlerle dolu mahallesi çalınmış...
Çocukluğunun üzerine A, B, C blok diye kategorize edilerek, havuzlu siteler yapılmış bir çocuk...
Üzerinde masmavi gökyüzünün olduğu bir çocuktu...
Peçeteyle, kağıt havluyla değil; elbeziyle ağzı silinmiş...
Anne tarafından iyice bastırılınca daha iyi paklar diye düşünülen elbezi dokusunun ağzını acıttığı bir çocuktu...
Elbezinin sabun tadının hala dudaklarında olduğu bir çocuk...
Yine çocuk...
Anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı?..
Seni bize götürelim, bizim oğlumuz olur musun?..
Ve benzeri aptalca sorularla dimağı yoklanmış...
Misafirliğe gidildiğinde misal muzdan, kendisine düşen adetten daha fazlasını yiyince evde olsa yemez, bir yere gidince hep böyle oluyor ana-baba utancını duymuş...
Ev sahibi kişi bir an için uzaklaştığında kaş göz işaretleriyle uyarılan, yediği muz zehir zıkkım edilmiş bir çocuktu...
Nalbura gidip bilmemkaçnumara boya almış, sonra bir ton açığı olsa iyi olur tespitiyle nalbura bir kez daha gönderilmiş, yolda giderken küfretmiş...
Evde badana yapılırken mutlu olsun diye eline küçük bir fırça verilmiş, onun boyadığı yerler badanacı kişi tarafından umursanmadan tekrar boyanmış...
Bu güvensizliğe anlam verememiş bir çocuktu...
Alışverişi gönderilirken verilen paranın üstüyle kendine istediğin bir şeyi alabilirsin özgürlüğü sunulmuş, eve gelindiğinde illa ki kendine ne aldın merakıyla karşılanmış...
Sen dururken annen mi gitsin ekmek almaya siteminden etkilenip, televizyondaki filmi yarım bırakarak bakkala ekmek almaya gitmiş...
Evin ekmek ihtiyacı hep seyrettiği en güzel filmlere denk düşmüş...
Bakkal ev arasındaki mesafede ekmeğin ucunu ısırarak gıda etmiş bir çocuktu...
Yine çocuk...
Evden çıkarken,Paran var mı? sorusuna "Hayır yok" yerine, seri şekilde "Var var" diyen, tam kapıyı kapatacakken,"Şunu da al bulunsun, lazım olur" baba sıcaklığıyla karşılaşmış bir çocuktu...
Parayı utana sıkıla alırken, paraya bakmıyormuş gibi yapan...
"Valla param var yaaa" sahtekarlığına sığınmakta ısrar eden çulsuz...
İçten içe "Ulan baba ne kadar anlayışlısın, sağol be ya" sessizliğinde sevinen bir çocuktu...
Yine çocuk...
***
Bir çocuk Zeki Kayahan Coşkun...
At arabalarının, kamyonetlerin arkasına takılmış...
Arkadaşları tarafından "Abi takılan var, takılan var" diye gammazlanmış...
Minibüslerde, otobüslerde midesi bulanınca annesi tarafından "aklına getirme midenin bulandığını" öğüdüyle yüzleşmiş...
Bu öğüdü ciddiye alıp "Aklıma getirmiycem, getrimiycem işte" diye mücadele etmiş ve bunu başaramamış bir çocuktu...
Depozitolu şişeleri evden çaktırmadan yürütüp bakkala satarak harçlığını çıkarmış...
Ebe tura bir ki üç, yerden yüksek, Japon kale, dokuz aylık... gibi oyunlara doymayan...
Hava kararmadan evde olması gerekmiş bir çocuktu...
Yine çocuk...
Evdeki terliklerin salon, mutfak, banyo, balkon terliği şeklinde ayrılmasına anlam veremeyen...
Balkon terliğiyle odalarda, diğer terliklerle balkonda dolaştığında azarlanmış bir çocuktu...
Yine çocuk...
Banyo yapmayı sevmeyen...
Taşa oturunca gerçekten karnı ağrıyan...
Acıkınca eve şöyle bir uğrayıp ekmeğin arasına domates destekli bir şeyler koydurarak evden bir çırpıda çıkan...
Evden çıkarken ayakkabıların giyilmesi esnasında ekmeği yanından dişleyerek ağzında tutan...
Çıtalı uçurtma yapmayı asla öğrenemediğinden, marangozdan yalvar yakar aldığı çıtaları mahallenin abilerine gözü kapalı teslim eden bir çocuktu...

***
Bir çocuk Zeki Kayahan Coşkun...
Ağlamaktan utanmayan...
Akşama köfte, patates kızartması yapıldı mı sevinçten deli olan...
Köfteleri, patatesleri yerken yarına kalma ihtimalini düşünen...
Ertesi gün buzdolabını açtığında bir tane olsun köfteye rastlayamayan...
Tek tük kalmış, pörsümüş patateslere tenezzül etmeyen bir çocuktu...
Yine çocuk...
Bütün spor ayakkabılarına"esem spor" denilen...
Ayakkabı bağlamayı geç öğrenmiş...
Kış günlerinde pantolonunun altına zorla külotlu çorap giydirilmiş...
Arabaların şoför tarafındaki camlarından içeriye dikkatlice bakarak "arabanın kaç yaptığını" öğrenmekten keyif alan...
"Kızların içinde kızılcık bebek" küçümseyişini fazlasıyla tatmış bir çocuktu...
Yine çocuk...

***
Bir çocuk Zeki Kayahan Coşkun...
Düğünlere götürülmüş...
Düğünlerde mahalli sanatçının "anneler babalar çocuklarınızı yanınıza alın" uyarısıyla sahneden alınmış...
Sonra tekrar sahneye fırlamış...
Adını bilmeyenlerin "Küçüüüükkkkkkk... Şişşşştttt küçüüüükkk" seslenişine maruz kalmış bir çocuktu...
Bir çocuk...
Kocaman kocaman sevdaları olan...
Hep en kudretli kendisinin aşık olduğunu sanan, öylesine bir çocuktu...
Yine çocuk...

***
O işte...
O...
Daha ne olsun...
Nasıl söylesek?..
Nasıl anlatsak?..
Pasaklıdır mesela...
Dağınık...
Hep dağınık...
Kendisini dağıtacak sevdaları kolay bulması bundan belki...
Belki bundan iflah olmaz bir gönül adamı...
Dağınık...
Ruhu... Beyni... Mekanı...
Her yeri dağınık... Öyle biri...
Yalancı...
Kendisini kandıracak kadar yalancı...
Hiç bir hayali yok...
Olmadı...
Olmayacak da...
Asabi...
Sabırsız...
Ama en çok da dağınık...
Ruhu... Beyni... Mekanı...
Her yeri dağınık... Öyle biri...
Öylesine yaşıyor...
Öylesine...
Öyle..
Bir çocuk Zeki Kayahan Coşkun...
Yine çocuk...
Hep çocuk...
Hep...
Herkes kadar çocuk...
Herkes...

[/FONT]
 
---> MATRAX Fun Club |

Kim Serdar Ortaç Olmak İster ?
İnternet ortamında bugünlerde sıkça dolaşan Serdar Ortaç'ın anlam dolu, müthiş fotoğrafından etkilenmemek mümkün değil. Bu gece buzdolabını kullanarak, kendisini Serdar Ortaç'ın bu fotoğraf karesindeki haline benzetecek kişileri arıyoruz…



cd40beda8a903a57abb6746276229238.png


3ca303e7fd21ddda2942c674fa734bce.jpg

MATRAXİYON BİRİNCİSİ : Çoban07
5828baacc8cbe41da5e1ca8d9ef463d3.JPG

seksen zevkli şey :D
e00e3342e7a332306726aae9263475ea.JPG

darknessyavuz
4de30465bd62b3ad7be14d44d37ff3c5.JPG

selcuker5
71329589195c6d665a8963c0074f6dcb.jpg

brke
47381a99565307daf868e7e559108d2b.jpg

the_greeneyes
fe59b14b717357f7d66a1342941a41e3.jpg

delifişek1989
fee31853bf5db3062c7b579e6cc1d73b.jpg

PozTan
b20ab93ef94a160236193030487454a3.jpg

birhucrelisolucan
1048ab5ab6667f6874416d8a2394737a.jpg

Laz Gülü
8fb7a19ae66e9b153b2892aea456ccf5.jpg

rapmuallim
c57fa3e6240d7dff3bdaad33d4cda706.jpg

slipkortez
6f73c9da68ad73be52c9b7519ef52b8f.jpg

matraxcı41
943151eb5a725b5036b1c8bab7ed613d.jpg

srallı
1b8bc84933cd388f027cea29b3f705bd.JPG

KüflenmişYumurta
8ba09f37ed6bd27b9ea9bf7d5777665d.jpg

b_berrak
7c9447030c7a02c0e4e9e18f4fb7b834.JPG

fotojenikkabak
75ad7355b86171a158729d06a31a7027.jpg

matraxcı41
a660aecf5aeca8ac318d0d3bbcf1299c.jpg

cebrail09
cd3859115891923b47cedd4da2f00b8f.JPG

büşraKALENDER
5af3901c799ceef5c8c895a3183fcaff.JPG

At00roXxX
f1ab4d9f5a60020b37e7fd22d6fe97c7.jpg

 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
vozol
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst